13 Temmuz 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Temmuz 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ni Mtakyaya Manta, bi ie aid May komutanı ve metesikletli öncüler Antakyaya girerken, ortada asker tezahürat arasında şehre giriyor, Şehirde ilk mola Babife 7 Yazan: Sermed Muhtar Alus NANEMOLLA İran kapıyı açtı; gümbedek oda- nin ortasına atladı. Sanki yanında saldırma ile tabanca varmış gibi, sağ eli ceketinin ve sol koltuğunun altın- da; sol eli panlalonunun arka ce- binde; bağırdı: Kıpırdarsanız yakarım! Göbekli minderin üstüne sırtüstü yayılmış, gözleri gitmiş, ağzı bir yana çarpılmış ve köpükler içinde; gapgap- lı çenesi gidip gelmede, Pembeten, kaçabilir miyim diye ön- ce pencereye hamle etmiş, kafasını demir parmaklığa ggrptıktan sonra Ümidi kesip yere iki diz üstüne çök- müş, zangır zangır titriyordu. — Aman, elâman vezirzadem, Ab- dülmennan paşa zadem!., Ayaklarını öpeyim, köleni affet, azad et! Dili söylemede, başı da yerde! İşin azşıtığını gören umumhane halkı B çi!.. Polis!.. Zaptiyel.. diye haykırışmağa başlamışlardı Hani adam vurmuş, cinayet çıkar- miş, sonra da evine sığınmış müşteri- lerini teslim etmiyecek, evini yakacak karı? Herk en fazla çığlığı koparan, 80- kaklara an, imdad polis düdü- l günü öltüren © Nanemolla Pembeteni belinden kavrayıp bobça gibi havalamış, sağa sola duvara çarpıyor, kaldırıp kâaldınp yere vuruyor, avaz avaz hâvkırtayor- du Cennete gitmiş babacığının ca- nı için, rahmetli paşa enişteciğimin | mübarek kabri hürmetine merha- met!.. Gençliğinin, yiğitliğinin baş güz sad u niyetine beni affet!.. Sevgilin Küçük Karakaşyan hanım hemşiremin başı için bırak beni ve- zirzadem!.. Yerlerde arkaüstü, panlalon pa- çalarım öpmğee çabalarken, tekim leri yiyor, göğsünde horalar tep yordu. Bulgurluda nına, hattâ kaç kat f muşlu Sıra kendisine gelen şişko bir yum- rukta mindere yuvarlanmış, (Ölüyo- rum!.. Ahretime gidiyorum!.. Yüre- fim, ciğerlerim, barseklarım ağzım- dan geliyor!..) diye bağıra bağıra ta- vus kuyruklarını çıkarmıştı. Ömründe bir tek cıgara içmemiş olan İrfan, sandalyede nefes nefese... Acele sarıp verdikleri cıgara parmak- Jarınm arasında; ev halkıda etra- fına toplanmış: — Yasso bre arslanaki!., Eviva kaplanaki! Vre sen ne yaman genç!.. Sus- turdun bizim Sukur sokak! Bu pöhpöhler verilirken, Tatavlalı Koço da parmak ısırmadâ: Bu pasa bey yanında kats para ediyor Deli Yorgo, Kefal Manol, Adalı Aleko? Polisler ve zapliyeler yetişmişlerdi. O esnada oralarda devriye gezmeğe çıkmış ve şamatayı duymuş olan Beyoğlu omutasarııflığı (o alaybeyile serkor ri koşmüuşlardı nderin üstündeki göbekliyi, par- tal yer muşambasına serili Eşrefi gör- düler İrfan: — Lütfen beni dinleyin bey amca- lar, meseleyi size anlatayım. Kaba- hatli isem beni alın, gölürün, cezamı verin!., diyerek işin içyüzünü nak- letti 'Tatavlalı orada. O da hepsini tasdik etmede; olanı biteni, baştan aşağıya, olduğu gibi söylemede. Eşrefin ne makülelerden olduğunu İstanbulda bilmiyen var mı? Şişko Mollanın nemene k Jeye ayan Beyoğlu alaybeyi ve serkomiseri kü- fürler basarak, sakallıya bir kaç bol tükrük, kırığına da üç beş tekme ve- riştirdiler Tatavlalı, kendi, töhmelli çıkm mak için lâflanma kuyruk ta tak- erkek- miş, Paşazade Sakıza- madamın evine ge lince, or bak, 0 * lonun i likanlıy Alaybe çok ekeni savurarak bir o duvara, bir bu | Tefrika No, 1 tasmim, istihzarati evveliye, füle mü başeret.. kâfflesi belegan mabeleğ il mevcud Böyle bir cüretkârliğa mücaseret edenler derhal derdest edilir. Mev den mutasarrıflığa sevkolunur. İstic- vabları akabinde tevkifhaneye tikobr Ceza kanunu Anadol a Rumeli kazarskerini, sabık mabeyirciyi, uli evveli payeliyi ayınd etmiyo; Arab Tayfurla Haseki reisini de ya kalatmağa, onları da söylettikten so: ra hepsinin icablarını icraya karar vermişlerdi. Sakızağacı civarlarına, köşelere bu caklara, yangın yerlerindeki deliğe deşiğe polisler, zaptiyeler sald Bu lâtamacı palikaryanın da 18 yalan, Onlarla birlik olduğu, bu sebek le arada bulunduğu besbelli. Delikar Lıdan tarafa çıkışma, onu buraya get rişine bakma Koçoyu da odaların bir lar, kapısına adam kc Ev sahibi Vaso, kızı şaşi odanın içinde dört dön kasa biralar getirtiyorlar, geçi durmacılardan tabak tabak dondu malar dağıtıyorlardı Alâybeyi ve serkomiser Abdül mennân paşayı ftanıyanlardan çık- miştı Ortada cinayet falan yok, Faz merhum paşanın ve oğlunun hatu için İrfan, gönüllü olarak harbe gilme üzere olduğunu, Merkez kumandanı gına ismini xaydettirdiğini, vapur beklediğini söyledikten sonra adam ğızlar ona karşı bir kat d sandın bulunmağa, kucaklayıp kucaklayıp arol evlâd, helâl süt emm gibi mayası temizler evlâdları aramızdan eksik olmasın!. diye sırtına vuruyorlardı Biralar aç bardak bardak ve- riliyor, herkes r... İrfanda bir yu- il tum.almak bile 5 O, kararmidan dönmüyor. Artık içki namına ağama bir şey koymuyacak! Nimeti Molla, minderin nihayetin« gitmiş gitmiş; arkası dönük, kafası iki dizinin arasında, dertop; ufacık bir kıpırdama “yok. Üstü başı bulaşık mi bulaşık Eşref, duvarın dibindeki tahta sandı- ğın yanına sinmiş, İnliyecek, uğuna inliyemiyor, uğunamıyar; kor- n soluğunu bile alamıyor Alaybeyile serkomiserin durdukça i artmağa baslanmstı, Ateş püs- — Bu ne cesaret, bu ne cüret, bu f ne habaset?.. Beyoğlu gibi bir yerde pusu kurmak, adam kıstırmağa kal- kışmak, kim vurduya getiririz, kaçıp kurtuluruz sanmak, Yağina yok! Binbirdirek batakhanesi' bir zaman- larmış. Şimdi temellerini bile bula- mazsın; geçti o günler! Arabla reisi.de ele geçirmek, bu itoğ lu itliğin teferruatını iyice anlamak icab edeni ona -göre ve daliâ Jâyikile yapmak istiyorlardı Tatavlalıyı odaya çağırdılar. Bun- ların bürâya geldiklerinden iki heri- fin haberleri olup olmadığını sordu- lar. Koç: — Yok, dedi, biz gizli konustuk, gizli katstik! O halde etrafa polisler, zapliyeler sulmağa bile hacet yokmuş. Neredey- se buraya gelirler. Tatavlaı — Müsade şdiyorsunuz orda gide- yim, Mola bey, Esref bey sizi behdi- yor söyleyim; “ikisi de burda getire- yim!. Diyor, Alaybeyi: — Otur oturduğun yerde kertir Gene birlik olup topunuz fertiği kırar mısınız?.. Nasıl olsa kuyruğunuzdan yakaladım ama bir iki saat yorulurum o kadar!.. diyordu Vasoya sıkı sıkı temb geçtile Herifler gelince hiç belli etmiyerek içeri alacak, kapıyı kilitliyecek i yukarı savdılar, Pence reden işaret filân rmemeleri için yar ptiye de koydular Oturduk ın perdelerini indirt tiler, Lâmbasını kıstırttılar, Bekleme- ğe başladılar, (Arkasi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: