24 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

24 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GALKIN GÖZDÜ HALKİN KULAĞI HALKIN"DİLİ — - ü;i;JLıa Değerindeki Ta- riht Eşyalar Ortada Yok! Maarif Vekâleti Emir V Verdı, Tahkikat Yapıldı, Fakat Netice: Meçhul' Çok mevsuk kimlerdedir? olarak haber al- Bu haberimiz, dığımıza — göre, başta “ Tan , Son Posta ——— Yazı işleri telefonu İti ——— — ee — — İstanbul « 20203 24 Eylül 21932 — B CUMARTESİ - 4 Üderü ğid idütelüke İreshk — ıom th 5 kuru l Bugünün Meselelerinden ı Halk Dilindeki Kelimeleri Esas Tutmak Lâzımdır Türkçe Olarak Konulmuş Istılahlar Aynen İpvkî_ Edilmelidir Darülfünun Edebiyat Fakültesi Profesörlerinden Ralil Nimetullah Bey ötedenberi « Dil mesolesi » hakkında — muühtelif tetkik ve müşkhode yazıları yazmaktadır. Dil Kurultayı mün tilo kendisine müracaat ederek fikirlerini aldık. Bu sütunlarda yazıyoraz. Maarif Vekâleti son günlerde pek- mühim ve hakikaten esra- rengiz bir mese- tahkikine girişmiştir. Bir- kaç gün evvel *“.Son Posta ,, da çıkan küçük bir üzerine girişilen bu yeni tahkikat, Bulga- ristana — satılan eski tarihi vesi- kalar meselesini andıran ayrı ve yepyeni bir saf- hadır. Bu hâdi- se, para ve kıy* met noktasından da yüz binlerce liralık- bir me- seledir. lenin haber Şüphesiz hatır- Hiyacaksınız. Ge- çenlerde “ Son Posta ,, da şöyle bir haber vardı: Konyada meşhur Türk âlimi Sadreddini Konevi kütüphanesinde tarihi bir hırka ile çok kıymetli bir bulunuyordu. Bu hırka Sadreddini Konevinin Üveybabası olan ma- ruf Arap — filozofu Muhiddini Arabiye ait olduğu için kıymeti çok büyüktür. —— Bir seccade | Bu mühim meseleyi tahkik eden müzeler müdürü Aziz Bey İşte bu hırka ile seccade bun- | da bir müddet evvel Konyadan İstanbuldaki eski İslâm ve Türk eserleri — müzesine fakat aradan — seneler — geçtiği halde buraya gelmemiştir. Maddi kıymeti itibarile milyonlar değe- rinde olan bu tarihi eserler nec- rede kalmış, kimin veya kimlerin eline gcçmış bugun neredc veya ]andarmamız Büyük BirKahramanlık Gösterdi — gönderilmiş, | gazetesi olduğu halde birçok Alman — gazete- leri — tarafından da - iktibas edi- lerek — üzerinde ehemmiyetle du- rulmuştur. zamanda — Maa- rif Vekâleti de bizim bu ihbarı- mızla çok yakin- dan alâkadar ol- muş ve Müzeler İdaresine bir tek graf göndererek: * Son Postada çıkan bu hâber etrafında — der- hal tahikat yapıl- masını, talep et miştir. Vekâletin bu emri Üüzerine Müzeler rü Aziz B.hemen tahkikat yapmıya — başlamıştır. Fakat henüz bir netice elde edil- , miş değildir. ve tahkikat devam etmektedir. Aziz B. iki gün evvel Müzeler Başkâtibi Süleymaniyedeki eski Türk ve İslâm Eserleri Müzesine gönder- |miş, bütün fihristler ve kolleksiyon” lar tetkik edilmiş, fakat milyonlar değerindeki bu tarihi yadigârla- | rın Müzeye teslim [ anlaşılmıştır. Diğer taraftan bizim ( Dovamiı (l inci sayada) Ayni | Kemal Beyi | edilmediği | * Halil Nimetullah Bey bize şu | mütaleaları söyledi: — “Dil Kurultayının toplanması benim için bir mefküre idi. Dili- | mizin öz varlığını edinmesini çok evveldenberi düşünmiye başlamış, bu düşündüklerimi daima yazmış- tan. Bundan beş altı sene evvel Maarif Vekâleti tarafından bir *“Dil Heyeti,, nin teşkil edilece- ğini gazetelerde gördüğüm vakit, yazdığım “ müşahedeye doğru ,, makalem ile ondan sonra yazdı- | ğım dilimizin muhtelif mevzula- rına ait makalelerim — dilimizin “Osmanlı lisani,, olmayıp “Türk dili,, olduğunu ve osmanlılıktan kurtulup kendi öz varlığını edin- mek suretile istiklâlini elde ede- bileceğini meydana koymya uğ- raşınış ve bu uğurda çalışmanın ancak bir heyet tarafından yapı- | labileceğini de yazmıştım. Müdü- | İşte şimdi mefküremin şeni- leşmesine doğru olan bu yüce hareketi görmek benim için bir bahtlılıktı.. Makalelerimde de söylediğim gibi, dilimizin öz varlığımı edine- bilmesi için yapılacak ilk iş: Ev- velâ dilin içine girmiş ve halk tarafından — hiç kullanılmıyarak yalnız bizim eski “Lisanı Osmani,, nin yazı İisanında varlıklarını muhafaza etmekte bulunmuş olan yabancı kelimeleri atmak ve onların yerine halk dilinde söy- Diyarbekir Civarında Tek Başına Bir | Haydut Çetesini Tenkil Etti Mardin, 23 (Hususi ) — Bir jandarma neferimiz — Diyarbekir ile Mardin arasında çok şayanı dikkat bir fedakârlık ve kahra- manlık nümunesi göstermiştir. Bir haydut çetesini tek başına tepe- liyen bu jandarmamızın kahra- manlığını —aynen - bildiriyorum: Sabık Vartu kaymakamı mizden fandarma neferi Düzceli Mehmet oğlu Ahmet Efendinin- muhafazası — altında İhtisas Mahkemesine yordu. İkisi de bir binmişlerdi. Fakat Diyarbekire üç saat mesafede otomobilin önüne bir haydat çetesi çıkmış, derhal yaylım ateşe başlamışlardır. Haydutların kurşunu şoför tafa Efendiyi öldürmüş, Muaini de ağır surette yaralan- mıştır. Bu sırada hiç soğuk kan- hlığını — kaybetmiyen — jandarma Ahmet Efendi, hemen yere lamış ve pusu kurarak haydut- lara —ateş etmiye — başlamıştır. i | tekrar otomobilin şehri- | Jandarmamız haydutlardan sini o anda öldürmüş, diğerle- rinin de peşine düşmüş ve diğer haydutlar Ahmet Efendinin bu cesareti karşısında firardan baş- | ka çare bulamamışlar, kaçmış- lardır. Jandarma Ahmet Efendi başına gelmiş ve otomobili kendisi “dare et- | mek suretile mevkuf kaymakamı Diyarbekir | sevkedili- | otomobile | Mus- | şoför | at- | Diyarbekire götürmiye muvaffak olmuştur. — Firari edilmektedir. Kara Ali Başpehlivan Dünkü alaturka güreş mü- sabakaları çok heyecanlı oldu ve meşhur pehlivanımız Kara şerirler - takip Cemal A yine başpehlivanlığiı ka- || zandı., Lütfen spor saytamızı açınız. iki- | | Profesör Halil Nimatullah Bey lenmekte olan kelimeleri hem söyleme dilinin, hem de yazı dili- nin Mmalzemesi olarak almaktır. Dilin bütün unsurlarını bir taraf- tan memleketimizin ber tarafında ve Türk —muhitinde yapılacak “müşahedeler,, le, diğer taraftan eski — kitapları, gözden geçirmek edebiliriz. İkinci olarak: Dilimizin yaşa- makta olan bütün unsurlarını elde ettikten — sonra, bu hâdiseleri idare eden kaideleri yine dilimi- zin kendi varlığından çıkararak gramerini — yapmaktır. Böylece dilimizin bütün kelimelerini top- lamış olan lügat kitabını, ve © (Devamı 11 inel sayfada eski — metinleri suretile elde Aramızdan ebediyen ayrılarak bizi öksüz bırakan en exki gazeteci Ahmet Rasimin cenazesi dün Heybeliadada merasimle kaldırıldı, göz yaşları arasında Ada kabristanına defnedildi. Cenaze merasiminde Reisicümhur Hz. na: na Umumi Kâtip Hikmet, Vali Mnhiddin Beyle, Şükrü Nailt Paşa, meb'uslardan Ruşen Eşref, İbrahim Alâeddin, Ziya Beylerle muharrir İsmail Müştak, Ahmet Refik, Hüzeyin Rahmi, Ahmet İhsan, Halil Nihat, Celâl Sahir Beyler Darüşşafaka Müdürü ve talebesi ve sair birçek güzide sevat hazır bulunmuştur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: