24 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

24 Eylül 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA Ahmet Rasim Matbuatın en eski emektar Ahmet Rasim öldü, Mahmut Sadığın vefatından sonra, şeyhül- mubarririnlik unvanı bu ibtiyar üstada intikal etmişti ve kaler Bin meziyeti taktir edilerek Istan- bul mebusu intihap olunan Ahmet Rasim, cidden bu iki payeye de. lüyikt. Zira, o, manasile, Banı, hi ve zevkini kendi şahsında mezcetmiş bulunuyordu. Tarihimizi tetebbü etmiş; bu cilt eserler meydana atı, türk kütlesi- nin bissiyatından biç de aykırı ğildi; bilâkis, arzu, temenni ve ihale cereyar da ilerliyerek teki müller gösterdi. Hele zevki, “hususi sahada ve edebiyat saha- sında - tam bir Istanbul çele- bisinin zevki addolunabilir | Ahmet Rasim, tarih kitabından, bilhassa, mazi- deki örf ve anane cibetlerine, garip teferruata, köşeye bucağa ehemmiyet vermiştir. Eserin asıl metni belki hiç de mevi şahsına örf ve anane teteb- ; garip teferrüattr Ahmet Rasim, eserinin haricinde de bir çok makalelerle, tarihin bu cihetini tetkik etmişti tarihte Ahmet ce, asıl insanın aklına - keza tarihi tetebbü cihbetten - anlatan insan- dır. Ihtiyar üstat, bütün yazıla rile, istikbale, kendi zemanına ait, yığın yığın örf ve âdet vesi- kaları terkederek ölmüştür. Son yarım asrın zihniyetine, tiplerine, yaşayışına en sadık ayna olmuş” tur. O, benim,Hikmet Feridunun, ve diğer fıkra muharrirlerinin gar zete köşelerindeki şütunlarının bü- yük babası addolunabilir. Bu nevi i gazetelere o getirmiş Bizde onun pek çok anasırı vardır. Kendisinden çok istifade ettik. Onuniçin, mer- bumu bihakkın üstadımız yoruz. Adaptasyon salgını devrinde garp edebiyatının hemen hiç tesi- rinde kalmıyan muharrir. Ahmet Rasimdir. Yazılarında bir çok- larını, tam kendi barsımızın malı sayabiliriz, Ahmet Rasimin en bariz husu- de, kemale ermiş kari" dimağlarına hitap etmesiydi. Bizim pek çok mubharrirler, on sekiz yaşındaki güçük hanım kari'lere Yaşını başını almış, iş, görgüsünü iler. letmiş kütlenin kıraat zevkini tat- min edecek, onun malümatına bir şey ilâve eyliyecek, merak ve alâka iştehasın gıcıklayacak ediplerimiz azdır. İşte Ahmet Rasim, - tarih, eski edebiyat ve sayı tam | bu memleketin örfa- | ŞEHİR HABERLERİ Eski eserler Cami avlularına mezarlıklara sahip çıkıyor! Bir zat Sultanahmet camiinin, ticaret mektebi tarafına düşen avlu kapısı üstündeki odaya tasar ruf ettiğini elindeki tapu senedi ile ispat etmiş ve bu oda ile kapıyı tamir için yıktırmağa kak aşmıştır. Bunun üzerine işe evkaf belediye, © müzeler muhafazasına kanuna göre asarı atikaya eya temamen tasarruf bunların, vaziyetini de- Fiştirmeğe, inşaat yapmak selâ- biyetleri yoktur. Halbuki bu ka- pı ve üstündeki oda temamile yakılmıştır. Diğer taraftan başka biride Ayasofya minarelerinin altındaki yer depoya tasarruf iddia etmiş- tir. Bu iddiada şayan dikkat görülmüştür. Son | zamanlarda, her nedense bir çok kimseler bir gok yerler hakkında tasarruf iddi- asında bulunuyorlar. Bilhassa bu iddialar cami avluları, mezarlık arsası, türbe civarı gibi yerlere taallük ediyor. Bu yüzden maddi zararlar hu- gule geldiği gibi bu gibi meseleler etrafında bir çok muameleler cereyan ediyor. Müzeler ve bele- diye, âsarı atikanın zarardan kurtarılması için âsarı atikadan usların tasarruf ettikleri yerleri birer birer tetkike karar ver- miştir. Bir adam ortadan kayboldu nda Elvanzade mma turan Ibrahim isminde bir adam bir haftadan beri orta- dan kaybolmuştur. “Ailesi tarafından şüphe edilen yerlerde araştırma yapılmışsa da İbrahim bulunamamış, nihayet polise müracaat edilmiştir. Zabıta Ibrahimin yeseini alâ- kadarlara dağıtarak | tahkikata tetebbüleri sayesinde - bu ender insanlardandı. Ihtiyar muharrir, matbust ağa- candan, asla çürümeden olgunlaş- mış bir meyva gibi irişerek kop- muş gitmiştir. Şimdiki rejim, onu, zihniyet ve zevkile bihakkın temsil ettiği | stanbulumuzun mebusu seçtirerek âhır ömründe, sefalete bırakmıyarak, irfan sahasındaki kadirşinas oldu- eylesin. O, edel en ehemmiyetli birini işgal edecek vesikalardan istifade edildiği gö- rülünce, zamanla kıymeti büsbütün anlaşılacaktır. (Va-Na) Metrük mezarlıklar Şehir dahilinde belediyece araştırmaya devam ediliyor Belediye, kanun mucibince şehir içindeki bütün mezarlıklara vazıyet etmiş, bunlardan mühim bir kas- mını satılığa çıkarmıştır. Bundan başka eskiden mezarlık olup ta uzun seneler sönra me- zarlık vaziyetini kaybeden arsalar bakkında da, şüphe edildiği tak dirde, tetkikat yapılmakta ve senetle tasarruf edilmiyen metrük mezarlık vakıf malı ise derhal vanıyet edilmektedi Bunu haber alan bir çok kim seler şehrin muhtelif yerlerinde nerede bir servi ve bir taş varsa belediyeye ihbar etmektedirler, Bu ihbarlar üzerine belediye bu arsalarda hafriyat yapmakta ve şayet mezarlığa ait mezar taşı, kemik gibi eserler bulunursa bu- ralara vaziyet etmektedir. Küçük yaramazlar Sokakta heroin çekerler- ken yakalandılar Zabıta memurları geçen gün Galatada iki çocuğun bir sokak işinde baş başa vererek bir şeye ler yapmakta olduklarını görmüş ler ve (şüphe üzerine yavaşça yanlarına yaklaşmışlardır. Çocukların beyaz bir tozu bu: runlarına çekmekte oldukları gö- rülmüş ve bunun heroin olduğu anlaşılmıştır. Çocuklar derhal yakalanıp he- roinle beraber merkeze götürül- müşlerdir. Merkezde biraz sıkıştırılınca çocuklar heroini o Üsküdardarlı Şevket isminde birisinden aldık- larını söylemişlerdir. Bu ihbar üzerine Şevket yake- lanmış, yapılan tahkikata bunun ötede beride esrar ve heroin sat makta olduğu anlaşılmış, kendisi mlldüriyete sevkedilmiştir. Tahki- kat devam ediyor. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Kene SENELİK 1400 kurop 2700 krş SAYLIK 750 > “340 > AYLIK 400 » 800 > JAYLIK 150 3 — ay” Abone Gereteri doğrudan doğruya AKŞAM idare namına gönderilmelidir. Aron tebdili için. yirmi baş ke Tofu pul göndermek Hzımdır. Camazileyval 23 — Ruzuızr: 142 5. İeik Güneş Öğle İkindi Akşam Yet Es nalı Hü m Ya 46 S4 16 3880 0S SAT Tdarehane: Babısll civarı Acımusluk sokağı 13 No. buranın eski bir mezarlık olduğunu! Galata köprüsü Fazla dükkânlar köprü dubalarını bozuyor Galata Köprüsü inşa edildiği isefain, şirketi hayriye vapurları ile belediye zabıta teşkilât için kırk beş dükkân bulunması icabetmiş ye köprü o suretle inşa edilmişti. Halbuki © son senelerde köprüde dubalar üzerinde ne ka- dar girintili, çıkıntılı yer varsa her yere bir dükkân yaptırılmış ve bunlar kiraye verilmişti. Bu su- retle dükkânların miktarı doksana baliğ olmuştur. Belediyenin dükkân miktarlar rını çoğaltmaktan maksadı. bun- ları kiraya vererek istifade temin etmesi idi. Halbuki son zamanlarda dük- kânların çoğalmasının iki mühim mabzuru meydana çıkmıştır: Köp- rünün harici manzarasını ve gü- zelliğini | bozması ve dubaları gürütmesi,.. Karaköy tarafındaki dubaların üzerindeki dükkânlar bu dubaların üst kısmın bozmuş, dubaların büsbütün harap olmasi- na sebebiyet vermiştir. Belediye, kira bedelle kâr etmeyi kurarken dubaların bozu- lup çürümesinden daha çok zarar ediyor. Belediye, bu iki mahzuru ortadan kaldırmak için köprünün plânndaki dükkân adedinden fazla loca bulundurmamağa ka- ir. Mukavele müddet leri biten dükkânlar, kiralanmıyacaktır. Azılı kadın Bekçiyi taşla ağır surette yaraladı Münasebetsiz kadınlardan Nuran isminde birisi dün gece Fatihte Şeyhresmi mahallesinde şüpbeli bir vaziyette dolaşırken mahalle bekçisi Ömer efendi görmüş ve kapının — vaziyetinden © şüphe ederek niçin dolaştığını sormuştur. Nuran bu suale küfürle muke- bele etmiş ve savuşup kaçmak istemişt Bu hareket bekçiyi büsbüt şüphelendirmiş, Nuranı yakalayıp merkeze götürmek istemiştir. Bekçi yanına yaklaşırken Nuran yerden büyük bir taş alarak adamcağızın başına fırlatmıştır. Taş bekçinin yüzüne isabet etmiş büyük bir yara açmıştır. Vakayı müteakip Nuran kaçmak istemişse de yelişen devriyeler tarafından yakalanmıştır. Mudanyadan gelen bir hırsız yakalandı Zabıta Selim isminde birisini yakalamıştır. Selim Mudanyada gece hırsızlığı yaparak muhtelif ev ve dükkânları soymuştur. Se- lim Mudanyaya gönderilecekti, tekrar Amca Beye göre... Aşıklar zeki insanlardır vesselâm Eski bir söz vardır işık her» kesi kör, dört etrafını dıvar zaneder, derler. Herne hik- metse bilmiyorum “âşıkl,, deni lince gözümüzün önüne yarı saf, hattâ bir parça abdalca, dünya- dan haberi olmayan bir Insan gelir. Çok defa dalgın insanlara: — Âşık mısın?... Diye sorarlar. Saflardan bahsederken âşık bu gün gelmiyecek © galiba, | dedikleri goktur. Halbuki biraz düşünecek olursak âşıkın hiç te böyle bil olmadığını anlarız. Bilâkis kadar uyanık, maddi, ve adam yoktur. Aşk şarkılarma dikkat edin çoğu keseye, paraya, altına, mücevherata dairdir.. Me- selâ son şarkılardan birine bakın: « Parası iki gözüm » « Gana yoktur. biç bir sözüm» « Paralıla vardır gözüm » aydı beyim voyve.. 5 Buyrun bakalım... Âşıkı gördü- müz mü? Bunu söylemek için insanın canı, dünyadan bihaber olmasına imkân yoktur. Bilâkis en hesabi taraf bile işlerinde bu derece zeki değildir. Yuvarlak alınsın, canımı yakarsın gel, gel. gel, Diyen âşıkın saflığına, budala- lığına inanabilir misiniz?. Sevgiliyi yuvarlak bir altın şeklinde görmek ve bu alım cana yakın bulmak — Geli, Geli, diye davet el mek her halde safiyetten ileri gelmez. Yine son çıkan şarkılardan biri ancak banka kişelerinde söyle nebilecek derecede maddidir. Aşka insana Sakın alanına Seviyor sanma Bakışın cana Güstar. Kaseni Gelirim sana. Daha bunun gibi “beşi bi takayım gerdanma, takayım parmağın: nice şarkılar var ki âşıkların fev. kalâde zeki insanlar olduğunu ispat etmek için kâfidir. Bunun için dalgın insanlarla, saflarla “öşikl,, diye alay etmesek iyi olur. Hikmet Ferid Kadın yankesici Mahkeme üç ay hapse karar verdi tır, Elif Karagümrükte Osman ağa isminde bir sokularak kendisini eskiden beri tanıdığını söylemiş ve ötede beriden IS açıp bir müddet konuşmuştur. Bu konuşma esnasında eli do boş durmamış, Osman ağanın cebinden 36 lirasını aşırmıştır. Osman ağ catı üzerine mahkemeye ; verilmi; ceza mahkemesind. hakemede yank: Kışın balo tuvalet İleri nasıl olacak ? — Bir gazeteyi elime alınca... A.B. — Sen onları bırak da... oku...