12 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

12 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 10 En büyük temi maçı 18000 seyirci, 100000 lira hasılat! Dünyanın profesyonel teniscileri arasında “1, numara olarak sayılan Perry senede yüz yirmi beş bin Türk lirasi e lirasi kazanmayı tasarlıyor İngiltere ve Amerika amatör tenis | şampiyonu iken geçenlerde profesiyo- nel olduğunu haber verdiğimiz meşhur tenisçi İngiliz Fred Perry, profesiyonel Olaruk ilk maçını Nev-Yorkta gene meş hur tenisçilerden Vines ile yaptı. Şim- | diye kadar dünyada yapılan tenis mü- | sabakalarının en büyüğü sayabileceği- | miz bu maç hakkınd Avrupa matbua- tında gördüğümüz dikkate değer satır- Jarı aşağıya naklediyoruz. Bu maç en büyük tenis maçı demek bir hata değildir. Çünkü kapah bir kort'de şimdiye kadar 18000 seyirci top-| * layan bir tenis müsabakası yapılma- muştar. Bu maçın hasılatı bizim para- muzla yüz bin lira gibi büyük bir ye- küna baliğ olmuştur. Maça yetişmekte göç kalanlar altı lirahk bir bileti altmış liraya almak mecburiyetinde kalmış- lardır. En büyük boks maçlarının ya- pıldığı Nev-Yorkun Madison Sguare Garden'de tertip edilen bu maçta bü- tün Nev-Yorkun siyaset, tlesret, mali- ye, sanayi, tiyatro, sinema, matbuat muhitlerinin en tanınmış simaları ha- zır bulunmuşlardır. ileri gelmemiştir. Çünkü Nev-York şim- diye kadar Tilden, Cochet, Lacoste gibi! en namlı tenisçileri görmüştür. Alâ- kanın asıl sebebi bu maçta amatörlük ve profesiyonellik fikirlerinin karşılaş- miş olmasıdır. GENE YANILDILAR Münekkidler Joe Louis - Sehmeling boks maçının tahmininde nasıl yanıl- dılarsa bu tenis maçının neticesini tah- minde de yanıldılar, Çünkü bunların ekserisi Vinesin kazanacağı mütaleası- nı yürütmüşlerdi. Vines daha iyi bir tenisçi olmasına | rağmen Perry'nin oynamak neşe ve hır- #1 ikinciyi galip çıkarmıştır. Perry bu mühim maçı "7-5, 3-6, 6-3, İlk sette başlangıçta Vines, 2-1 ileri bir vaziyette iken sıkı bir mücadele dikten sonra bu kadar mukavemet kar- şısında sinirlenen Vines hata üzerine hata yaparak ilk seti 5-7 kaybetmiştir. İKİNCİ SET VİNES'İN İ İkinci sette ilk üç oyunu üst üste Vi- nes almış, Perry'nin kendini toplama- sına ve soğuk kanlılığını muhafaza ede- rek yaptığı hatalara gülümsemesine rağmen, Vines seli hasmına kaptırmı- yarak 6-3 kazanmıştır. EN MÜHİM SET Üçüncü set maçın neticesini tayin eden en hararetli ve en mühim set ol- muştur. Hücuma geçmeğe karar veren Perry bir düzüye file'ye çıkarak Vinesin olmuştur. Perry ilk üç oyunu üstüste aldıktan sunra iki oyunu Vines'e ver- miş ve tekrar bir oyun alarak 4-2 vazi- yete girmiştir. Münekkidlerinin söylediklerine göre Perry'den başka herhangi bir kimse ce- saretini kaybeder ve kortun dibinde ka- ardı. Buna rağmen Perry file'de oyna- makta israr etmiş ve gleyhine 15/40 va-| ziyette oyunu alarak 5-2 olmuştur. Bundan sonra Vines bir oyun daha al- mışsa da fevkalâde yer tutan, hücum kudar müdafanda da parlak bir oyun gösteren Perry, sıkı ve uzun bir mü- cadeleden sonra bitkin bir hale gelmiş bulunan Vines'in iki defa topu file'ye takmasile üçüncü seti 6-3 kazanmıştır. ARTIK İŞ BİTTİ Bundan sonra Perry'nin dördüncü seti 6-4 kazanması uzun sürmemiştir. Tenis mütehassıslarının mütaleala- rna göre bu maç, eski büyük maçlar derecesinde olmamış, ne Tilden'in de- ğişik oyun tarzı, ne Lacoste'in hesaplı İ vuruşları, ne de Cochet'nin harikaları görülmemiştir. Bununla beraber, maç teknik bakımri dan eski maçlar seviyesinde olmasa bi- le'daha atletik ve daha seri olmuştur. Maçtan sonra Vines gazetecilere, gripten dolayı harareti olduğunu ve asabi oynadığını söylemiştir. Buna mu- kabil masörü kendisinin öğleden son- Ta hiç bir şey olmadığını ifade etmiştir.' başlamış ve iki taraf 5-5 vaziyete gir- Perry, daha uzun toplar, daha deği- İ ESTİĞİ GİBİ Yerin kulağı vardır Evvelki gün Fenerbahçe - Güneş maçını seyrediyordum. Önümde Fenerbahçe ve Güneş erkânmdan iki kişi oturuyordu. Yanımda da arasıra bir şeyler noteden başka belki de benim gibi gazeteci- iki kişi vardı. Maçın sonunda Fenerbahçe erkâ- nından olan zat Güneş erkânından olan zata şöyle söyledi: — Evvelki sene Bükreşte sahanın niçin bize dar geldiğini şimdi an- adım. Yanımda oturanlardan biri güle- rek elindeki kâğıda bir şeyler not ettikten sonra yanındaki esmer- ce zata eğildi: —C. F.R. sonda iki golu akp ta Deraberliği temin etmeseydi Taksim stadı da bize dar gelecekti!... Tevekkeli eyerin kulağı vardır; Sadun Galip TİLDEN SAHNEDE Bu mühim maçtan sonra, meşhur Tilden'in Barnes ile birlikte Lott ve Perry'ye karşı yaptığı dabi maçı hayli neşeli olmuş ve Tilden'in hasımları 6-3, 6-2 yenilmişlerdir. PERRY İLE MÜLÂKAT Paris-Soir'in muhabiri Perry ile yap- tığı mülâktaı gazetesine şöyle bildiri- yor: Sabahın ikisi, Madison'un akşamki hay ve huyu geçti. Vines'in galibi Perry- nin-ikamet etmekte olduğu Madison otelinde nisbi bir sükünet hüküm sür- | mektedir. Perry tarafından büyük bir | nezaketle kabul edildim. İ — Artık Fred, memnunsunuz de- ğil mi?, — Evet, fakat henüz alışamadım. O da olacak. — Hissiyalınız nedir?. — Takdir ediyorum ki, amatör oldu- i — Benim memnuniyetimi mucip o- HER SET 6000 LİRA Perry'nin yaptığı bu maçta en mü- him şikâyeti projektörlerin keskin 2i- yası ve sıcaktan ziyade 12000 kişinin sigara ve pipo içmesi olmuştur. Kendi söylediğine göre bazı anlar Perry nefes alamıyacak hale gelmiştir. Perry bu maçta safi hasılatın büyük bir kısmını, yani yüzde otuz yedi bu- çuğunu alacaktır. Bu suretle hissesi yaptığı dört setin her biri için altı bin lira ve yekün olarak yirmi dört bin liradır. Perry bu maçlar neticesinde bir sene büyük paralar dönmüştür. Maç beşla- dığı zaman Vines lehine bire dört bahis tutulmakta imiş. Şimdiye kadar yapılan tenis maçla- rında bir Amerikalının bir yer için ver- diği en yüksek para bizim paramızla on iki buçuk lira olduğu halde bu son maçta altmış liraya kadar bilet satıl. masında bu bahislerin büyük rolü ol- muştur, 12 Kânunusani 1937 SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No. 812 Makedonyada 1902 ihtilâl, her tarafta ıslahat lâyihaları yapılıyor İki Makedonyalı Bulgarı neşrettiği gazetesinde Osmanlı hükümetinin in- tikamına arzettiği için Ulah muni- Hmlerinden Mihailanu bu müfrit parti tarafından 1899 da Bükreşte öldürülmüştü. Hal ve hareketleri Rusya hüküme- tince de şüpheli görülmeğe başlanan Sarafot bu cinayette müşevvik ve zimedhal olmak üzere Bulgar hükü- meti tarafından - zaruri - tevkif edil- işti. Aleyhinde hükme medar delil bu- lunamamak dolayısile Sarafof iki ay mevkufiyetten sonra tahliye olun- du; ama 1901 eylülünde komite riya- setinden istifaya mecbur edildi. Bunun üzerine komitenin iki yüz kadar murahhası toplanarak profe- sör Mihailovskiyi harici teşkilâtın ri- yasetine geçirdiler. Bundan sonra Sarafof dahili teş- ,Kilât ile mesaisini teşrik ederek Ma- Makedonyanın Bulgaristan birleşmesini istemek; ancak bu tari- hi mesned ona pek emin görünmü- yordu. 2 — Avrupanın insaniyetkârane duygularına istinad ederek Avrupa ya Makedonyanın Balkan devletleri arasnda taksimi fikrini terkettir. mek. Mihailovski bu Ikinci şıkta birinci- sinden ziyade tatbik edilebilmek ka- biliyetini görüyordu. (Avrupanın dikkatini celbetmek için mahvolacağız) diyordu. Bu partinin siyaseti dahili teşkilâtı siyasetinden ziyade prens Ferdinandın siyasetine tevafuk ediyordu. Boris Saralof doğrudan doğruya ihtilâi hareketlerle muvaffak olma- ğı ümüd etmekte olan dahili teşkilâ- tın ruhu mesabesine geçmişti. Mihailovski ile arkadaşı Radef Avrupada bir seyahate çıkarak kabi- nelerde Bulgar davasına ilgi uyan- dırmağa çalıştılar. Fakat ne Viyana- £ yı, ne de Paris ile Londrayı davayı | halletmek için kati ve çabuk hareke- te hiç müsaid bulmadılar. (1) Bu halde onlar da komite için ms- halli ihtilâller ile Avrupanın evvelâ dikkatini, sonra müdahalesini celbet- mekten başka çare olamıyacağına Mihailovski General Zonçef ile birle- şerek Sarafofa takaddüm ile Make- donyada harekete geçmeğe karar verdi. 1902 ihtilâl bunun sonucu ol- du. Ecnebi siyasi mahfiller 1902 baha- rında bir Bulgar kıyamı vaki olacağı- nı haber alıyorlardı. Manastır Fran- sız konsolosu daha 4 mart 1902 tari- hinde böyle bir hareketin vaki olaca- ğı her taraftan kapalı tabirlerle if- ham edilmekte bulunduğunu Fransa sefaretine bildirmişti. Hakikaten Bulgarların Kesafetli bulundukları nahiyelerde kıyamlar vaki oldu. Hükümet bu kıyamları ba- zan taburlarla asker sevkederek tes- kine çalıştı. Makedonyanın her tara- fında hükümet kuvvetlerile komite- nin çeteleri arasında müsademeler ol- du. Ordu bu çete muharebelerile uğra- Sp durdu. «Başı bozukların» da işe karışması hükümetin gailesini bir kat daha büyüttü. Müsellâh ve muallem çeteler Bul- gar hududunu geçiyor, Üsküb, Ma- mastır, Selânik vilâyetlerinde asker 1902 ihtilâlinin başlı merkezlerin. den biri gene Serez sancağının Men- lik ve Cumaibalâ kazaları arasındaki EKresna boğazı oldu. Buralarda on yedi köy halkı ayaklandı. Âsiler ipti- da bir âşar mültezemini, bir düyunu umumiye memurunu, üç jandarma- yı öldürerek boğazı günlerce ellerin- de tuttular. Manastır tarafımda da (Ekşisu) ci- yarında vaki olan mühimce bir Buk gar tecemmüü asker kuvvetile dağı taldı. Bu mukalteleler esnasında Rumlar Bulgarlar aleyhinde hükümete ih barlarda, yardımlarda bulunuyorlar» dı. Sırplar ise ihtilâlin aleyhinde gö rünerek Slav balkın teveccühünü Kaybetmekten ise bitaraflığı tercih ediyorlardı. Avusturya - Rusya sendikasile di- ger Avrupa kabineleri evvelâ bu ha Tekete pek ehemmiyet vermediler. Bu sırada Bulgaristanın dahili du- rumu pek nazikti; hazinesi pek dar hık içinde olduğu için bir istikraz pe şinde dolaşıyordu; yani hareket ede- eek halde değildi. Kendisine edilen sükünet tavsiyelerine karşı değil hu- dudu haricinde, dahilde bile inzibat vazifesini Vâyıkile i#fadan Aciz olduğu” nu, tıpkı Yunanistan 1896 daki durumunda kaldığını beyan ediyor- du. Şipka şenlikleri için (18 eylül 1902) Sofyaya gelmiş olan Grandük Niko- Janın bu yolda sabır ve sükünet na- Münir paşaya: (Komitecilerin faali- yetine karşı en emin çare çoktanberi beklenilen ıslahat) olduğunu anlat- ağa çalışıyordu. 20 teşrinlevvel 1902 de Lord Lans- downe Avrupa kabinelerini Make- donya vaziyeti hakkında tedbir itti- hazına davet etti. Fransanın Selânik Konsolosu Steg jandarmanın ve âşar usulünün ıslahı esaslarına müstenid bir lâyiha tanzim etti. Rusyanın İs- tanbul elçisi bu lâyihayı (Livadya) da çara takdim etti. Çar elçi marifetile Abdülhamide Makedonyada ıslahat hakkında hu- susi vesayada bulunmuş: — Rumeli huristiyanları arasında mevcut haşnutsuzluğun izalesi sizin için zaruridir. Islahata çabuk başla- manız lâzımdır! demişti. (2) İngilterenin İstanbul elçisi de bir ıslahat lâyihası hazırlıyordu. İngiliz kabinesi bir konferans aktini teklif ediyordu; Paris ve Petersburg kabi- neleri müessir ıslahat icrası lüzu- munda ittifak etmişlerdi. leri kararları tazammun eden bir lâ“ yihayı devletlere takdim ettiler. Bu lâyihada takib edilen esaslar Makedonyayı Şarki Rumeli gibi bir duruma sokmaktı. Bu şekil elde edi- Hirse Bulgaristan gene bir darbe ile Makedonya ile birleşmek çaresini bu- Tacaktı. Kongre Bulgar başvekilini de dev- letlerden Makedonya için ıslahat is- temeğe davet etmişti. | Babıâli kongrenin bu suretle inika- dına müsaid bulunmasından dolayı Bulgaristan hakkında devletlere şi- 'kâyetlerde bulundu. de bulundu. içler tarafında bu yolda lah» ta başlanılması için Bakadliye mes” sir nasihatler edildi. emme | (1) A. Cheradame: La Macedonie. © (2) Münir paşa: Yeni Türk mecmu- asında (sayı 37) Bulgarlar ve Make donya meselesi makalesi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: