19 Aralık 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

19 Aralık 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Kânunuevvel 1935 Kırmızı kürk cüppeler giymiş, 200 hâkimden mürekkep bir mahkeme Otomobilile bir genci öldüren Lord beraet etti meyi. «mede misline nadir ra: ncak imtiyazlı ve asil lanır ve saçli mahe olan bir muha- keme görül İngilterede lortluk ünvanını haiz olanlar, bir suç işledikleri zaman bunları muhakeme hakkı adliye mahkemelerine değil, | mahkeme suretinde toplanan lort- lara aittir. İşte-geçen hafta lortluk ünvani- nı haiz İngiliz asik zadesi, otomobilini sürerken bir da, ölümüne sebebiyet ver- ekle maznun nde Eduard de Cliffordu muhakeme için fevkalâ nulmuş kırmızı kadifeden geniş koltuklara oturı etrafında, tabii reisi sıfatile uşlardı, Salonun lortlar mahkemesinin krala mahsus bir lunuyordu. Fi lortlar mahk nin bu celsesi- ne krala izafeten lort Şansölye reislik ediyordu. Lort air önünde, da- vanın #evzu da hukuki elan beyan etmek için hâkim z Suçlu lort Clifford henüz 26 yaşında bir gençti. Lorda isnad edilen otomibilini bizzat idare ederk: başla önüne konulmuş olan kıpkırmızı renkli ve altın işlemeli riyaset koltuğ runca, lortlar Oka- eder, Bu mutat tebliğden sonra kâ- tip iddianameyi okumuştur. İd- dianame bitince lortlar «Allah giymişti, Lord Clifford kralımızı esirgesin» diye bağır- ea asimden sonra lort Şan- pm e sormuştur; Suçlu musun, değil misin? — Lortlarım! Suçlu değilim. tarzda m eme edil mekliğini istiyorsun? ak ve lort arkadaş- leri tarafından.. Bu ehkailemieilen 4 sonra mu hakemenin orüyetine Sa Uzun bi uhakemeden sonra suçlu lordun, beraetine karar ve- rildi. hkemeye gelen suçlu lort ta lortlara mahsus kürk cüppe AKŞAM Sahife 9 Ji akşam bir hikâye | Bir kadın macerasının sonu j gi İzzet âdeta tanınmaz bir adam | götürdü. Fakat içimize bir kor- Saldım İmuştu. Nerede eski muzi; kese ak erkese bir takım akla hayale gelmez oyun! as Onun için m yapmak, ek- derine iğne soktuğu için az daha koğuluyordu. Dairede arkadaşlarının lâstik- lerini hiç umulmadık yerlere sak- lardı, Aklına hiç bir omuzipli gelmezse gece telefonu açar, hiç tanımadığı erkeklerle gayet güzel kadın taklidi yapa- rak şur, onlara larından mükemmel birer dayak yedirirdi. Ne akla gelmez müziplikleri vardı. Halbuki şimdi... Kimseye ü bir ezislik bile ettiği yok- tu. Sorduk: — Artık, dedi, yeminliyim... Kimseye muziplik etmemeğe na- üzerine . kendi im... Allah w © nasıl öyle?. Anlatsana.. diye m duk... emre is undan tamam ik ce.. Meli sigara Mi ve lem vardı. —— —. ra paketi açıkta ise hem z0- nır, ai beş tane alırdı. si gara- ya para vermek âdeti olmadığı halde dehşetli sigara tiryakisiydi. Ferid adındaki bu arkadaşa bir e yapmağa karar verdik... ir azizlik ki bu dehşetli patlayan barutlu kap- e almışlar, bana getirdi- ler. Ben de kendi paketimden b sigara çıkardım. Bir kürdanın pak: ketimi önümde açmış, Beridin ia mesini e Bu hal a ağını 1 gözliyen hir bir avcıyı ne lk sa tıyordum. 2 erit geldi, pakete uz: . Barutlu ek aldı. Ağrma Öyle iç unutama-” sın. ların o taban-* alarmda patlatırlar, O barutlu kapsüller vardır ya... Müthiş su- rette Bizim çacuklar ayınca yandaki odada müdürü umumi bini işitecekti, Eyvahlar ol ku geldi. Şimdi barut patl Lakin Ferit sigarayı ağzına gö- Maş ir iyi ire ci ni — Çay arladı: Çayım Eyi ei içerim.. dedi, Benim onun çayının gelmesini Mermer a vaktim yoktu. Aşk uram tepemden tütüyor- du... en bir kadına âşıktım. Macideden o gün ilk randevuyu e egr siğini Son derece zengin bir kadındı. Zekiydi. İenmekti. Eğer bu olursa artık dünyanın en mesud adamı ben- dim. Bütün arzum onunla ev- Macide ile o günü bir pasta- biir im ar vi ne kadar götürd akşa mıydı. Hbsapiz a lr da: ilerliyordu: — İzzet. ik taslama., hi- kâyeyi anlat — Anlatıyo- ru bana, ii mültefitti. Ben bundan yüz buldum: — Ne olur?. dedim, bu sizi bahçenizde, Mr için- ia Lâkin öyle bir «olmaz» ki, kırk olura be del.. © — Olmaz. — Niçin olmaz amma... Ağabeyim.. ne kadar sinirli adamdır bilmezsiniz. anım o nereden duyacak le Çi e ik dayanamadı: dedi, lâkin hiç gü- rültü sne a Heye- > meriyenin yan man nefessiz ibi yavaş, yumu- şak bir ses — Geldiniz mi?, dedi. — Geldim.. diye Çardağa girdik... Diy Bu gece bana karşı Sek sy Burada konuşacaktık. Fakat © ağzını m korkuyordu. Bana: sigara verin de cesaret EE Deli Derhal sigarayı w- zattım. di çaktım.. bir ne- es çel İçim kül sığmıyordu. Dünya- nın en mesud adamı bendim... am bu sırada sevgilimin ağızın daki sigara müthiş bir görültü ile e e patlamazmı?., ü!., Derhal me. 2 du 8 a p E p 2 PE g ğ B a — bl © 3 a almamıştı. kında olmıyarak ağızımdan > ka- çırdım: Sevgilimin yüzü gözü yanmış- — Alçak, rezil, utanmaz.. diye yea fırladı... Karanlığa ka- . Köşkten gürültü / işidilmiş ve idenin ağabeyi dışarıya fır. la e e nda beraberdi.. :. tut.. diye duvarın ve Fi dönüyorlardı... Kaç: Ne maksadla ele geçtiğimi söyli- ağ © lik yapmamağa emin; ettim. ir yıldız) Pony amm dm ecnebi memleketler: Sene! va 3600, altı aylığı ele aylığı 1000 kuru Adres tebdil. kuruşluk p için yirmi beş ul göndermek lâzımdır. asın 23 — Kasım 42 $ İmak ln Özin m vim Yat KE 1251 2358 7,28 7,39 Va. SM Tİ ZN e Dk 1822 İdarehane: Şir civarı Gİ manın imkânı yoktu, Ele geçtim... IN İskender Fahreddin Bu sözlerden cesaret alan Fira- un, hasmını ele ge girmek umgu- sile! generallere söz vermişti: 'eni ordunun hazırlığı biter bimer, siz sizi Obu ordunun başına geçireceği girerim Firavunun yanından uzaklaş söz söylemek sırası Miken gelmişti. veliaht o gün babasina İk “endişelerini söyledi: — Bu orduyu Habeşler üzeri- ne gönderirsen, mahvoluruz, ba- ba! Şimdiye kadar Habeş prensi- ni kışkırtan am ni ordu- ye da Delta Üoyllrulik dağıtma- min yolunu. bulacak. Şabaka bi- Firavun , Pir bu sözleri duyunca a üm düştü. O güne iL ÇOCUKLARI| * Tefrika No kadar rr böyle sert bir ta- vırla konu: ki görmemişti. istiyorsun, Mike- Hile? Dilinin altındaki baklayı çıkar... Diyerek oğlunun üzerine yürü- ü. Mikerinos: — öt sen Mar dedi. m seni tahtından düşürmek için, kler li Ben yak al içüktüm.. gilim. Babamın etlerini ve düş- manlarını gören (gözlerim beni aldatmıyor. iravun yumruklarını pri sıkarak Benim tahtıma göz diki, ği mi? Alacağı ol- sun ©: gölü o gün ilk defa olarak yeri işler rinde ko- yart ve kr nuşuyordu: — Sen benim ii olsan ne yapardın, 08 erinos? — Ben m yerinizde Se pen sulh teklif ederdi İh mu?! Fakat bu, Beğ için a küçülür — Yanlış düşünüyorsun, baba! Gururun belki buna mâni oluyor. Halbuki böyle bir anlaşma yapar- san, halka kendini sevdirmiş olur- sun! — ik benden memnun değil- mi? Beni sevmiyorlar mı — Ebhramlarda binlerce insan inleyip dururken, halkın sevgisini kazanmak mümkün müdür? Firavun, imam canı sıkılmı sözlerinden —sSs be i işlerime karışa- cak çağda değilsin! dedi Hele bir otuz yaşına gel de, bu işleri senin- Şimdilik bu kadar yeter. Beni uyandırdığın bir talan altın veriyo- le o zaman görüşürüz. için, sana rum. Şabaka ile kolay kolay an- aşamam. Fakat, kardeşim (Kef- ren) in başını her zaman kırabi- tir güzel kadın aranıyor... in Keüps ile kardeşi Kef- ren bir babanın oğullarıydı.' Fa- kat, anaları ayrı idi. Kefren daha çocukken, anası Ta Firavu; — Sen biraz kerkaksın... Ke üps senden cesur, zaman, onun, senden kümdarlık tacını giyeceğini sani- yo: Diki et.. Sıranı vam önce hü- a! Demişti. Kefrenin anası bu söz- leri boşuna söylememişti. O, kor- kaklığı yüzünden, babaları ölün- ce, geride kalmış.. Keüps kargaşa- ıktan istifade ederek tahta çık- mıştı, Bu korkaklık, ona otuz yıldan- beri az dersler vermemişti. Kef- ğe hiç niyeti y lam bir adamdı. Kardeşi ölünce, veliahdı falan dinlemiyecek, orta- lığı karıştırarak zorla tahta otu- ti, Mademki vaktile kardeşi Ke- üps te böyle yapmıştı. Kendisi * neden geri kalsındı.. Neden yıl önce kardeşinin yaptığını o da yapmasındı? Kefren, kendisini seven üç ge- nerali Firavu: saraydan çıkınca Kefreni bulmuşar: Üç ayda şabakanın başını getir- meyi vadettik. Sen yitahtt, ilkönce Mikerinosu ortadan kaldıracaktı, Kefrenin en büyük, en kuvvet- li düşmanı YAR O, karde- şi Keüpsten ziyade veğeniidön b du. Kefı im Keüpsün bana iti- adı vi EB ona şimdiye ka- dar hiç | m fenalık yapmadım. Ül (Arka YDİ he

Bu sayıdan diğer sayfalar: