February 27, 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

February 27, 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sSesil Sorel genç gorun- mek için ne yapıyor Göbeği omuz başına çıktığı söylenen meşhur artist aleyhinde bir dava Meşhur Fransız artisti in Sesil Sorel, son günlerde adi kapılarında mekik dokuyor, BA açtığı davad kendisinin aleyhine de bir tazminat davası açılmıştır. Bu davayi açan meşhur artistin doktoru madam Asderydir. Sesil Sorel altmışını geçmiş olmasına rağmen halâ teravetini ve zindeli- gini muhafaza etmektedir. Meşhur artist genç görünmesi- ni bir taraftan takib ettiği sıhhi rejime, öbür taraftan da bedii gü- zellik cerrahlarına yüz ünün vücu- etmesi için de bir çok dafalar kol ra derisini çektirmi ları, bu amelyatın bir li defa yapılması üzerine, «Sesil Sorelin göbeği omuz başına çıkmıştır.» derler. Şimdi gelelim davanın mevzuu- İ gözünün etrafın- na... esi ore| eni ameliyatla kal- iz - vurmu: cerrah, fiatte an- laşmışlardır. Madam Asderynin artistin göz- Sesil Sorel, bu ameliyattan çok memnun kalmiş, çıkarıp doktora 10,000 frank vermiştir. Doktorun ücrete itirazı yoktur. İtirazı ame- liyat adedinedir. Doktor madam Asdery Parisin beşinci hukuk mahkemesinde da- vasını teşrih ederek demiştir ki: — Biz madam Sesil Sorel ile üç ameliyat için yap- mıştık. Artist her ameliyat için Mme Cöcile Sorel (Dessin da Bila.) Sesil Sorel | bana onar kaldırmak ve gözlere eski revni ve parlaklığı vermek için yapıla- caktı. Bu ameliyat yapıldı ve ar- kaldırmak için yapılacaktı. Artist bunları yaptırmadığı için kendi- sinden ilk ameliyat için 10,000 de- gil 20,000 frank ücret istiyorum. Mahkemenin nasıl bir karar vereceği henüz belli değildir. MA iskelesinin tamiri bitti tınalarda hâ lan köprüni güle Eni duba bir mlddet: tenberi ta amir edilmekte idi. Tamirat dün Tahlisiye müdürü Ankaradan geldi "Tahlisiye Sükrökinin, m a e l as etmek Ankaraya giden umumi müdür Km din dün şehrimize gelmiştir. Iş meselesinden kavga ıklıda Hasan ve Cemşid adlarında iki kişi dün bir iş lid kavga et- mmişler, Cemşid. bıçakla Hasanı sağ gö- zünün üstünden yaralamıştır. Cemşid ya- kalanmış, Hasan hastaneye kaldırılmış- tır. in frank verecekti. Birinci ameliyat, göz kırışıklığını k Çöpçü çöpleri arabaya dolduracak yerde «yola Syor en ka- lan söpleri bi ülerin bazan bu kımdan pek çirkin olan bu hale nihayet vermek lâzımdır. Çöpçüler göçleri, yola Bicak yerde arabalarına doldi lar. Alâkadar ema naza- rı dikkatini celbeder Belediye yeni Maoye dak li alıyor Belediye şehrin temizlik işleri- ni daha iyi bir surette idare için 70 bin liralık çöp kamyonu sipari- şine karar vermiştir. Bu paranın 30 bin lirası hemen verilecek, kırk bin lirası taksitle verilecektir. Eski alacak Iki kişi biribirlerini yaraladı Bee mene civarında bir lama MANAS bla el gimme Kumkapıda Lânga si arında Boğos ve Ligor adlarında iki kişi orada bir kahvede otururlarken ir alacak meselesinden kav- ga etmişlerdir. Kavgada Boğosun suratı par- çalanmış, Ligor da başından yara- lanmıştır. Bunların ikisi de biri- birlerini suçlu gös! irler. Diğe rtaraftan kavga olan kah- venin sahibi Ahmedde kahvesin- bir çok eşyasının kırılıp par- çalandığını ileri sürerek bu iki yaralı kavgacıl ardan ni oldu- söylemektedir. Polis bu ha- dise salan Meli giriş- miştir. > şeş iz modeli; ayakkabı, Elbise ren- di Hülbdeniz. Yaldızlı deri ile semi Çorapsız giyilir. — Ziyarete am giyilen ön kumaştan ayakka! — Yol yürümek için yk dra- Evvelce de ilân ettiğimiz gibi bu ferki müsabakamızı dünya gazetelerin- de şöhret kazanmış meşhur karikatür tipler teşkil edecektir. « > in «Ba; çok gazetelerin birer mizahi tiple: dır. Bu tipler, şan kadkalkğilaz tarafından yaratıl- Bunların arasında «Miki Mavs» se- mi sı gibibir Tİ var , hepsi ayrı tarzda çalı- miştir. ar çok muvaffak olan, canlı ok kimseler bu larile beraber tanıtacak ve soracağız: (Hangisini beğendiniz ?..) Bunların arasından bir veya bir ka- o çını beğenmek için o pin nükte ve in bilmek icap etmez, sua- imiz ai n değildir. eğe ceğiniz pi şekil ve çizgi bakı- mından e Müsabakamızın esasları şui 3 Meşhur 15 pin Ea gayri eli imi rde o gazetemizde neşredilec Siz de müsabakaya iştirak ediniz. dan uçları ruganli ayakkabi. 4 — Tayörle giyilen lâcii > podösüet ve deriden yapılm'? yakkabı, Kurdelâ ile bağlan tadır. 5 — Bal rengi ipekliden isle pin. Terlik gibi evde giyilmeki alimi İN İs Tip müsabakası nedir 100 kişinin hediye kazanacağı bu kolay müs# baka hakkında bugün malümat veriyoruz 2 — Mü medal girmek bei i 7 resimlerin neşri bittikten sonra md yese etmek üzere, A birikti dirler, 315 öpten beğendikleri Wp b) gisi ise yalnız onu keserek isim Ke reslerile beraber (Akşam gazetesi eld sabaka memurluğu) na gönder Gİ tikte, ilân edilecek mi ida ömre lidir. — Gelen cevaplara birer birer ii sia ve 15 tip arasından €” url hangisi beğenildise onu beğenenler ya konarak: 100 kişiye Sıra ile şu hediyeler verilecektir: 1 Kişiye 20 Lira 2 » 10 » 3 5 » 5 » der» 10 » 3er» 25 » Zşer> 1l 54 » Ir» | 7 Yazan: M. Uygaç Ben sana yalnız bir şey yer dedebilirim: Artık hiç sevmemek, senden sonra kimseyi sevmemek. Hatta, unutmak kabil olursa, seni bile sevmiyeceğim, yatta insan bir sekeri gibi ımdır, İnsana zahiren fakat içinde ruhunu boğmalı! Ben senin cansız bir şe- in gibiydim, Sana ne kadar şid- 'detle bağlı olduğumu, ne derin rerek içini sıkmıyacağım. Bak, ben ag bedaş. şifayap ola- bilirim, Bak, gülüyorum Bu 4 i içinde; gecenin sükütu arasında kahkahası bana pek fe- ci bir şey geldi. Bu çılgın kalp ira- CİLVESİ | Te Hiddetle haykırdım: — Benim olmaktan kurtula- mazsın! Beni a nasıl ki ben de seni unutamam! Dimdik ayağ. ram Bir müd- det samit kaldı. Âdeta nefretle ba- na bakıyordu. Alay eder bir 8es- le: — Öyle mi zannediyorsun? de- e Lâmbanin yüksek abajurundan altın ve tunç rengindeki saçlarına dağınık bir ziya yağıyordu. Başı- nın etrafında âdeta muhteşem bir ale vücude geliyordu. Ben, san- ki şimdiden ondan mahrum kal mışım gibi, baharı Me dudak- larını, sıcak etlerini, aşk gecele- rinde kulağıma fısıldadığı keli. meleri hatırladım. Odanın içinde yürüdüğünü, bir aynanin önünde durarak saçlarını düzeltmek için kollarını kaldırdığını gördüm. desine tekrar bütün giddetile sa- hin oluverdi. Yanına gittim ve kendisini öp- tüm, Bembeyaz kesildi, beni it- mek istedi, sonra birdenbire oi meğe başladı. Karşıdaki a nun bu mütekallis ekli senk aksettiriyordu. Gözlerinin e ağzının köşelerinde, çenesinin çu- kurunda, şakaklarının Heirikide, saçlarının köklerinde, başları ara- sında hasıl olan derin çizgide şim- diye kadar hiç tanımadığım bir gölgenin vücut bulduğunu gör. düm. Bu, zevk ve şehvet başladı- ğı zaman ruhun duyduğu korku- yu andırıyordu. Yarı açık dudaklarının arasın- da vi parlyordu. danı ki seki kaban. mıştı, rak hareket ettirdiği zaman bilezikleri şıkırdıyordu. Ta tepesinden entarisinin etek- lerine rem canlı bir lezzet ve şehvet id İstanbuldan beklediğim para, Saffetin bir mektubile beraber imdada yetişti, Cevabın gecikme- si para tedarikinde, uğradığı müş- külâttan ileri geldiğini Saffet izah ediyordu. Maamafih bu parayı o- nun verdiğini anladım. Zengin bir adam olmadığını bildiğim için bu iyiliği beni pek müteessir etti, Fa- kat kendisine teşekkür ederken işin farkına varmış gibi görün- mekten erene Onun için, hiç bir şey söylemedi Ai sıralarda, v Hac Parise a gene yardım eder içimde gizli bir ümit hasıl oldu. Fakat, çok kalmadan, tekrar Mısıra gitmeğe meci du. Herhalde benim de mutlaka oraya gelmemi istiyordu. İçimde bir seyahat arzusu hissediyordum. Bir takım kiymetli taşlar sat- mak için bir kere daha Londraya gitmek teklifini kabul ettim. Es- rarengiz bir adama yakut bir ger- danlık götürdüm. Bu adam nimle buluşmak için İskoçyadan kalkıp Londraya gelmişti. Taşla- rın satışından epeyce kâr ettim. Gerdanlığa gelince, d'Hermos sonra, satıldığı zaman, hissemi ve- receklerini söyledi. u sırada, Manisadaki çiftliğin ipoleğinin vadesi yaklaşıyordu. İstanbuldaki adamımdan mektup mektup üstüne Pei “e bulunmama ge e bu defa ii boteği 28 b olmadığını kati surette ye? Elenaya anlattım. O bana * du: — Ne zaman gidiyorsun? > — Bilmiyorum. Belki yar” ki hiç! Şimdi bat ayy birbirimizin yüzün beke saret edemiyorduk. laa de g vi T vi yor başı iğilmiş, ağlamadan, içinde bir aşağı bir vi , yordu. (Arl

Bu sayıdan diğer sayfalar: