15 Şubat 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

15 Şubat 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Şubat 1936 Joan Cravford Sizlice ev evlendi Meşhur sinema inene yılılarından Yoan Cravford, Frankhot Ton gizlice laz Bu haber, a merika a mahafilinde derin bir De li hurmıştır. Çünkü böyle bir evlenme katiyyen bek- lenmiy. ordu. gazeteleri bu beklen- erika medik izdivaç hakında sütunlar en bundan iki sene evvel boşanma ile meticelenmişti. Sinema yıldızı boşanma kararı- Mi aldıktan sonra a sa bir seyahate Yahat üzerine setli ile evleneceği ni ortaya çık mıştır. Fakat Joan aslı olmadığını ilmin undan. o ye ev- vel Joan ve Ki ikdeni Niyucersey- 50 dakika uzakta Klepe kasa- işler ve oradaki iri diye memurundan evlenmek içi Bizlice müsaade işlerdir. Artist bu izdivac izinini ister- belediye memuruna bugünkü Maruf adile değil Lusil Lesner a- dile başvurmuş, memur da karşi- ında meşhur sinema yıldızının ilandan asla şüphelenme- Evlen merasiminde M: Goldvin filim şirketinin müdürle- Yİ hazır bulunmuşlardır. Yeni ge- Joan Cravfordun son resimlerinden biri lin güveyi Los Anjelos şehrine bal | aylarını geçirmeğe gitmişlerdir. Cereyanlar, kitaplar » “Kirazlı pınar,, Gökköy istasyonunda £ trenler durur ama inen de olmaz, bin k bindel 11 karışık bir müsvedde benziyor. Be defterine bunun ve fena biraz iş olur: İstasyon memuru ha- ta ba ae oğlunun ölümü ile bağrı yanmış, hastalıklı bir ihtiyar. Bir de Hasan var: bir tarla işinden hupse girmiş, çıkınca yavuklusunu aklımı oynatmış, Gözü vakti: «Belki bundan çıkar» diye istasyona geliyor. Bir gün «sekizi kırk geçe posta- sı» kalkıp gittikten sonra bir de bakıyorlar, e İzmire bavulu disin de, hastalıklı makasçının da hayatı değişiyor. Yaşamakta ta: bulmağa başlıyorlar; Hasan bile akıllanır gibi oluyor. Bir sonba- har akşamı Ali Baba neşe ile ölü- yatla barışmıştır, kendisine büyük bir fabrikada teklif edilen işi ka- bul ediyor. O, Bahar Rüzgârını a- iii bulacaktır. Aramasina'ne lü- O peri kızı, yani hayat sevgisi, talik girmiş değil mi?. Peri masallarını sevmez deği- lim; şair bir muharririrn elinde bi- ze en ölmez hakikatleri, hayatın en derin manasını anlatabilir, So- Gi Se el yazılmış, d ar I kırmak için deği bilâkis «sympathie» ile söylüyo- rum: Kirazlı Pınar'da hakiki me- ziyetler var; muharririn kendini kolaylığa vurup onları körletmesi yazık olur. Büyük şairleri, Büyük romancıları okuyup «yi >» dir öğrensin; bu işin onlardan başka hocası da yoktur. 1 Türkçe kitapların, gazete maka- 2 © z E 3 TG G m Yi biliyorum. Yalnız ğe için değil; ben çok manâsiz şey. lerde okuyabilirim blle romana zıları bile okumağa ka nö Boylesve'i yi bir romanı nederim Bel Avenir'de bir in vardır, o laz okuma müptelâsı- o tahlil raporlarını tekrar tekrar o- kuyup ezberler. Ona dönmekten korkuyorum. Hayır, türkçe yazılardan kaçı- şım ho; şlanmadığım i için değil: ter- tip hataları b dırıyor. Yeni okuduğum bir kitapta o kadar yan lış vardı ki en ufacık cümleyi an- in hayli düşünmek lâzım geliyordu. Bir misal: kitabın bir cümlesi: «Evet dakika... diye baş» Tk. Teri bi lıyor. «Bu da nedir?» dedim;.son- sa anladım müscoideler ili Greta Garbo tekrar Amerikaya gidiyor Doktorların tavsiyesine rağmen tekrar filim çevirmeye başlıyacak Bir seneden beri İsveçte Münzevi bir ha- Yat “ri ln İN Garb Tar yin — n sür ka vermiştir, disile çalış- m, Anın sıhhati üzerinde fena tesir Yapacağın, , doktorların hasta olmadı “ledleri İşi Greta Garbo ğını iddia etmektedir. şimdilik İstokholmdaki annesinin evini bırakarak şehrin kenarın- d Maamafih bahçeli bir evde oturmakta- dır. Burada iyice dinlenerek bir kaç hafta içinde tamamen iyile- şeceğini söylüyor. Doktorlar Greta Garbonun çok uykuya, gıdaya, muntazam Ye an olduğunu söy- Bilhassa açık havanın kı için faydalı olacağını ileri sürüyorlar. rdan birisi: «Amerikaya ler, - kapalı stüdyolarda çeliş- mağa başlarsanız sıhhatiniz cid- di tehlikeye maruz kalacaktır. Şimdiden bunu haber veriyorum. Sonra hiç bir a kabul etmiyeceğim» demi Bu sözlere eren pi Gar- Amerika itmeğe ve tek- rar filim çevirmeğe karar ver- Bazı gazeteler bu kadar hissi sebepler olduğunu söylü- yorlar. Bir gazete Gretanm, geçend ölen John Cilbertin mezarını zi- yaret etmek istediğini, doğrudan doğruya bun: aktansa filim çevirmek bahanesile Amerika- ya gitmeği muvafık bulduğunu yazıyor, Bu gazetey göre Greta John Cilbeti seviyormuş. Fakat bu sevdasmı gizlemiş, meydana vur- mamış. Maamafih bir gün er çevirmeği bırakarak emi evlenmeği aklından geç iŞ. John Cilbertin ölümü emen çok sarsmış ve sinirlerinin bozul- masına başlıca sebep bu olmuş. Bir kısım gazeti ise bunun aslı olmadığını ,artistin son zaman- larda bir çok para kaybettiğinden emi çalışmağa lüzum gördüğü- nü yazıyorlar, peri masalı bize sevinç içinde sezdiriverir. Pa- ul Claudel'in la Ville'inde filosof, şaire: «O Poöte, tu n'expligaes rien, et par toi tout devient explicable» der. (Ey, şair, sen hiç bir şeyi sp tmezsin, yine sözün! her şey aşikâr oluverir.) Gerçi ilim adamına, filosofa, şairden daha ciddi İnk eger diye bakı- ır; bazan küçük bir manzum mede le, BE görki: bir bes- tenin bir cümlesini 5 çizdiği bir tek hattâ vin kâi- netın bütün izahı bulunur. Onları hatırladıkça: «Bunun bükün derin- a ayy — masalları, «mythenler in bu vasıflarını prins içindir ki, Cahit Uçuk'un Kirazlı zira (1) alâka ile oku- dum; masalıdır diye onda meziyetler bna istedim. Fakat lerin «amelleri niyetlere göre kar- şııyan» irk Tur. Münekkid, öyle ulu bir varlık değildir; niyetlerin halisliğine, ta- savv şairliğe işaret etse bile yine her şeyden ziyade; her şey- den önce elindeki esere göre bir hüküm vermeğe mecburdur. Cahit e. bu ilk romanı çı bir kitaptır. Bir çı ruhu taşı mak, emil peri masallar yaratmak için belki en Tüzumlu ele emi ise kâfi değildir, hareme edilmi erektir. De- ebilir ki şa ei, el le; ez le li ği e yine ta- ayip e çocuk ruhu- dur. C. id Uçakın. ile için- de EL vaidler bulunan karma- | ş; arapharfle- ri ile yazılınca «on» Kelimesi «evet» diye okuyabilir... fyi ama bir romanda -böyle işler eğlenceli olsa da- bilmece eN gri o kunmaz ya! Bugü türkçe ya: Tarı okumak için a a releri lâzım. Hiç mi tashih ettir- miyorlar, nedir? Yanlışsız kitap ol- maz derler ama bu, her sayıfada peri on yanlışa göz yumulur demek ğildir. Bir de muharrirlerimizin nokta, virgül koymaları var! Her «ki» den sonra ya bir virgül, yahut bir nok- virül... Sanki ar Kelâma g p ziynet olsun diye kullaniliyor!... Ya konuşmalarda «dediş kelime- sini satır başı yarıp üstelik 'bir de büyük harfle yazmaları!.: . Bir Mi bir nida İşaretiive üş nokta ile he- bittiğini men hükmünüzü verebilirim o ölçmez, düşüne taşına yazmaz. Nurullah Ataç (1) 151 sayfa, 40 kuruş ÖRemzi kitab. evi). . e De N e mecmua me ulaşan va aye A müesse- pe e dimi lefon : 3377 ş j j

Bu sayıdan diğer sayfalar: