17 Nisan 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

17 Nisan 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Molla, yirmi atuz adim — uç- tuktan sonra, birdenbire çap- razdan sıyrılarak. Adalıyı girt- Plakladığı — görüldü. ğ ,*mMaleı, ddmîıâ& kşzıkh gi- | bi olduğu yere çalaldı. Ve has- mmnr gırtlaklayarak dikilmişti. Mollanın bu derece kolaylık- Ü sıyrılıp çaprazdan / kurtuli - ması geyircileri harekete getir - mişti. — Bağırıştılar: — Aferin Molla'. |. Adah Halii, daha ilk çapraz- An Mollarım bu seferki: kuvve- |Hni de denemiş oldu. Öyle kor Tay kolay hasmmr istediği tar İ mafa çekemiyeceğini anladı. KHele, Adalmın bir el ense ve| iç tırpaniyle burnunum — yere: Yarmasi ona Sarışadar güre - ginin çok pahalıya mah olaca- Bını göstermişti . İhtiyer Cazgır, kazanın bit Kköşesine yasamış, Mollanım bahasır da yanında alduğu hak de oturuyordu. Mollanın — tırpamt, — babasintı şahlandıramşti.-Olduğu yerden darlar gibi bir hareket yapa -| Fak seslendi : — Aferin Molla!. Cözgür da, dayı — Gükel, güzel be ağım!. Hele, çapraz fev- kalâde mahirane idi, Adalı gi- bi yüz otuz ekkalık devden Öye || le çapraz. sıyırın dönerek girt- Ja vurmak her babayizitim Rârt değildi Güreş zehir gibi devam edi- hu Mollanın dala sakin ol duğu görülüyordu. Adalı, has- mnı görsemletmek ve dağıtmak içia mütemadiyen sağlı sollu eli enselâr varup dürüyordür. Bir aralık Adalının tekrar a& ka bir çapraza girdiği görüldü.| Bu sefer de Molfa gürü -| yordu. Adalinın gözleri şimşek ça- kıyordür. Mollayı — öyle toparlamıştı ki, bu sefer hak- kından gelneğe ahdettiği yüzü- nün hatlarından belli idi. Adalı Halik, hasmını alabil! gine sürdü. Fakat, Bir türlü yetştiremiyordu. Bğer çengeli yatiştirmiş ol Bsaydı, muhaktrak - Mollanım sır- ta kalıbı kalıdına yere vurürdir. Fakat, Molla çolk mahirane! İ bir surette kendini idare edi -| Adüalının korktur anhı_-!ühıw bir kere dala başıa: gelmiş| oldü. Molla, bir anda şimşek süra- tiyle çaprazdan sıyrılarak has- minin önüne Bir kirpi gibi bü- gülüp oturuverdi. Adah Huzıni alamadı. Önün- de oturup münia — teşkil eden Hasımma — gazparak balıklayıp dört elle Mollanın önüne düş- tü Fakat, bütün Bu hareketler öluritem Mollamın babasının yü- reğine inmişti. Zavalik adam, eğlu Adalmın çapraziyle u- garken olduğu yerde Hop op Gturup kalkıyoni Ve ikide birde: — Aman Mollat. İ — Dikkat et oğlum!. — Allahımı sakla Mallayı?, 'Diye söyleniyordu. — Cazgır, Bakindi, Molfamm ne yapıp ya- pıip çaprazdam kurtulacağıma, kaniydi. Hattâ, bir arahk Mollanın. babasma dönerek: — Bey baba, sabırit ol.. Demişti. Moltanın babası: — Elimde değil usta!.. ten de Molla, fevkal Fane bir dönüş ve sıyrılışla ya-| kasını sıyırmmştı. Üste de Adahı dört elli al: rak ha: önüne düşmi ı düşmez - to- k- istedi. kurtulmuş bir yay gibi. fırladı Derhal hasmmnın - kispet kasna- Salırlı ol, Molla sıyırtır. ; . Hakilta -| le mahi -| yerden. .) küntesi alamıyacağını anlayın- | | zorlamp kalkmağa hamle etti.| | Ve Mollanın bir el ense kispet | dimip açırmak ktolay bir iş de-| | OLAK MOLL ; VAZAN: MS AM K 122 —— Adalı, yakalandığını görünce kasnağından tutuşuna ehemmi- yet vermedi. Lâkin — yaptığı ikinci hamle ile kıç üstüne otuvunca — Molla- nn pençe kuvvetinin ne demek olduğunu anladı. Molla, bir çocuk gibi tek el e Adalıyı çekip kıç üstüne eturtuvermişti. n ka- urala- | Tup hareket etmesini bilen ma- hir bir pehlivandı. Molla, hasmını önünealır al! maz, meşhur gakküntesini A- düliya vurdu. Fakat, Adalının kispet kas-| nağr çok dar ve altta olduğu cihetle kavnı da kispet kasna - ğının üzerine katlanazak da -| yandığından künteyi almak güç Olüu Adalı, şala Kolaycacık sök- müştü.. Molla, Adalıya şak - ca. sarmaya geçli. Ve hasmını künteledi. Koca Adalıyı hava- landirarak aşırın künteden &- tacaktı. Adal, ilk evvelii Molların küm, tesine ehemmiyet vermemişti . Çünkü Adalı: gibi bir pehlivanın. Kalçalarını dağıtarak havalan-| | Şit Sanra, Molla şibi hasmın- dan altmıy okka eksik bir pehli- vanm böyle bir hazekete teves- süz etmesi delilik olurdu. yavaş vavaş sarmayı Boşalt -| Berabere Maaril Müdürlüğünün tertipli ettiği mektepler arası — futholl maçlarına dün Galatasarayla Kabataş liseleri arasında devam edildi. Her ilti takımın'da kemen hemen. müsavi kuvvette olması itibarile maç çelim ve heyecanlı öldin. Takımlar: e Gülatasarayı Eöat; Ali Bus- d, Sirri, Nuvi, Ekmel; Mehmet, | İlhan, Mahmut, Naim, Nejat. Kabataş: Sadık; Helit, Pa-| ruk; Semih, Kemaf, Cemil; Ke- mal, Hüseyim, Mevzat, Acar, Muraffer. Hakem: Bahattin. Uluöz. Oyuna Galatasaray . lik hamlede rakip kaleye yükle- nen Sarr Kucmızılılar gayelerine hemen ulaşmak arzusile bütün gayretlerini sarfediyorlardı. Top ayahtan ayağa dolaştıletan son- ra Malhmnıdtn saltr gütile kendini Kabataş kal Macin ilk vaziyete giriveren Galuta | htar hızlarını bücbü dılar ve ra oldular. Kabataş defansı çok fe-| dakâr aynuyor gol olabilecek biz | çok tehlikeleri önliyerek sayı a-. dedinin artmasına müni oluyor- d Biraralık Sar - Kırmızı taz yikinden kurtulmağa muvaffa olan Kabataşlılar düzgün pas farla rakip kaleyi tehdit edem bir iki akım yaptılarsa da netice alamadılar. Galatasaray kalecisi kalesini ZI mlılıklar Ba Zında r .. J Müsabakamız hakkında bahar müsabaka- mizin — &on parçasımı evvel- ce neşredek hitama. ermiş bulunmaktadır. mdi eliniz- de bulunan 40 parçayı yanyar na getirerek heyeti umumi - nden tek bir resim Resimli vücu getirecek ve bunu gonuna — kadı #“müsabaka, memurluğı n N iriaci devre ekseriyet- Irmızınm neticesi: ve arasıra parlıyan bataş hücumlarile 1—0 Galasa- rayın lehine bitti İkinci devre İkinci devreye başlıyan Kar aşlılar çok gayretli oynuyor- lardı. Muhakkak beraberliği laşmak için sağdan soldan dur- madan yaptıkları akınlarla Ca- Mtasaray kalesinden oldular. SPohrRn —| Dünkü Mektep Maçları | Galatasarayla Kabataş 1-1 | Tardk bi LLA RAYEL Te vaziyeti kavradı. Şaka — değ Molla kesecekti. Zehir gibi ku vetli idi. Hemen başının çare - sine düştü. Ve, sol ayağını " Mollanın iki| ayağı içine destekleyerek dö nüp Mollanın paçasından yap tı. Ve zorla da doğrularak va> ziyete hâkim oldu. Şimdi, Mol-| la küntede, Adalı paçada idi.| Fakat, Molla künteyi bırak-' miyordu, hasmını itesmeğe çali-| şıyordu. Mücadele çolt çetin ol- dü. Nihayet, Adalı tek paça doğ- ruldu. Künteyi söktü.. Fakat, Molla da hasmını tek — paça kapmıştı. ki pehlivan birden doğruk muş, lâkin paçaları elde idi. Pa- Ça, paçaya gelem iki hasım bi-| Ter budama ile paçalarını: kur-| tardilar. Ve, ayağına dikilerek gırtlak gırllağa geldiler. Güreş; tekrar ayağa intihal etmiş oldu. Fakat, | hareketlerde — Mollanın daha mahir bir güreşçi olduğu gö- Tülüyordu. Çünkü, güreşi daha ziyade Molla yapıyordu. Adalinın — ©-| yanları suya düşüyordu. — Adalnın, Mollanın — gakkün- tesinden, küntesinden ve sarma- sından kurtulması yabana atı- Tammazdı. O da fevkalâde maha- retler göstermişti. Lâltin Mol- danın - kavrakt güreşi: ve üstadar ne hareketleri aşikâr bir suret- te herkesi teshir etmiş bulunu- yordu. Tti pelilivan, tekrar ayakta hei ÇArkası var) kaldılar Gile beraberliğe ulaştılar. Bu sayı her iki tarafı da hızlandır- dı. Oyunun cereyanını tehleri çevirmek için bütün gayretlerini sarfediyorlardı. Bu devrede çok güzel oynıyan Kabataşlılar Ga- latasaray akınlarından doğacak tehlikeleri- kolayltıkla — önlüyor- Oyunun sonlarına, doğru; hiz- larını arttıran Kabataşlıların ra- kip kaleye müsabakanın vaziye- tini değiştinecek bir iki alımı Galatasaray müdafileri tarafın- dan zorlukla önlendi. Oyun hızanı kaydetreeden de-i vam ederken iki taraf da gali- biyet ibresini lehlerine çevirme- ğe muvaffak olamadan maç 1? berabere bitti. | Üçüncü Bisiklet müsabakaları Beden Terbiyesi İstanbdul Böl- Bisiklet Ajanlığınd Ajanlık tarafından tertip i bisiklet yarışlar ge elunan « üçün 20/4/941 rar günü | sabahı Topkapı - vi yolu Ü- zerinde ve 100 kilometrelik bir: mesafe dahilinde yapılacaktır. 2— Y başlanaca! tir saatinden evvel hazırlanmış dukları balde Toplapıda bulunmal: ve isimlerini hen ine - kaydettirmeleri lüz Geç kalanlar müsaba- tirâk edemezler. kaya İ Mual- şa tam saat ir. 9,30 da k edeceklerin yarış ol-. 1 h | İ Beden terbiye limlerinin toplantısı t da. deri çalıştıran muallimleri Yarın akşam kulüp ve müe: nde 19 Mayiste yapılacak alan spor ha: nin esaslarını kan üzere bir toplantı yap dir küme takımlarınını Birinet devre Sarı - Kırmızı diplasmanları tün milli kimse tek e takım- anları bu hafta Trahlusa ve Misira | ğa ve sarmada bulunan s0l z ğına desteklenerek hasmınıl . (Bap tarafı 1 Inci sayfada) z Bagladu ” Adalı derhal| Sitmişlerdir. Bu nasil oldu? İn-| ti Akdenizde İtalyan do- getirmiş iken İngiliz donaumar mekten de çekinmediler. İtalya>| nn şimali Afrikada 140 bin esir | verdiğini ve çöktüğünü gören Tngilizler acele bütün kuvvetle- rini oradan Habeşistana ve Bal- | kanlara gönderdiler. Bunu öğ- | renen Almanlar matözlü kuv-, | vetlerini Siejiyadan Fransız ka- geçirdiler. Sicilya ile Afrikanın en yakm noktası - gında 150 kilometrelik mesafe arasında SABAHTAN — —e SABAHA. nasıl geçtiler ? o kadar kahir dar- ş, bu donanmayı ikamıyacak hale | n nasıl, li önüne Alm Bu y kün iken İngilizler haber ver- ra sularına, aradan Trablusa Tunüsta, ve Pransızların elindedir. - are-| var. Bu mesafeyi orta süratte| gemiler bir geçit içinde geçive-! rirler. Bu yolun gecitleri İngi liz donanması tarafından kon- trolü pek güçtür. İngiliz donan- masının hâlâ büyük üssü İsken- deriyededir. İskenderiye Sicil- yadan 1800 kilometre uzakta- dir ve İngiltere ancak kuvvetleri için Malta ve € geçen Libyo limanlarından isti- fade edebilirdi. Yakın limanlar da bulunan İtalyan: donanması böyle zayif kuvvetlerle yapıla-| cak hir müdahaleyi daima teh- dit edebilirdi. Bununla beraher İngiliz denizaltıları, destroyerler| ri, tayyareleri Sicilya. cenubun-| daki münakaleyi kontroi. etmiş,, hati e bir İtalvan ve Al - man nakliyatını: darbelemiştir. Fakat or beş yirmi gemile rinin butırılması — diğerlerinin Fransız kara sularıma - oradan, Trahlis sularma girmesine mü- ni olamamıştır ve hâlâ da ola-| marmalttadır. Karayonlarla. taşınan Alm: kuvvetleri ve tankları İngilizle-| rin Bingazi cenubunda pek za- yıf bıraktıkları belki motörsüz| ve tanksız kuvvetlere hilcum etmiş, onları tâ Misır hudüduna: lar ayni mesafede yüz esir vermiş iten İngilizler -gene Almanların: viddialarıma — göre- ancak ileibhr esir vermisler, ken| di kendilerine cekilmislerdir. Misirda, / İtalyanlara — karşı İngiliz müdafaa hattı gecen ge- ne Mersa Matruhda idi. Şimdi gene Süveyg orada mt, yoken daha gerilerde ml müdafaa edi" Jecek? Bilmiyorum. İagilizlerin Tobrukta Bir tısımı kuvwvetlerini bırakmıs olma'arı bu. müdafra hattma Bellti Eritreden veya di- #er nektalardan getirmekte ol-| dukları büyük kuavvetlerin ye- tişmesine İmltüin vermek icin de| ve İngiltere -Mimr meelisinin gösterdiği iHkmaddan da anlası- İrvordtr Ki. Misirr Rendi adaları gihi müdafaa edenektir. Behçet SAFA ANADAANADI arAarAA İKTİSAD Bavul ve valiz meselesi ve valiz fiyatlarından! farının da se- dtildiği: i mermli Buvul tar. is e kati surette m rmiş — ve piya: asta. tetkik mıştır. Bi a ge çok İbim geler, suç nde: vakalanmış- lardır. Bu gibilerin vaziyetleri Fiyat Murakabe Komisyonunca tetkik edildikten sonra suçlular Adliyeye verilecektir. Diğer taraftan Fiyat Müraka- be Bürosu, yeni memurlarla tak- viye edilecektir. Büroya yeniden 820 memur verileceği habe mıştır. & Evlendirme ayı içinde 89 nme merasimini yap- Eminönü rluğu v M çiftin evl mıştır. | Malüm ya, “muhtekir,, gözünül T yaptır-İ! Yarı $ SÜTE, V f men Gil — Fiyat mürakabe bürsu yo- ğurt fiyatları hakkında tetkikat yapıyormuş, yine bu arada öğ- Teniyoruz. ki, Trakyada yoğur- dün. kilosu 15 kuruşmuş! İnsa- nın hayretten parmağı ağırında kalıyor! ” T — Neden? — Neden olacak İstanbulda yoğurt, bitiyorsun, aylardanberi 40 kuruş! Mürakabe komüsyomı, Tralt- Y Ai iuraca olduğu halde, ibulda, aylardır. bir türlü otuz dokuza bile inemiyen iştel bu yoğurt meselesini tetkik ve' şüphesiz fiyatların indirilmesini temin edecek... Bakat, unut - mamalı ki çoktandır. yoğurdun 15,20, 25 kuruşa, inmiş olması lâzım gelen bir mevsimdeyiz. — Neden inmedi: dersin? — Şimdiye kadar yoğurt, pey- nir ve “Tüks kaşar?,, gibi müca-|| dele mevzuu almadı da andan dört değil, yüz dört acmış, pi- yasanmı herhangi maddesinde ih tikâr yapmak için fissat kollu- yor: Buna karşı talk her şeyi Mürakabe kamiayonundan bekli- yor... — Hallt ne yapsın canım.. Halkın elinde ne varki?. — Üyle deme azizim.... İhti- kârın en küçüğü, ea Büyüğü ka- ezilmeğe lâyaktır. “A-| Bu kadar şeyin ih-, tikâmından, muhtekirinden — na olur!..,, diyip geçmek, Bence en büyük' ihtikâra göz yummak yahut, dudak bilküp geçmek ka- dar işin ciddiyetini. benimseme- mektir. — Bugfn filozofluğum üzerin- de yine — Evet, ihtikârım felsefesini | yapıyorunu! Şu yoğurt meselesi| zihnimi korcalayıp duruyordu. Gazetede bu havadisi görünce| dertlerim depreşti... Şimdi sana soruyorum: Yo - ğurdun, helis muklis, süt besüt yerli-malı olduğundan — şüpheni var mı? — Alay mr ediyorsun! — Demek ki, yoğurdun diüm- 'ya karbile hiç bür alâtası yok. Peynir de böyle... Yani, demek| istiyorum ki aziz dostum, “mem- lekette, harp dolayısile, süt kıt,| yoğurt az yapılahiliyor?,, diye| bir takım hezeyan savurup, ba- haneler bulmağa ne yer, ne de imkân var... — Niçin olmasın? Belki ü nir harbi,, süt verca hayvanlara da tesir etmiş te hayvancağızla- rın sütleri kesilivermiştir". — Alayı bırak yabu. 'Tama- men: ciddi kocuşuyarum.... Her; şeyin mevsimi zamanı olduğu Yazan : Ka e C Gemlğ OĞURDA OAİR ... ŞÜ a llli geee eerelilin eli i bir tetki k, mürakabe ve milca- dele mevzuudaha: Yoğurt! — Peki, bunda halli da, yanı hizlerde kabahatliyiz demiştin.« Recai SANAY Bi de, tatlaz da, iyisi de, kötüsü olduğumu keşfettiler!. — Öyle &.sa dn, onun da bor- müna Muhterera “Yeni Sabah,, refi- kimiz “Sünnilik - Şi lesinden behseden bir ııyırelmü ve bu yazl serisinde'! “İslâm - Türk .msnı!opedisi,, n- den de bahsedildiği gfyrı'dmüış - harriri olan| centası “R: temas etüği bahisler arasında bu ansiklepedinin adını kasış -| tırması, onunla aramızda bir| mümakaşa vuku baldağu bissini| vermesi nrahtemel olduğu için her şeyşden evvel şamaktayı taw-i zih etmek isteri Muhterem Ruhi Naci Sağdıç dostumuz be ansiklepedide inti-| şar eden hiç bir yazıya itiram| etmemekte ve bu yazıların har| hangi biri yüzünden hizimle bir| münakaşaya girmiş Bulunmak-| tadır. Ba kendimizi bır arın muhatahi addetmemi-. ze hiç bir sebep yoktur. | Geçenlerde Ruhi Naci Sağılıç dostumuz, yöne ansiklepedimizi| de vaku bulacak — neşriyatımız. bu>| kac söz söylemiştik. Bu balis bu kadarla kalması icap ettiği halde muhtarem dostumuzun bu vesileile Şölik telikkilerini ter- virederek Sünnilik telâkkilerine sesriyatta — bulunduğunu görüyoruz. Çibi yoğurdun. d hir mev- simi - vardır. Bu: mevsimin baştangıcında yoğurt turfanda| meyvalar gibi nadide ve pahalı-| d Buna kimsenin sesb çıkmaz. | Herkes yorganına güre ayağını | uzatır.. Kesesi: müsaade eden, alı iken de yer, w a de,. Kesesi elvermiyen ucuzlamasını | bekler.... Bu sene, -sehen ve hik- | metine glıl erdiren varsa aşk olsun! ı urt fiyatı 40 raka- mana: Gd l:p kalda.. — Yoğurt tüccarlarının — bu | ralı miş olma- d inanıvlar! manın uğur zâhirt bilâkis, pek uğurlu alduğ a da 40 vo itilkat etmişler bunum yoğurt taci leri b bir yaman, nerede, hangi semtte rsam, — sözleşn bi leri cevap şu: Y0 k onra geçen sgeneler, her ğ fiyolları hasica a idi, Plşi, alelder yoğın ucuz, on, on iki buçuk İcuru: wrdr. Onun dr si, iyinin d ne hilkmetti âün ucuru pahalısı, i de kalınadı! Ekşi- n iyisi, İ var bilin- iyisi kötü ç BŞ Ş Ya z K YAV s Krol Bizim peeriyatımızda Sünni - lik taasarbu, yahut silik düş-| x bilranhtahele Bır olsaydı, muhte- na> zarı dikkate almayı bir v sayardıl. Fakat Ruhi N im neşriyatımzda böyle bir; seediğini Böylememekte ve, nız ileride sırası Yeldiği za - Mman Sümmilük telâkkilerime sap lavarak şilik tel mmadan endi: bir vaniyet ah dosturan e bi- | lemekle anu tatmin etmiş olma- ayorduk. Onu tetmin e- | ğ rett zim ( endişe ile hareket rür ve bunn bize zaman ama dinlem zuan, Boreuder. Muhtereni Ruhi Naci dostu Yauzun maksadı bizim wi boynumu - lerimiz olan ilim adamları inden tesir etmak ve onlara şiilik telâkkilerini tel- | kin ile bu noktai nazarı terviç etmek ise, kendisini temin & YRUNUN GECE si HAMİYET Yİ SAZ rtadaşları bahis mevemu ederek daha ileri-| gpreki | nezaret etmekte oldukları — Evet, bizim kabahatimiz | Herhangi bir maddede -ufal- büyük- bir ihtikâr sezdik mi, gördük mü, onu aldandığımızı de hep « deği : bile bile almamalıyız ve derhal w;p (ymk değeri laşıyor: 40 rtlIn Ti zem, belki yoğvım:um—, berdar etmeliyiz. Bunu yapmas parana gönlüş, yoğurdun altın,| dığımız içindir ki, aylardır yos 40 kuruştan otuz dokus za indiğini görmek nasip çimaa ğ:rya tâbi olması, zaman zaman| g! Ş ir iniş çıkış kaydetmesi icapl —— Ne isoazizim Şi ğ eder yahu!.. Halbuki, eğer mü- Neviseraziziza şülret yine Takabe bürasu içe müldahale et-| TTet— —. * HoŞ YŞ ; z ğ bol zamanıda bile- 3&:& 30| | — Yine talihimiz varmış ki paraya bör Inmezdi! Buna ka-i 10 kuruştan aşağı inmediyse da aati var. Hani leyleğin örerü| BİG olmazsa, ai bese, clliya Tâklakla geçirmiş ya.. bu gidiş- çknnâmmaıo B büresu işa le yağırdım ucuzlamasını bek-| © etti! <i liyenlerta ömrü de Hu “mesudi — — — ; günül, beklemekle geçecekti!,, Leomü Banay Lüzumsuz bir kaşa riz ki muharrirlerimiz hiç bir propagandanın — tesini altında kalmıyacak dörecede ilmi ihti - sas ve ilmi geciye sahibidirler ve sırası geldikge kendisi de bunu tasdik edecektir. Mühterem dostummuz Ruhi Nacinin, sırara gelmiyen ve he- nüz neşrokunmaryacak - behislera ait şahsi tenkitlerini #imdiden ileri sürmekle gösterdiği teli - şın hikmetini anlamakta mazu- ruz. Onun için şahsi telâkkileri- ni bahiş mevzuu ederken bizi vesile olarak göstermesi her hal. de daba isabetli bir hareket 0- Tur. Kaldı ki muhterem dostu « muzun tomas ettiği bahislerin we ileri sürdüğü telâkicilerin ilini adamları tarafından elenmedik, incelenmedik ve hakilk mahi « yeti anlaşılmadık hiç bir noktar sı kalmamıştır. Bu bahislere tox mas ederken u ilmi gayretleri nazarı dikkate almal, 'bu ilmi gayretlere bürmet ek ktir, Gösterilecek hürmetir ilk gartn ise'Biltin bu gayretlerin mahsulü olan eserleri tetebbil zahmetini ihtiyar etmek ve ilim bahislerinde bir takım propa - gandaların esiri olmaktan kurs tulmaktır. Biz neşriyatımıza karşı vukta bulacak hor teekidi en derin saygı ile karşılarız. — Pakat vu- ku bulmayan neşriyatımıza kar- $ ileri sürülen tenikitleri de doğ< Tu bulmuyorus. Eşraf Bdib YARARANARAAAAAAMARANRANI ADLİYEZ Suçlu kaptanların mubakemesci Köprüde Üsl küdar — inkelesin- âe bir vapur ça sında ikâ gemi arasında dopulesun Bıkışıp - ölm biyet ver- a Ti numarali Si ket vapuru kaptası Salih diğer motörün baptam Ha: rindeki davaya dün ik olundu. ile mekten — Su; ve devam lostromosu kamarotu motoör kaptanını düklerini - söylüyorl keme gölmeyen rin celbi için başla güne &: Bir mahtümiye kararı Bundan bir m rinin yaptırma! Çer G evvel bi- diğerimin de S tta toprak leymaniyedek ve taş yikilması Ethemin sol kolunun kırılma -« Rifatın da göküntü sına ve altında kalarak zıykı nefesten ölümüne biyet vermekten dün suçlu Muhiddin ve Salihin birinc adaki muhakemele! de ik cez them've Felv kı ile ameleden | Ülük id4l aa Lkük l

Bu sayıdan diğer sayfalar: