S T G T T R A ı S k ee SSi YO PT YÇ p TTTT ÇT 10 Sayfa SON POSTA Eylâl 24 | a Kanadadan Güneşin Tu- tuluşunu Nasıl Seyrettim?| Muhabirimiz, 50 Katlı Bir Bina Üs- tünden Güneşin Kararışını Anlatıyor F Güneş tutuluşunun muhtelif safhaları Monreal, “Kanada,, (Hususi)— 31 ağustosta güneş tutuldu. Bü- tün dünya rasathanelerinin haber verdikleri bu hava hâdisesini, dünyanın sancak bir kısmı göre- bildi. Ben, o sırada Kanadanın Monreal şehrinde idim ve bura- dan en iyi görülebilen bu hâdi- seyi seyrettim. Biriakım Kanadalı gazeteci arkadaşlarla kararımız şu idi: — Monrealin en yüksek binası olan 'ı.ğuneş binası (Sun Building ) e — çıkmak ve elli katlı traçasından — güneşin tutuluşunu seyretmek. j Bütün Amerikada, bu hâdi- seyi seyretmiye- hazırlananların miktarı tam 25 milyondu. Hâdi- se, akşam üzeri görülecekti ve bütün işler, halkın bunu seyret- mesi için durmuştu. Mektepler bile, talebenin “ gün tutulması,, nı görebilmesi için derslerine niha- yet vermişlerdi. Havada tayya- reler uçuyordu. Bunlar, bulutların Üzerinden resim alacaklardı. Ni- * yalt eai TUR z AT hayet saat on beş 26 geçe, ay, güneşe yaklaştı ve kapamıya baş- ladı. Saat tam 16,15 te güneşin ancak yarısı görülebiliyordu. Sokaklarda lâmbalar yanıyor- du. Tam küsuf 97 saniye sürdü ve bütün Kanada karanlık içinde kaldı. Ayrıca güneşin ziyasını kaybetmek — yüzünden — ortalığa şiddetli bir soğuk çöktü, ÂAz sonra ay çekilmiye, güneş te tekrar altın ışıklarını etrafa da- ğıtmıya - başladı. -Bu hâdiseyi seyretmek için bütün dünyadan Amerikaya 1246 profesör gel- mişti. Fakat bir kısmı, emellerine muvaffak olamadan geri — dön- müşlerdir. Çünkü bazı noktaları kaplıyan kara bulutlar, oralardan güneşin tutulmasını görmiye im- kân vermemiştir. Amerika Cümhur Reisi bile karısı ile birlikte gözlerine renk- ll camlar takarak güneşin kara- rışını seyredenler arasında bulu- nuyorlardı. — Turan | etmiştir. Amerıkamn En Mes'ut Çifti İntıhap Edıldı A merikada garabet denilen şeyin her türlü-. sünü — görmek mümkündür. İk- : tısadi — buhrana rağmen Âmeri- kanın gariplik ve tuhaflık — muhit« leri daimt hare- ket ve faaliyet halindedir. Son zamanlarda da garip müsabaka: lar tertip etmek moda olmuştur. Geçenlerde Tek- sasta çıkan mec- mualardan biri “Mes'ut Çiftler,, namile bir müsa- baka — açmıştır. Bunun esası en mes'ut çifti tayin etmekten ibarettir. Şayanı hay- rettir ki bu müsabakaya çok rag- bet gösterilmiş, bir milyondan fazla rey verilmiştir. Yapılan tas- nif neticesinde Mister Emezi Tups isminde küçük bir banka şei e karısının Teksas eyaletinin en mes'ut — çifti olduğu ilân edib- miştir, —— — — x 0 N Mister Emeri ve karısi Filhakika Emeri ailesi çok iyi geçinmektedir. Beş senedenberi evli olan bu karı koca arasında bir defacık bile kavga çıkma- mıştır. Şurası da şayanı dikkattir ki Mister Emeri müsabaka neti- cesinin ilânından sonra ÂAmerika- nın her tarafından binlerce tebrik mektubu ılmıştır K * a f —54 d-*_, Tei A 5* aĞ a I Okuyan Küçük Haberler Seyrisefain Bilet Ücretlerini İndirdi Seyrisefain Meclısı İdaresı son içtimamda — vapurculuk inhisarı dolayısile sahillerimizde kabotaj hakkının tamamile Seyrisefaine geçmesi dolayısile muhtelif iske- lelere yolcu ve nakliye ücretini gösterir bir cetvel hazırlamıştır. Bu cetvele nazaran İzmire yolcu ücreti bir miktar tenzil edilmiş, Trabzon hattında mühim tahav- vülât yapılmıştır. Güvertede Trab- zona üç liraya seyahat imkânı hasıl olacaktır. Seyrisefain milli vapurlardan ancak sekiz tanesini mubayaa etmek tasavvurundadır. Norveç Sefiri Norveç Sefiri M. Bentzon be- yanatta bulunarak Türkiyenin asri eserlerle dolu büyük bir devlet olduğunu, Türkiye - Norveç siyasi ve iktısadi münasebatının daima güzel gitmesi için büyük bir gayretle çalışacağını söylemiştir. Sefir Cenapları bir müddet için Sofyaya gitmiştir. İnhisar Kanunları İnhisarlar Umum Müdürlüğü, idarelerine ait kanunları suretile bir İnhisarlar Mecellesi vücude geti- recektir, Hâmit Beyin İstifası Halk Evi Reisi ve Yüksek Muallim Mektebi Müdürü Profe- sör Hâmit Bey fazla meşguliyet- lerinden dolayı Yüksek Muallim Mektebi Müdürlüğünden istifa inhisar bir araya toplamak Biçki Dikiş Sergisi Veznecilerdeki Türk kadınları biçki dikiş mekebinin — senelik sergisi evvelki gün — açılmıştır. Mektep talebelerinin bir sene zarfında çalışma eserleri göste- rilmektedir. Sergi bir hafta açık bulundurulacaktır. Kadınlar Birliğinden Bir Sual Romanya Kadınlar - Birliği, Kadınlar Birliğine bir mektup göndererek Türk kadınlığı hak- kında bazı malümat sormuştur. Gönderilecek — cevaplar — birlik azasından Efzayiş Suat Hanım tarafından hazırlanmaktadır. Ya- kinda gönderilecektir. Gazete Sun't Adam Evet, çelikten yapılmış sun'i bir adam ki, önüne hangi lisanda bir kâğıt —koyarsanız koyunuz, çatır kütür okuduğu görülür. Bu çelikten adam, İngilterede açılmak Üüzere bulunan radyo sergisinde teşhir edilecektir. Bu adam, sergide teşhir edil- meden evvel resmen — muayene edilmiştir. Muayene eden adam ihtisaslarını şu şekilde anlatmak- tadır : “Dün çelikten adammm önüne bir gazete koyduk. Elktrik düğ- mesini açtık. Derhal ince bir ses yükseldi. Gazetenin başma- kalesini okumıya - başladı. Keli- melerin telâffuzu muntazam ve tamamdı. Sonra çelikten adama havayı sorduk. “Bulutlu,, dedi. Son tecrübe —olarak — aaati  YE İHA Bu Sütunda Hergün Yazan: Naci Sadullah NET Fatma elindeki zarfı hanımına | uzattı: — Hanımefendi, —dedi, şu mektubu gardrobun önünde, yer- de buldum. Nesrin Hanım zarfı hizmetçi- nin elinden aldı. Evirdi, çevirdi, kadınlığının bütün hassasiyet ve dikkatile tetkik etti. Merakla kendisine bakan arkadaşına zarfı gösterdi: — Garip bir mektup ! dedi... Lâvanta kokulu, renkli, şık bir zarf... İş hususunda yazılan mek- tupların, simit kokusuna bürün- memiş, samimi bir dostun İâalet- tayin vazdığı bir mektuba da hiç benzemiyor... Üzerinde ne adres var, ne isim... Elden gönderilmiş herhalde... Hepsinin paltoları da orada asılı.. Acaba hangisine âit... Şimdi iki baş birleşmiş, dikkat kesilmiş, dört göz zarfa dikilmiş- ti. Acaba bu mektup onlardan hangisine aitti. Kadından mı geliyordu, ka- dmna mi gidiyordu?... Macide H. biraz düşündü: — Açalım! dedi... Titrek bir parmak zarfı telâş- la yırttı. İnce bir kadın yazısı ve bir buçük satır yazı: “— Sevgilim!... “ Bu gece her zamanki saat- te, yine ayni yerde buluşalım, muhabbetler.,, Altında okunamıyan bir imza vardı. Bu mektup ta onlara fazla bir şey öğretmemişti. Macide ile Nesrin ta mekteptenberi — gayet samimi iki arkadaştılar. Bu ak- şam Nesrinin kocası ve dört ar- kadaşı — bahçede rakı lardı. Macide — ile hepsinin karılarını da — tanıyor- lardı. Acaba ihanete uğrıyacak olan onlardan hangisi idi. Biraz sonra dördü de çıkıp gidecekler- di. Bunu nasıl anlıyabileceklerdi. İkisi de meçhulleri çok bir mua- dele karşısında kalmış gibi dü- içiyor- Nesrin şünüyorlardı. Bir müddet sonra Nesrin: — Buldum, diye haykırdı, buldum.... Ve ilâve etti: — Şimdi, bol sarmısaklı bir cacik yaparız... Yemekte hangisi yemezse anlarız ki mektup ona aıttır, ve bu akşamki randevu onundur.. — Bravol... Bu iki mütecessis kadın mu- zipliklerine! katıla katıla güle- rek mutfağın yolunu tuttular. N 4 Netice çok garip oldu!?. Er- keklerin dördü de bol sar- mısaklı — caciği — kemali — işti- ha ile yediler, hatta daha da var mı dediler?.. Yalnız.. Fâzil Bey, ev sahibesinin, Nesrinin kocası kaşıklamaktan çekinmişti. Yememişti. x O akşam Nesrin kocasına suratı salladı. Misafirler gittikten sonra her dakika onun bir uydurarak müsaade istiyiceğini, çıkıp git- miye kalkacağını heyecanla, kor- ku ile nafile yere bekledi, üzül- dü durdu. Halbuki Fâzıl Bey bilâkis soyundu, dökündü. Hatta her akşamdan fazla karısına düşkün bir koca idi o gece. Ve Nesrin sarmısaklı caciği kocası- nın yememesini garip bir cilyei tesadüf addetti geçti. Müsterih ve memnun oldu. saniye her mazeret x4 Ertesi gün — saat — dörtte Tarabya otelinin Boğaza nazır bir odasında kurulmuş şirin bir sofranın başında bir kadın ve bir erkek, başbaşa, neş'e ile ko- nuşuyorlardı. Kadın: — Ya! dedi... Mektup nasılsa oraya düşmüş.. Eğer ben maa- zallah içinde isim tasrih etmiş olsaydım yanmıştık. Hele Nesrin mektubu bana okumamış, ben de sonra sana söylememiş olsay- dım da sarmısak hikâyesinden sonra bir de gece çıkmıya kalk- mış olsaydın, fırtınanın büyüğü asil o zaman kopacaktı.. Erkek: — Yaşşa canım ! dedi... Ka- dehini kaldırdı ve ilâve etti: — Aşkımızı gizlemiye yardım eden tesadüfün, bugünün, senin , şerefine !... & Nesrinin samimi arkadaşı Ma: cide ile kocası Fâzıl Beyi tanıdı ğınızı sormıya bilmem artık hacel var mı 7.. Prusya Diyet Meclisinde P YU R Li A aakı l a - N, | ei * b Berlin, 23 — Prusya hükü- metinin sabık Başvekili M. Bra- un'un teşri masuniyetinin ref'i hakkında — milliyetçi sosyalistler tarafından verilen takrir Prusya Diyet — Meclisi tarafından 197 muhtelif reye karşı 200 reyle reddedilmiştir. Bu talepten maksat Hitlerin M. Braun'a hususi bir şikâyette bulunmasına imkân hazırlamaktan ibarettir. —— e— — - sordum. Saat 2 dedi. tamam.,, Bu mucize, bir İngiliz elektrik mühendisi tarafından on senelik bir tecrübeden sonra vücuda ge- Saate baktım, tirilmiştir. Ddi A oLim a Yeni Neşriyat Mektepli Gazetesi — Muallim M. Sami Bey taralından neşredilen Mektepli Gazetesinin ilk sayısı çık- mıştır. Çok nefis bir tabı ve güzel mündericat ve bol resimleri vardır. Tavsiye ederiz. Ffotoğraf Takhlili Kuponu | ı Tabiatinizi — öğrenmek | fotoğrafınızı Ö adet küpon ile bir- istiyorsanız - Mikte gönderiniz. Fotoğralınız sıraya | tâbidir. ve iado edilmer. z | | İsim, meslek | | veya Ban'at? Bulunduğu memleket (Votoğrı'! intişa: | edecek mi ? ni ——— z re- e— Fotoğrafın” kllıesi 30 kuruşluk Pinum kabilinde güönderilebil .: