18 Şubat 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

18 Şubat 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n B — 18 ŞUBAT 1950 zam ea Mısır's:ırâ;';naakâ şâlıaîıe aşk (Baş tarafı 1 İnolde) — Türkçeden seçtiği kelirfblerle açı karşı kendisinde uyanan duygular 'ğa çıkarırdı. İşte kralın Türkçeyi arasındaki tevazüntin temin edilme (bu kadar sevmesidir ki, ona, karı. mesi do buna tesir etmiştir. sının Fransiz ismini, Türkçe «Naz> Bu psikolojik sebep çok — defa |lı> kelimesine çevirtmiştir. kgclin - kaynana anlaşmazlığın sek-| - Kral Fuad Türkleri ve Türkceyi linde tavzif edilmek — istenmiştir..İsevdiği gibi çocuklarına, Arapça - Bundan başka, Mısır siyasetindeki İdan başka Türkço de öğretmiştir. gruplar ihtilâfının da bunda oyna- | Maleste Fuadın çocuklarının Isim. dığı rol başkadır. deri vo F hartinin esrarı Majeste Kral Fuat ve Majeste | Kral Fuadın <F> harfinde uğur Kraliçe Nazlı bulduğu için bütün çocuklarının i- Merhum Majeste Kral Fuat, bu- İgimlerini F harfile başlayan kelime günkü Mısır Krahı Faruk'un baba- | Jorden seçtiği söylenir. Hakikaten #ıdır. Tamamile babacan bir hüküm dar olan Fuat, halka kendisini çok sevdirmiş bir şahsiyetti, Saray i - çinde mutlak hâkim olduğu gibi, sa ray dışında da nüfuzunu saşgile 2 çirirdi. Ona müstebit bir hükümdar demek mümkündür. Fakat o bütün istipdadını, ipek bir eldiven içinde Faizenin adları hep F ile başlamak tadır. Fakat asıl hakikati anlatmak Jâ zamgelirse bu isimlerin F ile b Taması Kral Fundin bir uğu yanmasının neticesi değildir. Bu i- simlerin #adece Kraliçe — Nazlının, onlar Farukun, kızları Fevziye ve| Bugün Vef a-is Bjk - K. Paşa oynıyor On ikinci hafta lig maçlarına bu gün İnönü stadında devam edilecek ve ilk karşılaşma saat 13.15 de Ve- fa « İstanbulspor arasında olacak - tır. Oldukça ebemmiyet ılrn_ bu müsabaka daha ziyade Vefa için Tehemmiyetlidir. Zira İstanbulspor yenildiği ve Emniyetin Beykoza ga farzedecek — olursak dörde derecesi - daha ziyade geldiğini gizliyerek kullanmıştır. Majeste Fuad, daha kral olmaz. dan önce, Prenses Şivekârla evli bulunuyordu. Fakat bu evlilik, hü- kümdarların — bile mes'ut olmadık: larını isbat etmiştir. Prens Fuadla Prenses Şivekâi ervlilik hayatlarının ilk devrelerin de, mes'ut bir hayat geçir de sonraları araya anlaşmazlı Nazin di Kral Fuad, karısı tarafından rö- velyerle vuruluyor! Kral Fuad daha Prens iken ka- ivekârla olan geçi gün öyle bir dereceyi n Pronsen sizlikleri, Şivekâr —müstakbel sinde Prensı hükümdarı, bir kurşunla boynun - Fuadin sih- hati ilk zamanlarda tehlikede gö- e de, sonradan dikkatli bir neticesinde, prens ölümden dan vurmuştur. Pre Tülmü; tedar kurtulmuştur. Bu yaralanmadan A sonra Hidiy Fuadla Prenses Şive- kür boşanmışlardır. Fuad Kral olduktan sonra ini çekmiştir. Bu yara neticesin de, Kral Fuad konuşurken, yahu süküt ederken, gırtlağından bir ta- kım sesler çıkmaya başlamış ve bu arıza kralın ölümüne kadar devaın etmiştir. Fransız güzeli Kraliçe Nazlı Kraliçe Nazlı, Kral Fuadın vak- tile yaptığı Avrupa seyahatlerinde tanıştığı çok güzel bir Fransız mat mazelidir. Yüzünün ve endamının güzelliğile tanınmış olan — kraliçe Nazlı, ince zekâsı ve saraydaki nü fazile de şöhret kazanmıştır, kra - liçe, vaktile Mısıra geldiği sıralar da güzelliği karşısında, adetâ bi - tün Kahire ve İskenderiye çalkan- mışti Krı Testo Nazlının İsml Kral Fuad çok güzel Türkçe len bir hükümdardı. Kendisi da, saraylılar arasında — tamamile Türkçe konuşurdu. Babacan bir ta İşiate malik olan Kral Fuad mükâ- lemeleri esnasında Jâübali kelime - leğ kullanmaktan — hoşlanır; hattâ çok kızdığı anlarda, öfk ehir Meclisi toplantısı Şehir genel meclisi dün de toplanmıştır. Gündeme geçil- meden evvel şifahi bir. takrir veren Sait Kesler, merhum Harbiye Nâzırı Enver Paşanın Büyükçekmecede yaptırdığı ceş me ve mektebe <Enver Bey çeş mesi ve Enver Bey mektebi» adlarının verilmesini teklif et- miştir. Teklifin makama hava- lesinl müteakip — dilenciliğin men'i hakkındaki teklifin müza keresine başlanmıştır. Emniyet Müdürlüğünün teklifinde, zabı- tanın formalite ve salâhiyetsiz likten vazifesini yapamadığı ve turizm şehri olan İstanbulda dilenciliğin teşkilâtlandığı — ve günden güne arttığı belirtil- mekte ve herhangi bir maksat- la dilencilik yapmanın yasak edilmesi istenmekte İdi. Bu arada söz alan Vali ve Belediye Relsi Fahrettin Ke- rim, kimsesiz ve serseri çocuk- ların, bu teklif sayesinde top- —danacağını ve Anadoludaki iş İstasyonlarına — gönderileceğini ve bu maksatla 100 yataklı bir «koruma evi» kurulacağını söy lemiş ve demiştir ki: «— Bu gibi çocuklar toplan- dığı takdirde, bunların bir mak sat için ortaya sürüldüğü anla gılır. Bunlara iş verilse kaçtık- | ları görülür. 1 ile 14 yaşında- Ki dilenci çocuklar Dârülâceze ye gönderilecektir. Büyükler ise, sakatlar hariç cezaya çarp tırılacaktır.» Neticede teklif Kavanin ve Mülkiye Komisyonlarına hava- le edilmiştir. Z G BÜ KISA HABRRIERJ * Kadıköyde Acıbademde Cö- mert sokağında emekli albayf Ga. libe ait olan iki katlı bir ev man- galdan çıkan ateşle tamamen yan- * Celâl adı: bir şahıs, Hey- bin Jira değerinde eşya çalmış ve yakalanmıştır. Sanık adliyeye ve- rilmiştir. * Kadıköy bekçi tahsildarları Hait ile Tacettin, tahsilât makbuz rında tabrifat yaparak 600 lira Mahkemeye verilmişlerdir * Yarin saat 15 - 19 arasında Fatih Gençlik Ku Halkevinde Wi eei van tertiylemiytir. * Şafak Spor Gençlik Kulübünün yarın saat 14.30 da Eyüp Defterdar gir T'hayet Kral Fuadla Kraliçe mın evlenmeleri vukua gelmiş- bile boğazındaki yaranın elemli âkibe - Fuadın Türkçe sevgisi ve Ma- |Kral üzerindeki verildiği şayidir T bu şayin ay- fuzu neticesinde mniyete gülmüş olur. Bu bakı geçen hafta çetin rakibi Gala dan, İni zamanda bir hakikatse Majeste 'tasarayı yenmiş olan Yeşil - Beyaz isimlerinin F hların bu maçta çok dikkatli davran maları lâzimdir. Aksi halde, geçen hafta Emniyete kendi attıkları gol le mağlüp olan İstanbulspor bu mağ lübiyetin acısını Vefadan çıkarabi- normal - olarak - |Nazlı, çocuklarının harfile başlamasını istemiştir. İkü F harfinin tılsımı, uğurlu olma T (sında değil «Fratsa> kelimesinin - |baş harfi olmasındadır. Çünkü as- len Fransız olan Majeste Nazlı, pek İtabif olarak eski memleketini unut |madığı için, onun insiyalini çocuk- |larının isimlerinde görmek istemiş- " Bu itiyat Kral Fuadın ölümün - 'den #onra da devam etmiştir. Çün kü Kral Faruk evlendiği — zaman Kraliçesinin ona yine F ile başlayan adını vermiştir. Kraliçı verildiği aırada Kral Fuad sağ ol- madığı için, F inisyali Nazlı tarafından seçildiği rivayeti- nin hakikat olduğu bu suretle de anlaşılmaktad Majeste Krallçe Feridenin boşanmasının hakikl sebepleri Majeste Kraliçe Feridenin boşan- ması, sarayda İmasının neticesidir diyenler, bugün |baklı görünmektedir, çünkü Krali. çe Feride boşandıktan sonra, bir seneden fazla bir zaman geçmiştir. Bunun için ihtiraslar durulmuş, şa yialar ve rivayetler yerlerini haki- kate terketmişlerdi: Tabil eski “Kraliçe Feride, bu sebeplerden bazılarını açıkca söy - lemiş ve bu hakikat kırıntılarını da etrafa dağıtmıştır. Yukarıda, Kral Fuad zamanın - da, Abidin sarayında Türkçenin hâ kim — bulunduğunu — söylemiştik.. Frai liçe Nazlı Türkçe bilmiyordu. O, saraydaki nüfuzunu Arapçadaki va kufile birlikte artırdıkça, orada Te mi olduğu kadar da hâkim dilin A- rapça olmasını ileri sürdü. Fakat bu arzasu, Kral Fuad sağ bulündü- ğu müddetçe yerine — getirilmedi. Kralın sağlığında, sarayda, cariye İler de dahil olduğu halde, herkes Türkçe konuşuyordu. Yalnız Prens | mini değiştirmiş ve (Feride) bulmuştur ki, ânt bir öfke netice- Farük hayatının büyük bir kısmı için Türkçeyi pek az biliyordu. (Devamı var) Limanda dün sabahki kesif sis — Otuz senedenberi İstanbulda böyle sis görülmemişti Dün sabah şehir ve liman otuz senedenberi görülmemiş kesif bir »i tabakası altında kalmıştır. Bu yüz den şehir hattı vapurları sabahın erken saatlerinden itibaren öğleden sonre saat 13 e kadar seferlerini hemen hemen tamamiyle kesmek zo runda kalmışlardır. BSaat 6.30 da Bandırmadan gelme #i beklenen Konya vapuru, saat 10 da, Ayvalıktan saat 10 da gelmesi icabeden Saadet vapuru ve saat 7 (do Karaburundan gelmesi beklenen Beyyar vapuru ancak saat 13 ten sonra limana girebilmişlerdir. Bir ara öğleden &on sin başlaması üzerine B ine işleyen va; a yeniden si ğüz bölgü Jar seferlerini rö tarlı olarak yapabilmişlerdir. Dün gabah saat 8.15 de Bandır- maya hareket edecek olan Sus va- puru saat 11 de hareket edebilmiş iso de tekrar sis bastırınca yoluna devam edemiyerek Ahırkapı önlerin de demirlemiş ve akşam saat 17 de tekrar hareket etmiştir. Si dolay ile vapurların işliyeme lerine ancak öğleden İsonra gelebilmişlerdir. ipleri vazit Aksu vapuru rotar yaptı (Baş tarafı 1 Inoide) ; rundan limanımıza 4 günlük bir Yötarla gelmiştir. Buna sebep, Aksuya İskenderundan verilen kömürün taşlı ve topraklı ol- masıdır. Aksu vapurunun, yine aynı sebepten, bu sefere başlarken Marmarada stop etmiş olduğu hatırlardadır. Aptülvedut caddesi 1 deki ku- lüp binasında açılma töreni yapıla- * Yarın saat İ4.45 de arkadaşı- mız muharrir Şevket Rado, İstan. |bul radyosunda «Bu topraklar bü. Çün i siyasetin çarpış- | kanından gelmiş olan Kra- | ni tahsil için Avrupada geçirdiği | lir. |Vefanın lehindedir. Beşiktaş - Kasımpaşa 15.15 de başlıyacak olan bu maç. 'ta alâkalıdır. Çünkü bu iki takımı ilk devrede yaptıkları maç umulma- dık bir netice ile bitmiy ve taraflar |1-1 berabere kalmıştı. Şüphesiz ki |Beşiktaş bugün, hem bu beraberli- ğin acısını çıkarmak, hem de lig liderliğini kaybetmemek için oynı yacaktır. Buna mukabil kasımpaşa İnin da dürümü aşağı yükarı ayni- İdir. Yâni (tersine olarak) Kasımpa İsa hem - sonunculuğa — düşmemek, hem de geçenki beraberliğin tesı düfi olmadığını göstermek gayesile çalışacaktır. Bir müdddettenberi, Joyuncuları cezalı olduğu için eksik kadro ile oynıyan Kasımpaşa - Be şiktaşa karşı tam kadro ile çıkaca- ı için oldukça ümitlidir. İki takı- miın geçen hafta çıkardıkları oyuna bakacak olursak Kasımpaşanın geç miş haftalara nazaran daha düzgün olduğunu, Beşiktaşın ise eski for- Jmandan uzak — kaldığını — görürüt Bugünkü oyünda Kasımpaşa mi dafaasının vazifesi ağırdır. Bu va- İzifeyi tam olarak yapabildiği tak- tirde netice değişik olur. Galibiyet Beşiktaşındır. Cihat ARMAN Roma - İstanbul Greko-Romen karşılaşması bu akşam Roma muhteliti ilk maçını bu |akşam saat 21 de Spor ve Sergi Sa- tayında İzmirli güreşçilerle takvi- yeli İstanbul karmasına karşı yapa caktır. Olimpiyatlarda beşinci olan İtalyanın 1949 da Palermoda Gre- ko-Romen şampiyonu çıktığı mı lümdur. Stokholm — şampiyonasına Macarlar iştirâk etmiyeceklerinden başlıca rekabet bizle İsveç, Finlan- diya ve İtalya arasında cereyan e- decektir. Bu bakımlardan kadrosun 'da bir Olimpiyat şampiyonu ve iki 'de Olimpiyat dördüncüsü bulundu- ran İtalyanların yapacakları maç- lar görülmeğe değer. İtalyanlın bu şmiş gelmelerine mu kabil bizimkiler Fransız karşılaşma larındanberi müsabaka — yapmamış bulunmaktadır. Güreş federasyonu ye İacak maçta daha ziyade istikbal vâdeden genç elemanları denemeğe karar vermiştir. Bu bakımlardan alacağımız neticelerde buna göre olacaktır. Buraya on bir güreşçiden mürek kep bir kafile ile gelen İtalyanla- rın tam kadroları tahakkuk etme- mişse de, bu akşam şöyle bir tertip açın neticesi Asya devletlerine askeri yardım yakında başlıyor Vaşington: 17 (AP,) — Birleşik Amerika hükümeti komünizmin U- İzakdoğudaki yayılışın durdurmak için giriştiği gayreti hızlandırmış olup, yakında Amerikadan 4 Asya devletine silâh ve askeri malzeme Jakışının başlaması mümkündür. | Fçtmi şahsiyetlere göre Hindista na da bir hisse ayrılması muhtemel İdir. Uzakdoğu bölgesinde askeri ga İyeler için kullanılmak üzere kongre |tarafından ayrılan bu tahsisin sar fi başkan Trumanın yetkisine bıra- kılmıştır. Bu paranın açıklanmayan bir kısmı şimdiden Endonezya Birle |#ik Devletlerine tahsis edilmiştir. 'in Hindistanı ve — Thailanda'da yapılacaktı Bir mektup (Baş tarafı 1 Incide) | Kudum, Külli olarak hakiketin dı. şında olan ve sizin gibi ciddi bir gazetenin istihbarat vakurma uy- mayan bu haberin tekzibini is. İter ve hakikati göyle bildiririm | Istanbul Birinci Ağırceza Mah- kemesi tarafından Yargıtayın nak İzına rağmen tekrar İlk beraet ka. İrarında israr edilmek suretile ve. rilen hüküm, Yargıtayca — tekrar bozulmuş ve dosya İstanbula ia- | de edilmiştir. Hentiz duruşma gil: Ünü bile tayin edilmemiş olan - bu dâvanın ilk celsesinde kanuni va. ziyetimiz belli olacaktır. Daha ev| | vel ne Savcılıkça, ne de Mahkeme ce hakkımızda tevkifimizi — Amir bir karar ittihazı, kanun! bir mev | za değildir. NECİP FAZIL KISAKÜREK Yeni bir dâva «Sır> adlı bir piyesi yayınlamak ıde bir kararla bu akşam yapı- * te minderde yer almaları muhtemel kilo Bigetti. kilo: Lombardi. 62 kilo: Grazioni, kilo: Granayolla, 3 kilo: Pecebini ) kilo: Maskci kilo: Gellegoti. Ağır siklet: Fontoni, Bizim takım iso aşağıdaki tertib 2 kilo: Ali Yücel 7 kilo: Fazlı, 62 kilo: Halil Kaya, 67 kilo: Tevfik Uysal. 3 kilo: Ahmet Şenol. 9 kilo: Muhlis Teyfur. 87 kilo: Muharrem Candaş. Ağır siklet: Adnan Yürdaer. Güreşçilerimizden bugünkü maç- larda yeni zaferler bekliyoruz. Safter Yılmaz Dört atletimiz bu sabah uçakla Pakistana gidiyor Atletizm federasyonu reisi Naili Moranın başkanlığında dört atleti- miz bu sabah saat 8 de uçakla Pa- İkistana hareket edecekler'va 24 ilâ 26 gubatta yapılacak olan l Pakistan olimpiyatlarına iştirâk 2- deceklerdi: Bu müsabakalara Türk ekibi şu İkadro ile katılacaktır. Çekiç atma (Balcı,) cirit (Halil Zıraman), 800 ve 1500 met- re (Cahit Önel), 5000 ve , 10.000 |metre (Osman Coşgül). Naili Moran neticelerden ümitvar diz. Basketbol maçları İstanbul basketbol maçlarına bu B vo A takımları karşılaşacaktır. Vali Gökay kupası olduğu val ve basketbol maçlarına bugün 18 den itibaren Kadıköy Halkevi sa- Tonunda başlanacaktır. Anıt - Kabir inşaatı tahvilleri (Baştarafı 1 Inolde) Bu tasarıya göre 4677 sayılı ka nunla verilmiş olan 10 milyon li- ralık gelecek yıllara ait geçici yük lenmeğe gelişme yetkisi verilerek 24 milyon liraya ve yıllık ödeme miktarı da 4 milyon liraya çıka- rılmıştır, Ayrıca faizle beraber 14 milyo nu geçmemek tzere yeniden bono çıkarmak için Maliye Bakanı sa- lâhiyetli kılınmıştır. Bu tasarı ka-, nunlaşırsa Anıt - Kabir inşantına daha fazla hız verilebileceği u- mulmaktadır. İç politikada nisbi bir ferahlık havası ( bilinmektedir. İzmirde mütal İzmir 17 (Telefonla) — İç politi kada bir anlaşmazlık mevzuu teşkil eden yeni seçim kanununun, Büyük Millet Meclisinde ittifaka yakın bir ekseriyetle kabul edilmiş bulunm: sı, İzmirde ferahlık uyandırmıştır. arafı 1 İncide) Bu hususta kendilerile görüştüğüm D. P. ve C. H. P. idarecileri, mer nuniyetlerini açıkça ifade etmişler- dir. Millet Partisi kurucularından İzmir il başkanı Dr. Mustafa Kent li ise şöyle demiştir Bizim istediğimiz kanun, bu değildi. Biz, daha iyisini istiyoruz. Bu kantın için kırmızı oy kullanma mız parti prensiplerine bağlılığımın bakımından mütalen edilmelidir. Ma amafih, seçim kanunu, bu vâdide atılmış iyi bir adım Haber aldığımıza göre D. P. İz mir il teşkilâtı, seçim kanununun metnini istemiştir. C. H. P. de ya rın ilço başkanlarının iştirâkile bir toplantı yapacak ve seçim kanunu- 'nu inceliyecektir. kalı bir kadın g (Baş tarafı 1 incide) din muharrirlerinden Mrs, Brads. ley, şehrimize gelmiştir. Memleketimizde Üç ay Kalarak, İstanbul, Bursa, İzmir, Efes, A. dana, Tarsus ve Ankarada tetkik ler yapacak olan, bütün dünyayı dolaşmış bu yaşlı fakat — sevimli muharrir, kendisile konuşan — bir arkadaşımıza demiştir ki Türkiyeyi çok sevdim, İs - tanbula geleli hentiz iki gün oldu, Fakat bu kısa zaman bile bana Türkleri öğretmeğe kâfi geldi, Sokakta gördüğüm Jerin yüzünden kuvvet akıyor. Yürüyüş lerinden ne kadar cessur oldukları belli, Bana öyle geldi ki, hepsi mert insanlar deriniz Kemal Ame eteci Atatürkün ruhunu | | gün de Teknik Üniversite salonun- 'madıklarına göre “yeni' kanunda devam edilgcek ve 14.80 dan iti beliren iyi baren Vefa ile Galatasaray genç, 'çok güçtür. Filhal Kadıköy Halkevinin tertip etmiş ması icap eylediğini ifade eyle- Gökay kupası voleybol 'miştir ama Onlarda büyük ön- |gün, ünaltay Sözünde Durdu (Başmakeleden dovam) bir Halk Partili Meclis başkanı- nın geçen gün bizzat parti arka daşları tarafından maruz kaldı- ı muamele ve vermeğe mecbur olduğu tarziye zahiren sükin bir göl gibi râkid görünen Halk Partisinde ne - türlü iç kaynaş- malar ve galeyanlar olduğunu apaçık göstermiştir. Bu heyecan ve ifratların şeçim emniyeti bah sinde hiç bahis mevzuu olmadı B1 iddia olunabilir mi? Ama bu- na rağmen kabine şefi, progrı mını yürütmüş ve gayesine vâ- sıl olmuştur. Bu hareketinde hükümete, Halk Partisinin ma- kul ve insaflı bir çoğunluğu den gelen yardımı esirgememi tir. Çünkü partiler üstü mil dâva olan seçim emniyeti, her hasretle bek- bir neticer Demokratik hayata heves ka- bardığı kısa zamandanberi ilk defadır ki bir muhalefet partisi, Halk Partili bir hükümetle itti- fak halinde bulunmuştur. De- mokratlar, hükümet tasarısını tamamile desteklemişler ve rey- lerini Halkçıların puslalarile k rıştırmışlardır. Fakat diğer mü- him muhalefet partisi, — Millet Partisi, kanun aleyhinde bulun- muştur. Muhalefetin sebepleri, hiç de vahi değildir. Millet- çiler, Halk Partili her han- gi bir hükümete, hattâ o hükü- met teahhütlerini ifa başlangıcı olarak bazı füliyat gösterse bile, kolay kolay itimat etmek heve- sine kapılmıyorlar. Çünkü, dün de izah ettikleri gibi, 1946 çimlerinde binbir oyun ve hileye baş vurmuş olan idare eleman: larından hiç biri en ufak bir ce- zaya çarptırılmadığına hattâ ad- li veya idari takibata bile uğra- niyetlere inanmak a Başbakan bu iddiaya cevap vermiş ve ad- li takibatın - savcılıklarla yapıl: | idare — bakımından kanunsuz hareketlere - tevessül eden idare âmirlerine karşı hiç bir şey yapılamaz mı idi? Seçi- me fesat karıştıran, sandığın ismetini ihlâl eden vali, jandar- ma kumandanı ve kaymakam- lar idareten, hiç olmazsa vekâ- let emrine alınamazlar mı idi? Kanuni takibat yapılmak demek ona intizaren- idari hiç bir ha> reketto bulunulmaz demek mi- dir? Kaldı ki adli takibat için de Adalet Bakanı pekalâ savcı- ları tahrik edebilir ve umumiyet le eder. Bu (1946) Temmuz hâ- tırası Halk Partisinin tarihinde kapkara bir gün olarak kalacak ve en iyi teşebbüslerinde bile u- Zursuz gölgesini o teşebbüslere aksettirecektir. Partiler, mazile- rinden, öyle kolay kolay sıyrıla- rak, pir ve pak çıkabilirler mi? Seçim kanunu kabulü gü nün son dakikasında — tekzib hakkı diye eklenen bir kayıd ile bu mesut günde de matbuat unutulmamıştır. Böyle hüktüm konmasa idi çok daha iyi olur- du. Bu münasebetle yeni - ve hür bir matbuat kanunu çıka- rılması dileğinin tekrarlanması Için hepimize fırsat verilmiştir. YENİ SABAH TAKVİMDEN BİR YAPRAK Linyit köylere yayılmalı ULUNAY (Baş tarafı 1 incide) Bün evvel yazdığım gibi - petrol şirketleri nasıl xamyonları İle ev. lere kadar gaz bidonlarını gönde- riyorlarsa linyit tavsiye eden idi re de her şeyden evvel bir livrezon teşkilâtı yaparak halke zahmetten kurtarmalıdır. Sonra daha mühim bir mos'ele vardır KI o da linyiti köylüye ta- nıtmaktır. Malüm - olduğu Üzere bizdo köylü için iki nevi yakıt var dir: 1 — Yakında orman varsa 0- dun. 2 — Kuyruklu dağ odunu de. nilen Ve sığırların Çmevâdı. gar ita) sından elle yoğurmak süreti Yapılan tezek, Bunların İkİsİ de bu asrın mah rukatı değildir. Linyit köylere yayılırsa devle- tin orman siyasetine yardım eder. Köy kahvelerinin yalnız odun a: kan saç sobaları kalkar, yerine lin yit sobaları kalm olur. Fakat kö-| yü buna kavuşturacak — teşkilât norede? Mos'ele elddiyetle düşünülecek ve teşkilâttandırılasek kadar mü-| himdir. Alâkadarlar — İşin reklâm tarafı kadar teşkilât tarafı e de meşBul olmalıdır. Yedek Subay Okulundaki diploma töreni Ankara: 17 (Telefonla) — Bu- Yedeksubay Okulunun 28 inci | dönemini bitiren 247 yüksek tabip İgider birşey olar k |de biri, bu neticeye varan Cinsi dâvalarda ana ve babaya düşen mühim vazifeler fan: Herbert C. Rosenthal, nesi ocak ayında Doktor 1948 Alfred Kinseyin bir â ğindeki meşhur eseri neşredilmişti. (Erkek insanlarda ci taşıyan b yapılan anla; yanmış dünyaya insan neşil mükeminelliği bakımından ları — hakkındı sta, ilmi bi başta dok- herkes yazılmış, büyük mi tetkik olması itibarile, torlar bulunduğu — halde, tarafından takdir edilmiştir. Eserin kıymetini ve nasıl büyük yacı karşıladığını anlayahi mek için, onun şimdiye kadar $al- 'nız Amerikada çeyrek milyon mus- ha satıldığını öğrenmek kâfidir. Hakikaten, erkek cinsiyet hali - inin, doğrudan doğruya fenni tet- inden başka birşey olmayen bu er, 1948 senesinde, roman hari - nde basılan kitapların en fazla satılanı, okunanı olmuş ve hâlâ da 0 mevkü muhafaza etmiştir. Ame- rikada bu kadar satılan bir kita - bin, herhalde en aşağı 1,250,000 ki- gi tarafından okunduğu muhakkak tır; Dr. Kinsey'in, bu raporun mu- kaddemesinde yazdığı şu satırlar, ayrıca büyük bir alâka — uyandır - miştir «Erkekler hakkında hazırlanmış olan bu ciltle mukayese edilebilecek kadınlar hakkında yok uzak olmayan bir neşredilebi! Kitabın Amerikadı ayni şekilde (kad yet husu eseri neşretmeyi Doktor Kinseye teklif etmişse de böyle bir eserin hazırlanmasının, ancak 1951 de bi teceği anlaşılmıştır. Fakat bu n d 'det zarfında (kadın cinsiyet husu- siyetleri) hakkında bir eser, Ame- rikalılar için bariz bir ihtiyaç ol - muştur. Bunun için, bu yazı muharriri, yedi mühim eseri ht #a ederek bu vazifeyi başarmış bu Tunmaktadır. Çekinmeden ortaya konulan hakikatler Kinsey'in eserile mukayese edil- 'diği zaman, bu tetkikler daha muh tasar ve çok defa orta tahsil gör- müş, orta sınıf kadınlara — inhisar etmektedir. Fakat bu satırlar, cinsi münase- betler... bekâret... okşanma ve ay ni insan cinsiyetinden zevk duyme gibi hususlarda, çekinmeden ha - kikatleri ortaya koyması bakımın dan, büyük bir alâka uyandıracak Bu münakaşalarımızda esası teş- kil eden şey, kadınların cin: nasebete karşı gösterdikleri tavır ve haldir. Yazılarıma esas olan yeri eser- de, umumiyetle 10 evli kadından ancak 6 sının cinsi münnsebetler- den zevk duyduğu neticesine — va- rılmaktadır. Bu hakikatlerin her- kes tarafından — bilinmesi, ailenin müstakbel saadeti için çok lüzım - dir. 1 numaralı cetvelimizde göster- diğimiz muntazam karı kocalık mü nasebetleri Mis Catherine Davisin, bütün Amerikadaki 1000 evli - ku: dınla yaptığı mülâkatların neticesi ne daşanmaktadır. Bu kadınların çoku orta sınıftan ve köllej mezun larındandır. On bin kadınla mülâkat L. M. Termanın Cenubi Kalifor niyada orta sınıftan 750 evli da yaptığı tetkiklerle, Marie Kopp' doğum kontrolü araştırma bü- Tosu> nu ziyaret eden 10000 işçi sınıfı kadını hakkında yaptığı tah liller, bu cetvelimizin gösterdiği ne tiçenin aynımı ortaya koymuştur. Acaba evlenen 10 kadından 4 ü niçin kocalarından zevk duymuyor? üphesiz buna verilecek cevaplar- dan biri, onların ilk tecrübelerinin böyle bir netice hasıl ettiği şeklin olacaktır. 1 numaralı cetvelimiz, ka - dınlardan yalnız yarısının, kocala- rile ilk görüşmelerinde zevk du duklarını göstermektedir. Davis'in yaptığı tetkikler, —evli kadınların yüzde 47 sinin ilk tec- rül Nuniyet gösterdik lerini, yüzde 26 sının ise, o hutıra larını irkilmekle ve kat'i bir mem nüniyetsizlikle andıklarıı rinden men meyda - na çıkarmaktadır. Uzun vadeli zevk Şüphesiz ilkin kocalarına karşı darafsız veya menfi bir aksülamel steren kadınlardan bazıları, son raları onlarla yalnız kalı k kabul etmişler. dir. Kadınla buluşmada uzun vadeli vk, şüphesiz hevecanın en fa İkinci cetvelimiz, üç evli kadından ikisinin bu nor - mal ve sıhhi hâlete yetiştiklerini olduğu devredir. göstermektedir. Termas gurupu tetkiklere mevzu olan kadınların yüzde 8 inin hiç bir vakit, birleşmenin son haddine varamadıklarını — açıklamaktadır. Tabiatile bu balde, çocuk sahibi ol- mak mümkün olamamaktadır. Diğer tetkikler, bu sınıftaki ka- dınları, yüzde 20 ye çıkarmakta - dir. Termanın tetkik ettiği koca dan yüzde 76 si, karılarile teması cak yüz- akta- tam olarak bitirmekte, an dır Her no kadar karı ilo koc birbirile görüşmeye hazır bulunı Jarı, alınan zevk ve ilk temas ile, İYük yetiştirir» — mevzulu | Süretile halkı irticaa teşvik ettiği gördüm, Marshall plânı, Türkiye-|ve veteriner törenle diplomanlarını bir yapacaktır. Vidâlasile N, Fasıl Kısakürek aley| yi Amerikaya bağlayan — kuvvetli | almışlardır. * Vali, dün sabah beraberinde | hine Asliye Ceza Mahkemesinde| bir bağdır. Bu plânın wm_.a,,..* Öğrencilerden bir gurup sabah #a İMili Ezitim Müdürü olduğu halde | açılan ve sanığın mahkümiyetile| dan daha iyi netice almak için (at 10 da Zafer anıtına çelenk koy- Çocuk Koruma Yurdunu gezmiştir. | fa Yargıtayca ın ağır cezayi| Türkiyenin ehemmiyeti Amerikalı |kat kabrini ziyaret ederek tazim du * Ansaldo tozgâhlarında — seyir| müştelzim görülmesi noktasından| lar için çok büyüktür. Zira Türki'ruşunda bulunmuşlardır. İtecrübelori yapılan Bandırma vapu | bozulmuş Ve dosya fade edilmiş. | ye Batıl hür devletlerin nüdafan| — Öğleden sonra, Sant 15.80 da Ye- İru ay sonunda limanımıza gelecek- | tir. Bu dâvaya ÂAğırcezada yeni | sı için hayati bir. nokta ve orta deksubay okulunda diploma tevzli İtir. den bakılacaktır, doğunun emniyet anahtarıdır)» — töreni yapılmıştır. l devamlı cinsi nrünasobet arasında ide yüksekli- |â İ 1 *li bir alâka da, ilk iki lin herhalde üçüncüsünü temin edeceğini söylemek doğru olmaz. Daha ziyade, bu üç hâlin, çocuk - lukta ve baliğ olma devresinde, iki cinsin bulundukları ruhi bâlete ve '0 vakitlerdi Ş — tarzlarına bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Gebe kalmak korkusu, gebelikten sakınmak için takip edilen usuller kocadaki cazibe hassesi ve sıhhal de, kadınların cinsi münasebetten zevk duymalarına ve bu zevkin baş lamasına hazır. bulunmalarına — te- sir eden âmillerdendir. Bu tetkiklerin allenin sihhatl Üzerindeki rolü 1 ve 2 numaralı — cetvellerimiz, kadınların evlilik vazifelerini — ya - parken nasıl bir ruhi halette bulun duklarını, bunların ne — kadarinın normal bir evlilik hayatı geçirdik- lerini, ne kadarının evliliğin ne ol duğunu bilmedikleri - göstermekte - di>, Bü cetveller okuyucularımıza bir mükayeso fırsatı verecektir. Bun - lardan ahnan neticeler, eşlerin ev lenmezden önce, bir (evlenme bil- gisi) edinmelerinin ne kadar lü- mlu olduğunu göstermektedir. Cemiyetin erkek ve kadın fertle rini hayata atan bu evlilik vazife- sinin bütün normal ve anormal hal lerini, bütün açıklığilo gözden ge- ki çirmek artık zaruri olmuştur. Bu- nun ne k; r tabii olduğu, Doktor (erkeklerde cinsiyet iti ri) kitabının milyonlarca A - anda uyandırdığı alâka göz - termiştir. Eğer bu tetkiklerden a- hnan menfi neticeler ve kadınlarda rastlanan gayri tabii itiyatlar, bun dan sonraki evlenmelere namzet 0- Maliye hütçes: (Baş tarafı 1 Inclde) Millet Partisinden Hasan Dinç. konuşarak partilerinin - noktai na- zarlarını izah ettiler. C.H.P, Genel Sekreter Yardım. cısı Cevat Dursunoğlu, söz alarak Halk Partisine yardım faslı, he sene görüşülürken bu yolda tenkit ler yapıldığını ve yine her sene bu tenkitlere cevap verildiğini, Halk evlerinin inkılâbın kutsal mnülesse selerinden biri olduğunu, yardım parasının C,H,P. ye sarfedilmedi: ğini ve paraların hesabının bütçe| komisyon'unda verildiğini söyledi, Kemal Özçoban, tekrar söz a Jarak: <«Herkes biliyor Ki Halk. evlerine verilen para, C.H.P. nin kasasına giriyor» dedikten sonra «Bu parayı neden Mille* Partisine veya Demokrat Partiye - vermiyor sunuz?» diye sordu ve sözlerini «Bu parayı verecekseniz doğrudan doğruya Halk Partisine - verinize| diyerek bitirdi, Hasan Polatkan (D,P.), parala| rın, Halk Partisinin propagando müessesesi olan Halkevlerine Ve rildiğinin aşikâr olduğunu belirte rek Halkevleri kültür mücssesesi halinde kalsaydı, buna kimsenin bir şey diyemiyeceğini fade etti ve bu yardımın el birliğile kesilme- sini istedi. Demokrat Partiden Kamil Gün deş te aynı İsteği ileri sürdü, C.H,P. den Hulüsi — Oral, Adil İnan, Ekrem Oran, muhalefet ha tiplerinin tenkitlerine cevap — ve. rerek paranın Halk Partisine de- gil, bir kültür. müessesesi olan) Halkevlerine verildiğini söylediler Neticede 1 milyon 250 bin lira. lk yardım tahsisatı aynen kabul edildi, Tiftik Cemiyetine yardım Tiftik Cemiyetine yapılacak 10 bin liralık yardımın kesilmesi için verilen 50 imzalı teklif kabul edil. di. ve bu ödenek bütçeden çıkarıl di, Hükümet konaklarının ona. rılması için tahsisat Hükümet konaklarının yapılma, sı ve onarılması için bütçeye 3 milyon liralık bir ödenek konulma sı hakkında 53 imzalı bir. teklit vaki olmuştur. Maliye Bakanının izahatı Bu noktal nazarı destekleyen hr tiplerden sonra #öz alan — Maliy Bakanı İsmall Rüştü Aksal, büt çeye hükümet konağı yapımı için fazla taksısat koymağa — imkân| olmadığını. bunun karşılığı bulu namayacığını, bu takdirde *hükü. metin müşkü) vaziyette kalacağı ni ifade ile tekliften vaz geçilaie. sin! istedi ve hükümet konakları yapımı için Bayındırlk Bakantı B* bütçesinde fasıl — hulunduğun. ifade ile tekiiften vaz geçilmesini diledi, Neticede teklif eya konul du ve H ze sahiplerinin de iştird kile reddedildi, Sıra devlet borçlarına gelmişti, Saat 13 olduğu için oturuma son verildi. Devlet Borçları Öğleden sonraki oturumda — ilk sözü Demokrat Partiden ' Abidin| Potuoğlu aldı, Bütçe umumt heyi ti üzerinde görüşülürken D.P, nin) devlet borçları hakkındaki görüşt nüin esasen açıklanmış bulunduğu nu belirterek geçen seneki büti kanununda 2 milyar 87 — milyen lira olan — devlet — borçlarının — bu sene nasıl oluyor da 2 milyar 145 milyona yükseldiğini sordu, Borç| miktarının milli gelirle “mütena - sip olmadığını beyanla bunun en Çeviren Kâzim Sevinç Altınçağ lan kızlarımıza verilecek bir cinsi terbiye ile, ortadan — kaldırılırsa, bu yazılarımız insanlık için bir a adet vasıtası olacak demektir. Yalnız bu vazifenin büyük bir kıs mı anne ve babanın omuzlarına yük lenmiştir. Onlar hem kendilerini ev liliğe intibak ettirmeye, hem de ço- cuklarını, mürüvvetlerini — görmek için bekledikleri zamana, normal o- larak hazırlamaya çalışmalıdırlar. 1 numaralı cetvel Cinsi harekete doğru alınan ta- vır : (Orta sınıf evli kadınlar arasın- münasebet — tecrübesin- de; Kadınların yüzde 5l1 i bundan zevk duymuş; Yüzde 44 ü tahammül göstermiş Yüzde 5 i nefrot duymuştur. Devamlı ve muntazam cinst mü nasebetlerde: Kadınların yüzde 62 si zevk duyu muş. Yüzde 16 ı bu hareketten birşey duymamış. Yüzde 10 1 bunu tatsız bulmuş tuz. Yüzde 12 kadın tasnif edileme « mişti 2 numaralı cetvel Cinsi münasebetlerde en yüksek zevk derecesine yükseliş. (Orta sınıf evli kadınlar arasın- da). Yüzde 22 kadın daima, en yük « sek zevk derecesine yükselmi Yüzde 45 kadın sık sık Yüzde 25 kadın bazan bu dere ceya çıkmış. de 8 kadın bu dereceye hiç yükselmemiştir. (Devamı Var) de kabul edildi Mişe verici bir vaziyete doğru git nekte olduğunu zikretti ve bu se beple iç İstikraz tahvillerine rağ. betin azaldığını söyledi. Söz alan Maliye Bakanı, borçlg rın bu seneki rakamının fazlalığı nın belediyeler ve diğer — iktisadi devlet teşekktilleri borçlarının de umumi bütçeye alınmasından İle. ri geldiğini, hakikatta devlet borş larının aynı miktarı muhafaza el tiğini söyledi, İstikraz tahvillerine rağbet aa İstikraz — tahvillerinin — rağbel görmediğ: meselesine de temas & den Bakan, ikramiyeli — İstikraf tahvilerinin hakikaten rağbet göl Mediğini, fakat bunun yanında faizli tahvillerin pek kısa bir za manda satıldığını bildirdi ve bi müddet evvel Ziraat Bankasınız çıkarmış olduğu tahvilerin ikt gür içinde tamamen satılmış olmasını misal olarak gösetrdi. Daha sonra maddelere — geçil ve fasıl kabul edildi. Maliye Ba kanlığı bütçesinin bu seneki müzi keresi de bu süretle tamamlanmnış oldu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi Maliye Bakanlığı bütçesinin kabulünden sonra Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin müzakere ine geçildi. İstanbul Üniversite İsi bütçesi üzerindeki müzakere lerin, üniversite heyetinin gel- mesine intizaren geriye bırakıl ması kararlaştırıldı. İlk C. H. P. den Musta fa Reşit Tarakçıoğlu aldı, milli terbiyenin mektep gıralarında verildiğini, tohumu atacak kim selerin mesuliyetinin büyük ol duğunu belirtti ve tedrisatta ta kip edilmesi gereken umumt prensipler üzerinde durdu. Tarihi âbidelerin tamirinden şikâyet Nâzım Poroy (C. H. P.), Mil lt Eğitim Baknlığının muhtelif vazifeleri arasında milli âbido lerin Ve sanat eserlerinin ona rılması ve muhafazası da bulun duğünü - belirtti, İstanbuldaki bir çok tarihi eserlerin, âbide- lerin ve sarayların dikkatsiz el lerde mahvolduğunu, — bilhassa tamirlerde pek hoyratça İş ya« pıldiğini ifade ile: «Matbuatta cok acı yazılar çıkıyor. — Mİllt Eğitim Bakanı, müfettiş gön- derip dikkatle tetkik ettirsin» dedi Yabancı kelime dilenciliği Poroy, dil meselesine de te« mas ederek bilhassa yabancı dillerden aktarılan kelimeler ÜU zerinde durdu, «Sanki Fransa ya gitmişiz, goygoycu gibi ke- lime dileniyoruz» diyerek Ilsn- nımızın bünyesine giren yabari cı kelimelcin tasfiyesini ve dill mize birveçhe verilmesini iste di. Hâhiyat Fakültesi için İbrahim Arvas (C.H.P.), Nâ hiyat Fakültesinin açılmasın- dan dolayı Milli Eğitim Bakanı na teşekkür etti, uzaktaki he- veslilerin de bu fakülteye de- vamlarını temin için talebeyo verilen bursların arttırımasını istedi ve Van'da bir Üniversite kurulması isteğinden vazgeçmi yeceğini söyledi. Emekli General İzzettin Ça- lışlar, mill? terbiyede askerliğin oynıyacağı rolden bahsetti. Saat 20 ye geldiğinden müza kerelere yarın devam - edilmek üzere oturuma son verildi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: