June 5, 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

June 5, 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız:60 Yu unus bey zındandan çıkınca, <Toğan bey, İzmini hakkındaki ti döndü.O ve serhoş Yunus bey, imei zim bu ceva- “bı alınca zın aa kalmadı. Ayak mars çiçek i Mask zındanın - dolaşıyorlardı. İzmini çok meyustu. nn bey genç kızın haline aci i çok kırdın İzmini! © — ” Kalbim » dedi - ai sal bala kadar üz- dün... alı. manasız si önünde k sözler söyle edin... Ani > kalbinde başka birinin Mevzii Bi ir türlü itiraf ede- — Klein ya. — Kâ — Emin ol ki, ben rağ başka bir kimseyi sevme sevemem. — Yunus bey kapı alde sevbileeğim gü- ne kar burada kalmağa mah- kümsun.. ben gidi; bei mini, hiç bir şey söylemedi. Yunus bey gi Zindanı a ir kapısı Bizans dilberinin ektiler Kilitlenirke en, © uzaktan bir kadın gölgesi göründü. yl bey bu hayaletin peşin- © den koştu. Sarayın bütün zemin katını aradı, mermer Gl arasında dolaştı, ele. ordu. — Buradan geçen kadın ne ii gitti Yeniçerilerden bir kişi bile o dakikada sl bir kadın do- laştığını görmemişl erdi. © —Sizep Yun y gözlerine inanıyordu. Kendinde söylendi: , «seir ay m yi Benimle ; karalama - kendisini bana ie emek için deri ortadan kayboldu. ee basil bir gölge — gibi Sl önünden kayıp gitti de onu teşkil edemedim..! Yunus bey yukarıya çıktı. Sa- rayın e katında sağa, sola koş: eydanda, örtülü bir adin R diy ri ondan vi necek ve - kim a olsun - ya- © kasından tutup dsticyap eeledekli ei sofaları, dehlizleri yek i bir kadına rastlama Bular ARE gap BİZANSIN SON GÜNLERİ | NBULU gece teessür n een saba Fethinden sonra... Yazan: İskender Fahreddin merme eşebbüsleri akim kalınca odasına ha kadar saz çaldı. şarap içti rı güllerin arasında uyuyup kaldı. Sabal By zemin katında bu kadar erken dolaşan bu örtülü kadın kim olabilirdi? Yunus bey tekrar zındana indi. asakçılara sordu: zmini'yi görmeğe gelen oldu — Hayır... Bir az evvel size görünen periler bize görünmeden, içeriye girdilerse o ka... , Yunus ey bu sözleri alez öründü ve sert oi tavurla | m yurdul İzmini" yi Eğin yalar evvela beni göre benden izin aldıktan sonra Si görüşebile- cek... Malümi atım er oni dir han seyi görüştürür. seniz kellenizin içtüğü indür! Nöbetçiler itaatle “arge sak ladılar ve İzmininin kap ne oturup pen töttürdüler, nus bey ME kendine ka- lınca aş başladı. ırk beş yaşında bir Balm Toğün be ika çok genç... İzmini elbette onu sevecek. Şu müsait fırsat ele geçmez.. Padişah İzmini etrafındaki dedikoduların tahkikatını bana havale Bi sevimli mahlukun hi ni eni elimde.. “ Kiveliyi o öldürmüş- tür! , Dersem, derhal boyn vurulacak... İzmini'nin o masu- miyeti tahakku etti.. Bütün lerdir kıskançlıktan eği uştur! , Dediğim dakikada Bizans Milberi hürriyetine İçi cak. Fakat, on hürriyete kavuşması, iline kavuşması demekti mami yim di tahammül ilan öğ iin ın gelmen birey: m Bu fırsattan eyi ederek, İzmini ye muvi olamazsam, bütün aliden yüzüme karşı: “Aptal..l hayvan..!,, diye bağı- racaklar. Yunus bey son kararını vermişti. Di muvaffak o olabilmek | Zu halde w içil a, Zoğan ii vücudunu | Sının yanında orlalank ii la um) le ında zi ( bd var ) Mei Bani me ük e unla (2 - Soldan sağa: i m Tasdik © datı (2) - siz a: — nuz yapılan bir yiy Mk (6). ecek (6) - ri (8) - İkinci harfa ii İstanbul bir gi (8). r (0) - 5.— Sü ( gi İki karfin ortasına (E) konursa cilt olur (2) ” ınyanın meşhur den rl 6 İahalle teşkilâtını idare eden adam Mİ Prezante etmek (6). — Nefiy edatı n 2 Güzellik (2). Nota (2) - na (1) kiri 0— öğ ukların okuduğu yer (6) - ör olan (6). İhtiyar O Sonuna ) ii onursa, değe olur (2) - Su (2) - Ansızın (8). - Bir ni ay ai un semtlerinden biri - Ri db ge tiren emlâk (6). 14 — Araba yolu (4) - lar (4). 15 — Sonuna (Ğ) konursa bir taraf Kristo'da ismi geçen Anlar , vakıt- Yukardan aşağı: Mr zağı gösteren edat (2) - Orta- sına ve sonuna (A) konursa bir rütbe lar 2— Üçüncü, e harfların ara- sma (1) konursa (4) - Tayin iz vakıt “.. : z b a va lü 7 Mesin ehil e Sonuna 2 ay yari r (3) — Se Vöküü 6) « Balkon (6). — Mekke civarında bir dağ (6) - Dahl âzamızdan biri (6). — Th ( g— Alfabenin (0) öncü e (2) - Sonuna (R) konursa za; 10 — Bir ölçü il id aleti (3). 11 — Avrupalı hristiyan (6) - Yuna- nistanlı (6) . la. — ine 2 Ki (6) - Üs öte Dayak tüne öte beri konan mahal (8, — Pek Göle (6) Nişan, işaret(6). — Çok bilgili (4) - Sözünde israr ve 4). 15 — Sülâle (2) - Köpek (2). İki nımı geçirmek üzere platformda dolaşıyor ; aynı zamanda da, hareketi yakında Ankara treninin bir gençle konuşuyorlardı. Niha- yet, ekspresin düdüğ öttü. Erkek, bu kadınlardan birini kucaklıyıp öptü; ötekinin hemen men denecek bir ibtiram i sıktı. at hareket etti. Gözden kaybolup ta, erkek yüzünü bana e göreyim — Mükerrem! - diye bağırdım. 5 N dönünce n Meğer, bu genç, sınıf arkada- şımmış. Galatasaray'ı oberaber bitirmiş; Hukuka da birlikte devam etmişti! onra, hayat, bizi ayır- IŞ, emiyordu! Hemen hararetli hararetli konuş- mağa başladık. Çocukluk hatıra- larını, “Filânca ve oldu Fa- lanca nerde?, gibi sualleri çabu- cak hallettik. Müker ayattan müşteki olmadığın anlaşılıyor. - dedim. - Demin, seni o iki güzel (ohanımın yanında gördüm de kıskandım! Öyle söy! rrem'e: kadar Er bir erkek yoktur. t mı? Hah, hahl Ne meb Senden ayrıldığımız sene- denberi... Hayatımın sonuna kadar da bedbaht kalmağa mahkümum... Ve, bu da, bir saat, bir saat süren bir hatamın ceremesi... Platformda gidip geliyorduk. ükerrem, anlat! —Senden hiç im şeyi saklamam. Bak, dinle.. O sene, babam öldü.. Annem de,ihtiyar.. “ Mürüvvetini göreyim! ,, —odiye tutturdu... Halbuki, (okadın hususunda , ötedenberi | pel üşkülpesent olduğumu bilirsin. “Ne. yapıyım da şu nnecağızımın (o gönlüni hoş edeyim? ,, diye düşünüp du- rurken, kader, önüme, şimdiki karımı, yani, Semahat'i çıkardı. nnesi, annemin Manastır'den $ Haziran 1930 ) ahbabı imiş. Bura bulunduğu- uzu haber almış. Büyük kızı ile beraber ziyaretimize gelmiş. | asıl oldu, bilmem? Salonun | ie açmış bulundum?! A: | “— Geli Mükerrem, geli- dedi. kızkardeşler kitap yali ettim. Hasılı, hoşça vakit geçirdik. Biribirimizi be- nimsedik... iü sırada, annelerimi- zin manalı Kleşkkkanmı 5 görerek, ikimiz de kızardık. m üzeri, sofrada, annem, Kadıncağız, “ göründüğü için ,, öyle seviniyordu ki.. Ertesi hafta, anakız,biz ana oğlu, meğe çağırdılar. Adada abukayğ Gittik Semahat'le annesi bizi iskeleden karşıladılar. Şüphe yok: Bu, bir nişanlanma mu- ei idi: Bizim gibi, bunu, annelerimiz de hissediyorlar; ve, vaziyetten memnun görünü lardı. Memnuniyet — ben hesa- bıma — köşklerinin Bale içeri ye kadar devam etti... Fakat, — ami Melâhat'i gördüm &. h, azizim... O anda e çıktım işte, olara Melâh: Semahat'in bir yaş daha tin By gittiyse, bu, beni divane yeri hissiyatımı hiç sezdir- medim Bittabi, Melâhat de, Semahat” e ait bulunduğumu biliyor; ona göre KEREM Aİ Semahat- 'in GASN ise, Ol öz malı ıdım artık. Beni sev ie başla- mıştı, e kendisine Hay âşık 9 yaşında bir ressam! al ders tadır. Hocası küçük kızın az zaman zarfında büyük ressamlar almak- ceyi daha o zamandan kestirmiş- tim. “İşte netice: Sekiz senedir ev- iti Re aşi re Mei Şayet a hiy im, cürmüm affedilmez imei bulacaktı. “Diğer taraftan — de beni seviyor. Fakat, zinişsiz bir aşkla. tek kelime bile teati edilmedi. Melâhat, evlenmemeğe (okarar verdi. reyiz bahtiyar (o olmakta berdev Kardeşinin niçin ev- İenmediğinden haberi yok... benim iie ia mahlükun ort: ba bunlar, ablasını önce saat fazla konuştuğum Le iğ min ouları teşyi ettim. Li yanına “ İşte, dei Ankara'ya ağal misafir gidiyorlar, “Ne dersin bu işe?,, işim? H ve na- disa edi mi... . Evet, yük Bedbaht li uyor galiba... Benim yerimde, ahlâk telâkkilerine lâkayt biri olsaydı... Nâkıli: (Vâ- Nü) : kiii cü

Bu sayıdan diğer sayfalar: