13 Şubat 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

13 Şubat 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> perverlerle teşriki messi edip et- SAYFA: 2 — İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? Atatürk'e tafsilâtı ve içyüzü Yaran C. R. ÇZ nra ne oldu? — Aradan bir müddet geçtikten Bonra neticeyi anlamak üzere git- tim. Kemal Bey beni kapıdâ: kurs gıladı ve «Ankaradan (devab geldi, bir zümre halinde çalışmamızı ka- bul etmiyorlar dedi; Beni içe- nış; riye almadılar. — Ne için almadılar? — «eKönuşulacak — birşey yok» dediler — Şu halde kendileri ayrı ve sen den gizli Konuşmak istiyorlardı? — Bilmiyorum efendim; ayrı mı görüşeteklerdi, yemek: mi yiyecek- lerdi! — Peki büu ietimada kimler var- dı? — Efendim ben odaya- girme- dim, yalnız kapıdan bazılarını gör düm. Çünkü sofa gibi bir yerdi. Orada bir çay verdiler. — Kimleri götdün? — Efendim Kemal, hid, Canbulat ve- Nail Şükrü, Ca- ve Vehbi Beyler vesaire- vardı. — Bu ictimada seni kim çağır- mıştı? . — Kemal Bey. — Peki Kemal Böy çağırdı ise Beni niçin çevirdi? — Efendim cgörüşülecek bir şey yok> dedi — Birinci ictimada birşey y zılmış mı, kaleme alınmış mi idi? —Hayır efendim. — İkinci ictimada bir şeyler zılmış mi acaba? — Görmedim efendim. bir takım kitaplar vardı. — Girip çıkarlarken birşey işit- medin: mi? — Yalnız Vehbi:Bey odadan çı- karken «Canım biz böyle: intihab işlerine filân karışmıyalım» dedi. — Mesedet hanmdaki — ictima hakkinda” ne: biliyorsun * — Efendim, bu.Cavid Beyin e- vindeki ictimalardan evveldi. Ke- mal Böy İzmitten döndükten son- ra olmuştu. — Cavid Beyin evindeki ilk ie- timada «İlk defa söz alan Canbu- Jat Beys» dedin bunda ısrar ediyor musun? —EYvet. — Kemal Beyin Terakkiperver fırka veya muhalif-fırka ile alâka- B1 ne vakit başlamıştır? — Kemal Bey intibatta <İntiha- bat işlerinden: sonra artık: siyasi içlerle meşgul olmiyacağız. İktısa- di faaliyetlere ehammiyet verece- Ziz» dedi. Ben kendisine- Terakki- İçeride mediğiti sordüm. <Hayır. Ben fır- ka hayatından tamamile çekildim. dedi. — Halbuki Kemal Bey temmuz, grup Trüesasile müzakereye giriş- mis, programı birlikte- tesbit- et- mişlerdir! — Gelen' gidinsolurdu. — Fakat bunların faaliyetinden katiyen ma lümatım yoktur. Bana Kendisi bir gey söylemezdi. Yalnız'Şükrü; Can bulât Beyler sık geliyorlardı. — Siz daima Kemal' Beyin yas mında bulunuyordunuz! — Milli Şirketlerin hükümet nez dindeki işlerinitakib. ediyondum. — Hazır Mehmed, Kemal Beye gelir miydi? — Ahiren. gelir, . görüşürlerdi. — Ziya Hurşid? — Tanımam - kendisini efendim. —Ardahan mebusu Hilmi Bey? — Gelir,. giderdi. — Abdülkadir? — Pek seyrek, Aman iş tavsamasın! (Baştarafı 1 imotda: Taziletine Çarparak darmadağın olma- Hıdıni İşin ehommiyetini — azaltmağa, — bu hâdiseyi âdi: bir kapakçılık vak'ası de- rekesine indirmeğe gelmez. Dönen ri- vayetlerin şekline bakılırsa listede ak- da hayale gelmiyen isimler varmış. O kadar ki okuyanlar her isimden sonra: bir sürü: cÂ, -.2 gibi sesler Çıka racaklarmış. f Dahası var Kaçakoılık şebekesinin yakalanma- «Lüküs hayat) yaşıyan muhitlere de büyük bir keder ve - elem havası yaratmıştır. Lüküs çeşmesinin bu t kanan yolu giyinmek ve süslenmekten başka bir mevcudiyeti olmıyan bu kar dınlara göz yaşı döktürüyormuş. Devletin emniyet teşkilâtı, vatanda- şın hakkını aramak — hususunda, tam. kendini gösterecek bir vakta karşısın- da bulunuyor. Bütün millet ve efkârı UmMUMİYe gözlerini gümrük muhafaza ve polis emniyet teşkilâtına dikmiştir. Onun Bgöstereceği selâbejin neticesini bekliyor. Aman şu-listeyi bir görelimi Bu işi gavsatmada golmazi sulkasdın Tefrika No, 1774 Beyler? pek. fazlâ — Canbulat ve Şükrü Son zamanlarda gelip giderlerdi. — Alihİhsan Böy, babasımın ve fatı sıralarında İâtanbula gittiğin de bir suikasd teşebbüsünden şüb helenmişve sizi-yoktarmış, buna ne dersin ? — Hayır efendim; böyle birşey söylemedim. — Nasil olur! Al nineski arkadaşın. Sana — Hâayır efendila katiyen sor- madi. İhsan Bey — «Sana sordum» derse ne der sin? Yalamr söyl de — N& mecburiyeti yalan söylesin? Bü mesele hâdiseyi tav zih edecek, başka bir ehemmiyeti yok. — Eföndim, . var, iştir sa- bendöniz itiraftan çeki — Şimdi muvacehe niz? — Peki efendim. (Ali İhsan bey vacehe edildiler.) Recis — Ali bey Hüsnü beye ba kinız; kendisini tamr mısınız? Ali İhsan bey — Tanırım efen dim. — Sen süikasd hakkında ' ken- mem, edileceksi- getirildi; mü- disine- şüpheni açlın ve söyledin değil mi? — Söyledim efendim, — Ne söyledin? — Bir sulkasd,teşebbüsünde bu: lunacaklarını hissettim. Anlamak için Hüsnü beyin. odasına: giderek | — Ne dersin Hüsnü bey? Hüsnü bey — Hayır efendim katiyen böyle bir şey yok, söyle sına söylemiş olacak. — Ali bey yamlıyor musunuz? — Hâyır efendim, Hüsnü beye dedim, suikasd şüphe ettiğimi söylüdim. (Zâbitaya hitaben) — Peki, Ali İhsan beyi götürünüz. (Ali İhsan bey götürüldü). — Şu halde doğru söylemiyor- sunuz Hasan bey. — Döğru söylüyorum reis bey. — Pçeki Cavid beyin . evindeki içtimada/ bir program kaleme alın miştir. Buna ne dersin? (Devamı var) ARARANAAAARARARDARAŞRARAA Okul - Aile birliklerinin yıldö- nümü yarım kutlanacak Okul - Aile Birliklerinin kurüluşu- nun yıldönümü münasebetile, yarın, gehrimizdeki bütün ilk, orta okül ve: liselerde.merasim yapılacaktır. Millâ Eğitimde bir- tayin Dört aydanberi, Milli Eğitim Mü- dür muavinliğinde çalışan All Kozan oğlu; uhdesinde,, yiner kız vererkek Büstitüleri verteknik okullar kalmak Üzere; cenebi'azmlık türk özel okul ları “müdürlüğüne tayin' edilmiğtir. Vâzifesine Bağlılığı ile kendisini sevditmiş-olan Ali Közanoğluna yeni yazifesinde de başarılar dil: iz, Eminönü - Unkapamı yolunun açılmasımı yakıtıde: başlanacak Şehir Meclişi tarafından açılması na karar verilenm Eminönü - Unkapn nt yolücüzerindeki dükkün ve hanla Tin'istimlük Işi sona'ermiş-bulunmak tadır. | Dükkânlarla hanlarım tahliyesi hu susunda” ilgilllere- yalımda tebliğatta | bulunulacak ve yı isan ayı i: çinde- başlanacaktir. cıma, O (dakikada: Verda, yattığı yerde, demir gibiriki” kolem ince vücadüüü! * sardığını. geniş Bir. göğülün. omuzla. rını, kalbini ezdiğini hissederdi san-« ikdk.. Vücudünün — her;zerresi, ateşe yaldaşmışgibi kavrulurdu. —Geldin: Artık gitmiyeceksin! İN — Bursesteki ateş, bir; insan varlığı İşmi tutuşdurmağa kâti ddi. — Yürü Verda; bahçeye çıkalım, İ Bu- gümüş-gecenin koynuna girelim Biliyorsun ya, bizim. gümliş, geceleri Miz vardı Bavda onlardan biri. O zaman: genç kız, birdenbire, da ? marlarmın korku:âle: sortleştiğini du- İ yarş uzaktan bile o konkünun tesiri altında: kalırdı. Kendisini hülyanın-avutucu kanat l larma. biracakxyerdo: Metine şöyle ce vab werdiğini düşünücdü: — Hayır: Oraya» gidemeyiz: O bi İ'zi görür. Lâmbasının ışığını Ustümü. 'ze gevirir, bizi geyredar. — Öyle isexburada» kalakm yav - Tum. Geği gu: genlşi kanepede yan y na, kucak kucağa-oturalım. Sana söy Tiyecek ne kadar geyim. var bilemez sin. Viyanaya gönderdiğim uzun melt tublarımda sana istediğim şeyleri ya zamadım, — Fakat evvelâ gözlerime bak. Başını kâldir. Seni bu gümtş yağmuru altında doya doya seyrede yim Verda, gözlerim sana kanamıyor Seni içime almak, varlığıma katmalt istiyorum. Bana düğüktarının >teşint fesini ver! yal, müthiş bir ver sevgilim. Yakıcı r Fakat, bu yakıcı ha: OkUYULOCU DİYORKİ Ulaştırma Bakanı bir şikayete — bizzat cevab veriyor T23 18 tarihll — nüshanızın «Okuyucu Diyor ki» — sütu- nunda — neşrodilen Süreyya Gürer imzalı mektub — görül- müştür. Silreyya Gürer, — 15:6.048 ünde transit Tzurum deposuna şoför olarak tâyin edilmiş ve depodan — çalınaa lâstiklerin bulunmasında gay reli rüldüğünden — dolayı akdi müküfatla taltif edil- mekle bera ber bu depoda ça» tenbel, gi rkeşliğinden - gi- n bir müd- lıştığı müddetçe çimsin küy edildiğindi dötde başka bir yerde toc- rübe bir kaç efa vazife yeri değiştirilme ğmen buralarda da â- keşlikten aktan kene edilmek üzere mirlerine karşı — sı ve hüdise çıkarı disini alamadığı ve bu sebeb- le çalıştırılmasında: fayda- bu Tanmadığı — anlaşıldığından hizmetine ve son- veri hizmet süresine göre müste- hak olduğutazminat ve mev dünte da- ödenerek idare ile ilişiği kesilmiştir. , — Kendisine haksızlık bahi yapıl- diğini 7.5.01T ta- rihti- ve eskt Arab” harflerile yazılı Lir mektub göndermiş ve-halk tarafından vâki mü- racaatların eski Arab hurfle- e yazılı olanlarının kabulü nün 1858 sayılı kanunla mes değiştirilr mesini, icabpttirecek - bir hal nedilmiş olmasına rağmen bir mektubda şikâyet konusu o- lân hususların müfettiş va- sıtasile mahâllinde — tahkiki- ne-tevessül edilmiş ve yapı- Tan - tahkikat sonunda h kındaki kararın görülmemiştir. Keyfiyet saygı ile- tavzih olunur, Ulaştırma. Bakanı Şükrü Koçak * Karatük ışçılermın Başbakandan dileği Sayın başbakanımız, Eskişehir milletvekili Ha- san Pölatkanın - işçiler hak- kında vermiş olduğu önerge- jnin tarafınızdan reddolundu- ğunu gerek radyodan, gerek- se gazetelerden — öğrendik. Bundan dolayı Kazablik: de- mir ve çelik- fabrikalarında çalışan 4800 işçi ve diğer fab rikalarda çalışan işçilerin ne (kadar müteessir ve mağdur olduklarmı burada yazmağa imkân' yoktar. 800 - 900-lira-ile — geçine- miyen: sizler- 1150 lira öde- nek veayrlca da yollük ola- rak maaşlarınızı 3000 liray çıkarırken öte yandan 50 li- ile geçinmeğe çalışan beş üfuslu bir işçiyi hiç düşün- medihiz mi? — Düşünmediniz- se alâkadarlara emir verip işçilerin ücretleri ve geçim şartları hakkında — size yeni fakat sahili maltmat verme- lerini temin edemez misiniz? Karabük demir ve çelik fabrikalarındâ işçi Malid Bektaş 4628 iş No: lu. Sabıkalı bir hırsız yakalandı Sabıkalı hırsızlardan' Dursun ev - velki akşam — Atatürk köprüsünden geçmekte olan fsmail İsminde bir şah sın Üzerine atılarak elindeki sopa . le iyice dövmüş ve cebindeki 200 li - goses Aşk ve his romanı V YENİ SABAR Tophanede işlenen €inayetin duruşması memurları Bareme alınmakla Kafatası kırılarak öldürülen Abdullahın |uğradıkları haksızlığı N katili, suçunu inkâr ediyor 'Tophanede oturan Abdullah adında , bir'adam odasında: ölü olarak bulun- müş ve'ölümtü kalb sektesinden ileri Beldiği kanaatiyle detnedilmiştir. — | Fakata aradan bir müddet geçtik ten sonra savcılığa Abdüllahın dövü- | lelerek öldürüldüğü ihbar edilmiştir. | Bunun üzerine cesed mozardan çıkarı| arak morga gönderilmiş, yapılan 04 Abdullahin kafa ta- sının 1 ve ölümün bu yüzden vuktu, bulduğu anlaşılmıştır. Yupılar tahktkatta Abdullahin ölü bir gün evvel Galatada Be-| iç adında bir kamarotla kav BELFDİYE DE Belediye büdcesi tekrar incelenecek Bir müddet evvel valinin başkanlı | Bında Anlearâya giden heyet üyelerin den Sadi Bekter, Atıf Ödül ve Hilmi Üygüner, dün şehrimize gelmişlerdir. Sadi Bekter, kendisile konuşan bir | müharririmize — heyetin” Ankaradaki temaslar unda günları söylemiz- Gerek buşbakan gerekse iç 1ş- leri ve maliye ibakanları — Belediye Büdeesindeki açığın kapatılması me.. selesi inde memnumiyet verici bir ( ile durdular. Büdoemiz. yakın bir zamanda ba- Kanlar kurulunda, yeniden. tediik- o- | lunarak bir hal çaresine bağlanacak- tır. Fakat gelecek yıllarda hükümet 'yardımının ne şekil alacağı belli de. gildir. Büyükadada bir sanatoryum: kapanıyor Hastahanenin tekrar açılması ve hastaların açıkla kalmaması için tedbir alınacak e Büyükadada Dr. Musa Kâzım ve- rem hastah: bazı gebebler yü- züülen kapanncış ve bu hastahancde talavi olan hastalar müşkül durum- ga kalır şlandır. Veremle mücadeleye hız va."İdiği bir zamtı'a bir hastahanenla her ne Sebeble morsa- olsun kapanması “te. cssla gılanrraştır. Bu husakta maldmatına müracaat ettiğ sağlız z«üdürü Dr. Faik| Yaşgus günları S yiemiştir: — 24 yıldanburi faaliyette bula - nan bu hastahane husust JâL Hasta- hane sahibi, Dr. Peyzi Aldemi,. has- fahaneyi eski — dahlliye- mütehassısı| Dr. Gölib Sezene satmış bulunmakfa dır. Hastahanenin yakında açılacağı- mid etmekteyim, Buradaki hastalar gittikleri yerde yatak bulubilirlr iserde, bu'hastaha Henin uzun müddet kapalı kalmasının | muhite, zararı dökunacağı muhakkâak &r. Hastahanenin bir ân-önce açılma: sını sağlamak için gerekli Tödbirleri almakta geçikmiyeceğiz: ——— n rayı ahp kaçmıştır: Duürsün savcılığa teslim edilmiş - tir. ga ettiği meydana çıkmış, Behiç Se- ving savcılıkça tevkif edilerek ikinci ağır cezaya verilmiştir. Dünkü celsedi sanık h kında gunları söylemiştir e haks aoi eei Dü BAAi hünede içtikten sonra Abdüllaha rast geldim. çokaarhoştu. Bana çarptı ve bu yüz dön aramızda kavga çıktı. Fakat 1dd « cdlidiği gibinonu kafa: tasım” kıra> | cak kadar dövmedim. Mahkeme gahldlerin celbi için mu hakemeyi başka güne talik etmişti dönerken Köndisi di ÜNİVERSİTEDE: Hukuk fakültesinde sömestr usulü —- Bundün bir kaç fâkültesi yönetim, kurulu alınan son bir kararla; hukuk fakül- tesinde, gelecek yıl meriyete girec olan sömestir usulüne. hazırlık mahi yetinde, yeni ve geçlci bazı hükümle. rin bu yıl içinde ilgili talcbeye ı.muı edilöceğini bildirmiştik. 'Tatbikine karar verilen geçici bil kümler, yeni tedrisat v tihan İlmatnamesi ile birlikte mart ayı için | de Senatoya arzedilecektir. | Diğer tarafdan, iktisad fakült yönetim kurulunun — sömestir usulü hakkında.hazırladığı, imtihan statü - sü, son şeklile Üniversite Senato: I, Hukuk| tarafından | B. M. Meclisine bildirdiler Ki Devlet Denizyolları idaresinde ça yan telsiz memurlarının Bakanlar Kurulunun son bir bareme ranları İlgill memurlar arasında rin bir teesslir ve hoşnu! ratmıştır. Büyük bir- ferağatla ç bu e esasen ötedenberi takdir. v görmiyen t lerin bare dahil edilmekle uğratıldıkları'mad di ve manevi mağdüri; ararı; vak tinde tashih edilm rde, Dev let Denizyollarr idaresi elindeki ele - manları da. kaybedi a de çalıştıracak telsizci dal amıya caktır. Diğer tarafdan - telsiz memurlar elliyi mütecaviz Bir df | dürül Büyük Müllet Meclis arzetmişler, baremden çıka! - ni israrla istemişlerdir. ' DENİZDE “İstanbul,, vapuru bugün gidiyor ——H——— Yolcu Salomu ve | muhafaza kordonu ile İstanbul apuru bi de Mar 'a müt, Tımızdan ayırlacaktır. Gümrük muhafaza başmlidı bundan byle İstanbulun Giğ'günterindi na verilmiş bulunmaktadız. K aRE S nanu Tei BOLİSTE K D aşrll nn : Z K el taşutallllir n yaloındar İinanüncalrkcşitu Bir sabıkalı arkada- şını tabanca ile vurdu; —— Tanınmış sabıkalılardan Mehmed | Aşen evvelki gece aaat 2030 raddele | rinde Uzünçarşı caddesinde bir m hanede içki içerken, eskidenberi ara- ları açık bulunan arkadaşı Ali Çavu-| şun soradan” geçtiğini görmüş. ve ta bancasını çekerek iki el ateş etmiş- tir. Ali Çâvuş kanlar içinde yere se- rilmiştir. Bü esnada vaka yerine yetişen B yazıt karakolu. bekçilerinden Alfm dih suçluyu yakalamak istemişse üc| Mehmed' Aşen kaçmağa ba takib'edememesi için bek miştir. Süçlüyü yakâalıyamıyacıı yan bekçi- Möhmede tabanca İle mu kabele etmiş, fakat çıkan kurşunlar dan birisi 'Pakize adında bir kadını fir sürette yaralamıştır Bu: esnada: ayağından Mehmed hastahaneye kaldırılmış, kize tedavi altına alınmıştır. | lamış. v yaralanan | Pa Rökfeller müessesesi sağlık | mümcesilleri- şehrimizde Rökreller müössesesi milletler ara. M sağlık dairesi direktörü Dr. — B.| Bruce ve Hastabakıcılık — teşkilâtı temalltisi Mis- Warley, dün sabah u- çalda; Ankuradan şehrimize gelmiş- ler, sağlık müdürü Dr. Faik Yargıc, ve hastahane baş doktorlarr tarafını Bu, şrada. lima: İlgilijerin ve vağurunashar den günler tanbıri kaddüm MÜTFFEFRİK -| Jandarmhanın emniyet teşkilâtından alınma- sı isteniyor —i 23 aralıkta sona eren ör darenin lağvından — sonra, asayişi sağlamak | maksadile vilâyet emzine verilen 400 andarı bugünkü şartlara- göre emmiyet teşkilâtindan alınması Tüzu- d ileri sürülmektedir İlgililer jandarmaların devriye o- darak gezmesine Tüzum kalmadığıni teyid etmişlerse de, örfi idare tara- fından kapatılan gazino ve” barlârın açılmasından senra- asayişin bozula- bileceği iddinsile iç işleri bakanlığın dik buna imkân olmadı; ülmektedir tavafdan öğrendiği: baztar hakkn enin tatbilinden sonra, tekrar bakan! Diğer çi der ve ânki ta- limatna şen dan. karşılanmışlardır. bildirilecektir Rokfeller müleasesesi sağlık mü-| ——— ——— messilleri- Park” Otelde mhisafir edil-| mizin sağlık merkezlerile; hastabakı mişlerdir. c borant müesseselerini geze. Sâğlik mümessilleri bugün şehri. — cekderdir Tefrika :68 hanamam S et ler, gidecekleri şehirleri tes Verda, bu büyük müjdeyi, herkes Büyük Yalan SAES) — Muazzez Tahsin BERKAND ağrı halinde genç kızın kalbini rabla titretir. Yorganını fırlatarak yatağından çıkar; lâmbayı yakardı. Bu kadarına sinirlerinin dayanması na imkân yoktu. O zaman, açık pencereden kala - balık Viyana sokağının karışık, ga - gırtıcı gürültülerini duyar, uzak ha yali büsbütün uzaklaşır, acı hakikat: le Karşı karşıya kalırdı. Böyle; buh- ranlı gecelerinde Verda, yanakların - dan sızan göz yaşlarını kurutamıyaca ğını anlayarak yüzünü, saçlarını so. guk su İle yıkar, eline bir kitab alır, unutmak, — düşünmemek için büyük bir iratle kuvveti sarfeder, okumağa uğraşırdı. Bu çılğın gecelerin şabahinda da Motinden bir mektub bekleme, onun tatlı sözlerinin hasreti, tâ postacının gelişine kadar içini yakardı. Bu ayrılık ne kadar zaman süre - cekti? Bugünlerin sonu ne vakit ve nasıl gelecekti? ygvaş ya: mret nin kırlmağa, — sabrinim tüke ğini anlamağa başlamıştı. Bunu' mektub' larında belli etmemeğe çalışıyor, ora dakilerin her birine Viyanadakt 'döp dolu hayatından bahsediyordu. Fakat bu tükenme bilmeyen ayların B si, Uzün ayrılığın sana: erme sini, tekrar güzel İstanbulaş onların yanına dönmeği ne Kudarsözlüyordu! Acaba bu hiç olmayacak bir istek mi mi idi?” Bu uzun ayrılığın: sonu gel miyecek miydi? Gelse düne:zaman ve nasıl? Verda hu sabırsız ve hayecanlı dü şünceler içinde yaşarken, bir'yandan da sanata ciddi ve sistemli' bir şekli. de devam etmekten geri kalmıyor. hasretin ve yalnızlığın ruhunda yaktı ateşin tesirile yenli eserlör yaratı yordu. Bünlar, hakikt bir müzik 'ay ktle yaşayan konservatuar- hocala: nın gözlerinden ve kulaklarından ka amazdı. Hele — vaktile, daha on beş aşında (t nu dinlemiş olan İhti- yar p ör M. H. bti kompozlayon susi bir şahelyetin akislerini Börüyor; onlarla yakından maşgul © olüyordu. Bu alâkasım, & bir muhinbere halinde bulun1) tüt Türhan Yılmaza d, bildirmekte 1dı. İşte uzak bir memlekette yaşayan bi? Türk kızımın Kolgudam tütan; 0- nun yüksek kabiliyetini dünyaya bil ditmeği' üstüne alâa-da bu ihtiyar Al man profosör oldu. Bir gün Verdar yvevine çaya davet etli. Oldukça ka- Tabalık bir topluluk huzurunda: ona, evveli ölmez eserlerden bir kaşıtâne. sini, bu-arada: Verdanın cn iyi çakdığı Şoponden bir çok parçaları çaldırdı ve nihâyet onu kendi kompozisyonla Tını da dinletmek: zorunda- birakt Seçkin dirtleyici- gürubu. üzerindi genç kızın piyanosunun tesiri o kar- dar kuvvetli oldu. ki, oradar bu amın T eski dös Ktüblarile ve: profesörün mutlak gizli bir ma sadla davet ettiği bir T; V daya bir kaç konser v ni t etti vo profesörün yan man proğram hazırladılar, b Ka vetei ——— — omerrammamaamam n ten evvel Turhana yazdı; fakat ce - vabçolarak: aacak - bir tolgraf aklı. Halbuki 6, hocasının bu v zun bir mektub — yazacağını ve beklemişti. İkinci posta ile Meti - tomar İstanbul telerde nin birmektubu ile bir gazetesi geli onun muhtelif pozda resimleri ve hayatına: sanatına. aid. bir- çok yazılar. Vardı. Memleket Verda, Berk ile iftihar et- Onun doğuşuna aid sırrı tmediği için herkes: Ver- dayı Türhan Yilmazın yeğeni'si ayni ailenin yetiştirdiği bu iki büyük sanatkârı övüyordu. yor Bunları alelâcele okurken genç kı zın yanakları al al oluyor, kalbi hize lasçarpıyordu. Bü çarpıntınm birazı da: Metinin şişkin zarfını açmak iste Biğden gelen telâştı. Evvelâ umum! yazılara göz gezdirecek, sonra da Van Üzerine rahatça uzamıp- SevEti den gelen haberleri okuyacaktı. Metin kim bilir ne kadar sevin li #di. Butmektübu meneceri ile Birlik te ti çıkmadan evvel aldığına pek h oldu. Yolda hep © te- 1â; inde kalacaktı Döraü ) lüman sıkı bir| vrildi 13 la mühayyel mülâkatını okudum. nim ve- Arslanlarla, Par: Özgeevrenlerte ( hi terenı BACE 1vab HER SABAH Fıkracının posta kutusundan: ütahyalı okuyucum Ömer Kuş mumi- bir. derde- dokunuyonu Ankara: radyosunun mahud atafranga morakına, Vakia. yaza, çize bir aralık büsbütün. kaldırılmak istenen alature ka musikiye yayın programlarında ol dukça geniş bir yer verdirmeğe mu- Vaffak olundu amma bu kadarının da UmUMİ efkâre tatmin etmediği anlaşın liyor. Bakın sayın Ömer Kuş ns di yor: <Mühterem Fikracı, Bir okuyucunuzun ricasile Parslare Be darla ve.na de olmadığından -bas sta bir rica Voya toklifim yok. Benliti yapacağım toklif pek kolay tacztli “içinvbundam-Ötürü günderecok hediyem-de"yoku Mülükatı yaparsanız da yapmazsanız da. gücenmiyeceğim Elenilime Aakara radyosunu V cülünler asabavnedön bu Kadar atıtran BüYE. ehemimiyet | veriyorlar “da, benim öz malımsolduğu bir yorden benim aşı Tadığımı ve - Benim — benliğimi 'nüm eden musikide Jâkaydı kalıyorlar? Yoksa garblılar Şuberti, Mozartı, bil- anu bunu - çalmaya: Bilmiyorlar u Rizmütedaka e- da-onum için mi hem yorlar? niyet wei Radyonun ibi getitirsek mı darını çalıyorlar. bizimkiler nad yor. Ellerinden ni 0 işe hasnedoor Türkçe musikisine masıl ki o bir işe piâ! bu esas Ya, kak Ki kendi Böyle olduğuna göre n böyle haneket c gelse bütün vakitteri- ler galiba. Eğer tahsisatları —azsa tarla yapıyortarsa y lüzimgeten işe de plâklarla yapsıntar. Sabah' kalkıyoruz | alarranga... — Yatıyoruz atatranga. Bu böyle dovam ederse aldıkları paraları helât etmiyeceğimizi bildirir b musur ta yapadağınız hizmete mukabil hodi- ye olarak-da- Alfahrazı olgun dör; ele | derinizden hürmetle öperim.». Okuyucunuz Ömer Küş Fıkracı — Son günlerde gazetelerin foryadı karşısında Ankara radyosu a daturka musiki bahsinde Biraz imana gelir gibi olmakla beraber yarım saat- dik fasıl sazının, Yarihi, Türk Müsiki- | sine, Yarddam Sestere tahsis- olunan sayılı dakikaların dinleyicileri tatmin etmediği de muhakkaktır. Davlet olin- de bulunan — hor teşkil Bgibiş - Ankara radyosu da, bugün Türk dinteyicileri tamı münasile tatntin edemiyor. Geletim- okuyucumuN” bazı- suailari: | e: Bizzat radyoda vazife alımış Türk Ççocuklarından çoğu da alaturkayı ci bette alafrangaya tercih eder: Sonra zarb müsikisinin hayranı geçincirter” 'den çoğunun da bu işten bizler kadar çakmadıkları muhakkaktır. Opora par çalarını süze; süze dinliyenlerden ço- ğunun içlerinden: — Şu zırıltı bir sussa da başımızı dinlesek dedikleri muhakkaktır. Val- 'nız Tâf olsun, bilgiç görünelim diye-a- dafranga: musiki heveskârlığı taslarlcr. Söylemesi sizden, yazması bizden. İL- tifatlarınızı - arkadaşlara ve — patrona tebliğ ettim. Bitmukabele selâmlar & diyortar. istasyona hi pilması *R Gönenden (R. A. R.) rumuzile mek tub gönderen zata; Fıkracı — Sanki biz. İstanbı has ekmek Mi yiyoruz. sanıyorsunuz? Receb Pekerin hovandalıklarını ve Atıf İnanım cemilelerini bütün — momleket yüzde yetmiş mahlüt ekmek govole- mekle ödüyor. Mes'ütlerden tesab sarmak mes'elo- sine-gelince bu gidişle: — Bu ekmağin nesi var? Niçin be- Benmiyorsunuz? Sizi hainler - sizi diye- galiba onlar bizi sorguya çeke cekler. FIKRACI ar Şehir Meclisi bugün toplanacak Şehir Genel Meclisi, bugün saat 15 de toplanarak, muhtelif meseleleri müzakere edecektir. Bu arada büdcenin tasdiki için An karaya gidip dönen heyetin, temas. lar hakkında> izahatta bulunması ve geçen taplantıda ekmekten yapılan şikâyete-balediye musvini Mah- tar Acarım cevab vermesi muhtemal dir. —— Fenerbahçenin Kızıltoprak stadyomu büyütülecek Fenerbehçe spor klübüne aid Ki- zıltopraktaki stadyomun beton tribün lerle Büyütütmesine karar verilmiştir. 'Bü münasebetle pazar günü bir te mael'atma töreni yapılacaktır. ererrrrrrARAAMAA — a FTAWV W * ŞUBATIMI z B 3* Tapnma Kasım 98— AY 2 * 1387 Htert Reblül &ı 1383 Rumi Vakifler —— Vasati Ü2 Güne e i Öğ 127280 6 4 15 20

Bu sayıdan diğer sayfalar: