15 Ağustos 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

15 Ağustos 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA : 4 Yeni Seçim Kanunu tasarısı matbuata İlmi sunulan tasarıyı gönderildi ve teknik komisyonların tetkikine neşrediyoruz — No: 3 — (Baştarafı £ inci sayfada) Geki belediye başkanlığına ve il mekezine bağlı bucak ve köylere tebliğ ederler. Ve şehir ve kasa - balara bu liste ve beyannameler - den ve köylere yâlmız listelerden mahalle ve köy muhtarlarına ve rilmek Üzere kâfi mikdarını da gönderirler Kaymakamlar da ilçe merkezin deki Belediye Başkanlarına ve il- geye bağlı Bucak müdürlerine, bu cak müdürleri de bucağa bağlı köy muhtarlarına ve Belediye teş kilâtı olan yerler varsa Belediye Başkanlarına ayni şekilde tebliğ ve mahalle ve köy muhtarlarına yerilmek üzere bu beyanname ve listelerden kâfi mikdarını gönde rirler. Madde: 24 — Bu tebliğleri a Jan Belediye Başkanları, şehir ve kasabalarda beyannameleri ma - halle muhtarlıkları vesitasiyle her mahalledeki seçmenlere dağıtır ve keyfiyeti gazete olan yerde ga zete ile gazete olmayan yerde mu tad vasıtalarla ilân ederler. Bu dağıtma işi en çok bir hafta için- de tamamlanır. Beyannameleri alan seçmenler beyannamenin dip koçanını imza ederek getiren memura iade etme ğe mecburdurlar. Seçmenler be - yannameyi 48 saat zarfında dol durup imza eder ve muhtarlığa İade edilmek üzere almağa gele - cek olan vazifeli memura verirler. Bu memur evvelce seçmene be- yannameyi verirken imza ettire - Tek aldığı dip koçanını, mahsus yerini imza ettikten sonra, be - yannameyi veren seçmene iade e der. Beyannamelerin dağıtılması ve toplanması işinde mahalle bekçile Belediye zabıta memurları kul lanılır. Lüzumu halinde Devlet Zabıta Kuvvetlerinden de fayda - lanılır. Madde:25 — Seçme ehliyetini haiz olan kimse seçme ehliyeti o- lan karısı ve evli olmayan veya kendisi ile oturan dul kızı ve ken | disi ile birlikte ikâmet eden dul anası ve evli olmayan kız karde- İşi ve dul kayın validesi ve evli ol 'mayan ve kendisiyle oturan bal- İaızına ve hizmetçi ve evlâtlık gibi 'ev halkından olan kimselere ait beyannameleri de onlar namına doldurabilir. Aile fertleri arasın- da okuyup yazma bilen bulunma dığı takdirde beyannameler bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığın - ca doldurulur. Ve bu cihet beyan- nameye işaret edilir. Madde: 26 — Mahalle muhta- yi bu beyannameler - üzerine bu kanuna ilişik (2) numaralı örnek veçhile kendilerine evvelce veril- miş olan seçmen listelerini üç gün İçinde tanzim ederler. Bu muame lelerden sonra mahallesinde be - yannamesini doldurmamış kimse bulunup bulunmadığını, yukarıda sayılan vazifeliler vesitasıyla beş gün müddetle araştırır. Bu araş tırma neticesinde beyanname ver- mediği anlaşılan kimselerin beyan nameleri doldurtulur. Ve kendile rine Sulh Ceza Yargıçlığınca elli liraya kadar hafif para cezası hükmolunur. Madde: 27 — Şehir ve kasaba - larda yerleşmiş olan veya yerleş mek maksadiyle oturmakta bulu- nan bütün Türk erkek ve kadın nüfusundan beyannameyi doldu racak tarihte 22 yaşını bitirmiş 6 ve 7 inci maddelerde yazılı hal- lerden biri ile seçme ehliyetini da, imi veya geçici olarak kaybetme- miş bulunanlar beyanname ver- meğe mecburdurlar. Yolculuk veya tedavi gibiârızi sebeplerle geçici olarak ikâmetgâ- hından başka yerlerde bulunan- lar, bulundukları yerlerin değil, yerleştikleri veya yerleşmek mak Badiyle oturdukları yerin muhtar lığına bu beyannameyi verirler. İlândan itibaren on gün içinde yerleşmiş veya yerleşmek maksa- le oturmakta bulunmuş olduk ları yere gelemiyecek olanlar bu- lundukları mahalle muhtarlığına Müracaatla vaziyeti ihbar ederler. Bu takdirde keyfiyet beyanna- meye şerh verilerek muhtar ta - Talından müracaat edenlerin bağ k bulundukları mahalle muhta- Tana taahhütlü olarak posta ile yahut makbuz mukabilinde gön- derilir. Madde 28 — Muhtarlığa verilen bu beyannameler esas tutularak her muhtarlıkça kendi mahallesi İtibariyle ve bu kanuna İlişik (2) Bumaralı örnek veçhile sokak ve bina numaraları üzerine evvelâ tek sonra çift numaraları kayde- dilmek suretiyle listeler tanzim olunur. Listelerin üç gün içinde hazır- lanması mecburidir. Madde 29 — Köylerde seçmen- ler beyanname doldurmazlar. Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üye- leri köylerinde seçme ehliyetini haiz olan kimselere evvelce ken- dilerine verilmiş (2) — numaralı örnek listeleri doğrudan doğruya ve en çok yedi gün içinde kayde- derler. Madde 30 — Yukarıdaki hü - kümler dairesinde hazırlanan lis- telerden köydekilerle belediye teş- kilâtı olan ve bucağa bağlı bulu- nan yerlerde hazırlananlar bağlı bulundukları bucak müdürleri, 24 saat zarfında makbuz mukabi- linde gönderilir. Bucak müdürle- Fi de bu listeleri 24 satte bağlı bulundukları kaymakam veya Va | liliğe gönderirler. N ve İlçe mer- kezlerindeki mahalle muhtarlık - larında hazırlanan listeler de 24 Haat içinde 22 inci maddede zik- Fedilen il ve ilçe sicil memurluk- larına makbuz mukabilinde tev- di olunur. KISIM 2 Seçmen / sicillerinin - tanzimi Madde 31 — Seçmen sicil me- murları bu suretle hazırlanan ve kendisine verilen listeleri 32 ve 33 üncü maddelerde yazılı malü - matı aldıktan sonra 15 gün içinde evvelce verilmiş olan sandık se- çim çevreleri ve mahalle ve so- kak esasına göre ve binaların ev- velâ tek sonra çift numaraları ya- zılmak süretiyle taksim — ederek her sandık seçim çevresine dahil seçmenleri ihtiva etmek ve — seç- mene bir sıra numarası ” vermek üzere ayrı ayrı ve kendisine veri- len bu kanuna İlişik örnek (3) veçhile muvakkat bir seçmen si- tilleri tanzim ederler. Bu muvak kat siciller üzerinde seçim çevre- sinde binden fazla seçmen adedi çıktığı takdirde çevrenin yeniden tesbiti veya olduğu gibi mubafa- zası hakkında seçim çevresini tes bit kurulu bir karar verir. ——— Madde 32 — Seçmen — sicilleri tanzimi için sicil memuru her tür- lü malümatı ilgili makamlardan isteyebilir. Bu makamlar kendi- sine üç gün içinde cevap vermek mecburiyetindedirler. Madde 33 — Sicil memurları İseçmen Jistelerini, seçmen sicille- rine geçirmezden evvel Cumhuri- yet savcılıklarına makbuz mukabi linde gönderir. Makamlar seç- menlik ehliyetini kaldıran sebep leri isimleri hizasına işaret ede- rek bir hafta zarfında sicil me - muruna iade etmeğe mecbur - dur. Madde 34 — Sicil memuru al- dığı resmi malümat üzerine ik- tiza ederse listeler üzerinde ica- beden tashihleri yapmağa yetki- lidir. Tashihi gerektiren vesika- lar sicil memurunca muhafaza e- dilir. Madde 35 — Sicil memurunun işlerini zamanında görebilmesi i- 'çin kendisine lüzumlu olan yardım € memurları vermeğe — ilçelerde kaymakamlar ve ilde valiler yet- kilidir. Adli ve 'askeri memurlar dışında bu süretle yardımcı ola- İrak ayrılan memurlar bu vazife- leri görmeğe mecburdurlar. Muvakkat sicillerin ilânı Madde 36 — 31 inci madde ge- reğince hazırlanan muvakkat si- ciller her sandık seçim çevresinde muvafık göreceği yerlere asılmak üzere il'de valiye ve ilçede kay - İmakama teslim olunur. Vali ve kaymakam bir hafta içinde bu si- cilleri bu mahallerde asılmak Ü- zere şehir ve kasabalarda beledi- yelere ve köylerde köy muhtar - larına makbuz mukabilinde teslim ederler. Ve sicillerin — asıldığını İda gazete olan yerlerde gazete i- le olmiyan yerlerde mutad — va- sıtalarla ilân ederler. İlânın ya- pıldiği bir tutanakla tevsik olu - nur. Madde 37 — Muvakkat siciller ilânının ertesi gününden başlıya- rak tatil günleri hariç — altı gün asılı kahr. Bu müddet — içinde bunların bulundukları — yerlerde İmuhafazası mahalle ve köy muh- tarları ve ihtiyar meclisleri — ve zabıta kuvvetlerine aittir. Muvakkat sicillere itiraz Madde 38 — Muvakkat sicille- rin asıldığına dair ilân tarihinin ertesi gününden başlıyarak on gün içinde seçmenlerin adları, s0- yadları sicille yanlış veya müker- Ter yazılmış veya hiç yazılmamış veya yazılmamak lâzım gelirken yazılmış olması hususlarına veya sicillerde yazılı herhangi bir kay- 'da sözlü veya yazılı — olarak her vatandaş tarafından itiraz edile- bilir, Madde 39 — Köylerde bu itiraz muhtara da yapılabilir. Muhtar keyfiyeti bağlı — bulunduğu sicil memurluğuna bildirir. Madde: 40 — Şehir ve kasa balarda bu itiraz doğrudan doğ- ruya sicil memurluğuna yapılır. İlçe merkezi olmayan ve Beledi yesi olan yerlerde itiraz Bucak Müdürlerine verilebilir ve bu müracaat süre aşımını keser. Bu cak Müdürü itirazı 24 saat için- de bağlı bulunduğu sicil memı runa gönderir. Madde: 41 — Sözlü itirazlar bir zabıtla tevsik ve itiraz ede- ne imza ettirilir. İmza bilmezse veya herhangi bir sebeple im- Za edetek durumda değilse, nu cihet zapta dercedilir. Madde: 42 — Seçmen - sicil memurları bu itirazlar üzerinde gereken incelemeyi yapar ve 5 gün zarfında bir karar verir. Karar seçmen sicilinde bir deği gikliği icap etmiyorsa yalnız i- tiraz edene, bir değişiklik icap ediyorsa hakkında itiraz oluna- na da tebliğ olunur. Hakkında — itiraz olunan — ba tebliğ tarihinden itibaren üç gün zarfında, varsa vesikalarını bağ hyarak sicil memurluğuna mu- kabil itirazda — bulunabilir. Bu itiraz üzerine — verilecek karar her iki tarafa da tebliğ olunu: Sicil memuru tarafından ve - rilen kararlara tebliğ tarihinden itibaren beş gün zarfında mw- halli asliye bukuk. mahkemesi - ne, bulunmadığı — yerlerde, suin Hukuk Yargıçlığına itiraz oluna bilir. İtiraz dilekçesine sicil me murunun verdiği kararın asıl ve | ya suretinin eklenmesi meeburi- | dir. Mahkemelerce en çok bir hafta içinde karar verilir. Bu kararlar kesindir. Madde 43 — Bu İtira; verilen kararlar ve seçmen cillerinin tanzimine ve diğer & çim işlerine ait her türlü evrak ve muameleler bütün resim — ve v 1 — İnce siyah yünlü dir - esvap, jaketi açık gri üzerine siyah reye bir kumaştandır. Plâjda, otobüste, berberde ncr de olursa olsun kızlar, kadınlar bir- araya geldiler mi muhakkak kı di cinsleri hakkında fikir denme yân ederler, Hiç başkası hakkındı kulağımıza gelen bir söz sizi de dü şündürdü mü? — Acaba ben de öylemiyim ? diye aynanın karşısma geçip ken - dinizi yep yeni bir nazarla seyret. tiniz mi? Amerikada güzellik mütehassısı bir kadın bu gibi Iâflara hep kulak misafiri olmaya çalışmış, — şurada burada bir kadın hakkında iyi ve ALEYHINİZDE | 1 — Jüle seviştiği Heldunla ev. lendikten sonra kendini öyle ihmal etmeye başladı ki, bir iki scne son ra Haldun başkasını severse — hiç şaşmam, 2 — Canım, hep perhiz yapar amma kilosundan da bir gram kay betmez, boğazından keseceğine a - Zıcık spor yapsa daha iyi olmaz mı? 38 — Konuşurken yüzünü öyle kır rıştırıyor kiüç beş sena sonra yü zü büyük annesinden buruşk ola. cak, 4 — Kocam Ayten için <Elbi- yo ile butları müthiş kalm, niye Masajla veya sporla onları incelt. menin çaresine bakmıyor?> diyor, 5 — Allah için resim gibi gü - zel kız aznma hiç ağzını açmasın, dehşetli bet bir sesi var. € — Eğer o kız biraz boyun ha reketleri yapmazsa yakında de Bil çift, dört çeneli olur, 7 —AÂman sen de hem berbat ku ru bir cildi var hem de bana <İ - şim yok da kremlerle mi uğraşa - cağım> diyor. 8 — Hani böyle bir şey kimse hakkında söylemek istemem amma Eminenin ter kokusu da dayamlır gibi değil, Hiç silinmiyor mu aca- ba? 9 — Suzan çok güzel giyiniyor, fakat ©o kadar kambur duruyor ki hiç bir esvap üstünde güzel dur- muyor, 10 — Böyle karmakarışık mak- muaftır. Sicillerin tasdiki Madde 44 — Bu muameleler-n hitamından sonra seçmen sicil ri, sicil memurunun bulunduğu mahallin en yüksek yargıcına tasdik ettirilir. O mahalde aysı derecede bir kaç yargıç varsa en kıdemlisi bu tasdik iş.ni de bu kanunda yazılı usul ve şe- killere riayet edilip edilmediği bakımından sicilleri tetkik ve neticesine göre tasdik eder. Tas dikli bu siciller kesinleşince def ter halinde seçim çevresi itiba- rile ciltlettirilir. Madde 45 — Kesinleşen bu sı- ciller Milletvekili, İl Genel Mec lisi, Belediye ve köy seçimlerin | de muteberdir. Bunlar üzerinde, tayin edilen zamanda yapılacak yoklama neticesine kadar — hiç bir veçhile değişiklik yapılma: Madde 46 — 19 uncu madde gereğince seçime başlanacası günden seçim- sicil memuru tarafından defterden çıkarılacak iki nüsha ait olduğu sandık se- çim kurullarına gönderilmek Ü- zere illerde İ! ve İlçelerde İlçe seçim kurulları makbuz mukabilinde verilir . Madde 47 — Seçmen sicilleri- gösterilen formüller dahilinde | Ve örnekte yazılı bütün malüma tı tam olarak ihtiva etmek su- retile tanzim olunması mecbu ridir. Sizin için ne diyorlar ? seyle pek belli olmuyor amma ma' harçtan ve posta ücretinden ya| par. Yargıç sicillerin tanzimin - | itibaren 10 gün içinde | tasdikli | başkanlıklarına | YENİ SABAH Üzerindeki jaket de ayni yapılmıştır. |3 — Açık renk yünlüden nefis bir faydan £ — Siyah ince yünlü kumaştan es. esvap, Elbisenin bütün misi bir Ta| gn vap, cep ağızları siyah faydandır.| rafa toplanmaştır. Üzerinde sonba-| ya kötü ne söylenebiliryorsa top - İamış, ben de bunları sizlere nakle | diyorum sevgili okuyucularım, İs- terseniz eğlence olsun diye bir tec rübe edin. Leyhte ve aleyhte olan düşünceleri bitaraf olarak okuyun, | sizin için ne diyebilirler? — Ekseri | leyhtekileri (evet) le cevaplandı « rırsanız kendiniz hakkında endişe. ye mahâl yok mükemmel bir insan Sınız demektir. Eğer aleyhtekile çak (evet) derseniz, bu da az çole kusurlarınızı görerek kendinizi mü | kemmelleştirmeye yarayan bir ve sile olabili: | GKLTT | LEHİNİZDE 1 — Ah! geçen kadının kokusu: 'nu duydün mü ne nefisti, utanma - sam gidip ne olduğunu sorardım 2 — O kadar iş yapmasına rağ men ellerini ne güzel muhafaza e. diyor kardeş! 3 — O pırasa gibi saçlarını Wüsa crk kestirmiş, güzel bir permenant yaptırımış, ne yakışmış ne yakış - | miş görsn, tanımazsın, 4 — Benim de vücudum onün gi bi güzel olsa, doğrusu ben de her Bün plâjda onun gibi salınızdım. 5 — Dikkat ettin mi Aylânın di ma yeni banyodan ve berberden çıkmıs gibi itinah bir hâli vare 6 — Evet, iri layım bir kuz ama harekâtı çok ince ve zarif, İnsan onun enini boyunu görmüyor. bile 7 — Masaj cildine pek yakışmış © eski ölgün cildinin yerine rev nâk sıhhatli bir ten gelmiş. 8 — Hayır, eskisi gibi Solik bir tp değil artık, saçlarını — boyattı, | sok güzelteşti, Hem de kendinden emin bir hâli vaz 8— Şekerim dedikodu olsun diye söylemiyorum amma galiba Ayşe | makyaj dersi aliyor, yüzünü — öy.e güzel boyuyor ki o Ayşe olduğuna İnanmazsın, 10 — Sana sevineceğin 5! ber vereyim, Suzan kendiwe çok ya kışan bir gözlük aldı da artık maşı gaşı etrafa bakmaktan kurtusdu. — | | ha- | yaj hiç görmedim, neredeyse <Ka- | Fanlıkta el yordamı ile yapmış> di ye iddiaya girecektim, Madde 50 — Cumhuriyet sav- cılıkları 49 uncu maddede yazılı listede icap eden kayıtları " ya- pabilmek üzere, seçmenin sicil - lerden çıkmasını gerektiren ha!- İleri sicil memurluklarına ber yıl haziran ayının 10 uncu — gü- hüne kadar bildirmeğe mecbur- dur. Madde 5l1 — 6 ve 7 inci mad delerde yazılı ” hallerden biriy'e seçme ehliyetini daimi veya ge- | çici olarak kaybetmemiş olua -| | lardan her yıl 31 ağustos tarı- hinde 22 yaşını bitirmiş olacak kimseler seçmen sicillerine ka- | yıtlarının yapılması için ikamet |ettikleri veya bağlı bulunduk! Drı yer muhtarlıklarına — vey sicil memurluklarına her yıl ha- | ziran ayının birinci gününe ka- dar müracaatla bu kanuna İilişık | örnek No. (2) beyannamelerde alarak 24 üncü madde gewgir- ce doldurup haziran ayının 10 | uncu gününe kadar muhtar ve - İya sicil memuruna iadeye mec- burdurlar. Ecnebi memleketler - de oturanlar bulundukları — yer konsolosluklarına müracaat mec buriyetindedirler. Hersene mayıs ayının son haf- | tası içinde Valiliklerce yukarda ki fıkralar mucibince 22 yaşını dolduracak olan kimselerin Si - nin bu kanuna bağlı örne 3 de cil memurluklarına ve muhtar lhıklara müracaat etmeleri gazete | olan yerlerde gazete ile ve olma | |'yan yerlerde mutad vasıtalaria Ddân olunur. | / Madde 52 — İkametgâhlarını KISIM 3 | değiştirenler de bu değişmeden | Yoklama itibaren 15 gün içinde bu deği- | , Madde 48 — Yoklamalara şikliği eski ve yeni ikametgân her dört yılda bir ve o yılın ha| muhtarlıklarına bildirmeğe mec İziran ayının 20 sinde Başlanır. | burdurlar. | Madde 49 — Bu yoklama 7a | — Madde 53 — Muhtarlıklar ve | manına kadar sicil memuru seç| konsolosluklar da 5l ve 52 inci men Bicillerinde kayıtlı kimse -| maddeler gereğince kendilerine lerden kanunun gösterdiği se- bildirilen hususları ve - verilen bepler dolayısile sicilden çıkarıl beyannameleri 24 saat içinde si: | maları ve yeniden sicile kayde-| cil memurlukların u. dilmeleri icap edenlerin isimle - kabilinde göndermeğe mecbur rini ayrı ayrı gösterir birer seç! durlar. men Jistesi hazırlar. “Mevamı var) har için çizilmiş çak orjinal peleri. 4 — Balmen'in güzel dir geve' cilik . 4 Cü resmin sağında gördüğ' nüz gidi eldisenin üstü tamamen Br a bi MALZEME: 8 tane iri kırmızı domates 2 Kutu ton balığı kanserv 1 Rök kereviz (İnce ine kıyıl . mış) 3 tane dolmalık biber( İnce ince kıyılmış) 1 tane soğan 1 Çorba kaşığı limon 1/2 çay kaşığı tuz 1/4 çay kaşığı Karabiber 1/4 çay kaşığı kırmızı biber 2 Çorba kaşığı knem şantiy 2 Çorba kaşığı sirke 4 Çorba kaşığı mayonez MAYONEZ İÇİN MALZEME: 1 Yumurta sarısı 1 kahve kaşığı limon veya sirke 1 tutam karabiber 1/2 su bardağı zeytinyağı YAPILIŞI: 1 — 8 tane iri, kırmızi domates ahnız, yıkayıp kabuklarını soyu - nuz, Eğer domatesleri kaynar suya atıp bir iki saniye tultuktan sonra ra çıkarırsanız çok daha kolay s0- rsınız, 2 — Keskin bir bıçakla domates lerin sap yerlerini oyup — çıkarınız Ve yarısına kadar resmide gördü - Bünüz gibi bıçakla dörde bölüp, bi raz tuz ekerek buz dolabına koyu. Portakallı" Lokı;ıa MALZEME: 4 yumurta akı 100 gr. Toz şeker 126 gr, Badem (Soyulmuş, ma - kineden çekilmiş) S0 gr. un, 125 gr. Fortakal kabuğu (İncacik Iayılmış) YAPILIŞI Yamurta aklarımı katı kar hali- ne getirmeden krema yumuşak - Kum pastası Sevgili okuyucularım, Bu gayet mugaddi ve lezziz bir pastadır. Yapılırken 60 dakika dö. vüldüğü için belki biraz kol yorar amma ağzınıza aldığınız vakit Ğ küm gibi dağılarak lezzeti ile size yorgunrağunuzu unutturur. Bir iyt İligi daha vardır günlerce tazeliğini muhhafaza eder, ALZEME 625 gr. Tereyağ 18 gr, Beyaz un 50 gr, Patates unu To; 230 gr. - Kabuğu kineden çekilmiş bad Hazırlıyana : SEMRA ARSLANLI nezli domate açıktır. Üstünda gayet sade Ame - rikan yakalı bir juketi ve- — Btek drapeli ve drapenin arkaya dağru| kasalan ucu ipek püsküllüdür. S Salatası 3 — Ton balıklarını bir- kâseye rek çalalla hatit hafif eziniz. | 4 — Kerevizi, sovanı, biteri in- ce ince kayınız, İlmanu doğradı — Knuz sebzeleri ve baharatı, küzede ki balık konservesine ilâve - ediniz ve yavaş yavaş. karıştırınız, 5 — Dört çorba kaşığı mayonezi bir kaba koyarak krem şantiy ve| Sirke ile sulandırınız ve balığa Ja ve ediniz 6 — Geniş yuvarlak bir tabağa yeşil salata yaprakları dizerek do Matceleri üzerina diziniz. Altıncı resimde gördüğünüz gibi içlerini, | hazırladığınız balık ezmesi ile dol dürünüz. Dört kaşıktan müAda ka- lan nayonezi de domateslerin üze. |rine dökercik sofraya getiriniz, ga. yet Jezzetli ve & frayı süsleyen bir İsalata olur, MAYONEZİN YAPILIŞI. Yumurta sarısını çukurca bir ka Bin içinde beyazlaşıncaya kadar çar piniz. Bir kahve kaşığı limon veya sirkeyi, karabiberi ilâve — ediniz. | Yarım 'bardak zeytinyağını bir cez 'n, çarptığınız yumnurtayı mah. döle ipllik inceliğinde dökerek ka - rıştırmaya devam ediniz. Bozadan biraz daha fazla koyulunca mayo. nez oldu demektir, lığını alınaya kadar çarpınız, Ba dami, unu şekeri ve incecik inyıl - mış portakal kabuklarını ilâve e derek karıştırınız, Firin ” tepsisine bir tabaka yağ kâğıdı döşeyip yap tığınız hamurdan muntazam ara -| hıklarla kaşık kaşık kâğıtlı tepsiye dökünüz. Sıcak fırında yirmi daki- ka, pişiriniz. fay için gayet hafif ve lezzet . Ni Bir bistli elde etmiş olursunuz, 20 Gr, Acı badem (ayni şekilde) 4 yumurta sarıs 1 limon kabuğu rendesi Ceki bir yehliyan Sultan Abdü — Kulumuz bunu bir — türlü anlıyamadım. Karamanda - ile Hamlacı Davud'u bu kadar u fak bir adamın yenebilmesine bir türlü aklım ermedi. — Güreşten sonra Karaman- da ile konuştun mu? Konuşmaz olür muyum sul tanım? Fakat o da birgey söy- liyemedi. Yâni kulunuzu tatmin edemedi, Ne dedi?. Sadece Arnavutoğlu hepi- mizden pehlivandır. Onu ne biz, ne de dünyada herhangi başka bir pehlivan yenebilir, dedi. Bu cevap Üzerine Abdlillaziz kısa bir düşünceye daldı. Ka - ramanda'nın bu sözü kendisine oldukça dokunmuştu. Şunu da kaydedelim ki, Sul- tan Aziz kendisini padişah ol- mak bakımından dünyanın en büyük adamı addettiği gibi, kuv vet bakımından da dünyanın en kuvvetli adamı sayıyordu. Bu itibarla Karamanda'nın: - <Onu ne biz, ne de dünyada herhangi başka bir pehlivan yenebilir» sö zü kendisine adamakıllı tesir et- miş! Şöyle bir kendisini — yokladı. sonra da üç güreşini seyrettiği altmış altı okkalı Arnavutoğ- lunu düşündü. Bu kadarcık bir adam kendisini yenebilir mi idi? Hayır, buna bitaraf olarak aslâ imkân görmüyordu. Vakın Karamanda olsun, Ham lacı Davut pehlivan olsun, kuv vetli adamlardı ama, bunlar ka- fa ve zekâ itibarile kıt kimseler di. Ve Arnavutoğlu bunları yen mek için kuvvetinden ziyade ze- kâsımı kullanmış ve neticede mu vaffak olmuştu. Halbuki, kendisini zekâ ve gü reş bilgisi bakımından bu adam lardan çok daha üstün addedi- yordu. Ve hemen gunu da ilâve edelim ki, böyle düşünmekte pek tabii olarak haklı idi. Şimdi yeryüzünde bir emsa- li bulunmadığı kendi başpehli - vanlarınca tasdik edilmiş olan böyle bir pehlivanı yenecek 0 - lursa itibarının ne kadar yükse- leceğini bir an düşündü. Ve der hal bu güreşi yapmağa karar verdi. Baş mabeyincisine döndü: — Ben, bu Arnavutoğlunu ye necek bir pehlivan tanıyorum, dedi. Arnavutoğlunu yenecek — bir peblivan mı? Baş mabeyincisi şaşkın şaş - kın yüzüne baktı. Acaba bu kim olabilirdi? O, Osmanlı ülkesinin €n üstad ve en kuvvetli pehliva- ni olarak Karamandayı tanıyor du. Ve bu Karamanda Arnavut- oğluna arka arkaya tam üç de- fa mağlüp olmuş bulunuyordu. Üstelik Karamanda yeryüzünde bu Arnavutoğlu denilen pehliva- n yenebilecek pehlivan bulun - madığını da kendisine söylemiş değilmi idi? Hakikat bu mer- kezde iken hünkâr acaba hangi pehlivandan bahsediyordu? Sordu: — Arnavutcğlunu pehlivan mı buyurdunuz? acaba bu? Abdülaziz biraz alay etmek is tiyordu: — Onu sen de tahırsın! Baş mabeyinci büsbütün şaşır di: — Ben mi? — Evet, sen.. — Kulunuzu affedin sulta - nım. Fakat ben Karamandadan daha kuvvetli bir pehlivan tanı- miyorum. — Arnavutoğlunu yen- mek ümidini o da kendisinde göremediğine göre acaba bu kim olabilir?. © zaman Sultan Aziz lâkayt bir tavırla: Ben! cevabını verdi Tabii bu cevabın mabeyi ne kadar şaşkına döndürdüğü pek güzel takdir olunabilir. Ne duymuştu? Abdülaziz ne demişti? yenecek Kim Ücretli muhabere memurlarının acıklı durumu P.T.T. Umum Müdürlüğünde çalışan ücretli muhabere me- murlarından — aşağıdaki / acıklı mektudu aldık: «Bizler sabahlara kadar kuru tahtalar üzerinde çalışırız. Bu- 'a mukabil elimize 99 Tira geçer. iğer memurlara verilen çocuk, Di üle ölüm, mahrukat mmt ve ikramiyeleri bizlere nedense verilmez. 99 Tira ile bir aile nasıl geçinir? Bizim çocuk- Tarımızın ne günahı var? Baba- ları ücretli muhabere memuru dı- ye onlar mektebe gitmekten, süt içmekten mahrum mu kalmalı? doğum, 1 Paket Vanilya. YAPILIŞI Tereyağ isitılmaksızın - büyükçe bir porselen kap içinde beyazla - İgıncaya kadar dövülür. Buna evve JA şeker sonra beyaz un, pata . uğu rendesi ve vanilya ilâ | ve edilir, Hasıl olan hamur bir sa- unü, ba, sarıları, A, yumurta, Vat müddetle dövülür, yağlanmış bir kalıbın. dörtte Üçü doldürülarak fi rında bir saat pişirilir, ı İailelerimizin yetiştirdikleri yav- Doğum acıları içinde kwranan rular bu vatanın evlâdı değil mi ki onlara çocuk 2amma verilmi- yor. Bizim ailelerimiz manto, a- yakkabı, çorap giymezler mif 99 lira ile TOKUYUCU; peynir elmekten başka şey yiyemiyoruz. Evimizd tencere kaynamıyor. Eti, şekeri unuttuk.. Verem yakamızdadır. Gıdasızlıktan — sönen - yavruları- Tefrika No. 51 aziz'in güreşimek arzusu mabeyinciyi şaşırtmıştı Arnavutoğluna en büyük ra « kip olarak kendisini mi gösteri- yordu? Hayır, hayır... Herhalde yanlış işitmiş olacaktı. Böyle bir şey mümkünmü idi? Kekeledi: — Af buyurun sultanım! Fa- kat kulaklarım ağır işitiyor. İh- tiyarlığıma bağışlayın. Sözlerini Zi iyi anlıyamadım. Arnavutoğ- l kulunuzu yenecek pehlivanın adını iyi işitemedim. Abdülaziz bu manzaradan pek keyiflenmişti. Bir kahkaha attı ve cevap verdi: — Neden o kadar şaştın? Ku- laklarının iyi duymadığını — İlk defa işitiyorum. Kendimden bahsediyorum. Şu Arnavutoğlunu ancak ben yene bilirim diyorum. Ne dersin? Baş mabeyinci taş gibi don- muş kalmıştı. Fakat cevap ver - memek olamazdı. Hünkâr kendi sine bir sual soruyordu: — Şüphesiz.. diye cevap ver- di. Efendimiz dünyanın sırtını yere getirir. — Burada padişahlık falan yok. Sen benim yaptığım bir iki güreşi bilirsin değil mi? — Birini görmüştüm efendi - miz. Hasmınızı perigan etmişti- niz. Yozgatlı Kel Hasan kulu- nuzdan da diğer bir iki güreşini zin tafsilâtını dinlemiştim. — İyi ya işte.. Şu Arnavutoğ- lu ile ben de bir defa tutayım diyorum. — Aman padişahım, bu nasıl olur? — Neden olmasın ? — Vallahi af buyurun, zaten kıt olan aklımı büsbütün kay - betmek üzereyim. Fakat çok'an beri artık bu işlerle meşgul de- ğilsiniz. Sonra bir padişahın gü- reş tutması.. — Saçmalama! Bir padişah İ- çin bunun hiç bir mahzuru yok. Ceddim ikinci sultan Mah hazretleri daha dün ok atmakta bütün tirteşleri geçmedi mi? dördüncü sultan Murat hazret- lerinin idman yaptıkları hâlâ sarayı hümay lunmuyor mu? — Yerden göğe kadar haklı- sınız — padişahım. İkinci suitan Mahmat olsun, dördüncü sultan Murat olsun ve zati devletleri ol sun, kuvvet bakımından da bü- tün kullarınızdan üstünsünüz. Fakat bu Arnavutoğlu ile yağ- lanarak güreş tutmak istemeniz belki bazı kılükalı mucip olur diye düşünüyorum. Abdülâziz omuzlarını silkti. — Ben bu gibi kilükallere ehemmiyet vermem. Arnavat - oğlu ile on beş gün sonra gi reş tutacağım. Var bunu ken - disine söyle. Ona göre hazır- lansın. Ben de hazırlanacağım. Yalız başkaları duymasın. Başmabeyinci hâlâ padişahın ciddi olup olmadığında şüphell idi. Böyle bir şeyi havsalası kabul etmiyordu. Koca bir pa- dişahın tıpkı âdi bir pahlivan gibi yağlanması ve pehlivanla tutması aklın alacağı şey de- ğildi. Vakıa Abhdülâzizin çok kuv- vetli bir adam olduğunu bilmi- yor değildi. Veliahdlığı zam: - nında bir kaç hususi güreş de yapmış ve rakiplerini kısa bir Zamanda yenmişti. Hem bu a. damlar hiç de yabana atılır kimseler değildi. Abdülüzizin veliahdlık zamanında güreş 20 cası olan Yozgatlı Kel Hasazı, veliahdın çok büyük bir ku' 'te malik olduğunu muhtelif ve- silerle bir kaç defa söylemişti. Hünkâr, kafşısında hâlâ ser- sem sersem duran başmabeyi- cisine tekrarladı: özlerimi anlamadın mı? Arnavutoğlu ile tatmağa karar verdim. Bu güreş on beş güa sonra olacaktır. Var git, ken- disine haber ver, İyi hazı'zn« sın!, (Devamı var) N Kömür tevzi müessesesinden şıkâyet <4/8/949, günü Kömür — Satış Müessesesinin Fatih — şubesinde, âmir olduğunu söyliyen bir mes mur, bana yapmış olduğu hak « sız bir muamelenin sebebini son duğumda, aynen şöyle cevap ver di: <— Keyfim nasıl isterse öyle hareket ederim. Sen — istediğin yere git, şikâyet et.> n Ayrıca bu cevabına — ilâveton de saat 16 dan sonra hususi ma hiyette — görüşebileceğini — ilâve etti. Doğrusu ben bu cevaplar icar gısında afallamadım desem, ya- lan olur. Merak ediyorum alâ - kadar âmirler bu hususlara ne derler? Yoksa memurlarına hal ka iyi muamele ve kolaylık ye- rine bu şekilde dersler mi veri - yorlar?» Adres: Fatih, İtfaiye caddesi, No. 58 — İstanbul Temel Enderoğlu naz olduk. mızın yüzlerint Bizlerin derdine çare bulmalarını sayın büyüklerimizden — valvara- rak rica ediyorua.» | ! w gu y

Bu sayıdan diğer sayfalar: