23 Ocak 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y | | | i 1 î nasannadü' ara iâ 3ıııııduııımu Balkanlara | 'Balkanlara —— ——— bir tecavuz vukuu takdirinde (Başmakaleden devam) ae tatbikte kusur etmedi. Pran-| saya harb ilân ettiği gün, nanistan, Mısır, Türkiye, ilh. Zibi Akdeniz devletlerine hiç taarruz niyetinde — olmadığını Duçenin ağzından ilân ve temin etti. Fakat kendince sırası ge- li Yunanistana — saldırdı.. Eğer Yunanistana galebe et- seydi muhakkak ki sıra — bize gelecekti ve bunun için binbir Bahane bulunacaktı. Balkan devletleri de artık ma- hiyeti anlaşılmış olan bu kaba oyunun — kurbanı olacaklar mi- dir? Almanya yalnız Zu Rumanyayı avladıktan ve hazmettikten sonra Bulgaris- Sırbistanı, Yunanistanı i de birer birer yutmağa kalkacak mıdır? bizlerle “birer birer,, şmağa — muvaffak — olursa galebe etmek ihtimalini kendin- ce fazla addeder. Fakat Bal- kanlılar bu hileye aldanmak gafletini göstermezlerse Bal-| kanlar Alman satveti için mu-| hakkak bir mezar teşkil eyler.| Biz kendi hesabımıza yalnız da kalsak Trakyadan Alman or- dusunu geçirmeyiz. Türk ordu- sunun vazifesini hiç tereddüd etmeden muvaffakıyetle — başa- racağına eminiz. Bizim şiarımız “ya galib gelmek, ya ölmek,,| değildir. “İcab ettiği kadar mek, fakat behemehal galib gelmek,, tir. Bununla beraber, Balkanlı müttefiklerle — birlikte | müşterek vatam —müdafaa — e- dersek daha ziyade memnun olurııî | Ankamı malyosu Balkanlar. da muhtemel bir Alman taar-| ruzu karşısında $imdiye kadar tatbik edilen Mihver taktiğinin la vermiyeceğini anlatmak istiyor: Bir taarruz hareketini “Balkan devletlerinin sükü le karşılayacı ve le bekliyecekleri — şübhelidir. Çünkü — hüdiseler if hare- ketin me gibi meticeler " verdi- Zini göstermiştir.,, —diyor. Bu, zannederiz ki, tesirli bir ihtar teşkil edecektir. Balkanlara te- vavüz edecek herhangi bir dev- et Yugoslavya ile Bulgaristan Yunanistan ve Türkiyeyi müş- eken kendi karşısında bu- ağına kat'i olarak inanırsa su meçhule kendisini atmadan #vvel epeyce düşünür. — Fakat cuk aldatır. gibi la biz- leri tecrid etmeğe ve birer birer izmeğe âmkân görürse belki bu nacerayı göze almakta bir fay- da umar. | na Ankara radyosunun — yakın Btikbale aid bir tahmin şek- linde dermeyan ettiği bu pasif seyirci kalmamak müjdesi mu bakak ki Balkanlarda da akisler p*yda edecek ve üzerinde zihin Burfedilmesine sebeb olacaktır Kim bilir, belki bu ihtimal dü- şünülmüştür bile. Gene Ank ra radyosunda, birle kan ordularına İngiliz kuv lerinin iltihakından da — bahse dildiğine göre, Balkanlar zan- aedildiği kadar kolay bir lok- ma teşkil etmiyecektir. — Her halde burada vatanlarını — çiğ- hetmemek için boğuşmağa az- metmiş milletler vardır ve bnyıe Milletlerin nelere kadir olar Yunanistanın misaliyle « bittir cek Hüseyin Cahid YALÇIN Manisadaki tütün rekol- lesi tamamen satılıyor Manisa, 22 (aa.) — Bu yıl istihsalâtı bir buçuk milyon ki- lo olan Manisa merkezinde bu- güne kadar 800.000 kilo tütün satılmıştır. Başta inhisarlar ida- resi olmak üzere Türk tütün li mited ve yerli ürünler şirketi piyasada müessir rol oynamakta devam ediyorlar. Bugünkü hara, Tetli alıma nazaran bu mıntaka- | daki rekoltenin kısa bir da kâmilen satılacağı maktadır Nu-| buldu-| YXENİ SABAH KF DERURAMLANA DA ) —SoON HABERLER 'Tobrukunmü 'dafaa hatlarıı düştü —| (Baş tarafı 1 inci sayfada) da 65 kilometreden fazla geri | çekilmiş bulunmaktadır. Detem- manın şarkında da, düşman de- vam eden tazyikimiz karşısın- da, muntazam surette arazi ter- keylemektedir. | 'Tobruk — düştü | Sydney, 22 (a.a.) — Avus - | tralya ordusu umumi karargâ- hına gelen bir habere nazaran Tobruk düşmüştür. Avustralya harbiye nazırı B. Spender, Avustralya kıtaatının hücuma iştirak ettiğini bildir-| miştir. Haberin teyidi bekleniyor —| Londra, 22 ) — En son dakikada Sydneyden Tobrukun zaptı hakkında verilen haberin Londradan teyid edilmesi gecık— Miyecektir. Hatırlarda olduğu veçhile Bar! dianın sukutu da Avustralyadan Londraya bildirilmiş ve biraz sonra Londradan teyid edilmiş-| tir. Bir general esir edildi | Kahire, 22 (a.a.) — Orta şark| taki İngiliz orduları umumi ka- rargâhının dün gece neşrettiği hususi bir tebliğ, Nil ordusu imparatorluk kıtalarının dün öğ leden sonra, Tobrukun harici ve dahili müdafaalarına sekiz kilometre derinliğinde girmiş olduğunu bildirmektedir. İmpa- ratorluk kıtalarının ileri hare - keti devam etmektedir. Araların da bir general de bulunmak üze- Te şimdiden bir çok esir alım - mıştır. Eritredeki — harekât Kahire, 22 (aa.) — Buraya elen haberlere göre Eritrede talyan ricati devam etmektedir. Mühim hiç bir çarpışma olma- mış ise de İngiliz kuvvetleri düşmamı yakından kovalamakta | ve gerilerini mütemadiyen hir-| amaktadır. İtalyanların, hu- duddan 130 kilometre ötede bir demir yolu başı olan Agordat da mukavemet etmesi bekleniyor. Orada İtalyaniar evvelden ha- zırlanmış mevzileri müdafaa e- deceklerdir. Kahire, 22 (a.a.) — lmparar torluk kıtalarının Tobrukun m dafaa mevzii hatlarına girmesi- le neticelenen hücumu hakkında aşağıdaki tafsilât öğrenilmiş tir Tobruka hücum hazırlıkları Bardiyaya yapılan harekâtın ayni itina ve ihtimamla yapıl- mıştır. Tobrukda da, impara- torluk kıtaları İngiliz hava kuv- vetleri, İngiliz bahriyesi tarafın- dan geniş bir müzaheret gör- müştür. Tobruka yapılan hi cumdan evvel, İtalyan müstah- kem mevkii gerek havadan ve gerek denizden kaleleri sa cak derecede şiddetli bir bom- bardımana tâbi tutulmuştur. İçinde yangın çıkarılan San Giorgio kruv: bidayette İn- giliz bombardımanına toplarile şiddetli mukabelede bulunmuş- tur. Can Giorgio en eski İtal- yan gemilerinden biri idi. 1908 de inşa edilmişti. 932 - tonilâto- luk idi ve 726 kişilik mürette - batı vardı. Çölde dört günden - beri devam etmekte olan kum fırtınası pazartesi günü din - mişti. Maamafih' bu kum fırtı- naları, İtalyan —mül alarının zayıf noktalarının a ameliyelerinde İngiliz dım etmmiştir. Hücum emri veril- diği zamman İngiliz kıtaları bu noktalatdan şiddetle müdafaa- lara gittnişler müstahkem ve mevzileri tutan düşman kuvvet- lerinin mukavemetini kırmışlar- dır. Sovyet-Amerikan mü- "nasebetleri düzeliyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) uygun bir politika güden mem- leketlere satmaktadır. — Uzak ark cebhesi Amerikayı Sov- etlerle birleştirmektedir. Sovyet harici politikası manya ile dost olduğu halde| Japonya ile değildir. Nitekim Amerikanın dostu olduğu hal- de Amerikanın dostu olan İn- gilterenin dostu değildir. Sovyet siyaseti | Sovyetlerin harb karşısında- ki vaziyetleri komünist fırkası | umumi kâtibi Şermikof tara- fından söylenen bir nutukta, tekrar izah edilmiştir. Şernikof, | AL " Harb yenı | bir nutuk soyledı (Baş tarafı 1 inci sayfada) hakkında izahatta — bulunmuş- tur. Churchill — silâhli kuvvetler hakkında demiştir ki: | Ordu mevcuduna müteallik bütün meseleler ordunun geniş- liğine dayanır. Donanma ve ha-| va kuvyetlerimiz - bizden adam | istiyor, muazzam yekün tutan | r mevcud istiyor. Ordunun mevcudu meselesi bu sene - ba- gında bir kaç hafta içinde halle-| dildi. Kararlarımızı değiştirme- | dük. Yegüne yaptığımız değişik | lik fazladan on tümen - techiz etmek oldu. Bügün silâhlı ve | techizatlı dört milyon askeri - miz vardır. 4 milyon asker ki memleketin müdafaasında ü- zerlerine düşen vazifeyi başa- racaktır. | Deniz aşırı memleketlere as- ker göndermek işi bazı şartlara ve bilhassa elimizdeki gemi a- dedine bağlıdır. Churchil, harb endüstrisinin | orduya —malzeme ve techizat imaline devam ettiğini söyledik- ten sonra sözlerine şöyle de * vam etmiştir: | Bu harbin daha 16 ıncı ayın- | da cebhane ve tayyare fabrika-| larında — kullanmakta — olduğu- | muz işçi sayısı geçen harbin| 48 inci ayında ayni fabrikalarda | kullanılan - isçi sayısından bir kaç yüz bin fazladır. Başvekil önümüzdeki altı ay içinde yeniden başka silâh fab rikaları kurulacağını söylemiş | ve demiştir ki: | İşçi Ssayısını arttırmak - için ilk defa olarak kadınlara mühim | bir nisbet dahilinde müracaat edeceğiz. İşte Bevinin dün yap-| tağı mühim beyanatı bu izah e-| der. z | İngilterede bazı ye- ni sınıflar silâh | alîına_— alınacak istihsalâtının | arttırılması için mü-| m tedbirler alınıyor | İş Nazırı mühim bir | nutuk söyledi | Londra, 22 (a.a.) — İş nazı- rı B. Bevin dün akşam Avam Kamarasında müdafaa progra- mına dair mühim bir nutuk irad etmiştir. Bevin nutkunu şöyle bitirmiş- tir Bu zaferin harbde bütün millet kazanılması çalışmağa mecburdur. Fakat b mesainin adilâne bir surette yapılmasını temin işi hükümete aittir. hükümetin davetine seve koşacaklardır. Çün- kü Hitler belâsını kökünden göküp atmak için milli camiayı | teşkil eden sınıflardan - hiçbiri gnlar kadar azimkâr değildir Bükümete büyük bir mesuliyet terettüp etmektedir. Akilâne bir idare ile milletin, büyük ga- yemizin tahakkukunu temin e decek vazifeleri yapmasım tes-| hil etmek mümkündür. - Milletin kat'i ve ezici cevabı yalnız dik hayrette bırakmak kalmıyacak, zaferi elimizin getirecektir. İzçiler tatörleri al tına Leninin 17 inci ölüm yıldönü- mü münasebetiyle söylediği bir nutukta Sovyet Rusyanın harb dışında kalacağını tekrar etmiş ve Sovyet harici politikasının Sovyet menfaatlerini gütmek te olduğunu söyliyerek şunla- | rı ilâve etmiştir. “Unutmamak Tâzımdır. — ki, Sovyet memleketleri - kapitalist rejimlerle muhattır. — Bundan dolayı uyanık bulunmak lâzım dir (Radyo gazetesinden) Rumanyada anarşi hü küm sürüyor (Baş tarafı 1 incide) sinde olduğunu söylemektedir . Katil kurşuna dizilmiştir. “Rardoy gazetesi,, Bükreş radyo istasyonu işgal edildi Antonesco milletine asayişin temini hususunda bir hitabede bulunurken müessif bir hâdise olmuş ve radyoda konuşurken sesi birdenbire inkıtaa uğramış- tır. Bu vaziyet hakkında iki ihtimal ileri sürülmektedir. Gelen bir habere göre Bük- reş radyosunu Almanlar işgal etmişlerdir. Diğer bir habere göre ise bu işgali yapanlar De-| mir Muhafızlardır. “Rardoy gazetesi, Sofya, 22 (a.a.) — Bükreşte dün hüküm süren asabiyetin başlıca — sebeblerinden — birini dahiliye nazırı gendral Petrovi- cesco ile Bükreş vilâyet idare- sinde çalışan bazı mesai arka- daşlarının vazifelerinden uzak-| laşması teşkil etmiştir. Binlerce üniversite - talebesi | ile amele lejiyonerlere müzahe-| rete koşmuştur. — Lejiyonerler askeri müfrezelerin üzerine a-| mitralyöz-| teş açınca bunlar lerle aleş ederek ve tankları ile- ri sürerek mukabele etmişler - dir. Her iki taraftan ölenlerin çok olduğu tahmin edilmekte - dir. Çarpışmalar lejiyonerlerin lehine netice vermiş ve askerler kışlalarına çekilmişlerdir. Umu mi menuniyetsizlik karşısında Antonesco bütün lejiyonerlerin kuşatılmasını emretmiştir. Fa- kat bu hareket şiddetli bir mu- kavemete hazırlanan lejiyoner- ler arasında büyük bir infial doğurmuştur. Lejiyoneflerin “bu hareketi- nin uzun zamandanberi hazır- landığı tahmin edilmektedir. Çünkü karışıklıklar ekser şe- hirlerde ayni zamanda zühur etmiştir. HARB VAZİYE Ti | Libya harbinin neticesi (Baş tarafı 1 Inci sayfada) olamayınca, seyirci v kalmaya mahkümdur. Habeşistanın son ve büyük fatihi, kale sukutile, üçüncü büyük bir hataya daha düşmüş olur. Kuvvetlerini — muharebe- ye parça parça sürmek, kalele- rın cazibesine kapılarak araziyi elinden çıkarmamak, felâket- ler doğurabilirdi. Gelen haber- ler, muhterem mareşalin emrin- deki kuvvetlere, kat'i bir muha rebe vermek üzere, ceki düzen vermekte olduğunu — bildirmek- tedir. Ordu ana kuvvetinin, taz- mini kabil olmayan zayiattan sonra, kat'i neticeli bir sav girişse de, Libya harbinin tali- hini değiştiremiyeceği meydan- dadır. Kaleler, kuvvetin tasar- rufuna, hasmin yıpratılmasına, müsaadatta taarruzlar tevcihi- ne, zaman kazanılı Graziani, malüm bu kazançları temin edememiş- tir. İki kale hiçbir atesş rolü oy- namadı. Wilson, belki zamanla da edindiği çok daha üstün kuv- vetlerle saldırmakta ve büyük bir siklet merkezile müd, ordüsunu” beklemektedir. Kas- layı istirdad eden Sudan kuv- stleri çekilen düşmamı takib etmektedir. Habes toprakların- da yurd sever yerliler, komutan ve öğretmenlerinin hareket işaretine intizar ediyor-| Eritre ve Kenyada da nis-! n kuvvetli hareketler göze Hava kuvvetleri, | karsı akınlar ta berdevamdırlar. bir sebeb yoktur. | Arnavutlukta Mevzii çarpışmalar devam e- diyor. Burada mühim hareket- lere ıntizar edebiliriz. Zaman, bugünkü vaziyette ehemmiyeti haizdir. Hüner, muvaffakiyetin neticeye götürülmesi olduğuna | göre, Yunan ordusu kumandanı e mal olursa olsun, bu durum | den istifade etmeği bilirler. — | ziyetinde | ralde Gaullo ara- | - sında anlaşma, Londra, 22 (a.a.) — İngiliz| hükümeti ile general de Gaulle müdafaa konseyi arasında Ca-| meron için bir iktısadi anlaşma | yapılmıştır. | Anlaşma — hükümleri muci-! bince İngiliz hükümeti Came- ronun kakao, hurma — mahsulü, | palm yağı, Amerikan - fıstığı “rekoltesinin tamamını, kahve ve muz mahsulünün de hemen | | hemen tamamını satın alacak-| tır. | Macar yolcu trenle- | rinde tahdidat | (Baş tarafı 1 inı yete girmektedir. Bu suretle Mevcud yolcu trenlerinin adedi yüzde 12 nisbetinde azalacaktır. Bu karara sebeb, Macaristana ilhak olunan arazi dolayısile lokomotiflerin artık kifayet ede- memesi ve Tunanın da donmus | olmasıdır. İLÂN | Sultanahmed Birinci — Sulh Hukuk Hâkimliğinden: 181 Davacı Posta, Telgraf, Tele- fon Müdürlüğü vekili avukat Bürhaneddin tarafından davalı | Galatada Nortşara han 3 kat 17 | sayıda Plotner Otto aleyhine | telefon ücretinden müvekkilinin alacağı olan 69 lira 25 kuruşun faiz masarifi muhakeme ve üc- | reti vekâlet tahsili hakkında a- çılan davadan dolayı davalıya gönderilen dava arzuhali kendi- sinin Almanyaya gittiği ve ad- resinin de belli olmadığı şerhile | müvezzi tarafından tebliğsiz geri çevrilmesi üzerine yapılan | duruşmada: | Dava arzuhalinin 15 gün müd detle ilânen tebliğine ve muha-| kemenin de 10/12/941 pazarte- si günü saat 14 de' bırakılma-| sına karar verilmiş olduğundan ©o gün ve saatte İstanbul tapu dairesinin alt katında Sultanah-. med 1 inci sulh hukuk mahke-| mesinde bizzat veya bilvekâle hazır bulunmadığı takdirde mu | hakemenin gıyabında icra kılı- | nacağı tebliğ yerine olmak üze-| Sulh Hukuk Hâkimliğinden: | 941/185 Davacı İstanbul P.T.T. müdür lüğü vekili avukat Cemil tara- fından davalı Küçükpazar keres- teciler sokak 62 - 64 - No. da Sa- hibe Düren aleyhine alacağı o- lan 16 liranın tahsili hakkında açılan alacak davasından dolayı | davalıya gönderilen dava ar | halinin kendisinin ikametğahı | | m terkettiği ve şimdiki adreside | belli olmadığı şerhile müvezzii | tarafından tebliğsiz 'geri çevril- Mesi üzerine icra kılınan duruş- | L | — Sultanahmed Birinci | mada: Dava arzuhalinin 15 — gün müddetle ilânen tebliğine ve | muhakemenin de 10/2/941 Pa- zartesi saat 14 de talikıma ka- rar verilmiş olduğundan o gün| ve saatte İstanbul tapo dair birinci katında Sultanahmed bi- ; rinci Sulh Hukuk mahkemesin- de bizzat veya bilvekale hazır bulunmadığınız takdirde muha- kemesinin gıyabında icra kılı- nacağı tebliğ yerine olmak üz- re ilân olunur - Tramvay 1939 enesinde veriln iyet bulaca aktır, P: $ olan pa: andan mezkür atla pasolarını behemehi Cam ately alınacağında ine sanat isteklilerin (408) rının gelmeleri ilân olunur Hayırsever ELEKTİRİKZ TRAMVAY LETMELERİ UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN! 0 sahiplerinin bu müddi 1 değişt mektebleri mezunlarından bir fakülte dek lsîanbul Dokumacı. Yazmacı ve İşlet- (Baş tarafi 1 inclde) içinde yaşadığı medeniyete bağ- h bulunan öbür uluslara geçme- Bini, yayılmasını sağlamak, me dil vermek,, için 0 sosyete- nin filozofları, bilgiçleri, ar a- damları kendi branşları için ay- ri ayrı diksiyonerler yazarak ulusun çağdaş medeniyet içinde meykiini yükseltmiye koyulmuş- lardır. Bütün bunlar dilin bir yan- dan sosyete bakımından, yandan da kişi bakımından na- sıl “onsuz olmaz,, bir varlık ol- duğunu gösterir. Çağdaş medeniyette dile ve- rilen önemin en göze çarpan başka bir yönü ise “sahne ha- yatiı,, dır. Sahnede kelimelerin bütün şahsiyetlerine (3) nasıl saygı gösterilerek, artistlerin ağzından kelimenin nasıl bir ö- zen ile çıktığını, artistin nasıl kelimenin üzerine titrediğini, o- nu en güzel tarzda söyle- mek (4) için nasıl emek çekti- ğini görmek bu önemin engin- Tiğini anlamıya yeter. Bu yönden bakılınca bugün türkçemizin henüz bu durumdan ne kadar uzak olduğu bütün a- cılığiyle göze çarpar. Henüz di- lin bileşdiği kelimelerin yabancı elemanları - ayıklanamamış, dil kendi öz varlığına kavuşama- mış, dilimiz kendi bağınsızlığını henüz elde edememiştir (5). Osmanlılıkta —ulusal - varlığı ikiye bölen büyük uçurum “Os- manlı tabakası,, ile “Halk taba- kası,, arasında en çok dil yönün- den ileri gelen ayrılıktı. Ve os- manlıcanın ulusal hayat ile hiç ilgisi olmaksızın başka bir âle- min, metafizik bir varlığın dü- güncelerini anlatan kelimeler - den bileşmiş olması, kendini bil- miyen “Osmanlı edib veya kâ- tibi,, ne sonsuz bir kıvanç ver- diğinden halkın dili, asıl türkçe hor görülerek tamamiyle boş- lanmıştır. Çünkü dil bakımın- dan Osmanlı zihniyetinin ana pransibi; |arapça ve farsça bil- mezsem söyliyemem, yazamam| formülü-olduğundan türkçe ke-| limeler atılmış, ancak sözde en Tüzumsuz bir eleman sayılarak sözün en değersiz yerlerinde ka- labilmiştir. 'Türk zihniyenin ana prensibi ise: Jarapça ve farsça yı aatmazsam türkçeyi bula- mam| — formülü — olduğundan kendimiz bulma,, hareketinii ilk adımı bu yolda çalışma ola- caktır. (7). Tan yerinden doğan “büyük devrim,, güneşinin önümüze aç- tığı aydınlık yoldan yürürken mânevi alanda ilk önce üzerinde duracağımız büyük konu, en baş ta gelen konu bu olacaktır. Bü-| yük devrimin bizde uyandırdı- ğı “kendimize gelme,, hareketi- iııgılîem ile gene- Bdi l ıt Dıl Beyoğlu Yerli Aakerlik şube« sinden: 935 senesinde Galata Çömlek çi sokak 5/7 Bafra otelinde o« turan piyade asteğmen Hüseyin oğlu İsmail Hakkı (13479) un hemen şubemize müracaati. İLÂN Sultanahmed Birinci Hukuk Hüâkimliç 941/182 Davacı İstanbul P. T. T, Mü- dürlüğü vekili avukat Cemil ta- rafından davalı Kireçburnu A- lakır sokak 19 sayıda Fevzi a- leyhine alacağı olan 25 liranın tahsili hakkında açılan alacak davasından dolayı davalıya gön derilen dava arzuhalinin kendi sinin ikametgâhını terkettiği ve şimdiki adresi de belli olmadığı şerhile müvezzi tarafından teb liğsiz geri çevrilmesi üzerine icra kılınan duruşmada. Dava arzuhalinin 15 gün müddetle ilânen tebliğine ve muhakeme- nin de 10/2/941 pazartesi saat 14 de bırakılmasına karar veril- miş olduğundan o gün ve saatte İstanbul tapu dairesinin alt ka- tında Sultanahmed birinci sulh hukuk mahkemesinde bizzat ve ya bilvekâle hazır bulunmadığı takdirde muhakemesinin gıya - bında icra kılınacağı tebliğ ye- rine olmak üzere ilân olunur. Bulh nden: - Adalar Sulh mahkemesinden: 940/102 Kudüste Şükrü Elhüseyni va- risleri Fatma, Hindu, Cemil, Bürhaneddin, Cemaleddin, Zey- nelâbidin, Mehmed Sadık ve Mehdi'ye: Avukat Hasan Tahsin Ayni, Fahriye Ayda, Mahmud Nedim Sinaplı ve Nabi Köprülü ile şa- yian mutasarrıf buluduğunuz Büyükada Meşrutiyet mahallesi yeni Albayrak sokak eski 34 - 38 yeni 5/1 mumaralı bir arsa, ay- ni mahal ayni sokakta eski 34 - 38 yeni 5 ve 5/2 numaralı bahçeli ahşab ev, ayni mahalle ve sokakta eski 34 - 38 yeni 36 numaralı bahçeli ahşab ev ve ayni mahallin eski Kalfa yeni Haskalfa sokağında eski 23 - 88 yeni 36/1 numaralı bir bağır kabili taksim olmadığından açık artırma ile satılarak şüyuun ize lesi hakkında adı geçen Hasan | Tahsin Ayninin aleyhinize açtı ği davanın yapılan duruşmasın. da: Taksimi kabil olmıyan mez- kür gayrimenkullerin satılarak | tutarının hissedarlara - dağıtıl- ması suretile şüyuunun izalesi ne ve gayri menkullerin her biri ayrı tapuya bağlı bulunduğun- dan satışın da ayrı ayrı yapılma sına ve 4360 kuruş mahkeme masrafının hisseleri nisbetinde taraflara aidiyetine karar veril miştir. İş bt ilân neşrinin ertes gününden muteber olmak üzere bir ay zarfında temyizi dava et mediğiniz takdirde hüküm kesbi katiyet edeceği tebli makamt- na kaim olmak üzere ilân olu nur. (2201) —— eman (4) Dil vicdanını edinmiş o | Tan kimse dili en güzel bir tar: da (tecvid — Acceutuatiom) söy lemeye özenir. (5) Bugün (Türk dil kuru nin içimize derin esinler —undu— ğu ideale doğru olan yürüme hu olacaktır (8) (8) Tıbkı insan gibi, kelime- nin de medeni dillerde başlı ba- şına bir şahsiyeti vardır, ve ona son derece saygı gösterilerek ke lümenin ona Pasoları ların tebdili müddeti 31/1/941 olar bu tarihten sonra müteber ol- zarfında umum müdürlük kalemi- (441) günü ca olunur Fen Fakültesi Dekanlığından imtihanla idaresinde meci Esnafı Cemıyehnden' Falimainamiş mizcibince, 1040 yılı miemej ve Bözeliğii yetinin ibras ve yeniden aısf tebdil edilecek- ölun e intihabı| için Babıâli caddesinde 10 No, tu birleşik esnaf cemiyetleri — binasında 1/1941 perşembe günü saat 10 dan 11 e kadar cemiyetimiz men: bla- | Bir Bayan Kimsesiz Arab veya Habeş kız çocuğu arıyor Bayırsever bir bayan evlâd gibi 10 yaşına kadar kimsesiz Habeş veya Arab bir kız “Yeni Sabah, istiyor. İsteklilerin on ikiye kadar müracaatları bakıp büyütmek — için çocuğu idare şefine' hergün ondan VE TÜNEL İŞ- | mu) bu yolda çalışmaktadır Fal xt yalmız onun çalışması ile değil, her Türk yazıcısmın on dan faydalanarak — kullanacağ kelimeler de kendi diline vere ceği önem ile ulusal dil yaratı lacaktır. Eski “Osmanlı cdil veya i,, ne göre “milli dül, olmadığı için onca türkçenin hiç önemi yoktu. O düşündü k her fikir için bildiği arapça v ya farscadan bir kelimeyi o dil lerin kurallarına göre düzer vi onu kullanırdı... Türkçede bunur bir “uydurma,, olacağının — hiç farkına varmazdı.. Çünkü “ker dine şuur,, u yok, ruhunda “di vicdam,, ise henüz doğmamıştı. (6) Hdlâ bu prensibin etkisi: Tedir ki Osmanlıca kelimeler bi. rla söylettiriyor. edib ze kendini 3 Meselâ vaktile “Osmanlı veya kâtibi,, nin türkçı bularak — uydurduğu bahis, bahis me gün bile sanki hiç türkçesi yok- olanca — zorluluğunu, Va müş gibi metafizik kuvvetini taşıyor. Türk yazıcısı bunun söylemekten — sanki korkuyor. Korkma ey Türk yazıcısı... Kork ma ey Türk spikeri: “Bahis mevzuu olmuştur..,, diyeceğim diye uğraşma, “denilmiştir. söylenmiştir.. konuşulmuştur..., diyiver de şehirli yurddaşın gi- bi, “yeni nesil;, de, Konyanın “Aladağ,, nahiyesinde köyünün kahvesinde radyonun — başında seni dinliyen köylü yurddaşın da ne söylediğini anlayıversin. (?) Kişinin “benim dikim,, di- yebileceği bir duruma - geldiği tukit duyacağı kıvancın ne ka- dar ruhu yükseltici olduğu bir göz önüne getirilsin. (8) Şapka nasıl bizim “başı- mız,, 1 düzeltti ise, dil de bizim “kafamazı,, düzeltecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: