23 Mart 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

23 Mart 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

JAMIC V Ee yp er ae Kurtların kuşların uyandığı gün.. İstanbuldaki iranlılar Valde hanında Nevruz bayramını nasıl geçirirler 1500 odası olan Istanbulun en büyük hanı yeşilliklerle pısında içeri girdi. Ben takip ettim. Bugün ellisini geçen başka bir me karşılaştık, o bizimle alay — Hey gidi dünkü çocuklar hey... Siz «Nevruz macunu» da : u» belirirdi. Allı, yeşilli, moru ili yaldızlı kâğıtlara sa- rılmış kutular, küçük saplı fin- vii mini mini, şekil şekil kâ- seler... Hepsinin içi Ne di dolu... Nevruz sabala kalkar e maz bu ko; acundan bir az b şık EL) amma aç ie ta yerseniz içi- i bu macun neye iyiydi?. — Rivayete nazaran her derde deva idi i yiyen o sene vas kısırlıktan bile kurtulur» ş... Romatizmaya, ağrılara, la Ban Nevruziye bire birmi Hattâ h cunudur..»... Bu ler de pek şok alırlardı... ize ki birnevi Vorö- nof aşısı ibi, bir macundur. Şimdi böyle konuşarak hanin ortasına gelmişti! Eğer Valde hanının yalnız kani bak- mış ta içine e. Türki- yede kati; böyle han bu a Karşınıza Taksim meydanı ka- / onandı, her tarafta semaverler May ünü Valde Valde hanında Nevruz bayramını kutlulayan b m el öpüyorlar ar bir saha çıkıyor... Bu ee danın tam ortasında koskocama! bir cami var.. Gi Valde hanı ii , Sonradan öğ- Türkiyenin en büyük 'ünkü hanın için- de camiden baka 300 den fazla ev var... Buranın odabaşısına sorduk: — Bu handa ii oda var?. — Tamam 1 Hanın deni ile par olmuş eski bir İranlı anlattı — Han Ki ae zamanı Za nslılara ait a Kostantinin burasını hapis- ,hane olarak kullandığı rivayet edi ilerledik... Bugün Valde hanı- içinde ve her evin kapısının dndi ne küçük masalar atılmış, Nev- ruz şekeri ortaya dökülmüştü... Her la başında eğe ea ruz yeşilliği duruyordu. demek ilkbaharın ilk günü Mi mek olduğuna nazaran bu kâse- ler, saksılar, koğalar içindeki ye- mm bahar bayramının tam ba idi İşler erlerinin, Nevruz ye- ilkeli yanı başında da pr rıl pırıl yanan semaverler fokur fokur kaynıyor, iyice demlenen saylar tebrik için gelen ziyaret- ikrai ye wB > — Faslı baharınız mübarek ol- Diye birbirlerinin ellerini sıkı- yorlar, kucaklaşıyorlar... En y: ni elbiselerini, Si yil dü larını giymiş, ba: na büyük ve alı yeni kurdelâlar yersel çocukl- yüklerin ellerini Oöpü- yorlar, kendilerine r ikram İğ bayram bahşişi | verili- © Bi sene ilkbahar bayramının ilk gününün hakiki “bir ilkbahar güneşi ve ilkbahar havasile > laması İranlı dostların bayramı: nı büsbütün eşelosli ii. ler masadan bize şeker ikram edi- r şekerinden buyur- sanıza... Şifalıdı Biz Ne şekerinden yerken bir yandan da ikram sever dos demlendir- dikleri çayları bize (Devamı 8 inci sahifede Müsbet ilim, lim, insanların kendilerine ve etraf- İl iş dikkat islerinde ve dışların- ihtiya” nüfuzunu kurmak li işi yapabilmek için beşer ze- nard lâboratuvarın: İsa ile b. alkalin Lİ al kendisi için hikmeti Elele liç nunu bulunmayan bilgiler, daha âkil Imamış birer ilim yavrusu ha- iyor lr eri açtınyonı imendiferleri akımdan ihtiyaç, duyulmaksı- zın geçirilmiş zamanlar yok değildir. Bütün bu eli e biten şeylerin di gibi; Hilkat gi ibi, Tabint gibi büyük v tabiat-üstü mefhumlarla izahını br yakın sebeplerini ar ir, Frenklerin scien. - dikleri müsbet ilim, işte böyle olan ilim- Bugünkü Garp medeniyeti, bu türlü ilmin eseridir. Rennaissance bir da bırakıp ve akla, öbür yan- ö a ilenindn çıkıp tecrübeye Si a a otoritenin sözlerini dayanmakla yı ta yeni temeller koyma hareketi iel lalbuki biz or çağın din kıymetlerini yirmin: ır baş- larına kadar yalnız vicdan işlerinde de- ğil, dünya umurunda da kendimize dü tur aldığımız için müsbet ilim dediğimi bu bilgilerden dini ve ilâhi bir k ık. Kafamızı, ER omuzları- mızın üstünde ii cami kubbesi gibi ta: PAZARTESi KONUŞMALAR içi sağ rg pi Clode Ber a Hz. müsbet kafi . Hamdi Suadı anarak — iz ii k. Allaha tevekkülle v2#f uzun yaşa akat el 2 adamı rahat bırakır Müsbet ilimlerin yemişlerin topl ğına giren o Avrupa, önce ordulaf mizı kırmaya, sonra da bizi sömürü üzere kırılmış kılıçlar an yeğ suyu kanımız gibi, yi hf tumlarile içip eli mi "Tan mat hareketi, bu zorun altında duyül muş ve devlet bünyesini kansızlık *) nundaki ölümden korumak üzere ye mış üstün körü bir tedavidir. Has”) Osmanlı e Meşrutiyfi ölümden kürt maştar. Ane Cumhuriyet çağ dadır ki gürük uzuvbf u b Gumuriyeriii inkılâbı müsbet ilmin bizde ilk zafef! ir. Türk inkilâ ileti tanıdığı en n. son İz — z 3 d 5 o mp — : a5 gi g A 8 g 2 8 z sahip olmağa ** olmayınız. akdiri ne kadar yüksek ohfl e Kendinize şı inci vasıf tavazudur. Her ik öğrendiğinize asla zahip ER Tr. Çalışma: da ve lara Er tdi ve " tiraslı olun ie öğütlerini bizde de bö tün hayatı ie yerine getirmeğe çalı: ilim adamlı değildir. Türk gen liğinin bu vasıftaki insanları saygı ile taktirle tanımaları, ci i AŞKIN Yazan: M. Uygaç Doğ . Sizden hiç bir şey Sile a LR bugün bile ben o pa- rayı ii halde değilim. Elli 5 ee bu lâkırdı- yı bırakalım. O eski borçtan hiç konuşmıyalım. Fakat buna muka- bil bana başka bir hizmette bulu- nacaksınız. Yeni bir hayat bulmuş gibi, he- yecanla: — e emrediniz, dedi. , şunu söyliyeyim kinini © on para bile em cak. Şimdi gayet yumuşak, yüzü gük CİLVESİ Tefrika No. 110 — — Bunu un hiç ehemmiyeti yok, di Aysa gitti. Tekrar yüzünü sa- ladı, — Beni dinleyiniz, Mi Bor- tiyorum. an kolay bir şey yel — Fakat bir kambiyo yemedi bulmak lâzım ki, bana ki #m. Sizin bu işlerde büyük bi rübe ve meharetiniz bulunduğunu biliyorum. — Evet, amma... Halimi görü- yorsunuz. — Bırakınız dâ sözümü tamam- * m. Sizin Wendel ile aranız iy hiz sıkılır gibi oldu. samimi değiliz, dedi. için, kendisinin yardımını e rum, Kefalet akçesinin yalnız bi mn depozito olarak yaran dar garip bir adamdır ki... Hem doğrusu, şu sırada borsa oyun- larını size hiç tavsiye etmem. — Adam sende! Fena giderse gitsin var? Ben her halde Dini, tecrül ye niyet et- — — iyi düşünmenizi rica ede- “UPiki, Yalnız bana ie va imi yapmağa vadediy: sunuz? r mü“ un çok zor olduğunu siz- den sa zilin istemem. Durunuz bakalım, ne kadar teminat vie verebileceksiniz?. anırım, Onun — Âlâ, O ticaret âleminde işini meğe başlamıştı, gayet iyi bilir bir adamdır. Onun — Bin lira kadar bir şey. Siz- d rçunuzu ödeyebilseydiniz... — Kabil olsaydı... adım bunu. Onun için, bin lira Gizem Fakat ben daha üyük nis speküâlsyon yap- mak isteri: Gida Ri bitirmişti. Pu dra yordu. Biraz düşündükten son- “ 5 eki, dedi, Ne mümkünse ya- pacağıma emin olabilirsiniz, Mu- vaffak olamazsam kabahat benim değildir. — Hayır, azizim e pen diğimi temin ire. yim ve beş parasız bir adam değilim. Ma- nisadaki çifliğim daha 5 sak or. — Hangisi? Büyük çiflik mi?. yle ya! — öyle ise, iş kolaylaştı. son tenleri pek manalı su- rette söylüyordu. en bunu vaid diye telâkki ederim yeri öyle Olünmi, Şimdi, rica ale yle beraber kah- valtıya kalınız, Size karımı tan” ti yım. — Mersi, Karısı, zle tânımağa a bir zun boy «ğe umraldı. here rl boyalı ir Parmaklarında pek fazla yüzük lerden konuştuk üişterek ahbaplardan, Ki sonra biraz dedikodu yaptık. Kahvaltıdan sonra, Pavlaki pef acele işi olduğunu söyliyerek ev den gitti. Ben madamla biraz ke nuşmağa kaldım. Kocasından birsf müstehziyane bir müsamaha ile bahsediyor, kendi sini kıymeti am ma bir kadın gibi gösteri“ du. Arkasında tenteneden bif baz kamci Kolları mgr ks” u ıplak kalıyordu. kollar Mele nefisti. Tentenenin ak tında gerdanı, yuvarlak ve dok gu yaz yor çocukluğundan bahsediyordu. rkası var.)

Bu sayıdan diğer sayfalar: