28 Nisan 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

28 Nisan 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM — V/ Saçlar Rengini ve parlaklığını muhafaza için ne yapmalıdır? Bir kaç senedir sayfiyelerde, in ermiş da ri gez Pyar emiş, ür. siri âdet İmuştur. Bim için saçların ekili muşak ve renginin güzel olmasına çok itina e ilkbahar saçların en fazla dö- küldüğü aylardır, Şimdiden saç- lara dikket imei yazın parlak yumuşak (saçlara malik olmak kabildir. lanılan şampuana göre saç- ların rengini açmak kabildir. Sa- (rhum) u karıştırarak telle vurup 'köpürtmeli. Saçlara azar azar dökerek başı yıkamalı. Bol su ile alkali sonra güneşte ku- rutmalıdır. Saçların rengini bozmıyan ga- terkibi, bir eczane- de kolayca Kiel bilir: am sapenine, 50 gram bo- rate de soude, 50 gram bikarbo- 6 ları bir ara nat dö soude, Bunl karıştırıp kutuya N Saçlar yıkanacağı zaman i renkli Sibiieler pek elele Koyu renk elbise üze- rine açık renk ceket, açık renk Ibise üzerine koyu renk ceket giyileceği gibi düz kumaştan elbi- se ile Sn e çiçekli kos- imle düz ö da çok rağbet nek ül ee bu tarz elbiselerde renklerin imtiza- cına dikkat edilirdi. Bu yaz bilâ- kis bu gibi elbiselerde renkler bir- birine tamamen zıt olacaktır, Bir kaç model dercediyoruz: enbe ipekli üzerine yeşil Eteklerinde yeşil kumaştan yapılan çeketin aşağısı plisedir. 2 — Siyah satenden elbise, Yu- karısı ve kolları (tereyağı) rengi Lâcivert düğme ve sutaşla süslen- miştir. 4 Yeşil yünlüd PFaars Pı şapkası, eldiveni ve düğmeleri kahve rengidir, Yumurtaların aklarını dak su içine atarak başı bu suyla sarısından ayırma usulü açan şampuanın ter- Kaynatılmış Alman papatyasi yarım bardak, bikarbonat dö sud, gri saponine 3 gram, tal *(tale) bir gram, kolonya suyu 100 gram, adi su bir bardak, Hepsini ini ze bir tülbentten süzdükten sonra kullanılmalıdır. Baş güzelce bu şampuanla yı- nra saçlar bol su ile çalkalanmalı güneşte kurutulmalı- dır. Bazı yemek veya tatlı yaparken yumurtaların sarılarını oakların- dan ayırmak icab eder, Bunu her- kes kolayca yapamaz. Tarif ede- ceğimiz usul yumurtaları pek ko- ayca ayırır. Temiz bir huniyi bir bardak üzerine koymalı, Yumurtayı huni içine kırınca, sarısı huni içinde kalır akı süzülerek bardak i akar her yumurtayı kırdıkça akı süzüldükten sonra sarısını ayrı bir kap içerisine koymalı. İki yumt ta üstüste huni Sedzikim kırılma- malıdır. Çilek pomadı Gi e ii kii Çilek mı zünde çil ar ik lal ez faydasını görürler. Yüz gram çürüksüz çileği ez- erime bir kahve kaşığı r kahve iğ tatlı ba- k karıştırmalı, sürmeli. ra çiller üzerine pomadı Yaşlı hayvanların etlerini yumuşatmak için ve diye elinin etlerini yu- şatmak için el büyüklüğünde Bu etler ne suretle e pa- e ii imdi e ağız: Portakal ize biri kü- ortakaldan diğeri Ya- anil iki türlüsünü ta- P: ol :y hari rı e surette e çük ince kal e fa portakalı ce kabuklu 5 portakal ve bir e keskin bir biçakla gayet ince yu: ya kesmeli. Çekirdekleri il lar ardak su ile 36 saat ve bir re iki durduktan son! eşe koymalı. 3 saat kaynamalı eş kabukları el ile ezilir bir hale gelince içine 3 limon sıkılmalı, bir kilo yedi yüz elli gram şeker koyarak yarım saat kay- natmalı, Ateşten indirilince derhal kava- “ nozlara doldurmalı, 2 — Beş tane iri Yafa portakalının ka- buklarını rende ile balifçe rendeleyiniz. Portakalın üzerindeki turuncu renk ta- portakallar açık san ye fik kayma ateşten indiril- ir tencere su içine rendelenen por- kelli atmalı kapağını kapamalı, Sa- su ılıktan soğuk olunca reyi soğuk su ile ie lları tekrar içine atmalı kap: rı bir renk alan ökmeli, tence: rak po; ifleri, ri cakla keserek çıkarmalı, yane içinde kalırsa reçel acı olur.) Portakallar yarım m, yahut de taksim edilir. Daha küçük si ve e st büyüklüğünde parçalara kesi- e iken portakallar içine atılır ve Bi irk di e şerbetlik portakalın yanmaması için li iştıra ve köpüğü almarak pi- yas : arıştıra ay eğme Portakal nm rengi alı tin Kii şeffaf ve şak olunca reçel miştir. > nn Hai sarısı olmahdir. ildi muhafaza içi açka li 3 1 — Güneş ala inin v ği selami muhal ım bilmiyorum. Güneşe çıka pk iz v yakınız, ince merman kesi sons m a hava nda dövü iz. İyi ül suyu iki saat kadar muhafaza etmeli- ir, süsüzünüz. me şişeye doldurulan bu süt- ti ei üzerine dökerek yüzü 'n hasıl olan çillerd ilde iyidir. en su“ ise fazla sıkıştırır. Cildiniz kuruisa imonlu gül suyu silen YEŞİL ELMALAR ç Ayni merdiveni indim. e Tefrika No. 11 geçirdim | bir daha, Yatak odasi encereleri mey- Ne arka kapısına geldim, e garson: — Otomobil emreder misiniz? dedi. e i — Evet! İ Hani bir şarkı vardır: «içerim yanıyor, dışarım serin!» Ben bu şarkının anlattığı haldeydim işte. Taksi geldi. Gökselin Ayaipaşi akLer adresini verdim. Hareket # Otomobilin ape ss gibi ta- İihimin çarkları r, dur- madan pid Sasi, bilinmez sergüzeştlere doğru götürüy: , belki on gün sonra sirtıma bir bıçak saplanarak, kimin atti- Kıni bile öğrenemiyeceğim bir tar banca kurşunuyla ölebilirim. Fe- kat... Adam sende! Gökselin çiz diği ev plânıni çıkardım, Gözd ev ammını bir boşluğa bakıyor. Otomobil birdenbire durdu. Bü- yük bir evin önündeyiz. Acaba bu- rasi mı? Şoför önlemi olmasın? Otomobilden indim. Şoförün parasını verdim. Gitti, “KARIM oL AYŞE... Kapının önünde durakladim şöyle bir. Sonra anahtarı soktum kilide. Kolayca döndü. Kapı sali damaksızın açıldı. Geniş bir nef. aldım; Atladım eşiği. Yuvarlak ve sim bir anire- deyim. Çepeçevre sütunlar, Ay- dinli Bükümleri başlarından, gizlenmiş elektrik lâmbalarinın ışıkları, yor. Bü; pon vamolarmi için- de Misak Köşelerde geniş, kırmizi maroken koltuklar. Yeni evimin üzerimdeki ilk tesiri hiç te kötü d Antreyi Mi Bir kapi açıp yukarı kata ta çıkan merdivene ilk; adımi atmıştım ki yan tarafta bir ırdı oldu. um. Birdenbire tıkırdının geldiği tarafa döndüm. amda bir adam vai yaşlarında, orta boylu, “ili bir adam. Siyah bir elbise giyinmiş. ç Ali olacak» diye düşün- Ml — Mektup 0 bir şey var mı? diye sordum. Yüzüne inin deren Acaba bir edecek mi? amil bir Mi olduğu- nu gre lecek v— isen İşte gayet tabii, yı aklaşıyor, şapkamı siri elimden, paltomu Odanıza bıraktım efendim. — Peki., Merdivenleri vak ig Ar- kamdan sesleni; — Viski dinl misiniz efen- dim? ten viski içmem, Hele Büyük ee demin birbiri peşine çekti- ğim rakıdan sonra su bile O sak şimdi. Fakat anlaşılan sel her gece yatmadan önce al içiyorm — Evet, edin) getir yukarı- ya. tenkleri göz alıcı, tüylü hir yol pısı, Aç- in Girdim içeriye. Odada tatli ir aydınlık var, Ömrümde bu ka- i at döşenmiş bir oda e. meniz Gökselin bir çok kusu ları vardır belki, fakat .. se- inle konforu birleştirmekteki hü- neri inkâr edilemez. Yari a mükemmel, bir kütüphane ek a Elinde viski tepsisiy' ri girdi. Tepsiyi köşedeki koltuğun önünde duran alçak, yuvarlak masanın üstüne bıraktı. Sonra nasıl sessiz adım- Bain. izi Sli iş lal diyor. İçimi doğurduğu ye bir vü bilek duygusu v. ahalarla mek isti; el Hani Alinin — yeceğini bilsem kahkahayı basi cağım da.. Gökselin verdiği not defterini çıkardım, İşlere dair yazdığı tali- okur matı okuyorum. Bir yorum, öbür yandan, elime küçük indi bir ayna geçti, evirip çevi- riyoru! Gi çok hafif bir tıkırdi oldu. Tıkardı o kadar hafifti ki an- cak benim çok hassas olan kulak larım işitebilirdi onu, Hiç kımık ikakildl elimdeki aynanın içi: aktım, Yan tai se kapiyi örten bük yük İsparta halısı kımıldanıyor. de gr mez içinderi p © g Fr ğ yerind pan şi ii çarpıyor. Öyle hızli çarpıyor ki yüreğim, nerdeyse da- lından kopan bir yaprak gibi içi- larla içeri girmişse öylece çekilip gitti, me düşecek, 0, (Arkası var) i

Bu sayıdan diğer sayfalar: