10 Kasım 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A;n aı Zaman llnsıklol"%*'l Tünü Eton mektebi temail edi- yordu. Harrou taraftarları, oyunda düşüldüğü vakit vücutçe tehli- keyi mucip olmamak için yumu- şak bir. çayırda oynanılmasını kabul etmişlerdi. Eton jimnazı oyun yerinin sert ve olsuz olmasını ümde saydı. Rügby nazariye itibarile, beyzi bir topu elinde tutarak — maayyen - bir noktaya doğru koşan oyuncuyu b Hakiplen ibaret iken “Bton ü İn ayrı ayrı isimler kullanırlar- | Jarın fikirleri yavaş yavaş ga- /dı. Meselâ bir mıntakada fut- | lebe çaldı, oyunun şekli değiş- “bole Melle deniyorsa başka bir | ti, kürevi bir topun ayakla muntakada aynt oyuna Barette | idaresi usulüne geçildi. ismi veriliyordu. Milli — beden | — On dokuzuncu asır, futbolün dı, onlar “Follis,, adını verdik- lleri toplarını ayakla ve elle ite- zek, dürterek o devrin futbo- Künü oynarlardı, asker “hamelerde, Tibr'in kivrak sa- | büllerinde oyun sahaları ayrıl- Üeeiyesi " cemiyeti adı “altında. | söürekli tadiller geçirdiği ve te- 'sön asırda vücüt bulan teşek- | kâmül ettiği - devirdir. Niha- / kül de, futbol yerine Baretteyi | yet 1863 te futbol — cemi- bul etmişti. İngiltere, eski Romalılardan da ransızlardan fazla futbolle alâka-) , arada top oyunu Rugby ve Association adile iki ayrı şekil “altında ceryan ediyordu. “Ru; M Wî yeti —The football assosiation- teşekkül etti ve bu cemiyet bütün dünyada bir futbol çek- linin yaşamasını temin eti Bizde futbol, henüz döğüş- mek ve boğaz böğaza gelmek urtuluş ve kuruluş savaşı üzerinde Y Yazan: Ali Rıza Bey Basan: Devlet matbaası Kurtuluş ve kuraluş Ali Riza inde yer alan büyük bi ete di il dönümleri münasebetiyle kale- he vvaşı tar VOERLA Tni iretile tamnif etmiş ki göz, ayrı Maakalelerle değil Cümhi iyi elde edilmiş bir Evet, aya gidiş, Ük Büyük Millet Sevr muahedesi, a müharebesi, Mudanya müz Tozan ve eilli inkılâplar asile yazılıyor. Kurtuluş savaşı, zaferle hedelini bulmuş nilk devlet te bu aler. üzerine ilmuş olduğundan Ali Riza Bey kitabında bu — balsi daha - etenfi mülâhazaya uygün olarak. kal alınmıştari. “Bu yarılar, Türk kurtulüş sa- yaşımın e gibi ağır güçlükler de başladığını, Türk Cümhuriyeti: 'nin ne gibi eştiz. zorluklar içinde kurulduğunu, Türk inkilâbının ne gönlerindel Hazretlerinin pek güzel Milli Roman Ka aei Bü buraya getirmek Tefrika No: 57 gİ © d caki 'hatıraların p önünde mutlaka eriyece miyordu. Bu sebeple yüzüse yapı: ge ekşiliği giderdi. — Yanılıyorsunuz İnci Hanım, bügünkü / vaziyette - sizden himsenin — davetine icabet edemem. — Naciye Hait şimdi fanımiyorum, tanıyamıyorum. Bel- bile etmiyorum. Fa. n Beyi görür görmez İ zihnimde ve yüreğimde bul im, Buraya da memnuniyetle gel İnci dargımmsı bir yüz aldı : — Tabil öyle yapacaklar. kü bizde Naciye Hanım cazibe: küvveti yok. Bülent, Naciye Hanım izminden hut sahneyi hatırladı, biraz bo- 10 Teşrinisani Cumartesi “azı Khr. BÜKREŞ, 46 . enen. 'a0 Ünivereite, Yeni plakları 20(45- Konler Framc. Beharın (Çareek 4at Kkz. BUDAPEŞTE. 499 m. 7031 Khz. KÖNL eli neğriyat. Zi Kiza habi 2 Hakerler. 236 Danr Payenı l Ze kla LÜRSEMBURO, 1304 m. üi 27 Haberle Tarahından Fransiz yarkıları, 28 İktısadi 'A0S Köraık plüh vt e 2546 Hait musiki 24 Te 40 Genmod'nun 'Ni a İi a 130 2530 Ch 50 Ev musikiei ve çecuk Şarkaları Kitaplar. 29)05. Çiter aletile honser, 21 Habirler, 415 Sehiller neşriyatı. F3 Ha 50t Kler, HAMBURG, 382 e a8 Kha, VARSOVA, 1465 . 3S Hai masikl 1830 Konferani. 19418 Piyano kanseri, musahabe 20 Piyr inaa kenseri. 2910 bi Sahebe, f Hafif muniki arkesira de. 24 açt Ç i (ömaleneri 230 Yzasa Sübye kabaler. Tkdye orkeslzanı. DS Haberi mücadelesi Ersincan 2 (Hususi) — Ru- am mücadelesi hararetle de- 'vam etmektedir. Şimdiye ka- dar müayene edilen hayvanlar arasında üçünün ruamlı olduğu görülerek itlf edilmiştir. Hukuk mecmuası Her enbeş günde Bir çıkan bu gözel mecmunmn 6 inci sayısı da Çıktı. İçinde ordinaryün profesör derden Saim Ati Müzaffer Reşit (Grozat) im, mü- Neri, noter Galip — İnanayım a? — İnanınız efendim. Çönkü zen- 'adam yalan söylemezi İnci, gülmemek için hayli güç. bi Yü ne çare ki zengindi, apartıman. darı ve dükkânları vardı. Binnena: İeyh ona, hiçdurmadan maskaralık saygı gön haflıkları, alıklıkları kibar, 5 görülmek icap ederdi. [nnuvu PROGRAMI | BAA LN Anadoluda Seyahat Notları Anadoluda Oteller ve Hanlar | Bir çoğu sıhhi kontrola arasında umumi 10 Teşrinisani “tabi olmiyan bu yer!cr sıhhati tehdit eden mikrop yuvaları hiç te az değildir biç şüphesiz “otel,, ve meselesidir. Küçük bir. seyahat bu işin 'ne kadar ihmal edildiğini an- latmağa yeler ve insanı hay- rete düşürebilir. Anadolunun umümü sıhhate dokunan bu Yotek, ve “har işi doğrudan doğruya bir faci- adır. Belkide hastalıkların ba- aılarının çoğalmasında meş'um zoller oyaıyan ehemmiyetli bir amildir. On binlerce insanın iş için her an memleket içlerinde se- yahat etmekte olduğu düşüni Türse alâkadar makamlarca yük bir tehlikenin cak tedbirlerin bu derece” nasıl ihmal edildiğine akıl erdirile- Anadoluda — dolaşmıyan çoğu “otek, ile “han,, arasın- daki farkları belki bilmezler. *Otel,, büyük şehirlerde ol- duğü gibi müşterilere mahsus yerlerdir. “Han,, lar ise insan- darın, - hayvanlarla, — sürülerle, gübrelerle - cins ve sınıf ayrıl: maksızın - başlarını dinlendir- mek için girdikleri yerlerdir. Bu binaların üst katları yatak kısmıdır. Her odada yedi, se- kiz kerevet bulunur. Koridor- ları, baştan başa yer yatakla- rile doludur. Odaların altı, bey- girlerin ve sürülerin bağlı bu- lunduldarı alırlar ve gübre depolarıdır. Avlufarda - bağ'ı duran katır sürüleri, eşek grüp- ları, deve kafileleri, arabalar ve pislik yığınları da caba, Gündüzleri hareket — yalaız bu avladadır. Çünkü odalarda hiç bir. yolcu oturamaz, okadar mütefessih ve o kadar havasız dır. Yolcular ya bir tarafı açık olan balkonlarda, ya aşağıda her handa mutlaka var. olan nünü ula- mak ta, bilhassa sıcak havalar- da, hayli güçtür. Avlulardaki pisliklerden fışkıran cins cins kokular, coşkun sinek orduları buralarda , oturmağı ekseriya bir cehenmem azabı şekline ko- yar. Vakıa itiraf etmelidir: Seya- hat edenler için bu. hanların varlığı çok mühimdir. Meselâ bir kıp gönü uzun ve meşak- katli bir golculuktan sonra bu yerlere siğınmak, — sicak. hir ocak başında bir çay içmek üf ederiz. Serseri bir. rüzgünn dağıttiğı aari gül — yapraklarına benziyen bu perişan yığınları bir göz hendesi tenatüpleri bir biçimsizlik sezmez. göz n Çünkü elbodıri. Zen: oturuşları, bakışları, Ki Zarif olca da hoşa / gideri daç Çönkü 'da dü örtülmez, gizlenmez ve gi vardı adamla a Un arasındaki ayniyeti en İyi anı Tayan kazlardandı. Altımın pas tut madığına, daima değer taşıdığına nekadar inanıran bir. zenginin de mutlaka sevimli sayılması lâzimge- leceğine de Jo kadar iman beslerdi. Bu aebeple Bülent Beyinde her aözünü, her halini beğenmek ve hiş olmaztı hoş görmek mecburiyetini hissediyordu, şimdi de “rengin adaz n söylemez, demesine karı ır Beyetendi. Ze: gin rdam'acın ağrına yalan yakı: kahvededirler. Balkonlarda otu:-| İesleme : samalelriyenlecda d zildir. H di başlerindi dd İti "i Eazmsadi HB bürş MA örsiller ea G dalalt.. Paritin e. he 'hir Oteli kadar kiymetli görünür. yalihin Foli darakri aa gü İğmdirecek “liri 1 yan edaniyaz Yolcuş, artilc pis' demezi temit Gemez döşeklerin üzerine ati İşte bu yerler birer korkunç mikrep kaynağıdır. Mantakasi Gabilind "han,larintü. bi gart- da badı slkğlm i0ğe bke bilecek kabadayı “birbelediye İşmmamhinişla ğ ta. aa ça liş hirkaniyola tabi değildir Dagüa A sadlokmuz gekidlerik nin- bir şoğunda ihtiyacı gide- rekilecike Sorcatları “Muhasebei / Hususiye, nin bu uğurda döktüğü emekler dik- kate değer. Bununla beraber üti d b ea b Ba büyül gelizlerde n "han, ; lar büyük birrağbet kar yerıda. Ü nbiebr elti Mssüllmli ö kerterden errale Tapaiklhle İş; " laci “ortudan” kaldirkak ç: belelari vf SAA hai Kd Büyük- şebirlerdeki “han , darta- yataklarınm eniz. olup alanllimn dakakyec «dübat li kattaki akarlardamı Şelca danfhüslü “uvacii ve Saylren ekedği Söreker B Seaakba Te bu binaların hepsi de köhe 've ahşaptır. yarıktır. Yatlığımı yerden af Şleki bayvanları “veya gökre Yöğüületimı teyredebilirdüz. Yü T temiz Bd olsa bu, gerler- çin yakmak, abdk beyeirlerle, Bükre yığınlariyle kucaldaştrak İemeküir. İ be ARİ Z Palağr Çer a Fak ll savalh ARALE A Kale'alni öğler. kşüellerti MAi Tapır bti ŞD D Ce Wes Yyüyorlar. Arbık bi ü ien kandlkeğle “basek' büyet yahaşış açt ölübikdeğili e Tei BZ BT AŞ he Bi Bi bipikii Hlserikilde çaç we değişirdEk, yöretik yıla- Bak elabeti Kie İştr. Farla israr edilemez de-Hancı hiddet- Tei ea d l e Fi Bi Yöü'rayük Mt öteller etmek, ve Döşemeleri maz. Ben de iltifatimızı deyit ettir. mek için inanayım x demiştim. Şimdi konuşuyor'ardı, sinema- Jardan pajlardan, Ada gezintilerin. den, mehtap eğlencelerinden bahse- diyorlardı. Bülent, meçbul Alemler in hikâyesi gibi kendine pek ya- bancı mefhumlar ihsas eden bu söze lerden bir iç özüntüsü duyuyordu. Gerçi v ihtiyar sevgili ile sık sık tizemtmaya gidiyordu. Lâkin 'ne plüjlarda kum banyosu yapmışı ne Adalarda çam kokusu içmiş, we bir anehtapta ayı dığım seyretmişti. Halbuki üğin kuvveti bu gibi safaları temin etmesinde idi. Kendisi, yoksul gün- lerinde ne yapıp yapardı, plâj ge- zinolarına giderek suda ve kumda oyuaşan kalabalığı tatlı tatlı tema ga ederdi. Bazan Adalara kadar gittiği bile vakidi. Fakat zengin ol- duktan sonra bu gezintilerden mah. Yum kalmnıştı. Şimdi İncinin ağzın. tadını sezince oluyordu, diyı Parast varken, öve bu gibi eğe Tirede yarı ka- lan bir düğün! hem acıklı, he ae işi olmuştur. Kanunsuz hareket denlere, düğün dernek kuranlara Hüyük Üir ibret olacak olan vaka şörle ceryen etmiştr: Türenin Kurtuluş. mahallesinde Harpatla 'oğlu CAH . Teminde bir üıu;nww,g.,.m.nm,w.., Eb Üşirinin Emine adın Aral ülünç bir evlene b 'yerilir. Resmt Töcameleleri yük e Tra dörder di Bükümet hekkiriçee'mesyer nevine gelir ve ddğş tarahodan dzmadın ” evlenme ST Serilmn Tablatile evlenme” memuru da' 'nikâhlarım kaymayı, der. Damat ve İain peder müşkül vetlilere karşı” mahçuj balhası çihaz da, teşhir edilmiş Tülunüyor” Dosta düşmana' karşı fabi'döğüncelerle e e arsâ Olmın deyip nikâkaz ve Bi G düğün yapmaaga karar verinler, bir imam Dulep dini merasdıni iera derler, Pörgembe' günü tabahi her iki evde de ” büyük bir banelik yar. Bavetdler” oplanımın. otamobiller Te gitmlşler, k Fakat zabr'a keyfiyetten haber. ar olmaştur, jandarma kumandanı Arif Halit ve müstantik Necati Bey- 'er, cümrü meşbudü tenbit için tere at almış bulunuyorlar ve otomo. küller gelini oğlanı evinin ka önünde. İndieleken, Jandar tik beyler, Tarımalar vamtasiyle otomabil rakola göndertiyorlar, oğlan evin. deki çihaz odan, mühteviyatı tesi bit edilerek. ve kain peder istintal iseye derhal adliye Gein Emine Hanım lerek serbest birakılıyoraa da ge nin babası ve danint haplabaneye, götürül gecelemek tehlikesile karşıla- şabilir. Hancı bir yatak göse terdi ya, daha ne istiyorsunuz!.. aatadanı ve müste Anadoluda yapılacak mühim bir iş, bu “han, şeklini biç 6l- mazsa şebirlerden kaldırmaktır. Cümluriyet idaresinin her kesçe takdir edilen sıhbiye teşkilâtı, sanlarla beygirleri bir arada ırmağa müsamaha edemez. yağ başlarındaki durak yer- 'erine gelince Yokuların yaz odalarla ahırlar arasın- İsa, muayyen bir mesafe — bulundurulat mıntakada sıhhiye müfettişleri ve belediye memurları, yalmız şehirlerdeki müesseseleri dej şehir dışındaki bu yerleri tıkı sıkı mürakabe etmelidir. Anadoluda “bancılık, a niha. yet vermek, “hasta,, ya enmü- essir “ilaç,ı vermek olacaktır. Vedat Ürfi leneelerin hepsini” yaşamak. imkâz sini cüzdaninda taşıyıp dürürkem uğradığı mahramiyet enikonü gü cüne gidiyordu. Bir t hayret- düyüyordu” Bi heri neden ve ne 'gibi sebeplerle böyle bir mahrumiyeti kabul etmiş ve dar bir çerçeve. içinde yaşanın ya tahammül göztermişti?.. İhtiyar sevgili, Ömahirane saklanmiş bir kıkançlıkla bu mahdut ömrü ter- viş etmi Çönkü o, harı p elmuş 'olan vücae dünü, sevgilim dediği genç, dinç ve her mana ile mamur bir ten ya 'mında teşhir etmekten utanacaktı, aysı zamanda böyle yan yana bur İuumaktan tehlikeler de serinsi a zaman acayipti ve Bi gol lalar, örninde yüzerkel Saçlarım. ağ halinse koyup Heyanm örkek avlıyorlardı, ihtiyar kadıa kendi eşini böyle ağlar İçine eli götürecek kadar badala slema(iğ, Devamı esrek

Bu sayıdan diğer sayfalar: