26 Kasım 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

26 Kasım 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 AKŞAM SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KANI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 594 | Güllü Agop iin düşüyor, sarayda fransız trupu meşrep) m Abdülhamit huzurunda oynan Obur berberde başlıca rol Hak. y, Değirmenci çirağı ro- lünü de Bay Zati deruhde etmiş- lerdi erdi. , Vasıf, Ali, Halil Beylerin de bu oyunda rolleri vardı. Operet- lerdeki şarkıları Güllü Agop efen- dinin muavini gibi aktörlere Bay Zati talim ettiriyordu. Trup haftada üç gün provalar yapardı. Agop efendi saray trupunu teş- kil ettikten sonra da prövalarda kadın bulunmazdı; kadın rolleri LN tarafından prova edilir. a gop efendi kendi evinde akra- basından üç kadina bu oyunlari ayrıca prova ettirerek ği padişah huzuru! verilen sillere bu kadınları iştirak en di. Tiyatrodan hoşlanan se mit çalışıp zihnen yorul hut sarayda bir ziyafet erdiği Ve saray tabirile «tiyatro erdi. öallü ys mağlubiyete uğruyor Provaları yapılıp padişah hu- zurunda oynanan (Avukatlar) piyesi Güllü Agop efendinin göz- den düşmesine sebebiyet verdi. Ara oynansın! Oynanma» sin!) ibtilâfı çıktı. Oyunun oy- nanmasını padişaha arzetmeği «Nihayet Agop efendi gidiş mü- Hacı Mahmut efendiyi tav- sit edebildi. Mahmut efendi ar- irade çıktı. tabirleridir - «Avukatlara ula Oyun bahçede oynanıyordu. Bay Zati genç avukat rolünde zulümden, adaletten hararetle dem vuruyordu. İkinci perdede görünen bir as- kere - bü rolü İskender Bey is- minde ai va yapıyordu - bu genç a — Size pi lâzım değil mi? Diye sormuş, asker de: — Askerler kendi işlerini ken- dileri görürler geldi; öyun devam denin indirilmesini emretti, ünlerde daha Abdülâzizin katli davasında Mithat siperi muhakemesi — Abdülhami rilmek t bu piyesin ln telde o muhaka- Mahmut efediyi şiddetle tekdir ylemişti. Dramlarda anne rollerini yapan Padişahın bu biddeti trup için pek fena oldu. Abdülhamit epey in yalnız pandomim iiliyate bi efendi ,tahsisatını alarak, epey müddet menk eta U- nutulmuş gibi kaldı. aray tiyatrosuna ecnebi aktör ve ârtistlerin alınması bu (Avu- katlar) piyesinin uğradığı akıbet- ten sonra başlar, feyz trüpu Aslei ei olduğu rivayet edilen, miki kendisi İtalyan ok duğunu söyleyen ve adliye teşarı Vahan efendiye damat ©- lan Fransız tebeasindan Paul Dus- Paşa, Abdülkamidin şehzade- liği zamanindanberi hareminde > yano dersi verirdi; cülüsundan da bu hizmette devâm et- ik Muzikai hümayunda ondan es- ki olarak padişaha müntesip kim- se yoktu. Durup Paşa bir gün: yet iyi bir komiktir. E- fendimizin huzurunda marifet göstermeğe lâyıktır! diyerek Ber- tram isminde bir Fransız hokka- RS Abdülhamide takdim et- a saray tiyatrosuna ilk alınan artist işte bu Fransız komik - hokkabaz Bertrand oldu. rtrand karısile beraber bir yapardı. Oskar ismi cuda bu trupta dahil idi. Stuart iğ idi, Trupün bir de basosu vi Bu trüp oyun verdikçe piyâno başında Dussüp paşa il Guatelli paşa ancak ncak umumi kestra lâzım geldikçe dirije ilen Biraz fransızca bildikleri i için beste- sı viyolonsel Cemil beylerle genç- liğinde pandomimlerde kız rolü- ne çıktığı için (kız Rifat Bey) denilen miralay Rifat Beye, ça İlmi Beye, pandomimci H vik Be — de bu trupta roller verilirdi, Hilmi Bey kadın rollerini ya- ğa Şaltmmali gayet eğlenceli o- lurdu, Sultan Reşat zamanındaki ten- sikatta muzıkadan tekaüde sev- kedilen Neşet Bey - paşa - de ba- zan basoluk yapardı. Aslen İspanyol olar o Parisli cuklara da Has ahırda at canbaz- lığı öğretirdi. Jan Tepebaşı bahçesine gelmiş bir sirk oyuncuları arasında pal yaço idi. Gayet iyi terbiye ettiği bir dömuz ile numara yapardı. mahsulünden 200 franklık bir hediye göndermek ümidine düşmüş olan Jan bundan pek me- yus olmuştu. Üç gün sonra sirk Hidiviye va- purlarından birisile İzmire gidi- yordu. Trup vapurda yerleşirken ro ai yanaştı; hünkâr yaveri domuzu terbi- eden artisti aradı ve ikisini binlik saraya götüreceğini söy- a direktörü tazminat istedi. 200 liraya pazarlık kesildi, Jan bu suretle ve 40 altin aylıkla Ber. trand trupuna girdi. İlk günden kendisine bir Mecidi nişanile ba- rınacağı bir daire, hazinei hassa matı vE“ Senede iki üniformaya da Hall olacaktı. Biraz zaman sonra Jan ünifor- ma ile bir fotografisini Parise va- lidesine gönderdi. Bu resim Mon martrde elden ele dolaşmış, Ja- nin (büyük Türkün mareşali) ok duğu söylenmiştir! (17. Saraya alındıktan sonra ilk de- huzurda Oynadığı gece Jan saray ie arasında bulu- n büyük maymunun talim ve m ile de meşgul olma- ga memur edildi. Bey de Jan ile talimler yapardı. Bertrand ilk a- gızda bu artistler ile oyun göste, pili Sonra Abdülhamit Güllü A- p efendinin de Bertrand tru- vi oynamasını istedi. beraber Agop efendi o zaman fransız- ca bilmiyordu. Öyle bir gayretle bu dili öğrenmeğe sarıldı ki az va- kitte bu ecnebi aktörlerler birlik- te fransızca piyesler oynıyabile- er hale geldi. (1) Paul de Regla: La Türgnie officielle AKBA peri her bere gazete erime kütaolakanı ve b iktekiyd visa ucuz olara! KBA m selerinde m edebilireiniz. man elle Geçen hafta, Parisin göbeğin- de Amerikadaki haydut vakala- rını andıran kanlı bir haydut va- kası olmuştur. Bu hâdise esnasın- da haydutların otomobilini kulla- namında bir şoför ölmüş, bir garajcı da ağır sut“'le yaralanmıştır. Pariş gazet-..zi, bu haydut vakası hakkında şu tafsilâtı veriyorlar: mi geçmek istiyen bir otomobil gör- ü 0 Oto- dirde yük bin frank Pöeeiii ski pere fakat polisi kandıra- * mışlardır. Genç kadinla, iki ar. ği karakolda, hakiki hüviyet- lerini söylememişler ve bunun için hüviyetleri tesbit edilinciye ka- dar alıkonulmuşlardır. Bu sırada meçhul kadınla ar- ka dede karakol kapısının ö nünde bıraktıkları otom ya nına başka bir otomobil gelmiş, ve ilk otomobili ir ine alıp ürmek u hareketi gören ve kapıda Mi bekliyen polis memuru ikin- ci otomobilde bulunan şoförle, iki arkadaşıma otomobili bırak- malarını söylemişse de sözünü dinlememiştir. Bunun üzerine po- lis, derhal fırlıyarak delici lin in çamurluğuna atlamış ve şoförü, makineyi işletmekten menetmiş- tir, a , Polis ataş ediyor tediğini görünce, derhal kocaman bir de- miri eline alarak polisin kafasına indirmeğe hazırlanmıştır. Polis ha- yatını tehlikede görünce taban- casini çekerek şoföre ateş ve şoförü öldürm mobil makinesini odurdurmakla meşgul iken, arka sıralarda otu- rân iki meçhul şahıs, otomobil kas” pısını açarak dışarıya ( fırlamış- lar ve yan sokaklara saparak göz- den kaybolmtuşlardır. İkinci otomobilin ilk otomobili karakolun önünden yedeğine ala- rak kaçırmak istemesi, polisin &- hemmiyetle nazarı dikkatini çek- miştir, Zabita bu hâdisede mak- tul düşen şoförün hüviyetini tes- bit etmekle meşgul iken, gene bu- na benzer bir hâdise telefonla yepyeni bir otomobile binmiş bir genç o civarda bir garaja uğri- yarak benzin istemiştir. Ötomo- mi iki teneke benzin aldıktan sonra parasını vermeden kaçma» ğa kalkışmış, bunun üzerine ga- raj sahibi, otomobilin peronuna asılmıştır. ildekiler, demir vurarak. bir imei garajcının iataslan, |: re düşü: irmek istemiş- i ları vak? “ 26 Teşrinisani 1935 Bir macera romanı Pariste mühim bir haydut çetesi yakalandı Çetenin başında genç ve güzel bir kadın bulunmaktadır, bu kadın da tutulmuştur Çetenin reisi Raymonde Borbier ler, buna mı tabancalarını çekerek zava ateş etmişlerdir. uvaffak olamayınca; Ihya Garajcı göğsünden aldığı üç kurşunla ağır surette yaralı yer? yuvarlanırken otomobil de yan üre saparak gözden kay” muştur. Karakol önündeki hâ- b ile garajdaki kanlı vak'a, nı #ki hâdise faillerinin ayni ç& teye mensup adamlar olduğu dü- şüncesini uyandırmış ve Paris z8- bıtası bu bakımdan iki al tahkike başlamıştır. Tahkik ticesinde, bu iki hâdise mai şii Pe ei yakalanmamış bir kaç mpanyasına omensu) biti bu şebekenin başi da tesadüfen otomobilde yakala" narak karakola götürülen Ray“ monde Barbiere namındaki genç kadın olduğu anlaşılmıştır. Macera romanı Bu kadının hayatı bir macerâ romanını andırmaktadır. Ray“ mond namuslu bir ailey9 mensuptur. Hakiki bir ek olan Vikont Karden Derayray ile evlenmiş, ve mesut bir a sü“ rerken, iri vücutlu, geniş omuzlü, n Be taşo ni mış ve onu çıldırasıya sevmiştir» Genç kadın, bu aşk ve sevdasi üzerine mesut aile yuvasını bıra” karak maceraya atılmıştır. Genç kadının paraları bittikten sonra işi kaçak vurmuştur. Kaçakçı çetesinin başında sarışın ılığa memiştir, Bundan iki ay evvel Raymom dun âşıkı Bataşo polisle gümrük” çülerin kurduğu pusuya düşe! içinde bin kilo kaçak tütün bulur natı otomobille beraber yakalan” miştir. Önü Paris gezi tahki- katına göre Pariste son zama” larda yapılan Mi hırsızlık” ak'aları b in işidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: