25 Şubat 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

25 Şubat 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 Dananın kuyruğu kopuyor Fenerbahçe - Galatasaray! maçının tahminleri çekişmenin mma de çekişmeye sa olan şeyin in ortadan kalktığını an- la in «Dananın kuyruğu koptu» derler. İstanbul fütbol şampiyonasının kuyruğu da haftaya ofnanacak - Galatasaray maçın- da eme galiba, en cumaya az puvan itibarile, Fenerin <a tehlikeli ra- yonluğu ancak Galatasarayı yenerek koparabile- çekti. Bugü vaziyet değişmiştir. Fenerliler İde b Al yüzünden Galatasarayla re kalsalar da Bani Si ri cak puvana geldiler. Haftaya beklediğimiz Fener. sim larında olduğunu, bizim gibi, dü- ünerek sahaya çıkacak Fener fütbolcularının neticeye &mniyet- leri tabii rakiblerinden daha faz- la m Maçı wvelki manevi ovazi- yetin ve ladin Fenerliler: lehin- pa ye iy bir nokta z r. Oda, sarı lâ eierdlilerin, ee kalsak da şampiyonuz, düşüncesile ruhsuz başlayıp ilk iz baskına uğramaları ihtimali Bu şekilde ARE Şa kaza- ve cum gi paşa «iİnitiatiyep Galatasaray tarafındafi Keseci ihtimali “kuvvetlidir, «Sarı kırmızılılar akıncı hatlarını arruz kolaylığı ve muhacimle rinin becerikliği ile pek tanınma» mışlardır. Onların şöhretleri da» ha ziyade ateşli oynamalarile meydana çıkmıştır. akıma göre, rakibleri © dar kolay kullanamadıklari ta 'arruz silâhile mücadeleye çıka- tak olan Galatasaraylıların t i ka» Eleni ik a Olam zayıf bulunacaklar rını hesablanabilir, Fenerlilere gelince; klü- bün ananesinde de, müdafaa zafı kadar muhkem olduğu pek lanmaz. . Yani şüpheli tarafı, taarruzla- ri sona kadar dayanma hassasıdır, Cuma günkü e bütün sırrı Fenerin lehine görünen be- rabere kalmak seci ğin top- lanmıştır kanaatındayım. Bu sefer Fenerliler berabere kalmak avantajini, yanlış bir an- layışla, ta; ia: a fi asıl kuvvetli oldukları hücum silâhını rakiblerinin ellerine vermiş olur. lar. Eğer Fenerbahçe kaptanı vazi- yeti iyi kavrayıp, Galatasarayın riske bir oyun oy mecburi» yetile her zamanki; daha çok dan çıkarmış olur. Fikrimi daha kısa bir şekilde göyle söyliyebilirim: Cuma günkü maçta Fenerbah- çeyi galib acak taktik mü- dafaadan ziyade mukabil taar- ruz, hattâ mütemadi taarruz tak- tiğidir. Eşref Şefik | Tecrübesiz güreşci- lerin müsabakaları Tecrübesi; en için Kum, kapı ealikzede tart ib edilen mü- sabakalardan bir kısmı neticelen- miştir, Müsabakalar 56-61 kilolar ara- sında (o yapılmış Kı pıdan 9, Kasımpaşadan 5, Topkapıdan 2, Haliçten! ki ce- man 17 güreşçi iştirak etmiştir. Neticeler şudur: 56 kiloda, birinci Kumkapıdan Ah- Fevzi- ımpaşadan med- Sak Haliçten Cemak. 6l k Kası dan Meri ikinci Kumkapıdan Mustafa- üçüncü Kumk Gelecek cuma Haliç kulübün- de 66 ve 72 kiloluk güreşçiler ara- sında devam edile- Cim Tdi Demseyle danışıklı mı övüştü? Cuma günkü spor kısmımızda eski boks şampiyonu Demseyin dünya serbes güreş şampiyonu de- nilen Yunanlı Cim Londosu iki yumrukla yere serdiğini Yunan gazetelerinde gördüğümüz tafsi- lâtile bildirmiştik. da bulunan güreşçi Dinarlı Mehmedle bir kere tutu- şe» Dinarlıyı çok sıkı bir maçtan ra yenebilen Yunanlının ç bi bir pehlivan olduğunu bilen. ler Demseyin galibiyetini şüpheli görerek o maçın bir danışıklı dö- ze fikrimizi bildirmeği lüzumlu ördük. * Sil müsabakalara profesyo- nel güreşlerde pek sık tesadüf e biz de kabul ediyoruz. la reklâm heticesinde Ameri- Li da çok tutulan Yunanlı Lon- dosun belki bir kaç danışıklı dö- düş ram da kabul ederiz. Yalnız denilen yumruklu İl ez sahte hareketlerin çabuk farkedileceğini zannediyo- ruz. o Bilhassa Demsey gibi bu yaştan sonra güreşe baş i mevzuu bahsolmıyan ve boksör- lük hayatında daima ciddi döğüş- ni lekeliyecek maceraya razı ola- pe a dü- şürebilecek | iğ Slap olum olmadığı- na gelince, bunun pek mümkün ok duğunu şimdiki ci şam- piyonu Max Bear ile bir çok gazete-| lerde yazmıştır. Şimdiki cihan şampiyonu Maxi i. Bear kendi kalemile yaz- hatıratında Demseyin hâlâ ze yumruklara sahib oldu. ğunu şöbreti aleyhine olarak iti. Paris koşusu Fransızlar atletizm propagan- sık bayrak ve sokak koşuları tertib etmektedirler. Bir k Fransız gazetelerinin her se ne tekrarladıkları sokak koşula- rından başka her sınıf atletin iştirak edebileceği bir şekilde Pa- ris turu u tertib o olunmuş- Bu koşuda bütün Paris köprü- leri geçilmiş yüz metreciden 1500 metreciye kadar her mesafenin şampiyonu koşmuştur. ” ruhuna doluyordu. Hattâ çok bee dına Demseyin dev Karneraya mean gr. giray güne eriy Or dekan hasımlarını Daylan yumruğunu b EE 2 | DÜN ve Yazan: M. Uyg Öldürmek için vicdanmda bü- yük mücadeleler yapmıştı. Böyle bir şey yapmağa kendinde kuvvet bulmuştu. Cürmünü saklamak için müca- delelere girişmişti. Bunu da ya- pabilmişti. Fakat ruhundan yük- selen feryadı ebediyen zaptede- bilmek kudretini kendinde bula- mıyordu. Vicdanının üstündeki bu yükü hiç olmazsa Ferda ile pay- laşmak lâzımdı. Cürmü ona da irtikâb ettirerek bu işi nihayete ami dar gecikirse o kadar çirkin bir korkaklık göstermiş olacağını hi YARIN Edebi roman Tefrika: 71 Çocukları doğduğu gece gibi, masnın üstünde gene üç kırmızi gül vardı. Ferda, kıvrılarak: — Uyuyalım.. Dedi. Faruk cevab vermedi, a larının tetkik e: bi ona dikkatli dikine a yordu. — Neden soyunmuyorsun? Ferda ağır ağır, uyku içinde gibi bu sözleri söylüyordu. Faruk cevab vermediği için elini saçla- rıma daldırdı: Farukun alnını, şa- kaklarını, gözlerini, yüzünü, ok- şuyordu. .. Neden ken- ? Saçlarını tutan firketeleri birer birer » gekti, masanın üstüne kaya — sediyordu. Bir çok kere itiraf ih- tiyacı dudağına kadar gelmişti Çılgınca öpüşürlerken zalim bir lezzet gibi bu itiraf ihtiyacı onun iş sevdiği iki lerle şüpheler verecek kadar “ile riye varmı aşi, i öğrendiği zaman bu kadının ruhunda nasıl bir fırtına kopacağını bu sözlerle tecrübe et- gibiydi. Fakat Ferda sanki her şeyi unutmuş gibi dav. ranıyor, o uzak günlere Bahizaniz nı çevirmek istemiyordu, Hattâ tahkikat günlerinde bi- le Ferda bu işten pek az mişti. Fakat Faruk onun karşısı- ne geçip te: Bana bak, elime bak, onu ö iği zaman ne yapacaktı? Onları birleştiren ih- tıras bu yüzden nasıl bir değişik- liğe uğrıyacaktı? Ferdayı sev meki öldüren b. ii uyuyan köşk içinde sü- toprak altındaki bir nehrin a e derinleşmişti. Faruk Ferdanın odasında gitmek istiyor- du, tereddüd et- tiğini, içine bir korku yayıldığı. nı hissedi; Faruk bundan evvel de, ölüyü kucakladığı zaman da dizlerinin bu itaatsizliğini tecrübe etmişti. Büyük bir azim hamlesile yerinden kalktı. Kapıya doğru yürü Aralıklardan aydınlıklar süzülü. yordu. Kapının tokmı ik, kapıyı itti, girdi. Ferda , yatağın kenarına gece- Farukun alsında derin çizgisi yardı. Yüzü zayıflamış idi. Ferda İunu. uzattı. - k seviyorum, Faruk. aydınlı. ğında yaldızlanıyordu. Ferda ek lerini çarşafa bırakarakı — Otur, dedi. kd üstüne otur, konuş benimle... Seni sevi- yorum. * ki yakut pırıldıyordu. Parmakla- rile saçlarını biraz düzeltti; — Sen burada yatmazsan, ben uyuyamıyacağım. Soyunsana Bo; bağını çözdü. ali çıplak kollarile boynuna sarıldı. Farukun dudakları en kayboldu. Faruk, amin der puseden kendisini ayırdı. Fi — Sana bir şey a yapar mısın Dedi. Ferda baygın gözlerinin bulut- ları arasından âşıkına bakıyor, bu sözlerin mânasını anlıyamıyor- du. — Ne yapacağız? Dedi. — Çocuğun odasına gidelim, çocuğu görelim mi? Ferda yüzünü yastığın içinde aksar — Çıldırdın mı Fark? Dedi. ruk gülüyordu. Genc kadı nın başını ellerinin arasına aldı. Hiç te çılgın değilim, Fer- da, Yüzüme bak. Ferda ei inliyordu, at soni biraz sonra a benim olmıyacaksın! Onun dudakları üzerine iğilmiş, âdeta si gibi, bu sözleri ke- keliyordi pe ed sölüyorsun, Faruk! Bunlar nasıl slime Beni iyi dinle, Ferda, Söyli- yeceğim müthiş şeyleri iyi anla mağa çalış. Seni ben çılgın gibi olmalısın, 3 Faruk bütün kuvvetile kendisi” ni Ferdanın yanından biraz geri çekti. Âdeta hiddetle

Bu sayıdan diğer sayfalar: