September 7, 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

September 7, 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milletler cemiyeti meclisi azalığı için namzetliğimizi koyduk — Sene 16 — No: 5716 — Fiatı her yerde 5 karış CUMA — 7 Eylal 1934 Ismet paşa seyahatinde bütün şark vilâyetlerinl ziyaret cdecek g9lafani 24240 (İdare) - Brake 24248 (Matbaa) « a Milletler cemiyeti meclisi aza- Hariciye vekili Tevfik Rüştü bey, Milletler cemiyeti içtimaım- da hazır bulunmak üzcre dün sa- bah şehrimizden Venedik tariki- le Cenevreye hareket etmiştir. Tevfik Rüştü bey Loyt Tiryestino kumpanyasının Adriya ovapurile hareket etmiştir. Vali Muhiddin bey, vali muavini, emniyet müdü- rü beyler, Roma elçimiz Vasıf bey ve diğerbirçok zevat Tevfik Rüştü beyi selâmetlemiştir. Hariciye vekilimiz ayın sonuna doğru Cenevroden dönecektir. Cenevre 6 (A.A.) — Türkiye, Milletler cemiyeti meclisinde Çin- den inhilâl eden gayri daimi âza- lığa resmen namzetliğini koy- ; muştur. j Milletler cemiyeti mahafilinde, | bir Asyalı memleketin diğer As- yalı bir memleket tarafından is- tihlâf edilmesi hakkındaki meri usulden bu defa Türkiye lehine olarak inhiraf edileceği . beyan edilmektedir. | Türkiyenin Bem elçisi ve Milk Jetler cemiyeti nezdinde daimi murahbhası Cemal Hüsnü bey bu hususta beyanatta bulunarak has- saten demiştir ki: «Türkiye cumhuriyeti, Milletler cemiyeti meclisi gayri daimi âza- koymuştur. sulh yolunda yaptığı gayretler malüm- dur. Bilcümle devletlerle ve has- saten komşularımızla olan müna- sebetlerimiz gayet iyidir. Emeli- miz meclis dahilinde de âyni gay. | devam eyle- | İiğına nsmzetliğini a ret ve mesaimize mektir.» Raşit Rıza bey Bağdada hareket ediyor Şehir tiyatrosundan niçin ayrıldığını bir muharririmize anlatıyor Sanatkâr Raşit Rıza bey Şehir tiyatrosundan ayrıldı. Raşit Rıza * beyin Şehir tiyatrosunu bırakması i hakkında ortaya birçok şayiala "çıktı. Birçok hikâyeler sayılıp dö- küldü, Fakat Raşit Rıza bey şimdiye kadar bir şey söylememişti. Hattâ tiyatroyu bırakıp bırakmadığı me selesini bile kendi ağzından dinle- memiştik. Kıymetli artisti dün akşam geç vakit bulabildim, Sordum: — Tiyatroyu niçin bırakıyorsur nuz?... — Tiyatroyu bırakmıyorum. Şe hir tiyatrosunu birakıyorum. Bu- nun da sebebi yazılıp çizilenler gibi değildir. Sırf para meselesin- den Şehir tiyatrosunu bırakmağa mecbur oldum, (Devamı 2 wci sahifede) İ kabul olunmuş bir usüldür. Maa- ow. Tevfik Rüştü bey vapurda $ Türkiyenin namzetliğini koydu- ğu âzalık Çinden inhilâl eden âzalıktır, Çine 1931 de bu âzalık verilmiş olup müddeti önümüzde- ki içtima devresinde tamam ola- | caktır. Türkiye filbakika bir Avrupa | devletidir. Fakat diğer taraftan âzalıklarin kitalar arasında taksi- mi hiç bir hukuki esasa istinat et- memekte ve cemiyetin misakında böyle bir şey bulunmamaktadır, Bü yalnız şimdiye kadar zımnen mafih Türkiyenin büyük bir kısım arazisinin Asyada bulunduğu da ayrıca bir hakikattir. Türkiye namzetliğini bu mülâhazalara is- | tinaden koymuştur. Ayni âzalığa namzetliğini koy- muş bulunan İran hükümeti Tür. kiye lehine olarak namzetliğini geriye almıştır. lığına namzetliğimizi Hariciye vekilimiz dün ile Cenevreye hareket etti Venedik Raşit Riza bey koyduk yolu etliyeni, Ismet paşanın seyahati Başvekilimiz şark vilâyetlerinde nerelerini ziyaret edecek? Başvekil İsmet paşa Hz. nin | şark vilâyetlerinde bir tetkik se yâhati yapmak üzere önümüzde- ki salı günü şehrimizden Trab- | zona hareket edeceğini yazmıştık. Erzurumda çıkan Varlık refi- | kimiz “başvgkilimizin bu tetkik seyahatleri hakkında şu malüma- tı veriyor: «İsmet paşa Hz. Karadeniz yo: İ dile Trabzona çıkacaklar ve ora- dan Erzurum - Kars - Bayazıt » | Van - Muş vilâyetlerini dolaşarak | Diyarbekir tarikile Ankaraya av- det buyuracaklardır. Vilâyetin 930 senesinden itiba- ren beş senelik zirai ve baytari İ vaziystini gösterir rapör hazır. lanmakta olduğu gibi diğer daire- ler de kendilerine düşen hazırlık- ları yapmaktadırlar, | Haber aldığımıza göre, muhte- rem başvekilimize çok parlak bir | yapılacaktır.» rd Pola hafiyesi gurubu seyrediyor. .; İngiliz karikatürü Moskova Yilneresinden dönüş Beynelmilel muharrirler .. . kongresinde ne görüşüldü Yakup Kadri bey bir muharririmize mühim izahat verdi. Moskovada toplanan beynelmi- lel muharrirler kongresine iştirak eden Manisa mebusu Yakup Kad- ri ve Bolu mebusu Falih Rıfkı bey- ier,. Sovyet - vapurile - şehrimize dönmüşlerdir. Yakup Kadri bey, Moskova kon- gresinde cereyan eden müzakere- ler hakkında, kendisile görüşen bir muharririmize şu beyanatta bu- İl lunmuştur: — Moskovada toplanan beynel- milel muharrirler (O kongresine Amerikalılar da dahil olduğu hal- de İngiliz, Fransız Alman, İsveç, Çin velhasıl şark ve garp millet- leri muharrirleri iştirak eylemiş- lerdir, Kongre meşhur Rus edibi Maksim Gorkinin riyasetinde 12- 13 gün sürmüştür. Kongrenin mev- zuu, inkılâp edebiyatı idi. Her mu- harrir, kendi noktai nazarına uy- ; gun birer tez okudu. Bu tezlerde beynelmilel bir noktai nazardan | inkılâp edebiyatı tetkik olunu- yordu. Tabii bizim de bir tezimiz var- dı. Benim fransızca okuduğum te- zi M. Nikolin rusçaya tercüme etti, Bu tezde bizim noktai nazari- mız, ne Rusyada ve ne de diğer Avrupa memleketlerinde bu za- | manın yeni zihniyetini temsil eden bir edebiyatın henüz mevcut olma» dığı merkezinde idi. Bunu da pek tabii buluyorduk. Çünkü kültür | Yakup Kadri bey tarihinde bu devri cihanda bir is- tihale devri olarak telâkki edi- yorduk. Her istihale devrinde ortaya çı- kan eserlerin, bu devir eserlerinin pek öyle bariz bir vasfı olmıyacağını iddia ettik ve bu istihale devrinin geçmesi için ve temsili de evvelâ dünyayı muhtelif mua- rız cephelere ayıran fikir ve pren- sip ibtilâflarının ortadan kalkma- sı, yani fikir sahasında bir sulh devrinin teessüs etmesi lâzım gel- diğini müdafaa ettik ve ekseriya inkılâp hadiselerinin Türkiyede (Devaru 4 üncü sahifode) Ne cin ne peri, radyo gürültüsünden bıkmışlar! Kocamustafapaşadaki taşlanan evin esrarı anlaşıldı Kocamustafapaşa civarında oturan Osman efendi isminde bir adâmın evinin bir müddettenberi geceleri esrarengiz bir şekilde taşlandığı ve ortaya bir cin, peri dedikodusu çıktığı yazılmıştı. Uzun zamandanberi bu garip hadise ile meşgul bulunan zabıta tahkikatın son safhasına gelmiştir. Taşlanan evin sahibi Osman efendinin ailesi ve çocukları son defa yapılan isticvaplarında yeni bir ihbarda bulunmuşlardır. Os- man efendinin dört kızı vardır. Bunlar her gecediğer birçok akra- balarile birlikte evde toplanıp geç vakte kadar radyo ve çalgı çala- rak eğlenmektedirler. Evde radyo çalınmağa başladı- Zı gecedenberi ayni evin bitişiğin- de oturan komşuları Muhsine ha- nım isminde bir kadın geceleri rahatsız olduğundan şikâyet ede- rek müteaddit defalar evdekilere radyoyu © susturmalarını miştir. * Şimdi taşlanan evin « sahipleri söyle de radyonun susturulması için ev- lerinin bu Muhsine hanım fından taşlandığını iddia etmek- tedirler. Zabıta tarafından yapı lan keşifte hiç dışarıya çıkmadan Muhsine hanımın penceresinden Osman efendinin evinin arka ta- rafına taş atılabileceği tesbit edil miştir. Ayni zamanda evin sağın- daki diğer bir evden de ayni şe kilde taş atılabileceği görülmüştür, Osman efendinin ailesi evin taşlanan tarafındaki bahçeye bü- yük ampüller koymuş ve iki gece sabaha kadar bunlar yakılmıştır. Bu sırada kendileri de-etrafı gö- zetlemişlerdir. Ampüller yandıği sırada taş ta atılmamıştır. Zabıta Muhsine hanımı isticvap etmiş, lâkin Muhsine hanım taşla- ma işinden haberi olmadığını söy- lemiştir. Taşlarin evdekileri kor- kutarak radyo gürültüsünü kes- tirmek maksadile bu komşular- dan biri tarafından atılmakta ol- duğu anlaşılmıştır. Zabıta tahki- kata devam ediyor. tara-

Bu sayıdan diğer sayfalar: