11 Temmuz 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

11 Temmuz 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Oktayın sevgilisini ee gün akşama kadar - Ankini aradılar.. in mun her köşesini delik deşik. ettiler. yü anın üzerinde toplan- mmıştı. Oktay kendi kendine: du, © Ankini ortai a kaldırmağa kim eee edebilir ç Güneş batarken, yüksek dağla- amaçlarından kopup gelen fırtınalar, sarayın geniş duvarla- rına çarparak, korkunç uğultular- >İa dağılıyordu. Kulakları yırtan bu are Ok- 3 tüym emiriza -ok al ha» ırlanmış gi bir ya; ibi. çe kiyor, m ve sertleştiriyor- du, ' Okta: f azgın rüzgârlar, Ankini inden aldılar,. daha ne istiyor- ei sehim İhtiyar ve kurnaz vezir, | bu sırada hanı te- rensesin izini bul cekti, O, Çinli - sihirbazlardan e “beraber getirmişti. Oktay: — Mer birini & z e tayyare Ankinin yıldı. . zına baksı Oktay pe dalgın ve müteessir. di, Sesini çıkarmadı. Çutsay sihirbazı hanin huzuru Mi eşe bakınız.. dumanda ne gördüğünüzü söyleyiniz!, .. gire gözlerini duma» a dikti. ve başı dönük bir adam ibi, yavaş yavaş konuşmağa baş- dı: © — Büyük bir bahçenin ortasın- “da birçok çadırlar var.. Çadırlarıni “etrafında kargılı nöbetçiler dola- — oşıyor.. e bir genç kadın.. Ankin.. ta ken. şi sesi e elini ak bağı oytu 'ruyor... İşte bir erkek... Ah, me- lin köpek.. seni şimdi tanıdım.. ersa... Meri sen kaçırdın, de- I mi?... elini boynuna atti, saçlarını il Içak! Sevgili- in üzerine atlıyor... Zavallı Ari- Uf: yı ile kendi- duran ateşi bir tekme ile ak iel ulu han! de ittiği TAOCLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR İCENGİZiN OĞLU |: İSKENDER FAHREDDİN —— » Mersa, (Çatal Dağ) geçidini tutarak, prenses Ankini, © şeytanların bile bulamıyacağı bir tepeye kaçırmıştı. Ankin, yavaş yavaş bu adama ısınıyor. rdu 7 e gi ve ihtiyar vezirin o- tutarak haykırdı: — Ya arın sabah güneşle bera- ber yola çıkacağız, Çutsay! Fars- Ilara, Oktay hanın evinden kadın çalmanın ne demek olduğunu an- latacağım. General Kaçara tez ha- ber salın.. bu gece sabaha kadar atlılarını hazırlasın. ie Fars kabilesi arasında.. inin yanına vardı- ğı zaman, ilk ö ei Oktayın sara- yından Ankini nasıl kaçırdığını anlattı: — Onu çok sevmiştim.. onsuz dönemezdim. Uşağımın küçük bir hilesile Ankini tuzağa düşürdük ve eşya har. nın arasına sok- tuk.. ağzını bağladık.. buraya ge tirdik, Fars beyi bu işten pek de hoş- nud kalmamıştı: — wu haber a- lırsa, Ankini aramağa ii gereki O. na ne cevap vereceğiz?, Dedi, Mersa, çaldığı iü kılı fını da hazırlamıştı: n bugün adamlarımla şu Karşıki tepenin arkasındaki küçük köye gideceğim. Oktay veya onun adamları gelir de beni ve Ankini ararlarsa, iri henüz dönmediğimi söylersi Fars beyi, bir iğ. en Oktay hanla arasının mir is temiyordu. Kardeşine öğüd ver- di: — Ankini geri gönderelim. uzun yüzünü adil ilei ve e ersa: n Ankini yumu çok hasta ve ibtiyardı. ölürse, kabilenin key Mersadan başka geçecek kimse aydi, öyle ise e adam. dan uzaklı masın, Han gelirse, kardeşimi yok paralamış deriz. Mersa adamlarını dönmedi! An- kini ve iki cariyesini alarak, ak- şam üstü yola ç Mersa, Fars kabilesinin merke- zi olan (Çatal dağ) yamacında geçerek (Kara tepe)ye var, ri tepe, yol uğrağı değil” Fars kabilesi la ini tün akıncılarının baskınına uğra» sa kg Kara tepeye hiç kimsö ayak basamazdı. (Çatal dağ)ın boğazında dar bir yol ve bu yolun ağzında taştan bir kapi vardı. Mersa bu kapıyı tutmuştu. Taş m8 erir dünyanin rem ya toplansa da bir büyük el e Ki, gene geçö mezdi. Mersa bu geçide adamlarından bir kısmiıni yerleştirdikten sonra, arkadaki köye e (Kara tepe) köyünde ka» 'dar çadır vardı. Bu iade yak — Radyo 11 Temmuz Perşembe İstanbul, iz 30 e e yan Azade Tarcaı m ders, 19,10 Dx â 40 Balala; perdelik opera pik ile Si Sonra: Yabancı diller- le duyu! 20,30 Vagnerin «Reingold» rd plâklar, 20,50 Aktüalite, 21,10 yel ile popüri, 22 Şarkılı , ei Spa yn Prag, 20, 10 Plak 0) 5 yi müziği, 21,20 Gn <Bandiler» 22,35 Çek ği ,50 «Radyoyu dinleyici- ler ye in ciz ela adlı reportaj, 21,10 müziği, 23,30 Dans müziği. e Cuma İstanbul, 18, s musikisi (plâk), 19,10 Hafif musiki KY 19,40 Ege ca şi A eserler, 20,10 Konfe- kaşı, 21 vi ri, 21, 2 40 Bağı ran Alexan- car halk e iş ze yezai 10 Plâk neşi ükreş, 13. 15 Tem re Radyo orkestrası, 19,15 m 20,20 Tanınmış şantörler (olak), 21,15 Piya- no konseri, an Ari va lan şarkılar, müziği, ni iğ S3, za RU N ze r, 23,35 Kon: beli, pa ,30 er 20,50 Mo- noloğ, 21,10 Edebiyat (Müzik ve söz lü) 22 Sekli konser, 23 Spor, ii 10 Plâk (Hafif müzik), Prag, ri iy Geni 20,25 Romi sekel şiirli müzik, ipmannın şarkıla- rından, 2), 45 Hi 23,30 Plâk, Budapeşte, 20,30 Düs aron mi: ziği, 21 «Radyo selamız vie triyolog, 21,30 Opera orkestrası, 23,05 Plâk, 24 Caz. Breslav, 20 Köylü müziği, 21 Kısa du: yumlar, e 15 Schubertin eserlerinden senfonik konser, 22 Kuartet (şarkılı) e. rışık şen sözlü hava- lar, 2 müziği. RR Fikir Hareketleri MECMUASI'nın taşradaki bayilerine: Fikir Hareketleri mecmuasi hanesinden gönderileceği için mati müdürlüğüne müracaat ede- ler. ğeninin ocağına misafir inmişti. Prenses Ankin köye giden dar ge- gidden geçerken, Oktayın bura- lara geler emiyeceğini anlayınca, Mersaya sertlik göstermekten vaz m, sa yabana atılır erkeklerden deği iz yaşi kirki geçkindi.. fa kat, yirmi yaşındaki delikanlılar. dan ül gösterişli ve sevimli bir da yavaş yavaş eriyor ve gevşi- ordu. da Mersadani çok yaşli bir erkek değildi. Fakat, Ankin La köylüler, k vardı: 1, bu kadından çok yilmiştir «Turakins günün : lela di, yerlerini değiştirmemişler ve yordu. kurtularak Ankin, saraydan kulübeye ndi- öçebelikten Seğmiğ kalmışlardı. Mersanin ye- ğeni, bu köydeki kümenin reisi idi 1 Mersa ö gece köye varınca ye&- gine kelerlenmiyordu. Elverir ki, o, bu kulübede geniş bir nefes a- larak rahat etsin. (Arkasi var) | Her ime | bir hikâye Genç kadın koridordan geçen yataklı vagon memurunu çağırdı: i, dedi, siz bana hususi surette bir yer bulacaktınız.. ya- taklı vagonda bir yer temin ede- cektiniz?... Kondükt — İmkânsız... dedi.. belki ya- 7 ttanlrdan biri gelmez düşünmüştüm... Amma hep- iyi gi a undan sonra genç kadının kar- linda oturan Macidi gösterdi: — Bakın.. dedi. Bay da rica et- ti. O da yataklıda yer çiğ ba Mi ki kompar- Hane Birinci sabi, mizi kadife aklı, derin bakışlı e kadın... Ekspres treni geceni oynunda bütün li e çayla. Macid genç kadın: — Çarı efendim. . dedi. geceyi burada geçi: .. Dahi iki gün evvel yatakla yer kak mamıştı... — Ne feni si kiz mse gelmemesi için e ederseniz kompartıma- nın perdelerini kapatalım... Eğer iki kişi daha gelirse uzanacak yer de bulamayız. Genç kadın alimi. heyeca- nini, telâşını belli etmemek için VE ve bir sigara aldı. z bilirsiniz. isterseniz m kapatınız Macid evvelâ kapiyi kapadı. Sonra perdeleri indir. — Müsaade süüiin ben ken- Mende ba şimdi küçük kompartımanı ha- 27 ağ çok tatlı bir ışığa boğu- yord Bir müddet öteden beri: nuştular. Ahbaplıkları epi ie git an ay- onun sigara içişindeki güzelliğe bayılıyordu. Nihayet genç kadın: şe — versin... de i.. arkası . Macidin ak- na şimşek düratile Bir fikir gel- mi — ” Allah rahatlık versin.. irin kat benim garip bir âdeti: m E dır... > yorulduğum, çok yi ie dığım zamanlar ei sldalie kadın gülü: — O halde gecemiz eğlenceli Ma sr neler sayıklı- yacaksı Maci yele ga uyuyor X i kompartımanda seya- hat ettik. Karşılıklı kanapede w- zandık.., Onun ii ee neler feda — mem ki... Bütün hayatım, serv tim, malım alli onun ei .Ne iyi kadın... Ne çeki- Dud çücük erim... Bir gülüşüne hayatımı di kanapeme uzanacağım.. ririm., onun için çıldı ederim rahatınıza bakı- | onun için deli oluyorum... lâ, şimdi... Bana cesaret verecek kadın isk I h . Ne olur?. dı. ipekli 0 içindeki kü- | Dünyanın en mesud adamı o za ayaklar güzeldi.. kana- | man ben olurdum... Küçük bir penin üzerine akan biraz €- | hareketi beni yeryüzünün en bah- teği kalktı. B ütün gü- | tiyar adami yapardı... Gencim... zelliğile a ar Sigara- | Sıhhatli eğim.. her halde sını yattığı yerden içerken bir | bir kadını ihtiyar, has yandan da kitabını okuyordu... ikanlı: anışinda, sigara içişin- de, kıpkızıl dudaklarında ne sex appel var... dedi.. ne çekici bir kadın... Hakikaten genç kadın bütün hareketlerile bir erkeği kendisine miknatis gibi çekecek bir kuv- vette idi. Bir müddet sonra sanki Maci- din orada bulunduğunu unutmu le bin bir heyecan verecek şekilde tatlı bali es- edi. Gecenin koynunda, bu perdele- ri tamamile inik küçük kompartı- manda yapayalnızdılar... Genç kadın kitabi elinden birakti... Ta- vandaki lâmbaya uzun uzun bak- tı. Macid söz açmak iç — Galiba işıkta uyuyamıyor- sunuz... o gülümse edi: — Evet.. daima karanlıkta uyu- rum da... — İsterseniz lâmbayi söndüre- yim... Hem artık hiç kimse ka- ranlıkta kompartımana gel — Hayır.. hayır.. söndürmeyi- niz., yaln trafındaki kumaş başlığı kapatınız. işık aza- fır. Macid yerinden fırladı. Lâmba- nin ME kırmızı, kalın ku- aşlığı iyice kapadı. Kırmızı kalin kumaşın altında kalan lâm- | kocadan çok daha mesud edebili- rim... Bunları sözüm ona sayıkladık- tan sonra kompartımani dinledi- di.. va kadın şimdi kim bilir bir eme e idi. rin m re "Kim. bilir bu uzun sayıklamalar onun ateşli gönlünde ne fırtınalar ko- ne rmaştı. ateşli sözlere hiç bir adi lâkayid kalamazdı, Yavaş- ça kalktı. Heyecanla ona yaklaş- tı. e 0 çıkarmıyordu. erine eğilip baktı.. gözleri Sudi kırmızı ışığa çok iyi alıştığı için etrafını pek güzel görüyor- du... Genç kadının ağzı bir karış esnediği iç tı.. biraz sonri rul | horlamağa başladı. sayıklama ona ninni tesiri yap- hat kanını içiyordu.. (Bir yıldız) AKB > müesseseleri modern türkçe kayin 5 ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf ie ve modellerini temin er. 'kezi: Maarif vekâleti karşısın da telefon 8377 Şubesi: Samanpazarında

Bu sayıdan diğer sayfalar: