November 16, 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

November 16, 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m m 16 Teşrinisani 1934 1934 AHJEE . Trenleri uçuran Mat min “muhakemesine başlandı Matuska abuk sabuk cevaplar veriyor. Halbuki doktorlar aklı başında yn dair rapor ver lie e başlıyan muhakemesi tafsilâ- le doludur. Haydudun ismi Mi: ike İhtisası da trenleri hava- kek ve ihtiyarın ölümüne olmuştur. Matuska, muhakemesi esnasın- da, en hakiki delilerin bile başa. ramıyacar bir ustalıkla deli rolü. nü , reisin sorduğu sual- lere abuk sal aplar veriyor. patlamasından yaralanmış ve ya- rası kapandıktan sonra da inmeli kalmıştır. Reis, kendisine ne iş yaptığını sorduğu zaman Matuska şaşılacak bir yokmkimieie şu cevabı verd — Bn öndikerleri karşı yapılan suikastların ustasıyım. Reis, suçluya ismile hitap edin- ce ee ağ ederim reis bey, doktor adi ei ilâve a ve bana Matuska deyi — Fakat s sen — değilsin. oktor değilim? O halde ri olmadığımı da söy- leyiniz. Suçlu, sorgu esnasında adı tek- AE kendiliğinden doktor Tatlı da katıyordu. ndifer suikastçisi sık sık, sanki birisini arıyor imiş gibi dik dik dinleyicilere bakıyordu. Suçlu, çi ğundanberi, bu- güne kadar yaşayış tarzını şöylece anlattı: ölmez bir adam Tarak bana uz 1adı. Tabi ve dileklerine boyun eği Sap şeyden korkmıyan tabiatin di. sen ölmez bi e eN karşıdan ği — Evet! Yani ben istediğim öleceğim. Mahkeme reisi, kendisinin üze- rinde bu kadar derin izler bira- kan sihirbazın adını suçludan sordu. — Adı Leo idi, şeytanı ondan tanıdım. — Şeytan kim — Şeytan 2 tanrı da fa- Diğer Leolar çlu sözüne devamla: — Yirmi yaşına vardığım zaman gene Leo adlı başka bir adam ta- nıdım, “6 âdam beni 'ipnotize et- meğe başladı. el baş- Ml Fakat da ir Leo vardır ki, ida kilise- sinin mahvına çalışıyor. Söz bu papalığa dokunacak bir rim girince reis, suçlunun sözü- ü kesti, bii tuska papalığı alarm şöylece sözüne devami et — Büyük harp sna miabağim vardı ki o: adı Leo idi. Beraberce açi da bulunuyorduk. Trenleri havaya uçurmayı bana öğreten odur, Son- ra bir gün Viyanada bir anin bir ladım, Yaptığım şeyleri yapmağa beni sürüldü 1 1 d Matuska, bu sözleri — deli ol- duğunu anlatmak istiyor lik kaseğiitai çok iyi oynuyo: mra suçlunun diğer bir Lay da şöhret kazanmaktı. Reis sordu: Ez Fe: nalık ruhu bulunduğuna inanıyor musun? imi — Evet! Eğer tanrı varsa şey- tan da vardır. Şeytanı görmüş! hkemenin böyle bir say- gısızlık göstermesine dayanamam. Size b an gibi pençeleri vardır. Evet şeytanı gördüm. Buna eminim. Reis, maznunu sorguya çekmek- ti m Savaş (alan. e (ha; meydanı) gös- terdiğin kaktamanlıımı dolayı, harp madalyaları aldığını bize söyledin. Halbuki bu, yalandır. «Harbiye nezaretinin e sara- ve yandan görünüşü sında böyle bie yoktur. — Mi aldanıyor! Bu söz, mahkeme reisini kızdır» dı. Bir Biden, hem de yüzlerce zavallının canına kıymış bir cani, met makamlarma nasıl di uzatabilirdi? ç Reis derhal “> yanındaki vam için zencirlerin tekrar çözül- mesi emi r hz, ilirken, sui- kastleri ep syağe EL kıy- dığı zavallıların anıldıkça, ayağa kalkarak in aşını eğiyor ve hatıralarını e “ Kaplan sü Matuska hayatını lm de- vam etti: ndim şarap yap- ketini yapıştırıyor ve bu; çok alıcılar re zim ei : iŞ GEL kes kal KR buki bi şişelere doldurarak (istiyenlere gönderdim. Alıcılar, şaraplarımı beğenmediler, ve bana gerisin geri- ye gönderdiler. Bunun için bu iş- v PE Sahife 7- Musiki inkılöbe Şimdiye kadar bine yakın halk türküsü toplandı Yusuf Ziya bey, armonize edilecek şarkılar hakkında ne: Hiliyar? yüksek Sirahtim mekle imleri yeni omusikinin Türkiyede yayılması için pro gramlar yapmağa başlamışlardır. ldığımız habere gös re; bu mus| a Aw om iarmda tahsil görmüş gençler, Anadolu balk i ederek kül konservatuvarı müdürü — Ziya beyin de yeni musiki ii dalı bulduk. Sri Ziya bey > j disile görüşen bir muharririmize . diyor ki: ! «— Halk tü ini armoniz: K #şi ol ühimdir. Far oldukça mi kat bu İşte en ziyade gözönünde tutulması lâzım gelen bir nokta başka türlü armonize asla şüphe etmemelidir. Bunun için armonizeyi -akma- mak icap eder. Armonize edilmiş halk türkülerini bir elden geçir- mek, yani bu işi idare edecek bü- ve roğüki, teşkilâttan geçirmek Konservatuvarm evvelce Anadolu seyahatinde toplamış ok duğu halk türkülerinden istifade edilecek midir? «— Evet seyahatte 800-1000 e yakın halk türküsü toplanmıştır. Konservatuvardan bazı arkadaş- lar bu türküleri garp a2 tek- miği esasını gözönünde tutarak ar- monize en rdir. — Mi z için İsti- fade edilecek musiki slerleri han- gileridir?, «— Milli musiki alâtı bağlama, saz, tanbur. ve e Ut, ke n, kanun sonra- Dai iltihak — ii aletleri- dir. Meselâ: Ut katiyen bizden değildir, A raplarındır. Şark siki mu- aletleri içinde belki de üç Konservatuvar müdürü yüz sene evvel tanbur, k kemençe, üsü orkestra ile de çah nabilir. Tabii ra keman, piyano gibi vardır ve bunlar garp mu- ski aldı. Garp musiki tekniği p E Ei iR ei ürk şarkı, mazşiher ne ise bunun; ya kemana, ya piyanoya ve yahut başka alâta göre leğişi İnhisar idaresi tütün alıyor Tütün inhisar idaresi İzmir ve havalisinde tütün almağa dev levam si şimdiki halde iyi bir derecede- dir. : kumpanyaları müdürleri, beni yan- larına bile uğratmadılar. Eli boş olarak yurduma döndüm. sami emir almış? öylü yurttaşlarım bana büyük bir ei çektiler, Çünkü beni büyük bir adam sanıyorlardı. İçti- ğim pi çakır ke; a in dönerek karyolama uza zaman, ali arkadaşım e ora- da buldum, Bana dik dik bakıyor- kaim ei dum. Bana dedi ki: | ska! Sen anlı sanlı bir adam olmalısın, bütün acun (dün- «— Matu: ya) seni tanımalı, ünü tik retmelisin. Adın, ai mil üddet anılmalıdır. Bunun için trenleri havaya uçuracaksın, kimseyi esir n de n hâki; Tşk e enler eya uçuru: ordu. İsi Leoya dedim ki: — Troçki komünisttir. Leo bana şu cevabı verd Sen de ais komünist fırkasını kuracaksı Leoya sordum — İşe Wiki fırkasını kur- maktan mı, yoksa trenleri havay. uçurmaktan mı lace o, nl şu sevab ve sinden sın. Sen oldukça açıkgözsün. Hiristiyan komünist fırkasına merkez olacak bir yer kiralamak için ze gittim, Rei t zabıta, senin kurmak istediğin Gülün merkezini bula» madı. Bunun üzerine Matuska göğsü- nün derinliklerinden gelen bir ho- m duğum trenleri, rüyam- da gördüğümü söyleselerdi buna inanacak idim. Budapeşte mahkemesi bu garig, can ya muhakemesine des sk iii eşeğin Bika Giy ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: