12 Mart 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Mart 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RE Hem dalıyla, hem gü sülerim! Pariste iki günlük milyoner hayatı Dreyfü bankasının müdürü bizi yanından nasıl çıkardı Brom madeni imtiyazını almış- Salâh araları yer İşi içinde parmağımız rami fik- rini yürütürdü. eri şeyde olduğu gibi bu işinde de düşüncem ski İşin alayında idim, Ya, pa- ra etmezse? derdim. Cenab hemen atılır: vane misin? Dünyanın yegâne brom ras emme Lut denizidir. O d izde, Ne biter ne ia Yüksek fiat- le satmalı 5 ayır, kâmilen değil, işin için We parmağımız bulunsun. İşin içinde parmağımız bulun- sun; fikri kabul edildi ve Salâhla enim Parise gitmekliğimiz karar- laştırıldı. Parise gitme! ! Bu ok asraflı bir işti. Cenab: — Şimdiden maarafımız kabul etmem. Siz oldukça müsrif adam larsınız, Avdetinizde Ra dedi. Biz ertesi günü bir yerden ol- dukca mühim bir para tedarik et- tik. pine başi Evve- lâ doğru terzi Mayı Öyle ya, Parise Mi lee Sileöeğir. temiz ve şık gitmeli. Birer kat ye- la çıktık. Acaba Pariste hangi o- tele inmeli? Salâh: — «Möris» eya dedi. Orası prenslerin, kibarla en büyük Bankerlerin indiği rabe Orada bulunmamız işimize yarar, dedi. Dört gün sonra Möris oteline ce yarısı «Maksime» düştük, Mev- simsiz olarak taze dumanı üstün- de bir vaz üzümle iki şeftali ve bir şişe şampanyanın bedeli olan iki yü elli frangı ödeyerek otele döndük ve yattık. © Ertesi sabah garson bize bir «i Reşid bin Gü - (Bugün anımıza getirmesini söyle- dik, Zana Reşid de kapının dışın- da imiş, içeri girdi. Bir sevinme, bir kucaklaşma, bir kahkaha der- ken işe giri: — Reşid, bisi bir yol göster. Vaktimiz yok şu madeni adama- kıllı okutalım. rim var. Ben de sizi Elmir Hatta avukat Metr Noricanı bile peyledim. Hepimiz irden konuşuruz. Siz şartlarınızı söyleyin yalnız, başka bir işe ka- rışmayın ber edersiniz, dedi, Kabul ettik. İki gün sonra Norica- nın erimez birleştik. İmti az fermanı — İşin içinde parmağımız bu- Yanacak, yüzde elli ii bizim. Norican gözlerini açtı 'k çok. — Kırkı bizim. k. demki üç or- dilek beşer hisse itibarile yüz- de on beş.. Gürültü patırdı yüzde on beşi kabul ettik. İkinci şartımızı da söyledik: — Üç milyon frank, size de yüz- de üç komisyon. — Belki biz daha ziyade bulu- dır. üde beş, üç iğ inka Taz- lası için de yedi ei Reşidin yüzün. ık. Kendi- ne mahsus tatlı söle türkçe ce- va; p verdi: — Monşer, kabul ediniz. Bun- dan daha ehven komisyon bula- mazsınız, — Galiba bu işte senin de par- mağın içinde. — Hem de baş parmağı. — Şüphesiz, iş iş içindir. Gürültü patırdı bu teklif te ri bul edildi. Çifte mukavele yaptı İmzaladık. Te Reşid si sıkı tenbih ediyordu: — Sakın hiç bir yerde ağzıniz- söz kaçırmayın biz arar bi Haydi dan bir sö; tarar müşteri din, e yeğin — Yarın at yarışına gelir mi- sin? — Hay, hay. — Pariste her gün yarıştan ya- e on beş cak. ii gün Reşid telâşla otele gel- eni Dreyfüs bankası alı- yor. » Çök alâka gösterdiler. Yarın saat on birde banka müdürü bizi yani hepimizi bankada odasında kabul edecek. İş oldu demek. Gör- dünüz mü bizi, nasıl sağlam müş- teri bulduk. Hem de pe manda. Siz Fransız maliyeciliğin! bilmezsiniz. Belki bir pot kırarsr. nız. Biz kol geçeli ağzını- zı açmayın, Haydi, bugün bir ge- niş hava alalım yarışa gideli, Salâh ellerini biribirine sürerek arapça fakat kendine mahsus bir arapça ile şiirler söylemeğe ve ve ls başladı. Üçü- z sokağa çıktık. Öğleye ve ml b Bolon; yemeğini yarı- er Keme, larımızı giydik. Reşidin beklemek evamı yedinci sahifede) Yeni gelecek şekerler Bunlara mukabil kuru meyva gönderilecek Hükümetin hariçten 5000 ton şe- ker ithali için şeker şirketine salâ- hiyet verdiğini yazmıştık. Evv. de 5000 tonlu B nun 1000 tonu gelmiştir. 1500 to- nu yoldadır. Üst tarafıda ei surette mali sene sonuna kadar getirtilecektir. Şekerler İngiltere- den satın alınıyor ve buna muka- bil kuru meyva gönderiliyor. Öğrendiğimize göre, böyle hariç- ten şeker satın alınması şeker fab- nar istihsalâtı ihtiyaca etmem: men hariçten şeker Bi meşin başlıca İseişi lardır: Gelen şekere mekabil mem- leketimiz imekeelleri ihraç edildi- KADIN KÖŞESİ: Sade bir elbise v tifade ediyorlar. 2 — İthal edilen şekerlerin gü: rük resmile bu hususta bütçeye > nulan rae “karşılanacaktır. Şirket şi latmak ii için el tedbirler almak mühim bir tarassrufu temin cektir. Kömür teeeineririeziki amelenin ve sale Zonguldakta amelenin va; tini tetkik eden heyet ai B. Halük ve B. Kas şehrimize beri. Heyet işçilerin kazaya Metem ları e şirketlerin lâzım gelen tazminata dai dilek. şimi mdi i şen tarzını la geçirerek bir por beyi eğ lerini ve bu işin iş e ram ye eme hakları korunacaktır. resi eli da tetkikat yap- makta aha ziy: li | ri makine ile işlermi$ “© Sanatkâr Şadi Sekizinciyi oynyai A kle adinin Ankarays © dip «Sekizinci» yi oynıyacağ” işiden bir çok kimseler Sanatkârın Ankaradan e ten sonra burada bir hayır essesesi menfaatine bir piyes pi oynaması kuvvetle muhte “ vaşça geldiğini “sıcak nefesi | “çıldıracak gibi öpüyordum. Adım atarken arkamdan Elenanın ya- zannediyordum. Her gördüğüm şeyde ondan bir “parça vardı, Sesi, uzak bir musi- gibi içinde terennüm iradı. Bazan hayatımı onun içine irıyorum zannederken ie bir kapının açıldığını, onun, birdenbire, eski- bir illet gibi içimde taşıyordum. Batıni hayatın bütün ziyanı o bü- yük. > evini onun (güzelliğinden alıyord mi evi güzelce hazırladı. Otelden eve naklettim. Ev bana bir hapishane gibi geliyordu. On- ak i ordum. Birbirin- CİLVESİ Tefrika No. 99 den farklı iki Eva yaşıyordum. Birisi her günkü işlerin adilikleri arasında geçiyor, diğeri uzak sev- ımları arkası sira gidi- yo: skin yoktu. İlk pe te- etmek için aileye ait eski bir zu RİA Lin sed ol bunu pek severdi, İş- gul olan kâhya faizle- ri ödemek için nereden para bu- lacağını bir türlü Okestiremiyor- du. ye satmağa çalışıyor ve ana sabır tavsiye ediyordu. Uyku beee Sabah- erkenden leyin kalkıyor, yalnız başıma, vw ib Şiş- li du eli dolaşıy: Kırla- ordum. rın tatlı kokuları bazan başımı döndürüyordu, Bütün vücudümde e. bir yorgunluk hissedi- Oturmağa mecbur kalı- lr O zaman, gözlerimi kapı- yor ve nefes almağa çalışıyordum. Artık kalabalık caddelerden Saffet! Onun lâkırdı! kardeşçe düşünceler vardı! Ona bütün içimi dölkkmüştüm. O bütün ıztırapları anlamasını bilen bir ruha malikti. Cıgaralarımızın teş- kil ettiği mavi ar arasın- dan uzun uzun üme bakar, nra: — Hiç hoşuma gitmiyorsun, Levend! derdi. Biraz kendini a- vutmalısın. hastalanacak- sın. Ben gülüyor ve ona başlı Elenadan bahsetmeğe , lip beni evden almağa, “m eek yemeğe zorladı. raber geldi. Orada eski imi ri buldum. İki sene evvelki meş- galelerine devam ediyorlardı. Kredim vardı, Oynadım, kazan- ikin: dım, tekrar ka ba- na Elenayı ek Sanki erkes bunda ittif, işler gi- biydi. Yalnız Halil Rüştü, bir ak- şam, oyun oynarken — Bu hafta nihayetlerine doğ- ru, dedi, Parise gideceğim. Bir söyliyeceğin var mı? Athönde ti- yatrosuna selâm filân?... rdu, bulda cereyan etmiş ları ye ediyordu. Ortalık e zaman gezinti- lerden dönüyorduk. Her vakit, ağn şiddetli bir baş ağrısı geliyordu. Eve dö- ur oluyor- dum. Hiç bir ilâç bunu teskin ede- olen — yi yarısına kadar rira ıztıraplı e sb eee buk uya- nıyor, tekrar gözlerimi kapıyor- wlenmesi yaklaştığı zaman, İ: buldan ayrılarak Manisaya gir tim, Orada ipotek edilmiş b”. ükaliri satmak için müşteri ” k unmuştu, Ah, Manisada beni ne hat Mehmedin rae vazolara ir ke E takin Eleni | an Etraftaki şeyi ii | ni i ölüm Em e gi, rmi gün, emri TA b azsi h bir hayat sürdüm, Elenaya “ ; mektuplar yazıyor, çi p öndermekten yord. ba Elenaya dair bir bahis v8” um, « Şerminin İstanbula inmesi ve diye araştırıyordum. (Arkası ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: