4 Ocak 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

4 Ocak 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CEMİYET Bıldırıldıgme göre yüksekten gelen bir emre uyularak İstanbul Ba- har ve Çiçek Bayramı bu yaz Gülha- ne Parkından başka bir yere nakle- dilecektir. Bu işle uğraşmak için ku- lan komite gerekli incelemelerden a bayramın yeni yerinin salata- lıklarıyla meşhur Lânga semti olma- sını karar altına almış bulunmakta- dır. Yalnız küçük bir zorlukla karşı- laşılmıştır: Nakil için lüzumlu para yoktur ve bulunması da imkânsız gö- rülmektedir. Maamafih aklı başında vatandaşlar buna pek üzülmüş değil- lerdir: zira nakil tahakkuk ederse eglencelerın yeni ad ının da "Bahar e Hıyar Bayramı" olmasından kor- kulmaktadır Gözü dönmüş bir yobaz sürüsünün karşısına tek başına dikilmeğe cesaret ettiği için yirmi dakikada ka fası testereyle kesilerek can veren Kubilâyı yirmiyedinci ölüm yıldönü- münde anmak maksadıyla — Mustafa Kemal Derneği Gazeteciler Cemiye- tinde bir toplantı tertipledi. Bu top- lantıda konuşan Dernek Başkanı Muhtar Kumral şöyle dedi: "Geri an- layış, tarihte yüz yıldan beri hızını alagelmiş bir gerılıgın eseridir. Cum- huriyetin ilânına rağmen bunun bir ana kaybolacagını düşünmek yan- l1 bir yoldur." Cumhurıyetın ilânın- dan, bu yana otuzdört yıl geçmiştir.- Daha sonra dernek tarafından yeni bir çarşaf kanunu ön tasarısı hazır- landığını müjdeleyen başkan, bu mev- zuda da şunları söyledi: "Meclisin geçen devresinde de'bazı milletvekil- leri bir çarşaf kanunu tasarısı ha- Prenses Fazıla Resmini çekmek bile yasak zırlamışlardı. Fakat bu tasarı neden- se Meclise verilmedi." En aydınlan- ınız otuzdört yıla "bir an" diyecek ka- dar sabırlı ve müsamahakâr oldukça hep bu "nedense" ler içinde bocala- yacağıımıza ve bütün ön tasarıların çarşafa dolaşacağına kimsenin şüp- hesi bulunmamalıdır İ stanlbuldan geçen Seylân Adası Genel Valisi Sir Claude Corea mu- habirlerle görüştü ve Birleşmiş Mil- letlerde hükütmetinin Kıbrıs işinde çekimser kalmasını şöyle izah etti: "Biz iki tarafın Kıbrıs meselesını sulhçu ve adilâne bir tarzda hallet- meleri için vakit bırakmağa — karar verdik. Adanın istikbaliyle en yakın- dan ilgili insanların menfaati için Gu işe mutlaka sulh içinde çare bulun- ması lâzımdır Vefasız dostumuz İrakın bize yüz milyon borcunu vermeyip men- fi reyini vermesine rağmen, i bel kraliçesi Prenses Fazıla ile ailesi ve Prens Abdülillah Bağdata gider— ken uğradıkları İstanbulda azami tantanayla karşılandılar Daha uçak- ları meydana inmeden Emniyet Mü- dürü Hayrettin Nakiboğlu sayın prensesi gazetecilerin melanetinden ve foto muhabirlerinin savletinden korunma işini bizzat üstüne aldı ve "Resim çekenin makinesi gider!" diyerek fotoğrafçıları memur refaka tinde pistten çıkardı. Gelenleri Cum- hurbaşkanımızın yaveri ve Vali Mu- avini karşıladılar. İstikbal merasimin- den sonra prenses ve maiyeti polis otomobillerinin refakatinde Hiltonun Cadillac arabasıyla otelde — kendi- lerine ayrılan Akdeniz ve Karadeniz dairelerine teşrif buyurdular. Ertesi sabah ta kafile Bağdata gitmek üze- re hususi bir Irak uçağına binmeden vvel Prens Abdülillah Cumhurbaş- kanı Celâl Bayar tarafından — kabul edildi. İ ngiliz Tıp Derneğinin Ortadoğu bölümü toplantısından dönerken memleketimize — uğra meşhur guüdde mütehassısı Dr. Ray— mond Greene bir muhabire şu merak- l1 bilgileri verdi:' "Vücutta iyot mik- tarının normalden aşağı' olması bir nevi deliliğe sebebiyet vermektedir. Limanlarda iyot bakımından çok zengin — olan alık yendiği — için buralarda bu hastalığa rastlanmaz. Fakat İstanbulda rastlanıyor. Şehri- niz dünyada bu tip deliliğin görüldü- ğü tek limandır. Neden oluyor anla- yamadım!"'Sayın doktoru aydınlata- lım: İstanbulda iyot var ama meselâ otuz İiraya satılan lüfer, meselâ 1o- dosta karaya —oturan tren, meselâ Beyazıt meydanı, Vesaire de var! Beyruttaki Tulüatçı Aziz Basmacı Ankaradan yapılan bir tâyinle İstanbul Rad- Aziz Basmacı Müşavir yosunda ihdas ediliveren "tiyatro müşavirliği" mevkiine getirildi. Son seçimlerden biraz evvel girdiği D. P. lehine yaptığı propagandanın karşı- lıksız kalmasının bu partının anane— vi efendiliğine sıgmıya ağını düşüne vatandaşlar, tâyini tabii karşıladılar Aynı ölçülerle, bir "Dramatik Işlerı Tedvire Memur Devlet Bakanlığı" ihdasının ve bu mevkie de Muam- mer Karacanın tâyininin bir gün me- selesi olduğu söylenmektedir. Memleketimize atom gelmeden ih- tilâfı geldi. Küçükçekmecede ku- rulacak atom reaktöröyle alâkalı bu- lundugu tahmin olunan bir anlaş- azlık yüzünden Ord. Prof. Fahir Yeniçay Türkiye Atom Enerjisi Ko- misyonundan istifa etti. erbest güreş — şampiyonlarımız- dan Adil Atan, güreşi büsbütün serbest zannederek İzmirde bir şahsı dövmüştü. Bu yüzden İzmir- 2. As- liye Ceza Mahkemesi tarafından ken- disine — verilen iki ay hapis cezası Temyizce tasdik olunduğundan Adil pehlivan adalete paçayı kaptırdı. İs- tanbulda yakalanıp İzmir Cezaevini boyladı. Bırçok ideolojiler hudutlarımızdan içeri girince tanınmaz hale gelir- ler. En son bu akıbete Egzistansiya- lizm duçar oldu asekide bir ma- rangoz atölyesinde çırılçıplak yaka- lanan A. isimli cm dört yaşında kızla dört delikanlı, poliste kendilerini "Bi- zim — yaptığımız egzıstansıyellıktır diye müdafaa etttter. Şimdi Emniyet Müdürlüğüne bir Egzistansiya- lizm Masası ilâvesi düşünülmektedir. AKİS, 4 OCAK 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: