10 Temmuz 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Temmuz 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Temmuz 1929 Sinema ve patates Müşteri celbi için garip bir usul keti olduğu malümdur. Bu hal son geçen bir vaka ile de sabit olmuştu Ohyoda yeni açılan büyük bir sinema binası iş yapamamıştır. Bu sinema şehrin en kalabalık amele mahallesinde, ve Fiatları nisbeten çok ucuz el halde ragbet edilmemesi müdürü bay- rette birakmış, adamcağız buna bir çare aramışt Bir pazar günü sinema kapı: konulan büyük bir duvar müşterilere ber kim bir patates getirirse duhuliye bedelinden yüz- de elli tenzilât yapılacağını bil- dirmiştir. Akşam sinemaya gelen müşte- rilerin hepsi birer patates getir- amişler, az zam içinde salon dok: muş ve getirilen ” patatesler üç büyük çuvalı doldurmuştur. Sinema bittikten sonra patates çuvallarından biri piyankoya ko- nulmuş ve - seyircilerden başka para almadan piyanko ir. — Pataleslerin — isabet memoun — olarak ine naklettirmiştir. Ertesi akşam her gelenin birer parça kömür getirmesi ilân edilmiş ve gene piyanko çekilerek bir çüval kömür seyircilerden - birine düşmüş, iki çuval sahibine kal- mıştır. Bu usul sayesinde sinema sahibi. A7 zamanda — zengin — olmuştur. ünkü her 'her seans için #inema dolmuştur. Gelen müşte- riler için bir patates, yahut bir parça kömür gayet kaymetsiz bir şey telâkki edilmekte, fakat pi- yanko isabet eder de bir çuval kömür ve ya patales kazanılınca bu hoşa gitmektedir. Rigaden ne yapıyor. “Artık bizim için sinema devri geçti,, diyor Rigaden filimlerinden birinde muz yerken 15-20 sene evel gösterilen ko- mik filimler arasımda Rigadenin filimleri pek meşburdu. Mütehay- yir tavrı, sadedilliği ile halkı çok güldüren Rigaden umumi harpten ışm. sinema sahasından çekildi. şimdi. Pariste tiyatrolarda oynıyor. Bir sinema mecmuasınm mu- harriri Rigadeni ziyaret ederek bir zamanlar çok muvaffak oldu- ğu sinema aleminden niçin uzak kaldığını sormuştur. Rigaden şu cevabı vermiştir * Sinema çok faaliyeti istilzam ettirir. Biz ise ihtiyarlığa doğru gidiyoruz, sükünet arıyoruz. Bu sbeple bizim için sinema devri geçmiştir. | | sanatkârlar azdır. | we en güzel sanat- | çok müvaffak ol Holivutun en ince ve fet- tan kadını: Greta Garbo Greta - Garbonun” son Tesimlerinden “biri Greta Garbo son seneler zar- fında Holivutta en çok muvaffak olan kadın sanatkârdır. Bilhassa meş'um kadın, yani ” bir. erkeği baştan çıkararak maceralara ve felâketlere sürükleyen kadın ro- | lünde kimse onun kâbına varma- mıştır. Meş'um kadın rolü için hem güzel, bem son derece zeki. hem de işveli ve fettan olmak lâzımdır. Holivutta üzel, zeki, fettan kadınlar pek TEMbl Fi ada bepani aynı zamanda nefsinde toplayan Greta Garbo bu madir sanatkârlardan biridir. Rejisörler şimdiye kadar ona yak- laşacak hiç bir meş'um kadın gö- rtülmediğini söyliyorlar Şen ve sevımlı bir artıst Liyan Hayt Al- manyanın en genç kârlarındandır. Oy- nadığı - piyeslerde, bilhassa komedide maktadır. Liyan Hayt çeh- resini — boyamak hususunda çok us- tadır. Geçende Vi yanada yapılan bir musaba- | | makiyaj kaysına ismini söy lemiyerek — dahil olmuş, hakem beyeti bu. sanat- kârın kim olduğunu& * bir türlü anlayama-| mıştir. Yözündeki boyalar - temizlen- diği zaman bunun Liyan Hayt olduğu görülmüş ve sevimli sanatkâr birinciliği Bliaam Dt ei Gi Liyan Hayt Greta Garbo Holivutta bir çok artistlerle birlikte filim çevirmiş- ir. Son zamanlarda Con Cilbert virdi; fil bilbassa muvaffak olmuştur. Greta ile Con Cilbertin arasın- daki münasebete bakanlar evleneceğini — tahmin - ediyordu. Halbuki Con Cilbert İna Kler inde genç bir artist ile evlen- miştir. Bunun üzerine iki sanat- kârın arası açılmıştır. Greta Garbo şimdi Konrad | Nagel ile birlikte filim çevirmek- tedir. Bitmek üzere olan ilk filimle iki santkâr da çok muvaffak olmuştur. Con Cilberti, münekkitler hiç beğenmemişlerdir. | Harison | mühtelif Sahite 5 X — 1 Üç gunl ik evlilik... Acele evlenen gı gençler ilk gunden kavgaya başladılar ve üçüncü günü... Nevyokta M. Vatson isminde bir genç evlendiğinden üç gün sonra mahkemeye müracat ederek karısı aleyhine talâk talep etmiştir. Vatsonun şikâyeti şudur : Bir ay evel Norma Glajer is- minde güzel bir genç kızla tanış- mış, seviştikten sonra nişanlan- mıştır. İki genç çabuk evlenmek iste- diklerinden uzun uzadıya apartı- man — aramamışlar, — bir otelde yatak odası ile banyodan ibaret bir daireye yerleşmişlerdir. Ev- lendiklerinin ertesi günü Norma banyo odasına girip yıkanmış, arkasından da kocası banyo oda- sına girmiştir. - Vatson — ortalı risinde bulmuş ve- sinirlen- mişt Vatson yıkandıktan sonra diş pastası tübünü eline alınca tübün ortasından sıkıldığını, ve aşağısının patlak olduğunu görmüştür, Bu haller Vatsonu hiddetlendirmiş ve Norma ili ilk kavgalarına sebep olmuştur. Ertesi gün ayni hal tekerrür edince Vatson karısına darılmış ve ogün biç karısıyla konuşma- mıştır. Üçüncü gön yen'dün İklümi tübünün ortasından sıkıldığını gö- ren Vatsonun tahammülü kalma- mış, acele giyinerek evden çıkmış, doğruca mahkemeye gitmiş, talâk talep etmiştir. Mahkeme reisinin böyle ehem- bir sebepten dolayı talâk edilemiyeceğini üzerine Vatson eve gitmiş Nor- mayı adam akıllı dövmüştür. Bu defa Norma talâk isteyince |reis bu üç günlük yeni evlilerin istediği talâka karar vermiştir. Yalız Vatson karısına her ay Vatson ve karısının evlendikleri gün çekilen resimleri 500 dolar vermeğe — mahküm edilmiştir. italyada okuyup yazmak bilme- yenlerin miktarı azalıyor Son istatistiklere nazaranı hali- hazırda İtalyada okuyup yazmak bilmiyenler yüzde 26 kısmını teşkil ediyor. 1921 senesinde yüzde 31 idi. O zamandan beri yüzde beş farke etmiştir. Okuyup — yazmak bilmiyenler Şimalden cenuba doğru artıyor. Lombardiyada yüzde 3, Ligur- yada yüzde 6, Veneçyada yüzde 9, Kalaryada yüzde 48 ve Sicilyada yüzde 44 nisbetindedir. Faşıst idaresinde bir çok yeni mektep açılmıştır. Cehalete karşı büyük bir gayretle “mücadele yapılıyor. — © Kocasından becerikli! 4 sene içinde 100 milyon lira. kazandı, kocasına 50 milyon brak!ı Amerikada, umumi — harpten sonra iş hayatma giren kadınlar- dan bir kısmının büyük servet sahibi. oldukların geçende yaz- - mıştık, Bu gibi kadınlar ara: kocalarını işten çekerek evin bütün masrafını deruhte edenler, koca- larına kıymetli hediyeler verenler çoğalıyor. Son seneler içinde zengin olan kadınlar arasında en ziyade nazarı * dikkati celbedenlerden madam Harison geçende vefat etmiştir. Madam Harisonun zevci bir tica- rethanede tezgâhtarlık yapıyordu. Karı koca bir çok seneler mah- rumiyet içinde yaşamışlardır. Nihayet 4 sene evel kadın da çalışmağa — başlamış ve — açtığı terzihaneyi — gittikçe — büyüterek muazzam bir. fabrika haline $ sokmuş, Amerikanın her tarafında şubeler açmı Kadın öldüğü zaman 50 milyon * dolardan fazla yani 100 milyon lira kadar miras brakmıştır. Madam Harison iki seneden beri kocasına işten el çektirmiştir. Henüz 45 yaşında olan M. Hari- son bütün gün kitap okumak |gezmek, eğlence ile vakit gı yordu. Kadının vasiyetnamesi açılınca servetinin yarısını kocasma ter- kettiği — anlaşılmıştır. — Madam servetinin kasmını hayır bir mucsseselerine Madam Harison | brakmıştır, $ milyon | kocaları ve dostları a terkedilerek zaruret içinde bulu- 'nan kadınlara mahsus bir. hotel yapılması için terketmiştir. Bura- ya müracaat edecek kadınların |her zaman kabul - edilmesi, ve İ arzu edenlere iş bulması, ve bi 'olar da sdan Tarın — çocuklarının — mekte verilerek âli tahsil gördürülm vasiyetnamede yazılıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: