18 Şubat 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

18 Şubat 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ertesi gece sabaha kadar silâh elde, gözler yollarda olduğu halde) beklediler. Fakat Yörük Osman gö Kaptan Todori bu suretle Yörük Osmana harp ilân etmiş oluyordu. Vakıa kendisi Yörüğün arkı dan pek çok atıp tutüyordu. onun göstermiş olduğu cesaret kar nda bir yılgınlık hissetmiş ol - duğü da mühakkaktı. Artık köy - den çıkarken Yörüğün bir tazağı- | na düşebileceklerini de hesap et - mek icabediyordu. Papas köyünde iki gün daha kal- dilar. Bu müddet zarfında gündüz. | leri köyün etrafında — dolaşmalar yaptılar. Bütün çobanlara da tem bih geçtiler. Fakat Yörük Osman ile arkadaşlarından hiç bir — eser görünmedi. Kaptan Todori çoktan bu işten vaz geçmek ve İzmire dönmek ar- gusunda idi ama, kolundan yara - | lanmış olması işi bosuyordu. Tabii | herkes ne süretle yaralanmış oldu- | Bunu bilecek ve koce Arabın kur- şununu yeryemez Yörük — Osma dan korktu ve kaçtı diyecekti. Bu 'nu bir türlü onuruna yediremiyor- du. Sonra kendisile beraber bulu - efe ile vuruşmak için can atıyorlardı. Bütün bu vaziyetler karşısında Kaptan Todori iki gün sonra ha- >mek kararını verdi. Ken disi yaralı olduğundan köyde kala- cak diğer adamları, muavini Kos- tinin reisliği altında — Beşparmak | doğru gidecek Yörük Os aracaktı. T Doğrusunu söylemek âzımgelir- 4e Todorinin yarası o kadar mü - him değildi ama, yine de köyde kalmağa karar vermiş bulunuyor- du, Kosti ve altı arkadaşı, hepsi de atlı olarak köyden çıktılar ve pek iyi tanıdıkları Beşparmak dağı yolunu tuttular. Ve onlar köyden Ççıktiktan bir aaat sonra, Yörük Os manın gözeü olarak oraya bırak - mış olduğu biricik kızanı bu habe- ri Yörüğe yetiştirmiş bulunuyor- du. ' rük Osman Todorinin — çete- sinin sekiz kişiden ibaret olduğunu biliyordu. Köyden çıkanların yedi kişi olduklarını öğrenir - öğrenmez ( Koca Arabı — Demek Todori yaralı olduğun dan köyde kaldı, dedi, Sen de em- me kurşun atar mişsin! Koca Arap homurdandı: — Kurşunu kahbenin — yüreğine | sıkmak gerekti ama, oldu bir ke- a.. — Şimdi geteye kadar — burada | kalalım. Gece yarısı köye girip To- dorinin hesabını görelim! — Olur efel 4 — Yörük Osman, Koca Arapla birlikte Papas köyünün az Ötesi de bulunan bir korulukta kalıyor- du. Bu koruluktan köyden çıkan ve İzmire giden yol görühüyordu.. Eğer Todori çetesile birlikte köy - den çıkarak İzmirin yolunu tutsay dı, kendilerini herhalde görecekler- . Kızanını da aksi , köy - den Beşparmak dağlarına giden yo| lun üzerinde bir yere yerleştirmiş- ti, bu suretle kızanı kendisine ha- beri getirince, Todorinin vermiş ol | düğa kararı anlamıştı. | O gece bulutlu ve karanlık bir | gece idi. Sanki tabiat de genç efe- nin işini kolaylaştırmağa karar ver miş bulunuyordu. Şiddetli bir rüz- gâr köpeklerin seslerini alıp uzak- lara götürüyordu. Hiç bir şüphe uyandırmadan kö- ye girdiler. Ve doğruca — Kaptan Todorinin evinin önüne — geldiler. Yukarıda bir odada ışık vardı. E- vin diğer kısımları karanlıktı. Evi dolaşıp arka tarafa — gelince |Odası |ret MüdürlüBü müfetti. |makalenin mündericatı itibarite |gazete mes'ulleri aleyhine bir Yazan Yörük Osman, Todorinin harekâtını yakından kontrol edebiliyordu Yörük Osmanın en çok çekindiği şey köpekti. Eğer bahçode bir kö- pok bulunursa tabil onları hissede- ceğinden havlamağo başlayacak ve | böylece evdekileri ikar edecekti Fakat dediğimiz gibi genç efenin talihi bu gece parlak görünüyordu. Bahçede hiç bir köpek havlamadı va onların gelişini evdekilere bil - dirmedi. | Bahçe kapısını bir yüklenişte » tılar ve içeri girdiler. Daha evvel yerdikleri karar üzerine kızan ora- da kaldı. Yukarıya çıkmak iste cek olanlara mani ktı. Hafif bir yağ' kandilinin aydınlattığı alt sahanlıkta genç kızan boş bir şa - rap fıçısını kendisine siper alnrak beklemeğe koyulurken Yörük Ox manla Koca Arap merdivenlerden yukarı fırladılar. Daha evvel gelmiş oldukları ka- pınin önüne varınca sokakta iken gördükleri ışığın buradan gelmek - te oldukunu anladılar. Bir an ka- dar içeriye kulak verince ev anhibi ile çete reisinin Yeslerini de tanı - | yapılıyor İstanbul Ticaret ve Sanayi tarafından verilen usul Tica- i ta rafından tahkikat yapılmakta dir. Dosya — tamamlandıktan sonra âdliyeye verilecektir. Ay rıca yine Ticaret Odası tara- fından usulsüz bir menşe hadötnamesi vel Ticaret Müdürlüğüne ihbar edil | miştir. Bu hâdise hakkında tah | kikat yapılmaktadır. Emekli sahne sanatkârları süz bir vize için Mıntı! kongresi Emekli Sahne Sanatkârları kongresi dün Şehir Tiyatrosun da yapılmıştır. İdare heyeti ra poru okunarak, kabul edilmiş, cemiyet nizamnamesine bazı ilâveler yapılmış, — seçimlerden sonra kongreye son verilmiş - tir. Cumhuriyet aleyhine bir dava açıldı Cumhuriyet gazetesinin 16 şubat 1950 tarihli nüshasında <istimsiz seçim» başlığı ile, Na dir Nadi tarafından yazılan baş devlet memurları — hakkında müpbem ve suizannı mucip olu cak mahiyette bulunduğu iddia edilerek matbuat kanununun 30 uncu maddesine dayanılarak bu kamu dâvası açılmıştır. Dâvaya yakında 2 inci asliye ceza mah kemesinde başlanacaktır. Amerikalı gazeteci Amerikanın tanınmış şahsi- | yetlerinden ve <Chicago Tril ne> gazetesinin sahibi Colonel Robert R. Me. beraberinde ai- lesi ve gazetesinin fotoğrafçıla rı ve muhabirleri olmak üzecre hususi tayyaresi ile martın 16| 'nda memleketimize gelecek -| tir. Saçları dökülen kadın Tanınmış avukatlardan biri- nin refikası, geçenlerde, Beyoğ| lunda maruf bir kadın berberi ne müracaatla saçlarına per - manant yaptırmıştır. Fakat, e- vine dönünce saçlarının demect halinde dökültüğünü — görerek durumu doktor raporu ile te: yine hiç görünmeden çitten aştılar ve bahçeye girdiler Müellifi Hâdiseler böyle garip, ka- rışık ve kararsız bir halde i- ken bir akşam büsbütün baş- ka bir yola girdi. O gün ak- şam tireninde Gülserene rast - lamıştı. Öyle üzgün ve yorgun bir hâli vardı ki, ona karşı öl keli olduğu halde içinin derin bir acıma hissile burkulmasına mani olamamıştı. Mesleğine, tahsiline, görüş ve fikirlerindeki kuvvete — ve bütün modern düşüncelerine rağmen, onun, evindeki haya- “ta tahammül edemediği aşikâr dı. Gerçi mübalâğalı ve aykırı bir hassaslıktı bu; fakat insan Tuhunu tahlil etmeğe alışkın o- lan romancı onun bu halini ça resiz bulmakta idi, Çocukluğun danberi bu kızın zaif noktası işte bu aşırı aile duyguları 1- di. Yoksa, onun durumunda bir başkası, her geyi arkada bırakır, yalnız ve rahat yaşa- mak kararını verirdi. Doğrusu da bu İdi ama bunu İstemek Gülserenin yapamıyacağı bir bit ettirmiş, Sağlık Müdürlü - ğüne şikâyette bulunmuştur. : Muazzez Tahsin BERKAND şeyi istemek olurdu. Necip yemekten sonra po - ker oynamak için Mecdi beyle rin evine giderken de akşam- danberi zihnipi işgal eden bu mes'eleyi düşünüyordu. Hattâ, bu sebepten, oraya gitmeği de pek İstemiyordu. — Yine ötekiler durmadan patırdı edecekler, oynayıp gü- lecekler, Gülseren de evin kı- zı sıfatile bir saat kadar orta lıkta dolaştıktan sonra bir da ha görünmemek Üzere çekilip gidecek. Bu düşüncenin tesirile, bir- denbire, geri dönmek arzusu- nu duydu. Bu gecenin, hayatı Üzerinde yapacağı değişikliği evvelden tahmin edemeden, ha vada bir fevkalâdelik olduğu - nu hissetmekte idi. Bunda ya- nılmadığını da pek çabuk an- ladı. Umran hanımın salonu her zamankinden kalabalıktı. İçeri ye girdiği zaman dört mat 'da oyun başlamış, beşinci bir dilar, Artık hiç bir şüpheye mahal yok (Devamı var) Ticaret odasında tahkikat| Dolmuş yapan taksiler .| tarifeler, dolmuş yapan taksile Murad Sertoğlu tu. Koca Arap tüfengi elini rıda kaldı ve Yörük Osman kapıyı bir hamlede açarak içeri girdi Rum eşkiyasına tahsis edilen go- | niş odada Todori ev anhibi ile yal- miz bulunuyordu. Orta yerde — ya- pilmiş bir yatak vardı. Rum gılan biraz sonra yatmağa hazırlanıy Todori ve ev sahibi böyle biç um madıkları bir anda Osman / efeyi karşılarında tekrar görünce büyük bir şapkınlığa — kapıklılar. — Todori bembeyas kesildi | âh Pansimu! diye mırıldan - | hi Yörük Osman Ülen davranma — gâvuroğlu! diyp homurdandı. Buradan kalkıp gitmedin ha? Todori kekeledi — Gidemedim elet yaram ço sörıyor. Ondan gidemedim. — Adamların nerede helef onla- vi n geri gönderdin? Todori bemen başını salladı — Ho efet işi bildin! gönderdim hakkında yeni kararlar Dolmuş yapan taksiler hak kında belediyece alınan kar: lara göre, «dolmuş levbası bu lunmayan taksiler dolmuş tar zında yolcu taşıyamayacaklar dır. Belediye dolmuş istasyon- larını tesbit edecek ve burala-| ra ücret tarifesi asacaktır. Bu | rin içinde de bulunacaktır. Dol muş yapan taksiler, ancak dol muş istasyonlarında yolcu ala- tak ve indirecektir. Ayrıca sa | atinde hareket etmeyen hustusi otobüslerin sahipleri de şiddet le cezalandırılacaktır. Halkevlerinin 18 - ci yıl dönümü Yarın halkevleri ve halk oda larının 18 inci yıldönümüdür. Bu münasebetle tekmil halke- vi ve halkodalarında tören ve müsamereler tertip edilecek - tir. 20 yıl sonra verilen elektrik Ayazağa köyüne dün akşam saat 18,30 da törenle elektrik verilmiştir. Törende vali ve be lediye başkanı, E. 'T. T. genel müdürü ve ilgililer hazır bu - lunmuştur. Bu — münasebetle vali bir konuşma yapmıştır. Ayazağalılar 20 senedenberi köylerine elektrik — verilmesini istemekte idiler. Yahya Kemal iyileşti Memnuniyetle haber - aldığı- mıza göre Cerrahpaşa Hasta- hanesinde yatmakta olan bü- yük Üstad şair Yahya Kemal| Beyatlı tamamiyle iyileşmiş ve dün ilk defa olarak sokağa çık | mıştır. Üstad bir kaç saat dolaştık- tan sonra tekrar hastahaneye gelmiştir. Bu şekilde daha bir kaç gün hastahanede yatacak. en geç bir haftaya kadar hasta haneden çıkacaktır. Keman konseri Ankara Devlet Konservatua- rı keman profesörü Necdet Rem zi Atak ve talebesi Halfik Ona- rır. piyanist Y. Müh, Ömer Re- fik Yaltkaya refakatinde, İs - tanbul Teknik Üniversitesi kon ferans salonunda 21 şubat salı Yerli sanayii kurtarmağa çalışmalıyız A Tüccar Derneği Başkanı serbest ilhalâttan gelecek zararları izah ediyor iste toplanan iktisadi Iş birliğine dahil bulunan Türki yeye serbestçe yüzde 50 - 75 ithalât yapılacağına dair veri len haber, yerli sanayicilri telâşa düşürmüştür. Fikrine müracaat eden — bir arkadaşımıza Tücar Derneği başkanı İzzet Akosman bu hu- susta şunları söylemiştir «— Böyle bir birliğe iştira kimiz bir zaruret olduğu gibi bu hareket dünya iktisadiyatının islâhına doğru bir adımdır. Li sansların ve diğer mümasili en gellerin kaldırılması yeni — bir merhale teşkil edecektir. An- cak, Türkiye gibi serbest , ikti- ada tamamen hazırlanmamış memleketlerin bu karara inti- bak için bir takım hususi terti- | bat almaları zaruridir. Aksi | takdirde iyilik yaparken daha | büyük fenalık doğması müm kündür. Hükümetin bu mevzu- da - hazırlıklı olması lâzımd İthalât ttamamen serbest bıra- kılsa bile ithal listeleri hazırla mak, burada yapılabilen çeşi ler için himaye bulunmalıdı Aksi takdirde yerli sanayi mah | volmağa mahkümdur ve netice de büyük sosyal dâvalar mey dana gelir.» mele vergisi için maliyenin açıklaması Maliye Bakanlığından, İstan bul Bölgesi Sanayi - Birliğine | dün gelen bir tezkerede, mua- mele vergisi kanun projesi üze rinde çalışıldığı ve kanunun Meclis dağılmadan önce çıkarı lacağı yazılmaktadır. Bu habec, muamele vergisi mükelleflerini memnun etmiştir. S. Âli davasına bugü devam edilecek Kırklareli 17, (Hususi) Solcu muharrir Sabahattin Ali nin katli dâvasına yarın ağır ceza mahkemesinde devam edi- lecektir. Yarınki celsede ihzaren celp lerine karar verilen şahitler din lJenecek, tekit edilen talimata gelen cevaplar okunacaktır. İhzaren celplerine karar ve- rilen tanıklar arasında Mehmet Ali Gökberk de vardır., Tekit edilen talimat arasındı ise maktul Sabahattin Alinin eşi Aliye Alinin istinabesi — bulun- maktadır. Pazartesi 514 seyyah gelecek Pazartesi sabahı 28 bin ton- luk «Britannic» adlı 'ah ge misile şehrimize 514 Amerika- h turist gelecektir. Tedavüldeki para Merk tenine Bankasının son bü'- yon 350,000 — lira noksanile 928,525,106 Ilra olarak tesbit edilmiştir. Fransadan ithalât Fransadan yapılacak ithalât için yeniden 450 sız franklık döviz müsaadesi ve rilmiştir. Şüpheli ölüm Dün Kumkapıda bir kaldırım üzerinde 30 yaşlarında bir şah sın koma halinde olduğu görül müş, Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmıştır. Hasta biraz son ra ölmüştür. Ölümünün sebebi ve hüviyeti tesbit edilmek üzere günü saat 18.00 de bir. keman konseri verecektir. No: 49 masada da hazırlık tamamlan mıştı. Betül ona doğru koştu ve herkesin Işitebileceği kadar yüksek ve teklifsiz sesile şikâ yet etti. — Yine geç geldiniz. Gözle rimiz yolda kaldı canım! Oyu na başlamak için sizi bekliyo - rum. Necip, sık sık görüştükleri halde, genç dula karşı hâlâ ilk zamanki tavırlarını pek değiş- tirmiş değildi. Hattâ bu ak - şam, son günlerdeki neşesi de olmadığı için biraz somurttu ve onun gikâyetine aldırma- dan: — Nasılsınız efendim? Diyerek yürüdü, Umran hı nımı ve öteki misafirleri selâm ladıktan sonra poker masası- nın önünde durdu. Betül, Necibin samimiyet ka bul etmeyen hallerine alışmı; ti ama onu bu geceki kadar resmi görmemişti. Kızdı, sinirlendi ve onun kar gısındaki sandalyeye oturarak ceset morga kaldırtılmıştık. sadece oyunla meşgül görün- dü. Fakat elleri titriyor, için için kabarıyor, hıncını alacak birini arıyordu. Yarım saat geçmeden bu fırsatı da buldu. Umran hanım kahveleri getiren hizmetçiye: — Gülseren hanım nerede? diye sordu. Filhakika o bu gece henliz ortalıkta görünmemişti. Hiz-- metçi: — Odasındadır efendim. Ce vabını verdi. — Git söyle de gelsin. Birkaç dakika sonra genç kız aşağıya indi. - Hakikhten yorgun görünüyordu. Dudakla Tında zoraki bir tebessilmle mi safirleri selâmladıktan Ssonra annesinin yanma gitti. Yavaş- çi — Beni istemişsiniz anne. dedi. Her zaman, harice karşı bir gey sezdirmemeğe gayret eden ve bunda oldukça muvaffak da olan Umran hanım: — Eyet kızım, dedi. Betul de ben de oyun oyntıyoruz, sen biraz misafirlerle meşgul ol. Gülseren yine yavaşça kar- gilik verdi — Bu akşam çok yorgunum anne, Hemen yatmak - istiyo- rüm. Bu gözlere Umran hanımın cevap vermesine sıra kalma- re tedavüldeki para-| mız bir hafta evevlinden 5 mil| Komünist dünyasında hayat 000CALOA! Rusya'da her atleye tek bir oda düşmektedir 18 ŞUBAT . 1950 halbuki 870 de Türkisi Farabi... İn sene evvel büyük Türk filozofu Farabi ölmüştü ; e. sörlerini 6 zamanki İslâm Aleminin ilim ve edebiyat dili olan Arapça İle yazdığı İçin pek çokla. Fi onu Arap irkından sanmışlardır ; nın Farab Sövyet hükâ ' i3 ve kor ar Şehrinde doğdu; asıl adı Mehmet; meti, Rusya'nı YÂZA .._k,,',;',“,?lîğ_“w',wu.w;nl,moır,:,“n. büyük beşar her — bakımdan zilordu subayla (Sinin adı İse Özlüğ'dür. İlk tahslil- | proleter ,A.a'_yl A ld Y k Ha aa D aa ni Türkistanda yaptı, İranda fars- Ku asğhan rno or DZaek Gülke açi gaşdetin araaarı - Görendi iddia etmektey ları, ilim a. |bllgisini genişletti. Lâtince İle Yu. se de bütün Rus iddiaları gibi| Sinin 23 ağustos 1949 tarihli a- damları, mühendisler, artistler, Mancayı, hattâ o zamanlar şarkta bu da kat'i istatistik rakkamları | yısına göre ve bilhassa tiyatroya —mensup | könuşulan diğer bir çok dilleri bi önünde baş eğmek zorundadır.| — «Bir kaç ay evvel, bir «gasıp- olanlar; daha ufak rütbeli parti|!!Yordu. Devrin meşhur bilginlerin |Hayretle öğreneceksiniz ki ya- | lar> allesi 17 aile tarafından i£-' mensupları; partiye bağlı olma ** ders almıştı; felsefe, mantık, lan bütün gayre'lere rağmen| gal edilmekte olan bir apartı- yan teknisyenler, öğretmenler, Matematik, fizik, tıp ve musiklde bütün Rus nüfusuna mesken bu | man dairesinin mutbahını işgel doktorlar, ve ticari ve mali mü ***iZ bir şahsiyetti;. bütün İlimi dunabilmesi en az yirmi yıl son | etmiştir. Bu <istenmeyen kira-' tehassıslar. Bunlardan sonra, iş '* *air bir çok eserler kaleme al İra başarılabilecek bir iştir cı> Jarın çıkarılması için resmi çiler gelir ki bunlar da elde e- |*'3, *O0 derece şöhret yaptı Bitaraf müşahitlerin hepsi bu | makamlara yapılan bütün mü-' debildiklerile iktifa etmek zorun | "*"abi uzun zaman Bağdatta ya. İanaatı paylaşmaktadır. Sovyet | racnatlara rağmen, bunlar hâlâ | dadırlar. gadı, bir miüddet Misırda oturdü! teşebbüslerini — dalma — öven| oradadırlar. Bu arada, diğer 17| — Norveçli sosyal gi İ931 yılında yetmiş bir yaşında Ralph Parker dahi inşaat faa- | aile mutbahı artık kullanama- <Forste Mall .,.“Ğ'ı,'".îfğî'.'ğî,,_ Halebe geldi, oranın Türk hüküm. İliyetinin enfazla temerküz ettiği | maktadır.» Fi Trong Hogna'ya etfen Bt |darı Seyfuddevle tarafından pek I. bir bölge olan Sovyet başkentin | Boşanan karı kocalar bir arada vangeren» gazetesinde çıkan|'! Karmlandı. Farabi kendisine tah de bile mesken sayısı daha yir-! Bu durum, bazan beklenme-| bir beyanata göre, Moskoya'da "" *dilen yüksek maaşı almadı mi sene kifayetsiz kaacağını| dik neticelere müncer olmakta mesken durumu <ümitsizdir», | , < Dana sünde dört dirhem Gü- Vitiraf etmektedir. Ralph Parker| dır. — Moskova — mahkemeleri vyetlerin karşılaştıkları |ai Yetenı Tazlannı S nni «Times> ve «New York Times> | *Mesken» lerini muhafaza et- en büyük içtimai dert budu Dedi. Kanun denllen musiki Ale- gazetelerinin ve bilâhare «News | mek veya bunların başkaları ta| — Kendinizi onların yerine ko -İçin! Farabi İbat otmletiri müküme İ|Chronicle» in muhabiri olarak | rafından tahliyesini sağlamak | yunuz. ü0 '”y'ı":f'"::;:"n:r":__'r“':_"';'_'ı uzun seneler Rusyada kalmış -| İsteyen binlerce insanla dolup |— Kendinizi Rusya'ı Mi ae e tarafından 1049 da neşredilen | hasır na mâlik imtiyazlı parti| ğa uğraşıyomsunuz. Evvelâ, po- |ç an'ar vardı, Bünden d Srlal Moskova Muhabiri> adlı eserin âzâları bunları binlerce ruble'Jisten müsade almanız Tâzırıdır. İmakia. geçmlştir. " Arleto'min ” ruh de şöyle demektedir |mukabilinde kolayca kiralaya -| Ondan etre âr Uncüğe kadar Molkova'da pit- (Rus “muhürrirlerinden © Predk) tesbit eden karammmdelere uy -| — aa alan | tikçe artan bir t. le € Ütley bu dürümünün yarı hazin | mak AERDE L LEP K.-| .— ArSKASURMARĞU Yaşımız, kçe artan bir tempo İle ev in h: arı mak zorundasınız. Bunları, Ge-|/dim en birinci - talebesinden olur” şasına devam edilmemesi - için| Yarı komik bir cephesine şöyle | nel İktisat Halk Komiserliği ile /dum! hiç bir sebep yoktur. Bununla | temas gözektedir;. te | Adalet Halk komiserliğinin .mj Dediği rivayet edilir. Farabi ge- beraber, bu meselenin yirmi se ahkemelere getirilen aile rettiği talimatta Dbulursunuz. rek bu meşhur Yunan filozofunun neden evvel halledilebileceğini | davalarının çoğu mesken buhra | Bunlar, «sıhhi oda» nın tarifiniİve gerek onun ırşından olan Eflâ. en nikbinler dahi ümid etmemek | nından ileri gelmektedir. Bir ka | ihtiva ederler. Yani, nazariyata |tun'un eserlerini tercüme ve tahlil tedir. Şehir nüfusunun en az üç|TI ile kocanın boşanmak isteme | herkes 8 JJâ 9 metre murabbailederken İslâmlığın esaslarına uy- İte ikisi için yeni evlere ihtiyaç vardır.» nokta da, mesken Sayısı artışı- nın nüfus artışına müvazi olup Birliği nüfusu 210.000.000 tah - min edilmektedir, ki bunun tüç- te biri şehirler dışında yaşamak tadır. Haltuki 1940 senesinde sun beşte dördü Şehirler dışın da yaşamaktaydı. Tıkabasa hayat zanmasıdır. Mes'ut ve sıhhi bir sızın başarılamaz. Bu bakımdan, Rus ailesi pek kötü bir durumda dır. Kat'iyen nazariyatçı olma- yan, çoğu Rus hayat tarzına ina nıp Rusya'yı ziyarete giden ve orada Ruslar gibi yaşamış olan lâkin netice itibarile hayâl kırık lığına uğrayan müşahitler müşa delerini açıklamışlardır. Bun- lara göre inşaat plânlarına rağ men, umumiyetle Ruslar kala- balık bir halde yaşamaktadırlar. İmtiyazsız sınıflar dışında, mös ken şartları o kadar kötüdür ki |Ruslar âdeta dirsek dirseğe ya maktadır, ve kimse ihtiyacı o- lan oturma yerini bulamama tadır. Gollancz basımevi tarafından 1949 da basılan «İki diktatör 1- aresinde> adlı kitabında Mar- garet Buber, Rusyadaki kendi hayatını anlatırken şöyle demek tedir: «Moskovada pek az aile nin yaşama ve uyuma için bir- den fazla odası vardır:» Bir Rus kızı ile evli bir Macar arkadaşı hakkında da şu satırları y mıştır: «Altı odadan ibaret tipik bir Rus evinde tek bir. odaları var dı.. Mutbah ile banyo diğer ki- racılarla müştereken kullanıl - maktaydı.. Her aileye kendi ye |mekini hazırlaması için ufak bir İyer ayrılmıştı. |" Bu tafsilât, 1937 senesine â- ittir. Lâkin durum o zamandan beri iyileşmemiş, bilâkis kötü- leşmiştir. Moskova'da çıkan «Veçernyaya Moskova» gazete- dan Betülün hırçın, öfkeli sesi duyuldu: — Hep bahane... Yine yor- gunluk, yine hastalık... Mak- sadın bana rahat vermemek.. Sen yatarsan ben oyunumu bozmağa, her dakika yerimden kalkmağa mecbur kalacağım. Bu sözler, hele söyleniş tarzı © kadar küstahca İdi ki, misa- firler hayretle Betüle baktılar Necip, Gülserenin — kıpkırmızı olduğunu, cevap vermek için dudaklarını kıpırdattığı halde yaz geçtiğini gördü ve onun bu hareketi karşısında isyanla karışık bir takdir duydu. Fa- kat bu hissi derhal büyük bir öfkeye münkalip oldu. Öfkesi Umran hanıma karşı idi. Betüi lün sözlerini tenkit edecek yer de büyük kızına emir vermek- to idi: — İki saat sonra yatarsın. Şimdi burada kal, sana ihtiya- cımız var. Görüyorsun ki, biz oyun oynuyoruz. Bu aile sahnesi, ehemmiyet- siz de olsa, ortalıkta bir tat- sızlık yaratmıştı. Aksi gibi Be tul de durmadan kazanıyor, ka zandıkça neşesi artıyordu. Ne cibin keyfi temamile kaçtı. Be tülün bu mübalâğalı neş'esini kendisine inat olsun diye bls- bütün arttırdığını da görüyor ye bu hallere karşı bir tiksinti duyuyordu, Merak edebileceğiniz diğer bir| hiçbiri hâlen oturd leri halinde buna ekseriya im-| yer işgal edebilir. Şehirlerde bu kân bulamamaktadırlar, zira|saha 6 metre murabbaına İndi gu — yerden | rilebilir. Bu rakkama mutbah ayrılabilmek için başka bir oda|lar, koridorlar, helâlar gibi baş | bulamamaktadır. Tanıdıklarım- ka ailelerle müştereken kullana olmayacağıdır. Hâlen Sovyetler| dan bir çift vardır. ki iki kere|cağınız yerler dahil değildir. boşandıkları halde gene birleş-| Rusyada hizmetçi derdi olup mişlerdir. Zira gene aynı oda-| olmadığını belki merak etmişsi da yaşamak zorundaydılar.» — İnizdir. Bu dert mevcuttur. ve durmağa çalışıyordu; fakat bunda muvaffak olamadığına şüphe yok- tur, zira Yunan telâkkilerile «Kur" » birbirine hiç benzemez; Yunan felsefesi putların ve - tahminlerin eseridir; hakiki — İslâm — felsefesi «Kur'an> ın koyduğu esaslar Üze- rine kurulmak Jâzım gelir. Fikir a- damı olduklarını İddia eden bazı «Kaybolan Ümitler» adlı ese bir derece halledilmiştir. lâkin | İslâm bilginleri o derece sapıtmış- ması tarafından 1949 da nesre sig edilmez. 193.000.000 tahmin edilen nüfu ri George Allen ve Unwin fir-/ hizmetçiler için ayrı bir yer tah lardır kI Aristoyu Peygamber dere. Bunlar, kiracının 'cesine yükseltmişlerdir. Son zaman dilmiş olan Freda Utley ateşli| odasında yatıp kalkabilirler ve|lara kadar bir çok ezberci ve papa- da tam bir haya! kırıklığına : ler, umumiyı sürdüğü k Tılır. Hizmeti k bir odada yaşa | gaatleri uzundur, yedikleri ye- |bir İngiliz komünisti iken 1927 / odanın bir kısmı onlar için bir &an kafalı adamlar gülünç fikirleri Bir milletin ilk ihtiyacı, bir | de Rusya'ya gitmiş, lâkin 1936 bölme veya sair bir vasıta İle Ve kanaatleri bile: vahit olarak ailenin istikrar ka | |rayarak oradan ayrılmıştır. Ko| 1e kıtlığın hükü aile ise rahat bir mesken olmak | casile birlikte -mesken olarak- Jerden gelme kimselerdir. Mesai Kalkışırlardı. 360X450 sm, | — Aristo böyle yazıyor! Diyerek körü körüne müdafaaya «En Farabiye göre Mükemmel mıştır. Kocası 1936 da tevkif 0-| mek azdır, ve ekseriya mutbah devlet, bütün dünyaya-şâmli bir hü lunmuş. onu bir daha görmemiş| da yerde yatarlar, , tir. Z Elektrik ucuzdur, nisbeten Mesen azlığı Moskovaya h*5| boldur, lâkin İşgal edilen ze değildir. Rus Cumhuriyetlerin-| min sathına göre tahsis edilir. | den birinin başkentinde çıkan | Havagazı tesisatı genişletilme bir gazetenin neşrettiği bir ilân| tedir, lâkin Moskovada istih da bir öğretmen enstitüsünde ta | edilen gazin istihsal olundı lebeler için evler, apartmanlar, garatof'ta halk gazsızdır. zi: odalar, ve oda köşeleri» mevcut | çaz boruları mevcut değildir. olduğunu bildiriyordu. Yemek umumiyetle gazyağı ©- İmtiyazlılara tercihli muamele: | caklarında — pişirilir. Teshin Rus cemiyetinde sınıf farkı ol| ” mevcut olduğu yerlerde— 0- madığı zehabına hâlâ kapılmış | gunla veya kaloriferlerledir. lâ bulunuyorsanız, içtimaf tabaka | kin Moskovada teshinsiz, mu: lar hakkında Rus hükümetinir | yuksuz ve lâğımsız ahşap evler neler düşündüğünü anlamak i-| mevcuttur. çin aşağıdaki satırları okuyu-i — Kiraları devlet kontrol eder. nuz. Bizzat Ralph Parker'in i-| Kiralara gelince, bunlar fahiş zah ettiğine göre değ'ldir. Lâkin insan barınaca «Sovyet makamlarının niyet| bi, yer bulamadıktan sonra. ki ti, Moskovada herkesin — ergeç| yaların esas itibarile düşük olu ayni boyda bir apartıman i$gAl| ç4 neye yarar? Sonra, su ve tes etmesi değildir. Bir vatandaşın | hin masrafları kiraya dahil de kendi emeği nisbetinde ve muka | Zildir, bütün kiralar sıkı bir bilinde nelere müstehak olduğu | Kontrola tâbi olup devlete öde- nu nazarı itibare almaksızın | pir, bütün farkları kaldırmak Sov-| " fik nazarda, şehirler dışında yet hayatının umumt temayülle |Ki bölgelerde durum daha müsa | rine aykırı olür. N Ve lit görünebilir, zira ekser zırat urum böyle olunca, halk küt B n übesi e Vişçilerin bir ev veya kulübesi ŞİEFİRİN bir sdaya bir ai heğe | vardır. Lkin harpten zarar gö DÜD l veye ve ©- Fe a Urpup Yaata SCDUĞEL YEVE Üa b inden kötüdür. Harp yi dah Gdairelerde oturmalarına| yünden 15.000.000 İnsan evsiz aşmayınız. İmtiyazlı sınıflar.| kalmıştır. ve bazı yerlerde halk yukarıdan aşağıya doğru şunlar | hâlâ mağaralarda ve çukurlar dK ler, tröst başkanları. | (* Yaşamaktadır. Bunlara bil. omiserler, tröst başkanları. | hassa Briyansk, Kursk, Pskot Sovyet merkez komitesi âzaları ye Kaluga bölgelerinde rastlan maktadır. V: | 1948 deki tahminlere göre, ca fazlar BAAT Kd YECSBİRİ | FD Pa ik KUAN 9D0 aü hinsetti Ve Gülnttenİe: HaanaL| —S Te VNÜ VESE D EİĞİ taları dağılanı Tüzmetsiye Yar | ü sas U Mad alradinli dim ettikten sonra terasa da / yir şaha temin edilmiş olacak. Konutanların Yapla ELÜRİi ( u. Buna ilâveten, inşaat mal görünce, ye emen her za- | e mesi temin edilebildiği ta ve M S e B ;',:“':;_;-lem ç odalı kârgir veya ahşap da siz oynayın azizim. Ben ha l Cyler » inga | etmek suretle ü AYIN azizim. Ben ha , 159 162000 kadem murabablık va almağa gidiyorum Dışarıda karanlık ve çok yıl dızlı bir eylâl gecesi vardı. Üç beş kişi uzun sandalyelere o- turmuşlar, çene calmakta idi- ler. Hafif bir rüzgâr çiçeklerin bir saha sağlayacakları umul- maktaydı. Böylece elde edilecek ceman 909,515,750 kadem mu- rabbalık saha —adam başına dokuz metre murabbat esasına a | göre— 941235 kişiyi barındıra güzel kokularını, bir buğu Ha-)| bilecekti. Hakikatte ise, imti - linde onlara yükseltmekte idi. Vaz, kimselere daha geniş yer Necip, Gülserenin misafirler tahsis olunduğundan, bu rak - den uzakta, bir köşede, ayak| Kam daha düşük olacaktı. ta durmakta olduğunu gördü| — Kusurlar itiraf ediliyor. ve evvelce yaptığı bütün plân| Sovyetler yüksek şürasının ları alt üst eden âni bir karar-| son toplantısına İştirak eden de la dosdoğru onun yanına gitti. /'Jegeler tarafından söylenen nu Genç kız, yaklaşan ayak ses-| tuklar kargılaşılan ” güçlükleri lerine başını çevirince, içeriden | belirtmiştir. Meselâ, ikinci bir sızan ışık altında Necip onun Bakü addolunan Başkiriya'da yüzünde derin bir hayret gör- | inşaat programının ancak beşte dü. biri tahakkuk edebildiği, Sara — Siz rahatsız mısınız Gül-| tof ile Ulyanovsk'ta programın seren hanım? geri kaldığı, Omsk'ta kereste Bunu söylemeği hiç düşün-| kıtlığı olduğu, — Novosibirsk'le memişti, Esasen ona yaklaşır | programın keza ancak beşte bi ken ne söyliyeceğini de tasar|rinin tatbik edilebilmiş olduğu lamış değildi. litiraf edilmiştir. İnşaat progru mı ancak Leningradda yüzde (Devamı Var) kümettir. Böyle büyük bir dünya dövletinde hükümdarın Melek huy' lu, valilerin hakim olması İcap e der.> £ Bu büyük Türk fikir adamınıri * İbininci ölüm yıldönümü münasebe- tile hükümetimiz İsviçrede yeni bir seri pul bastıracaktır. MİNİ Eğiti Bakanlığı da bir eser neşretmeyi facaba düşündü mü? Kadircan KAFLI Mardin — Mehmet Yücesoy İltifatınıza teşekkür ederim. Say- gılarım, K. K. Iki kişinin ölümile neticelenen av 17 (Telefonla) — Ada Sarıdivan yünde İzmit pazarının iki kişinin ölümile feci bir cinayet tur.' Kasım, Fethi, Tahsin, Şa- ban adında dört avcı beraber avlanırlarken bir ördek — vur- muşlardır. Fakat aralarında, neticelenen vakası olmuş- sen vudun, ben vurdum, diye münakaşa çıkmış, biraz sonra da avcılar tüfeklerini birbirle- rinin üzerlerine çevirerek ateş etmişlerdir. Bu kanlı mücadele neticesinde Şaban ve Kasım kalb nahiyelerine İsabet eden kurşunlarla ölmüşlerdir. Diğer iki avcı yakalanarak hâdise hakkında tahkikata başlanmış- tır. —ii Ölü buluman öğretmen Sabiha Çitak adında 29 yaşın da bir kadın, Fatihte Hacılar caddesi 19 numaralı evinin, ya tak odasında tanbanca İle vü- Tulmuş olduğu halde ölü olarak bulunmuştur. Sabihanın öğretmen, evli ve fakat kocasından ayrı bulun- duğu anlaşılmıştır. Cesedin gö- mülm verilmiştl: 2 nisbetinde başarılabil - in burada da bir çok mi mari kifayetsizlikler başgöster- miştir. İnşaat Malzemesi Sana; kanı, malzeme mes'uliyetini kısmen kabul et- mekle beraber kısmen de mahal li makamlara yüklemiş, bunla rın bir evvelki sene zarfında tuğla imalâtının 360,000,000 a- det eksik olduğunu iddia etm ve verimin arttırılması için keziyete doğru daha fazla kayıl masını talep etmiştir. İnşaatın karşılaştığı engeller İnşaatı engelleyen sebepler a. rasında, verilen tercihler; inşaat malze- mesinin savunma işlerinde kul lanılması; malzeme ve teçhizat azlığı; nakil vasıtası yokluğu ve mevcut stokların sulstimal edilmesi vardır, | idari ve sınaf inşaata $

Bu sayıdan diğer sayfalar: