Rasim Bey Üç nesil gazeteciliğimizin üstadı Ahmet Rasim Bey, dün, bütün memleket münevverleri- in matem duyguları ve kendi- sini sevenlerden cenazesinde hazır bulunabilenlerin gözyaş- rı arasında toprağa tevdi edil di. Muharrir Ahmet Rasim, edip Ahmet Rasim»: romancı: hikâyeci, lügatçi, tarihçi, üsta- tdın sanati meslekin her sahası- hi şamildi. Hattâ ayni zaman- da sayılı musikişinaslarımızdan d, Fakat Ahmet Rasim her şeyden fazla bir gazeteci idi. 'Bütün mânasile bir halk gaze- tecisi... Gazeteyi halka yaklaş- tıran, gazeteciliğin lisanını Os- Manlı edebiyatının girift üslü- undan kurtarıp ta türkçeleşti- Ten Ahmet Rasim Bey idi. Bu- Nun içindir ki Ahmet Rasim B., Mmemlekette yazıları en çok oku han muharrirdi. Ahmet Rasim Beyin gazete- tilik kuvveti, yalnız üslübunda değil, ansiklopedik malümatla Mi hh a d. ve g ”s tilik kıymeti olan bir vak'ayı havadisi, hâdiseyi yahut her ngi menkıbeyi takdir etme- sinde idi. Ahmet Rasim Bey kadar mütenevvi mevzular hak da yazı yazmış muharrir gel Memiştir. Gazetecilikte kıyı?ııe- 24 EYLÜL 1932 7 inci sene No. 2379 NUSHASI 5 KURUŞTUR Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET - Başvekil; şark seya hatine dün çıktı İsmet Paşa bazı şehirlerde esaslı tetkikat yapacak.. ANKARA, 23 (Milliyet) — Baş vekil İsmetPaşa Hz.refakatinde sıhhi ye vekili Refik, kalemi mahsus mü- dürü Vedit Beylerle umum jandar- ma kumandanı bulunduğu halde sa- at 20 yi 10 geçe hareket eden husu- si bir trenle şark seyahatine çıkmış- lardır. Başvekil Paşa, istasyonda vekil- ler, meb'uslar, erkânı — askeriye ve mülkiye, sefaretler erkânı tarafından teşyi edilmişlerdir. İsmet Paşa, istasyonda kabine ar kadaşlarile ayrı ayrı görüşmüş, bu sırada kendisine hayırlı yolculukl ti i eden Rus müteh heyeti reisi M. “Orlof,, a iltifatta bulunmuş Jardır. Düyunu — umumiye işi için yarın akşam Ankaradan hareket e- decek olan Saraçoğlu Şükrü Beyle de bir müddet görüşmüş, kendisine iyi seyahat ve muvaffakıyetler — te- Çekoslovak sefiri M. Kober bura daki vazifesi nihayete — erdiğinden Başvekil Paşaya veda etmiş, Paşa da teessürlerini beyan ederek sefirin An karadaki altı senelik vazifesini tak- ti olan hiç bir şey g kaçmazdı. Bazan herhangi bir bahis etrafında görüşürken, üs tadın gözleri parlar. Bu, bir ya- ı Zı mevzuu elde ettiğine delâlet ediyor. Böyle tesadüfen telâf- dirle yadetmiştir. Trenin hareketine bir iki dakika kala, İsmet Paşa, kendisini teşyi e- denlere: “Gidenler, kalanlardan daha neş'elidirler,, demişler, bundan baş- ka, bir gün evvelki Elmadağı ziya- Gazi Hz. Reisicümhur Hz. dün saat 11,30 da Dolma- bahçe sarayından hare- ketle Büyük Millet mec Tisi reisi Kâzım Pş. Hz. nin Şişlideki evlerine giderek bir müddet kal mışlar ve oradan To- b İsmet Paşa Hz. retinden bahsederek: Anklı en güzel 6 ıncı sahifede) (Devamı fuz edilen herhangi bir keli den ertesi gün bir san'at eseri s| t©kardığı görülürdü.. e- Matbuat Ahmet Rasim Be- Yin ölümü ile en kudretli bir Tüknünü kaybettiği gibi, mem- ket te bütün mânasile kâmil bir insan kaybetmiş oluyor. Ah 1 | met Rasim Beyin bir çok yazı- larından içkiye fazla meclüp» daima sarhoş olduğu zannedi- lir, Hele “Fuhşu atik” indeki Maceralarını okuyanlar: ahlâk kayıtlarile mukayyet olmadığı gibi bir his altında kalabilirler. Gariptir ki Ahmet Rasim Bey, ekseriya muhatapları üzerinde içkiye olan inhimaki hakkında Mmübalâğalı bir kanaat husule getirecek sözler söylemekten te hoşlanırdı. Halbuki üstadın hu 'al Susi hayatına vâkıf olanlar, va- çil| ziyetin hiç böyle olmadığını bi- lirler. Ahmet Rasim Bey içer- d;, Fakat daima itidal dairesin- de, Rakıyı içtiğinden çok fazla tena etmiştir. Fakat rakı hak- kındaki methiyelerinin tek bir Satırını müskiratın tesiri altın- da yazmış değildir. Bir gün bu içki bahsi üzerinde görüşürken, Üstat bana demişti ki: —-“"Herkes beni çok rakı içer Zanneder. Bu kanaatin yerleş- Mesine sebep kendi yazılarım- dir, Artık bunu - tashih edecek değilim. Fakat düşünülsün: Bir kütüphane dolusu yazı yaz- Ürm., Bunların tek bir satırını tekinin tesiri alttmda bulundu- ğüm sırada yazmış değilim.” &| , Ahmet Rasim Beyin diğer bir hususiyeti de maişetini ta- *e| Mamile ve son günlerine kadar lemile temin etmiş olmasıdır. |. AhmetRasim dün göz- yaşlarıyla gömüldü Bu en dürüst, en namuslu, en temiz adam da kayboldu Darüşşafaka müdürü Kâmi B. merhumun mezarı başında nutuk söylerken En eski gazeteci, en kıymetli ar- kadaş ve muharrir Ahmet Rasim dün kendisini lerin gözyaşlari le Allahım rahmetine tevdi edildi. Cenaze merasimi çok hazin oldu. Tabut merhumun hürmetkârlarmınel leri üzerinde adım adım, büyük bir ihtiram ve tevkir içinde taşındı. Ce- naze evden alınırken türkçe yapılan tezkiyeye yüzlerce ağız cevap ver- iş — 'yi biliriz, Allah rahmet eyle- sin, kimseyi incitmedi, — bizim onda hakkımız yok, onun bizde hakkı var. Hakkımız varsa halâl olsun! Tabut gözyaşlarile kaldırılırken evden gelen çığlığı işitmemek, ve bu elim ayrılığa ağlamamak kabil değil di. Tabutun önünde bir polis müfre zesi gidiyor, bu müfrezeyi matbuat cemiyetinin, belediyenin, fırkanın, Heybeliada spor kulübünün, gazete lerin ve sair müesseselerin ve dostla rın gönderdiği çelenkler - takip edi- yor, daha arkada da Ahmet Rasime son vazifei teşyii yapmak için gel- < Kendisine muhtelif lar- u| *a vazifeler teklif edildiği hal- H hiç birini kabul etmemiş: ıi Nni : a NL | ayr Ç| ştr b_ l dülhamit zamanı Ahmet Rasim de pekâlâ gazete patronu e| *labilirdi. Fakat o zamanın pat ı’ Fonlin Lel Li L y İK #| temin ettiği mütevazi hayatı €f 'tercih etii. Temiz, kanaatkâr, #P “aziletli ve çalışkan gazeteci öm #f "ünün son günlerini yoksullukl ” şulde geçirebilirdi. Eğer cüm- üriyetin kadirşinaslığı imdadı Ha yetişmemiş olsaydı... Fakat *vvelki gün nihayetlenen uzun Ömrün semereli sayine karşı en l"iyük mükâfat; merhumun ai- Rüiüs Cazinin gönderdiği tel- Braftır: | “Değerli babanızım ölümü bü kayıptır. Çok acı duydum.” Ahmet ŞÜKRÜ miş yüzl g $ı üzerin- deki tabut geliyordu. Bu güzideler arasında Gazi Hz, namına umumi kâtip Hikmet, Yaver Naşit Beylerle Dahiliye vekili ve şehir namına Vali ve belediye reisi Muhittin, Kolordu arif müdürü Haydar, muharrir Ah- met Asım Beylerle esbak Harbiye nâzırı Ferit, meb'us Hakkı Şinasi Paşalar, Darüşşefaka ve deniz lisesi hatli öteline gide- rek öğle yemeğini ye- mişlerdir. Gazi Hz, saat birde saraya avdet bü- yurmuşlardır. "Ce.Mac Arthur Yarın geliyor Ceneral Gazi Hz. tarafından kabul edilecek şnlıırıyı ziyaret edecek olan A- merika müttehit hükümetler erkânı y | harbiyei umumiye reisi Ceneral Mac Artlıu_r yarın saat on beşte Daçya va puru ile Köstenceden şehrimize gele cektir. Ve evvelce neşredilen resmi p ibi imle karşı lanacaktır. Cenerali hükümet namı- na şehrimizde karşılayacak olan pro tokol umum müdürlüğü muavini İb- | rahim Münir, Hariciye memurların- Ceneral Mac Arthur dan Orhan Tahsin ve Ceneralin mih mandarlığına tayin - edilen Miralay Sadık Beyler ,şehrimize gelmişler ve Perapalas oteline i lerdir. Muhte rem misafirimiz, hükümet namına Perapalas otelinde misafir edilecek- tür, Ceneral, otelde bir müddet isti- rahat ettikten sonra vali Muhittin B ile Kolordu kumandanı Şükrü Naili Paşayı makamlarında ziyaret edecek tir, Ceneral, akşam üzeri, Ankara tre nine raptedilecek hususi vagonla An karaya gidecektir. Misafirimiz, Anka rada birgün kalacak ve yapılan prog ram ibi şerefine verilecek zi- | Cenevre Yolunda! Hariciye Vekili Sofyadan geçti SOFYA, 23 (A.A.) — Cenev reye gitmekte olan Hariciye veki li Tevfik Rüştü Beyefendi, Sofya dan geçmiş ve istasyonda başve- kil M. Muşanof ile Türkiye elçisi Tevfik Kâmil bey ve sefaret er- kânı tarafından selâmlanmış- tır . Almanya ve Cemiyeti akvam CENEVRE, 23 (A.A.) — Güya Al.ıııınyıyi terki teslihat bürosu me saisine iştirake ikna için Japon mu- rahhas heyeti nezdinde bazı teşeb- büsler yapıldığı hakkındaki rivayet gerek Alman ve gerek Japon resmi mahfelleri tarafından tekzip olunmak tadır. Ali Rana B. Dün geldi Yarın avdet etme- si muhtemeldir İnhisarlar ve gümrükler ve- kili Ali Rana B. dün Ankara- dan şehrimize gelmiştir. Vekil B. dün kendisile gö- rüşen bir muharririmize kısaca demiştir ki: — Seyahatim hususi mahi- yettedir. Yeni kararnamenin tatbikatile alâkadar değildir. Pazar günü döneceğimi ümit ediyorum. Agop Martayan ef. Kuruîtaya iştirak etmek Sofya darülfünunu eski Şark lisanları ve tarihi müderrisi Agop Martayan Efendi dil Kurultayı- na iştirak etmek üzere bugün Sof yadan şehrimize gelecektir. Agop Martayan Efendi bun- dan evvel Türk dili ve tarihi hak kında Ermenice birkaç eser neş- retmişti. Bu eserlerin hukuku e- sasiyesi tercüme edilerek kongre umumi kâtipliğine — gönderilmiş- ti. Bu eserler şayanı dikkat Agop Martayan Efendi kurul taya arzedilmek — üzere üç yeni tez hazırlamıştır. Bugün saraya Si gö- yafetlerde ve yapılacak geçit resmin de hazır bulunduktan sonra akşamki trenle İstanbula hareket edecektir. Ceneral Mac Arthur şehrimizde iki gün kalacaktır. Bugünler için de ay rıca bir program yapılmıştır. ragrama- göre Ceneral 27 eylül saba hı şehrimize vâsıl olacak ve öğle üze ri Vali Muhiddin Bey tarafından şe refine bir öğle zıyıfeh verilecektir. Bu ziyafet hava müsait olduğu tak- dirde, Büyükada ve _T:flbynşlı, aksi g 4 kâtip Ruşen Eş- ref Beyle görüşecektir. Agop Efendi an'asıl İstanbullu dur. Gedikpaşa Amerikan mek- tebinden ve Robert College'den mezundur. Avrupada tahsil et- miş ve Robert College'de - mual- limlik etmiştir. Umumi — harpte Kafkas ve Filistin cephelerinde ihtiyat zabiti olarak — bulunmuş- N v Şehrimizdeki Ermeni cemaati Agop Martayan Efendiyi sureti hi halde Perapalas otel Ziyafetten sonra Ceneral, Dolmabah çe sarayında Reisicümhur Hazretle- ri fından kabul buyurulacak talebeleri ve daha bir çok zevat göze çarpıyordu. Cenaze alayı büyük bir huşu için- de Heybeli Deniz lisesi ittisalindeki camie geldi. Orada cenaze namazı kılımdı ve tekrar tabut başlar üzeri ne kaldırılarak kabristana götürüldü ve Ahmet Rasim dostlarının gözyaş ları ile ıslanan mezarına tevdi edildi. Kabrin başında ilk söz söyleyen Ah- met İhsan Beydi. Ahmet Rasimin ölümü bana çok acı geldi diye söze başlayan Ah- met İhsan Bey merhumun 49 senelik arkadaşı olduğunu söyledikten sonra dedi ki: — Ahmet Rasim ile arkadaşlığı- mız daha mahalleden başlar, sonra ©o Darüşşefakaya, ben Mülkiyeye git tim, Daha sonra yazı masası başında tekrar birleştik, Onun dimağı hakikaten bir cihan dı, o çok namuslu, çok dürüst, hiç bir devirde hiç bir şeye boyun eğme miş, matbuat âleminde ölünceye ka dar temiz kalmıştır. Ahmet İhsan Beyden sonra Da- işşafaka müdürü Kâmi Bey kabir kumandanı Şükrü Naili Paşa, Türk dili tetkik cemiyeti umumi kâtibi Ru şen Eşref. Meb'us İbrahim Alâeddin, Ziyaeddin, muharrir İsmail Müştak, müverrih Ahmet Refik, romancı Hü seyin Rahmi, Ahmet İhsan, şair Ha- mami zade İhsan, Halil Nihat, Celâl Sahir, belediye muavini Hâmit, Dr. Esat, Darüşşefaka müdürü Kâmi, ma başında Ahmet Rasimin Darüşşefaka ya girişinden, oradaki hayatından bahsetti, onun matbuat sahasındaki hizmetlerinden bahsetmeğe imkân ol madığını, bunun icin ciltler yazılma sı icap ettiğini söyledi ve sonra me- zar başındaki Darüşşafakalılara hi- tap ederek Ahmet Rasim kadar ne- (Devamı - 6 ıncı sahifede) Ayni günü akşam üzeri de Amerika sefareti tarafından bir ziyafet verile- cektir. 28 Eylülde, misafirimiz sabah leyin müzeleri gezecek ve öğle üzeri Amerika sefaretinde verilecek ziya- fette hazır bulunacak ve öğleden son ra harp ııkndemiıim!e kolordu ku- mandanı Şükrü Naili Paşa tarafın- dan şerefine çay ziyafeti verilecek- tir. Ceneral o akşam ekspresle şehri- mizden müfarakat edecektir. Mukabil Ziyaret Türk Bahriye tale- besi bir seyahat yapacak ATİNA, 20. — Atina gazetele- ri Türk bahriye metkebi son sınıf talebesinin yakında Adalar deni- zinde bir seyahat yapacağnıı, bu sırada Atinayı ziyaret edecekleri ni haber veriyorlar. Bu haber A- tinada büyük bir memnuniyet u- yandırmıştrı. Etnos gazetesi —bu seyahattan bahsederken diyor ki: “ İki hükümet arasında hasıl olan itilâftan sonra verilen bu ka (Devamı 6 ıncı sahifede) da karşılayacaktır . Dün içtima olmadı Dün cuma olduğundan Dil kurul tayına hazırlık mahiyetinde — olmak üzere Dolmabahçe sarayında hiç bir içtima olmamıştır. Bugün saat üçte sarayda bir içtima yapılacaktır. ROMAN Falih Rıfkı Beyin “Milliyet,,için hazır ladığı son tefrika “Türkçede man ayağa bakar, derler... kadın karına bakar. İşik kuv- vetini kilovatla ölçen yeni za- man, vücut güzelliğini kilo ile tartıyor. Lâboratuvarlar gaz rebesini hazırlarken, spor, in- sanları bir yağ muharebesine tutuşturmuştur. muha- Teşrinievvelde Tefrikaya Başlıyoruz. üzere bugün geliyor| 'Şekerin yükselmesine hiç sebep yoktur ANKARA, 23 (Telefon) — Piyasada şekerin azaldığı baha- nesile bazı tacirlerin — fiatı yük- ilmek $ ae ae KA Ankarada işitildi. Hükümet, şe- kerin muvakkat bir müddet için ithalini menederken, hem memle ketin ihtiyacını çok iyi hesap et- miş, hem de memleket menafii- nin icaplarından mülhem bir za- ruret altında hareket etmiştir. Bir defa, tüccarın — elinde ve depolarda mevcut istoklar bariç olmak üzere Alpullu fabrikaları- di lek ruğrurı” nın tin dört aylık ihtiyacına kâfidir. Bu hesap nazari ve tahmini değil, hükümetin Alpullu ve Uşak şeker Piyasada ve yerli fabrika. ların elinde iki bin vagona yakın şeker var fabrikalarının anbarlarında tes- bit ettiği miktara göredir. Bundan başka her iki fabrika günde otuz vagona yakın şeker is tihsaline devam ediyorlar. Bu fabrikaların satış fiatları İ ldır. Hattâ b kadar piyasada —satılan fiattan da a- şağıdır. Onun — için memlekette bir şeker buhranı — olamaz, Esa- sen bu memnuiyet — şimdilik üç ylıktır, yani kâ vel sonu- na kadardır. göre, bazı adamlar 31 mayıs ta- rihinden evvel şeker getirttikleri ni mürettep vesikalarla iddia edi (Devamı 6 ıncı sahifede) Atletizm Türkiye birinciliğindi Türkiye Atletizm birin cilikleri başladı üç FERE, Dün Kadı- köy Fenerbah çe stadında Türkiye atle- tizm federas- yonu tarafın- dan tertip edi lenTürkiye at letizm birinci Hikleri yapıl- mıştır Bu mü sabakalara İs tanbul, İzmir: Ankara: Balı- kesir, Bursa, mıntakaları iş tirak etmişler dir. Havanın çok güzel ol- ması sahaya bir çok merak ldarın topl Himayeietfalin güreş müsa. bakaları da bitti masına vesile olmuştu. Sa- at üçte bütün mıntakaların atletlerinin iştira bir geçit resmi yapılmış ve bun Kara Ali-Hüseyin pehlivanlar güreşir- ken ( Alttaki Kara Alıdir ) dan sonra Cevdet Kerim Bey ta kile çok beğenilen muntazam | rafımndan bir nutuk irat edilmis- (Devamı 6 ıncı sahifede)