9 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

9 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 — Kontenjan (Baş tarafı birinci sahifede ) davet ettiği düşünülürse, ihracatın nispeten çoğalmak gayesinin elde edilemiyeceği, bütün ( tacirlerin gösterdiği vechile anlaşılır. Contingent usulünün en büyük tehlikesi, pek keyfi olarak kulla- nılması, sunuhata göre tadil edil mesi ibtimalidir. Muayyen bir zaman için ber hangi bir malın ithal edilecek miktarını tahdit eden idare, bu miktarı tayin için hangi esasa istinat edecektir? Geçmiş sene- lerin makul ve tabii addedilen rakkamlarına mı? Böyle olduğunu farzetsek bile, contingent'ın (o senenin muhtelif devrelerine, memleketin muhtelif iyasa ve gümrüklerine göre Lee bir çök müşkülâtı, dahili piyasalar arasında bir nevi, faydasız, manasız rekabeti mucip olur. Ekseriya bir liman, diğer bir liman lehine memleket için netice itibariyle zarardan başka bir şey hasıl olmamak üzere, feda edilir. Yani memleketin hariçle müna- sebatındaki müvazenenin bozul- masına, bir de dahildeki piyasalar arasındaki oOahengin bozulması inzimam eder. Bidayette mahdut bir gayeyi istihdaf eden, yani paramızın kıy- metini muhafazayıtemin maksadile ittihaz edilen contingentement tetbiri bizde de, son kararname ile, yavaş yavaş sahasını tevsi etmiş devamlı bir iktisat siyase- tinin tezahürü mahiyetini almıya başlaraıştı. Fakat bu kararnamenin mem- lekette uyandırdığı o aksülamel, bu tedbirde fazla ileri gidildiğini gösterdi. âlemi, nihayet sesini işittirdi. Son kararname, ihdas ettiği ve- sika üsulü ile harbı umuminin acı bazı hatıralarını canlandırdı. Gaye ihracatı teshil olduğu halde, ihdas edilen prim üsulünün bir bir sınıflehine, ve bütün müs- tehlikler ve ozaman ile hasıl olacak akisler hesap edilirse bü- tün müstahsiller aleyhine, bir imtiyaz teşkil edeceği, bazı ihra- catcılara temin edilen gayri mun- tazam menfaatın, zaman ile, bü- tün istihsal hayatını sarsacağı anlaşıldı. Bir nevi dumping olan bu prim üsulünün tatbik eden memleketi daima izrar ettiği, (omüteaddit tecrübelerle esasen sabit olmuştur. Bunu bizim de tekrar tecrübe etmemizin ne manası olabilir? Hülâsa, ticaret âleminin, mem- leketin mütemevviç ibtiyacatına göre, kendi kendine yaptığı tahdit ve tevzi işini, iktisat aleminin uzaktan, yani noksan gören bir idarenin ifaya teşebbüsü bir çok tereddütler, istikrarsızlıklar, hak- sızlıklar, ve nihayet iktisat haya- tının muhtaç olduğu iklimi ifsat eden karışıklıklar tevlit eder. Hükümetimiz, ve bilhassa baş- vekil paşa bu hakikatleri tamamen müdriktir. Bu günlerde paramızın kıyme- tinin muhafazası ihmal edilme- mek şartile, ticaret âleminin mutalebatının tetkik ve tatmin edileceği muhakkaktır. Iktisat Vekâletinin başına, mem- leketin büyük bir iş ve teşebbüs adamının (getirileceği (o haberi, Istanbul piyasasında derhal tesi- ralını görterdi. Tidaret âleminde &on hafta zarfındaki ademi mem- yiye bu haber üzerine derhal mide inkilâp etti. Bu tebeddülden memleket için hayırlı neticeler bekleriz. Cevat Nizami şikâyet Akşam — aa Bu Sabahki Telgraflar Terki teslihat konferansı Reis: “Altı ay zarfında iş göremedik, fakat ümidi kesmiyoruz,, diyor Londra 8 (A.A) — Tahdidi teslihat konferansı reisi M. Hen- derson, Newcastle Traide-Union- larının bir içtimamda © söylemiş olduğu bir nutukta bu konferansa telmih ederek ezcümle şunları söylemiştir: Altı aylık mesaiden sonra elde edilmiş olan neticelerin ümit etti- ğimden çok uzak olduğunu açıkça itiraf edebilirim. Bu sebepten dolayı gerek İngilterede ve gerek diğer memleketlerde pek geniş mikyasta infialler, memnuniyetsiz- likler görüyoruz. Bu hissiyatı muhik gösterecek sebepler yok değildir. Fakat, tah- didi teslihat konferansının akamete mahküm olduğunu söylemiş olan- larla hemfikir değilim. Böyle bir netice istihraç eden kimselerden bir çoğu siyasi mahiyetteki bey- nelmilel konferanslarda tesadüf edilen müşkülâtı hesaba katmı- yorlar. Maruz kaldığı manialara rağmen konferansın akim kalmamış oldu- gunu iddia edebilirim. Almanya- nın yeniden silâhlanmasına mezu- niyet verilmesi suretindeki talebi karşısında nazik bir vaziyete düşmüş bulunuyoruz. Almanyanın konferansı terke- deceğinden bahsolunuyor, çünkü şimdiki halde konferansın muvaf- fak olması mümkün değilmiş. Eger bu üsul takip edilecek olursa bunun neticesi felâket olacak ve eski silâhlanma. yarışlarına avdet manasını ifade edecek ve bu yola sevkeyliyecektir. ,, M. Henderson, ilâveten demiştir ki: “Alman metalibatının teşkil etmekte olduğu tehlikeye gözle- rinizi kapamayınız. Almanyanın konferanstan çekilmekle ne gibi bir fayda istihsal edeceğini anla- yamıyorum., Onun vaziyetinden konferans biç bir suretle mesul değildir. Alman metalibatı evvelâ sabık müttefikler tarafından tetkik edil- mek icap eder. Sabık müttefikler, mağlup memleketlere karşı bir takım taahhütler ifa etmek mec- buriyetindedirler. Müsaade ediniz de onlar kon- feransa, teslihata müteallik esaslı ve tam tahdidatı ihtiva eden bir krogram getirsinler; bu program- lara Versay muahedenamesi ile Almanyaya ve diğer milletlere menedilmiş olan hassaten taarruzi mahiyetteki silâhlar da ithal edi- lecektir. Böyle bir oprogramın bütün dünya üzerinde nüfuz ve tesiri olacak ve Almanyanın ma- ruz bulunduğu müşkülâtın izalesi de bu sayede mühim surette kolaylaşacaktır. Tıbbı adlide garip bir vaka Bir maznun kaçmak isterken damdan ette yaralandı düşere 2 ken tehlikeli surette yaralanmıştır. Vaka şöyle olmuştur: Kasten adam öldürmek cür- münden maznun Edirneli Mustafa isminde birisi hastalık iddiasında bulunmuş ve tıbbı adlide müşa- hede altına alınmıştır. Mustafa dün bulunduğu yerde kimse olmadığı bir sırada kapıyı açık bulmuş ve koridora çıkmıştır. k ağır sur pe z ilıyarak ses çalışirk en Neri efendi kendisini görmüş ve bağı- rarak takibe başlamıştır. K. dorlarda bir müddet gü patırdılı (o kovalaşmadan (osonra Mustafa üst kata fırlamış ve oradan da binanın damına tırman- maya başlamıştır. Hademe de arkasından takip etmiştir. Mustafa damın üstünde bir müddet dolaşmış fakat yakayı ele vereceğini anlamıştır. Bu sırada Mustafa damın kena- rna doğru yaklaşmak istemiş, fakat ayağı bir yere takılmıştır. Bu takılma neticesinde Mustafa muüvazenesini kaybederek damdan aşağı bahçeye beyin üstü yuvar- lanmıştır. Sukut çok şiddetli olmuş, Mus- tafanın kafası bir taşa çarparak yaralanmıştır. Hadiseye zabıta ve hastane doktorları vaziyet etmişler, Mus- tafa ifade veremiyecek bir halde tedavi altına alınmıştır. Grev Ingiliz iplik fabrikası amelesi grev yapıyor Manchester, 8 (A.A.) — Iplik fabrikaları amelesi sendikasında patronların ücretlerin tenzili tekli- fi üzerine arâya vukubulan mü- racaat neticesi şudur: Işin bırakılınası lehinde rey ve- renler, 30931; Işin bırakılması aleyhinde rey verenler, 1518, Sendikanın 44,000 âzası vardır. Patronlar tarafından yapılan ihba- rn müddeti 18 eylülde bitmek- tedir. Amele grev için evvelden ih- barda bulunmıyacaklar ve patron- lar hattı : hareketlerinde ısrar eyledikleri taktirde bunu grev mahiyetinde değil, ameleye yol vermek mahiyetinde telâkki ede- ceklerdir. Manisanın kurtuluş yıldönümü Manisa, 8 (A.A.) — Manisanın kurtuluşunun yıldönümünü halk büyük tezahürat - içinde tesit et- mektedir. Halk dükkânlarını ka- pamış, bükümet konağı önünde toplanarak (Ominnet ve şükran hislerinin oObüyük halâskâra ve büyük halâskârın mesai arka- daşlarına arzını vali beyden istir- ham etmiştir. Saat 9 da şehitliğe gidilerek şehitlerimizin ruhları taziz edilmiş ve fırka karargâhı önünde bir resmigeçit yapılmıştır. Fener alay- ları tertip edilerek tesit tezahu- ratına gece de devam edilmiştir. Meydan okuyor Kara Ali pehlivanın bir mektubu Türkiye baş pehlivanı Bandır- malı Kara Ali efendiden aldığı- mız bir mektupta: “Bir çok defa- lar beni yendiğini ilin ederek bana âdeta meydan okuyan peh- livanları memleketim olan Ban- dırmaya davet ediyorum. Burada bitaraf bir hakem huzurunda güreşmeğe (o kazırım. Teklifimi kabul edecek pehlivanların Ban- dırmaya kadar yol paralarını da vermeğe hazırım. ,, diyor. Yangın Dün gece Marpuççularda bü- yük bir depo yanmıştır. Marpuç- çularda Kezzapçı hanının altında Kemal Pinhan efediye ait büyük sırça eşya deposundan saat 23 buçukta yangın çıkmıştır. Itfaiye haberdar olur olmaz süratle yangın mahalline gitmişse de su olmaması ve ateşin her tarafı sarsmış bulunması yüzünden yangını söndürmek kabil olama- mıştır. Deponun üstündeki tavanlar beton olduğundan ateş harice sirayet edememiş, depo kâmilen yanmıştır. Yapılan tahkikatta yanan depo- daki eşyanın iki şirkete 25 bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmış- tır. Yangının sebebi tahkik edi- liyor. Suriye ahvali Halepte Vatanilerin reisini ağır surette yaraladılar Halep, 7 — Fransızların Vata- nilere karşı almış oldukları cephe günden güne şiddetini artırmakta ve tevkifata devam edilmektedir. Tevkif edilen Vatanilerin evleri araştırılmakta ve ne gibi evrak bulunursa müsadere edilmektedir. Muhtel olan asayişin temini için âzami faaliyet sarfedilmekte askeri kuvvetler mitralyözlerle takviye edilerek mühim noktalarda mevki almışlardır. Mavali aşiretinin şeyhi Meçmikte tevkif edilmiştir. Milliyetperverlerin meşhur reis- lerinden Ibrahim Hanano bir mü- nakaşa esnasında bir çifçi tara- fından yaralanmıştır. Ibrahim Hananonun yarası pek agırdır. Hayatından ümit yoktur. Bu süikast Hama ve Şam müslü- man mahafilinde büyük bir gale- yana sebebiyet vermiştir. Hükü- met memurları ihtiyat tedbirleri almışlardır. Tramvaydan atlarken düştü Herant isminde 9 yaşlarında bir çocuk dün Fındıklıda tramvaya atlarken düşmüş, başından yara- lanmıştır. Mecruh çocuk baygın bir halde hastaneye kaldırılmıştır. 9 Eylül 1932 Ismet paşa Ankarada (Baş tarafı birinci sahifede) lâyihaları hazırlanacak ve bunlar meclis açılınca hemen tevdi edilecektir. Fabrikaların muhtaç oldukları iptidai maddelerden bir kısmının gene gümrük maafiyetinden isti- fade ederek girmesi kabul edile- ceği anlaşılıyor. Sanayi birliği tarafından Ankaraya gönderilecek heyet hükümetle temas ederek sanayi erbabının ihtiyaçlarını anla- tacaktır. Celâl beyin beyanatı Yeni Iktisat vekili Celâl bey dün Ankara istasyonunda kendi- sini karşılıyan Iş bankası memur- larına, banka ile alâkasını daima muhafaza edeceğini söyliyerek demiştir ki: “ Sizden ayrılmak olur mu? Bundan böyle de hep beraber çalışacağız. Gayelerimiz müşterek değil mi? Resmi vaziyetim ne olursa olsun, Iş bankasını asla ihmal edemem. Şimdiye kadar olduğu gibi, o müesseseye mad- deten ve manen daima bağlı kalacağım.,, a Sanayi birliğinde Dün fabrikatörler Sanayibirliği merkezinde toplanmışlardır. Kâtibi umumi Nuri bey başvekil Ismet paşayı ziyaretleri hakkında malâ- mat vermiş ve bngünkü müşkülâ- tın izale edileceğini söyledikten sonra Ankaraya (gönderilecek heyet seçilmiştir. Heyet 18 kişi- den mürekkeptir. Başlarında Naz- mi Nuri bey vardır. Heyetle bera* ber Nazmi beyde Ankaraya gi- decektir. Mason kongresi Dünkü içtimada görüşülen meseleler Istanbul, 8 (A. A.) — Eylülün beşinci gününden beri şehrimizde içtima etmekte olan yedinci bey- nelmilel mason kongresi bugün saat 16,30 da Türkiye maşrikı âzamı merasim salonunda dör- düncü celsesini aktetmiştir. Bu kongreye Avrupa ve Ame- rikanın 22 muhtelif memleketine mensup 35 murahhas iştirak et- miştir. Kongrenin şehrimizde içti- mar 1930 senesinde Brükselde aktedilen altıncı Konvan'da takar- rur etmiştir. Bu karara Türkiyenin şarka layiklik ve insaniyet pişivası mev- küni işgal etmesi ve sulh ve müsalemetin (o harisi (o bulunması saik bulunmuştur. Kongre ruznamesinde Masonlu- ğun teşkilâtına, prensiplerinin tat- bikına dair maddeler bulunduğu gibi beynelmilel umumi masonluk ittihadına henüz dahil bulunmayan muhtelif milli büyük localardan bazılarının âzalığa kabulü husus ları münderiç bulunmaktadır. Ez- cümle Bolivya, Honduras büyük loçalarının ittihat âzalığına ithali bu kongrede takarrur etmiştir. Kongre cumartesi günü sonuncu celsesini aktedecek ve mesaisine nihayet verecektir. Belediye ile eşhas ve müesse- seler arasındaki ihtilâflar Belediye ile muhtelif kimseler ve müesseseler arasında bir takım ihtilâflar vardır. Bu ibtilâfların halli için mahkemeye müracaat edilmektedir. Fakat ekseriyetle muhakeme uzamakta, davanın bütün derecelerden geçmesi ve hükmün kat'ileşmesi zamana milis tevakkıf bulunmaktadır. Belediye bunu ve açele halle* dilmesi lâzım gelen bazı meseleler olduğunu nazarı dikkate “a bu gibi hususların sulhan hi için selâhiyet (o istemeğe kar vermiştir

Bu sayıdan diğer sayfalar: