24 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l | | i | ——— * İnkılâp tarihimizde en yavaş giden şube, maarif olmuştu. Büt- çesinden tasarruf edilmek lâzım- gelen bir zaman, ilk akla gelen şey Maarif olurdu. Fakat bir hamle yapmak, bir yenilik vücuda getirmek düşünül- düğü zaman Maarif en son akla gelen işlerden biri idi. Hatta harf inkılâbı bile Maa- rif sistemini canlandıramadı. Şimdi yeni Maarif hareketleri için geniş mikyasta kazırlıklara şahit oluyoruz. Bir taraftan bir Türk üniver- sitesi kurulacak; Bir taraftan edilecek, Bir taraftan da tarihimiz yeni esaslara istinaden kurulacak. — Bu üç muazzam iş te Maarif Vekâletinin uhdesine düşen vazi- felerdendir. Üniversiteyi o kuracak, Dilimizin yeni şeklini mektep- ler vasıtasile o yapacak, Tarihimizi yeni nesle öğre- tecektir. Halbuki Maarif şimdiye kadar bu üç vazifesini tam manasile dilimiz — ıslah kavr_amamıştır. Âdeta şimden sonra muallim- lerimiz — yeniden — yetiştirilecek, tedris mevzuları baştanbaşa de- ğgiştirilecektir. Yeni kafa, yeni telâkki ve yeni lisanla yeni bir nesil yetiştirilecektir, bu neslin ne lisanı, ne düşünüşü, ne görü- şü, bizim lisanımıza, bizim düşü- nüşümüze, bizim görüşümüze uy- mıyacaktır. Be yeni nesli yetiştirmek için, o tarzda terbiye almış, o tarzda yetiştirilmiş yeni bir muallim kad- rosuna ihtiyaç vardır. Demek ki Üniversitemizden ilk mektebimize kadar, bütün maarif sistemimizde | yeni bir inkılâp başlamak üzera- dir. Bu inkılâbı başaracak adam ancak inkılâbı hazmetmiş bu ye- niliklere iman etmiş kuvvetli bir inkılâpçı, bir genç inkılâpçı ola- bilirdi. Reşit Galip Bey tam bu işin adamıdır ve bu işin başına tam vaktinde getirilmiştir. Dil Kurultayı İçin Sofya Darülfünunu Şark lisan- ları müderrisi Agop Martayan Efendi Dil Kurultayına iştirak etmek üzere bugün şehrimize gelecektir. Bir Karmanyola Müderris Mustafa Şekip Beyi Soymak İstediler Evvelki gece saat on birde Lâlelide Sadık Bey — apartıma- nına otomobille iki meçhul adam gelmiş, kapıyı — hızli — hızlı çalmışlardır. Bu apartımanda Vali muavini Ali Rıza Beyle Darülfünun ruhi- yat müderrisi Mustafa Şekip B. oturmaktadır. Diğer katlar boş- tur. İki meçhul adam Bedri Beyi istediklerini, Bedri B. uyuyor denince, Şekik Beyi merkeze götürmek için geldiklerini söyle- mişlerdir. Apartıman kapısının bir aralık açılmasından istifade eden adamlar Şekip Beyin daire- sinin önüne gelmişler ve Şekip Beyi götürmek istemişlerdir. Bu aralık Ali Rıza Beyin refikası Hanımefendi telefonla polis mer- (kezine haber vermiş, polisler O gelip bu meçhul adamları alıp götürmüşlerdir. Bunların iki kar- . tlîâı_ıyolacı oldukları söylenmek- | ı'. - vekâlet düşünüldüğü | — bütün ” .SON TELGRAF HABERLERİ Yunanistanda İntihabat Yarın Bütün Yunanistanda Fevkalâde Hâdiselere İntizar Ediliyor Atina, 24 (Hususi) — Yarın, Yunanistanın en mübim günlerinden biridir. Meb'us intihabatı günü olan yarın, çok şayanı vukubulaçağını kehanete lüzum yoktur. Fırkalar arasındaki mü- cadele azami kesafetini bulmuştur, işlerile Liderlerin ikametgâhları, fırka merkezleri, klüp- andırmaktadır. mücadele rağmen yarınki meb'us intihabatında ekseriyetin nasip olacağını müşküldür. Başvekil M. Venizelos, yetmiş yaşını geçmiş olmasına rağmen riyaset ettiği siyasi hayatının dikkat hâdiseler gücünü — bırakmış, — intihap ler mahşer manzarasını propagandalara, hangi fırkaya söylemek için Herkes işini meşguldür. Fakat faaliyetlerine kestirmek çok Liberal | bekliyor. fırkası namına bu mücadeleye hararet ve cesaretle atılmış bulunmaktadır. M. Venizelosun irat ettiği propaganda nutukla- rını tahlil edenler, Liberal partinin iktidar mevkiini elde tutacak derecede bir ekseriyet kazanacağını ileri sürüyorlar. Son günlerde Yunanistanın harici borçları hakkında İngiliz' dainlerile hâsıl olan itilâf, halkta Venizelos fırkası lehinde çok müsait bir vaziyet doğurmuştur. M. Venizelos meb'usluk için namzetliğini Giridin Hanya şehrinden koymuştur. Atina şehri şimdiki halde şüipheli bir vaziyette- dir. Burada muhaliflerin kazanacağını gösteren deliller daha fazladır. Herkes yarını sabırsızlıkla Başvekil Paşa Dün Tetkik Seyahatine Çıktı Ankara, 24 (Hususi) — Baş- vekil İsmet Paşa, refakatlerinde Sıhhiye Vekili Refik Bey, Umum Jandarma Kumandanı ve Kalemi Mahsus Müdürü Vedit Bey ol- duğu halde dün saat yirmiyi on geçe hususi bir trenle Şark se- yahatine — çıkmışlar, istasiyonda Vekiller, Meb'uslar, askeri ve mülkt erkân tarafından teşyi edilmişlerdir. Başvekil Pş. istasiyonda kabine arkadaşları ile ayrı ayrı görüş- tükten sonra kendilerine hayırlı yolculuklar — temenni eden Rus mütehassıs — heyeti —reisi M. “Orlof,, a iltifatta bulunmuşlardir. Trenin hareketinden iki daki- Şeker Fiat Yükselmesi İçin % Sebep Yoktur Ankara,23— Yerli fabrikaların bu sene istihsal edecekleri şeker miktarının sene nihayetine kadar ihtiyaca kifayet edeceği söylen- mekte ve şeker fiatinin yüksel- mesine hiçbir sebep görülme- mektedir. Hükümet, şeker üzerine takas teklifleri almıştır. Bazı ecnebi fabrikalar Türk malı mu- kabilinde Türkiyeye şeker sokmak istemektedirler. çe A İktısat Vekili Ankara 24 ( Hususi ) — İktı- sat Vekili Celâl Bey salı günü İstanbula gelecek, bir hafta kal- dıktan sonra dönecektir. İtalya Kralı Trablusta Roma 23 — ( ALA. ) — ltalya Kralı Trablusta — kâin Eritre müstemlekesini ziyarte edecektir. r e Gazi ka evvel Başvekil Paşa kendisini teşyi edenlere: ! — “Gidenler kalanlardan da- ha neş'elidir.,, demişlerdir. Elâziz, 24 (Hususi) — Yakın- da memleketimizi ziyaret ede- cek olan Başvekilimizi karşıla- mak için büyük hazırlıklar ya- pılmaktadır. — Mustafa Seir Hz. Gazi Hz. dün öğleye doğru Meclis Reisi Kâzım Paşanın Şişli- deki ikametgâhına — giderek — bir müddet kaldıktan sonra Tokatlıyan öotelini teşrif buyurmuşlar ve öğle yemeğini orada yemişlerdir. Rüşvet Verirken Malatyada Bir Tacir Tevkif Edildi Malatya, 24 (Hususi) — Bir umumhaneci kadının - suiistimal- lerini örtbas ettirmek için zabı- taya rüşvet teklif edilmiştir. Fa- kat derhal tertibat alınmış ve rüşvete vasıta olan tacirlerden Karakaş zade Mehmet Bey cür- mü meşhut halinde tutulmuştur. Mehmet Beyin evi de aranmış, kaçak ipekli kumaş, tüfek ve cephane bulunmuştur. Mehmet Bey tevkif edilmiştir. M. Musolini Silâhların Mutlaka Tenzili Lâzımdır, Diyor ; Paris, 23 (A. A.) — Wolff Ajansından: Fransiz gazetelerin- den Radikal gazetesi muhabirle- rinden birile yaptığı bir mülâ- katta M. Musolini, Almanyayı tekrar silâhlanmaktan men için yegâne çare, umum teslihatı filt surette azalitmaktan ibaret oldu- ğunu söylemiştir. Komünist Memurlar Bern, 23 (A.A.) — Maliye nazırı komünist teşkilâtına men- sup memurların azlini pek yakın- da hükümetten isteyeceğini bil- dirmiştir. Deniz Talebemizin Seyahati Atina, 21 — Gelen haberlere göre, Türk Bahriye — Mektebi son sınıf talebesi yakında Ada- lardenizinde bir seyahat yapacak ve Türk talebeler Atinaya da uğrıyacaktır. , SA B “İSTER İNAN İSTER İNANMA! Beyoğlu ve Kadıköyü santrallerine merbut telefon- lar evvelki geceden itibaren otomatik olarak işlemiye başladı. Buna bir diyeceğimiz yok. Bilâkis en son fen eserlerinden îıtifag_e î_tğeh ıaııı7 Kİ R'w.fııdıh ğT ER Fakat bu münasebetle Telefon memureliği yapan 70 kadar genç kızın vazifesine ni- hayet verilmiş, bunlar şimdi açıkta kalmışlardır, İNANMA! î Şirketinde muhabere z J - t rş R 4 | "e Tn eai d 6 AA SA L eli G e OT C ll M Kİ — ee hi ç İ% a "İ: ııi - ARa DA b &l *J'- LKL nzkkurt üi LAOLAO E 24 Eylül a _= ee SO N_ POSTA bi Te ÖL Sayfa 3 Li f .. & _ l , " 1 4 gel we Hergün Son Postanın Resimli Makalesi — © Hayatta ÜÇ Tip & Sözün- Kısası e İ e Bir Sutiistimal İnkılâp ğ B aş(ıgor Meselesi.. Â, E. Galiba beş sene kadar oluyor! Her hafta muayyen bir gün- de evimize gelerek ağır işleri ya- pan Gülsüm Hanım gecikti. Muta- dı hilâfına bir hareketti, merak ettik, sorduk, evinde de yoktu, fakat akşam geç vakit uğradı, elinde bir tomar kâğıt vardı. Hem mahcup, hem memnun, hem ağlıyor, hem gülüyordu. Anladık ki: Serezde bıraktığı evlerine mu- kabil kendisine başını sokabileceği bir yuva verilecektir. Vesikaları- ni toplamıştır, İskân dairesine götürmüştür, kalbi ümitle do- ludur. Sordum : — Ne vakit verecekler Gül- süm Hanım ? O, el'an birakamadığı Rumeli şivesile : — Ha... Beyciğim, dedi, ya bu hafta, ya gelecek hafta! * Aradan beş sene geçti: Kendisine her rastgeldikçe sorarım: — Ne oldu Gülsüm Hanım işin ? O, el'an Ümitlidir. İşinden bahsedildiği zaman bütün yüzünü kaplıyan geniş tebessümü ile: — Yaklaştı beyim, der, ar- tık verecekler! Ve Mercanda metruk - bir hanın teneke ile kaplanmış yarı yıkık bir odasında oturur, konu komşunun işlerini görerek yetim çocuklarını yaşatmıya çalışır! * Gazetelerde okudum: Dahi- Vekâletinin — Müfettişleri İskân Dairesinin muamelelerini tetkik —ederlerken, — hiç hak- ları olmıyan bazı — kimselere ev verildiğini görmüşler, biraz tetkik edince — bir suiistimal silsilesi karşısında kalmışlar, bir ikisi müstesna olmak Üzere dai- renin bütün memurlarını tevkif etmek zaruretini duymuşlar! 4 Derhal gözlerimin önüne, sa- ğında, solunda iki yetim yavrusu ile Gülsüm Hanım geldi. Bu hafta rastgelirsem, sormıyacağım: — İşin ne oldu? Demiye- ceğim ! Biliyorum ki, kâğıtları kim- bilir hangi dosyenin içinde uyu- maktadır. ve yetim çocukları da viranelikte yatarken onların hak- kı olan evde hakları olmıyanlar oturmaktadır. liye * Bununla beraber ben hâdiseyi memnuniyetle karşıladığımı söyli- yeceğim: Suiistimal her memle- kette, az veya çok nisbette, fakat mutlaka yapılır, tabiidir. Korkulacak nokta bahsedilme- mesinde, meydana çıkmamasın- dadır. Gazete sütunlarına intikal ettiği zaman bize bilâkis memnu- niyet vermelidir: Arayan, soran | ve bulan var, demektir. * Sözün Kısası: Hastalığın teş- hisinden sonra tedavisi kolaydır, doktor ve ilâç bulmak şartile! Sefirler Arasında Ankara, 23 — Londra, Var- şova ve Bağdat sefirlerimizin değişecekleri hakkındaki haberler burada ademi malümatla kar- şılanmıştır. Bir Tahsil Rekoru Mehmet Suat Efendi isminde bir genç 16 yaşında İstiklâl lise- sini bitirmiş, Darülfünuna yazıl- miştir. d . el AĞ e S Ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: