20 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket Haberleri AKŞAM satışları İzmir ve Ankaraya Diyarıbekirde buğday hararetli her gün vagonlarla buğday gönderiliyor Diyarıbekir (Akşam) — yene alınmakta ve ile der- 4 Ziraat bankasınca alınmıyan- lar doğruca piyasaya getirilmek- ire P Ankara ve sevketmek- tedirler. e am köylünün yü- zü gülmü: Bundan çeri piyasada arpa- nın kilosu iki buçuk, nohud uç bu- ku- ir pirincin kilosu yirmi ku- Diğer maddelerin fiatleri de şunlardır: Diyarıbekirde zahire v2 eti 30, keçi 25, sığır 20, a 100, patates 10, şeker 36, kurufasulye 15, yumurtanın — beş kuruştur. urada bugüne kadar kar yağ- unun yaşının otuz altı batmanı bir kantar itiba- rile yüz seksen, kuru odu: tarı 220 kuruş üzerinden satılmak- tadır. Havalar yağmurlu ei ve nehrin suları yükseldi; Dicle Gurikdak kelekler ellişaz ta devam çi ve sin fiat- leri yükselmi kar- h olurda su e kelekler | m” n odu: o Mağandırma rip bekir valisi Fai: ç ga ta iğ ir ekli de, vilâyetin her tarafının ağaç- Tandırılması kuraklığa mukavim olan badem ve mingiç gibi ağaç- ların tercihan dikilmesini bildir. miş ve köy kanununa göre ağaç dikmeyen ve sulama ve muhafa- za işlerile alâkadar olmıyan köy- lüler hakkında kanuni takibat yapılacağını ilâve etmiştir, Aydında 30 çift deve güreşti Develer arasında güreş ocaları varmış! Aydın 16 (Akşam) — alkevi içtimai yardım şubesinin yoksul ve bakımsız çocuklara yar- ese temini e pi ve Aydın ri iki gün ve e (30) çift çift sa e e Çek maa Pi azal My ayağı Sav- randereli Tülü kazanmış, ortayı berabere kalan Kurt ül oğlu Osman olan lökle sepetçi tülüleri de mü- Mn ir eza rde bir nevi lök ai ma na çıkmıştır. Tük cins develer, e pu oğudan gelen ve Huhur denilen çifte hörgüçlü develerle yerli il birleştirilmesinden, lök d ins develerden elde edilen iel dir Tülü develer iii faz çekme ve gerekse fiat sille dan yoz develerden daha kıymet- lidirler. Okurlarımıza başı e tülünün bir hikâyesini anlatalım Yaz mevsiminde slk yetişen bir tülü; başi alan deveye hücum ederek dizini kapmış. Baş pehlivan; acemi tülünün eri dişlerile hafifçe yakalıyarak yu. rdiltan sonra Ti akla- üya: alaz istemiş ve sonra tülü ile uzun boylu oynamış ve ona deveciler tabirince (çengel tak- ma), (kuvvet deneme), (kafa rm ve daha bir çok hünerler öğretmiş Meğer develerden'de öğret- menlik edenler oluyormuş! — Tiyak yerine yerine düdük Bartın 18 — Burada öğle üstleri saat tam ie saatlerin âyarı için bir havai Sarki atılırdı. Belediye bunu kaldırmi Şimdi elle leei ettirilen bir canavar düdüğü çalmaktadır. DYE iğ 20 Kânunusani Atina mektupları Seçim faaliyeti kızıştı, propaganda çoğaldı Müfrit kralcılar, kralla Venizelistler' arasındaki dostluktan memnun değil Atina (Hususi muhabirimiz- | den) 'unanistanda seçim fa- izan kaş Muhtelif le mn belli başlı şehirlerde namzed Histelerini “ie ettiler, Parti ider leri şehir şehii laşarak halka gramlarını anlatiyorlar ve in tihabatta yet kazanarak ik- idar me lerse memle- geçer keti cennete e gevireceklerinden şunu bunu bahs- ediyorlar. Daha düne kadar Cumuriyetçi ve kralın da işlerinden çıkarılmış o- lan Venizelist memurların memu- riyetleri başına iade edilmeleri hu- susunda ön ayak olması, bir dar- bei hükümet ile iş başına geçerek kralcılık davasını neticeye vardır- mış olan general iliş ile M. Teotokisi fena halde kızdırıyor. Hat we iki hükümet adamı, bu kızgınlıklarını kralı tehdid edi- riye götürdüler, Maamafih şurası m tır ki, general Kondilis ile M. Teotokis bugün kral Jor- j ve ekseriyeti haiz değillerdir. S like alsa olsa Venizelistlerden lir. Halbuki kral, Atinaya rp ezden evel Venizelosla yaptığı anlaşmaya sadık kalmak için elin- den geldiği kadar SAMŞGR ve bun- Si — m oluyor. ü halde Venizelistlerin ll ei şikâyetleri yoktur. Hattâ müfrit Venizelist gazeteler, ikide bir yazdıkları m kralın, bu tarzda ha ikçe, mevkii daha ziyade yeli alâkalarını kesmiş bulunmaktadır- lar. Venizelistler daha ileriye gide- rek intihab remzi makamınds ta Vito harilerini kabul eylemi vE i har! ERİ in noktai nazarını kal ği bir il ii ise, o da Ker irem şim vazifeleri vi iadesi meselesidir. Bugün Yi ordusunun e sırf kraler # wi bitler bulunuyor. Kral, ordu rolarından uzaklaştırılmış cumuriyetçi zabitleri tekrar pir mele aldırmı söylediğim ve mi ve bu husustaki K : zalamıştır. ii birçok dedikodulra bebiyet veren rokta! şudur: Yl rk P Pr m rinden Sofoklisi Dea göst rar vermiştir. Sofoklis eN sun ilk oğlu tiyekos gibi, di okm: Venizelos, başkanı Sofulise çektiği bir ** grafnamede oğlunun isminin 9 zed listesinden silinmesini bil idi miştir, Şimdiki halde Venizelos e tağni davranmı ve siyasi yata dönmek i için. intihab bi leri: hâlâ kör körüne Dd kak rl farkında değildi: — Hemcinsinize karşı yel mü- saaat değilsiniz, büyük filo- zofum Ha > mi? Size hem- cinslerimize kar: rin bir nefret ve şüphe içinde BM alığımını söy- Web ne dersiniz? Hiç kimseye CİLVESİ Tefrika No. a olmiyan — erer hayvanl içinde bir sed hissi İmei iz az çok zayf rız. Günün birinde baş- ki bize acımalarına muhtaç bir hale gelebiliriz. Hayatta her şeyi vermek karşılığını almaktan ibareli alı benim nasihatimi dinleyiniz: Mi ten ne almak kal nen ve maddi ayak altında çiğneyip geçmekle beraber, hiç birisine karşı bil .bir parçacık teessüf bile duyma- dım. Hemcins dediğimiz şey bizi bürriyetimizi kullanmaktan mene- den bir engel demektir, Hiç bir “ nizi ani lâzımdır. Yoksa ertesi gözü iflâs vardır. — Madem ki bu kadar ciddi su- rette konuşuyoruz, bazan vicdan da işin içine karışır, Bunu ne ya- pacaksınız? — İnsan vicdanına biraz akıllı- etmeyi öğretmelidir. — Alay kin bunları söylediği- ek ciddi söylüyorum. Vizdenmzl uyuşmak, onu kendi- uydurmak mecburiyetind. kakam? elbette, Belki de farkında olmadan. Ben, ta siyle gıçtan itibaren, bu mecburi z: rete boyun eğmek cesaretini gös- termişimdir. — Vicdan ile uyuşmaktan b. se hepsini Blmmz: > Elinis> eee. sediyorsunuz. Şüphe yok. - sine hayran kalmamak kabil de- kes bazı şeylerden dolayı nefsini | gildi. yiniz, Çünkü in san yaş zama- | muaheze edebilir. Sözlerine devam ediyordu: nında bulur. Ben h ğ insanın hak- sı hareketler daima en fena hare- ketlerdir. Dünyada yalnız iki tür- lü yaşama tarzı vardır: Ya namus- lu yaşanır, ya namussuzca. Fakat, bu yollardan hangisi tutulmuş o- lursa olsun, onu cesaret ve itimat ile takip etmek lâzımdır. Asıl e- hemmiyeti olan cihet bir prensip sahibi ol tır, Çünkü fazilet a- dını verdiğimiz şey ile hile şi a mütereddit dan mahrum kalır, "Meselâ ben, hiç bir zaman rp ve şüphe nedir, ü vicdanıma kendimi, olduğum gibi kabul et-: mek cesaretini vermek yolunu bul- muşumdur. O bu garip itirafları o kadar tabii surette yapıyordu ki kendi- Etrafta istihzadan eme bir şey görmez. İnsanın hayatı her gün ire gelen bir ger benzer, irmi dört saat içinde ödenmesi GM Peli memnunum Çünkü vicanım ireccahtır. Çünkü o da a devilen yüksek, kuvvetli bir ları arasında en iy ere lerinin budalalıklarını istismar et- yun eğmiştir. İkisi orta mektir, Çünkü, hayat lie sinde ya koyun ya aslan an Her devi mişti, ee mi leri şaka ediyor, sözlerden mk m ne ağa kestiremiyo İlle? Iz > ö; ne mana olabilirdi? n Gülerek uz Gİ ek benim mantığımi ye genmiyorenmuz? pin ledi çilesi ların sözlerini hiç münaka$8 meden kabul etmelidir. çün g hepsi, kendilerine göre, lar, — Fakat siz hangi ee 2 siniz Gi İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: