4 Eylül 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

© Sahife 6 vi ağn AKŞAM Memleket haberleri Zengin bir nahiye: Bornova İzmirin yanıbaşındaki bu kasaba çok güzelleşti İzmir gam) — zengin ve güzel (Ak- nahiyele rinden biri Bor- — tatil günlerinde | ir rai > by sile Bornovanın klüğünde olan anda bali merkezine temiz duğundan kentin çimli 3 — Y Bornova İstasyon caddesi, aşağıda yeni e ve parktaki değerini lir. Demir boru- avuz, ortada Bornova belediye reisi Fehm maktadır. larla sıhhi bir şekilde su tesi- | rilmiş, burada kısa bir zaman Havali matöninkeilerinis yeni zi- satı vardır. Sokakları yeni yapıl. | geniş bir park açılmış, vaktile ye- | raat işleri hakkında malümat al- mış, kaldırımlı ve ana sokakla. tiştirilmiş olan büyük çam ağaç- | mak ve tecrübeler yapmak için rında metre uzunluğu! larından başka üç bin tane göl- | okula ve buradaki ziraat müca- 2300 kanalizasyonu, yedi kilometre as- falt yolu vardır. Nahiye belediye reisi bay Feh- da hayvanlar baytar gözetinde kesilir. Nahiye merkezinin artasında ön- ce mezarlık olan alan temizletti- geli ağaç dikilmiş, parkın orta- sında 267 ton su alan büyük W meali ya Bu güz vuzun ön tarafında Atatü ie eni bir bilse; mermerden yaptırılmış süslü bir kaide üzeri- yerleştirilmiştir. Ger bu park içinde bir gazi- no yaptırılmıştır. Halk bilhassa dele istasyonuna gelip gitmeleri faydalar temin etmektedir, Batı Anadolu haşerat enstitüsü de Bornovadadır. Ürünlerimizde görülen en küçük hastalığa kar- şı bile mücadele istasyonu ve ha- şerat enstitüsü hemen lâzım gelen tedbirleri almaktadır, At koşuları İzmitte sonbahar koşuları hazırlığı baş başladı yeri (Akşam) — akm) “Ee yıl oldu- şehrimizde Diğer kuba 22 eylülde husu- si muhasebe tarafından yaptırıla- caktır. Bu koşulara girmek üzere uzak illerden koşu atları getiren- ler vardır. Koşuda halkın istirahati içi K terek biletleri tertip edilecek şe- hir bandosu, tümen amy yarış esnasında çalacaktır. caktır, Urfa ilbayı ayı Diyaribekirde Urfa (A Necati genel müfettişle ve için Diyarıbekire re gitmiştir. Urfada sübay y yu tos zafer bayramında yapılmıştır. Meyva bolluğu Şeker Armudun kilosu 2 kuruşa satılıyor Konya (Akşam) — Bu yıl Kon- yada meyva çok bol ve ucuzdur. Yalnız Konyada yetişen ve şeker armudu denilen bir nevi iki kuruşa kadar satılmış üzüm kavun ke-“uz 60 paraya kadar satılmaktadır. Kışın yağışlı git- mesi ve bahar aylarında az yağ- mur olması üzüm, kavun ve kar- puza çok faydalı ollağtndae bunların daha ucuzlıyacağı ve 20 paraya kadar ineceği muhakkak sayılmaktadır. Her gün Adana ve armut Ankaraya vagonlarla kavun kar- puz ve üzüm yollanmaktadır. Et kaçakcılığı yine başladı Konya (Akşam) — Şehrimiz- de bir kaç aydır yapılan şiddetli inmiştir. Belediye mez es- mini indirmek suretile İlik ğı önlemeyi düşünmektedir, Tarihi bir eser Iplikçi camiinin yıktırıl- ması dada Konya (Akşam) — Şehrin güzel bir caddesi a Düellee caddesi üzerinde ve ziraat banka- siyle merkez oteli arasına sıkış- mış harap bir cami vardır. Selşuk- lılardan kalan bu camie (İplikçi camii denilmektedir. Bu camiin kıymeti Selçuk mimari Stilinin en Za bir nümunesi olmasınday- Senearlenberi hiç bir tamir yüzü görm ve caddenin gü- zelliğini bozan bu camiin şarbayı- mız Şevki Ergun ve o zamanki il bayımız Vehbi re ki Sağra yıktırılmasına başlanmış ise de şehrimizdeki —— pm yy taz aza eşebbüsü rine kültür bakanlığı Pr camiin yıktırılması durdurulmuş- tur. Sin mi buğdaylar H Urfa met ta- rafından rem köylüden şim- diye kı 500 bin kilo buğday adar i satın alınmıştır. Fiatlerde fark yoktur. an: Mustafa Ragıb diği ve takl olduğu halde hâlâ kendisinin aranıp sorulmadığıni düşündükçe, gece gelen süvari zabitinin, hükümet tarafından gön- e. biri olduğuna büsbütün kuşkulanıyordu. O halde, madem ki, arkadaşlari içinde semtine uğ- rayan yoktu. Demek ki ,hükümet kendisinin burada bulunduğunu tahmin etmese bile, nihayet Mah- ud beyin evine gizlice birini yol lıyarak buraya sığınıp sığınmadığı- Atıf mal edilmiş vaziyetini düşündük- çe etrafında ele geçmek tehlikesinin henüz devam ettiği- ne hükmediyordu. Atıf bey, kendisini yokladı: Çok yorgun ve halsizdi: Bacağın- an sızan kan, onu haylice kuv- vetten düşürmüş, mecalsiz bırak- mıştı. Genç mülâzim, bu halde bir kaç saat daha bekledi fakat hâ- lâ gelen, giden yoktu Benzi lime di hekime uhtaçtı.. Bir sid e yapamamak- ak başı ucundan ahmud beyin anne- sinden bir ayna istedi: Eline tu- taya aynada çehresini tet- ki i: Benzi, gireç gibi bembe- EEE “Beli ki farkında olmaksı- zın epice kan zayi etmiş ve has- dönen e şeyden evvel bir hekime muhtaç- 1. Bu hekimi kimin vasıtasile bu- raya getirtebilirdi: uraya e yakın arkadaş, tabur kâtibi Ragıb beydi. Kararını verdi, ta- bur kâtibini çağırtacak, veni ni anlatacaktı. Yattığı yerden yanı başında oturan Mahmud beyin annesine oğru başını çevirdi ve: — Valde, dedi, size zahmet olacak amma, bana gizlice bizim tabur kâtibi Ragib efendiyi çağı- tabur kâtibi Ragıb beyin Çinka sokağındaki evine “a Mahmud “beyin annesi, ziyaretindeki mak- sadı Ragıb beyin evindenkilerden saklamakla beraber, tabur kâti- binin evde olmadığını öğrendi ve oradan geriye dönerek yüzbaşi Cemal beyin evine geldi Mahmud bey, yüzbaşı Cemal beyin evinin selâmlığını kira ile tutmuştu. Mahmud Deki annesi, “ kâtibini bulamayınca Cemal e müracaat etmeği, tabur kâ- tibini Cemal bey vasıtasile çağırt- mağı muvafık gördü, Ve vaziyeti Cemal beye anlattı. Cemal bey, uzun senelerden beri Manastır- Ee ayrılmıştı, bir kai deni gün eri mezuniyetle Manastıra gel- MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca Yaz m Atıf Ee karşılaştığı bu alâka- mama Sira Vo. — mişti, Şimdi kendi kiracısı Mel. i mud beyin evinin yi bir * mez Ragıb b ye üzere ike me e kalem odasını ki re” e ran Ragıb beyin yanına yaklaf”” rak gizlice: 1 — Biraz dışarıya çıkar isi j Dedi. Cemal bey, Ragıb b beyi | yabancısı değildi, aralarında rabalık vardı. Tabur kâtibi, yeli İ: tavırlar gösteren Cemal beyi İ sözü üzerine odadan “aşar çam Cemal bey: — Atıf, şimdi seni istiyormü” dedi. Ragıb bey hemen sordu: — Mahmud beyin evinde deği Cema bey izahat verm -ğ€ bsf, — ei amma, Mahmud, iii | ray böyle bir iş yapılacaktı, niçin v na haber verilmedi. enin vi şeyden haberim yoktu; Av ahmud beyin © valdesile “ i aratmış, akat (Ooseni (© ulamayınca bana geldi, pr er verdi tıf yaralı anına evde kimse ii Dedi ve ii beyden ayri” rak çıkıp giti “Bunlarda esrarlı külâh ar zahir), i Tabur kâtibi Mehmed R39 bey, Şemsi paşa vurulmadan Si ce Atıf beyle Drahor bo; di görüşmüş ve genç fedaiye ya etmek istediği halde Atıf bel “kendisinden Mehmed Ali / yanında bulunan bavulunu b yere naklettirmesini rica e Slim bey, Atıf beyin bu | yerine getirmek üzere ci heneliğe gelmiş, Mehmed Ali w yi aramış, fakat daha evvel ir dan kaybolduğunu #üremliei Atıf iz ağ ele geçiril g0 saklamağa imkân göremem Tabur di, genç il . rıldığı dakikadan ri yunda cereyan edecek hedi leri düşünerek merak ve tec! sünü yenemiyordu. di Mehmed Ragıb bey, Meh” Ali beyi bulamayınca tekrar aş” ğı doğru indi. di merkezindeki lâh seslerinin geldiğini işitti. de me tabur merkezine g ia vw | ru yoluna devam eti İ r kâtibi, Hanlar önü ta telâşlı, heyecanlı bir t8 ve yı bir ark Ki şile görüşerek geliyordu. Tabi tibini görür gö, a ai wi | gl ye gi: daviipelie ortalık sarıldı” rakmazlar., dedi. li (Arkesi “ ğ