23 Nisan 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

23 Nisan 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ç MERE. Sahife 6 Tarihi,roman tefrikamız:20 BİZANSIN SON GÜNLERİ “İSTANBUL'U! Ul Veziriazam İshak paşa (Fatih)i teskine çalıştı: esirlerin hiç o. şikâyeti yoktu. Ihbarat ea onra... Yazan: İskender Fahreddin r..l Efendi yanlış aratta Bilun şla İshak paşa, cihan haritası verirken, arap korsanlarını an, onlar gibi zalim hak paşa, Mahmut ağanın ölümünden hiç de müteessir olma- mıştı Toğan bey gelmeden, Padişahın huzuruna girecek ve bu kanlı facianın iç yüzünü hünkâra anla- tacaktı. İshak paşa, 7oğan beyden fazla hoşlanmamakla beraber, gözü ile gördüğü Er hakikati de ketm- edemezdi. ER Toğan bey vurm hmut ağa eni yaralamış ve Toğana o sabah, e i İN hançerini çekip göğsüne İha k pi aşa Toğanın memlekete yaptığı tirmetlezi gözi “getirdi ve kendikendine: - Ne olursa olsun, i ER izan Efen- .dimize anlatmalıyım! Diyerek İM huzuruna çıktı. Su Itan Oo Mehmet, yatağını ın ve duvara gerilmiş bir ünya haritasının önünde meş- dü. İshak paşayı görünce: yi ki geldin, dedi, sen tarihi iyi bilirsin! Otur da biraz Bizansın mazisin- “benden .sükünet n r, kendisine icap söyliyebileceğinden emin olarak, altın EN koltuk- lardan birine otur: Padişah, Bizans. dia fena muamele edildigine dair İa/yan iterken ufak tefek şi- kâyetler alm, Su Itan Mk Sinyor Konta- ye: daletten ri herkese (o karşı mua - mele edilmesini kabi ettim. il halde, o ö beri- den bu gibi şikâyetler alıyor v. bu yüzden asabileşiyordu. İsh , Sinyor Kontarini'- in ç üzenbaz ve iki yüzlü önünde Sultan Mehmed'e izahat misal gösterdi: «Biz, dedi, hiç bir olmayız ve olamayız..l> fırıldak çevirmek Toğanı yı tenildiğine katiyyen inanmiyacaktı. İshak paşa bu meseleden henüz kelime bile Fatih'in sualine: — Şevketmaap! - dedi- İtalyan mümessili, zatı şahanelerine vaz- iyeti mübaliğa ile anlatıyorlar. Esirlere sui muamele edildiğine dair, hariçte, en ufak bir şikâyet bile işi e ir. — “Kontarino,, yalan mı söyliyor. İshak paşa dali Ay betin den sözüne devi — Padişi defa Arap korsanl: hareket etmedik... Ar aldıkları kadınları memleke tle- rine götürerek, kolların güslerini kızgın demi la dılar. Onları kendi saraylı rında çirçıplak bi ve tavus kuşları gibi süsleyip sokak sokak alolaştırdilke. Cezayerde kanlı bir taht kuran kabile reisi “Şeyh Yusuf,, çok şehvetperest ve ayni zamanda da çok gaddar bir hü- kümdardı. bianet siteleri o sevimli çiçekleri ce me Genç kizlaraz Sik iltifatı Şi hın ı Biz, iv 1 bir istilâ etmek istiyen arı gibi insafsızca aplar, esir Zavallı esirlerin o memelerinin üstüne birer kızıl damğa vurdut tuktan sonra, hepsini birer balık ibi di gi havuza sokturdu... Onları günlerce suyun e çıkarmadı! İshak paşa, hünkâr n kendisini merakla dinledigini " görüy, ordu. yağa ka Ikarak duvarda ilkan noi inkırazdır. Biz. ketleri görmemiş alar, Mi efimle çiğ ederim- ki, tabu un her han, r kö- şesinde, hiç bir esire eğ mz edilmiyor... Ve hiç bir kimse bu hususta size Ri bulunmak lüzumunu hissetmemiştir! TMlabadi var| 6 <Şevketlim, dedi, Akşam 23 Nisan 1930 aaa şi Soldan sağa: iş 1 — Şaşmak (6). 2 Nota (2) - Yahışt hayvan yav- rusu ( 4 — Nota (9) - Derun (2). 5 — Telâş (6). 7 — Sekiz kişilik asker takımı (5). 8 — Nota (2). 9 Âzamızdan biri (2) - eni ihtiyaç: larımızdan biri (2) - a (2). 10 — Bilgi (4). 1 — Göz renklerinden biri (3) Kan(8). Yukardan aşağı: amm maa i ik 2 w Nota (9). DE N & (6) < Yüksek(8) 8 - Kr (©). 4 — Hususi tenezzüh gemisi (8) - smi ' 5 6 7— Ağale dare (0). 9 — Bir adet (3) - Ağız (3). 10 — Kanun, nizam (4). Sakal davası Bombay müslümanları arasında garip bir mesele Bombaydaki ingiliz mahkeme- al “biri iş bir dava karşısında | kalmı Bombay ivan em mi! bir cemaat gayet müteassıp olduğun- sıp dan sakal tar iie ötedenberi haram sayıyor Son nde bu halk ara- sına da asrilik girmiş ve tahsil gören gençler sakallarını tıraş etmeğe ve alafranğa giyinmeğe iel adır. emaatın reisi Molla Sahip sakal kesmenin küfür olduğuna hükmederek sakalı tıraş olanları eki men'etmeğe Diğer taraftan Molla sakalı tıraş olanların gasletmekten ve cenaze namazını kılmaktan imtina etmiştir. Baş mollanın bu Karesi i arp tahsili görmüş ilini müşkil o mevkide rakımda Mtk tarafından Mollanı ley- Heyeti hakime nazik ve dini bir mesele karşısında. bulun- duğunu anladığından münü talik e iz i gi müslümanlar; sını ziyade anla da sakal meleği baheilmlar. L Akşamın eğlencesi 2 İ | bir kiye | set, her nasılsa işlediği bir yet karar verdi: Bu müthiş göni affettirmeden rahat ve neş'e görmiyecekti. Bir gün ders- ten çıktık mektebin Niset, b şefkatten başladı: cesaret alarak söze — Kabahatimin çok büyük al- duğunu zennediyorum.. Ölümle bile affolunamayan bir günah! Kızım! Cenabı Hakk'ın şef- kati ve merhameti nihayetsizdir. Bunun üzerine, Niset, kabahati- nin itiraflarına başladı: — Son hafta Rai — bir ün amcamın evine gitmi içekleri meli cıvıltılarını — dinliyerek Güne; ir an şarak birbirini kovalıyan iki serçe uşunu, gözlerimle ve sonra yürü- yerek, takip ettim. “ Birdenbire durdum: önümde çiçekli bir elma ağacihın altında bir genç yatıyordu. Bu amcamın onaltı yaşındaki oğlu idi. Benim KE Gemi, uyuduğu için duymadı. “ O, solgun aa genç bir kıza benziyordu. Yarı açık ağzı yüzüne bir ete Kamer yakından gör- mek d olacağını zanne- izci üzerine eğildim. Genç kız, sustu, hıçkırıkları sözlerini boğuyordu. İtiraf edeceği şeyden çok mahçup oluyor, sıkı- lıyordu. Rahip: — Bilmediğim bir günahı nasıl çıkartayım, kızım? - dedi. - Eğer söylemiye sıkılıyorsanız... Çanta- nızda yazacak bir şeyiniz yok u? m — Bir taştahta ile kalem var! — O halde söylemek istedik- lerinizi yazınız. Genç kız, buna razı oldu. Taştahta ile kalemini dizine alarak yazmıya başladı. Bitirdiği zaman titreyerek rahibe uzattı. Raip, yazılan kelimelerden hiç- birini okumamıyordu. Çünki, göz yaşları m birbirine karış- tırmış, silm ahip: — Kızın, - dedi - Mm büyük müdür, küçük müdür, bileyim? Mamafih, müteessir olmal Cenabı Hak, bana güzel bir bir fikir ilham ediyor: Bana söy- leyemediğin ve yazamadığın şeyi, filen önterebilisin. Düşün, iyi İtiraf Yazan: «Katfl hatırla. Bu kabahat, hareketlerle tarif ve ? — Evet —o halde âlâ! Ben bu sıra nın zeka amcanın — e yatarak u; bi görüne kaba Bi lm ona ne yapdınsa benimle tekrar edeceksin AYI buna cesaret -edemiye- — Kızım, ben sana cesur olma» nı emrediyorum. Ben gözlerimi Mein. Bunun için sen de ami Niset, bir an tereddüt etti. Fa- kat, genç rahibin şiddetli nazar- ları altında, buna razı olmıya mecbur oldu. Rahip sıranın üzerine uzandı, başı duvara dayalı ve gözleri kn olduğu halde sordu: canın oğlu da böyle mi yali ? — Evet, tıpkı böyle | — Haydi, öyle ise itiraf a kızım. Nise titreyerek (yaklaştı, baktı; > eğilerek gene baktı ve rahibin dudaklarını çabucak ptü. — Sonra? bu kadar, yemin ederim ki hepsi bu kadar; sonra ben korkarak bahçenin içinde koşmıya başladım. Kabahatim pek büyük değil mi? — Daha belli değil; bu günaha “öpücük,, derler, bunun bir çok rdır. Bir kısmı kabahat ğildir. cürmünü © — Ohl ümit veriyorsunuz. Belki bir cik yoktur, değil mi — Mes e iyice Balay selimetie bir e dahâ tecrübe ii ve leri kapalı, u' rahibe doğru ai dudaklarını rahibin dudaklarına “4 ara Rahip bir an sül — Bu öpücük, a güel” ole: cak değ gibi.. Mes'ele gene şüphel — Bir en defa daha yapayım mı? — li kapatınız. — Vicdanımı tamamen tenvir edebilmek için? dudaklarını uzun müddet a üzerinde tut- mağa gayi — Hay ia a kz gene eğilerl Nü ee im yapıştırıi O esnada kilis; çanı ii ve rahibeleri di dav it kızım, sen affoldun, ahtiyarlık! daha, amcanın oğlu ile olsun, başka birile olsun daha büyük günaha girecek olursan ie bana gelme- lisinl Mütercimi: (Hüseyin Zeki) ii ORİENTBNK u Samsun fabrikasına teslim edilmi edilen (1500) e murabbaı 1600 metre murabbaı kereste Tütün inhisarı umum müdürlüğünden: ere mübayaa edileceği ilân ) me kerest sizi ihale tarihi olarak gösterilen 23/4/930 tarihli 26/4/930 Cumartesi saat 10,30 a temdit edilmiştir. ga telefon : Beyoğlu:“247, 248, 984, 985 İstanbul kısmı, telefon: İstanbul; 2842, 2843 Deposu: İstanbuldaki tütün gümrüğü, Bilumum banka muamelâti içra ve hususi kassalar icareder. sertebabetinden: müteharrik bir deniz makinesi gün şubesine ve münakasaya iştirak müni ak etmek ü testi edilen 1 mayıs 930 tarihine yeri? peşemi ihale komisyonuna müracaatları ilân ol İstanbul limanı sahil sıhhiye merkezi Merkezimize ait Sinop motörü teknesine konulmak üzere benzinle münakasai edilecektir. Taliplerin mezkür motöre ait şartnameyi almak üzere her Galatada kara Mustafa paşa sokağında kâin merkezimiz levazım aleniye suretile mübayaa münakasa olarak mbe günü saat İd te üzere yevmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: