26 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

26 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Künunusani 1937 AKŞAM Kutba tahtelbahirle gidilecek Meşhur kutup kâşiflerinden Wilkins bunun için hazırlık yapıyor Inşa edilecek tahtelbahir buzları delebilecek ve Esnaf arasında “ yardım teşkilâtı | Müşterek sigorta usulünü kabul j etmekten başka çare yoktur i Esna! cemiyetleri birliği, esnafa yar- | lerdir. İstanbul esnaf cemiyetleri birli- İngilterede yeni yabılan son derece mukavemetli denizaltı gemilerinden biri Meşhur kutup kâşiflerinden Sir Hu- bert Wilkins yeni bir kutup seyahati (© İçin hazırlık yapmak üzere Londraya denizin altında 2200 mil mesafe katedecek gelmiştir. Seyyah çok senelerdenberi “© kutba buzlar altından bir tahtelbahir Me gitmeği düşünmekte idi. Bu plân uğurunda yalnz Wilkins kafa patlat- Muş değildir. Bütün dünya mütehassıs ( ları tahtelbahirle kutba gitmeğe imkân olup olmadığını tedkik etmektedir, Böyle bir plânın tatbiki leh ve aley- Minde şimdiye kadar pek çok fikirler Söylenmiştir. Lâkin şurası muhakkak- ar ki Sir Wikins hiç bir zaman kutba tahtelbahir ile gitmek tasavvurundan YAZ geçmemiş ve şimdi müsbet ve kati bir plânı cebine koyup Londraya gel- miştir. Londraya gelir gelmez etrafını gâ- meteciler sarmıştır. Londranm büyük etellerinden birine inen kâşif geniş bir #alonde gazetecilerle görüşürken gayet Meşeli ve nikbin görünmüştür. Geniş ve derin koltuğa gömülen ve şimali kutup- ta imiş gibi ayaklarını ayı postunun Uzun tüyleri arasında saklıyan kâşif Yeni hazırlığı hakkında şu malümatı | vermiştir: «— Doğruca Nev-Yorktan geliyo- Mum. İlk işim şimali kutba gidecek husu- »i bir tahtelbahiri inşa ettirmek olacak- far. Teşebbüsümde muvaffak olacağıma eminim. Zaten bizim meslekte bedbin- Yik olamaz. Müşkülâta tesadüf ettiğim Zâman “meyus olmam. Bilâkis güç Yük, hedefe erişmek için beni daha zi- Yade çalışmağa teşvik eder. İLK SEFERİN MUVAFFAKIYETSİZ. | LİĞİ Beş sene evvel kutba tahtelbahirle gitmek için yaptığım teşebbüste uğra- dığım muvaffakıyetsizlik benim cesa- retimi ve gayretimi aslâ kırmamış, bi- Mikis beni daha ziyade faaliyetle çalış- mâğa sevketmiştir. O zamanki teşebbüsüm tahtelbahirle kutba sefer yapılamıyacağından değil, Yola çıktığım tahteibahirin tertibatı ve Seyyahın kutba gitmek üzere ilk seferinde bindiği Kutup seyyahı Wilkins mürettbatı bu fevkalâde seferin ihti- yaçlarına uygun olmamasından netice- siz kalmıştı. Bunun için birkaç hafta buzlar arasında ve altında dolaştıktan sonra daha esaslı hazırlık yapmak maksadile geriye dönmüştüm. O z4- mandanberi hiç bir an kutba buzlar al- tından gitmek fikrinden vaz geçmedim ve hazırlandım. KUTUP BOTU İlk seferde kutba gidecek heyetin bindiği tahtelbahirin âdı Nautilus idi, Alelâde bir tahtelbahir olan bu deniz- Altı gemisinde buzlar altında sefer ede- bilmesini temin için bazı tadilât yapıl- mıştı. Lâkin bu tadilât ihtiyaca kâfi görülmediğinden seferden ve bu gemi- den vaz geçildi, Yeni sefere tahsis edilecek tahtelbar hir evvelce tahtelbahir ile kutup hava- sinde yaptığım seyahatte elde ettiğim bütün tecrüybelere uygun olacağından bununla hedefe varacağıma eminim, BÜYÜK BİR PLÂN Kâşif bu sözleri söyledikten sonra ga- setcilerin önüne büyük bir plân ser- miştir. Burada kutba gidecek yeni tah- telbahirin heyeti umumiyesi ve mak- taı bertafsil gösterilmiştir. Sir Wilkins yeni gemiye Polbot yani (Kutup botu) ismini vermiştir: «Kutup botunun uzunluğu otuz ve genişliği beş metre, mâi mahreci beş yüz kırk ton olacaktır. Geminin teknesi daha doğru tabirle zarfi hususi bir çelikten yapılacaktır. Bunun kalınlığı iki pos olacaktır, Ge- mi sipsivri birşey olacaktır. Bu şekli vermekten maksad buzları yarıp geç- mesini temin etmektir, BUZLARIN ÜSTÜNDE KAYACAK Kutup botu hususi tertibatı sayesin- de buzların üzerinden kayabilecek, buz- ları delerek dalabilecek ve gene kalın buzları delerek üste çıkabilecektir. Bu suretle tahtelbahirim buzlarla tehlikeli surette çarpışmak tehlikesinden mah- fuz bulunacaktır. Buz tehlikesi zaman bir ma» nivelâ hareketi ile bütün hususi terti- bat yuvalarına girecek ve gemi alelâde bir şekil alarak seyrüsefer edecektir, BZULARI ERİTECEK 'Tahtelbahirimin kalın buzları bile delerek suyun üstüne çıkacağını belki bir hayal sayarsınız. Bu bir hakikattir, Tahtelbahirin hususi teshin tertibatı olacaktır. Bununla, üzerindeki buzla- rı ne kadar kalın tabaka olursa olsun tahtelbahire suyun sathında serbes bir saha bırakacak kadar buzları eritmeğe imkân verecektir, 'Tahtelbahirim kutba giderken aleli- de on metre derinlikte yürüyecektir. Bu 'umkta buzlara tesadüf ederse daha de- rinlere inecektir. Yüz metreye kadar eneblieceğiz. Lâkin buzlara suyun al tında tesadüf etmediğimiz zaman dai- ma on metrelik derinlikte yürüyeceğiz. 'Tahtelbahirin sekiz penceresi bulu- nacaktır. Bu pencerelerden kırk metre Merisini görebileceğiz. (Pencerelerin camları sureti mahsusada yapılacak ve her türlü tazyike mukavemet edebile- cektir. Bu suretle kutup Okyanusunun dibini gözümüzle tedkik edeceğiz. Tahtelbahirim beş gün beş gece su- yun sathıma çıkmaksızın ilerliyebilecek- tir, Mürettebatım sekiz kişi olacaktır. Bunlardan üçü geminin idaresine baka- cak ve kalan beşi fenni tedkiklerle meş- gul olacaktır. En ziyade kutup Okya- nusunun cereyanlarını ve cevvi ahva- Mini ve hayvanatını tedkik edecektir. Kutup seferine Spitzbergen adaların- dan başlıyacağız ve buzların altında Nantilus denizalta gemisi | 2000 mil mesafe katedeceğiz> — F, dım olmak üzere bütçeye 22 binlira tahsisat koymuştur. Bu para ile yapı- lacak işler pek çoktur. Ölen esnafın ai- lelerine yardım, hastaları tedavi, malül kalan esnafa muavenet, fakir esnafa kredi vermek ve saire... 23 bin lira gibi bir yardım tahsisatı le bütün bu işleri başarmağa imkân yoktur. Bununla beraber esnaf cemi- yetleri birliği tarafından yardım için ortaya bu kadar para konması da, içti- mai muavenet bakımından bir adım teldikki edilebilir, çünkü şimdiye kadar esnaf cemiyetleri bu sahada, kendi aza- sına yardım etmek için müşterek ola- rak bir çareye baş vurmamıştı, yalnız balıkçılar ve mavunacılar cemiyetleri gibi azası kalabalık olan bir iki teşek- kül, her sene bütçesine yardım için u- fak bir tahsisat koymağı unutmamış- lardır. Balıkçılar cemiyeti her seneki bütçe- sinde, malül kalmış birkaç balıkçıya tahsisat bağlamıştı, fakat bu tahsisatın miktarı, on beş lirayı tecavüz etmiyor- du. Mavunacılar cemiyetinin bu saha- daki yardımları daha geniş bir mahi- yette idi. Esasen bu cemiyetin azası tahmil ve tahliye işlerinde sık sık ka- gaların vuku bulduğu yerlerde çalıştığı için bunlara yardım etmek ihtiyacı da» ha fazladır. Vinç altında ezilen, yük al- tında kalan işçilere (esnaf cemiyetleri teşkilâtıma göre bunlara esnaf denili- yor. Yapılan yardımlar da devede kulak kabilindendir. Böyle bir kazaya uğraya- na karşı yapılan yardım on, on beş 1i- Esnaf cemiyetleri gerek yalnız baş- larına, gerekse müşterek olarak içtimai yardım için bütçelerine ne kadar para koysalar bir faide verebilir mi? Niha- yet bu yardımlar neticesinde yük altın- da ezilen ve malül kalan ameleye ya- hud esnafa bütün hayatı müddetince ne dereceye kadar bakılabilir ve şimdi- ye kadar bu tarzda kazaya kurban gi- den ve malül kalan kaç kişiye bakılmış» tır, Buna misal getirmek güçtür. Şu halde, esnaf cemiyetleri teşekkü- lü, yardım sistemini değişlirmelidir, Bir cemiyetin bütçesine ve yahud bü- tün cemiyetlerin hesabına birlik bütçe- sine konulan bir miktar para ile esaslı bir yardım olamıyacağını düşünmek lâzımdır. Her memlekette bu nevi içtimai yar- dımlar için ortaya konulmuş ve tec- rübelerinden iyi neticeler alınmış sis- temler vardır. Bunları tatbik etmek lâzımdır. Azası on binleri bulan esnaf cemiyetleri birliği için en müsald içti- mai yardım sistemi müşterek sigorta- dan başka bir şey olmamalıdır. Nitekim her tarafta azası kalabalık cemiyetler, emele birlikleri bu nevi sigorta usulle- ri sayesinde yardım vazifesini ifa etmiş- ği de içtimai yardım sahasında, sigor- tacılık usullerinden istifade etmelidir, aksi takdirde bugünkü yardım sistemi hiç bir şey ifade etmiyen, ve faidesi gö- rülmiyen basit bir yandım halinde ka- ur. Müşterek. yardım sistemi, bizde ilk defa tatbik edilen yabancı bir sistem de değildir. Türkiye esnaf tarihi hakkında tedkikler yapan Osman Nuri, bizde €s- MAİ teşkilâtı arasında, bu nevi yardım teşekkülleri olduğundan balasetmekte- dir, Bu İşşekkül «orta sandığı namı altında her esnaf loncasında mevcuttu, hattâ ahiler teşkilâtında, orta sandığı daha geniş bir mahiyette idi, Esnaftan biri öldüğü zaman, cenaze masrafı or- ta sandığından temin edilirdi. Orta sandığı, vasıtasile düşkün esnaf, ihti- yarlara malül kalanlara yardım edildi- gine dair tarihi vesikalar vardır. Şu ha- le göre, içtimai sigorta, Türkiye esnaf tarihinde mevcut olan bir teşekküldür, Pakat bu teşekkül tanzimata kadar yar şayabilmiş, o zaman esnaf loncalarının dağılması üzerine bu hayırlı teşekkül de ortadan kalkmıştır. Bugünkü ikti- sadi şartlar içinde, tekrar orta sandık- larmı kurmağa lüzum yoktur. Yukarı- da yazdığımız gibi, sigortacılık usulle- Tİ sayesinde, evvelce mevcud olan müş- terek yardım esaslarını tekrar dirilt- mek kabildir. — H. 4. Menemende kanlı bir kavga Menemen (Akşam) — Menemenin Gürle çifliğinde bir vaka olmuştur. Çif- likte Kadir kâhyanın çobanı Ali, ahıra saman koymak meselesinden araların- da çıkan: kavga yüzünden Yalvaçlı Mevlüd ile Kayserili Mevlüdu bıçakla Ağır surette yaralamıştır. Çoban Ali tu- tulmuştur, 750 » 1450 > 400 » 800 » 150 » — Posta ittihadına dahil olmayan ecvebi memleketler: Seneliği 3600, alt aylığı 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek İâzimdir. Zilkade 13 — Ruzu Kasım 80 & İmsak Güneş Öğln İkindi Akşam Yat E 126 159 709 944 1200 3S Va 583 7,16 1227 2502 I718 1852 İdarehane: Babiâli civan Acımusluk Sok. Çankırı parti kongresi kırı (Akşam) — Halk parti: si kongresi velimiz B, H, Uzgörenin başkanlığında Iki gün toplanmıştır. Müşahld olarak kongrede Ankara saylavı B, Rıfat bulunmuştur. Dilekler arasında bilhassa köy kül türünün inkişafı vardı. Bundan mem- nun kalan kültür direktörü delegeler şerefine danslı çay ziyafeti vermiştir. | B. Refiği ve valiyi bir arada gösteriyor. : Ki TL yanim e RR gi Ra ems. Saksi skill 4 | ; l | İ ET —mne

Bu sayıdan diğer sayfalar: