3 Nisan 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

3 Nisan 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SK DAR M - B Rus makamları, ingiliz ve Fransız hey'etlerine menfi cevap vermişti 'Yemek çok neşeli geçti, Ha . Zır sıras gelmişken Almanyada ekmeğin çok beyaz ve çok gü - zel olduğunu kaydedeyim, İsviç. ve, Fransa ve İtalyada da ek- mekler çok güzel. Yalnız Avru pahlar bizim gibi çok ekmek yemiyorlar, Avrupada en — çok ekmek yemekle —meşhür olan Fransızlar bile, bizim — yarımız kadar ekmek yemiyorlar Ben yemekte bir parça daha ekmek isteyince Ekselâns - Von Papan de istedi ve gülerel — Görüyorsunuz ya, ben de sizin gibi çok ekmek yiyorum!, G, * Yemekten sonra — küçük, se- vimli torunu, benden, eğer ya- nımda Türk pullarından — varsa bir tane istedi, Genç Freulein talihli imiş. Yanımda bana gel miş bir çok —mektuplar vardi. Bunların Bulları küçük kızı pek memnun etti, Bu sırada yanım. daki fotograf makinesile ge- rek Ekselâns Von Papenin, ge rekse Silesi efradının resimleri ni çektim, Ondan sonra yine aiğer odaya geçtik ve kahvelerimizi içerken, ben, eski Alman — Başbakanına yeni suallerimi sormağa başla - &n — Ankaraya avdet zaman, getirmiş olduğunuz haberi nasıl bildirdiniz? — Ben Ankaraya vasıl oldu. ğum zaman, Von Ribbentrop'un Moskovaya gitmiş olduğu habe- F, Türkler. tarafından çoktan! Jüyülmüş bulunuyordu, — Dünya | adyoları Alman Dişişleri Ba . sanının Alman - Rus anlaşma . n imzalamak Üzere Moskova. A gitmiş olduğunu, durmadan ayıyorlardı, Bu haber, dünyada bir bom- ba tesiri yapmış, bilhassa —İn- gilcre ve Fransada büyük — bir Panik yaratmıştı. Rus hariciye. si, bir anlaşma imzalamak Üze re baftalardanberi boşu boşuna Muskovada bulunan İngiliz ve Fransiz — heyetlerine - Rusyanın | Almasya ile bir anlaşmaya var| dıldarını, binaenaleyh Rusyanın | Tügillere ve Fransa ile — başka herhangi bir anlaşma imzalama sına ihtiyacı kalmadığını bildir. miş, kendilerine Moskovadan gekilip gitmelerini nazikâne ih- 'tar etmişti, Ankarada çok sinirli bir ha va vardı. Temas ettiğim — resmi| Türk şahsiyetlerine, Hitlerin ba| 'na söylediklerini tekrarlıyor ve| bu anlaşmanın hiç bir süretle| Türkiye aleyhinde bir mâna ta- | Bmadığını, Hitlerin Rusya — ile sulhu korumak için - anlaştığını söyleyip duruyordum, Benim bu sözlerimi dinleyen lerin bana inanmadıklarını — his| sediyordum, Doğrusunu söylemek lâzımgelirse, kendi — sözlerimei kendim de inanamıyordum, Va- Ka Hitler bana katiyen harp istemediğini, bütün - gayretini harbi önlemek hususunda sarfet mekte olduğunu, Rusya ile - bile sırf bu düşünce ve gaye ile anlaş tığını söylemişti ama, buna — |- nanmak benim için de çok zoz dü. ettiğiniz bu VaI Kirdetdinr Oda Borsa ve Birliklerin Murad Sertoğlu yeni şekli Ticaret odası ve Borsasile Sanayi Birliği yakında imza toplamağa başlıyacak Ticaret Odaları, Borsaları ve | Sanayi Odaları kanununun Bü- yük Millet Meclisinden çıkan Şekline göre bu kurullar yeni- den teşekkül edecektir. Bu mü nasebetle o mahallin ticaret o- dalarına, borsalarına ve sana- yi birliklerine kayıtlı bulunan İardan yüzde altmışının muva- fakatname vermeleri lâzım gel- mektedir. Sanayi Birliği, 600 sa nayici arasından 450 sinin im- zasını şimdiden toplamış oldu- | ğundan teşekkül hazırlıklarına başlamıştır. | İstanbul Ticaret — Odasının 14,000 âzası vardır. Bunların yüzde altmışının muvafakatini Almak güç ve zaman meselesi- ne bağlı bulunduğu gibi Esnaf Odasından ayrılan 8000 esnaf mecburen Ticaret Odasına kay- dedildiklarinden muvafakatna- Hitlerle Ohamber lain Münihte. . |me verecekleri şüpheli — görül- İmektedir. Ticaret Borsasında İhenüz hazızlıklara - başlanma- 'Yalnız benim Türkiyede Bü- yük Elçi bulunduğum müddetçe, | Almanyadan Türkiyeye bir. za rar gelemiyeceğini — biliyordum, Eğer Hitlerin Türkiye aleyhin - | de bir niyeti olsaydı, bu memi> ketin askeri ve stratejik duru- mu hakkında benden de rapor- lar istemesi lâzımdı. Halbuki bu | hususta benden hiç bir malü y mastır. Bu itibarla yeni İstan- mat ve mütalâa istememişti, Ve — Evet!, Alman orduları o| bul Ticaret Odasile Ticaret Bor eğer isteseydi, benim bunu ka-| tarihte ani olarak Polonyaya | gasının teşekkülü gecikecektir bul etmiyerek derhal istifa ede.| — girdiler, GiŞE ceğimi her halde tahmin edi.| — — İkinci Cihan Harbinin bu yordu, Çünkü benim — Türkiyeye Türklere karşı muhabbetimin çok derin ve samimi - olduğunu pek güzel biliyordu. Benim eski silâh —arkadaşlarıma, Türkiye Cumhur Başkanı Ekselâns İs - met İnönüne karşı riyakâr bir rol oynayamıyacağım meydan - da idi. | Genç, mevki ve ikbal hırsına düşkün bir diplomat değildim. Kendi hayatımı çoktan miş — bulünüyordum.. — AL man hariciyesinin her oyunu 'a körü körüne Alet olacak bir şahsiyet değildim, Bunu Hitler nasıl biliyor idiyse, Von Ribben trop ta her halde pek iyi biliyor olmalı 1di. Eğer Hitlerin Türki ye hakkında herhangi fena niyeti olsaydı, her şeyden evvel beni Ankaradan alarak Türkiye ye başka bir Büyük Elçi gönde rirdi, Buna kati surette ömin . dim, 1 Fakat Türk — dostlarım pek haklı olarak benim gibi düşün. müyorlardı, © sıralarda Türkiye Hariciye Umumi Kâtibi olan — Ekselüns| Büyük Elçi Numan Menemenci oğlu ile bir çok konuşrmalar | yaptık, Numan Menemencioğlu, | bu anlaşmanın pek yakın — bir istikbalde bir harple neticelene ceğine emindi. Ekselâna İnönü de aynı kanaatte bulunuyordu, — Nitekim bir hafta — sonra da 1 Eylül 1939 da harp patlak verdi, bir Çatalca orman işletme müdürlüğünden 1 — Işletmemizin Istıranca bölgesine bağlı Çilingoz, Kozlude. re ve Iatıranca köyiçi istif 2338,776 M3 kayın tomruk, beher M3 ü 30 lira muhamcnen bedel kereste olarak imâl edilmek üzere açık eksiltmeye konulm'uştur. 2 — İmâl olunacak kerestelerin eb'at ve bağlı listesinde yazılıdır. 3 — Eksiltme 13/4 ŞAFRAME”ANİ (B Ş ge Şefliğinde görülebilir, 5 — Isteklilerin belli gün ve san*te müsbit evrak ve teminatla- İ riyle birlikte komisyona müracaatları, Müellifi: Muazzez Tahsin BERKAND Hem o Münür denilen serseriyi başı boş birakmağa da gelmez. Muhterem kainvaldemle baldımma da pek emniyetim yoltur doğru- su. Evde bulunmam gerektir. Ba kalım öteki misafirler de kimler- Bir akşam evvelki — hâdiseden ra Necibin eve — gelmesinden » bütün ümidini — kesmiş olan Ü iseren, uzaktan onu görünce, ik bir sevinçle koştu, ellerine idi. — No iyi ettin de geldin Necip! Bunun için sana çok teşekkür e- derim. Gelmezsin diye pek üzülü yordum. Yüzü, gözleri, bütün varlığı gü lüyordu. Yeni elbinesi içinde ne güzeldi yarabbi! — Misafirler hep arka bahço - deler. doğrudan doğruya © - raya gidelim, Onun koluna girdi, — sokulgan bir kedi yumuşaklığile onu sürük lemeğe başladı. Necip, onun, ca- ketinin kumaşı altından geçerek vücudünü bir alev gibi saran çıp lak kolunun sıcaklığını damarla « rının içinde duyarak yürüdü. Dü şünemiyordu artık, beyni durmuş gibiydi. Hattâ, elindeki paketleri bile bir yere bırakmağa vakit bu- lamadan kendini misafirlerin kar- şısında buldü. — Ol. Ol, Bizim için bu ne geref! Sizi daha geç bekliyordu — Erken geldiğin pek iyi oldu. Necip. Seni pek göreceğimiz - gel- mişti, — GCanım, adamcağısı bırakın da elindeki paketleri bir yere kuy sun! Gülseren, dudaklarında mes'ut bir tebessümle paketleri onun linden aldı, masanın üstüne koy du. — Yorgunsun galiba Necip, İs tersen evvelâ odana çık, üstünü değiş, sonra gelirsin. Hava o ka- dar mcak ki, sabah giyilen gön lek bile terden vücude yaşaşıyor. Fakat dur, evvelâ lerimizi tanıtayım — Nilüfer hanım Yeni kem - gşümuz, yerlerinde mevcu! 0 tarihine rastlayan Perşembe günü saa* 15 te İşletme Müdürlüğündeki komisyon huzurunda yapılacaktır. Karada Orman Genel Müdürlüğün- de ve İstanbul İşletme Müdürlüğü ile işletmemizde ve Istıranca Böl suretle patlak vermesinin, Bir taksi bir kadımı saatç zin için de tam bir sürpriz oldu Ş gunu söylüyorsunuz — seğil mi ikkânının vitri den Ekselâns? içeri soktu - Evet! Bu hâdise benim -| GSoför İsmail İdaresindeki | çin de tam bir sürpriz oldu. 2646 plâkalı taksi, Vezneciler- Hitlerin Polonyaya bu kadar ani olarak taarruza gecek olduğunu katiyen tahmin etmemiştim, Bu haberi ilk önce haber aldınız? — Radyodan. Bir dakika kadar Sonra devam etti karşı den Beyazıda doğru gelmekte o- |lan otobüse çarpmamak için bir den fren yapmış, fakat; bu si- rada oradan geçmekte olan Ayse Kibara çorpmıştır. Sade- menin şiddetinden yolun kena- düşündü. | rininden içeri giren Ayşe, ya ralanmış ve Haseki hastahane- sine kaldırılmıştır. kadar Hitler Kasımpaşalı firari sabaha Zu krsat ğf a E AA üna, Büdl |. 4 kamev yakalandı ha Tn e b e G TPT SA ” Her sabah olduğu gibi o 6a-| halkı heyecana düşüren bir hâ bah ta erkenden kalkmış ve dise cereyan ettiğini, müteahhit Berlin radyosunu açarak dinle .| Kemal diye anılan bir suçlu fi- meğe koyukmuştum. Derhal bir| rarinin, kendisini takip eden fevkalâdelik olduğrunu hissettim | zabıta memurlarından kacıp kür Nihayet, Hitler konuşmağa baş' tulmak için, bir evin damına ladı, Ve Alman ordularının o / cıktığını, dün yazmıştık. — So. saatte Polonyayı işgal etmekte Bukkanlı firari, sığındığı — evi: olduklarını söyledi |damında sabaha karşı yakalan Pek tabil olarak büyük bir Mişfir. BŞ 0 kula M7 'Denisyollari, Unt F ada at Geae ) olduğu bu taarruzun netice ti: barile Almanyaya bir felâket| — Devlet Denizyolları Umum Tn çeeilie n y eee dar M Müdürü Cemil Parman dün An 'akat bir defa ok, yaydan Karadan dönmüştür. Parman, çıkmığ bulunuyordu, Ve Hitlerin bir arkadaşımıza demiştir ki tutmuş olduğu yoldan dönmesi. «— Satın alacağımız 58 par- ne imkân yoktu, ça yük ve yolcu gemisinin yol- cu ve yük alma kapasitesi hu: İzusu ile meşgul olduk. Şimdiki ürünün beyanatı (Devamı var) halde bu gemiler için muhtelif | tezgâhlardan teklifler almış bu lunuyoruz. Bu gemilerin Üüc ) plânı gereği >dilmiş olsn 55 mil/on k tirai Hâkkı ile öduyn. ceğiz. Pu arada krediye de vaş vuracağız. -Gem'ler hususur la | kati İsuar vermediğimizden to- nilâtolar" ve süratlerini kati bir şeki!'e te.bit edemedik. An saldo tezgA'ilerina — 1smarlanan | dört geti İlkkaharda - gelecek. Böne Manş denizinde batan Edizne | ebi tahkikatı etrafında da u- Taum müdür; İngiliz resmi makamları- nın yadımiyle sondajlar yapıl maktadır. Fakat henüz netire betli değildir. Heyetin hayızlı haberini beklemekteyiz> demiş- ti 659 adede denk | ile evsafı şartnamesin? (4056) dik pek güzel, Gülseren de bi ze öyle mükemmel bir oda ha zırlamış ki orasını gördükten gonra bu köşkten ayrılmak is- temiyorum, Necip ona ters bir cevap ver memek için, müsaade istiye- rek yukarı çıktı, yarım — saat sonra, evde giydiği ince, yaz- lik caketile ve yakası açık be- yaz gömleğiyle tekrar misafir İerin yanına döndü. Başının ağrısı geçmiş, göğsü hafifle- miş, yüzüne bir rahatlık gel- mişti. Bunun sebebini düşün- mek bile İstemeden kendini cereyana bıraktı. Yarın uzak- tı. Bu gün, velev bir. komedi oynamak için olsun, Gülseren memnun görünüyor, ona yakla gıyordu. Bu kadarını kâfi gö recek incesini düşünmeden a- vunacaktı. Sonra?! — Beyefendi, aylardanberi No: 90 — Mühendis Sakip bey.. Nilü: fer hahımın zevci. — Necati bey. larımdan. — Yino daire arkadaşlarımdan Meradet hanım. Bu takdim merasiminden sonı gülerek annesine baktı. — İstersen sana annemi Daire arkadaş kar - deşimi ve eniştemi de tanıtayı Necip? Ç adam, umumi neş'eyi boz mamak için gülümsemeğe çalışa- rak kain valdesine yaklaştı. Hür- BŞN yalibir vlalin komşu olduğumuz halde - teş- Betülün elini sıkarken ona — *e'TÜf edememiştik. bilhassa kinaye etti: Necip uykudan uyanıyor. —'Sizi gören ne olsun kü- Mus gibi birdenbire şaşızdı ama kendini topladı, bu sözle ri söyleyen mühendis Sakip be ye baktı. — Çok kusurumuz var efen dim. Mazur görmenizi rica e- derim. Karımla kaç defa sizi ziyaret için projeler yaptık, muvaffak olamadık. Bunu işi- mizin çokluğuna bağışlayın. çük hanım? Sözde yazın sık sik gelecektiniz. Genç kadın kırıtti; — Bu güne kadar olamadı ama bundan sonra geleceği: Değil mi Münir? Münirin gözleri Gülserende VAj, Hararetle: — Tabil,. Bu mevsim Pen rındaki saatdi dükkâmlının vit- | Sosyolog gözile sorrARLECERLDEEE. .. Prof. bir gehirciği henüz yabancı, fa kat kurulması son derece — lüzumlu bir. şehir parçasını, kastediyorum. Nerede yüksek öğre- tim ve üniversite hayatı genişlemiş se, orada bu şehircikler vardır. <Ü- niversite sitesi> üniversite hayatı ni sırf konferans ve öğretim sahası ktan kurtaran, yaygın bir tesir çevresi ha üniversiteye oan ve olm onu cemiyet line getiren, ruh katan dir. Üniversite talebesinin yaşama, çalışma, eğlenme şartlarını bir ara da düşünmekten, hayatlarını tesa düfe bakmamaktan doğan bu müos üniverâiteyi yalnız ler öğretilen bir mektep değil, nüt duygularını kuvvetlendiren, ( çinde sevgi ve saygı ile dolu, faal yla beraber bir hayat geçiriler n ruhu yetiştiren, bilgi da; cığını en başarılı bir şekilde kullan ma imkânlarını hazırlıyan, memle- ketin muhtaç olduğu — müteşebbis, müstahsil insan tip İbucağına yayacak koyacaktır. ni vatanın dört bir ocak halii Bazı memleketler böyle bir teşki- lâttan mahrum bulunmaktadır. Ba mları yüzlercesini kurmuşlar, sevi- yelerinin âni yükselişini onlarla te- min etmişlerdir. Tecrübeler bu ne derecede faydalı olduğunu gös- tir. Bu sahada başarısı ya- rım kalmış milletlerle, bir adım atmamiş olanları harekete getirmek için önümüzdeki Hai içinde Fransada - bir Siteleri Kongresi> hazırlanmaktadır bu yolda hiç «Üniversite Bu münasebetle memleketimi: lim muhitleri böyle bir sitenin k |rulması için lüzım gelen sosyolojil pedagojik, sıhhi, beledi, mimari v.s. İsartlar üzerinde düşünmeye çağrıl- maktadır. Bu kongrede üniversite- mizin bir murahhası bulun |bi, bir çok ilim muhitlerinden de raporlar gönderilecektir. Günün en canlı meselelerinden biri olduğu i- çin, ona dokunmadan geçemiyorum. Önce gehirlerin mahalleleri ara- sında dağılmamış toplu bir üniver- site sitesi Jâzım mıdır? Eğer lâzım sa, bu, şehirlerin ortasında mı, ke- narında mi, dışında mi kuürülmalı- dır? Böyle bir site devlet tarafın- 'dan mi tesis edilmeli, hususi teşel İbüslere mi bırakılmalıdır? İdaresi İmerkeri mi olmalı, «kendi kendil lidare> sistemine mi bağlanmalıdır ? Binaları kütle halinde mi kurulma- h, geniş arazide pavyonlar halinde mi dağılmalıdır? Sitenin gayesi yal nızca <Talebe Yurtları> ni bir arı ya getirmek, pansiyon mahalleleri yapmaktan ibaret midir? Yoksa ü niversiteliye tahsili sırasında yaşa- ma şartlarını da - temin için, ona ayni zamanda, —İimkân nisbetin- İde— müstahsil olabilecek bir hale |getirmek midir? Böyle bir site şeh- rin umumf? hayatından ayrı bir ha- İyat tarzı yaratmakla intibakı azal bilâkis — teşebbils mış insanlar mı Bursa ipek gecesi için | yapılan hazırlıklar Bursa Liselerinden — Yetişenler Cemiyeti tazafından — tertiplenen üçüncü «Bursa İpek Gecesi> Çar şamba günü saat 21 den sabaha kadar sürmek üÜzere, Taksim Be-| lediye gazinosunda — yapılacaktır. Gecenin eğlenceli geçmesi için muhtelif sürprizler — hazırlanmış. tır, Bu meyanda Bursanın meş- hur Kılıç.Kalkan oyunü için hu- sust bir ekip getirilmiştir. Ayrıca, şehrin birçok — münev. verlerinin dâvetli bulunduğu — bu | gecenin filme alınması için — te- şebbüse — geçilmiştir. Geceye ta- ninmiş ses ve saz sanatkârli da iştirak edecektir, İ — Estağfurulah' efendim — Nasıl köşkten memnun- musunuz? Yaptırdığınız deği- şikliklerden sonra haricen pek güzel görünüyor. İnşallah ya- kında içini de görürüz.. — Bekliyeceğiz Necip bey Karımla Gülseren hanımefen- di mefyer mektep arkadaşları imişler, geçenlerde trende rast lamışlar. Buna çok - sevindim doğrusu; zatığliniz de bana hiç yabancı değilsiniz. Kıymet 1i eserleriniz — Titifat beyefendi. . O sırada, ötede bir patıraı oldu. İki buçuk treninin getir diği misafirler aramında Vil- danla Hilâl de vardı, Necip komşusundan İzin alsrak onla ra doğru koştu; fakat Gülse- ren daha çevik davranmışt Onda bu gün bir fevkalâdelik vardı. Bunu Hilâl hertep far- ketti: — Aman ne güzelsin bugün gekerim! Gözlerinde harikulâ- de bir parlaklık var. Esvabına da bayıldım, Bunu diktirdiğini hiç söylememiştin. Gel seni bir defa daha öpeyim, Bu sözlerden sonra Necibe şayttınca bir bakış: — Ne oluyor? Kıskanıyor musunuz enişte bey? Aramız- da yabancı yok, Bizim yanımız Sarsunuz buy Universite Sitesi TAZARN : Hilmi Zi kudreti sayesinde — memleketin hı türlü şartlarına intibaka ea elve - rişli gençler mi yetiştirir? Baska tabirle, <örle bir Si te hayali " (Utopigue) — Ceşekküil müdür, bilâkis tamamen realist, cemiyet üzerinde müsbet — tesirler yapabilecek bir teşekkül müdür? Üniversito sitesi meseleri ortaya ko veya menfi cevaplar Fakat bütün bunları ni: cak teşokküllerdir Bilâkis bun lar içtimai gerçeğe nun teşebbüs, istihsal, yaratış kud retlerini arttıracak — sosyolojik bir müdahelenin en mühim uzuvlarıdır. esir ederek, 6- Birincisi orta ve yüksek öğretimi bir kafa hammallığı yapan müfrit zihincilik görüşünün cevabıdır. Böy le düşünenler arasında üniversitenin öğretim dışında — hiç bir olmadığını söyleyen en müfritlerin- den itibaren türlü derecelerle karşı- Jaşabiliriz: Böyle bir sitenıin kurul ması bahin mevzuu olunca : — Yük sek öğretim zenginlere mahsustur> diyenlerden başlıyarak <— Muhtaç olanlar için devlet talebe yurtları kurmalıdır>, yahut <— Zenginlerin bu işe yardımı temin edilmelidir» diyenlerine rastlıyabiliriz. -Fakat «— Bizim içtimal şartlarımız için- de müstahsil üniversite siteleri ku- rulamaz.>» diyenler. çoğunluğu teş- kil etmektedir. Bunlar belki de en mutedilleridir. Çünkü, toptan, timaf seviyenin yükselemiyeceğini söylemiyorlar. Ancak alışkanlıkları miıx ve tarihi şartlarımızın bir ta- lebenin ekici, biçici, imâl edici, tacı olmasını menettiğini iddin edi- yorlar. <Memur çocuğu, efendi ço cuğu böyle işleri aşağı görür, yanp- maktan çekinir> diyorlar. Bir kıs- mı da <Yapmış olsa bile, mahsul lerini satamaz, bu tarzda teşekkül- ler kapanmaya mahkümdur. Çünkü iş hacmimiz ve satış sahamız dar- dır.> diyorlar, vazifesi Kötümser görüşün cevapları ay- prensipten doğmakla beraber, ay TI sahâlara uzanmaktadır. Her birini ayrıca ele almal — Yüksek öğretim, demokrı bir cemiyette zenginlere mahsus o- lamaz, Fakir çocukları içinde kuv- vetli istidatların bulunması daima mümkündür. Fakat üniversite sevi yesindeki bu çocuklara hayat sıkın tasına düşmeden, en iyi şartlar için do devletin bakmasına kalkmak da hayali, hattâ yanlış bir düşünce o lur. Bunun maddeten tatbiki im - kânsız olduğu gibi, tatbike kalkılsa bile çocukları müstehlik, teşebbü ten uzak, hazıft yiyici olarak yetiş- tirmek istikballeri için en kötü bir hazırlamaktır. Faal ve müstah sil muhitli olan üniversite siteleri Genç şairler arasındaki müsabakası şiir Eminönü Halkevi Dil ve Ede- biyat Şubesi tarafından tertiple. nen Genç Şairler şiir müsabaka. &ı için, müracaatlar 20 Nisan ak- mina kadar kabül - edilecektir, Derece alan şairlerin isimleri 29 Nisan gecesi tertip edilecek olan Gecesinde İlân edilecektir, Kimsesiz çocuklar yurdu Mevlânekapıda açılan Kimsesiz Çocuklar? Koruma Yurduna şim- diye kadar 72 çocuk sevkedilmiş. tir. da karınızı öpebilirsiniz. Değil mi Vildan? — Şüphesiz, Hepsi gülüyorlardı. Vildan çantasından çıkardığı — küçük bir paketi Gülserenin elinc s- kıştırdı. — Sana bir örtü işledim yen geciğim, Bakalım — beğenecek misin? Şaka etmek istediği zaman ona «Yenğe» derdi. Bu sürpriz den Hilâlin de haberi yoktu. İki genc kız telâşla paketi ac. tılar güzel Aman ne şey bu böyle! — Vildan, sen mükemmel bir artistsin, Heykeltraşlıktan vazgeçtin de göblen işlerinde mütehassıs mı oldur?? — Hayır, hem onu hem öte- kini yapacak vakit bulabil rum. Örtüyü beğendin mi ağa- beği? — Nefis bir sanat eseri Renkler, çiçekler, her şey mü- kemmel.., Fakat gözlerini çok yormuşsun kardeşim. Yazık. — Yazık olur mu? Gül: '1ne çanımız feda olsun bizim. Bunu Hilâl söylemişti. İkisi de ev sahibinin birer koluna geçmişler, onun kulağına bir şeyler fısıldıyarak gülüşüyor- lardı, (Devamı var) yet #ekilde — covaplandırmak | kabildir: 1 ) Üniversite siteleri mev cut içtimaf gerçek içinde kaybola- Nezaket ve diplomat yoksa bu çocükler — g4g de doğan Arthur Jainı Dal N nunca, bu sorular akla geledilir Bun | lara müsbet verilebilir. iki "'" dü dour meşhur bir İngiliz diplomatı. bani Ka dir; tanınmış İngiliz Başbakanla- B RRaz ndan Salis Boury'n İ Yrana oğlU İdi; bu yüzden çabuk parla- bir geçim gayreti yalamım , Dlânsz (di 1878 de Türklerle Muslar aro. aei geeti onlardın bir Coğ! /sıneta yapılan Ayastefanos andlaş- salikene düyaradık . durumların (masını düzeitmek için büyük dev- aa ae bak gecektir. Fazla ola İletlerin murahhasları Berlinde tup- TakkiL salında mananlar da, aha İyandakları zaman Balfour amcasıtır dürümü devam erimeelkrdir. O İyanında kâtip olarak bulundu. - Esason içtimai seviyenin kal-| — Edebiyat, felsofo ve din İliniliri kınmasını müteşebbis ve mü: uğraştı; felsefeye dair epeyce ueğer insanın çoğalmasında görenlerden İli bir eser yazdı. 1902 do, — şimdi bir kısmı bizim içtâmai şartlarımı: (Çörçit'in İiderlik ettiği — Konsorva- za göre, bunun mektâp ve üniyersi- İtör partisi Iktidarda Ikan, Başba- İteyle temin edilemiyeceğini söylü- İkan okdu; ondan gonra İse birbirin yorlar. Bu iddia ötekinden çok du-|den mühim — vazifelerde bulundu; ha zayıftır. üzerine |milletino ve memlekete büyük hiz- İçtimai muhit tesir ederek elde edilecek bir kal- |metler etti. Dünyanın her taralına kınmanın en mühim vasıtası <Ter- | dağılmaş olarak Yahudilere bir yurt biye> dir. Kendi içtimai bünyesini sağlanması fikrini hakikat yap monoğrafik anket incelemiş bir|&a çalıştı ve bunda hemen hemen emlekette, devlet veya hususi lerle müte mak için yapılacak her şey, lerin Jüzumu hakkında konferans- lar, dersler vermek, hattâ programlar çizmek, partiler kur- muvaffak olarak — bugünkü — İsr: devletinin temellerinin atılmasını mümkün kıldı. Balfour zeki, çalışkan, bilgin e mükemmel bir diplomattı. Bir Jonun budunduğu bir moctiste bbis ve müstahsil © bu iş ak, kanuna maddeler koymak do iil, bizmat müteşebbis, fanl ve müs hsil olmak için lâzım sisi kazandırmak, bütün terbiye temini o istikamete doğru çevirmek elen eğrer- İket bahsi konuşuluyordu. Birisi de. di ki: — Nâzik bir adam güzel bir ha nimIN evinde iken yanlışlıkla b: yönün kapısını açarsa ve - İçeride tir. Bir Fransız ata sözünün de gibi «İnsan demiri döğerken demir- ci olur». İş hacmimiz bazı nazaran dar olabilir. -Bunun için doğru ve müessir olan bir sisteme girmek lâzım gelmez. Büyük üniver ite gehirleri yerine küçük çiftlik- lek, yurtlar kurulabilir. Binlerce ki gilik atölyeler yerine beş on kişilik Pavyonlar yapılabilir. Fakat orada verilecek yine ayni ruh, ayni terbi yedir. Talebe sitesinin şehir içinde, kenarında veya dışında kurulmu iti (genç kadanın yıkanmakta olduğunu Börürso derhal <Affedersiniz» diye- rek kapıya kapamalı, oradan uzak, laşmalıdır. Lort Balfour söze karıştı — Bir diplomat, nâzik bir adam- dan daha mâziktir. — Nasıl olur? memleketlere Diye-sordular. Balfour cevap ver. dlr — Diplomat adam, güzel bir ha- nıMIN evinde İken yanlışlıkla ban- yonun kapısını açarsa ve - içeride " h_x:k:!:”:v—f:f Tır::ıım tâ-İgenç kadının yıkanmakta olduğunu dalantır. Vah k) 'ı K ! im-İgörürse «<Affedersinize. demeden 'ardır. Fakat kurulacak sitenin | derhal kapıyı kapatır, oradan uzak. mahiyetini tâyin edecek nâfiz bir|Jaşır, " sosyolojik görüş olmalıdır. Bu müs- tahı müesseselerin işlemesini te- Gerçekten bu gibi hallerde, gör- memezlikten, duymamazlıktan, an- lamamazlıktan gelmek en yüksek nezakettir. Geçenlerde Ankarada diplomatların da bulunduğu kok- teylde, şaklayan tokatlar ne nâzik insanlara, ne de diplomatlara yakı- şan şeylerdi. Ancak seviyesiz, kül- min için her fedakârlığı göze almak lâzımdır. Fakat onlarla muhitleri arasında manevi ve ticar! bağlantı kurulamıyacağını söylemek son de- recede kötümserlik olur. Bügünkü halde memurlaşınaya faz la yer veren bir cemiyet olduğuzmuz türsüz ve hiç olmazsa hasta bir a. meydandadır. Ancak, bunaü tarih- dam, bir kadını döver, fakat bir e iyle olduğunu söyliyemeyiz. | giplomat asla... «Mogol> — kelimesi 18 - 14 üncü asırlarda Fütüvvet o- | Garplılarca hakaret mânasına kul- caklarının, Ahiliğin Anadoluda ne| kadar yaygın olduğunu, iktisadi - ablâki rollerini biliyoruz. Bayramilik, Halvetilik, Celvetilik, İvesaire gibi tarikatlerin Anadolu ve Rumelide hem toprağı ekip biçerek, bazı zansatlarla uğraşarak, hem ni heyecanı, bası güzel sanatları ve ilimleri yayarak çevrelerine mancn 've maddeten tesir ettikleri tarihle- rimizde bilinmektedir. Rumeliye Türklerin yerleşmesile İslâmlığın za yılmasında en çok müessir olan bu teşekküllerdi. Ayni hal bir kısım medreselerin — ilim | hayalında da (Kayseri, İznik, Bursa ilh...) bir Osmanlı dev lanılmasaydı. söylenmesinde mah- zur olmiyabilirdi. Bu yabancı dip- lomatın katmerli potu yanında ka- dının lüzumundan fazla hiddeti pek ehemmiyetsiz kalıyor. Sağır, kör ve dilsiz olmak bazen ne iyidiri Kadircan KAFLI Adana — Nedim Batman Muaviyenin kusurları soy reka- betinden ve saltanat hırsından doğ |muştur. Bizans — imparatorluğuna karşı zaferler kazanması Müslüman lığa hizmettir. İyiliklerile kötülük- lerinin besabı Mizan günü görülür; müddet görülmüştür. hüküm Tanrıya aittir. letinin son asırlarında memurlaşına müstehlikleşmenin doğurduğu rarları düzeltmek için büsbütün yabancı bir medeniyet terbiyesine İgirmenin zorlukları karşısında de- LA —.>—...—.——.——.——.—.. Kumar yüzünden &ilis. Kuvvetimizi kısmen kendi ta- çıkan kavga rihimizden alacak durumdayız. Fa- z tih medresesi kurulduğu zamar, Yenişehirde Gülleci sokagında oturan Muharrem Kıraç, Kabataş ta bir kahvede kumar oynamak- ta iken arkadaşları Mehmet Al- tınkalem, Nazar Damla ve Mus. tafa ile kavga etmiştir. Netice- de arkadaşları Mubarremi bıçak İla yara'amışlardır. aleba odaları şehir kesafeli dışın- da, bostanlar kenarında idi, scn- radan şehrin ortasına gelmiştir. Bugün de, kökleri tabiate sokul. muş, yaratıcı ve müteşebbis bir © miyet olmak için baş vuracağımız çarelerden birisi, hattâ en mühımle rinden birisi bu olmalıdır. Devlet Hava Yolları Yeşilköy Meydan Müdürlüğünden 1 — Mevcut nümune ve şartnamesine göre 2000 adet afiş, 10000 adet bagaj etiketi, 50000 adet uçak zarfı açık eksiltme ile kâğıt ve ambalâj masrafları müteahhide ait olmak üÜzere ofset makinesinde bastırılacaktır, 2 — Hepsinin muhammen bedeli 3000 lira olup geçici teminatı 225 liradır, 3 — Açık eksiltme 6/4/950 perşembe günü saat 15 te Yeşilköy Meydan Müdürlüğünde müteşekkil alım, satım komisyonunda yapı- lacaktır 4 — Buna ait nümune ve şartname hergün mesal saati dahilin- de Yeşilköy Meydan Müdürlüğünde görülebilir, (8278) ——— MODA GİYİM SALONU kazanan sayın MODA Mart müşterilerinin vreslerini GİYİM SALONU teragat ederek her ay aşağıdaki tarada 200 lira dağıt Sir de teminle ikramiyenizi de kazanabilirsiniz MODA GİYİM SALONU ucuzlukta B. Yorgo İstoros Arnavutköy Elçi sok. No, B. Dr. Müeyyot Boratav Fatih Tetumeler sok. Bayan Karmen Derkarabetyan Tepo üstü B İcad. No 58 & Sabri Ayırtman Silivri Sorgu Yargıcı Silivri B. Hiseyin Y Nasın, Sok, 58 B. Hikmet All Camı sok. Bayan Neclâ No, 2: Adres: Enver Kulaç ve ortakları Barkası yanında Tuhafcı Han 1 ikramiyesini sim — ve bildirir, aşağıda kârında: piyasadan çok ucuz fiyata bütün giyim — ihtiyacım 50 İir 40 lira piyasada Ti No. 6 kurt 30 lir; an Beşiktaş Muradiye mahallesi 'a Beyazıt Soğan ağa mahalle 3 20 lira Akınoran Sirkeci irkeci palas kat 4 20 lira Sultan — Hamam — Selânik ci kat İstanbul Telefon 25803

Bu sayıdan diğer sayfalar: