22 Nisan 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

22 Nisan 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 AKŞAM . aa ee Veri ye öğe h l Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ — Tereme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tetrika No. 274 DAĞLARI BEKLİYEN KIZ Esat Mahmut Yazan: Tefrika N6. Mütercim Rüştü paşa, Abdülhamit ile arasındaki ihtilâflar . — miycan t etsin, Mem yesin, ; örüşeceğ iradesi tebliğ olunur. ah sonra lar, Derler. Paşa merdivenin alt ba- şında durur, Abdülhamit inerken Rüştü paşaya iltifat eder. — Paşa, kendi kendime tıraş ol« Camie gidiyorum. Avdette Rüştü imi kendi inizi keris diniz Makel ge Rüşi yin Mükeiğ Sait pi ile bir pia başbaşi mi şu hasbıhal ile Evlat Hata ettik. Bu, garip adam. Abdülâzizin hal'i sırasında ben Hüseyin Avni paşaya ihtar ettim; (iş fena olur) dedim; din- lemedi. Sultan Murat öyle oldu. girişmiş; elçileri celbediyor; söy- —leşiyor. Daha cülüsununülk günle- sinde böyle; sonra olacak? Ümüdim büsbütün kırıldı! Tahran sefaretinde bulunan Mü- Halkın müradı hazreti sultan Murat idi; Hakkın müradı hazreti Abdülhamit imişi Her kârde mülkü miltet için hayrı mahz olan Elbette maydrad değil, maytrid İmişi ihtiyatkâr Mütercim fena tefsi- re uğramak ihtimaline mebni bu kıtayı Abdülhâmide arzeylemeğe cesaret edememişti. « Rüştü paşa a meyil ve telâkkile- rini, kendisine karşı da teveccüh: süzlüğünü his ve fehmeylemekte N. ç Abdülhamit ile bir kaç mülâ- kattan sonra bir gün Rüştü paşa v Mahmut Celâleddin beye: 'eni efendimiz hatıra gele- bilen çor rın kâffesini cami- dir. Hele hodbinliğine diyecek yok! Bir şeyden i olmadığı halde her şeyi bilirim zannediyor! Ben bundan hayırlı bir şey ümit etmiyorum. Yollu sözlerle hissiyatını tasvir ettil sonra : — Haltettik! Diye cülüsa muvafakatına neda- met eylediğini meydana vürmu: Diğer bir defa paşaya: bilmiştim. Abdülhamidin ne oldu- ğunu üç saatte anladım Sözlerini sarfeylemişti. mızı cenabı haktan temenhi ede- Tim! Demişti. Allah Rüştü paşanın ş — Efendimiz teşrif buyuruyor- Sadnâz. 'am mütercim Rüştü paşa evvel ettiği vaitleri incaz etme- imeğe mabeyin a me eye başlamı hal Rüştü ve so paşaları an davet Gemi O i; dn iliyekiz verdiği sözü tutmak olduğunu elenir dll Gülle ise bu kadar küçük bir şeye ehem- yet vermiyor görünmeği, ilk gülerim padişahı bununla izaç lememeği tercih eylemiş, süküt ve emri vaki kabul etmiş idiler. Abdülhamit te bundan sonra bildiği ve istediği gibi hareket için bi hamleden cüret 2 pre tün vaitlerini kendisine unu! cak vesileler bulmuş, aldi da darbe üstüne darbe vurmuştur. Padişah sadriazamin reyini al- madan ticaret ve ziraat meclisi beyi de ikinci kitabete getir- mişti. z Serasker Abdülkerim Nadir pa- şa (25 cemaziyülevvel 1293 - 13 şaban 1293) serdarı ekremlikle Sır- | bistanda bulunuyor, hassa kuman- danı Redif öner serasker kayma kamlığını ii Abdülhamit gene sadriazamin de müracaat etmiyerek Redif seraskerliğe nasbeyledi. * y x defa büsbütün muğber olan Rüştü paşa e edemedi. İstifasını takdim etti Fakat Abilkemi veni ihtiyar vezirden ak zam, daha sml İstifa kabul yasim na meydan bırakmıyarak alt kata indi; büyük vi saatlarca yanında alıko; Fakat bu iltifatlar Abdülhami- din tutmağa başladığı mesleklere devmına hiç mâni pl o vüke- lâ arasında nifak vi tefelkayı ar zu ediyor, olmasa kini çalışi- ordu. Dahilde, a işler son dere- ce karışık gidiyordu. saraya geldikçe şurayı devlet reisi Mit- hat paşanın methini işiterek içle- yiten Bugünlerde Mithat paşanın sa- / darete getirileceği şayiaları çıktı; iki paşanın arası Lİ gıldi. Rüştü paşa Abdülâzizin hal'ında methal ve müşareketini hafif gös- termek e - > in Avni paşa bbüsi Mithat milin mi baik nin adeta zorla çi günü ezdi; bahusus Sultan Muradın deliliği meydana çıktıktan sonra Abdülâ- zizin hal'ına itirazlar kuvvetlenin- teberri için: mak onun (Mithat paşanın) sile de idi! Derdi. (Arkası var) Manialı at yarda > atlıyan atlarm lü yakından tehlikeli b ir iştir. F. e viemeli ei şi elle ek üzere, Zab Kafasını onun göğsüne KİR Zeynebim, Zeynebim!. di- ye hüngür hüngür ilan bizi ladı a, Şimdi ker ikisi de ağlıyordu. Her ime de gözlerinden yaş- lar a. ey Saadet, sevinç, ıztırap ii ai Ne o söyliye- biliyordu, ne ötekisi Nihayet kızın sesi işidildi.. — aş sensin değil mi? Sakın er rüya olmasın! — Beni p... Saatler- it dizlerinin üzerine yıkıldı. şi çimi ebediyete ka- dar yaşıyacağız — Sevmek ne ilini; fakat ne iyi bir şey Adnan!.. Elini Rİ Yastığa odayana- ei kei kaldırmı doğrul- mal i, fakat birdenbire: a, a odan; a hiç bir madı, korkma geçti. reket etmemen lâzım.. — Yaralı mıyım?.. — Evet, Fakat endişe edecek hiç bir şey yok!., Kız ta iindbk kopup gelen bir sesle inledi: Yalnız ye Adnan yaşamak istiyorum. Söyliyemedi. Bir hıçkırık bağ zına tıkandı. — Sarıl bana, sar beni, ölme- de sesini, nefesini, hareketini du. yayım... Genç zabit ateşler içinde ya- nıyor, boğuluyordu. Başını onun ellerinin üzerine koydu, gözlerin- den akan yaşlarla tesi bu kü- tü öptü. vn bihi artık. ra bizim wi yalnız saadet, a: ile el akiyor, hem söyl lüyordu: ak elerinde ayın iz yeyeede — — Sevmek ne tatlı bir şey Ad- iie pi ep bundan sonra sâa- det bizimdir. Bizi biribirimizden kimse ayıramaz!.. dnan dari Ne var... Ne » Başım zonkluyor. sini ele, Gidiyorum... Ayrılır yorum... tün ayrılıyoruz. Kafası birdenbire- yana düştü.. Gözleri kapandı. Genç zabit bigi çılgın gibi ye- slam, fırladı. Avazı çıktığı ka- apıya koştu: Doktor.. Yetiş ölü- yor... Fazla söyliyemedi. Son mesne- di de çürüyen harap bir enkaz yığını halinde yere yıkıldı. Gürültüyü ve sesi işitenler ko- lar... Sıhhiy: e neferleri ev- kaldırarak şezlonga — Çabuk biraz «eter» diye bii ğırdı. İlk önce Adnanı dinledi. » alnını ovunuz diyer. kari yolaya koştu. Bir ölü sessizliği içinde yatan kızın abzili alıp mağ . Göz kapakların! | açıp ba! i — Bir. şi değil... Şiddetli pir buhran!.. ; Dedi... Sa oluyordu... o Karli dağların ma aşarak gele kizil ışıklar odanın pencereleri e m Derinlerde bir saka karışık kaka İ kusuz > gecelerden bir | tanesi daha bitiyordu. Doktor skliye döndü: Büşüaiuşümıi — lensi ay koya rak yata yatırın! Yi bir vş 7 Kendi kendine açılır, Bu kadını na v gelince onun a ellerini ik) yapsın o ka“ | ar, Doktor bunları söyledikten s0 a çıkıp gitti, Neferler de hemef ele bir sedye getirip Ad | —. içine Lopdülar, odasına gö | rdüler ğ e eli ancak on beş dakika : geçmemiş bulunuyordu. Y Şimdi duvarları veni tahta dan yapılma bir hastane odası yy şark dağlarının güneşi k vi zel bir genç kadın yatr yar: Bu alm o dağlar kadar kor- kunç ve esrarlı, fakat o dağlar kadar hür ve güzeldi... sak n tam bir ay geçmiştir. Güneş bir gün i dnan masasının Vm da nesine yazdığ ı mektubu Ny liyorum, şimdi merak içindesin. Kim bilir hatırma 'ne fena şeylef nim ton ton anneciğim, d& i mir gibi sağlamım!. O kadar me“ südum, © kadar bahtiyârım kil. ânne, sevmek ne iyi bir $e)“ mişi.. , Hatırlarsın elbet sevip te sevik memek yü ne ıztıraplaf ktim!.. Bu acıları beraber ys” g ik, Sen de benim kadar deri Wi Leyendnkat hepsi bitti. Si ye) sevili; d. a son iş 'aneden a vi bit şeyi .gölmadı. Dağ rüz n 3 sağlam ve neşeli... yorum, Yarabbi diyorum bu i$ sanlar ne garip mahlüklardır. Şimdi elleri avucumun içinde gözlerini gözlerimden ayırmıya. sum kız, dün dağın bir yö

Bu sayıdan diğer sayfalar: