4 Eylül 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

4 Eylül 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bugün: 2 nci sahifemizde : Siyasî icmal Habeş meselesi ve İskandinavya hükumetleri. 3 üncü sahifemizde: Müesseselerin ruhu Ahmed Ağaoğlu. 5 inci sahifemizde: Söz toplara düşerse Abidin Daver. 7 nci sahifemizde: Sinema. 8 inci sahifemizde: Spor haberleri. u m h u ri OnbİIİIlCİ Jfll Sayi! 4061 Telgraf ve mektup adresi: Cumhurlyet! Istanbm . Posta kutusu: tstanbul, No. 246 7e tstanbalan ca Myflk hıbafi*» REHBER SORYANO ve HANAÜEL ^ J ÇafŞailllia 4 E)flÛl 1935 Sultanhamamındaki koşebaşın dan Meydancık Tayyare Piyango müdüriyeti yanındaki mağazaya nakletmiştir. Teiefon: Baçmuharrtr Te evl: 82366, Tahriı h^yeü: 84298, îdare matbaa tosmüe Matbaactfık TO Neşrlyat Şirketl, 24299 2429a J Düello dahagerçek, Daha geniş Olmak yolunda Paris: 30 Ağustos 1935 u son denemeden Mılletler Cemiyeti ya bütün bütün kurtularak, yahud da yıkılarak çıkacaktır. ltalyan hükumetinin son beyannamesinden ve hele Fransız hükumetinin şimdiye kadar bir türlü açıklıyamıyan tutumundan sonra durum daha ağır olmuştur. İngiliz Başvekıli Mister Baldvin Eksleben kaplıcalarından tekrar Londraya dönüyor. Mılletler Cemiyetinin 4 eylul toplantısmda başlıyacak aytaşma ve atışma şekılleri dünyaya yenıden kâbuslu günler yaşatacağa benziyor. Oyle anlaşılıyor ki düello orada bıtmiyecek, belki asıl orada başlıyacaktır. Düne kadar durumun anahtan İngılterenin elınde idi. Bugün Fransanın durumu hemen hemen o kadar önem kazanmış bulunuyor. Fransa açık ve kesin bir durum alamıyor, daha doğrusu daha zıyade İtalyayı tutan bir siyasa güdecektir gıbi görünüyor. Eğer Ingıltere şimdıye kadar bu denlü açık ve kesin bir vaziyet aldıktan sonra çaresizlikler karşısında soldan geri bir dönüş yapmazsa yeni şekıllerle durumun ağırlığı artacaktır. Ingilterenin yalnızlık yüzünden kuvvet önünde boyun iğmesi de başka türlü fenalıklar doğurmaktan geri kalamaz. Neresinden bakılırsa bakılsın gelecek durumların fenalıklan üzerinde karar kılmamak elde değildir. *** Bolzano manevralarından sonra ltalyan hükumeti savaş manevra meydanmdaki toplantısile ortaya attığı beyannamede eski prensiplerini daha kuvvetli olarak tekrarlamışUr: Habeşistanın her ne pahasına olursa olsun kuvvetle sındınlması ve baştanbaşa kaplanması prensipi. Bu beyannamede ingiliz siyajasına açık verilmiş cevablar vardır. Bütün îtalya seiere h^Tir kırmrnıstır ku >«^ kim Italyaya gozunun üstünde k un ü t ü d kaşm vardır derse ona çatılacaktır. İtalya Habeş işini kendisine ölüm dirim işi yapmıştır. Vay ona karşı koymak istiyeceğin haline. Bunu temin için İtalyan hükumeti ltalyan milletinin bütün zenginlığıne el atmıştır. Yeni kararnamelerle İtalyan milletinin zenginlıği hemen hemen hükumetin kontroluna ve emrine geçmekte bulunuyor. Bütün bu tedbırler sonuna kadar savaşın ifadesidır. Italya Milletler Cemiyetine gelecektir, fakat orada kendi davasını müdafaa etmekten ziyade Habeşistanı itham etmek için. İtalya bu işte münakaşa kabul etmiyeceğini açık ve kat'î söylemekte, Ingiltereye de onun menfaatlerine hiç dokunmadığı ve dokunmıyacagı hakkında teminat vermektedir. Bu beyannamenin Ingilterede çok fena karşılanmış olduğunu söylemeğe hacet bile yoktur. O kadar ki Başvekil Baldvin su şehrindekj tedavisini tekrar yarı bırakarak Londraya dönmeğe lüzum görmüştür. îngilizler diyorlar ki: Mesele bizim menfaatlerimizin tehdid olunması değildir. Öyle birşey olsaydı îngiltere ona karşı koymanın yolunu bilirdi. Mesele, Milletler Cemiyeti paktınm hükümlerini tutup tutmamak meselesidir. ingiliz basını bugün bazı Fransız görüş ve söylenişlerine de cevab vererek şimdiki meselenin Alman silâhlanmasına benzer hiçbir yeri olmadığmı, silâhlanmada nihayet Almanyanın tamamen haksız bir durumda bulunmadığını, Habeşistanın durup dururken büyük bir devlet tarafından çiğnenmesine göz yumulmak takdirinde Milletler Cemiyetinin artık yerinde yeller esmek lâzım geleceğini ileri sürüyor. Hakikaten Fransada Italyanm Habeşistana girişitlerıne karşı kuvvet ve şiddet kullanılmaması fikri daha başat bir yer tutmaktadır. Fransa daha evvelki benzer işlerde ne Japonyaya karşı, ne Almanya hakkında böyle tedbirler alınmamışken şimdi niçin İtalyaya karşı düşman muamelesi yapılsm diyor, ve İngilizleri susturmak için bizzat kendilerinin Almanya ile yapmış olduklan deniz andınm Versay andına aykın bir iş olduğunu hatırlatıyor. Öyle anlaşılıyor ki Lavalin Roma konuşmalannda Habeşistan meselesinin de lâfı geçmiş ve orada Fransa italyaya bu meselede yardım vadetmistir. Bu vaid yapılırken günün birinde işlerin bu kadar çapraz giderek . YUNUS NADİ (Arkan 3 Sncü sahifede) Uluslar Kurumu tarihsel toplantısını bugün yapıyor italya ile Habeşistan arasındaki bütün ihtilâf inceden inceye tetkik edilecek îngiltere ile Fransanın anlaşamadığı, Italyanm da büyük bir endişe içinde olduğu söyleniyor Cenevre 3 (Özel) Uluslar Kurumunun yarınki toplantısı münasebetile Cenevrede fevkalâde günlere mahsus büyük bir faalıyet başlamıştır. Fransız Başbakanı Laval ile İngüiz Bakanı Eden busabah saat 9 da ayni trenle Paristen buraya gelmişlerdir. Laval Cenevreye gelır gelmez Çekoslovakyanın Parıs elçisi ve Yugoslav kurumu nezdindeki Çekoslovak delegesi Ususkiyi kabul ederekj kendisile uzun müddet görüşmüştür. Bu görüşmeye özel bir önem verılmektedir. Laval, saat 11 de Edenle bir buçuk saat kadar konuşmuştur. Bu konuşmadan sonra Eden, İngiliz Başbakanile görüşmek üzere ekspresle AixLesBains şehrine gitmiştir. Uluslar Kurumundaki ltalyan delegesi Baron Aloizi de Paristen doğru AixLesBains şehrine gitmiştir. Bütün bu görüşmeler Uluslar Kurumunun yarınki toplanması etrafında cereyan etmiştir. Konsey, yann toplanarak ltalyan Habeş ihtilâfını ilk defa olarak bütün teferruatile tetkik edecektir. lyi haber alan kaynaklara göre Italyanlar, durumdan mcımıun olmayıp btlyük bir endişe içindedirler. Ayni mehafile göre, dün Pariste (Aarkast 2 nci sahifede) « Musadağında 40 gün » filmi Hükumet filme mâni olmak için tedbir aldı İpekçi kardeşler filmin çevrilmesinden vazgeçildiğini söylüyorlar, Amerika elçiliği ise böyle bir şeyden haberdar değil THE FORTY DAYS OF MUŞA DAGH 8ss*d on tk* ncvti by fr+nz W*rU! Scretn play by G « y Wt(:on »nd Tttbct . T HE ">c**elec*r fv<r»q ainour'ftmei! o* eceot t «eî^eo» »h« floıh 'o f i e *cr<ci tt\at M G M hod boygM *he y«ır ı b^n **H*r 'The Porty Doy* of Muso Doflh," ond *hn» "htt re«~a^abfe no»ft *ou d j c f »ed by 1»* ng Thöfaerg cs one of fia mat ifcggefng prodt*c( an uwdte**Cxıngî a* olt pıçtv, e h s*ory No * a r d e ı *hıs r«w* i wtf*ı )fı h^c • ıtabbıng s'orv Srd Çftpp^d c^fld cvd scveif> hou^o** * copıetv/fe rop'rfv 'he pre**e* hav* betn ao*. ng loıfh o r c fı v v l o n *he o nt«d pag« the d r a o of f*ı» p«ople i* ıcver ArTenıen vtltogt* whc rfu ıg tt« ff<s* y«cr of ttte Wcrld Wor w« t zji oP frcn *^e f*ı cf t*ıe wc>ffd MJIO Dcgh AÎ +heir neod **es a hondsom» ond >>CQ>tny y ou*^g Ar*n#>r c i who yi^îd^d o ^f^ c^ QOSC onH iv*yy ıo Por t *o eod h i d )»f»ııed p«»ff** A nountoır forfiif fe o devostofmg ovoJonche the end letj rfc cit.e eri troopı ol Ihe ertmy the dt«tra<t*ng but fuf fortv <~emofob *» «rorld *Ho*« np doyı H* ond hn tHf brnd h«ir oui And thtf ol de*q«s*c:*«©« J laıt înk.og e*cue î^ef* t ctımoı on ctımox ta wır the teor» pc H oısvun^ o ho*f of **ie ndo**rv i j t a ' t >n rhc brı) fıoff ccst of re»* teoıoi • fo^cnr^ «^fe'iomnen* Solute row t>*e g»n»wı of Thotberg for (h»ı pıctwr« « destıned Scrtcn t Matl ofFfjme1 ScnAed by a S2 500 P H Î » Conf*st {Jluslar Kurumunun bundan evvelki toplantısndan bir görünüf acCJtt*c d a t g M ^ n tlct ^g f om tSe b*vt(ol upu'Oücn Cenevredeki hazırlıklar Herşey Uluslar Kurumunun çok ciddî bir imtihan arifesinde bulunduğunu gösteriyor [Sureti mahsusada gönderdiğimiz arkadaşımızdan] Cenevre I eylul Haftalardanberi bütün dünyanın zıhnini işgal eden İtal yan Habeş ihtılâfı nihayet üç dört güne kadar Uluslar Kurumu konseyinin kal burunda elenecek. Bu çok önemli celse için Cenevrede şimdiden hummah bir ^faaliyet var. Hususıle Kurumun kâtiblik odası dünyanın dört tarafından gelip içtimada hazır bulunabilmek için kart almağa uğraşan kadınlı erkekli yüzlerce gazetecile dolu. Salonlar temizleniyor, telefonlar, telgraflar tamir olunuyor ve hademeler hariciye nazırlarını selâmlamağa alışmı; olmaktan mütevellid aza "rtîefli tavırlannı tekrar takınmışlar. Bir çok otellerde murahhas heyetlerin yerleşecekleri daireler şimdiden tutulmuştur. (Arkası 6 nci tahifede) Amerika sinema mecmualarında ^Musadağında filminin çevrildiğini haber veren ilân 40 gün» Amerikanm tanınmış sinema sosyetele mekte olduğunu dünkü sayımızda yaz rinden Metro Goldvin Mayerin «Musa mıstık. dağında 40 günx> isimli aleyhimizde çirBu mesele hakkında dün birçok alâ (Arkan 7 nci sahifede) kin iftiralarla dolu bir eseri filme çek Zabıta filimleri gibi tabanca ile çarpışma! Bir otomobille polisler arasında kurşun atışıldı ve iki genc ağır surette yaralandı Heybelide dünkii tören «Barbaros sınıfı» adını taşıyan bu seneki mezunların yirmisi güverte, onu makine yarsubayıdır Deniz yarsubaylarımıza dün diplomaları verildi ^ Hangisi doğru ? Halkın şikâyeti mi, yoksa tekzibler mi? Bizim gazeteve pek çok kari mektubu gelir. Çoğu şikâyettir, gördüğü haksızlıktan derd yanar. Mektublardan büyük bir kısmı «Halk sütunu», «Kariler diyor ki», «Serbest sütun», «Doğru değil mi», «Soruyoruz» başlıklarile gazeteye konulur, devlet otoritesine ilişikli olanlan nesredilmez, vasıtamızla Bakanlıklara yollanır. Bu; aşağı yukan diğer gazetelerde de böyledir. Herkes tarafından görülen ve karilerin bildırmesıne lüzum kalmadan öğrenılen hâdıseler olur. Tabiî gazetede yazılır, tenkid edılir, alâkadarların (Arkası 6 nci sahifede) Bir dükkâmn musademede kırılan camı ve atılan kurşunlardan bazılari Evvelki gece Beyazıdda Amerikan muş, neticede iki kişi agır surette yara polis filimlerini andıran bir hâdise ol lanmıştır. (Arkan 8 inci aahifede) muş, Beyazıd ve civan silâh seslerile dolnfiıiMiıımınııifiHiMiımımmııııiMiMfMiıtiHMtııniıiiniMiMiMiiMifinmHmiTmifiııııııifiıiHHitmımıııı^^ Atinada tehlikeli bir casus tutuldu 47 No.lı Alman casusu Yahudi kendisine Zeki admı takmıştı Atinada ç ı k a n «Akropolis» gaze tesinden: tç Ba kanlığmm verdı ği emir üzerine meşhur ve çqk hilekâr bir adam Yunan topraklarından dışarıya atıl m ı ş 11 r. Mehmed Zeki Bev ismıle Yukartda, genc tteniı yaraubaylart şanlı sancağımızı tutarak and ilk bakışta bır Turk içiyorlar, afağıda deniz yarsubaylarile Deniz Harb okulu ve Deniz olduğu hissini ve htesi taleben lstiklâl marşını söylüyorlar ren bu adam Türk Atinada yakalanan casus Bu sene Deniz Harb okulundan çıkan tarafından yarsubaylara diplomaları ve değıldir. Ayni za (Arkası S inci sahifede) Deniz yarsubaylarına dün Heybeliada rilmiş ve komutan genc denizcılerımize daki Deniz okulunda diplomaları güzel hitaben güzel bir söylev vererek onlan kutlulamış ve kendılerine muvaffakiyetler 20 İLKTEŞRIN PAZAR ve heyecanh bir törenle verilmiştir. Törene saat 15,30 da Deniz Gedikli dilemiştir. Bundan sonra lise kısmının son sınıf okulu bandosunun çaldığı ve yarsubaylarla Deniz Harb okulu ve Deniz lisesi lan talebesinin de iştirakile yeni yarsuEvinizde o gün hazır bulunan talebesmın hep birden söyledıkleri lstik baylarımız çok muntazam ve güzel bir bütün insanları yazdırımz geçid resmi yapmışlardır. Geçid resmınlâl marşile başlanmıştır. Bundan sonra den sonra mekteb gezilmiş ve davetliler genc yarsubaylar üçer, üçer Türk san îstatistik Umum Müdürlüğü gördükleri intizam ve temizliğe hayran cağını tutarak and içmişlerdir. (Arkan 7 nci aahifede) And içildikten sonra okul komutam Kurtuluş gene yandı Dün bir baca tutuşmasından çıkan yangın büyüdü ve 17 ev mahvolduktan sonra söndürüldü Genel niifus sayımı Dün Kurtuluşta bir baca tutuşması yüzünden 17 ev tamamen yanmış, kül olmuştur. İtfaiyeye saat 12 ye 10 kala Kurtu luşta Papazköprüsünde bir yangın oldu ğu bildirilmiştir. îtfaiye Papazköprüsüne gitmiş, fakat ortada yangına benzer bir şey görmedığinden ateş aramağa başlamıştır. Nihayet Kurtuluşta Yenişehir ma „ . . , . . , . , ı n •J T hallesmde T u z c u sokagında başlıyan y a n ı J k,ci,«an v a n Dünkü Kurtuluş . . . . yangını , ennasında (Arkası 6 nci sahifede) ıtfaıyemn çıltsişi

Bu sayıdan diğer sayfalar: