16 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

16 Ekim 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Teşrinievvel 1935 | iÇERDE OLUP BIiTENLER | Hafta tatiline riayet etmeyenler Hem ceza alınacak, hem müesseseleri kapatılacak saat on üç“ Alman elçisi Ayın yirmi ikinci salı günü geliyor bunlardan yirmi beş lira para ce- zası alınmaktadır . Cezaya uğrıyan müesseseler, daha ziyade vapurlarda malı olan yükleme, boşaltma işlerile olan ticarethanelerdir. ki e i aatinden sonra, çıka- sakindi için kanuni cezayı ver- meği göze alıyorlar. Kanun yalnız para cezası alın- Za zaptı tan; müesseseyi kapatacaktır, Yerli sanayi Von Kelli Yeni Alman büzük. elçisi B. Von Keller bu ayın yirmi ikinci salı günü fenaa eyes ve rimize gelecek vi şamı Ankaraya gidecektir Von Keller 1899 yılında hari- ciye mesleğine mz 1914 den Mallarımızın yabancı piyasalarda sürülmesine çalışılıyor İstanbul endüstri birliği, ihra- cat ke vaziyette olan fab- rikalarımızı: arının ecnebi 1916 yi a kadar g ye mz rak etmiş, Alman yi pe aliş Bundan başka ekeni uluslar arası konferanslard sonra NU leh : 1 1 enos yayı temsil etmiştir. lar mamul halimde dışarıya gön- | 933 birinci teşrin ayna. Lidir | imrük resm derilince güm. uluslar kurumunda Almi nyanın mele vergisi geri verilecektir. İ mümessili; olarak balım ve Bakanlık, böyle muvakkat ka- zamanlara kadar dış bakan- bul muamelesine tabi tutulacak lığında orta elçi unvanile çalış maddelerin listelerini hazırlıya- | mıştır. rak gümrüklere bildirecektir. Yemekten zehirlendi Trikotaj eşyası, hububat ve a Bir vapur tayfası hastaneye kaldırıldı Şirketi ru sebze unları, meyva ve ba- hk konserveleri ihraç olunabile- cek eşya arasındadır, Hayriye vapurlarında Fabrikalar, ihraç olunacak tayfalık yapan İsmaili adında bir meyva konservelerindeki şekerle- m dün öğle vakti yemek e rin istihlâk resminden istisna va ve biraz sonra ortadan ka; edilmesini istiyorlar. | bolmuştur. neem arkadaş. e e arı biraz endisini bir . Fa 1 alebe > bast İğ bir halde haz kir t imei ve derhal dir. Zabıta doktoru tarafından ya- muayenede İsmailin ze m ve hayatının tehlikede Köy okullarındaki talebeye de kitap verilecek | okullarında olduğu, gibi, köy okullarında da kitapla la, olduğ görüldüğün nden (derhal kir talebe iy ünl Bremin imdad otomobilile hastaneye kal- törlüğünün verdiği dırılmıştır... köy okullarındaki fakir TL Pe ipe em yediği yemekten zehir- kültür direktörlüğü rin kitapları acaktır. Kitap. tahsisatından alın Otomobil kaz: kazası Hamdi dün hususi otomobile Sirkeci e cadde- sinden geçerken Halil vie birine çarparak başından Caklarındaı yaralamıştır. ii yakalanarak tahkikata Mai yazdığımız gibi okullar ii mıştır. kolları tarafından sağlanacaktır. Sovyet profesörlerinin konferansları Yedinci tıp kongresine iştirak eden Sovyet profesörleri dün de saat 18,30 da türk hava ku- Hamıidağ ilmi İndi yer Nöbetçi SGEMNEİRE nöbetçi eczaneler şunlardır: akim 3 “Bele Suda, ge Bu akşam n Şişli: eyi Ertuğrul, Y: âl, Mz tev, li, Sima bike Kadıköy: ü ve Mali Alkalin «Eee Samatya: Erol Ri re Karaya Se AKŞAM Iş kanunu hak- kında raporlar Bütün teşekküller görüş- lerini ve dileklerini bildiriyorlar İş kanunile alâkadar bütün res- iŞ! ojeye göre, madenciler ka- nun lâyihasının bir çok noktaları- na itiraz etmişlerdir, maddelerinin değiştirilmesi lâ- zumdır. Müesseselerin sebep oldukları zı fabrikalarda görülmüştür. böyle hadiseler ayet müesseselerin para ver- mesi mutlaka lâzımsa ameleye de- gil, sigorta sandığına yatırılma- Ju ır, Layikmdi eliğiik deti 48 saattir. Fakat şimdiki tatil kanunile bu müddet 45 saa- te inmiştir. Bundan başka lâyihaya müesse- se sahiplerini cezalandırmak için konulan hükümler çok ağırdır. Hapis cezası kaldırılmalıdır.» Diğer taraftan iş kanununun deniz işçileri ve vapurlara ait hü- kümlerini tesbit için toplanan komisyon işini bitirmek üzeredir. İlk proje bu hafta tamamlana- cak ve sonra muhtelif deniz te- şekkülleri ve emi mümessille- ir toplantı ve Ankaraya gönderilecektir. ——— ann DÜŞÜNCELER “Vakit Nakit,tir «Vakit Nakit» tir diye bir atalar 55. zü vardır. e emr Fakat «naktiz olmı- yanlar için evaktin» önemi bir kat daha Ünlliğii çoğu da öyle bol «na- kit» li olmadıklarına göre «vakty e ve. rilmesi olan önemin kıratı anlaşı- Haliç vapurları sis, ne fırtına en or- talıkta; Eşle rötar yaptıklarını ilk gö- rüyordum. üryan e ve ein em tam. Bir'de 7 Meğeme | bu ve kani iin ri on dakikalık rötar bir «hız rek. ». Her vakit yirmi dakika bir çizik geç kalırlarmış. Eh! de, Haliç vapurları Vakit haftalık müd. | «Akşam» a mektup: © Sahife $ “Attila,,nın adı on gün evvel «Cumhuri- Sa ya «Attila» nın adı hakkın da bir yazı vardı, Yazının mev- zuu, bu kelimenin en doğru te- lâffuzu ne olabileceği ve en ha- kiki kaynağı ne idiği bulunuyor- du, Bu büyük Türkün adının ne demek istediğini, nasıl söylenme- si lâzım geldiğini bilmek yankı- sı her meraklı Türkde vardır. Dil ve tarih ile meşgul olanların fi- kirlerini bildirmeleri hakikaten mdır. Attilânın adı çok beri Avrupalılarca tahlil edilmiş, yanlış bazı fikirler kitap- yazan Friedrich Kluge, imi «Ata» dan getiriyor, ve aslında Ata — Şef, olmuş, Fakat «Şeflik de türlü, türlüdür. çi Attila gibi va şahsi» > bulmak lâzımdır; bula- az isek, ordunun verdiği bir ilir, ilir, i sebepler ve izahlara bakar isek mesele başka türlü gö- ükür. Türkistanda «Atalık» erime reisliğine denir ve mi de dır. O halde «Ata» dikte reis, sa- hip ve şef, ulusun en büyüğü de- mek olur. Fakat her şefin ayrıca bir adı olur; niçin Attilâya sade- ce «Reis» denilsin? «Atalık» riyaset mukabili ol- mak üzere ilkin hangi tarihde kul- lanılmıştır, bunu bilsek pek fay- dalı olurdu. Vambe kelime- nin mukabilini tesbit ederken, bu sözün hangi asırda zuhur et- . Biz biliriz ki yapıldı, «Cezar» dan «Kayser» yapıldı. Eğer «Atalık», makam adı olmak üzere, dördüncü çıkmışsa, oAttiladan sonra başlamış olabilir, Bır ünvan, «Ata- izler, pek türk, beğayet türk, türkmendir. asır. Fakat «Ata» sözü pek çol ki, bundan «Atalık» larin ve mahsulü gibi gözükür, «Ata» âlemşumül bir kelime- dir. «Atalık» bir dil teşekkülü- dü düşüncelerin ve halk meydandadır, aasyada çol değişiklikler oldu m Pas geldi geçti, B hanlar, ha- kanlar arasında «Atalık, Atabeğ- lik» kadar O«dömocrate» bir mefhum taşıyanı yoktur. Söz kökleri iptidai duygular. dan doğdular. İzah ie Tote- misme aile sevgisinden bir dindir. Bu itikâda göre m lesi, Ml O reisliği» ne EAklARı saril edir, Söz-ye- a yle tarihinden başka bir y değildir. Yakından bakılırsa eN bir sevgi sözü gibi yaşamak- ta olan «Atalık» başlı başına bir güzel ders olur, Çünkü yücel, mü. teğâli mefhumu ile bir sınıf kök- lere temel olmuştur, Dilcilik, gene en doğru tarihci- liktir. Leinpnitz «insanların en i, kelime- gir ti çok psikoloji taşır. bu tarihi düşünür, sonra insanla- ra bakar. «Ağ» yüksek, yükseltmek ge Sie bir türk köküdür. Ağmak- mek manasına gelir, duire, Lâtince Ata- büyük Yat yahut ATAUS, gene «Ağ» kö- künden bir variante ile gelir. En tanınmış âlimler bu fikirdedir. ler, Alois Walde, Michel Brâal gayet açık yazmışlardır. Ataus, Atavus, Atius, Atilius, Atilianus, T, AD, AŞ. Ağ-üst, üstün, Keltik AT, AİT Zconnu, Ata imesinin şarklı, garplı, Türk, HinkGetmen olması mese. lesinden nda «han kan, hun, kağan» gibi dil teşekkülle. ri ile içtimai ve tarihi münasebeti yoktur. Mefhum ciheti ile ayrı Attila ne yapmış olursa olsun, adı çok demokratikdir, Bu adın birinci unsuru: Yüksek, şanlı, şerefli baba veyahut şef veya reis anlamını verir, Kluge'- nin mi izah, yani yi sözü, Koseworta a fazla, “dililiktr, Belki di ci at en eski üreme ile geçer, Clan ve pe devri, bu kelime- den: Reis, şa tır. Attila kelimesindeki illa» bir diminutif olmaktan yade, bizde ve > dillerde - Lao; ve E|.. gibiş possessif, nisbet, umı Gem ve bassiya bildiren bir fonemin olur. Atil, Atal-tek şanlı, şeref ona mahsus.. gibi Herhalde kelimenin «süvarilik, yakıcılık, kırbaç, demir, çelik» gibi mefhumlar ile alâkası yoktur. Attila, imlâsı gibi talâffuz edil.” melidir. Eskisi ve doğrusu olursa olsun, bukadar kök salmış bir adı, bukadar münakaşalı bir teşekkülü, AVİCENNE © aslında İBNİ-SİNA idi, gibi zihniyetle de- giştirmemelidir, 1 T. 985 Sam An 1 Dilem mre Üzüm salışı İzmir 15 (A. A.) — Bugün borsada beş kuruş on paradan on. sekiz kuruşa kadar 7597

Bu sayıdan diğer sayfalar: