22 Şubat 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

22 Şubat 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 10 Garip bir cinayet davası Rakibesini yavaş yavaş zehirlemek istemiş Çay ve ıhlamurlardaki tuhaf lezzet neden ileri ion şehrinde garip bir cinayet davası görülmüş, bir kadını yavaş “te yardım ediy la oturu- ». Fakat ikisi de İ ilailermilee ev işleri geri kalmaktadır. Madam Marsel bunu düşünerek henü: ar iken dul kala kızı madam Margerit ai yanı. na eki ev işlerini bu kadına bı- ıştır. Madam Mar: sel geçenlerde bir münasebe- esi şartile madam Marge- ritin evlerinde kalmasına razı ol- muştur. Aradan bir müddet geçtikten sonra Madam sel vücudunda rahatsızlık duymağa başlamış, ra- artarak izan pılan tedaviye rağmen iyileşeneği, ne günden güne zayıflıyordu. A» yakta duracak takatı kalmamıştı, Madam — madam Marse- lin hastalığına büyük bir alâka gösteriyor, amcasının kızına şef- katla bakıyörd Fakat a uzadıkça, uza- esnada bir nokta ma: ir yavaş yavaş geçm iş ve kadın tamami leşmiştir. Apandisit ameliyatından sonra geliyormuş? i Yakalanan Hai Margerit madam Margeri inini evi- Kahveci d. sonra karısını bırakarak Margerit- le beraber yaşamağa başlamıştır. Madam Marselin müracaati üze- rine meseleye el koyan Lion zabı- tası yaptığı tahkikatta şu neticeye varmıştır: Margerit, kahvecinin karısı ta- rafından cürmü meşhud halinde Ya sonra, verdiği sö illetin Ssnmiğlele” Ma: argerit, bununla evlenmesine Marseli ortadan a karar vermiş ve bu mi tiği meçhul bir ei çay w teren baş dönmelerinin ve zayıflığın sebebi budur. Zabıta bu neticeye varınca kahveciyi ve metresini ya- kalamıştır. Kahveci, Margeritin zevcesinin yemeklerine ve çayla- rına zehir karıştırdığından katiyen haberi olmadığını iddia etmiş ve aksini isbat edecek ortada bir de- lil olmadığı için e bırakılmış- tır.VMladam Margerit ise, bütün i in kârlarına rağmen kahvecinin ka- rısını zehirlemek istediği sabi ol duğu cihetle, Lion ceza m mesince beş sene kürek cezasına ir. AKŞAM ) ş 3 < w N 3 a 0 T 2 13 2 Ja 3 ç u a Her kadının kocasından az ve- | ya çok bir şikâyeti vardır. Lâkin Feriha kadar kocasından şikâyet eden bir kadın da yoktur. biçare kadın bunda yerden göğe kadar haklıdır. Amma Necmiden daha mumla arasanız ânı yok bulamazsınız. Necmi sevimli bir adamdır. Lâkin çok zayıftır. Hemen hastalanıverir. Bu halile de son derece çapkındır. Amma Necminin çapkınlık mev- İecmi yazın uçarı ed kışın ik gibi usludur. lı gezer... Kendisine sıcacık ıhlamu- runu getiren, oturduğu kanapenin yumuşacık yastıkları di- zen, dizlerine kalın, tüylü batta- niyeyi örten karısı Ferihaya bir- denbire muhabbeti son deği artar, Ona aşkla dolu gözlerle bakar. Birdenbire içinden doğar, elini tu- tar, evvelâ bütün parmaklarının ae Gri ayrı, sonra da avu- . Hele başını bir Daliğa yi SM azl te aheste içerken Ferihanın yük- ona roman okuması büsbütün aşkını artırır.. Aşağı yu- karı bütün bir kış böyle geçer. Sıh- hatine çok düşkün olduğu için has- ta olmasa bile Necmi kış akşamları erkenden evine arşılıklı sofraya otururlar, Yi de hiç bir gün akşam yemeklerini kei eri halde kış ak- rı koca sofrada, buram Kili tüten çorba kâsesinin önün- de mesud dakikalar geçirirler. Mayıs gelince Necminin arka a Pi romatizması du- rur, öksürük, rik, tıksırığın sonu gelir, bütün bir kış süren nezlesi biter, yavaş yavaş Necmi- de değişiklikler başlar. re geç kalmalar.. Ondan sonra gece rısına doğru gelmeler.. Bazan hiç gelmemeler.. Güneşten dirisi pul pul olmuş plâjdan dönmeler... Çünkü artık nezle amfi esi arka ağrısı filân yoktur. Neci azdırdıkça azdırır, bütün yaz ar- 'uvaletine, üs- tüne başına Mei itina A Ve tekrar havalar bozup, soğuk- Necmi yine uslu iha kış mevsim- lerini âdeta saadet Ayini gibi bek- ler durur. Kışın kendisini eri bir Sep alır... ilkbaharla bera kur. sını da pek ziyade sevdiği için ondan ayrılamaz. Zavallı Feriha akından akrabamdır. Onu sık sık ziyaret ederdim. Geçen yaz bir gün baktım. Fe- riha her zamankinin aksine son derece mesud... oŞaşırdım.. Kü- çüklükten beri ma büyüdü- ğümüz için samimiyizı Sordum: — Seni pek mesud görüyoru! Necmi gribe tutuldu . Gözlerinin için milli. — Zeki adi vesselâm.. Hasta.. İçeride yatıyı Karı koca tibkı Ve aylarında olduğu gibi yine son suddular.. Feriha gene kocasının manın sahifeleri açık duru ecmi yine ona aşkla dolu Sia. le bakıyordu. ia beni uğur! an.. dedi, a si daha ğa Necmiye «İyisin, hasta diye lağımı doldur.. Emi?, dedi. Sonra anlatmağa başladı: Baktım.. Olacak gibi değil Yaz başlayınca pireleri canlanı- yor, ben de dünyanın en e kadını oluyorum.. Buna düşündüm., Mendiline hate ap- tüste Aman Necmiciğim.. ei nezle olmuşsun.. zatürreye filân Geym, ri başlıyorum. ne kadar tesir oda kaldığını bilirsin.. Bu sözlerimle ona şiddetli teki yapıyorum. O hiç yoktan hast çıkarırken benim bu sözlerim 7 rine, iki kere daha apşrunca men sas Ben bu sefer: İ — .. Yüzün sap sarı. di ye Galin. o hastalığa bö” Gi dibi az böyle ge” cek.. Ea eme > dizimin dibinde., ur” kalırss” gece i m iki peni —— inamıyor.. en ayrılmıyor.. ile üşüyor... Evden ç deli ; Ne yapayım.. Bizim öilenin s8 deti gren bağlı.. n Feriha.. dedim, dik Lai © t et., Ma çok üşütürde | sahiden zatürr: hareket ediyorum.. Tam bir b” çuk dakika penceleri açık bırak!” sam hafifçe üşüyor.. Tam bir b dakika.. Hesaplıdır. na dahil olmayan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, altı aylığı 1900, üç Beyoğlu iramvay caddesinde IK, sineması karşısında Kiralık mağaza Beyoğlunun en merkez y& 154 numarsli Telefon: 24240 ENİ kre bu yalar içinde bir çok oyuklar, çukurlar kazmış- lar ve kendilerine burada yatacak er yapmı K İekendar; Kale 1. üstünden içeriye sa- atlerce güneş vuruyordu. Fakat & liz 1 1 il iL ÇOCUKLA mahküm edilmi Tefrika No. 69 RI) Bizi buraya neden attınız? Diye bağrışıyöorlardı. Asma merdivene yeni gelen mahkümu iğ aşağıya İn- irdiler. Merdiven birden yöretle yuka- yeni öl ahkümu ları için, güneş geldiği zaman bu oyuklara girip saklanırlardı. Vezir Mutkasın gönderdiği iki ölüm a. — yolda ge- lirken ölmi ri boylu bir adamdı.. Koll Bağlı Çok « kuvvetli olduğu için, kendisini gö- türen uhafızlar onu güçlükle zaptedebiliyorlardı. Zavallı işçinin, vezir aleyhinde söz söylemekten başka bir suçu yoktu. uyunun kapısı açıldığı zaman, re cüzamlılar; her zaman- i gibi, hep bir ağızdan — Biz ekl başında iğ Cüzamlılar kadın, eli ve ço- cuk olarak yetmiş kişiye Kuyunun üstünd. üüneş en aksedei yşığı cüzamlıları yuvalarından çı- | karmıyordu. Ölüm mahkümu ortada şaşkın şaşkın esi ötede beride si- nen ve üstüste yaslanıp yatan cü- zamlıları gördükçe titriyordu. İşçinin vücudü sapsağlamdı. Fakat, bu meş'um hastalık onun yakasına da yapışmıyacak mıydı? Biraz ötede burnu çıbanlı bir kadın yerde sürünerek yavaş ya- vaş işçinin yanına doğru geliyor- du. İşçi kendi kendine söylendi: — Yılan gibi sürünerek yanıma yaklaşan bu kadin besbelli beni sokmağa gen or. sildi bembeyazdı.. in rengi rez 5 Sırtındaki elbiseler DE ve omuzları iz çıkmıştı Gödek içeriye dikerek bağırdı: | — Nut., yavrum öldü sandığı anasıydı t, Keüps mabedindet sonra, Nut anasının Nile düşerek boğul- duğunu haber almıştı. ihtiyar kadının (cüzamlılar ku- su) na atılarak, yıllardanberi burada yaşadığını nerden bilsin- di? Nut anasını görünce yere yn Ak saçlı kadının boynuna saı tedi; — Anacığım, seni buraya kim attirdı? Ben senin Nilde boğuldu- gunu haber almış ve inanmıştım. Cüzamlı kadın, ri ellerile .. Bu meş- um hastalık yakana apulmşa ğa ray doya doya göreyim, yav- di tepeyi aşınca, lar birer ikişer am, ai. rak, Nutun etrafını sarmağa baş- lamıştı, Nut anasını bu halde görünce Firavuna lânetler yağdırdı: onun, inandım ları sağır olmuş. Sizin inik ei duymıyan zatmak neye m e kaçan e anasına: i hab. göklere hâlâ rar? aldım, de Dedi, Burada hep beraber ölec. bana inanin ki, o a hükümdar da gebermiştir. Cüzamlılar hayretle birbirleri- ne bakıştılar.. Yüzü yaralı genç bir kız, Nutu9 i yanına sokuldu: — Beni buraya attıran da odur Ben cüzamlı değildim. Bur ay? par!) demiş. Bir sabah beni ya getirdiler. ) Nut, ehramda bile Titans” nerede olduğunu duymamıştı. gir zamlılar arasında bunu öğrenin” e yikarak izgi ii b yakan G kaltak dr m meri Ketipe Zam gözdesi iri öyle mi ii vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: