17 Haziran 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

17 Haziran 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Tıbbi müsahabe Güneş banyosu... Güneş, hava gibi, su gibi bir sad Güneşten m mahrum olan bir bedenin ; ravet ve zelliğinde, rengin letafetinde, vücudumuzdaki az ların vazifelerini lâyıkıle ifa et- melerind: şin tesiri büyü ins; gelirlerin div ve da üneş- siz a yaşa Sl im sike lak, Soluk renkli ME üneşin ziyasından tabal bir çok basta kia ilâç gibi istifade edilmişti Bu ziya, Bir ei hastalıklarda şifa verici tesiri olan, çok mik- iklim, irtifa, ve mevsim ile tahav- eder, Bunun ii elektrikin tarakki ile suni ziyalarla, Yenklorle E çeki GER ee zn eden miktarı muayye suni Zziyalar almiş Bu hr bugün tababette pek çok hastalıklarda azim miktarda, geniş bir sahai tatbik bulmuş, faideleri görülmüştü Suni ziya tedavileri güneş ti görülemeyen lrrouge) ia - ruj şuaı var u hararet tevlit ettiğinden güneş em mun yapı el masını temin eder, zira , güne: 7 banyosu sıcak olarak yapılır . Gine: n, güneş banyosundan bakkile tie için bir çok şaraite dikkat lâzımdır... Güneş banyosu las mevki yüksek olmalıdır.. Yüksek yer- lerde Ultra - Viole şuaı fazladır... alde ei yapılacak güneş banyoları, alçak yerlei Gi güneş banyolarından daha fa; ee Mm mahal toz ve taycaltsa ei banyosu mevkii şimal rüzgârlarından müsün olarak ce- m, yi E a. 3 tan sakı r. Ozaman banyoya bu mi çi ila terk etmelidir. ün ban anyosundan vücudun istifade etmesi bağla yınca vüc e Bu esmer- lik matlup ve makbuldur. in için Gi banyosuna başlayanlar, u bany: pek dikkatle takıp 2 v mıktardan, beş “ü tadar gPalamal ve her arak i.m sein m bir buçuk saat kadar çıkmalıdır. Banyo mevsimleri (o Haziran,' Temmuz, ağustos, Eylül aylarıdır. Banyo e anyo; ut mevzii asta gösterilmek ) yapılır. Umumi ban- arda udu kısım ım gü- olan noktaşını güneşe açmak, her iki a dada hastanın ani Müneşte mubafaza etmek i eder. Gün ş ban ii ve umu- mi ePali hayatiyeyi pre be- eki iyum ve fosforları ri eri vel Asyada şapka ali nl heyeti erir nl Miami heykel Emi Heykelin başında bugünkü şapkalara Kleriyen bir serpuş > Afrika yerlileri yat yarışı yapıyorlar! : m a d şapka anla kadar vip Diem ari bir serpuş an Halbuki Aaa ep mal çıkarmıştır. İrak sene ia yapıldığı alin ei dır. var rika: da yeni Ginede oturan Motu kabilesi efradı ei za çok meraklıdır. m garip şekil a ederek bunlarla yarış yaparlar. Yarış e a gen eminin kıç tarafında top garip danslar ederler. Resmimiz Motu kabi! lesinin ia zili yelkenlilerinden “birini gö: Kalya. hassasından istifade edilmiştir. Bundan başka gü si e su ( zafiyetlerde , zlıklar. romatizm li ii Hanaıklarda eyi azam vermiş! Gün banyosi 0 üneşin ziyası riutlal Siplak #iicada ek elidir... Güneşle vücudun ara- sında başka bir mani 1 olkilmalidır. ok dafa gölü ümüz güneş banyosu yapıyoru Eri camın AB vücu lt u güneşe gös- menin zahmetten kaka bir faidesi or Güneşi banyoda en zehirli bir ilâç gibi öl) kullanmalıdır... akla mazaratlar Devi bir çok faideleri ğu ei nihayetsiz ia vardır. banyosu meş 0: yapacak bi hasta mutlak bir do ira > hastalığının güneş ala is istifade edip siiyeceğini re e 2 Manic vak r progr slm e özrenmeli ona göre ma üşününüz en kuvvet arak mıktarı İN vücudada p takdird aile; .. İşte güneşte yle eğ ” Dr. Ekrem Emi. MAHKEMELERDE Burnundan tanımış! Davayı dinleyenler gülmemek için kendilerini güç zapt ediyor- lardı. Mehkeme âzası bile arasıra gülümsediler, Fon nümunesi olan Gülsüm h başından geçen ei huzme kabil deği Gül İs süm hanım; tam 65 yaşında, temiz kalpli, iyi huylu, ercel ndi gibi i ket etmiştir. Mahkeme heyetine m şu hikâye saflığının en ik misalidir: “Evlâdım reis beyfendi! Bizim zamanımızda böyle şey ne görülmüş ne işitilmiştir. Her- halde ahır zamana gelip çattık. Bakın başıma gelen: Siz beni nim yerime olanı siz de kanardınız. Ebe mdan çıktım, yorgun argın eve ii um. Bu iblis karşım; a çıktı. “Ah haminneciğim,, iye ilerle sarıldı. Sall şupur öptü, e tanı Mi oldu- ğunu a da Si Bu geylani ben hiç ses çıkarmayınca dar göreyim. Göğsümdeki para kesem yok. Bu ho oleka baz “Haminneciğim,, salkım küpem i basi Kağit param vardı,, Hâkim — pen bu Mi aldı- gını iyi biliyor musun? — Elbette. Ki çaldıktan 2 buçuk ay sonra tramvay yolun- da buna rastladım ve polise tut- turdum. — Peki Mahmudu nasıl tanıdın? — Kemerli burnundan Kr — Mahmut! Bak hanım seni burnundan tanımış! — Reis beyi ie dn burnu kemerli ben m?. Ne bu hanımı tanırım, ne de iii aldım. İhtiyar, anam yerinde bir kadın olmasaydı ben de iftira caktım. 8 dabi Gö da: Mah- mut bem etti. Gülsüm hanım mahkemeden imi içini çekerek diyordu ki: — Giden gelseydi mevtalarım dirilip gelirdi! Garip istatistik nsanlar günün hangi saatinde daha fazla yorlarmış! nede vefi asta; canverdikleri saati tespit eylemiş ve şu neticeyi bulmuştur. Bunlardan 185 tanesi gündüz saat 6-18 arasında, 315 tânesi ise gece, yâni saat 18-6 arasında ölmüşler. Ölenlerin en fazlası, geceyarısı al 23-24 a arasına tesadüf ediyor imiş. Bunu hasta vücudun müdafaa EDİN muhtaç olduğu isti a- hate hastalık dolayısile geçeme- diği ve böylere tâkattan düşme- sile-ölüme -karşı sahibini müdafaa edemediği suretile izah ediyorlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: