11 Mayıs 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

11 Mayıs 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ae Z | ŞT AAA SALR DKGÜ AAAT e L SUL TAN HAMILDiER İKABUSLARI İşte sadık kulların seni ara- dılar burada da buldular Tefrika No. 78 — ÜÖyle olmasına öyle. (Sesi- ©i daha alçalttı) gimdi milletin onu tekrar yerine geçirmesinden korkuyorlar. Geçen pazartesi sa bahı Çırağanı basanlar bunun #damları imiş! — Yazık! Kastamonulu. — Yazık ya... Daha otuz do- kuz yaşında saçları ağarmış! — Çırağanda nöbet bekler - ken, akşam üzerleri bahçede ge- zindiğini kargıdan karşıya gör- müşlüğümlüz var. —Bizim hiç yok. Bert bir esintinin tesirile kı- pırdaşan ağaç yapraklarının hı- gırtısından Ürkerek yerlerine çe- kildiler. İçi geçen Kastamonulu, fener altındaki köşeyi dönerek öbür cepheye geçmişti. Boyabad h Memişin birden göğsü çarptı: Ortadaki pancurlardan biri usul Ja açılmıştı. Bembeyaz geceliği İle cam ardında duran genç bir kadın!... Çok güzeldi. Çok... Peri masallarında tarifi geçen kızlar kadar güzel ve al benili 1di. Servi gibi boyu vardı. Yu- yarlacık göğsünün taşkın yerle- ri yumru yumru ve simsiyah badem gözleri süzük — süzüktü. Cami açarak elindeki Ütünün küllerini silkmişti. Açılan pence Teden vuran gevk - kızartısında pos bıyıklı zaptiyenin parlayan gözlerini görünce Irkilerek elini Böğslne bastırdı: Az daha hay- kıracaktı. İtidalini kaybeden Me miş, elile işaret ederek fısılda- â: — Korkmayın hemşireciğim. 'Yabancı değiliz. — Ne Istiyorsunuz £ — Efendimize verilecek bir emanetimiz var! — Bir nâme mi yoksa? — Evet, Bir namecik! Sapsarı şevk lekesi içinde göz göze geldiler. Elindeki ütüyü pencere kenarına bırakan genç kadın, titreyen yumuk elini u- zattı: . — Çabuk olunuz. Görürlerse #izi de, beni de mahvederler! — Cevabını bekliyeceğim. (Si- gara kâğıdını uzattı) Cevabını bekliyorum. — Sen nöbetçi misin? — Gece yarısına kadar. — Buradan ayrılma öyleyse... -Pancuru ve camı açık bıraka- rak okuma masası Üzerindeki Küçük lâmbayı «püf!> diye sön- dürmüştü. Uzatılan sigara kâ- ğıdını alırken, bodur zaptiyenin Üzeri kıllı yabancı eline değen yumuşak eli hafifçe — raşelendi. Âk saçlı sabık hükümdarın va- lidesi Şevkefza kadınefendinin hususi hizmetine bakan «Şinasi- dil> kalfaydı. Yukarıya, Şevk- efza kadının odasına koştu. Kanlı vaka günündenberi baş ağrısı çeken, başı çenberle sıkı- h ihtiyar kadın, süzgün gözleri- ni açmıştı. Hümayün yakınla- şından on beş yaşındaki genç kız gözü letafeti vardı. Güzel cariye: «Müjde — kadınefendi- Miz!> diye ilerliyerek dörde, be- ve katlı sigara kâğıdını uzattı: — Bir zaptiyecik verdi efen- â Cevabını beklediğini söy- — Sakın Mehmet olmasın? Şu dört ay evvel Çırağana mek- tup getiren sarkık - bıyıklı, içli zaptiyecik? — Değil efendim. Onu tanırız biz. Bir defasında gazete kâğıdı içine konan tütünle yüzlük kai- Mecikleri elimizle vermiştik. Lâmbanın - fitilini çıkararak sigara kâğıdının katlarını açtı. lar, Lâtin harfleriyle * incecik yazılar yazılmıştı. <«Arslanımın Badık bendesi " Kleanti efendi- den> diye gözleri parlıyan Vali- de Sultan: «Kaplanıma gidelim; müjdeler verelim!» dedi. — Yine frenkçe yazmış! KA İRE — Arslanım da frenkçe ya- zar, Otuz yaş birden canlanmış gi- biydi. Kederli oğlu merak etme- sin diye şakaklarını ve alnını sı- kan pullu çenberi çekip atarak kapıya yürüdü. Âk saçlı padi- gah düşkünü, henliz yatmamış- tı. Adı, Allah yüzlü mânasına ge len «İlahrü> İken, günahkâr di- yye Mevhibe'ye çevrilen başka- dinı İle dertleşiyordu. Kapıda nöbet tutan cariye ile haber gön dererek yanına giren annesinl görünce, yine kardeşi — Sultan Hamitten kötü ve sıkıcı bir ha- ber geldiğini sanarak — füturlu, füturlu baktı. - Valide Sultanın böyle vakitsiz ziyarete geldiği yoktu. Yaşlı anası: «Mübarek kalbini hoşça tut benim kapla- nım. İşte sadık kulların seni a- radılar ve burada da bulmağa muvaffak oldular!» diyerek üs- tadı fzamın gönderdiği sigara kâğıdını uzattı. - Kurgün kale- miyle ve lâtin harbleriyle yazı- lan mektuba göz atan ak saçlı adam, kendini tutamıyarak ba- ğardı: — Kleanti Skalyeriden! — Ondan, sadık muhibbinden, benim arslanım, — Fedakâr, yiğit adam! Bu- 'nu yine nöbetçi zaptiyeler vası- — Bir zaptiyecikle! Pencere aralığından Şinasidil almış. Tavandan sarkan avizeli lâm- badan vuran kuvvetli gevk yet- miyormuş gibi, karyola başında gece kullanılan gümüş gşamdanı alarak mumunu yaktı. Daha iyi seçebilmesi için, Pamuk başlı oğ lunun parmakları arasında tit- reyen sigara kâğıdına — tuttu. İncecik harfler daha kararır gi- bi olmuşlardı. Sultan Murad başmmı sallayıp tebessüm ederek bir sigara kâğıdı ve kurşun ka- lem istedi. Soluk derili mihnetkeş yüzü balmumu sarısı rengini almıştı. Lâtin harfleriyle iki satırlık ce- vap yazarak gözlerinin içi gülen ihtiyar anasına verdi.. M 'Taze sabah güneşi, Kılıçali #emtinin sokaklarını dolduruyor du. İç âçan mavi gök kubbesin- de bir bulut parçacığı izi bile yoktu. Bir kira arabasından i- 'nen uzun boylu biri, Tek Servi jyokuşunda doktor Emin paşa- nın konağı karşısındaki Muhtar beyin evine doğru ilerlemişti. Gür kaşlarının üzerine eğilen kalıplı mor fesi, gözlerinde ma- vi camalı altın gözlüğü vardı. Gayet şik giyinmişti. — Gümüş bastonunu dirseğine geçirerek Sultan Hamit tarafından kapat- tırılan su yolu hazinesi başın- daki süngülü nöbetçiye bakma- dan gitti. Muhtar beyin kapı- #ını çalarak içeriye girdi. Arkadaki bahçeye bakan oda- ya çıktılar, Muhtar bey gülüm- Biyerek: «Sabahleyin erkenden Hacı Salih uğradı» dedi. Öteki acele acele sordu: — Bir şey getirdi mi? .— Sultan Murad tarafından sigara kâğıdı Üzerine yazılan ce- vabı getirdi. — Ne diyorsunuz? (Şen şen bağırdı) Ne diyorsunuz aziu':? Muvaffak olduk işte! — Aferin şu Hacı Salihe! — O aferini; Hacı Salihi de, zaptiyeyi de tekrar akıl eden ve bulan bana vermeniz lâzım gel- mez mi? (Devamı var) a | Su Tesisatı Eksiltmesi Soma Belediyesinden Boma kasabası içme suyuna ait musaddak proje ve Kkeşif lerindo gösterilen su tesisalı kapalı zarf üsüliyle eksillmeye Kkonulmuştur. 1 — Keşif bedeli (140876,99) kuruştur. — Muvakkat teminat (8744) liradır. $ — Eksiltme 27,5,949 tarihine rastlayan cuma günü sa- at 15 de belediyo dairesinde ve encümen Önünde yapılacaulır. 4 — İstekliler bu işe ait proje, keşif cedveli ve fenni yart. namesini belediyemizden (7) lira (60) kuruş badel — mukabi. M edlabilirler. 6 — Ekeiltmeye girecekler 2490 sayılı kanunun emir — et. tiği vesika ve evrak ile bu işe girebileceklerine datr ehliyet v. sikası teklif me«tubile beraber ihalo saatinden bir saat evve. dne kadar belediye başkanlığına vermiş olacaklardır. — Muayyen saatden sonra teklif mektuplarının - verilme. #inden doğacak gecikmeler kabul edilmez, 7 — Bu hususda bilgi almak — İstiyenlerin — belediye Kanlığına müracaat etmeleri tlân olunur, Yüksek Mühendis veya Mühendis Alınacak Kartal Belediyesinden Belediyemiz Fen Bürosuna bir Yüksek Mühendis veya mü. Dendis alınacaktır. Taliplerin belgelerile birlikte 15/6/049 ta- rihine kadar belediye başkanlığına müracaatları ilân olunur. (6198) bağ- Veteriner Alınacak Adapazarı Belediyesinden 360 lira aylık dalmi üÜcretli bir Veteriner kadromuz münhaldir, Bazanlıkça memuriyeti tasdik edildikten sonra işe başlattırı!. mak Üzere isteklilerin şimdiye kadar geçirdikleri - flzmetlerine dajr mevcut vesikalarile birlikte mayıs 949 sonuna kadar belediyo. mize müracaatları ilân olunur. — 68716 — Van il Jandarma Komutanlığından; 1 — Ekslltmeye konulan iş: Muradiye Jandarma birlik bina. #nın ikmali inşaatı, 2 — Keşif tutarı «9022 lira 66 kuruş> 3 — Eksiltme 27/mayıs/049 cuma günü saat 10 da Van İl Jandarma Komutanlığında teşelerlil edecek — komlisyonda — kapalı < Zarf usulü ile yapılacaktır, 4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı evraklar jandarma komutanlığında görülebilir, 5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre «T44 llra 20> kuruş geçici teminatı yatırmış olmaları lAzımdır, 6 — İsteklilerin bu iş için Van inşaat Amirliğinden — ihale gününden üç gün evvel alacakları ehliyet vesikasını ibraz etme. l garttır. 7 — 2400 sayılı kanuna göre hazırlanacak kapalı zarfın iha. de saatinden bir saat evvel komlsyona makbuz mukabilinde ver. meleri lâzımdır. 8 — Postada vukubulacak gecikmeler kabul edilmez, - (6354) KA AY Z BU ENİ SABAH T Kendi Kendine Avukat Herkesin Dertortağı Hukukçu — arkadaşlarımızdan Ertuğrul Vasfi Akalm'ın Zırladığı bu eser, köylü, — gehirli her cneslok erbabının — hakiki dertortağıdır, Yüzlerce istida, müdafaa, itiraz ve temyiz lâyiha- Jarı örnekleri, lüzumlu hukuk bilgileri, Danıştay ve Yargıtay nümune Kkararlarile doludur, Herkesin edinebilmesi için (8) Ie ra gibi çok ucuz bir fiyat kKondu. ANKARA CADDESİ TÜRK NAŞRİYAT YURDU'nda tevzi ed ilmektedir, ha- Üa B SS ae l ÇEŞME Elektrik Tesisatı Yaptırılacak İller Bankasından 1 — Çeşme Kasabası elektrik santralına tesis edilmek —üzere 90-100 beygirlik bir adet dizel grubu —satın alınacak ve alçak tevettür pahir gebe kesi yaptırılacaktır. 2 — İşin keşif bedeli 100,074 ,73 tiradır. 8 — Geçici teminat 6.704,— | iradır. 4 — Kapalı teklif zarfları 17/Haziran/1949 cüma günü saat 16 de Bankamız Satınalma Komlsyonu tarafından — açı- lacaktır, 6 — Zarflar makbuz mukabil do en geç 16/haziran/1949 per- gecnbe günü saat 17 ye Kadar Bankamıza teslim edilme- didir, — Postada vaki gecikmeler nazarı iibare alınmıyacaktır, — Bu işe ait gartname (6,—) lira mukabilinde Bankamız Muhasebe — Müdürlüğünden temin edilebilir. 8 — Bu işe ait bilcümle Devlet ve Belediyo vergi ve resimleri, Noter ve harç masrafları ve bunların zamları işi — alana ait olacaktır. * — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. — v197 — Betonarme köprüler yapımı Bayındırlık Bakanlığından: 1 — Eksiltmeye konulan iş: Malatya İlinde Gölbaşı — Er- kenek yolunda Göksü ve Karanlıkdere göprülerinin - betonarme olarak yapımları olup keşif bedelleri “cem'an (390,821.96) Üçyüz doksan bin sekizyüz yirmi bir fira doksan beş kuruştur, 2 — Ekslltme 27,5.949 tarihine rastlayan cuma günü saat 16 Ga Ankara'da Bayındırlık Bakanlığı binasında Şose ve Köprüler Relaliği odasında toplanacak olan eksillme komisoynunca — kapalı zarf üsülile yapılacaktır. 3, — Eksiltme evrakı vezneye yatırılacak (19,54) on dokuz Yra elli dört kuruş bedele ait makbuz karşılığında Şose ve Köp- Tüler Relaliğinden alınacaktır. 4 — Bâslltmeye girebilmek için isteklilerin 949 yılına ait Ti Garet Odası belgesile usulü dairesinde (19 382,88) on dokuz — bin figyüz seksen iki lira seksen sekiz kuruşluk geçici güven akçesi vermeleri ve bu iş gibi teknik önemi haiz bir işi iyi surette başar. dığını veya İdare ba denetlediğini dabata yarar belgelerile birlikte eksiltme gününden enaz (tatll günleri hariç) Üç gün önce yazı ile Bayındırlık Bakanlığına — müracaat ederek bu - iş için yeterlik belgesi almaları. 5, — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının 84 cü maddesinde verilen izahat çerçevesinde (ekslitme evrakının her — parçasına ellişer kuruğluk pul yapıştırılarak imza etmeleri ve bu evrakı zarflarına Koymaları) hazırlayacakları yükleme — mktuplarını (asat 15 ge kadar) maicbuz karşılığında komlsyon Reisliğine ver. meleri Jâzırndır, Postada olan gecikmeler kabul edilmez, — 6238 — Istanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan : Her kısım 25 ton olmak Üzere Üç kısma ayrılan 78 ton 3,61 8 milim kutrunda galvanizli çıplak telefon teli 30/mayıs/949 - pa- zartesi günü Baat on beşte Taksim Ayazpaşa caddesindeki — ko. misyonumuzda kapalı zarf eksiltmesiyle ihale olunacaktır. Üg Kastaın bir detekliye ihalesi calz olduğu gibi bir veya iki kısmin ayrı, ayrı isteklilere ihalesi de caiz olan işbu tellerin beher kilo. #unun muhammen bedeli <130> kuruş ve hepsinin ilk — teminatı «6126> lira ve iki kısmının ilk teminatı «4500> lira ve bir kıs. n ilk teminatı «2437,5> liradır. Şart kâğıdı <488> kuruşluk mal #sandığı makbuzu mukabilinde iromlsyonumuzdan alınabilir. İstek. lilerin talip olacakların kımım veya kısımlara ait —ilk teminat mal sandığı makbuzu veya barka kefalet mektubu ve şart Kü ğıdında yazılı diğer belgeleri havi teklif zarfları eksiltme — sa. atinden bir saat evveline kadar komisyonum'zda bulunmaları, — 5968 — 8. No: Dosya No: Üsküdar Sulh Hukuk Yargıçlığından Ölünün ismi Adresi; 1 948/28 —Müzeyyen Üsküdar Murat Rels mahallesi Yeni M, caddesi 13.16 No, 2 949/7 Vehibe Güngör Üsküdar Arakiyeci Hacı Ca « fer M. Nasrettin Hoca sokak 84 No, 3 949/36 —Ayşe Hacer Talun — Usküdar Ayazma M. Tulumba c sokak 32 No, “Yukarıda isim ve adresleri yazılı bulunan ölülerin alacak ve borç kd dia edenlerin bir ay ve veraset iddlasında bulununların Üç ay içinde vesicajariyle birlikte dosya numarasile mahkememize müracaatları faksi halde medeni kanunun 534 ncü maddesi gereğince terekenin ha- zineye devr ve teslim edileceği ilân olunur, —Ş ANAL—— GiYiM EVi İNGİLİZ Büet Montgomeri - — 265 lira | | İnce kauçuk pardösü 26 lira KAŞB Patalonlar « 16 lira | | Yapışık ve dikişli 30 Jira SERJ Pantalonlar - 85 Jira | | İngiliz dama kalın —— 36 lira SPOR. 'Tek erkek ceketi . — 80 tira İ | İngiliz #let ve parlak 48 lira Bütün bunlardan başka hazır ve ısmarlama her türlü çocuk elbiseleri. ŞANAL GİYİMEVİ - Burhan Şanal Sultanhamam Camibaşı Han zemin kat.. Adres, öksürenlere KATRAN HAKKI EKREM İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonundan Fatih J. Birlik binasının 2000 lira bedel keşifli onarım işi a- Ççık eksiltmeye konznuştur, Şartnamesi Komisyonda görülebilir, İhalesi 20.mayıs,©49 cuma — günü aaat 15 de Taksim Ayazpaşa daki Kom, binasında yapılacaktır. İsteklilerin, 150 lira geçici teminat makbuzu, 949 yılında Ti- caret odasında kayıtlı bulunduğuna dair belge, ve eksiltme gü- nünden Üç gün evvel Vilayet makamından alınmış ehliyet ve- sikası ile birlikte helli gün Vve saatte komisyonda bulunmalı n, — 5541 — —MM———MMM——M——ML , 4 4 4 4 gİ y p , 4 Yazan: BEHÇET SAFA Başka türlü onun — ölü » Münü izah etmek kabil değil ki. Çantasında zehir - bulunduğunu hatırlamıyor. musunuz? — Evet, Hep bunlara dayanı Tak ölümünü izah ettik. Fakat ben gu mektupları aldığımdan- beri zihnimde ölüm sebebini e- virdim, çevirdim. Bu mektupla- rın pek yalan olmadığına iman gttim, Elinde iki mektup kâğıdı sal- Janıyordu. — Peki, bu mektupları kim yazmış olabilir? | — Orası tamamiyle meçhul.. sana #on zamanlarda o ka- Bualler sormamın sebebi bun İlardı. Onun düşmanları ” olup lmadığını, kimseden — korkup Korkmadığını bunun — için sors muştum. Sevimin sebepsiz yere öldürülmüş olması da mümkün değildir. — Aman Nazif ağabey, delice geyler düşünüyorsunuz. — Öyle zamanlar oluyor ki, ben de delilikten şünheleniyo- rum, Fakat öyle zamanlar da oluyor ki aldanmadığıma emin bulunuyorum. Ne olursa olsun, ne yapıp yapıp - öğreneceğim Hakikati ortaya çıkaracağım. Sen bana yardım etmelisin Şük- Tan!... Neler olup bittiğini - dü- #ünmek Jâzım, O gecenin — bü- tün hâdiselerini en küçük tefer- Tüatına kadar gözönüne getir- meli. Çünkü, eğer o öldürülmüş ise, onu öldüren, o eğlenti gece- Tefrika No. 58 #inde sofra başında bulunanlar- dan birisidir. Öyle değil mi? Şükran artık o müthiş gece- nin hâtırasını zihninden uzak- laştırmaya çalışamazdı. Her ge- “yi, her geyi hatırlamalıydı: Caz, dans, elektriğin sönüp tekrar yanışı ve Sevimin masaya dev- Filmiş olarak bulunan hali,.. Yü zünün masmavi ve takallüs miş gekli... Şükran titredi, Şimdi korkuyor, dehşetle tit- riyordu... Bununla beraber her geyi ha- tırlaması, hiç bir noktayı unut- maması, lâzımdı. Bir de, gu Nazifin ölem karı- aına kargı eksilmiyen bilâkis ar- tan alâkasını - düşündü. Nazif, Sevimi ne kadar sevmiş olacak- 'ti ki hâlâ o yaşıyormuş gibi o- nunla meşgüldü. Fakat böyle gılgınca sevmemiş olsaydı, — bir zamanlar sahneye çıkmış, sonra bir yaşlı adamın metresi olmuş, daha s#onra çirkin bir dâvaya ismi karışmış bir kadını nikâh eder miydi? * İünci — Fasıl SÜZAN Gayet sıkı çalıştığı, yoruldu- Bu bir günün akşamı Suzan, Se- vimi, yâni patronunun karısını düşünmeye başlamıştı. Sevimden hiç hoşlanmamıştı. Hattâ bir kış sabahı Salâh ile, yâni Leylânın - oğlu İle - konu- #urken onu ne diye hatırlasın anlıyamamıştı. Fakat Salfâih ile o konuşması, her geyin başı, mühim bir değişikliğin ilk adı- mını teşkil etmişti, O ânâ kadar kendisince meçhul olan bazı duyguların uyandığını. anlıyor- dü. Suzan, Nazif beye giddetle bağlıydı. Onun bütün işlerini larının açık penbe rengi..., yakından biliyordu. Henüz yir- mi Üç yaşında iken onun yanın- da çalışmıya başlamış, derhal onun yardıma ve bir kadın eli- 'ne muhtaç bir iş adamı olduğu- nu anlamıştı. İşte Suzan bunu yyaptı. Onun zamanını, parasını tasarruf etti. Arkadaşlarını seç- mekte ona rehberlik etti. Onu arada bir eğlenmeye, nefes al- mıya Suzan sevkediyordu. Ma- ceralı, tehlikeli işlere atılmak- tan alıkoyuyor; iyi fırsatları Kkaçırmaması için onu teşvikten geri kalmıyordu. Hattâ makul tehlikeleri göze almıya da teş- vik eden o idi. Şu uzun İş bir- liği hayatında Nazif bu kızdan asla şüphelenmemiş, onun ken- di işi için yerine konamıyacak bir unsur olduğunda zerre ka- dar tereddüde düşmemişti. Sa- dük ve çalışkan bir iş arkadaşı. Bir erkek olarak da onu sey- zetmekten, her gün görmekten zevk duyuyordu. Siyah tatlı saç ları, boyu, bosu, iyi dikilmiş rob ları, boynundaki incileri, dudak- Nazifin nazarında Suzan mo- del olacak bir kâtip, bir daktilo idi. Ondan daha mükemmeli bu- lunamazdı, Şahsi işleri, hususi hayatı hak kında sık sık onunla görüşmek- ten istifade ediyordu. Kendisini dikkatle, nezaketle dinleyen bu genç kız, zeki mütalâalariyle bir Çok defalar doğru — nasihatler vermişti. Ancak Nazif evlenirken Suza- nn hiç bir tesir ve mütalâdağı olmamıştı. Bununla beraber dü- ğün hazırlıklarında hiç bir yar- dımını esrigememiş, yorulmuş, oraya buraya koşmaktan çekin- memişti, İzdivacı takip eden zamanın başlarında Suzanın patronu ile münasebetinde hafif bir fark ol- dü. Ârtık Nazif, Suzana içini aç- miyor, ona hususi hayatından bahsetmiyordu. Buna karşılık yazıhanenin bütün işleri Suzana kalmıştı. Yazan: Eski bir pehlivan — Çok yaman pehlivan de- Bil mi? — Ne diyorsun? Bak ayağı nasıl bırakmıyor. - Şu koldaki kuvveti düşün! — Ayıboğan kurtulamaz de- ğil mi? — Ne münasebet! Bu adam Ayıboğanın iki misli kuvvette bir pehlivan olsa onu da ye- ner, — Nerede öğrenmiş - güreşi acaba? — Ya kazık? Ben ömrümde böyle bir kazık ne gördüm, ne de göreceğim. —Kim ola acaba bu? — Ben galiba kendisini ta- midim, — Tanıdın mı? Aman söy- le! Çünkü bedelini verip onu yanıma alacağım. — Bu adam Akkoyunlu Be- kir olacak, — Kazıkçı Bekir mi? — Evet! Tevekkeli adını sorduğum zaman sadece Bekir dedi. — Abe ne söylemezsin? — Fakat hangi Bekir? Şimdi anladım ki bu Akköylü Bekir- dir. Kazıkçı Kara Bekirdir. On- dan başka hiç kimse böyle bir kazık vuramaz. Bütün Rumeli halkı gibi Se- rez beyi de onun adını işitmişti. Arasıra bir yerde belirdiğini ve aklın almıyacağı güreşler çıkar dığını duymuştu. Eğer bu adam hakikaten o Bekir ise böyle bir pehlivana malik olmak Bağdad yahut Selânik vilâyetine sahip olmaktan daha büyük bir şe- refti. Serez beyi yerinde dura- miyordu: — Sen Kazıkçı Bekiri gördün müydü? — Hayır, tesadüf etmedim. Ne olacak, biz büyük bir cazgır değiliz. Fukara bir cazgırız. An- cak köy, bilemedin kasaba gü- reşlerine bizi çağırırlar, Fakat yemin ederim ki bu, odur. — Bvet, her halde o olacak. Ne kadar da mütevazı bir adam. — © her zaman böyle imiş. Gurur nedir bilmezmiş. — Acaba yanıma gelmeğe ra- z olur mu? — Zannetmem... Nice bey- ler, paşalar onu kendilerine peh livan etmek için altın akıtmış lar, Fakat o hiç kimseye kul ol- mamiş. Bu cevap Serez beyinin pek hoşuna gitmedi. Böyle bir peh- livanı elde edemezse çok üzüle- cekti, Fakat cazgırın bu husus- taki malümatına nihayet ne ka- dar itimat edilebilirdi? Kendisi de bunları nihayet bir rivayet kabilinden anlatmıyor muydu? Nihayet bir topçu neferi idi. Be- delini verince ve iyi de bir maaş vâdedince bunu reddetmesi için budala olması lâzım gelirdi. O- nun için cazgırın yanından uzak- laştı ve kâhyasını çağırarak ken disine şu emri verdi: — Güreşten sonra gu askerin yanından bir adım bile ayrılmı- yacaksın. Onu bir yere çeker- sin. Bedelini vereceğimi, kendi- i çiftliğime alacağımı söyler- T. C.B. M. Meclisi Sayın Başkanlığına Çok saygı döğer Boşkan, 21/5/947 tarihile sayın Baş- kanlık katımıza sunduğum dilek- çemle, hakikate aykırı beyanda bulunan ve memüriyeti yetkisi- ni kötüye kullanarak, hayati bir hakkımın ve hürriyetimin istih- saline engel olan Adalet Baka- nanın işbu suçundan dolayı, Anu yasamızın 61 inci maddesi hük- müne tevfikan teşkil — edilecek yüce divana sevkini istemiştim. Aradan altı ayı mütecaviz bir müddetin geçmiş — bulunmasına rağmen hiçbir netice — olmadıdı cihetle, Tesmi ve hususi, müte- addit te'kidim üzerine Meclis Genel kâtipliğinden aldığım ce- vapta 10/12/947 tarih ve 5657 sayı ile dilekçe komisyonuna verildiği ve alınacak — kararın, komisyon tarafından, doğrudan doğruya tarafıma - bildirileceği haber verilmiş olmasına rağmen de, yine bugüne kadar, — hiçbir tebliğde bulunulmadı. Bu Kkâbil dilekçelerin kanu- nt mehil zarfında cevaplandırıl- | maları Anayasa ve Meclis iç tü- züğü iktizasından — bulunmasına göre, Yüksek Meclisçe, işbu ka- nuni hükümlere riayet olunma- mast karşısında, hangi makama müracaat olunmak ve, hakka ve (Devamı var) kanuna riayetin sağlanması için Okuyucu Diyor ki l1 MAYIN — Mi eee z SN PALRAMA ) GEZRAMAZAN vryenerai Tefrika No. 78 Nice beyler ona altın akıtmışlar, o kimseye kul olmamış sin, Ne maaş isterse onu da ve receğim, Serezde, Selânikte, Ka- valada; hattâ — İstanbulda pek çok güreşler yapılır. Bunların hepsine gidebileceğini, alacağı ödüllerden maada ayrıca kendi- sine bahşişler vereceğimi de ilğ ve edersin. Anladın mı? — Anladım beyim! — Haydi göreyim seni! Şu i- #i becerebilirsen sana da bir bab Bİş var, t — Siz hiç merak etmeyin be yim, Ben onu kandırırım, Kâhya bunu söylerken sami- ml idi, Askerin böyle bir teklifi reddedebileceğini aklından bile geçirmiyordu. Nihayet kendiz! bir neferdi. Bedeli verildikten sonra sevine sevine hangi çift- liğe kapağı atmağa çalışmaz- dı? Bu sırada güreş de sona eri- yordu. Ayıboğan bütün kuvve- tine rağmen bacağını kurtara- mıyacağını anlayınca öbür aya- Bi ile tekme ve kollariyle de dir- sek vurmağa yâni — tekrar bir kavga çıkarmağa çalışıyordu. Asker bunlardan itina ile kındıktan sonra birden ayağa kalktı ve bir eli kazıkta, öbür eliyle de Ayıboğanın tek ayağı- ni kavramış bir halde birden A- yıboğanı teraziledi. Yerden kes- ti. Sonra da sanki bir saman ç: valı imiş gibi kendisini savurı 1 Omuzları hızasına kadar kaldır dıktan sonra döndürüp fırlat- ti. Ayıboğan Hasan yan üstü ye- Te düştükten sonra kendisini tu- tamıyarak üç dört defa sırtüstü yuvarlanıp gitti. Meydan alkıştan sarsılıyor: — Yaşa asker! — Var ol arslan! Sesleri bir uğultu halinde ku- lakleri sağır edici bir. gürültü çıkararak yükseliyordu. Bir tek istisna ile herkes askeri alkışlı- yordu. Tabil bu istisnanın Ayı- boğan olduğunu tahmin edersi- niz, * Sadece o yerde sırtüstü ya- tıyor, sersemlikten kurtuiup da ayağa kalkmayı bir türlü bece- Temiyordu. Asker, galibiyet temennasını çakarken Hasan ağa ona doğru koşup üstünün başının lekelene- ceğini düşünmeden boynuna sa- fıldı. İki yanağından da — öptü. © bırakır birakmaz bu sefer Se- rez beyi aynı şekilde boynuna sarılıp onu öptü ve kolundan tu- tarak kendi oturduğu yere doğr ru çekmeğe çalıştı. Bunu gö- ren Hüseyin ağa da hemen öbür kolune yapıştı. Şimdi askeri bi- ri bir tarafa, diğeri öbür tarafa çekiyorlardı. Hemen kâhyaları ve adamlerı da ağalarının imda- dına koştular. Hani nerede ise askeri ikiye bölüp parçalıyacak- lardı. Asker güçlükle kollarını kur- tarabildi. Cazgir da koştu. A- gaların elinden askeri ahp bir kenara çekti: — Birakın pehlivanı. Silinsin, iyinsin. Biraz nefes alsın bel. (Devamı var) nereye şekvada bulunmak Tâzum geleceği hususınun, Tütfen, tâ- yinini işbu açık dilekçemls iste- mek ve öğrenmek sorunda kal- dığımdan dolayı af buyurmanızı rica ederim, derin saygılarımla, Istanbul 2/7/948 Galata Billür sokak Büyülk Tünel Han No, 4 Yorgaki Effimianidis Maliye Bakanından bir rıca Hülen yürürlükte olan 4319 sayılı bir kanun vardır. Bu ka- munla haklarım zayi olmakta- dır. 1985 yulında Tiseyi bitirerele Savunma — Bakanlıdının — yanlış bir kararile yedek subay okulu- na gönderildim, bilâhare —Üni- versitenin Tıb fakültesine kay- dedilerek beşinci sınıfta iken i- kinci defa askere alındım. Fa- külteyi bitirir bitirmez resmi bir vazifeye tâyin edildiğimde —yu- karıda sözü geçen kanundan do layı askerde geçen müddetlerim terfie sayılmadı. Danıştaya mil- racaat etmek istedim. Avukat« lar, hakkım testim edilemiyece- gini beyan etrser. Bu haksıtlı ğ telâfi için gereğinin yapılma- gını yüksek makamınızdan Gek len bekleriz. Taksim Turan Cad, Yenika- fa Sok. No. 49 Ahmet Oba

Bu sayıdan diğer sayfalar: