9 Mart 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 MART 1919 (Baş tarafı 1 incide) sıhhi durumunün fena ol- Mmasına hiç aldırmadan trenle, u- gakla, otomobille ve otobüsle pro paganda — seyahatlerine - çıkmış, Uşak, İzmir, Edirne, Sinop ve Kastamone'da ve bu son iki ilin türlü yerlerinde ateşin nutuklar söyleyip kendi inandığı hakikat- lere halkı da inandırmaya çalış- miş, benim son dâvamda / sıhh durumu dolayısiyle yaptığım ri- calara aldırış etmiyerek bir kaç kere Ankaraya gelip Adalet bi- nasinın 6 uzün merdivenlerini çık mığ“ve Sonü gelmiyen bu müca- deleler içinde gözlerini kapamış- tır. i Yurdumuz onunla büyük — bir hukük bilgini, büyük bir adliye kurucusu ve idarecisi, eşsiz bir yurdsever; pervasiz bir mücadeleci kaybet- miştir. Yüğhsin Kenan Öntr ruhu!. Vasfi Raşidin sözleri Ankâara, 8 (Hususi) — Prof&- sör Kenan Öner'in ani ölümü karşikında, onun en yakın arka- daşlârindan Ordinaryüs Profesör 'asfi' Râşide müracaat — ettim. (Geçehlerde mahkemede ve giyâ- bındar söylediklerimi size de söy- liyebiltimi) dedi ve heyecanlı ve tössir bir ifade ile şöyle Ko- vi nuşfu: Azizi meslektaşım — Kenaüi Atlantik paktı metni hazır — Baş tarafı 1 incide — tik Paktının 20 yı süreli olacaj Ti ve ilk devre sonunda andlaş - manın yeniden gözden geçirilece - ğini — söylemişlerdir. Ayrıca, — âkit| devletlerin, Birleşmiş Milletler ang yasasının S1 inci maddesi gere « Bince, barışı muhafaza ödevi bah. sında, Bitleşmiş Milletleri takvi - yeye çalışmakta oldukları — açıkça belirtilmiştir. Pr. Fahri Kurtuluş'un dünkü konf eransı — Baş tarafı 1 incide — be Birliği Tıp Derneği Başkanlığı tarafından göndertlen bir mektup ve idare heyeti tarafından — ve- rilen bir karar üzerine davet e- dilmiş , bulunuyordu. Kendisine gönderilen mektupta söyle den- mekte, «Sayın Bay Fahri Kurtuluş: İdare heyetimiz 3/3/949 Pe: genbe günkü toplantısında aldı; bir,karar ile Cumhurtyet gazetesi ile aranızda geçen münakaşalar hakkında derneğimiz âzası olma- nız hasebile bizi ve umumi efkârı tenvir etmeniz lüzumunu hisset- tik. Müsatt bir vaktinizde bu mev, Tuâ' düir'bir konuşma yapmanızı ricâ &der, saygılarımızı sunarız. Bu mektup üzerine şehrimize gelen Fahri Kurtuluş bu konuş- mayı Eminönü Halkeyinde yap-, ması * kârarlaştırılmıştı. Fakat dün, Halkevi müdürlüğü Hajkev- leri talimatnamesinin şahsi ve si- yasf mühiyette konferanslara yer vefilediği noktasından bu kon- feransd. Tilüsüade etmemiştir. Fahti Kurtuluş. Halkevind. hak ve yurd uğrunda | için ne diyorlar ? ÜÖner, solcuların ikbal ba- samaklarında yükselmelerini vu. kuundan evvel görerek anlattı.| Biz, cani denilen müdafilerde ar- tık ikbale doğru koşuş ve yük- seli şimkânı kalmamıştır. Kena - rına oturduğumuz, bataklarimızı içine sallandırdığımız — mezarla- rımız, bizlerde bütün ihtirasları göndürdü. Bütün ümitleri soldur- du ve kalbimizde vatanımızın bir ihanete kurban olmaması temen- nisinden başka temenni bırakma- dı. Zarar yok, genç nesiller biz eski nesillerin ülküsünü kabil değil anlayamazlar. Bize yazma fslübumuzu veren Muallim Naci hayatının — tarihi olan - <Ömerin çocukluğu» adlı eserinde baba: nın ölümünü anlatır. Son nefes- lerini yaşıyan Ömerin babası, İâuvarda asılı duran kamanın kendisine verilmesini istemişti Arzusu yerine getirilmiştir. O da kınından çıkarttığı kamaya bak- tıktan sonra: (Ben şehit olmak isterdim) demiştir. Ömerin baba sının bu son sözü, nefsimizin Ül- küsü idi. Bizler şehit olmayı ülkü edinmiş kimseleriz. Kenan Öner, mahkemenin bu- lunduğu birünci kata bizi çıkar- tacak merdiyenleri son basama- ğına kadar. çıkıp çıkamıyacağını kestiremeden ağzına Trinitrin a- tarak ağır adımlarla çıkarken bu Ülküsünü gerçekleştirmekten baş ka bir emel beslemiyordu. Bayfalık müdafaanamesini - oku- mağa başlarken, sonuna kadar o- kuyup okuyamıyacağına emin ol- maksızın, yine ağzına, kalbine kuvvet verecek Trinitrin hapla- rını atarak okumağa İzaman yine bu Ülküsünü gerçek leştirmekten başka bir gaye güt- müyordu. Aziz savcı, ikbal basamakla- rında yüksele yüksele yargıç ma- kamına çıktığı gün her müdafa- anın arkasında gözünün önünden ve gönlünden çıkamıyacak - olan Kenan Önerin asil simasının yük- seldiğini görecektir. Ona tavsi ye ederim, kemaline ölçü olarak Kenan Öneri anlamağı, onun fe- dakârlığına yükselebilmeği alsın. Savcı sanıyor mu ki bu büyük fe dakârlığa bir adi dâvanın müda-| faası uğrunda — katlanabilir. fargıç, biz bu dâvada şah- şahsiyeti ne kadar muhte- |rem olursa olsun Hikmet Bayu- ru müdafaa etmiyoruz. Biz da ha büyük bir dâvanın müdafile- riyiz. Biz Türk milletini ve mu- kadderatını müdafaa - ediyoruz. Bu dâva Hikmet Bayur dâvası değildir. Milletin ikbali veya id- barı düvasıdır, Milletin hezimeti veya galibiyeti dâvasıdır. Büyük lüğü veya sefaleti dâvasıdır. Mül- dafaamız hayata — kiymet” (veren bu büyük prensiplerin müdafan- sına matuftur. Kenan- Önerin müdafaanamesi bir söz olmaktan çıkıyor, bir hareketi diliranenin ifadesi oluyor. Yani 'bir yiğitin İçesaretle başardığı fiil ve hare ket halini alıyor. Vatan hudu- dunda hayatı bahasına vazifesini gören bir nöbetçi, Kenan Öne 'den daha fazla yiğitçe bir ( mnÜş olmuyor. Çünkü her iki ha çıkarken orada biriken yüzlerce | *€Ket, kıymetçe aynıdır. Savcının gencin'İetâfı üzerâne şu hitabede | dâ ömründe bu dilirane hareket bulbimültür. re ulaşmasını ve bir. Kenan Ön, Herı SAD Clmasını halisane temenni — ede Görüyorsunuz ki, maruz kaldı-| "" Hüllkieret | B.P.'de C.HP. N Başkanlarının ve çirkin tecavüz karşısıâda kendimi müdafaa, sö: lerimin ve hareketimin doğrulu Buftü 'sizlere duyurmak fçin im- kânsızlıklar karşısındayım, Cum- huriyet gazetesine Ankara Birin- ti Noterligi vasıtasiyle gönder- diğim 18 cevabi yazımı, para cı Zasıfı'göze alarak, basmadılar. Çünkü vaziyetin aleyhlerine dö- kanidirler. Çünkü par: dan zaten sıkıntıları yoktur. Ben İse Ekim-aylıklarımı kırdırarak izleri tatmin gayesile İstanbula gelmiş bulunuyorum. Ne şartlar altığda Mmücadele ettiğimin takdi- ri size aittir. Bu vaziyet kargı- sında bir broşür neşretmekten başka çare Kkalmamıştır. Arkadaşlar, matbuat kudteti- nin serbestisi için daima - çalış- tım, yine de çalışacağım, Bu mü- essif hâdise asla azmimi kırma- mıiştır; bilâkis arttırmıştır. Mat- buat hürriyeti için çalıştığımı bi- tecösürler Prof. Kenan Ön, in vefatı ha - beri şehirde kısa bir zamanda ya- yılmış ve her sinif vatandaşlar| arasında büyük bir teessür uyan. dormıştır, Dün, Kkendisiyle görüştüğümüz H.P. İstanbul İl idare e zelsi Dr. Esad - Dürüsoy öylemiştir. Prof, Kenaa Öner'in vefa - |© hakikaten çok elem — vericidir. Memleket onun ölümüyle çok kiy Metli bir hukukçu ve bir idealist | evlâdını kaybetmiştir. Kendisi çok ateşli, çok atılgan ve çok taşkın Dir zattı. Fakat bülün hareketlerin de ve -mücadelelerinde samlm Tdi, inanmıştı, Allah rahmet eylesin. Demokrat Parti ll başkanı Ab. durrahman Münip Berkan ise ihti. aslarını şöyle ifade etmiştir - Bu elim haberi - şimdi siz - asirim Mer arkadaşımdı hum Çok Gskidenber 9 partili arkadaşlar bugün ba- slek hayatımızda gtık, partidı beraber ça < det be -| HaşkSanlığın “ Mi keldle| söber bulaadak — Yüemağind, . sor | yorlar, Ha Oldu, cezanı çek» di-| kovvetli ve kudretli idi. Bütün ha Mevki için : arkadaşlar, ben| yatı boyunca daima — memleki m işan bir adam de-| hizmet etmek tçin Çalışmış — ve TRRRRL ayönn bu yöladd| Garmiş eai ee G LERE fır. ben de bügün bir »a. | lümü bütün memleket için - büyük hibi bir adam olurdum | bir Bu sırada gençler Kendisine Allahtar, râhmet dil , — Mademki öyledir, partiden | "im tifa et, demişlerdir. Cemil Saidin sözleri Fahri Kurtuluş, şu cevabı v t e n Çlcaret ve, Bkoroml ı mil Salde refakat eden Evvelâ ben şahsiyet müca- / arkadaşımız Kaya Türker'den £ ÜRSİ yapmıyorum. Partiden is-|lefonla) — Kenan Önerin ani ö fa edersem, bir kenarda kalır,|lüm haberi buradı derin bir te- fikirlerimi izah edecek bir muhit |&ssür uyandırmıştır. Cemii gi bulamam. Partide kalarak hiç ol-| söyle demiştir Mazsa bir çok arkadaşımı kendi| —— Bun Üzüld n k izüldüm. Bu, Tikirlerime imale edersem vazife-| memleket için cidden büyük biş W Yapmış olurum. Bana (istifa| kayıptir. ) diyeceğinize partide kalıp da ha enerjik, daha cesurane müca i Bi belmE MERHUMUN HAL TERCÜMESİ | ANİZ Namuslu, haksever ve fa-| — Kenan Öner, 1297 de İstanbul tükeş Eençler, bunları takdir et-|da doğmuştur. Üsküdar idad bKe Memleket için bir korku| sinden mezun - olduktan. sonra Ki İstanbul Darülfünunu Hukuk Fa leğtbri Kurtuluş, bu - |kültesine girmiş ve Fakültenin 1 bitirmiş, genci 17 nci senesinde aliyyülâlâ de tuşlardır. te v başladığı |Y — Baş tarafı 1 incide — tüye meydan verilmemesi üçin dare âmiri arkadaşlarım çok dik katli olacaklardır. Onlar, bu hu susta kesin olarak bana söz ver- diler, Bir iş sahibinin takip et- mekte olduğu işin neticeleni mesi bir müddete muhtaç üse, bu müddet iş sahibine açıkça ve ta- yin edilen günde işi zaruri sebep olmaksızın intaç etmiyen metnur, sorumlu tutulacaktır. İşi gecik tirildiğinden, fuzulü olarak zah- mete sokulduğundan şikâyet © decek halkımız için Vilâyet ma- kamı bir büro tesis edecektir. Bu büronun başında bir mülkiye müfettişi bulunacaktır. Ümit ede- rim ki, işimiz vilâyette ve beledi- yede neticelenmiyor, şeklindeki gikâyetlere artık büsbütün sebep - |kalmıyacaktır. Seçim kanununda yapılması dü sünülen tadilât hakkındaki hazır- lıklar hususunda sorulan bir su- ale Bakan şu cevabı vermiştir: <— Seçim kanununun yeniden tadili için hükümetçe alınmış bir' prensip kararı vardır. İlmin vo tecrübenin verdiği neticelere da- İyamılarak kanunun hangi mad- İdelerinin tadil edilmesi lâzım gel- diği hususu, Başbakanlıkta — ku- rülan bir komisyon tarafından incelenmektedir. imdiki seçim kanunü, eskisi- 'ne nisbetle mütekâmildir. Umu- miyetle halk seçim komisyonla- rına karşı emniyetsizlik - hisset- mektedir. Hükümetin vazifesi, bu. emniyeti vatandaşların vicdan ve ruhlarına yerleştirmektir. — Son yapılan belediye seçimleri, taraf- sız olmuştur. ve bunda matbuat 'da müttefiktir. Tasnifin açık ya- pılmasını kanunlaştırmak — arzu- sundayız. Seçimlerin, muayyen — zama- nından evveline alınmasına ne harici, ne de dahili hiç bir se- bep mevcut değildir. Anayasada tadiâlt konusuna da ancak C. H. P. Kurultayı karar verebilir. Şim diye kadar bu hususta alınmış, bir karar da yoktur.» Valilerin salâhiyeti Bir aya kadar Meclisten çıka- cağını ümit ettiğimiz İller Kanu- nu, valilerin salâhiyetini geniş- letmektedir. Valiler, vilâyetin bütün şubele- rinden en büyük mercidir, Yeni kanunla, valilere, Bakanlıkları Emeklilik kanunu ve öğretmenler — Baştarafı 1 incide — kile bir toplantı yapılmıştır. Geç vakte kadar devam eden bu top- lantıda Milletvekili, kanunun da- yandığı esaslârı anlatmış ve ka- rı, koca öğretmen olanların hu- kukunuh muhâfazasına kat'i Bu- rette çalışacağını, öğretmenlerin hakları mevzuunda Meclisin tami fikir birliği içinde olduğunu söy- lemiştir. Yalnız yirmi beş hizmet sene- sini doldurmuş olanlara emekliye çıkma hakkının tanınması husu- İsunda İstanbul Muallimler Birli- ği beyannamesinde ileri sürülen meselenin kolayca halledilemiye- ceğini izah eylemiştir. Muallim- ler Birliği yakında açılacak olan Millet Meclisi âzalarile temas ct- mek Üzere Ankaraya bir heyet rmeği düşünmektedir ylülerin teşekkürü — Baş tarafı 1 incide — esasen alâkadarlarca da ikazı, makbul addedilmiş ve ifasına süratle tevessül olunmuş- tu. Haklı şikâyetimizi nazarı dik- kate alan idare makamlarına, bu teşekkür ederken, Feri- doktor, iki avukat, e iki ev kadınından bu hususta aldığımız bir mektu- vesile ile köyden bir dört tüccar, bu da sütunlarımıza geçiriyoruz. Yeni Sabah Yazı İşleri Müdürlüğüne İSTANBUL «— Bundan bir müddet evvel yapmış — olduğumuz neşriyatda *Feriköy pazarının acıklı ve verişan hali) nden bahisle di zeltilmesini temenni etmiştini: rine Şişli Be- bulunan — komiser Bu reşriyatınız ü iediyesinde muavini ve polisleri başka ka: akollara dağıtarak yerine ça- lışkan ve dürüst komiser mua- getirdiler. Komiser muavininin aldığı ted- bir ve hareketlerle vini Saimi işbaşına zbe ve pa- zar denmiyecek olan ve bu yi den bir çok dile Kkadınlarının uğrayamadıkları pazar yeri bu gün düzelmiş ve mükemmelleş- miştir Sizin neşriyatınız ve K, Mu avininin göstermiş olduğu sâ- akinleri yüksek — gazeten ni Baim'e âle- y dolayısiyle oranın olan bizler ve komiser mud' mezun olmuştur, Devamlı - İfaydalı olacaktır. icabının | neh teşekkürlerimizi gazeteni:; vasıtasiyle neşredilerek - bildi- | ilmesini hepimiz rica ve istir ham ederiz.» bırlı meslek hayatında ü rete derece yükselerek — Adli Vekâleti Müfettişliğinde, Adliy Vekâleti Teftiş Heyeti Başkan lığında ve merhum Adliye Vekili Necati. Bey zamanında - Adliy Müsteşarlığında bulunmuştur. Âyandan Bursalı Riza efendi- nin oğludur YENİ SABAN Sütlüce faciası |temail -bakımından da vasıta ve (imkânlar verilecektir. Bu kanun (işleri kolaylaştırma bakımından Mes'uliyetler 'de taayyün edecekti Matbuat Kanunu Adalet — Bakanlığında — teşkil olunan bir komisyon Matbuat ka nunu - üzerindeki — çalışmalarını tamamlamak üzeredir. Hazırla- 'nan proje, Meclise sevkolunma 'dan önce, matbuat mensuplarının 'da bu konudaki fikirlerinden isti fade edilecektir. | Şehir içindeki tehlikeli bina Ve tesisler Sütlüce hâdisesinden sonra, $ hir içindeki buna benzer tesislor le binaların vaziyetlerinin “tetkik edilip edilmiyeceği hususuna * Mmas eden bir suale cevaben Ba. kan demiştür ki — Bu hususta İstanbul vadi-, sine gereken direktifleri verdim. Vali Lütfi, Kırdar, şehir, içinde vatandaş hayatını tehdit — edici mahiyette fabrika, cephanelik Ve emsali gibi yerlerle, âhşap mek- tep ve yurtların vaziyetlerini in- celeyecektir. Tehlike arzedici mâhiyette olan binalar derhal tahliye olunacak, tır. Çünkü en başta gelen nokta, vatandaş hayatının emniyetidir. Vilâyet ve Belediyenin ayrılması konusu - İstanbul vilâyeti ile belediye 'nin ayrılması konusu üzerindeki çalışmalara hassasiyetle devam olunmaktadır. Ancak bu - kolay bir iş değildir; çünkü İstanbul- da belediyo ile özel idare gayet girifttir ve hattâ emlâkleri, hu- dutları dahi karışmış bir halde- dir. Muhalif. partiler de İstanbul belediyesi ile vilâyetinin ayrılma| sı hususunda israr etmöktedirler, Neticenin İstanbul halkına fay 'dalı olup olmayacağı yolunda da ha şimdiden bir şey söyleyemem. Belediye Meclisi iyi teşekkil eder ise herhalde netice faydalı olur. Belediyeler " kanununda yapıl- ması düşünülen - değişiklikler de) incelenmektedir. Belediye cezala- rının derhal tediyesi, bu incele- meler arasında en başta gelmek- tedir. Bir ehlivukuf teşkil edildi Sütlücede Nuri Paşa fabrika- sındaki infilâk faciası tahkikatı önemli safhaya girmiş bulunu- yor. Bir haftadanberi “Emniyet ve Adliye kanallarında yapılage- len tahkikat ile facianın nasıl meydana geldiği, * hâdisenin bir kasit veya İhmal neticesi mi yok- sa bir kaza eseri mi olduğu hu- susunda kanaat verici bir netice- ye varılamamış, bu sebeple:de.bir. ehlivukuf marifetiyle keşif yap- tırılması lüzumuna kârar verile- rek ilk heyet dün teşkil edil- miştir. İnfilâk faciası etrafında keşif yapacak olan ehlivukuf heyeti Teknik Üniversiteden Profesör İlhami, Kimya Fakültesinden Profesör Arnt ile Teknik Üniver- siteden bir kimya ve bir elektrik mühendisi ve Bakırköy barut fab rikası kimyagerlerinden —müte- şekkildir. İlk keşif heyeti muhtelif mü- essese ve teşekküllerden bugün seçilecek diğer 6 mütehassis ile kuvvetlendirilerek başlatıla- caktır. Bu heyetin keşif raporu faciâ: tahkikatının esasını teşkil ede- cek ve adli tahkikatın bir an ev- l yarıyacak- vel - netic lenmesine tır Diğer taraftan facia sahasında enkazın kaldırılması işine de de- vam edilmektedir. Dünkü temiz- leme esnasında bazı insan vücut parçaları çıkarılmış, toplanarak morga nakledilmiştir. Vali, izahat verecek Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar, Cuma günü vilâyet- te bir basin toplantısı yapacak- tır. Vali, bu toplantıda, Sütlüce fa- ciası dolayısiyle basında çıkan ve Belediyeyi itham edici yazılara cevap verecek ve bu konuda Vi- lâyet ve Belediyenin mesuliyeti olup olmadığını açıklıyacaktır. | Mr. Garner gitti — Baş tarafı 1 incide — İlirttiğim gibi Türkiye'yi ziyare: timden maksat memleketinizle v halkınızla yakımdan temas e bilmek gâyesi idi. Bu meyanda rıw,_'vr azı Akdeniz memleketleri- ni de ziyaret edeceğim. Belirli ba- zı ikraz teklifleri Üzerinde mü; kerelerde bulunmak için bu ziy İret ı yapmış değilim, Milletlerara 1 İmar ve Kalkınma Bankasının Türkiyedeki husust misyonu, bir kaç haftalık bir ikametten sonra Amerikaya dönmüştür Bu heyetin topladığı malümat rada tetkik ve mütalea - oluna- tır, Ben gahsen hükümetiniz tarafından teklif edilen ve husu- İ heyetimizl, müzakeresi lan bazi projeler için bankanın ikrazda bulunabileceğini umuyo nezaket gördüm. Alâkadarlar her türlü malümatı “bana serbe ketinizde “bu kadar az kalmak mocbüriyetinde bıraktığından de 110 sene evvel Londrada basılmış olan Mis Pardo'nun tablolarından biri MA Büyül, dereden Boğazın görünüsü, Boğaziçi'nin güzelleşme devri İstanbul fethedildiği zaman, Boğaziçi, hattâ Beyoğlunün mühim bir kısmı ormanlık idi, Manastırlar, kiliseler ve şehre civar mahallelerde sahile pek yakın bir kaç evlik küçük köy lerden başka hiç bir şey yok- tu. Yüksek ve asırlar görmüş ağaçlıklarda vahşi hayvanlar dolaşıyor, sahilleri, kayalıklar geviri Av merakı, bahçe —merakı, eğlence arzuları ve güzellikler içinde insan zekâsının yarattı Bi köşkler, sar: nek hevesi, devrin padişal rını, vezirlerini ve zenginlerini Boğaziçinin — manzaraları y vaş yavaş kendine çekmiş ve gün olmuş bütün Boğaziçi, bü- tün semtlerile mesiregâh ol- müştür, Padişahlara mahsus Bebek bahçesi, Büyükderede kiraz bahçeleri, Tokat bahçe- si, Kandilli bahçesi ve halkın devam ettiği bir. çok mesire- ler, İğp, — harabeler va or Mi “arasında ibda' cdi miş niğmurelerdir. 'Nâlmâ —dör ki: <Meşahii mutriban ile her gün bir yalı- da, dilküşa köşelerde iş ve iş- ret, zevk ve sohbet edip sair hâlk dahi Hisara uşup İş ve iş- rette ifhimaki gayet ederler- di, v D. Partinin Ankara kongresi — Baş tarafı 1 incide — — Her ne pahasına olursa tuttuğumuz yoldan bir adım di hi geri dönmek yoktur. Mütema di hızlı yürüyüşlerle ilerliyerek Garp dünyasınin medeni hayatı- na mal olan demokrasiyi nimetlerile Türk milletinin ha- yatına mal edeceğiz. Hedefimiz, milletimizin — ıztıraplarına — son vermek ve yarının mesut Türki yesini yaratmaktır. Hedef ve va- zifelerimizden biri de Türk mille tinin vicdanında mürakabe ve me suliyet ruhunu yaratmaktır.» de- miştir. Sözlerine devam eden Koraltan demiştir ki: — Günaltay hükümeti, — selef- lerinin düştüğü hatalı yoldan ve gidişinden ictinap eden mesuliyet duygusunu müdrik bir hükümet adamına ve heyetine yaraşan an- layış ve görüşle her şeyden evvel milli bünyede yok yere huzursuz luk yaratan seçim müessesesini sağlamak Üzere hareke tir. Mütcakiben Fevzi Lütfi Kara: osmanoğlu ve Adnan — Mendere: konuşmuşlardır. Menderes, buat, memurini muhakemat nunu ve bilh; rını değiştirecekleri etrafındaki vaidlerin samimi olup oln rı hakkında şöyle bütü, geçmiş; ka: demiştir Biz bu meseleleri iyi niyet kötü niyet veya samimi veyahut da semimiyetsizlik olarak ele al maktan ziyade — memleketimizin bügün içinde bulunduğu şartları mütalâa ederek neticelere — var tayı daha muvafık görmekteyiz. Bugün artık demokrasiye doğru memleketin şartları o kadar ol: gunlaşmıştır ki, yakında müsbet neticelere doğru hızla ilerliyec Üükmetmekte hata olmaz, YENİ SES Operetinde Her akşam saat 20.30 da HAVA CIVA Telif t 8P ar inşa ettir- ssa seçim kanunla- | adıkla Boğaziçi ve ecnebi ressam- - Yazan: bugün tarih ol-ri muş bir hayatı lar> adlı bir e- vardır ki biz, ser yazan Fran | Niyazi Ahmed Banoğlu HUA İK sız müellifi Fe- ——— mizde harikuiâ- lemenkli — bir de güzel tablo- seyyahtan naklen İstanbuldakt sefaret mensuplarının eğlence- lerini şöyle anlatır «Şehirde pek esirane bir ha- yata mahküm olan madamlar, zevk ve eğlencedeki bütün mah rumiyetlerini telâfi etmek için gezintilere çıkarlar, kemali ih tişam ile kurulmuş sofralarda bir çok sazların gayşeden â- henkleri arasında nefis yemek ler yerlerdi. Manzaranın güzel liği ile zaten açılmak derecesi- ni kat kat “geçmiş “ölan işti- haları büsbütün tahrik edi di. * Boğaziçi ayni zamanda mu- azzam — dövletlerin, muazzam halk yığınlarınin;. büyük. harb- lerin, devir devir değişen zevk ve yaşayış tarzının, — resim ve mimarinin, zevk ve — sefahatin de bir tarihidir. r Sarayları, “yalıla kiliseleri, mâbedleri ve bağları, bahçeleri Boği köğkleri; heykel ve eğe leri; lence yerleri” ile içinin 'Üç Esaslı Nokta — Başmakaleden devam — rak ederek sualler sormuşlardı! Politika hayatında kanaatkârlık Jen iyi fazilet değildir. Ferd ahlâ- kı için kanaatli olmak ne kadar möziyetse siyasi bir parti — içi kanaat, o derece makbul olma- Enerjik olmak- ve boş lâkırdılarla oyalanmamak ve nüsbet hükümler ko- parmak Tâzımdır. — Vaktile - De- mokrat l’.ırlı. Bayarın ifadesiyle devlet bir takım bono- lar almıştı. İşte o bonoları ödet- İmenin zamanı gelmiştir. mak lâzımdır. iktidardan Bayarın son sözlerine ise, yâni bu memlekette Türk — analarının her gün Atatürkler doğurduğuna biz de tamamiyle inanıyoruz. Dü- rüst bir seçim kanunu ve hür bir matbuat bu millette he cevherler gizli olduğunu meydana- çıkara- caktır. Amma Halk Partisi, hele bunların milletvekilliğini bir. ge- kı çim vasıtası sayan — zayıf u, buna bir türlü yanaşmıyor Valdler, vâdeden vâdeye atılıyor. Atıf İnan tahkikatı da öyle olmu ncı vadeye atı yor mu? Bu kak YENİ SABAH KADINMI, ROMALILAR DER Kİ Karşımda arslanlar titr kışlı bir güzele an hayatına hâkim olan para olduğu anlaşılıyor muammayı - büyük RAHMİ GÜRPİNAR, en letmeğe çalışıyor. Bu ese dın mı, para mı?» romanıdır meraklıdır. Fiatı KURLANA a UA VA pez Dünyanın Mihveri zz YAVUZ SULTAN SELİM DER Kİ: zebün etti Türk Hilmi Kitabevi lar ve tarihin unutulmuş say- falarından derliyeceğimiz ma- rı Iğmat kırıntılar ları vermiye çalışacağız. Kâğıthane eğlenceleri doğun- caya kadar ve Kâğıthane tari- he karıştıktan sonra, Boğaziçi- nin gördüğü rağbettir ki, Tür- kiyeyi ziyaret eden bütün ecne- bi seyyahları, san'atkârları ve sefaret erkânı bu şirin köşenin sihri ile büyülenmişlerdi. Vasıtanın akıllar durduracak derecede geri olduğu devirlerde öküz arabalarile Boğaziçinin gü zellikleri arasında felekten bir kaç gün çalmak için akın eden ehli zevkin oralarda geçirdik leri günlerin hikâyesini okur- ken, bü eşsiz. sahillerin — bir Âltin devir» yaşadığına hük - medeceksiniz. Boğaziçinin eğlence yerlerin- de nasıl eğlenildi; haâkkında bir fikir vermek için Evliya Çe- debiden bir kaç satır okuyalım «Cümle uşşakan anda zevk ve safa ederler. Bir acip ve ga- Kenan Öneri — Baş tarafı 1 incide —| dam, Demokrat Partiyi kurmuş | olan zevatın bile henlz açık ko-| huşamadıkları bir devirde bakla yı ağzından çıkarmış ve 1946 yılı Şubatının 18 inci pazartesi günü birkaç İstanbul gazetesine verdi ği beyanatla yurdda demokr yürüyüvermesi: cereyanının alıp ne başlı başına bir âmil olm |o zamandanberi de hamlelerinde dikkate şayan bir sebat ve inadla ısrar etmiştir. Kenan Öger, yukarıda da kay- detmiş olduğumuz gibi, doğum tarihi itibarile bir hayli yaşlı, fa- kat medeni cesaret, atılganlık, hak ve hakikat olarak bildiği Ve iman ettiği bir yolda azimli adım- İlarla ve etraftan yükselen itirâz ve tenkitlere zerre kadar ehem- miyet vermeden pervasız adım- larla ilerlemek bakımından bir- çok delikanlılara müyesser ve na sip olmıyan bir gençlik ve zinde- likte idi. Engin safveti, Körkadı- ya gözünü kırpmadan Körkadı diyecek kadar tok sözlülüğü ve alabildiğine geniş hulüsu ise her- kese ve hepimize örnek teşkil e- debilecek - faziletlerinin - başında gelir. | Her fâni gibi hiç şüphesiz mer- |humun da yanıldığı - taraflar da |mevcut olabilir. Fakat şurası muhakkaktır ki Kenan Öner'in İsaffeti, hulüs ve temizliği bütün PARAMI? her kilidi Altın anahtar erken felek beni ahü ba- Demek dünyada in- en büyük kuvvet kadın Acaba neden? İşte bu romancısı HÜSEYİN son yazdığı eserinde hal- r: «Dünyanın mihveri ka- Çok heyecanlı ve pek (175) kuruştur ile bütün bun sohbet ederler. ve |ci ip hiyabandir ki medhinde Ti san kasırdır.» «Göksu mesiresi, aba hayat misal bir nehirdir ki Alemdağ-i larından ceryan edüp - gelir.i Cümle uşşakan kayıklar ile bu' nehirden ileru ferahfeza köyle- e yarup ağaçlar altında zevk-u; 'acib- bir mesiredir * Boğaziçinin saltanat devrinde gerçi İstanbul şehrinin — evleri de bağlı, bahçeli ve yeşillikler içinde idi. Fakat Boğazın titreki sularına akseden yalıları ve ya-i lhların ardında uzanan mesire ve çiçek - bahçeleri, , güzellikte| semt semt birbirlerile rekal ederler ve bir çok bağlar, padi: gahları bile, kıskandıracak deres: ceyi bulurdu. Sarıyerde Dördüncü Müuradıni gördüğü bir bağ karşisında: — gen Hadim-ul Haremeya olduğum halde böyle bir ravzal Cenana malik- değilim... deme- si, Boğaziçindeki bağların ma- hiyetini anlatmıya kâfidir sanı nz. x Kavaklar, Sarıyer ve J dün kaybettik zaaflarını örtecek bir idi, Şurası muhakkaktır ki Profe- sör Kenan Öner'in ölümile mem- leket pek âfif ve temiz bir evli dını daha kaybetmiş bulunuyor ve sinnen bir hayli yaşlı, fakat ruhan pek genç bu dinamik Türk İçocuğunun yeri daima boş kala- aktır. Merhuma Tanrıdan ” mağfiret dilerken, fedakâr ve vefakâr eşi ile yakınlarına ve politika dost- larına başsağlığı dileriz. Hikmet Bayur başkanlı bir heyet geliyor Ankara, 8 (Telefonla) — Ke- nan Öner'in cenaze töreninde bu- lunmak üzere Millet Partisi Baş- kanı Hikmet Bayur, başkan veki- li Osman Nüri Köni, Sinop mil- letvekillerinden Enver Kök, Ah- met Tahtakılıç yarın akşam bu. radan hareketle İstanbula gide- teklerdir. Yurdda teessür Ankara, 8 (Telefonla) — Pro- fesör Kenan Öner'in âni ölüm haberi, umumi bir teessür uyan- YARIN: Büyükdere, derecede dırmıştır. Siyasi “muamızlarının 'dahi bu teessüre iştirâk ettiği anlaşılmaktadır. Acı — haberin, yurdun her tarafına süratle ya- yıldığı Millet Partisi genel mer- kezine — vaki — müracaatlardan anlaşılmaktadir. * Millet Partisi İstanbul il Yöneti Partimiz müessislerinden — İs« tanbul İl idare heyeti başkanı Avukat Profesör Kenan Öner'l kaybetmiş bulunuyoruz. Cenazesi 10/3/949 Perşenbe günü saat 10,30 da tedaviye alındığı Bey- 'de Alman hasta- rılarak Beşiktaş- camiinde namazt Yahyaefendi kabristanına Kurulundan u Sıraservi hanesinden ka ta Sinanpaşa ilındıktan “gâhındaki ail, di defnedilecektir. Büyük acımızı paylaşmak için Partili arkadaşların muayyen İSaatte hazır bulunmalarını bi diririz, rhumun vasiyeti nca nk gönderilmi olu. İ rica nur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: