29 Ocak 1935 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

29 Ocak 1935 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İmparator Ogüst şerefine bir n Sayyare filosunun. 14000 suyucalı Özüst'ün n katli Roma âlemi- Mark Antuan, Seza. lmak ve vaziyete Romanın her ” tarafındı mücndele deve dahilt ediyordu. Roma | Bükümeti 'de emniyeti isde için Antuvan ile Oktav ve Marküs Le- pidas'dan müteşekkil, hudadsuz e- İâhiyetli bir üçler Çheyeti / vü Mavi alevler Necmeddin Veysi Nazimı “Mavi alevler, hayli parlak ve bir şiir mecmussna çok güzel yaraşan bir isimdir. Fakat bir mecmuasına güzel bir isim bulmak isin en kolay tarafıdır. İşin anl üŞi tarafı, bu ” panlale ' desler uyan gözel güri yazmaktır. Bi ha gö gi bulmlk öti Necmeddin - Veysinin mecmuasını açtık ve onun ilk iki mera önün e durdük. Nazmettin gu şekilde takdim ediyor : “tari ol Ezkiler bu. çeşit imeydar oku: amalara € Fahriye » derlerdi. ve Böyle “Fabriye, ler yazmaların ço- artinda “Şakıkalara fırmanmak isliyor. . -Milli Yazan: |. Vecihi -27- Buna yağmen Melâhat bu âene farkına varacağından çokluk kor kusu yoktu, Çünkü ortada (portre) bahanesi mevcud idi va bu (portre) nin yapılmasını u etmekte (di. İcabederı Melâr at, kayinvaldesinin yanında ko- casına artık (atölye) ye gidib kten usandığımı, bu (portrej İmparator Ogüst EDLİS" LA Tabanca taşı- yormuş Evvelki gece şüpheli bir va ziyette Samatya' civarında do Taşmakta olan Emin isminde bir adamı, polis memturları çe virmişler, üzerini aradıkları za: Tman bir tabanca bularak mü- öndere etmişlerdir. Mütenddid ihtar ve yoklama- Jara rağmen “halâ yazak silâh taşımakta israr edenler şiddet- ada taksim'etmiş gibi Idi Garb tarafı Oktavda, gark tarafı da Antuve idi. Üçlerin heyetisin üçüncü şahaı ise, metruk bir halde idi. aha sonraki on sene - için: arala Okta? ile Anturan birbirleri le takip edilmekte ve mahker adeleye” koyıldular. Ancak An- | meye verilmektedir. hemsiresi Olo | — İki tramvay kazası tariye, İle evlenmesiz bu müca- deleye nihayet “verir gibi oldu. Antuvanın Kleopatraya adeta esir 'ona karşi hareket/ için bahane teşkil etti. Oktayum, kazundığı müzafferi yetler Antüran İle hendilerini öldürmelerine henür 33 Son yirmi dört saat içinde biri Üsküdar ve biri de İstan bul tramvaylarında olmak üzre iki kaza olmuştur. Kadıköy - Bostancı battında işleyen ve ziverein idaresinde bulunan tramvay arabe gelmekte iken, birdenbire önü- ne çıkan İsa isminde bizine garpmış, yere düşürmüştü İsa bu. düşma — neticı başında ) tehlikeli surette ya- ralanmıştır. İsa tedavi altına alınmış, Zi- ver de sorguya çekilmişti İkinci kazaya gelince: Tepe- başında oturan 12 yaşlarında Muiz isimli çocuk, Tünelden hareket eden ve 173 numaralı idaresinde — bulunan romorkunun arka- bir. müddet bu suretle gitmiştir. Bir aralık, tramvay ani ola- rak fren yapınca, Moiz de mu- yazenesini kaybetmiş, yere dü- şerek yaralanmıştır. - Kazada kimsenin sun'u taksiri olmadı- ğriçin vaziyet tesbit edilmiş ve çocük tedavi altına alin- mıştır. Dükkânda bulunan ölü Alemdar Polis merkezine. Çenberlitaşta Tavukpzarında Eoş bir dükkön içinde birada- mın ölü olarak yatmakta oİ- dağu haber verilmiş, bu yere giden polis memurları filhakika, boşta gezer takımından « akır #lü olarak yatmakta olâuğumu görmüştür. Çağrılan Belediye doktoruna den milâdın T4 üncü yılına kadar hüküm sürdü. İmparatorluğu geniş- Ne yazık ki bunların birini de disinin ecelile öldüğü tesbit e- dilerek defnine ruhsat/ v miştir. Yangın başlangıcı Ortaköyde oturan posta ve telgraf / memurlarından — Bay Alâettinin evinden yangın çık- mış, derhal yetişen itfaiye ta- rafından söndürülmüştür. Yangının neden çıktığı araş- beğenilecek bir tek gek, biç te mübalâğa 'etmer oluruz. Zaten yazımızın başında da töyle dik, Şiir yazmakiçok çeşidi y ne okulur. yahud. sözü dinlenir rden birine — gösterirse hem masraftarı hem'de Bu Perşembe akşamı SARAY Sinemasında HECTOR MALOT un meşhur melodramla- KİMSESİZ (Eski Bikes romanı ) Orniyanlar : VANNLMARCOUX ” PORVİLLE - ROBERT LYNEN BERANGERE - MADELEİNE GUİTTY - PİERRE PARTEUİL Maurice Ysin'in musiki vve garlaları İ yaaea ga çirmek kendisi için o kadar- bü- yük bir ihtiyac ha bundan birdenbire mahrum olmak hayatı üzerinde — bile — mü- ilirdi. O cihetle remama büzbütün kes yöktü.. Ölen ol atölyeye haftada dört defa gidek eğine ziyaretlerini ikiye İndire cek, mütetebeki günlerini de kaf Jerine hasredecekti. Melâhat kararı mücibince İlk günlerini kala - validesine - tahs etti. İhtiyar — kadinin İt siyaretinden latifade ederek alace âv bir takim epya vardı. / Gelini dükkânları gezerek ala- Ondan sonra Mela- kaçamak: yaparak (atölye) ye koştu. Saffet Selâmi de irsizlikla beklemekte İkt Aşık birbirlerine o kadar alışmışlardı. kiçüç günlük avrılık Kabuğu Roman — mnalüm idi. Şadan bittabi. evvelce olduğu gibi, Saffet Selâmi cendirmemek Tüzumündu decek, genç kadını l kal yalidesinin köşkl fir olmasına glan. ziyaretlerini kesmek niye- tinde değildi. Zaten artık Melâhat özerlerinde — büyük - tesir yapmış, birbirlerini görecekleri gelmişti. Ba. ( Şehnaz ) onbeş günlük güN geçtikçe resama o Hcrbet olmuf, onunlakaftıda üç dört gün, üç dört anat vakit ge- “İçi vahvahlı kö Güzel ve şirin |kımsız bir halde bulunuyor Bakımsız kalan Maraştan bir görünüş Marağ (Hüsusi) — Diyorlar- Maraş sade cenubi anado- lunun değil belki de yurdumu- zun engeri kalınış bir şebridir. Okuyarak, görerek, işiterek anladık ki, “Cumhuriyet köy- lerinin eriştiği yüksekliye 'bile maalesef Marâş halâ erişeme- mişti Tabitatın bütün gözelliklerini esirgemediği bu şehre insanlar çalışıbda' küçük bir ekleme ya- pamadılar. *Ahir,, dağının Ossiz etek- lerine sinen bu şirin fakat ba- kımsiz şehre ne isimler takıl- madı? Bir. kısım çinko kaplamaları için ona “Tenekeli köy, mü demediler. Yaygınlığı için ona * Büyük köy , adını ı vermediler? Ne> bileyim ben? “Dişı kalaylı, içi vah vahlı ler. evleri Amasyada Selçuk eserlerinden maraf bimarhane dunun bakımsızlığına rağmen güzel — şehirlerinden biri - olan Amasya pek çok tarihi eser- Melâhat Onu yalarz biraktığı gür K bahanesini buluyor, bazan bi barkas dinde mühim banseyliyor, — buzan da ressamn gideceğini söylüyor, fakat derhal bu aiyaretlerden pek sikil geçti etti. bazan döktorü git gablstiyle - hatırına hiçbir. şüphe gelmiyordu. Zaten yaşlı kadımın İstanbülda kendisi gibi yaşlı başlı eski ah apları da bazı günler de kendisi onları ziyarete — gittiği ci- hetle, Melâhat bu . günlerden. isti- fode ederek- ressamin - atölyesine ean atıyor, yine enkisi gibi akşama, doya vekit geçiriyor. kimse birşeyin far- Melâhat te - şimdi kına yarmıyor, Kanunusani — 29 Et kaçakçılığını men için !” Mnraş çok ba- Belediye meclislerine verilen yeni vazifeler İzmir — Bi kiçakçılğımın &- üne geçmek için yapılan haye zi maddelerini tadil <eden ni- ; zamname Zirant Bakanlığından vilâyete gelmiştir. — İkinci madde, aşağıdaki şe- kilde değiştirilmiştir. Nizamnamenin 499 uncu mad desinin sonuna aşağıdaki fıkra ilâve olunmuştur. Bir mezbahada kesilip fenni mezbaha bulunan bir yerde sa- blmak üzere “itbal. olunun ve fakat oradaki mezbahaya uğz- ratılmıyan etler yakalanınca mezbahaya sevkolunarak mu- ayene etti Neticede yemeye salih. ise damgalanır ve miktarı bir baş- tan eksik olsa dahi bir baş resmi alınarak sahibine verilir. Bu süretle et kaçırmayı sanat İ veyahud mezba- hası olan yerde mezbaha hari- cinde et kestiği umlen sabit Çünkü bir ge- sir şehir olduğunu imkânı yok kestire- Müraş asri tesitatın hepsin- den mahrumdur. Elektriği, by- yü hatta müntazam tek bir caddesi.. Hiç,hiç birşeyi yoktur. Hulâsa: Maraş bir miş - yedi bin kadar bakımsız bir. köydür. Maraş inkişafa hakikaten pek gok- muhtaç olan bir yürd ( Birini madde bükmüne göre HELEİE Belediye Meelisi ve encümen- Şehrin çok şirin Solduğunu | Köcin kendilerine kanun, söylemek fazladır. Bütün Ana- | yam ve talimatnamelerinin ver. dolu toprakları gibi bu vatan |. diği vazife ve salâhiyet daire- parçasından da tabiat bangi | sinde ittihaz ettikleri karar güzelliğini esirgemiştir? Cum- | lara muhalif bareket edenlerin huriyet hükümeti” buraya da | belediye kanun ve nizam ve biraz dal gösterecek 'i“m:;“';î:m']n —- slurta Maraş, Anadolunun en | emrettiğifilleri işleyenlere veya HL RE MN S l Z fif para cezası tertibine ve üç günden on beş güne kadar Ücaret ve sanat/ icrasından men'e ve Türk Ceza Kanını. 'nun S86, 538 ve 559 uncu maddelerile 553 üncü maddesi- nin birinci fıkrasında yazılı ce- diyeye mütcallik ahkâmı ceza. e hakkında 16 Nisan 340 ta- l kanunun bazı maddeler değiştiren 1608 numaralı nunun birinri maddesi bükmü tatbik olunur. evleri çok yüksek sanat eseridir. Sel. çükilerden kalma bimarhane bunların en meşhurlarındandır. Amasyanın kayalarla çevrili olan mağaraları görmeye değer cski Türk eserlerindendir. Güya bu mağaralar Ferhad tarafın- 'dan oyulmuştur! Bu mabedler eski sanat hakkında herkese verebilecek Çok eski zamanları olan kalc duvarlarıda bugüne kadar hâlâ Bu eserler ara- sında bilhassa — nazarı dikki çekeni Selçukilerden kalma sağ- hkevi ve Kılıçarslan zamanına tamamen yıkılmamış. ve Amasyanın görülmeği eserleri olmak mevki faza etmiştir. işlerine ka- adakl itiyadına gey söylemiyor, rgey sormnyordu. bir dalgınlık - geldiğine şüphe yoktu. Yemeklerden sonrn kocası, ka- yinraldeni - ve çocuğu - bir. odada oturub sahbet ettiği zamanlar, Me- İâhat kocamna ve çocuğuna kar erki alâkasını kaybetmiş gibi gö- Hyet on beş gün tanam olunca, Bayaa Şehnaz / oğluna, Tinine, torununa veda ederek Bur- saya döndü. İhtiyar kadının bir y veya İki ay sonra, oğlu Er Köyüne / sayfiyeye gittiği v tekrar İstanbula avdet edib Er köyünde de bir müddet kalmak iyor, Feridanun ükabeleriz kalıyı zak daldığı, zih: Şehnazin / azlmetinden e versem yine es- bi haftada üç dört defa bu- iki hafta . Fa göze çarpıyorau, gmnlıklarının sebepler Ö, mütemadiyen ressamı, onunla eçirdiği tatlı dakikaları düşün. | kat bir gün Melâhat, Saffet Selâ. Dale di Fakat bu, onun biş | Miyl biraz dalgın gördü. Tanıştık- önekte idi. Fakat bu, onün bir | (D siren idi, Buna, kimsenin, bilhasın Halama salamannı izkda yöle | gens Kadını. yaçında böyle l Yöke V çe düşüncsli bir vaziyet ah y Bayan Şehnaz'in Gn. gelinnin | yakta idi. Melâhat iki koluyla bir aşk münasebeti olabileceği ha ına bile gelmemekte idi. Ancak genç kadının bir üzüntüsü, bir düşüncesi — olduğuna — hükmedi. ekisın boyauna sahılarak bu dür” N ini sordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: