22 Ekim 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

22 Ekim 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

id Yüzüne baktış Mi P 4 22 Teşrinievvel 1934 — ME AKŞAM TefrikaNo. 25 BAR er Uzaktan, limana OS gelen küçük bir kayık İskender Fahreddin doğru , göründü.. ( Akte) bu imei (Cerbe) den geliyordu.. Hızır beyi görünce hıçkırarak ağlamağa başlamıştı m mmm Bir kara hi aler r bey etraftan topladığı bir kind En dülüs muhacirlerile Oruç beye yardımcı ku gönder- meğe hazırlanırken, bir sabah yi ral dan ara haber Hızır b. altüst etmişti: İshak bey şehit olmuş! Bu haber Hızır reisin beyninde volkanlar tutuşturdu. Barbaros Kurdeşlerin en büyü- Zünü bir Arap kılıcı yere düşür- ge len ir eyin © düşüncelerini müştü. (Kaletülkilâ) da bu kanlı sah- neyi im gören bir Berberi gen- <i Hızır — vakayı anlatırken, bime ei Hızır..! o Düşman- ln intikamımı almayı unutma- yınl» Diye ie gm can verdiğini söylemişti. Bu meşum haber Hızır Hızır. reisi iemiaba rd "kafi gelmişti. Evvelâ ye yardımcı (kuvvetleri Orucun inden gönderdi, Ken- disi de üikeli şehit olduğu mev- kie koştu. 7 Kale dahili hem yerliler, he de İspanyol askerile takviye edil- mişti, Hızır bey kaleyi muhasara etmişse de, o esnada askere çok ihtiyacı olduğundan, adamlarını surların > inde telef etmekten çekini nmişi Hızır o kalenin muhasara- sından vazgeçerek kendi karargâ- hına döndüğü zaman (Cerbe) den >. bir küçük kayık içinde li- na doğru bey az bez sallıyan bir kadın gör. ildeki görüle bunu ve yolların bir o; hmin eder ya Vi id İN di. Hızır bey: , — Küçük bir çektirme bu ka- dar hücum ve telâşa değmez... Bı- a: Diye bağırmış! Türk ei sahile koşuş- tular., Dört kürekli çektirme, yelken- lerini ki sahile yanaştığı uşattığı Z. den Tunus Dümen gelmek kolay Br ızır bey koşi — Akte, 0 nasıl gelebil din? gz ibi Hızir beyi gö ük sevinm — Beş imei yolda çalkani: kadük... Düşman irine Me edi. Kayık: kâ Hızır be ey, çel nin ii ba Kiz in gösterebileceğini Cerbede ne var, ne yok? Diye sordu. Yür ya eril karargâha doğru Akte — Bir e sonra gelecektiniz... n altı I- Mmediniz? Mez ay geçtiği halde gel- Ze taham, 2 ğ m > 2 5 z a ve Cerbeden bahsederken Ni Hes bir kile — Zafer destanlarınızı köy ç0- cukları bile öğrendiler. Büyük ga- libiyet haberlerini (Gerbe) de öğ- rendik. İspanyolları denize dök- müşsünüz! — Fakat, düşman tekrar hort- adı. Oran kalerinilen başını kak he ceneral (Gumar) Berberis- şe ç (Tel ai a gitti. alamadım. (Cer- be) de yerliler ayaklanmadılar mı? r.. Çünkü yerlilerin e ni Mi abiles ile arası açıkmış. Limandaki Türklere yer- lilerin büyük yardımı dokunuyor. Her şey e e gibidir. Hızır bey Cn nin gelişin- den memnun olmamıştı. e de olsa bir kadındı. 'akat, çok sehhardı, cazibeliydi., Gözlerinin içi şehvet kaynağına benziyordu. Hızır bey bu kaynağa düşmek- ten, cesaret ve iradesini kaybet- mekten korkuyordu. Sert ve yüksek kayaları bisi du Ka yea deviren, düşman! ince yapılı, sülün boylu kadından neden çekiniyordu? Ni unuttunuz mu, Hızır bej? Ya eskisi gibi seviyor mu- sunuz? i Diye soi eh Hızırın damarla- rı tutuşmağa başlamıştı. Ona: «— Seni al seviyorum!» Diyemiyordu. O, hiç bir şeyi bu kadar çok sevmiş, hiç kimseye gönlünü kaptırmamıştı. Seni çok seviyorum!» mek, iradesini, hasılı bütün benliğini ona vermek demekti. e 1 zır bey böyle düşünüyor ve sevgi. EE hislerini açıkça vi ordu. a gece gene beşinci (Çarls) ın teni bir ir beyannamesi ele geçmişti. Hızır bey (Akte) ile uzun boylu i Her | bir hikâye & | «Keskin ustura» perukâr salo- nunun sahibi Şükrü efendi tay- yare piyangosunun büyük ikrami- yesini kazandıktan sonra ne ya- pacağını şaşırdı. Genç, yakışıklı bir ir ike Sanatına çok düşkün- “ < © g. ri BE Sie — g 5 © 5 za âşık oldu. Mediha ski, Yakışıklı berbe- re karşı da hiç yt değildi. ikrami- yesini mi ie sonra Mediha ile evlenmek is e kız bu- na şu a ve) — Babam! amaa iş yapar- san seninle e Babamın yanında çalışmı - ih raf bir hastalık halinde idi. Daima ya- nında küçük iki makas, üç dört tarak taşırdı. Ne zaman iyi kesilmemiş bir saç, bir tarafı daha uzunca br 2 eyl bir bıyık, biçimsiz bir sakal görse hemen eli cebine der. Tarakları, makasları il rıp iyi kesilmemiş olan saçı, bir uzi ırakılmış olan toplar, bu çılgınca arzusundan vaz geçerdi, Fakat gerek uzun bırakılmış bi- 1 gerek emen sakal ve saç onu fena üğü için bir aha © e bakmazdı. #4 ık Şükrü efendi, Şükrü be- ykm siri Nişanlısı zen i. Kendisinin de parası vardı. Yedi girdiği vi yat O kadar ki elini sıktığı bir cok 'maruf politikacıların, üniversite e meşhur doktorla- ın, meşhur muharrirlerin saçını, sakalını bile tıraş etmemişti. Bü- berlerinde tıraş olan insanlar için- 'de yaşıyo: O zaten şimdi yeni ahbapların ölçüyordu, her tanıştığına sorar- lam kıymetini tıraş olduğu berberlerle EN inci (Çark) bu beyanname dı: iri N, de ti 1 airden tardedileceği ha- | dim?.. Be! niz kimdi ea müly rdu: rtik, şimdiye kadar Türkle- sir konan talih kuşu, bun- dan sonra Pe de m ba- Bk dı irin en pr olan İshak Salim Zerleri de yakında denize döküle- a Koca bi -al hakikati nasıl da m Kİ (ishak) ın öldüğü aktı. Fakat o, hiç bir za- man bir «kahraman ey kılı- Km Ai iyi bir cevap vermek için fırsat kollu- yordu. Limandaki gemileri tama- üşman bura- lara saldıra ursa, yakasını kolay kolay kurtaramıyacaktı. 4 var) a maruf e Eğer Kya yahut ta tanı- yıp eni gördüğü bir berber mi söyleni hiç aldı, İDA eki zatın kıymeti ilmi yesi, kıymeti edebiyesi, her ne EN sürülen berber makinesile ölçer- di. Düğün hakikaten pek parlak oldu. Maruf komisyoncu kızını evlendirirken bütün tanıdığı yük- sek amları çağırmıştı. Pk ziyade nutuk söy! 'k merakli- ları vardı. Hele biri iskemlesinden kalkarak doğruldu. İzdivaç, ev- Yakışıklı berber İ Jiliğin saadeti hakkında uzun bir hutka başladı. avetliler | esniyorlar, hattâ bazılarının gözleri e GEREPEN du. Fakat nutuk devi ediyor- du. Damat bey şöyle bir köşede oturmuştu, . Yanındaki o koltuğa uzun m Il bir profesör yerleş- mişti. sör köşeye çekilmiş etrafa ml hafif bir şe- birer İ kestiriyordu. Şükrü det tetti: A, A. Pro- fesör beyin çifte sakalının bir ta- rafı daha uzun, ii tarafı daha idi. e yi da Sile İ 2; diği amm edemez- 1, Halbuki bire hiç farkında olmadığı halde Şükrü cebindeki makası avucu- nun içinde buldu, Onu cebinden nasıl çıkarmıştı? rae içine nasıl ( almıştı?. a hiç farkında Gi Ya er e bei Geri dü- zeltmekten... Bırak profesör efen- di çarpık sakalla gezsin.. Sana ne yahu?.. Fakat Şükrünün içi bir türlü götürmüyordu. Koskoca profesö- rün böyle i iğri büğrü sakalla gez- si doğru mu idi?., a ui sü“ kal Bean keps En kğ ra otur- iel an inde koskocaman bir palmiye vardı. Onları bura- dan kimse göremezdi. Sonra her- kes nutukla meşguldü canım... Makası şıkartışımı kim işitecekti. Haydi cesaret Şükrü... Hi Makası tekrar cebinden çıkardı. . Büyük bir heyecanla, âdeta bir GE heyecanile profesörün'bir ta- rafı uzun, bir tarafı kısa alı- na yaklaştı. Uzun olan sol taraf- ti. Gayet yavaş, ie bir hare- ketle sakal Jın sol tarafına bir ma- kas attı, Uzun saki ei kırpılmıştı, ükrü biraz geriye çekilerek şöyle bir baktı.. Kendi kendine: en — Çık... dedi, olmadı... Şimi 'de sol taraf kısa kaldı. Sağ taraf uzun oldu. sefer sağ tarafa bir makas e e. İN heyecandan eli tit rediği için bu sefer sağ taraf kı- sa, ol ve uzun kalmıştı. m sol taraftan biraz almak lâzım liyordu. Hay aksi şeytan hay. « Sanki tarafı denk rafı is sol NN uzun in du. Solu kesse sağ tarafı küçük kalıyordu, Profesörün sakalı kesile kesile nihayet kökü yanmış, büyük âl kalsız e yumurta gibi iii rıya çıkmıştı Şükrü Bul Bebermmsdtk; Baht bi yığı vo hale yola koyalım! Fakat müthiş aksilik işte. Bi- XBaş tarafı 5 inci sahifede) değildir. Bu nadir, müstesna hay» vanın neslini kurutur. Yaralı, sar- pa düşen bir sülünü bulup almak ta mühim bir meseledir. Köpeğin se in Ai . ale li santim önüne ateş etmek lâ- zımdır. Vurulduğu e şa“ düşüşü çok heleci 5 sil. İml di ai mmüm için uzun iza” biz vermiyoruz. Sülüne (5) ve (6) numara saç ma kullanılmalıdır. Maltepe: Salih Mahmut m e 5 Radyo 22 Dn pazartesi ransızca ders, İstanbul £ kalemi ia ii Le Cevdet, Şrek, el beyler ve Vecix che, Belma hanımlar», 21,20 ajanş ve borsa haberleri, 21, Ne Taldeye De hanımın iştirakile ve tango kalin 2 Varşova (1345 m.) — 16,45 hafif musiki, 17,45 d 18 piyano musikis si, 18,33 senli 19,15 piya no, 19,45 muhtelif bal , 21 dans mı 21,45 Si ee Ee orkestra konseri, 23 rı e konse: 23,15 dans musikisi, ZA, 05 dansın dei İLAN Budapeşte (550,5 m) — 18,30 Yan naklen Li inden. kol dan Si 23,40 haberler, 24 çi rkestrası. iyâna (507 m.) — 18,30 yeni mus sikişinaslar, > in 21, 25 senfo- nik konser, 5 radyo orkestrası, 23,20 ai ti Kö devamı, 24,4 5 o Teşrinievvel sal Ri şiiri ve ittihadına dahil nl nebi nl eliği 5 ), aylığı 00. iç - ayi En 1000 kuruştur. ni tebdili için yirmi beş uruşluk a göndermek lâzımdır. Recep : 18 — Ruzıhızır; 170 $. İmsek Güneş Öğle İkindi Akşam Yatır E11,20 1,00 638 9,38 12 ISI Va 440 620 11,59 14,57 17,20 1B,İZ Idarehane: Babiâli civarı Acımusluk Sk, yık ta ayni ve kurban a Tam bu anda nutuk söyliye zat sözlerini güya bir nükte ie dü bitirdi: — Artık tıraşı kesiyorum efem, m. Tam bu esnada profesörün kö“ şeden gele; sesi işitildi: | — Eyvahlar olsun... kalmış, ne bıyık... Hani benim sevgili Ge Nerede! benim Bir a bıyıklarım?. yıldız , Avcilik Ne: sakal eke 5 dü

Bu sayıdan diğer sayfalar: