3 Nisan 1950 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

3 Nisan 1950 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m S O N 9 HABERLER | SABAH SABAH! ü . A Yunan hükümetin- / den şikâyet : unanistanda yeni kurulan Y Venizelos hükümeti, galiba hiçbir tarafı memnun etmemiş. Çünkü Amerikanın Atina sefii | — daha istikrarlı ve bütün parti. | leri sinesine alan bir hükümet | —iş başına gelmezse, Amerika | — yardımının kesileceğinden bah- sederken, Belgrad da, yeni ka- "i Rusya yeni gayeler peşinde Sovyetler Çin sahillerinde yeni mahreçlere iniyor Londra, 2 (Nafen) — Sovyet |Rusyanın Çinin dahili işlerini (Eoiba) gazetdai, * yayınladığı | YSE yavan bu geniş ülkeye so- kulmakta olduğu Moskova rad- yosu tarafından bu sabah veri- len bir haberle teyid edilmiştir. Sovyet radyosu, kızıl Çin ile Kremlin arasında imzalanan ye ni bir andlaşmayı açıklamıştır. Müddeti on sene olan bu and- laşma gereğince Çinin sivil havayolları Rus - Çi ketlerinin kontrolüne tevdi e lecektir. Bu anlaşmanın en mühim ta- rafı Rusyanın güney doğu As- ya ve Çinin doğu sahillerine bir yorumda diyor ki: «Halkçı Liberal Yunan kabinesinin kurulmasını kol: laştırmışlardır. Çünkü bu - he- yet, tamamiyle onların emir!e- rinde ve avuçlarının içindedir. Halkçıların ise mürtecilerin ve geri fikirlilerin toplandığı bir teşkil olduğu şüpheden Vvares. telir, Venizelos, bütün bu tenkit. lor karşısında, hâlâ iktidarı mu. htfazaya karar vermiş görünü. yar ve yakında Millet Mecli- | doğru mahreçler teminini güt- shaden itimat alacağını urtt- | mesidi! yer. Sefirin mektubuna — dair n Başbakan bu vesikanın mutad Öan kkineğain bir tebliğ olduğunu söylemekle Mlifa eyler Uçan daireler hakkında: ftün dünyanın ilgisini çe ğ ” ken uçan daireler hakkın- da Romada çıkan — (Ciornale D'ltalia) gazetesinde bir maka le çıkmıştır. Yazının sahibi Belluzo isminde bir mühendis- tir ve ikinci dünya harbi içinde bu gibi daireler yapmakla va- zifelendiren daireye mensup me murlardandır. Bu zatın ifadesi- ne göre daha (1942) yılı içinde böyle uçan daireleri Mihver devletleri tecrübe etmişlerdi. durumu ve Amerikan yedmı Atina, 2 (A.A.) — Lps: Yunan Başbakanı M. Venize- los, Arrerikanın Atina büyük elçisi Grady'nin Yunanistandâ kurulacak herhangi bir istikrar | sız hükümetin Yunanistana ya | pılan Amerikan yardımının teh- likeye düşüreceği yolundaki ih- tarı havi mektubuna verdiği cevapta. tek parti tarafından kurulan ve başkanı olduğu kabi kı Ve ü inder daha | — Ttalya ve Almanyanın yaptıkla | Koalisyon hükümetinden d ri denemelerde bi dairder. her | küvvetli olabileceğini bildirmiş ü | tir. türlü patlayıcı maddeleri nakle | debilecek kudrette oldukları gi- bi oldukça ağır infilâk madde- | leri de taşıyacak halde idiler. Bu günkü modeller de, şüphesiz, eski tiplerin tekâmül eylemiş şe killeri olacaktır ve bunlar da 10 kilometre sahadaki bütün şehirleri yok edebilecek — kuv. vette atom bombaları - taşıyn. bilirler. Bu uçan dairelerin kut | ru (10) metredir. Güya bazı| kimselerin bu uçan dairelerden | (30) metre kuturlu - olanlarını gördükleri hakkındaki iddiaları güvenlerini bildirmişlerdir. Alman harp suçlularının at isteği inceleniyor Frankfurt, (A. P.) Amerika Yüksek Komit rönberg — mahkemesi — tarafından mahküm edilmiş olan Alman harp suçlularının af taleplerini tetkik et mek üzere üç kişilik bir komisyon teşkil edilmiş olduğunu belirtmiş- nin kararlarını yeniden tetkik etn hayal mahsulüdür. Bu uçan yecektir. Vereceği karar ve tavsi- | — önirelerde nafte vardır ve akü-Ye YA LK Komiserliğe hitab &. mülâtörle müteharriktir. Çok | 7 ©1 <. ER vüksek irtifalara bir âlet ile e fırlatılabilirler. Daha 1942 yılı tecrübelerinde bu âletler saatte Teşekkür e irat kazanmış nkaradaki müessif — tayyare T ea Bunaan Yeai YranmlBi| Ankeredaki cüessit / tayya memleket İtalyadır. Bu uçan| Tei E ni daireler, muhakkak, kuvvetli bir devlet* tarafından, - tecrübe BEL CC iR in aramızdan — ayrılışının verdiği sonsuz elemi paylaşari ve son hiz metinde bulunan herkese, bilhas. sa Ankara Nümüne Hastanesi Başhekimi Rüştü Çapçı, Prof, Or, Kâmile Mutlu, Hava Yolları Genel Müdürü Osman Nuri Bay. kal ve Yeşilköy Meydan Müdürü âhit Ören, İstanbul Valisi Ord, Prof, Fahrettin Kerim Göka Sümerbank Genel Müdürü Cevat Adıgün, başta müdür Şefkati İs- tinyeli olmak Üzere Bakırköy bez fabrikası âmir memur ve işçileri Eczacı Moktebinin kadirşinas mü dür, hoca ve talebeleri Bczacılar Cemiyeti; Adalet Mensucat Fab- Tikası sahip ve mensubini, —Vefa Lisesi allesi, Mezunlar Cemiyeti 've Spor Klübü, Tekel Genel Mi | dürlüğü ve İnşaat Şubesine min net ve şükranlarımızı bildiririz, EMİR AİLESİ mahiyetinde, fezaya — salıveril- mektedir. Avrupa Konseyi vrupa meclisi, Almanya ve Sar'ı, davet etmeğe karar vermiş ve davetnameler gönde | rilmisti Almanyanın, Avrupa | Birliğine iltihak için ileri süz- şartların ikisi temin olun muştur. Üçüncü şart ki Alman- yanın Avrupa meclisine bir mü- şahit göndermesine — dairdi kabule lâyık görülmemiştir Çün kü Almanya dış politikasını, Al man hükümeti değil, batıdaki fâç büyük devlet fevkalâde ko- miserleri, idare — etmektedir. rtlar içinde, batı Alman bükümetinin tam müstakil bi siyaseti olamaz ki Avrupa Dıs- içleri Bakanları Meclisinde yer in, Maamafih önümüzde- muna kadar, Almanya i | | | Yazan : KADIRCAN KAFLI İ Bizden de bi-i buluns. Tiyor, Alinin işini kolaylaştırı. | Hazreti Ebu Bekir onlara yordu. Üsame ve Şükran su l ak verdi; fakat kimi seçme- döküyorlardı; Abbas ve Ku- | di? Ansârdan Evs bin Huli sem de lüzum oldukça müba İ ileri fırlayarak yalvardı rek cesedi bir tarafından di - — Allah aşkına ben gide- ger tarafına çeviriyorlardı. O- | vim, nu o kadar hafif buluyorlardı | Bi ami Bekir a? ki, meleklerin de yardım ettik- | — Git, sen de yardım et! — Jlerine şüphe yoktu. | Dedi. Hazreti Ali ile Abbas, — Hazreti Ali, -Peygamberin | — Evs'i içeri aldılar, lâkin yıka- yvücudü hâlâ diri imiş gibi dik ma işine karıştırmadılar; se - yirci bıraktılar; zaten Hazre- | — ti Abbas da odanın bir kena- rında ayakta duruyordu; an - katli davranıyor, incitmemek i çin ne mümkünse ihmal etmi- yordu; elini hafif hafif Alla hın sevgilisinin yumuşak te- cak bir müddet sonra, lüzum üzerine Hazreti Ali ile arka- Ni Üzerinde kaydırırken onun W C- ölü olduğunu asla inanamıyor. Hazreti Üabammadin tit Jâkin diri olduğuna inanmak e| M bir tahta Üzerine — İMmkânını da bulamıyordu. He- başı doğuya, a SNSNY terliyordu, kalbi hızlı hızlı vü- Hazreti Ali sağ eline bez sar TüYordu, göğsü çatlayacak dı; Peygamberin başını ve - biydi; en büyük ve tehlikeli muzunu Kendi göğsüne bastı- Savaşların en heyecanlı daki rarak gömleğinin altından yı- — kalarında bile bu derece yor- kamaya başladı; Fazl gömle- gunluk hissetmemişti; damar- Bi bir tarafından tutup kaldı- larındaki kanın bu derece kay bütün | nenin, bütün merkez partileri- | nin kurabilecekleri herhangi lew Tiberal saylavlar Venizelosa detli bir ihtilâfın başgöstermiş |olduğu | kızıl Birleşik | fina iltizam etmiş 8 İtalyan ko- | genişlemekte olduğunu ve |son hâdisenin de Moskova Bu heyet Nürenberg mahkemesi- | münistlerini endişeye düşürdü. | ğünü kaydetmektedirler. daki işgalin çok hafif bir şekle| manyadan vaığpcılıımnu—nğyw dirilmesi ve o vakit Almanya | her tarafta anlaşılmış - gibidir. ümessilinin de meclise çağrıl-| Fransızların mukavemeti de az Gası çok mümkün görünmekte | çok, kırılmış görünüyor, ir. Her halde, Avrupanın ko- münizme kargı müdafaasında Al DİPLOMAT İHAZIREV İ AİLü İsaat 17.30 da Gülşehirden dö- İnen Kuzey Atlantik savunma planı Muhtemel tecavüzlere karşı plân çok müessir görülüyor Londra, 2 (Nafen) — Kuzey|let tek bir savunma plânı yap- Atlantik bölgesi için hazırlan-| maya muvaffak olmuşlardır. Be mış ve Milli Savunma Bakanla- | jirtildiğine göre, bu hareket, ı tarafından dün gece tasdik| , htemel bir. mütecavizin ce- olan genel savunma lânına dair siyasi muhabirlerin| Saretini kırmak için tesbit edi- |Belirttiklerine göre, ilk defa o-|len plânın ilk maddesini teşkil larak hür ve müstakil 12 dev-| etmektedir. Bursa Valisinin Gürsu'daki Bakanlar propaganda gezisinde konuşması | Ankı 2 (A.A.) — Ekono-, Bursa, (Hususi) — Gürsu mi ve Ticaret Bakanı Vedat| nahiyesinde Ziraat Bankası Koo Dicleli bu sabah ekspresle Di-| Peratifi binasının temel atılm İsı — münasebetiyle — nahi: Dün| merkezinde bir merasım yapıl- mıştır. Merasimde Bursa valisi İçişleri Bakanı doğruca| Hâşim İşcan, milletvekille-i ve Halkevine giderek orada toplan| kalabalık bir halk hazır mış olan Nevşehirlilerle bir ko| bulunmuştur. Meresimi Ziraat Bankası müdürü açmış ve mü- et etmiştir. A.) yarbakıra ha Nevşehir, 2 (4 nuşma yapmıştır. Güneyec. 2 (Hususi) — Ada- akiben vali Hâşim İşcan bir let Bakanı Fuat Sirmen dün Ri| hasbihalde bulunarak, bu gün- ze valisi. belediye başkanı, par-| kü dünya vaziyetinden bahset- ti müfettişi ile beraber buraya| miş ve; gelmiştir. Cumhuriyetin temel harcı Fuat Sirmen halkla görüşe-| köylüye yardımdır. Memleketi- rek arzu ve ihtiyaçları hakkın- | mizin zefahı ve dünya indinde da izahat almış ve akşam Rize| itibara kavuşması gerçekleşmek | üzeredir. Dünya meseleleri he-| üz halledilmemiştir. Biz daima gayretli metanetli — olarak |durumumuzu muhafaza etmek demiş ve müteakiben köylülerin ihtiyaçlarını sorarak tesbit ettirmiş, lüzumlu olan ye dönmistür. İt Iyan komünist — | partisinde tasfiye Roma, 2 (Nafen) — İtalyan komünist partisinin içinde şid- çimento gibi ihtiyaçların karşı- lanacağını vadetmiştir. Hindistan - Pâl bildirilmektedir. Dün lider Togliatti'nin reisli- ğindeki bir heyet tarafından yayınlanan bir tebliğ. Tito tara stan için münistin partiden ihraç edilmiş Yeni Delhi, 2 (Nafen) — Pâ- olduklarını açıklamıştır. kistan Başbakanı Liyakat Ali Siyasi muhabirler, Fransada | Han bu gün uçakla buraya gel- olduğu gibi İtalyada da Stalin| miştir. Bu sabah Pâkistan Baş- Rleyhi eyanının | bakanı ile Hindistan Başbakanı bu | arasında başlamış olan Müzake ko-| reler gayri resmi bir şekilde ce- | İteyan etmiştir. Muhabirlerin bil |dirdiklerine göre şu üç mesele | müzakere edilmiştir. 1 — Hint - Müslüman dini ihtilâfı, 2 — Keş İ|mir meselesi, 3 — İki memle- ket arasında iktisaı rı komünis Goering'in hazinesi irild ele gel Londra, 2 (Nafen) — Bir ih- bar üÜzerine harekete geçen A-| Acı bir ö Künteden künteye fark var.... Renkli resim koydukla- rı için Ulus arkadaşımız büyük İstanbul gazeteler rine «ticaret — gazeteleri adını takmıştı. Şimdi ken- disi de milyonlar harca- dıktan sonra aynı Tılığa girebildi. |/ Geçenlerde bastığı renk- | W bir karikatürde, ön | safta Bakanlar — olduğu | halde Halk Partililer ba- cakları kisbetli, boyunları muskalı pehlivanlar — ha- liede görünüyorlar. Kisbetlerine, muskala- rına bakıp onların bu ec- dat yadigârı sporda birer üstad olduklarını sanma- | yin, Bizler kisbetli, muskalı ne yalancı — pehlivanlar gördük! * * | verilecek kok nürleri evlere kadar nakledilecek Yapılan tetkikler neticesin. de; kok kömürlerinin çuvallar içinde satılması ve müşterilere evlerinde teslim edilmesi, ilgili- lerce uygun görülmüş ve hazır- lıklara başlanılmıştır. Buna gö re; vatandaşlar kömür istihkak bedellerini köür bürosuna ya- tırırken çuval başına ön kürüş çuval bedeli ve bir lira da nak- liye ücreti vereceklerdir. İsti- yenler, çuvalları tarttırabilecek ler, yırtık çuvalları almıyacak lardır. Kömürler, İngiltereden getirilen modern basküllerle tar tılacak ve 50 ve 30 kiloluk çu- vallara konacaktır. Bulgarların tecavüzüne an Yunan ((Atp) bir Yunan Bu ki askerleri Atina A Atina 9 jansı liği 28 Martta Yunan toprağı olan Tsolias bölgesinde 20 Bulgar aske rinin hücu Bul - garlar altı el bombası atmışlardır. Yunan birliği takviye edildikten sonra Bulgarları huduttan çekilme Atlantik d Tandra 9 aa. arının esrarı (R Bir İngiliz, Atlantik suları altında gö- mülerek kaybolmuş bulunan, mede niyetten kalan yıkılmış — binaların tıların fotoğraflarını ter) — ve diğer kalı esimleri Atlantik n esrarını çözmeyi ümit et- çekmek suretile efennövi kıt mektedi Sykes şöyle demiştir €Nerede aramak icap kında oldukça iyi bir fikrim ttiği hak merikan subaylarının Goering- in hazinesinin bir kısmını bul-| — Muharrir | maya muvaffak oldukları bildi-. Remzi Tuzanoğlunun 10 yaşında- rilmektedir, Bir şatonun mah- ki oğlu Süreyyanın kısa bir has. zenlerinde ortaya çıkarılan kıy, talığı müteakip vefat ettiğini te- metli malzeme 400 milyon fran irle haber aldık, değerindedir. Bunların arasında! — Hayatı tatmadan terki hayat gayet eski tarihli 160 sige kon. masuma Allahtan rahmet, ar yak da bulunmuştur. arkadaşlarımızdan | Kadaşımıza baş sağlıkları dileriz. YAR AK Konservatuar Türk Mus Fasıl: Acem Aşiran Şehir Komedi Tiyatrosunda Saat 18. de ANIE ikisi Konseri Asor adaları eski Atlantik kıtası - nın dağ tepelerinden başka bir şey değildir.> Sykes, yanına bir deniz altı fo - toğraf mütehassısı alacaktır. Müstakil bir aday İktisat doktoriarı.dan Müs. |tafa Elmalı, 1950 milletvekili seçimleri için Aıkata ve İst buldan müsta ğanı koyı Mu malı, bir de broşür neşrede- cektir. e W | NEJAT ÖZSOY nişanlandılar, 2/a /0i Bu/akşamdan itibaren | ATLAS'ta | | YANLIŞ HUKUM (Call Northside 777) | | Göste KÜ A JAMES STEWART - RİCHARD CONTE - HELEN WALKER larının da yardı cile kaldırıp tahta üzerine yatırdı. Hepsi dışarı çıktılar, — çün. kü Peygamber, kendi cenaze namazının önce melekler tara- fından kılınacağını haber ver Mübarek ölü bir müddet yal nız birakıldıktan sonra sirasi- le Abbas, Ali, di gulları, bir kı: Tefrika No. 93 hâtırlamı- şer Hüşim 0- m muhacirler nayıp şahlandığını yordu. ve ansâr, Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ali, Allahın resulü- — Ömer, birer birer, kimse imam nün vücudünü yıkayor; elini — lık etmeksizin cenaze namazı vakit vakit gömleğinin altın - — nı kıldılar. Hazreti Ebu Bekir dan çıkararak bakıyor, su dök — ortalığı kaplayan derin sessiz türüyordu. Hazreti Muhamme- — lik içinde gayet güzel bir Ü: din cesedinin hiç ,bir yerinde — lüpla hitap etti en küçük bir kir ve pislik bu Ey Allahı ülü! Ulu lunmadığını gördü. Derin bir — Tanrı, sana selâm ve rahmet vecd içinde ona hitap etti: etsin. Hepimiz şahidiz ki Alla — Ey Allahın resulü, diri- hın peygamberi ve elçisi, Tan lik ve ölülük halinde hep te- rısının buyruğunu bildirdi. miz ve güzelsin; Hak dini zafere ulaştırıncaya kadar savaştı; sözünü yerin getirdi. Ortağı olmıyan Allaha kulluk etmeyi, başka bir mâ- Canım sana feda olsun! Hazreti Ali mübarek ölüyü üç defa yıkadı; bir rivayete'gö re onun gözlerinin ve göb but edinmemeyi öğretti. nin çukurlarında birikmiş olan Müslümanlar her cümle- suyu içti; bu sebeple s#on dere — nin sonunda ce ilim ve fazilet sahibi oldu! Amin! Hazreti Ali bu işi de bitir- — Diyerek Halifeyi tasdik ed dikten sonra Allahın Resulü- — yorlardı nün uzun gömleğini yakadar Müslümanlar sıra ile gizip eteğe doğru yırttı;. vucudüne büyük İslâm peygamberini zi sardı; kokular sürdü; üç kat yaret ediyorlardı; erkeklerin beyaz bezle kefenledi; öd ağa ardı alınında kadınlar ve - ço- cı ile tütsü yaptırdı, arka cuklar da ziyaret ettiler. Bu Hicri | 1950 | Rumi 1369 | NİSANİ 1365 C. Ahi: 3 MART 5Nİ Vrakten İCEZİ Vasati — Erani Güneş B dÜ W N Öğle 12 18 5 43 İkindi — 15 538 9 19 Akşam — 1836 — 12 00 Yatsı — 20 09 184 imsak — 4 00 9 25 iş bittiği zaman gece yarısı olmuştu. Hazreti Ebubekir muhterem ölünün bir an önce toprağ'a verilmesini istiyordu: fakat şimdi de yeni bir anlaş mazlık baş göstermişti. Bazı- ları; Mescitte defnolunsun! Dediler. Bazıları Medine mı zarlığına gömülmesi gerekti- ni söylediler, Bu münaka Hazreti Ali he büyük İslâm pey rağın h sırasında üsuyordu amberine ka bir yerini mü srmüyordu; « alaştırmak u böyle- nnet müm- fakat | ister istemez, kün olsaydı hakikat acıydı uraya yahut buraya gömüle- kti; o, ikisi arasında fark irmüyordu. Taraflar kendi - fikirlerini kabul ettirmek için türlü riva yetler ortaya atıyorlardı. —O zamana kadar hep dinleyen| Hazreti Ebu Bekir söz aldı — Ey Müslümanlar, dinle- Size doğruyu söyledi- ime Bir gün Hazre ti Muhammed bana — dedi ki: Peygamberler öldükleri yer- yapacaktı lerde gömülürler!» Peygamb rimizin mezarı da, üzerinde c: nni Allahına - teslim ett döşeğin altında olmak gerek, (Devamı var) Yazan: Kathleen Norris —16 — Sunan: Semra Arslanlı Para, İzabelin indinde artık hiç bir şey ifade etmiyordu <— Bilmem şimdiki halde Car- ciyaya, sonra nereleri dolaşaca- iını h bilir.> <— Mektup bökliyerek arımdan Allah yardımcın İsun İzabel.> İzabel acı güldü Hele Eyvöri gibi mektup | yazmaktan nefret eden bir insa- | ni beklerken, hakikaten bu duaya | muhtacım, Amin!...> (KISIM: 12) <— Eyvöri, kontes seni dg ya- kaladı mı?> Salli mi, oh! Evet maale- «— Randevu verdin mi?> <— Yok canım ne münasebet.> <— Hayatının yegâne aşkı sen- sin galiba.> Eyvöri esniyerok <«— Kimbilir, zaman sonra unütür gider.> öyle olsa bile az Genç adamın bü mevzüa ehem miyet vermediği her halinden bol- ydi. Yavaş yavaş soyunmaya baş adı, neden neden Yarabbil K bindeki bu nedamet hissini duyu- yordu? Neden Eyvöri İmtimerin | nikâhı ahtındayken kendini hülü Denix Hardistinin karısı rünnedi- | yordu? Neden her an her dakika ilk izdivacından sahneler gözünün | ağrıları tevlid ediyor- | d afletti ki erkok ola- ruk da koca olarak da Denisi ser Jiğini anlamamıştı. Bütün bu lük bu ihtişam T az bir zaman n insanı oyalıyordu. Hayır, ha- 1r, artık Denisi düşünmemek |â- h Kağ eli e Hoo rak gua aın bir haksızlık oluyordu. Camı açarak yatağına girdi ve eline bir kitap aldı, Sabit nazarlar la sahifelere bakarken — Şu insan ruhu ve garip mu| amma> diye düşündü. <Bir kadın| tahmin ederek mosut olacağını yaptığı bir hareketten aa bir za-| man sonra dehşotli surette nâdim olabiliyor...> | Bu deliliği yapmamış olsaydı, | Laguna sokağın rahat evdi hanım hanım kocasını bekleseydi | ne olurdu? Çocuklarını alarak e- vini terkotmiş, yabancı bir ada: min hayatına girmiş, üstelik çe cuklarına © yabancı adamı (ba- ba) diye çağırtınıştı. Pencereden giren meltem rür gö bele ninni gibi geliyordı kitap elinden düştü ve acı düşün- inden perişan bir balde uyu- ya kaldı. (KISIM : 13) Aradan bir ay geçti. Eşvöri rbe gitti, İzabel can sıkıntısın lan ne yapac miş bir | vaziyetteydi. PARA| onun için ar tık hiç bir şey ifade etmiyordu, | genç kadında satın almak zerki dümura uğramıştı. — İstediği her an çantasımı para ile doldurabile- ceği halde haftalar oluyor on pı ra bile sarfetmiyordu. Bütün bu müddet zarfında d Denisi düşünmekten kendini ais- mıyordu. Bir gün dayanamayıp <— Haydi çocuklar - hazırlanın büyük anneye gidiyoruz> dedi. <— Yelta ile mi?> <— Hayır, anne ile, çabuk giyi nin, ben şimdi telefon uder yeme- ke geleceğimini söylerim.> O sırada odaya giren Yelta <— Öğleden sonra üçte mi gidi rsunus madam ?> <— Hayır şimdi, niçiy, sordun ?> <— Öğle uykularını başka yerde uyuyamazlar da andan.> «— Uyuyorlar Yelta morak et- <— İsterseniz her saman alıştık ları gibi yemeklerini burada biraz | rkenca yesinler, yarım saat isli-| rahat etsinler, büyük anneleri de arıcık beklediği taktirde siz yinc İzabel kadımı boğihak raddelç- rine gelmişti | <— Hayl Yülte; bu aafer böyle Hnsökek “alayi TANUKula Hülaye C Afon üladlkra birİtalak'de işiklik baba Pai mal olutar | huysuzlaşıyor, uyku uyumuyorlar, kaç gün rahatsıs oluyorum.> * Size buğün için isin veriyo: çocukları hasırladık- SK Mizala Bdi rüm - Yolta, gidin> diye izel bir bj yünlü elbise gıy- li, üzerine do ipek gibi yumuş: Vizon mantosunu aldı. Aşağı ine rek arabasına kuruldu ve çocukia rını beklemeya başladı. Mantost- na bakarken gayri ihtiyari güldü, satın aldıkları güzel gün gözünün önünde canlandı. Bir ilkbahar sar bahı Eyvöri ile kolkola yürüyerek çıkmışlardı. O gün İzabel, Denise yasiyoti mektupla bildirmeye ka- rar vermişti. Bulvardan aşağı iner ken büyük bir kürkçü dükkânının vitrininde güzel bir manto gör müşlerd «— Beyendin mi bunu İzabel?> diye sormuştu. <— Oh <— Evet ama bu pöti gri, gel içeri girelim de şu mantoyu anne me alıvereyim, beyeneceğini tah- değil t ne güzel min ediyorum.> Mağazaya girdiklerinde tezgüh- tar mantoyu çıkarmış, fakat Ey- vöri âmirüne bir edâ ile <— Yok camım bunu istemiyo- rum> demişti. Bu söz üzerine kadınla fiekos et tiler, biran sonra kadın elinde şa hâne büklümlerle katlanmış ipek gibi yumuşak Vizon manto ile gel di <— Daha six mağasadan - içeri girer girmez, madama ancak ba lâyıktır diye düşünmüştüm efen- dim> diyerek mantoya, şaşkın şaş kın bakan İzabele giydirdi. Eyvörinin saadetten gözlerinin içi gülüyor ve: <— Nasıl, manto anneme yakış ta mp der gibi bakiyordu. Yarım sant sonra Nevyorkun meşhur 21 rakkamı ile anılan lo- kantasında şırtında Vizon kürkle yemek yedikleri vakit, kadınların, sözde lâkayt, fakat kıskanç bakış larını üzerinde görmek İzabela gururla karışık bir hâz vermişti. Kızlarının sevinçten cıvıldaya- rak mermer merdivenlerden leri, onu daldığı rüyadan uyandır. dı. İkisi de ermin yakalı koyu max vi paltolarını, ermin berelerini giy mişler paytak paytak annelerinin #tomobiline koşuyorlardı. İzabal : <— Bunlarla başbaşa gezmek ne sandet> diya düşündü. Laguna sokağındaki evden içe ri girerken genç kadının kaldi du« racak gibiydi. «Aman, bu kadar heyecanlanacak ne var sanki ne luyorum> diye kendine kızdı, f kat kalbinin çarpıntısına mâmı vlr mıyordu. Yaşlı kadın onları kara şılamaya aşağı inm ukları ku sakladıktan sonra (Dovamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: