2 Temmuz 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

2 Temmuz 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 Seyyahları niçin celbedemiyoruz? İstanbula gelen bir Amerikalının söyledikleri İstanbul güzeldir, fakat seyyahlar Boğaz...
 Umumi - İstatistik Müdürü M. Kamil Jakar'dan, başmuharririmiz Necmeddin Sadık beye bir mektup gelmiştir. İktisadiyatımız...
 Kim vurdu? Unkapanı köprüsünde bir cinayet oldu Dün gece saat yirmi üç buçukta Unkapanı köprüsü civarında acı bir feryat...
 Iran Kralı Rıza han Tahran, 20 (Hususi) — İranda çok mühim ve gittikçe büyüyen bir isyan hükümeti şiddetle mesgul etmeye...
 Gelecek sene Temmüzda trenler Sıvasa kadar işliyecek Ankara —3—0_.'(—Huşusl) — Devlet demir yolları idaresinin teftişatına
 | e- C?T 5 . ARCRER O A Aynı kadın iki genç tuhaf bir surette dolandırıldı Dün Feride isminde bir kadın Fındık Fatmaya parmak
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankaraya telefon etmek ümkün diye, bir mucize şısında gibi hayret et- İyelim... AKŞA Fransa ile Brezilyanın arası 9000 kilometrodur Bu iki kıt'a arasında çok- tan telefonla konuşuluyorl Sene 11 — No : 3849 SALI — 2 Temmuz 1929 Fiatı 5 kuruş ümendifer Sıvasa yaklaşıyor Seyyahları niçin İstanbula gelen bir Ame- rikalının söyledikleri | İstanbul güzeldir, fakat seyyahlar ıçın eğlence yerleri yoktur Boğaz içinden bir manzara Bu sene mürt ayı zarfında İstanbula gelen Adriyatik seyyah vapurile şehrimizde bir kaç gün kalan Amerikan gazete muhar rirlerinden Mr. Richard Grift, Abiren Nevyorkta, Şarka seyah: tinden bahsetmiştir Mr. Richart Grift, 60 günlük soyahati esnasında, en ziyade Lü- BNAN sahbillerini - sevdidiğinden bahsettikten sonra diyor ki: İstanbul, hiç şüphe yok ki, tabül manzaralarının - güzelliği ve letafeti itibarile emsalsiz bir şe- birdir. Fakat, itiraf ederim ki, İstan- bulda mevsimin kış olmasına rağmen, hiç te para sarfedecek bir yer bulamadık. Yani, safahat için büyük BaR lardan ve eğlen- geli gazinolardan bahsediyorum.. Kış mevsimi Avrupada - daima “kapalı yerlerde — eğlenceli en | güzel bir mevsimdir. İstanbulun ane seması altın- da geçirdiğimiz iki mesut geceyi, W Hat İthalât ile ihracatımız arasında açık yoktur! Istatistik müdürü M. Kamil Jakar'ın mühim bir makalesi Umumi - İstatistik -Müdüri Kamil Jakar'dan, başmuharririmiz Necmeddin Sadık beye bir mektup | gelmiştir. İktisadiyatımız hakkında | pek mühim hesapları ihtiva eden, | 've meşhur bir mütahassıs kale- minden çıhan bu mektubu aynen dercediyoruz: “Gazeteniz, memleketin iktisadi | inkişafı ile çok alâkadar oluyor. İktisadi meselelere, — gazetenizin sütunlarında büyük bir yer ayını- yorsunuz, - Bilhassa, — Türkiyanın | harici ticaretinin inkişafını dikkatle takip ediyorsunuz. Bundan dolayı, Şu bir kaç mülâhazaya “Akşam, ga hüsnü kabul köstereceğinizi Zann im Okuyucularınızın ve efkârı umu- | Miyenin dikkatini vahim bir hatâ | üzerine celbetmek isterim. Bu | hatâ, fikirlere yerleşmek ve mem- leketin iktisaden yükselmesi yo- dunda sarfedilen İaaliyeti yanlış hayatımın en kiymetli | olarak daima yadedeceğim, Bu muhakkaktır.. Fakat, üç gün icaret Iıesaplarımııda yanlışlık var celbedemıyoruz7 sonra Lübnan yamaçlarına - geldi ğimiz zaman, içinde bin türlü eğlencelerile , bil seyyah celbi için Büyük bir ihtimamla hazırlanmış câzip ve muhteşem programlı — barları, — ötelleri ve gazinolarile karşılaştık. İstanbul limanında bir iki gün duran seyyah - vapurları Hayfa, Yafa ve Beyrut — limanlarında 15-20 gün ve hattâ bir ay duru- binlerce seyyah; bu şehirlere inlerce dolar bırakıyordu!,, Mr. Grift“Lübnandan seyyah- ların neden dolayı günlerce ve aylarca kaldığını ve bu şehirlere yüz binlerce dolar / bıraktıklarını yüz çok güzel izah ediyor, Memleke- mesle olduğu halde neden bilme- yiz, şehrin en ihmal edilen bir meselesi olmuştur. yola sevketmek üzredir. Mesele nedir? Mesele — şudür ihracat ve — idhali hakkında ileri” sürülen istatistiklerden anlaşılıyor ki, Türkiyanın beynel- milel ticaret müvazenesinde açık vardır. Yani, idhalât mikdar ve kıymeti, ihracat kıymetinden faz- ladır. İdhalât fazlalığı pek büyük- | tür. İdhalât fazlalığı 1924 'senesi 35 milyon türk lirası, 1925 de 49 milon, 1926 da 48 — milyon, 1927 'de 53 milyon, ve bu sene- nin ilk altı ayı için neşredilen rakkamlara nazaren 1928 de S0 milyona çıkmıştır. Demek, mem- leketten 237 milyon lira çıkmış. Bundan da memleketin fakirleş- tiği, idhalâtın azaltılması, ve güm- rüklerde sıkı bir himaye sistemi | (Devamı ikinci sahifede ) Gelecek sene Sıvasa kadar işliyecek Ankara 30 ( Huşust ) Devlet demir yolları idaresi 'nin teftişatına başlanılmıştır. İdare inşaat reisi İzzet bey Kayseri ve Sıvas hat tesisa- | tını teftiş için bir kaç güne kadur hareket edecektir. Kay- seriden Sıvasa doğru GÖ kilo- metroluk ray tefriş edilmiştir. İnşaata, büyük bir Faaliyetle Vati el Yapılan tahminlere - göre | gelecek sene temmuz iptida- sında trenler Sivasa” işliye- bilecektir Aynı kadın iki genç tuhaf bir surette dolandırıldı Dün Feride isminde bir kadın Fındık Fatmaya parmak isırtacak bir dolandırıcılık yapmıştır. Bur- sadan şerimize gelen Ali ve Nuri isminde iki arkadaş bir kaç gün evel Şehreminili Emine isminde bir kadına müracaat etmişler : — Biz evlenmek istiyoruz.. Bize | iki İstanbullu kız bul. Demişlerdir. Emine, birbirlerine gezdirmeden iki arkadaşı da Feri- deye takdim — etmiştir. Bittabi Feride iki gencede ayrı ayrı isimler”“ vermiştir. Ali ve Nuri efendiler Feride ile tanıştıktan sonra ine müstakbel zev- celerini methetmeğe başlamışlardır: — Aman benimkinin bir gözleri var görülecek şey.. — Ya benimkinin bir ağzı var, konca misali,, Ah bir görsen... Feride fırsattan istifade ederek gençlerden bir — haylı para, elbise ve saire koparmış ve bir gün de ortadan kaybolmuştur.. Neden sonra iki arkadaş aynı kadina takdim edildiklerini öğ- ip polise müracaat etmişlerdir. Zabıta Feride ve Emineyi yaka- lamıştır. Kim vurdu? “Unkapanı koprusünde' bir cinayet oldu üç bu- Ü civarın- Dün gece saat çükta Unkapanı da acı bir feryat sin geldiği tarafa koşuşan polis memurları biraz sonra köprünün tam ortasında bir adamın kanlar içinde çırpınmakta olduğunu gör: müşlardir. Yapılan tahkikat netecesinde bu adamın Ali oğlu Bekir ismin- de biri olduğu anlaşılmıştır. Ya- rası gayet ağır olan Bekir polise | muntazam bir ifade verememiş, yalız — Beni kısa boylu bir adam vurdu.. Görsem tanıyabilirim.. Diyebilmiştir. Mecruh - tedavisi içinı, hastahaneye — kaldırılmıştır. Mechulearih hakkında tahkikat yapılmaktadır. Temmüzda trenler | Rıza han Tahran, 20 (Hususi) — İranda çok mühim ve gittikçe büyüyen bir isyan bakümeti siddetle mes- gul etmeye başlamıştır. * Şiraz , havalisinde — inkişaf '€eden bu isyan evvelâ (Memeseni) aşiretinin reisi imam Kuli har 'nın ayaklanmasiyle alevlenmiştir. 4,000 süvarisi olan Kuli han bükümet — kuvvetlerile - çarpışır- ken Birer ikişer fasılayla: Kaşkai - Buyurahmedi - Arapeli - Kazıruni - Deşti - Deştistani - Hamse eli aşiretleri isyana iltihak etmişlerdir. İcabında 40-50 bin süvari çıkarabilecek olan bu aşi- retlere Kaşkailerin reisi (Savl tüddevle) nin kardeşi - (Ali Han) kumanda etmektedir. Asiler hükümet kuvvetle sevkıyatı ikmal edilmediği ilk anlarda mevzü — muvaffakıyetler elde etmişlerdir. Asiler Jlehine neticelenen Şirazla * Abâdâr arasındaki ilk, “Cehrun,, daki Hırsız — Nafile telâş etmeyin B. efendil.. | Gündüz onlar bizi soyarlar, gece de biz onlayı İranda neler oluyur? Tahrandan tayyare ile aldığımız mektup İlk müsademelerde asiler galip geldi, Kralın Şiraza gitmesi muhtemel i müsademede tarafeynden mühim zayiat olmuştur. (Deştistan) la “Lor,, arasında- Ki Si Bkielen e Taler| ceneral Ebülhasan kumandasında- ki hükümet kuvvetlerinden bir kısmiyle vuku bulan ” harbi da asileç kazanmışlardır. Bunun üzerine hükümet, vasi mikyasta askeri sevkiyata başla- mış, Tahrandaki orduya ve ma- liyeye ait otomobillerle- bütün İran garajlarındaki halkın nakliye otomobillerine asker yükleterek isyan mıntakasına göndermiştir. 'Elyevm Şirazda bulunan hükü- met kuvvetleri kumandanları şun- kardır: Sipehbut (Feldmareşal): Ahmet Aka han Emirileşker ( Mareşal ) ; Seybani Sertip(Ceneral) : Fazlullah han. Sertip (Ceneral) : Ebulhasan han. Sertip (Ceneral): Şah bahtı. Sertip (Ceneral): Prens Mehmet Hüseynı Asilerin matalibi arasında €n mühimleri bunlardır: 1 — Hükümet askeri kuvvet- lerinin cenuptan büsbütün kal- dırılması. aç Pehlevi serpuşu kanununun ilgası, 3 — Külâhlarından tecrit edil- memeleri. 4 — Tahranda mahpus bulu- 'nan Kaşkai aşireli reisi Savletüd. devle ile oğlu Nâsır hanın tahliye 've iadesi. Hükümet — kuvvetlerile - asiler arasında henüz kati bir netice verecek büyük harp olmamıştır. Tahrandan Şiraza 6 tayyare, 2 tank, 2 zırlılı. otomobil hareket etmiştir. Salâhiyettar“—mahafil — asilerin yakında ya dahalet edecekleri, yahut tenkil edileceği fikrindedir. Rıza şahın kumandanlarla temas ve askeri teftiş etmek üzere Şiraza hareketleri şayidi Bi imiz böyledir:

Bu sayıdan diğer sayfalar: