13 Şubat 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

13 Şubat 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balrkasir memleket hastahanesi ——— Balıkesir Memleket has- tahanesinde ölen vatandaş lardan Ayvalıklı " Hüseyin Demeç'in kefensiz gömüldü gü ihbarı üzerine hemşiresi mezarı açtırmış ve kardeşi- nin kefensiz gömüldüğünü Bahkesir (Yeni Sabali) — Ağır surette yaralanarak memleket has tahanesine kaldırılan Hüseyin De meç- adında bir vatandaş hastaha nede ölmüştür. Hemişiresi * ölltükc olup Ayvalıktan kalkdrak Balikesire fgel miş, Cenazeye ait ne masraf icap ettiğini hastahaneden sormuşsada hiç bir şey lâzım değildir diye ce vap almıştır. Bilâhare kardeşi Hüseyin Deme- çin kefensiz. gömüldüğünü duya- rak kabrb açtırmış ve duyduğunun hakikat olduğunu görerek teessürle kardeşlik vazifesini yapıp ölüyü ke fenletmiş ve Ayvalığa — dönmüştür. Bu hâdise karşısında cini merasi- min de yapıldğından şübhe ediyo- Tuz. Alâkadarların bu hususta ikinel defa olarak nazarı dikkatini celbe. deriz, ngin Bilecik çarşı kaldırımları betondan yapılacak Bilecik: (Yeni Sabah) — Beledi ye eMclisinin verdiği karar Üzerine şarçı yaya kaldırımlarının beton yâ | pılması kararlaştırılmış ve beton için ihtiyaç olan Çimentoyu beledi ye temin edecektir. Mal sahipleri çt mento ihtiyaçlarını belediyeye yaz dırmaktadırlar. Memleketimizin noksanları ve te mizliği ile yakından alâkadar olan valimiz Şinasi Turga - geldiği gün- den beri gece gündüz durmadan ve yorulmadan çalışmaktadır. Yeni vafimize belediye heyetinin ahenkli bir — şekilde — çalışmasını pekleriz. Bilecikte kuduz vak'ala- rı arttı Balıkesir: (Yeni Sabah) — Son aylar zarfında ilimizde bazı kuduz Köpekler türemiş ve — belediyenin tanzifat beygirini ısırmışlar, bun- dan bir müddet haberdar olunama mış, nihayet geçen hafta beygir ku | durarak etrafa saldırmaya başla- dığı görülmüş ve kurşunla öldürül müştür. Halkımızın dikkâtli bilhassa çocuk! meleri lâzımdır. Alâkalılarında bu işle sıkı ilgilen, melerini rica ederiz, Aydında, son tütün satış blânçosu Aydın: (Yeni Sabah) — Dün ak- yama kadar. ilçemizde tütün satış dürümü şöyledir Merkez Aydın ve Germencik ilçe lerinde 11,3,800 kilo 140 kuruştan 275 kuruşa kadar. Cinede 713.000 ruşa kadar. Sökede 435.00 kilo 150 kuruştan B10 kuruşa kadar. Sökede tütünlerin hepsi Çine ve Aydında yarısı satılmıştır. Erd:k- C. .H P: başkamı GI. Kemâl Balıkesir arkadaşları ile istifa etti Balıkesir: (Yeni Şabah) — Er-! dek C, H,'P, başkâm Gn, Kemâl Ba| BDReslt'VE 8B'ark; clddi bir TAHNAf, yüzünden İstifa e- 'derek üyrilmışlardır. C, H, P, Başkanlığına tur seçilmiştir. Nazillide İngiliz Tarim sergişi Nazilli: (Yeni Sabah) — İngiliz| Yarım sergisi dün; Halkevinde tö- Hnle açlmışır. Bu törende İngilz Başkonsolosu ve k Türki Je ve İngiltere arasındak! dostluk olmalarını Tına çok dikkât et| kilo 140 1lâ 240.ku 'dar Kan yat Itibarile de davrandığı sanılmaktadır. Bir kila| V başına 210 ile 230 ve 2 sında değişen bir fi, ve 150 kuruşa tütün alma diğer alıcılara nazaran bir derece panyası olsun 26 ocaktan beri he nüz piyasada görünmemişlerdir da mübayaaya e kültür bağlarını belirten söylev Üer verilmiştir. aç Vdi şirketinin rolü — acele müdahale Manisa - Gün “Yeni Sabah) m%ır ha satış kel idaresi. bekleniyo Henüz, değil hir bal; den güne müstahsili ümldsizliğe-dü| yaprak tütün mıya şüren tütün satışlari etrafında Mal cuttur. Bu gibi yerlerde nisada yaptığımız incelemeler bu-| lin merkeze akın € gün için şu neticeyi vermiş bulüm-| yün elinde kâlması end maktadır yük bir. korkuya düştül Şimdiye kadar — mahsulün ancak| mektedir yarıs satılabilmiş, âlığlar araşın- da endönemli yeri İŞKAT edenin (DI Bugün; Manişadak) Mmyümi Muvazenesi 180 ile 230 arasındadır Amerikan Tobako) kumpanyası olİ . ,, duğü anlaşılmüştır, Bo Pa eğen- Tekel idaresi hi Bu firma, hâlen 400 buk küodüm'| "t eet Tekel idar a n mübayaa etmiş olup, fi ea ae B FĞ aKN üyA e B mütereddit k.ım—.» nisbeten: cömert 5 kuruş ara $ vermesi 100 istiyen | müstahsil istm tatmin edebilmiş- | Tekel idaresinin ise merkea kaza | iştirak etmemiş. ol | Gi an evvel Tej sini beklemi a şartları içinde bunalı müstahsi? elindeki tütünü yok pa- hasına satmak mecburiyetinde kala caktır. Esasen böyle bir f | ve fiyatın 100—150 kuruşa düşmesi tir. Di Amerikan müessesesi dün de| ni gözeten tüccarlar piyasada h yeniden 200 balya — tütün satın al-| an mevcut bulunmaktadırlar Mıştir Merkez kazadaki satışlarda da Piyasada faaliyette - bulunanlar- | Tekelin ne gibi- - hareket — ittihaz dan biri de Herman kumpanyası| etmek tasavvurunda olduğu — husu dir. | sunda malümatıma müracaat etiği Yerli Ürünler olsun, Türk tütün | yiş Tekel Başmüdürü bü bahile | Limited şirketi olsun, «Geri» kum. | Ne ölürsa olsun, mü: 1 idaresinli Ması telâş uyandırmıştır. - Mülha| katta ( tefrik etmek _."e' ların İstikrarını muhafaza edece. tile'bir muamele yürütmüş olması | Gini ümld etmektedir na ve mahsulü Tazla olan müstahsi | de tütün müstahsili çok fer H ikinci derecede birakarak hare-| ruma düşecek ve m; ğ ket etm € mâna verilememiştir.| tır. Bolu Vilâyeti Şiltini Orman Okulu fotbol takımı kazandı Düzce Gençlik takımi nefes kabili- yetsizliği yüzünden kupagı R< ybetti Bölu $ Diğer lan şubat 948 de Bo-, m a'acaktır. Düzce Tütünmüstahsili fiyatın z m—.umwmg y " SANIN E’ Satılan mahsulün miktarı—Amerikan gi firmalar mübayaa yapaııyor — hiç mıyan köyler — Te kte ve bu süretle fiyat| YENİ ABAH di $ Ş Si - ği UU yapâ- indecn Ti n köyler mev | ikleri söylen| merkezdedir. dÜ ptyasaya | müddet daha çok müşkül ha| n bir kisım Amer / ferbiye at kollayan söz söylemeğe yetkili olmadığım be yan etmektedir. bir| PİF terbiyeci ve Ai | takdir edilen bir Devwey sinsanlar ej orlar» stahsil in müdahale Aksi hal|! Bu sözlerinde ne a bir du 'dür olacak/) - bugünlün İctimal | rihi büyük bir ilgi İle takib eden 88 yaşında olmasına rağmen gençliğinden ve dinçliğinden | Dewey, bir şeyi kaybetmel taran adam olaral değişmişti esi olarak okul, ta hazırlandıkları cukların- yaşadıklı girmiştir.» Ni iyorkta Central şan Nev ları yazrı Dokter Amerikada ve gel yonlarca çocuğun etmiştir. — Eserleri Progresif, öğretim ğ Kasanan Orman okulü takımı e Düzce gençlil takımları| v Glarak yarım : BiN arada: | vi öğretmenlerle mücadele Büzce ( Yeni-Sabalı ) — Bolu VE Tw kupa- maçlesı başlığacaktır. Bu | . tİP Iâyeti şilt maçları — finaline Böluü da Düzcede Düzcegençlik-Or| — Doktor Deweye şubat bidnyetinde başlanmıştır. Bu - çakoca; Boluda: Rolu gençlik - Or -| tlmin karşılaştığı maçta Düzce gençlik klübü ile Bölü| man okulu;karşılaşacaklardı: ; | retmenleri azlığına atfetmektedir. ormay alımı Karşılaşmıştır.| — 20 şubatta Boluda Bolü zençlik -| Bi arada başarı Oyun buştan sona kadar heyecarlı akoca Taner, Crmân okulu - cilerin öğretim mesleğine girmoleri geçmiştir. Bu suretle Botu vilâyet şil — efigençlik; 22 şubatta Boölu gençlik -| Ni teşvik etmek, prestij dini orman okulu, Düzceyi 1-1 yena OÖrman okulu, Dü:ce gençlik - Akça| Para mükâfatı bakımınn rok kupay aştir. Nefes Katiliyeti — kona Taner karylaşacaklardır | menlik mesleğinin bakımından düşünk olan Düzce gençe| — Puan uüsülü yapılacak: maçlar 6 Zim geldiğine kânldir. li takımı antremanlara daha çok 6, gün sona erecek vaen yüksek puani — Dewey, ayni za Hemmiyet verip çalışmaları lâzımdır. kazaran talım Bolu vilâyeti Ku uzaklığı bertaraf olarak tanınmıştı tına aktif olarak dir, Dewey, muasır edip 1877 yılında! yelere önderlik et Filozofu John Devey John-Dewey, dünyaca 'akat ben «dalma kendimi düz tutmağa. çalışıyorum Bunu 88 yaşile isbat etmiştir John Dewey, Amerikan çocukları ni okulda sıkıntıdan ölmekten kur Encyelopedia Britannicada bu hu ta şu şartlar göze çarpmaktadır: Daha fazla John Deweyin sağla dığı öğretimlerdir ki merkez 5 öğretilecek — mevzudan 88 ndi doğum yılı yük apartmanında kendisile nes Dewey, bütün lisanlara tereüme edilim retile nazariyelerini tatbik etm rkan CİSİ Ve tanınan merikada pek çok feylesoftur ğile eğile li 'ohn arlı demişti. kadar haklı oldu Zira, ve siyasi meselele hiç miştir. & tanımmıştır. ıklet öğrenecek r. Bunun bir neti çocukların haya- 1 bir yerden, ço ları bir yer haline münâsebetile 1 Parka bakan bü konu muhabiri şun: gerek Birleşik rekse hariçte mil öğretimine nüfuz 1 hemen hemen ür. hareketinin ata. sırdanberi anane. etmiş. göre, şimdl öğre- İlham verecek öğ sağlayan. öğren- e gerekse n öğret n desteklenmesi lâ jmanda felsefeden eden bir feylesof r. Amerikan haya iştirak etmek su kte düşünceye nüfuz nberi progresif ga miştir. Kendisine, v ... rilmiştir. Nüfuzu, okullara ahi melere/ lâboratuvarlara, Kazanın Tütün rekölltesi memnuniyet verici - Belediyenin | ÜNt ve milletin siyasetine K çöpçü kacrosu, «lfaiye teşkuâtı - Üskü | köyü JAŞ NUr K Beleciye kurulmasını istiyor Dayeyla . talasleni, BDAD A | aoğma yerine tecrübeye dayanmak Düzce- (Yeni Sabah) — Şehtimiz| tehlikelerile karşılaşması mümkün,İ tadır. Fenni metoda ve daha ivi bir belediyesinin temizlik işlerinin 3 A| dür Düzce Belediyesi, orm hüyalyat yaratmak balışmımden besi yabası 11 de dalmi temizlik amelesi | işletmesi etfalyesinden medet tmu ekâsı kudretine İnanmamakta, vardır, Arâbaların üstü açıktır. Çöp| yorsa o zaman bir Şey diye | dir, Verimli bir muhatrirdir. Ancak ler Pazar yerinin yakınına çay ke| (Aksi takdirde - bif-an önce yangın l bük müğTMK ve'm ğ dan maharlu olan üstü a 1 &1 kanaatindeyi: yanlış tefsir edilmiştir. baların kıli ası çöplerin de e| TÜTÜN MÜSTAHSİLİ Dostları Deweyin ' şah: t Hürtelne, atılınası memleket. sıhha y Tütün müstahşlilerimiz bu yıL tüti “Yerloden, Beneedkan — KANİMRİ tü bakmmanctih idoğmtealinasa gerek . türlerin Iyi fiyatla satılacağmaçok| metihetmek zorunda. Kal h. 10000 nüfüsturbiride | sevinmislerdir. Düzceniz g€| Jar, Devwey, düşündüğü Bibİ Şo usan I1 dalmi aznetaİle temizlenebilmesk ) ll kaynağı bakımından bütün mab| - Pallt blr yace ddi Ne*bİZ madileten Hmkâyı göremiyosle SÜÜ bü söne-yekin DH İ SRME GUN siram ) diği üimi zgenç belediye baş| ler tütünler a lime|' olmuştu. Türkiyeye, Möksik çı önemli işin,de halli| Başlamışlardır. Şubat ayı İçinde a- | ne; Japonyaya, Rusyaya Ve Cenubi çılacak Düzce tütün piyasasını müsl! Amerikaya düvet ediimişti m İTEĞİYE TEŞKİLÂATD — — | İfüksik sevlagle'beklemektedir. | yi e İ Düzce-belediyesinin 6 kişilik itta| — , ÜSKÜBİ KÖYÜ, BELEDİYE —| —a O iye t 'dar. Yangın söndür | İSTİYOR | nan bu mevzu müsbet ne me dan hiçbirine malik |— D 9 kilomctre eki | miş ilgili yerlere bu:husus " olmayar a| tarihi n caatlar yapılınıştır. her a M e- | vu H6 mında Üsk Belediye kurulacağını hi di rilmektedir İ binin nütüsu 1979 01€ ü -| Bimiz Üskübililerin bu- ar na 10 bin nüfuslu ve 25600 haneli Düz| velse belediye kurulamamışt m* bir an önce şmalarını İsteriz. ce sehrinin ber an- büyük yangın| yıl C, H, P, kongrelerinde elo- #i Hilmi Çağal —e BĞ ŞUMRASI 104 Şehir Tiyatrosu Temsilleri Dram Kısmı: Evin Üstündeki EL *Bu edebilmek bilg Fakat netice: EHİR Tiyatrosu «Köşebagın | 53) ıdan sonra «Bvin üstündeki ş.,â bul h bir erer - daha | kat iki telif piyes arasın- | daki'fark çok büyüktür, «Köşeba- Sip Ddaki sacaklık — ve samimiyet nerede? Bu yeni eserdeki. ud€yau, lisan, düşünce — aykımlıı nerede? Piyesi sayrettiklen şonra muharri rin program mecmuağındaki izahı- nı ve mülâkatını da dikkatle oku- dum: Yine birşey anlamadım. Mü- harrir, bueserile neyi müdafna et mek istemiş? Aileyi mi? Uzak w fuklara pertâb etmek istiyen gene arzuları m Ser realist midir? Romantik midir? Bir (tez) e miâ dayamyor? Anlıyamadık. Müellif çok genctir. - Kendinde A bu yaşta tiyatro gibi muaz- zam bir sahada cevelân edebilmek kudretini ve bilhassa — cesaretini gördüğünden dolayı kendisini cam ve gönülden tebrik ederim, Fakak bazı şeyler vardır ki nefsine gü- venmek ve kendinde müstesna bir kudretin vücuduna inanmak o ta- savvura küvveden fiülle çıkarmağa idir. Bir tiyatro yazabil- mek için çok zengin bir bilgi mal- zemesi lâzımdir. Pek büyük muhar rirlerin bu işte yaya — kaldıkları çok görülmüştür. O da bu muvaf- fakiyetsizlikten müteessir — olma- malıdır. Zira *Evin üstündeki bu- lut> muvaffak olmamıştır; hiç mu vaffak olmamıştır. Eserin müelli- file perde arasında tanışmak şere- fine nail olmaklığıma dilerine bunu açıkca söylüy Bu piyes tıbkı lâ zaman «Havada bulut - Sen bunu unut!> depeleri gibi, —unatmaları icab-eder; unutmaları ve bize de unutturmaları. Çünkü <Evin üstündeki bulut» Şehir Tiyatrosunun muvaffak ol- mıyan' eserleri arasında ön safta yer almıştır. Bü bakikati bu kadar açıklığile söylediğimden dolayı gene müelli- fin bana gücenmemelerini rica & derim. Kendilerinin medeni terbi- ye sahibi olduklarını kabul etmek- le beraber bu temenniyi kaydedi- yorum. Zira senelordenberi Şehir Tiyatrosunun hazırladıkları bütüm piyesleri: gördüm ve tenkid ettim. Eğerlerini tahlil eylediğim müellif. lerden- öfkelenmiyeni, — kızmayana pek azdır. Hattâ gazetelerde bana tevab vermek için uluorta küfre- denler de bulundu; fakat buna rağ men o eserlerin hepsi buz üstüne yazılmış yazılar gibi silindi. bitti, isimleri bile unutuldu. «Evin üstüm ğn leki bulut» un da âkıbetinin böy- le olacağını zannediyorum. Burada müellif düşünecek; bek- ki beni vuzuhsuzlukla itham ede tek ve diyecek ki Canım, Eserim kötü « bir. Fakat neresi — beğenilmi; Göstetilsin Bu haklı sua! münekkidleri hay li müşkül vaziyete sokacaktır. Ben bunu Molla Câmi'nin bir hikâyesile hülâsa edeceğim Kendisine bir müteşâir mecmu- acını vermiş: «Hatâli olan yerlere birar balmumu yapıştının! » demiş, Molla Câmi okumuş ve mecmuaya bir mu mbaya sararak iade — et miş! * Baba, anne üç an iha> Tet bir aile denize v kur muşlar. Sükünetle ömür sürüyor- lar. Fakat bu hayat öyle zannolum duğü gibi sükünetle ömür sürmek değildir. bu evde Çünkü çocukların Üçü de iyle kaderin çizdiği dai- renin boğucu havasında yaşamak- tan ço ztaribdirler. Zat komu n e- de halinden memnun olan tek Şar his babadir; (Hüseyin Kemal) de- diği gibi, çekilmiş bir konara, dost ları-ve kitablarile hoşca vakit ge- çiriyar. Amma diğerlerine sorarsa niz. ölümü bekliyor. Anne, (Şazi ye) hakikaten tahammülfersadır. Daima şikâyet, daima vırvır ir ve tiyafro müellifi olmak sevda sında: bülüman oğlu- Metinin (Ma- zaifen Azslan) gidişatım. beğenmi- Mübür ni İalemiyor, fakat doğru dü tediğini o da hilmiyo n kendi. id- diasına göre - belki yüksek bir ve parlalı atın. eşiğindedir. Fakat o, bunu anlamıyor. İstediği oğ in ekmek tutmasıdır. Buş bir bill baba için pek tabif bir istek olmakla beraber bundan ana- müteessir olu yor, Babanın pek aldırdığı yok. Büyük kız Nilüfer (Perihan Ça- kıl) da güvercinliğin - pervazında dolaşıyor, o da uçmağa hazırlan- piyes Şehir Tiyatrosunun safı işgal etmektedir. Müellifin tiyatro gibi muvaffak *Sıfıra sıfır. - Elde yor; hele küçük kız Aygel (Nevin Seval) ©o eğsiz hayatı gözlemekte- dir. O egsi: hayatın: başlangıcı « Tacak «O akgşam belki bu al dır. Unutuyorduk Nilüferin araların YAZTLKİİNCA, Refi' Gevad Uîuna!j da sözleştiği bir de nişanlısı v e: Vüral (Kâni' Kıpçak)... Bu resmen Kabul edilmiş bir nişanlı değildir. Halinden tavrından. biraz mahçub bir delikanlıdır. — Nilüferi ikna' için elindeki bütün aşk ve muhabbet — bonoları <ev kurmak gocuklar yapmak>» tar: Bizinci per- dede bu ilma' edici sebebleri sıra larken sesinin tonunu indire indi- re nihayet bir fisltr haline geldi. Üçüncü sırada — olmamıza rağmen bir kelime anlıyamadık. Ekrem Re gid böyle - anlamadığr bir vaziyet karşısında- kaldığı zaman yaptığı Bibi - gözlerini dikkat ve biraz da hiddetle sağa sola çeviriyor; Nüse ret Safanın sinirli çehresi bir is. tifham işazeti gibi bükülüyor, Fik ret Adik gözlerini büsbütün acarak işaretle benden. soruyor. ve İbra- him Hoyi,; yuvarlak ve sevimli: çeh Fesine bir süzüklük. vererek tıbkı bir Buda, minyatürü gibi- etrafa mânalı bir tebessüm saçıyordu. Nişanlının. ileri sürdüğü — istikbal projelerinda, sağaclı - bir bahçenin içinde> kurulacak köşkün mevkü Büyüktür. Pakat kız birşey söyle- Mmiyor amma halile o «ağaclı bah- ge> yi pek iste Baliba bahçe sevmiyor. N ağac- sız. niyor; ağaclı... ne de Bu evde hoşuma giden bir âdet var: Herkes: birbirile başbaşa kal- mak istediği zaman bunu diğerle rine anlatmağa lüzum yok. meğe lüzum yok. Ev halkı (telep #k) bir (seyyale) ile bunu hisge- diyorlar ve hemen çekil maşacak olünları başbağa yorlar. Simdi mevzuun asıl mühim nok- tasına yüni evin üstündeki buluta rlar. Ko birakı- geliyoruz. Bu bulut, babanın yir- mi beş senevevvel çok sıkr çok Sa- mimi: görüştüğü bir” arkadaşıdır kendisine vapura rastlamış ve evi ne düvet etmiştir. Gelecek beş on € bir hâdise- n memnundur gün kalacak, Bu © dür. Çocuklar bun: lar, fakat annc galiba memnun de ğiL Pek misafir sevmiyor. Kocası kendisine bu haberi verdiği zaman kadın: «Bir hafta kadar kalacağı- aa umuyorumi - diyor. Burada bir kelime ineeliği hakkında iki söz söyliyeyim: (Ummak; ümid etmek) husulü te menni- edilen bir arzu için kulla- mlır. Aksivolursa (sanıyorum, zan- Mediyorum, tahmin ediyorum) de- milir. Muhaverelerde bu (kelime hakkına) riayet edilmemiştir. Me- gelü hizmetci: — Çayınız soğumak üzere...: diyor. Umumiyetle soğuk gay içilmez. Birisinir sofraya gel mesini tâ'cil icin -çayınız soğuyor» denilir. Soğumak üzere — olursa o zaman aceleye lüzum yoktur. Derken - misafir geliyor. Bu boy ha baslu, iri yarı, keskin yüzlü, kır gaçlı bir adamdır( Sami Ayanoğ- ha), baba, bu eski, samimi arkada- © ev halkile tapıştırıyor. - Perde iniyor. Fakat ikinci perde açılnca... B banın Bu yirmi beş senelik sami- mi arkadaşı öyle bir arkadaşın ai- lesine, hazimine hürmetkür bir a- dam değil ha! Mübârek sanki bir teke keçisi'.. Evvelâ arkadağı- Bin tonhul tonbul pamuk gibi ka- nsmı görünce- ona” leflamyor. (telepatik seyyale) ile bunu yanlı yan cv. halkı - Müsahibaadenin <Mum söndü» sö gibi - <«Haydi ışık ları dinlendirelim'» diyerek elek- trikleri #öndürlyorlan ve hepsi bir den Balkona çıkıp (teke misafir) i annetilebaşbaşa birakıyorlar. O za man aplaşılıyor ki bunlar uzak ta- rihlerde. bizbirlerini, galiba: sevmiş ler. Misalir, göce ders çalışırke hanım da: piyano çalarmış. Birbir- lerile böyle- konuşuzlarken fir birdenbire kadına Seni; diyor ebilirim- de misa- Ben bu akşam öl Niçin? Neden?.. Orasını anlıya madık, Zaten kadın da sorimuyor Ilik bir akşam... Loş bir oda Gökte yıldızlar var. Bu güzellik i- ünde evinde misafir bulunduğu kadma bu adam, ne diye bu ka dar kızmış? Biraz daha — şundan bundan bahsediyorlar, Nihayet an- clmiyan ellerinden geleni yaptılar yar ulut eserleri arasında ön i muüazzam bir-sahada cevelân kudretini ve bilhassa cesarelini kendinde kendisini tebrik ederimş fakat tiyatro yazabilmek malzemesine- ihtiyaç vardır.. Artistler, gördüğünden dolayı için çok zengin Bir sıfirdir dönüyor, y kalmadığı için balkondar oturan baba guklar gürültülü bir lâ- AYArak kalkıyorlazç elekkrir Yorlan'ye bununla mülükutm h Bulduğunu. anlamıyı eh ans latmiş ölüyörla: Zütkh bünei di bir Konuğ- müttatin var.MÖyle bildiğimiz gibi Bügün. hava, güzeldi... Bahçeden ciçek. topladık.... Hararetim » tarzında. lâkırdı edilmi 'ok amma meselâ: bi- güzeldi. dese, diğeri H bir gida — far bu esinti... Tasanların müşterek kullandıkları bu köhne yaşayış diyor; *Bahçedem ci- € ülse hemen öteki: «Çiçek bütüngözlari üstüne çe Ki rımlarında gizli bir sevgi saklıyan tabiat tebessümü' şeklindeki — göz yaşı...» diyor. Hizmetciye: «Bir bardale Sınle deseniz: nerede ise o da başbyacak: *«Su! Ey hayat ka nağı!.. Acaba kaç kişiyi kandırdın ki kendine bu ismi verdin: Velhasıl doğru dürüst kon'ışın ğa imkân yok. Hele gök yüzünün yıldızların, — denizin ktikleri!.. Gök yüzü: «Ölülerle yaşıyanların müşterek yeridir'> yıldızlar — bil mem nedir? Denizde boyuna - er gindir: hayatm sembolildür len Metin: «Bakın! diyor, hir yı diz düştik'> yıldız düşer; bir Iâhzadır; buna <bakın'» denil- mez yıldız düştü deni- lir: Orsdakiler baksalar buna dair akat | birşey - göremiyeceklerdir. — Yıldız bahçe işerse ona — diyeceğim yok. Misafir, evir hanımının balık etini geçen tonbalakca güzelliğin den sonra Ayselde de gözü var onunla bir bahçe gezintisi yapıyor lar: arkadan hayretle görüyoruz kiN le al sevda ver sevdi ol muşlar. Beraber” gidecekler kaça- caklar: © deniz'gibi engin ha tam pupayelken tolta vuracaklar tabil bu muhavereler olurken lcpatik ve Te yâle) diğerlerini uzak laştırmış. onları yine rakmıştır: fakat nasıl bi sefer mü havereyi Aysel dinliyor ve-bü tafsilâtı Vural'a- Nilüferin âşıkma tiriyor; o da Nilüfere söylü yor; tam o sırada misafir gi muh içine sokuluyor. » far, Nilüfere <Deniz — kudi gin t ufukları açıyor, d h bahçelerde -vler cuklar vüdediyor. Bürada mesken buhrarım him' rok eynadığını zannediyorum. Çünkü N i bir düşünced yer: O zaman Vural landırarak. tarife” girişi: miz misafirin pa üğini nnediyoruz; fakat öyle olrmyor. Nilüfer yavaş yavaş-ona doğru Tüyor ve evdam, çocuk vazgeçtiğini anlatıyor. - kümbilir başımı taşlara içim olacak - yeisle çıkıp gidiyor Misafir, Nitüfere «Haydi! d gidiyoruz değil mi » Nütüf dönüycü: *Hayır; diyor, seı temiyorum. Hanım, — iyileşmiştir. Si dü şambr 1 ile cici cici ortada dela- gn Fakat - işim garibi necesi sene aşk halecanile kliyen, — ilk mülüka Karakulak — suyu gibi kasarlananbu iki sevdeze- vi öyle o ki iyi kaybett yapmanletun irmi beş birlerin ölümü b içmeğ ruk birbirlerine tamazm bancıdırlar Ne de Nilüferin — gü gencliği, taraveti'üç evlâd doğur- muş; dokümüş kadına benzer mı? Fakat öyle olmasa da bu münase- bet bu. kadar çabuk unutulmamalı idi. Ya Metin? kanlı da mak istiyor O ne yapacak? Det misafirin arkasına ta gitmiyor. Cünları isterse... Misa fi rtik gidecek; çantalar ha lanmış; da arabadün körüe' si” geliyor. Haydi bakalım.:: Yöleti yolii görek! Misatir Nasil bir Başlna götü, yine öyle gidecektir, Misafir gidiyor, gvin üstün bulut sıyrılıyor. Oh! Tövekkeli 6 Gidl Eserin lisanı çok fenadır. Ha evdeki geneleri mektebde — kulm larma doldürülan acaib kelimek leevdede konüştüralim. — Fi hal ve tavırlarmdan- bizim nesb aid olduğu görülen saçlı sakallı » (Devamı 6 ncıda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: