14 Ağustos 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

14 Ağustos 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Ağustos 1936 Her akşam bir vi? | Kapı SRlMEy İ Yağmurlu bir yi günü. Kali kasvet veren böyle bir havada insan rdı bile bzmez Hale ile Lâ- le karşı ei ei im De nin yele diyorlar, Epey ani nberi Sa şey konuş- Emi Saat dördü çaldı. Niha- yet Lâle sordu: Bugün bir misafir bekliyor mu- idi Hale cevab verdi: şanlım göcek yalnız, z , dedi. Seni tanı- yi Bu müddet için- de altı keiki .anıdım. — Ama bu seferki beni alacak, — Ötekiler ne oldu? — Sen erkekleri iri Bizim dünyada en büyük düşmanımız er- yi keklerdir. iy onlara e dal ıma harp içindeyi: —Mi il — Bır: ireyim. Er- kekler eli diyorum, de- - gil mi? Onlara galebe etmek lâzım. Yere sermeli, ln üzerlerine basmalı. O zaman ne olur, bilir misin? gi Gİ değilim hiç! O zaman bizi alı AE Sokak ka- pısı çalındığı için iki arkadaşın muha- veresi yarım yeni e ayağa ki — Nişanlın ri olacak, Si Sen kalkma, ben kapıyı açarı Hale mani oldi — Açm Sayi 2 Kapı çalınıyor, ayol — Ne ziyan var? Mücadele şimdi r »ktir. pıda, açacak oli pının dibinde kendisini beklediğimizi, fırsa- çırmak istemi zi zanneder. aşk o kadar artar. Ke sesi tekrar işitildi. Lâle gene yerinden fırladı. ei) dedi. Kimse yok Artık diye döner gider. itmez, merak etme, O şimdi dı- şarıda ne yapıyor, bilir misin? Bir ayağının üstüne day: ak öbür aya- ğını kaldırıyor, sonra yorularak ay: değiştiriyor. Elinde de bir demet çiçek. Bana: Ü üf gelemi- , maatteessüf gel yece) a kontrol var» diye yazılamaz. «Şöyle oldu, böyle oldu, ge- lemedim, sana sonr: denemez. Anlıyor musun? Nişanlı b na ; de işte böyle bekler, Şimdi ne olacak zanne- ke: a ça- bir er kendi- un için kapıyı enmişi hafif an çalacak. İçinde azo belli olmasın susuyor, dostunun a e, oluyordu. Erkekleri tanıyan kadın işte böyle davranırdı. Filhakika, sonra kapı iki kı hafif hafif AM e muzaffer vir eve sahiden “ yaza ne ieer cak. Herkes de bir erkeği kapıda bek- siki bir ei bulunduğunu du; dr gırak gene enin sakız isi ibi, sinirli sinirli Kil belt, Tâle hayretler içinde idi. Sordu: — Artık S ! Sonra, dört kere va dım, le açımadınız? diye bana beyi ama, ne vakit kapıyı aça- — Altı kere çaldıktan sonra. O va- kit o pe Fsm ii sesini çıkar- — Ya ara yüzü pla giderse, — Zanneder misin? — Bana gidiyor gibi geliyor. — Gitsin. sm pi iner dönecek. Kapıyı çar e ettikten sonra bir kere a“ e ... İşte şimdi di lymeye Fakat beyhude ere Çıngırak susu kine çekine: — pıre'lam mus iye açsaydık daha iyi olacaktı. Çok fazla beklettik. 'Tam bu sırada, çıngırak âdeta yal- ELİE hafif hafif öttü. Lâle kori- dorda Açtı. ye bie irin bir adam duru; Haleye hitaben bir mektuj bi) Beyefendi yolladı, diyordu. Al rın Da gelemiyecekmiş... Bankada | trol varmış ta. Uşak mı in Lâleye vererek uzak- laştı, Lâle içinde âdeta bir sevinç du- ve ui akkı yok, işte, dedi. Er- kle ek a hesaplı hareket et- k, oynamak münasip değil. Kalb ai emrederse öyle hareket etmeli, ie eni kalkmamalı! öze çarpsın diye mektubu küçük masanın ortasına ko; koydu. İnce muşambasını arkasına geçirdi. Ya- vaşça kapıyı pü güle sn yari ,yenden ağai Cemal “Nadir ia Karikatür Albümü. Mevcudu tükenet Karikatür BE mü» iy ir satışa 'ilmıştır. Muallim rak Ahmed Halit apeme bulunur, kuruştur. Fiati — AKŞAM Posta ittihadına dahil olma; ecpebi memleketler » Seneliği da Si aylığı 1900, üç 1000 kuruştur. tebdili için yirmi bı dire pul göndermek lâzımdır. —————I Büyükada'nın temiz havalı ve İİgüzel manzaralı yerinde satılık EV. Büyükadada Nizam gn içinde en temiz TE ve mükemmel manzaralı bir yer- vi ME bahçeli, geniş taraçalı, içi dışı boyalı, muşamba döşeli bir ev satılıktır. oda, sat 7 , banyo, akar soğuk ve sıcak su ibatı, bol suyu, bina dışında ayrıca mutfak ve aşçı üç bin metreye ya- çiçek ve yemiş bahçeleri, bin kök eli , bir çok yemiş ağaçları vardır. Fazla tafsi- sayfiyesinde iyi bir yer - sahibi olmak isteyenler için müstesna bir fırsat! Satılamıyacak eşya, ki: ral lanamıyacak ev, apartı- HE yokturl Ancak yo- bilmeli: AKŞAM GAZETESİNİN KÜÇÜK İLANLARI Çabuk ve iyi ik kiralamak için en emin, en ucuz Ve en kolay vası- tadır. Sahife 9 Tanrı mahkemesi Yazan: Necdet Rüştü elin Kasaba imei 3 atlı geldi, ve atlı sanırsın kanatlı geldi: 'danda kattılar “a dı N çektiler hemen bir yana, Evine girdiler sonra Gi iel ini, ler sanıyordu in: İnsa; Gelenler telâşla iğ Birisi. Belinde bir are lale pe e bir haydut ki, ei ocak! Öbürü: Boş gezen takımındandı, Dört aydır kurt gibi köye ndan. iz adam da çapi durmuyor ELM yil olim çöktüler hepsi rasgeli Bir verdiler EE ynel!. Bu gece herşey olacak!» Dee köylü onları dinledi nee, ğe a bir dilek va Saf adam üç kızıl ediler: — «Para da senden, «Beş lira çıkmalı en az kesenden!..» «Ben altmış yaşımda sürerken sapan, um Sa «Şehirde A Büdlitce ŞE. ii —3— O akşa ağ e Zeynel, Vandarma sesleni beri gel!..» Genç köylü mii düşler ii Z son! la Kapıya aa le Duyuldu vi ac 1 bir kn -—— «Vurmı «Ben evde gezerk: nel «Düşmüştüm, ü «Bir evlâd vurur anası iç Zeynel kurtı lie duydu bir sevinisi eri ke mii bağ ndan esi il Genç köylü Kendini an yağ Yol boştu evine gm bene. Üç ei zekâsı buna da yetti: Zeynel parayı çaldı, Güçlükle toplanan ha di aldı!.. de gitti Fatmaya, Kuzu çevirmeğe, dağda yatmaya! a 'Bu işin üstünden geçmişti bir ay; Zeynelin aklından çıkmı Fatmanın kıvrılı; Yıllardır kalbi Genç Fatmaya şehirde ev tutacaktı, akşam dizinde uyutacaktı!.. iŞ işe lâzımdı toplu bir para, İhtiyar Pa çekti kenara: Dard: «Çare yı A Sami iki üç davar, «Satmamak istersen koyundan eğer, «Sandıkta tuttuğun altınları ver!.2 eee aimmlre kadın bu sözü, zın kızmıştı, sarardı yüzü: — heye sürüden ee koyun kaldı, «i aldı!.. kri ldurdum li dek devire ev say e si vE kırıldı ka; » li - sen değil, babandı lk Bu sefer Tanrıya sikimi Karanlık sokakta bir ses duyma, Dinledi, korkudan kanı vw; Zeynel, pe; pine bie yatmadan e e ükmüni Ma bir ie gibi geberdi! 4 iin 936 Cuma İstanbul ei 19: Habeler | 19,15: rusikisi. i 20 E Bila asla, 21,30: Son RL Saat sonra Anadolu ele mahsus havadis servisi verilecektir. Beyoğlunun merkez yerinde neee EN a doktor esi ikame! olmağa gre tımanı kapıcısına müracaat. Bana bunu temin edebilirsen, beni da hapsetmiyeceğini vadedersen, se- el birlikte gelirim. Yoksa.. hayatı- manastırda tamamlamayı, bu- da e O işkenceli yaşayışa ter- “sök DRAM 0 güne kadar hi seye yalan im bir Bir geta bi Je aldatmamıştı. Fran: — Zaten ben'de hizmetten aftedil- dim artık. İstanbulun en güzel bir semtinde oturuyorum. Sana istediğin hürriyeti vadediyorum. Dileğin gibi benim evimde! “»— KM ben sizi buraya e yn için mi Birli e; böyle bir işe teşebbüs pk e hiç te ön ayak plmazdı, sz ser bini e — Bana ia sen geri çekil “KARA YELKENLİ KADİRGA No. 62, bakalım. Sesini kıs, üni tut, O be- e fırsat düş müşken elbette im onu.. sa- na ne oluyor Yunus reis fazla ileri ürülecek Âşık Ömere gerekti. Yunus reis dudakla- veye ve gördü: kadar get “ötesine k karışma! Bilirsin ki ben iyilik me değilim.. ançeska, çarçabuk bohçasını ha- lk ld hiç te ame a n gözü bi li sevgilisi- vi in ilişti... Braz eskanm saç- arına bir kaç tel beyaz saç düşmüş- andil ziyası altında gümüş başında o ipini çi e rm ki, söndürdüğünü ve odasından dışarıya çıktığını görünce pencerenin el ayrıldı.. ağaçların arasınd: üyü doğru yü ni ei KARANLIKTA BİR BOĞUŞMA.. Bu sırada çakıl taş döşenmiş olan yolun üstünde, Yunusa doğru luyamadın mı? Azrail gibi canını al- mağa geldim... Burada ne işin var gece yarısı? Bu ses ona hiç te yabancı gelme- işti ama.. bir türlü kestiremiyordu kimin sesi bm enli ağın » sana nasıl can alındı- asını da birer birer pencereden Yu- nusa iradi başlamıştı. Fran hazırlanırken, çeska nda bir elile de şi tutuyordu. Genç koparcasına çarpıyor, yıllardan sonra Yunusla karşılaşaca- Fakat, o yi Ka bo- yakla- yu, ince bel, gun kal Gülcemal, âşık nin penbe parakığl hâlâ on sekiz | Ömerle birlikte, kimseye görünmedi yaşında bir kız güzelliğini saklı- | has bahçeye çıkmağa muvaffak & yordu. Henüz a bile girme! muştu. ti Yunusun Yunus reis âşık Ömere yavaşça: çok daha ince, olgun ve ydi siz buradan uzaklaşınız. cazibeli bir kadın görünüyordu. yol sala ARR 'unus reis her ihtimale karşı bir | © Diye se: elini hançerin ayırmıyordu. Has | lena bohçası koltuğunda, hiz- bahçenin iki başında dolaşan nöbetçi | lı hızlı yürüyordu. Yola doğru uzan- 'bahçi yak sesleri çoktan ke- silmişti. Yunus Yünügün üzerine ve ia — Bu gece adan | gölgenin birdenbire başı, bii kurtarmak için icab ederse bir kaç | da elinde ışılı görünmüş. kişinin de canını tü. ceğim. 'Yunusun üzerine kama Diyordu. le yürüyen bu adam da kimdi? Françeska çarçabuk hazırlanmış, Xi uzun yıllardanberi denizde siyah bir pelerine sarılarak âşık Öme- düşmanla - Tin peşi: ül ğa alışmıştı. Hemen palasını çekti. Çırağan sarayından kaçmak için, — 'emağasının nöbet beklediği kapı- | rum boynunu! dan geçmek lâzımdı. Buradan geçtik- Ve önünde arz bir ağacı siper o kadar | alarak seslendi ten sonra bahçeden sıvışmak o yı İm reis Françeskanın kandili — Kimsin. . e istiyo, — Benim Bi li mil an- , Yun elle a bir husumet ve “Yunus ii” cevap verdi. Yunus reis ide sarayının uşak öbetçili ayaklandırmamak gelince miri da Kühanbeylk yap- maktan V: iri hiç gerginlik yol reis mler ri bu. 'Tahirin has bahçede böyle birden- bire Yunus reisin yolunu kesmesi ve kalkışmı onu tehdide ası ne demekti? Yunus reis tekrar sordu <1 ' i a

Bu sayıdan diğer sayfalar: