22 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

22 Nisan 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 AKŞAM <2 Nisan 1934 Bim ( GUNUN HABERLERİ ) Bu sene yağ bol olacak ye hafif ge geçtiğinden ayvanlara iyi bakıldı Bu sej radeniz ve Kars Mi söyle larında bol yağ çıkacağı a 2d Kışın bu e gm geçişi vermeden , hay ie ni İyi bakılmasını semi a ik onda en iyi yağ çıkaran <rin başında Vakfıkeb Mra Sürmi köyleri gelir, me umiyet itibarile fazla Maklemee- ğ le edemezler. Derhal b — m bu miktar yarıdan çok ya lde an yağla, köyde lan N yağ arasında da çok fark ir, Te trabzon Hye yapılan kı yvan sa- hi lenin NN ettiği bir şey ekini b besliyen fakir bir köylü sahibine » Vaylâ ine üç ay için Sn beş lira vermektedir. Yaş üzümler Bulgarlar 12 bin ton aç etmiş resmi herke in bi- vag ve Meştettiği nazaran dan She, senesi arma elesin sofralık yaş ğü mar ni tona iie miktar evvelki seneye nis- bin bir misli fazladır. Bulgar- â ihracatının fazlalı- Ve talebin perpa nâ- m la ak hububat ek- 5 yerlerin Dn tahviline Va irak 0 da Çekos- li ei Yay, çan mahsul Şi anda mezruatın vazi- e» Nisanm son nısfı ile e sta havalarda bir fevkalâde- e madığı irde a İmmem çok bereketli ve 2 — Buni , Amerikalı bulun: Leni ie. re Çelyuskin kahramanları Heyet erkânına ve tayya- recilere mükâfatlar verildi Moskova 21 (A.A.) — Sovyet Rusya merkezi icra komitesinin aşağıdaki kararları neşredilmiştir: yuskin kazazedelerini kurtaran pilot Lipidevski, Leva- 1 — Çel novski, Molotof, Kamanein, Slep- nef, Vodopi re Doronine Sov- t Rusya kahramanları ü nın verilmesi, lara ve meger iki in nişanının ei ve hepsine birer senelik <a izl ikrami- ye olarak verilmi 3 — Başta Sai olduğu halde bütün sefer heyetine Lenin nişa- nının tevcihi ve yarım senelik ma- aşlarının ikramiye olarak veril 083 — Kurtarma teşkilâtında gös- idi muvaffakıyet ve fevi de cesaret için, kurt. tayn, Bastanief ve Demirofa kızıl yıldız nişanının tevcihi ve şar senelik e ikramiye olarak verilme: 5— çağı kutup seyahati hatırası olarak - Moskovada bir abide için Kuybişefin reisliği ak tında bir hükümet komisyonu tesisi, Sicilyada eski bir yunan mabedi bulundu Palermo 20 (A.A.) — Paestum şehrinden on kilometre mesafede ve Sele nehri civarda ener tarafından inşa edilmiş bi baar uştur. Mabet Del pi kafalar, hereke öte beri bulunmuştur. GÜNÜN MESELELERİ —————————— Kooperatifler nasıl çoğalabilir? rın yirmi dördünde Trakya vi Marmara havzasındaki ticaret odala- rının şehrimizde bir kongre yapacağın- dan bahsetmiştik, K. 00P: Wi yı LL. Şu yalıların, kiosgaelerin, korula- rın emsalsizliğini seyredin... Bu fevkalâde güzel havada, bugün muhakkak Mösyö Morret buraya gelir, Öğled Kiisen Emi Komiserlerden Saka bey — ME. bir rapor hazırlamış- tu rda ortaya ilk şu : ratif- iye koopera! lerinin bir ofis tarafından idare edil emzi Saka bey Fransiz iktisatçıların- hakkın- dan Şarl Ristin Romen maliyesi - yaptığı uzun & t neticesinde, kı de bir nizam mu yazıyor, Remzi Saka bey, yerli şirketler komisezidir. Alı yedi senedenberi öşlerile hem nazari bir m ada 2 altı yüz birada ak Si Burada teşekkül si bir Kooperatif ik- ra, nihayet heyeti az gidecektir. Ne nizamna! ve seni uzun bir Mi e “akışa için, ortadaki merasimi ba; vardır. Bu da Türkiye kooperatif- m ayın yirmi dördünde er hacak ticaret odaları k rapor era ne gibi tenkitler yapa- cak? Fransız donanması Fransız bahriye nazırının mühim bir makalesi Paris 20 (A.A.) — Pöti Blö ye nazırı M. Pietri- eti hakkın- gazetesi bahri; nin Fransız deniz e a bir ni meşri dir. M. Pietri diyor ki: «Fransız bahriyesinin etmekte- memleketin. iaşesini temin etmesi ve üç deniz hududunu muhaf27x eylemesi lâzımdır. Nihayet Korsika ve Cezayir gi- bi Fransanın ayrılmaz bir cüzünü teşkil eden arazi irtibatı ancak kuvvetli bir Mei sayesinde tesis vi N inaenal ii Pi deniz dev- letleri içinde kaz arzusi! ör düncü meyi kab mekle büyük bir ik kiyaseti e termiştir. Fakat bu asgari seviye ye itibarile muhafaza olun- mal vi ise harp gemilerinin peki elverişli şekilde tenev- sö | etirilmesile we deniz, hava kuv- Bir kaç senedenberi Avrupada Kanotye ğe v çaplar pek giyilmiyordu ru şapka- ara yeni ağbi ii elan anlaşılmaktadır. Bu münasebetis basır şapka imaline revaç vetil- miştir. Belçikada ia kral Ali Alberin bir keli dikilecek man halki e birinde müteveffa Brielle kralı “Albere ve ve çe ; üzere e i gâna uğramalıyız; yüzde yüz onu buluruz. Navidan: — Hakkın var abla; her halde bugün buralara gelmesi çok müm- kün. Hiç değilse gezmiş olurüz; .« derken madam B i Yazık, çok yazık. ei dos- tum e Mösyö Edmond bir hafta da- — rp eğ kalsaydı bu üzün- iç t kalmıyacaktı! di- ye ye bir kıtır daha atıyordu. Küçük hanımlar, gene prima- donna sesile ve: Bonjour cher onu diye öterek bahçeden içeri girdiler. Efdal paşanın yalısında, herkes uykudaydı. Arka kapı uşak odasının caiını varili Bekir ağayı uyandırıp kapıyı açtırdılar. Doğru üst katı boyladılar. Cavidan, kapıyı e? mele? vuru- yo dayı uyan, si ği diye evin içini çınlatıy: paşanın iki aleni bir pabuca soktular. Zavallıcık, palas pandras, kendini yataktan attı. Alelâcele yüzünü yıkadı. al üstünde kahvesini içti; kahvaltısı: etti, Hanımlar ne kadar alaturka gi- yinmişlerse, Cavidanın teklifile, paşa dayı da o kadar alafranga giyinmişti. Saçlarında, bıyıklarında bri- çantalı kemer, bej rengi pantalon, beyaz iskarpinler Paşa, İiRİEE in pancara dönmüş, boşuna yere çene yoruyordu: Dediğinize eyvallah, emriniz başım üstüne prensesler, fakat va- kit erken yahu... Bu saatte herifçi oğlu, daha Edirnekapısı mezarlık- İarındadır. Bayır aşağı inecek; yoğurtlu kebap elemi gövdeye kaymak atacak; piyade kayığ binip yel nen ye veya 18 humaralı tın altıma gelmesine gel ikindiye doğru. Daha saat iki yok a gülüm. Küçük hanımlar, çoktan sanda- mışlar: — Sans dı 'avi!.. Assur&- ment Navi! diye tastik ediyordu. #8 Kamer hanım, düşünceli söldürli bir halde, Kanlıca ii lesine inmişti. Daniyal beye bayramlık şama- şır takımı getiren Zeynep le m çiğnedikleri sakızı duy- erme mu pek beğenememiş, i içine bir firferek girmişti. a lığa söz olmaz, akar sular fakat insan da ahmak mı yar. 2.. Ahvalde mutlaka bir gizli kapaklı var. Kamer hanım, vaziyeti kavrar kavramaz Daniyal beye ve Lâle- e bir şey sezdirmemiş: Ş üküş Hanımlar azan: Sermet Muhtar— Tefrika N9.10$ öndüm, son derecede meraklan- dım; gidip bir yokliyayım! diye- rek kendini sokağa atmıştı. uhakkak müzevvirin birinin bir dedikodu çıkardığı, araya bir Yalıdaki kodamanlar yatakla- rından kalkıp kerime hanımlarla madamın yerinde yeller estiğini çarpıntılarla hal olmuş, iki kirpi- ğini kavuşturmamış olduğu için, hâlâ uykuda idi. Sacayak hanım- lar, kadınlarının uyanmaması için sofalarda, koridorlarda ses pes et- miyorlar, küçük odada atıp tutu- yorlardı. Kamer hanım, yalıdan içeri gir- di; merdiveni çıktı; sofaya kadar geldi. Yalının içinde çıt yok. Acaba taze mese mi hasta?... Ziyade mi ri z da görünürde ame cici herkes onun başucund. Kamer yi şaşırmıştı, ş1..) diye Mn hanıma mi mersi Dışarıdaki pıtırdiyı riya Zey- koca ayaklı Harikliya, kadıncağızı uyandıracak, aklını başından alacak!...) diye dışarı saldırırken Kamer e burun buruna geldi. — Vay şekerim! — Sen misin Zeynepçiğim? Ze; hanım da e mişti. Sanki tepesine bir bekçi pası inmiş, yahut koca bir külünk nen amağa gayret irak 0 safa geldin, safalar din kardeşçiğim:.. Nereden MR böyle? Kamer hanım, Zeynepteki aca- yipliği no çakmıştı. O da boz- madı: — İşte böyle habersiz çıkıver- dim... Yoksa bir yere mi gidiyor- dunuz? Sırasız geldim galiba; Allasen saklama, söyle, Ayol ben abancı miyım? Ömründe kekeleme nedir bil miyen TA abiye hanım, nie — Val bir yere çıkmı; kardeş... Billahi €vdeyiz... ar ğimiz yok... Yalanım varsa iki gö- züm önüme ak Bu haddinden fazla e fazla fazla yeminler, klavuz ha: mı büsbütün üyhebendirmişti Dayanamadı; ağız az avrum nasıl? Nöbeti düş“ Sisi is Zeynep hanım istoper dedi. Sü- rekli bir gıcık tutmuş gibi öhü öhüyü tutturarak misafiri küçük odaya sekt Aşnalık gir selâm sabah, hatır keyit... Hülâsa halka oldular, Zeyni şa im, usuletle öbür hatunları sofaya çağırmış, fiskosu lardı: rmuŞ Ne deseler, ne deseler (Taze hâlâ hasta, dalgın Sağ deseler anım kapı aralığından olsun gör- .. (Rahatsızlığı si klâvuz m kemiği duyar | uykusuna beynimden vı |

Bu sayıdan diğer sayfalar: