1 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

1 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA ——— Model bir tabiimiz : EBÜZZİYA TEVFİK Okuduğum bir kitabın son sahife- sini kapayınca «Allah rahmet eyle sin!» diye mırıldandım ve şu satırları yazmak hevesini içimde duydum: Ebüzsiya Tevfik, kültürümüze cid- den büyük hizmet etmiş bir zat... Vaktile bir yazımda, Şemseddin Sami başta olmak üzere bazı &na eserler müelliflerimizin sitayişinde bulun- müuştum. O cümleden olarak, yeni nasil huzurunda, Ebüzziya Tevfiği, münevver bir model tabi olarak trür- metle anıyorum; bugünün şeraitine göre benzerlerinin, imuakiblerinin doğmasını can ve gönülden diliyo. rum Meşhur Adamlar Ansiklopedisinde- ki izahate göre, Ebüzziya, - doğrudan İ doğruya kendi âsariyle ve mecmun- siyle kültürümüze hizmet etmekten başka - diğer müellif ve mütercimle. re aid olmak üzere 120 kadar kitap basmış... Amma hâsıl basımıs!... Dikkate şas yan odur, Hepsini kendi yazıyormuş gibi in- ceden inceye eleyerek, kılı kırk yara- rak... Hoş, söz gelisi diye böyle yaz- dım ya... Çoğu muharrir öz telifatı hakkında bile bu derece titiz değil. dir; olamaz da.. Elimdeki kitap, bahsettiğim bu yüz yirmiden biri... İsmi (Sadullah paşa, yahut Mezardan bir ses).. Müellifi Mehmed Galip bey... 1327 de - yani bundan 28 sene evvel - basılmış... Resim ve el yazısı klişeleri bugün bile en müterakki matbaalarda bun- dan âlâ basılamaz. Bir matbaacı gö- zü, baştan sona kadar ayni dakik hattâ hurdebini itinanın her yaprak üzerinde ayrı ayrı titrediğini tasdike mecbur olur... Ben bir tek tertib yan- lışma rastladım. Kelime ortasında «sin» harfı başaşağı konmuş... Kim bilir, belki tabiin bir bafta uykusunu kaçıran bir hadisedir. Bir de, kere İçinde bir malümat, yanlış olmaktan- sa, açık bırakılmış... Asil ehemmiyetlisi: Sahile altla. rında «Bu rivayet doğru değildir.», «Fazıl Yhustafa paşanın triyasetinde bulunduğu meclis, meclisi maliye değil, meclisi haznin idi» nevinden hotlar... Ayrıca tabiin - edib ve dip- lomat olan - Sadullah paşanın etra- fındaki vakayii aydınlatıcı malümat verebilmek için gayretini gösteren munzam makaleleri... Merhumun bastırdığı bütün eser. lerde ayni karakter göze çarpar; Sanki zamanının en kıymetli kalem Sahiplerile | mesaisini (o birleştirmiş; matbaasını onların pürüzsüz eser vermeleri için bir vasıta haline getir- | miştir, Bugünlerde muharrir arkadaşla” tım anketler açıyorlar: — Klüsiğimiz var mıdır? — Bizde kültür hayatını canlan- bek için ne yapmalı? ih... Bence cevaplar şunlardır: — Klâsik diye okutulacak Miz vardır; fakat bunları matlüp şe- kilde seçip eleyip basacak Ebüzziya *hliyette tabiler lâzımdır. Kültürü. Müzü canlandıracak, müellif ve mü- İercimlerimizi teşkilâtlandırıp yük amam yükselmeğe mecbur edecek izm mmm İŞ e e İk A) ŞEHİR HABERLERİ Palamut akını Bolluktan 600 bin palamut denize döküldü Son günlerde torik ve palamut bol- Tuğu göze çarpmakladır. Limanımıza gelen Yunan ve İtalyan balıkçı gemi- Jeri hergün külliyetli miktarda balik alarak memleketlerine gitmekte, bun- ların yerine yenileri gelmekteğir, Son Üç gün zarfında o kadar çok torik ve palamut çıkmıştır ki, balık- çılar bu müddet içinde 300,000 çift palamut ve toriği denize dökmeğe mecbur kalmışlardır. Cünkü limanı- muzdaki balik gemileri tamamen dol- muş, dahili istihlâk için de kâfi mik- tarda satış olmuş ve buna rağmen el- de kalan üç yüz bin çift balık yersiz. lk yüzünden denize terkedilmiştir. Dün de 170,000 çift palamut, 20,000 çift torik tutulmuştur. Palamutların mı denize dökülmüştür. Balık gemi- mı denize dökülmüştür. aBlık gemi- leri dün de balık yüklü olarak mem- leketlerine gitmişlerdir. “Toriklerin çifti 20, palamutların da boylarına göre 5-7 kuruş arasındadır. 300,000 çift balığın denize dökül mesi yüzünden balık, balık tutmamağa karar vermişlerdi. Bu müddet dolduğundan dünden iti- baren balık tutmağa başlamışlardır. Bebek - Istinye Baltalimanında bazı binalar istimlâk ediliyor İnşa edilmekte olan Bebek - İstin. ye yolunun Bâltalimanı kısmında damad Feriâ yalısının müştemilâtın- dan ahır vesaire gibi dört parçadan İbaret binaların istimlâkine kardr ve. rilmiştir, Emlâki milliyeden olan bu binalar belediyece istimlâk edilerek hemen yıktırılacaktır, Bunun kıyme- ti 3200 liradır. Yolun Rümelihisarı kısmının a$- falt inşasına başlanmıştır. Bütün yo- ! lun uzunluğu 4800 metredir, Yolun yarısı önümüzdeki hazirana kadar tamamlanacak ve bütün yol, 940 ma- yısında ikmal edilecektir. Bu yol in- şa edildikten #onra Bebek - Beşiktaş yolu inşa edilecektir, Bir gazete, Bebek - İstinye yolun- da inşaatın geri kaldığını yâzıyordu. Alâkadar makamlardan o yaptığımız , inşant tabii seyrini Heybeliadada verilen , konferans Cümburiyet bayramında İstanbul barosu avukatlarından bay Eologos "Gulbaloğlu Heybeliada halkına güzel bir konferans vermiştir. Bay Eologos Cümhüriyelin psikolojisini çok iyi izah etmiştir, imanamassaaya, ..... gözden geçirip yeni harflerle bastır. maktır, Şimdi bir telif ve tercüme kitap Salgını devresinde bulunuyoruz. Fa- kat keyfiyetten ziyade kemiyete ehemmiyet veriliyor... Tabilikte Ebüz- ziya zevkinin, dilizliğinin yeniden canlanmasını istememe ve bu yazıyı da yazmama başlıca sebeb budur. r üç gün için | Karilerimizin fikri Bir anne, talebenin sıhhi işlerinden şikâyet ediyor Mekteplerin açılması münasebetile &ize geçn sene başımdan geçen bir meseleden bahsedecğim. Buna da se- beb gazelelerde gördüğüm mektep ilânlarıdır. Talebeden sıhhat Faporu, aşı kâğıdı istemek.. Esasen her mek- tebe giden çocuktan buvlar istenir. Fakat bu sıhhat raporu yalnız 10 ku- ruşink pul verip bir kâğıd almaktan ibarettir. Yoksa me çocuklar muaye- ne olunmuştur, ne de hakikaten sıh- hatlidirter... Bu kâğıdı siye bir doktor da vermez. Aşı memurunun yanındaki yazıcı verir. Halbuki, sihhi vaziyeti iyidir diye rapor alan çacukların bir kısmı emin olanuz, en mühim ye! rinden rah ir, Meselâ, ben “di ne giduğumu zannettiğim mun meklebe gittiğinden altı ay son miyyap olduğunu öÖğ- rendim. Eğer bu sıhhat raporu bir mâna ifgde di evvelee alırdım, Tabi neler bu sıhhat rap rildiğine şaşarlar Gelelim aşı işine tarımın nasıl ve- Bir tek i me- ek neşi yak- mak değil, © bile lüzum görme- den, bir çocul diğer çocuğa geçis yor. «Ne için yakmıyoruunu: me verilen cevabi aynen yazı; «Merak etmeyiniz, siziikinden - ki çocuk tosun gibi idi! Hem zaten bu aşı tutmaz ki, siliniz gitsin!» Hayret ve teessüirle adamın yüzüne ba yazdım. Emi belediyeler n önüne ? karışır, artık siz bilirsiniz. Bir anne Hapishaneden kaçmak teşebbüsü Katilden mahküm Abdullah ikinci defa muhakeme edilecek Galata postahanesi veznedarı Hü- seyin Hüsnüyü öldürmekten mah- küm olarak tevkifhancöc bulunan Abdullah ile Antakyada amcasını öldürmekten maznun Tevfik bundan bir müddet evvel tevkifhaneden kaç- mışlar ve bir kaç gün sonra Adana- da yakalanarak Istanbula getirilip yapılan mulhakemeleri (oneticesinde kaçmak suçundan dolâyı hapse mah- İ küm edilmişlerdi. Cinayet suçundan dolayı verilen Ceza temyiz mahkemesi tarafından tasdik edilince Abdullah tevkifhane- den hapishaneye nakledilmiş, bu de- fa da hapishanede Maksud adında diğer bir mahkümla el birliği yapa rak kaçmağa teşebbüs etmişlerse de hapishane avlusu dahilinde bulunan havuzlu bahçenin duvarından atla- yarakları sırada yakalanmışlardı. Abdullah ile Maksudun bu firar suçundan dolayı muhakemeleri dün ağırceza mahkemesinde başlanmış- tır. Dünkü cesede maznunlardan Abdullahın, hapishane tahliye edilir. ken İstanbuldan 'Tekirdağı hapisha- nesine nakledildiği arlaşilmış ve kendisinin Tekirdağından mahfuzen getirilmesine karar verilerek muha- keme başka güne bırakılmıştır, Mantardan zehirlendi Fatihte oturarı Besim isminde biri, dün kırdan mantar topluyıp evine gelirmiş, pişirmiş yemiş, az sonra (Vâ - Nü) İ #is, Besimi hastaneye kaldırmıştır. Bay Amca Limanda! Sa Paransızlar bir büyük gemi ya- İngilizler daha büyüğünü yapi ar bay Amca. Meselâ Küln Meri .. Peki amma - külfet iltifata tâbi. dir - bir otomobil yarışı olur, kazana» . Ka birşey MAŞ e mikiemeine.. Keçi, manda eti Bunları ancak hususi kasablar satabilecek Karaağaç mezbahasında koyun, sığından başka mikdarı az olmakla beraber geçi ve manda kesildiği hal- de hiç bir kasap dükkânlarında keçi ve manda eli saltığına dair etikete te- sadüf edilmemektedir, Gerçe koyun, sığır etleri mor, keçi ve manda etle- ri kırmızı renkte damgâlarla damga- lanmaktadır, Fakat birçok kimseler bunu ayıramamaktadır. Belediye, halkın yiyeceği etin cin- sini tamamile anlıyabilmesi için ge- çi ve manda eti satan kasap dükkün- larmı ayırmağa “karar vermiş, fakat bu husustaki karar şehir meclisinin geçen içtima devresinde çıkamamıştı. | Belediye, bu işe büyük bir ehemmiyet verdiğinden bugün ilk toplantısını yapacak olan yeni şehir meclisinin bugünkü ruznamesine bu teklifini koymuştur. Yapılan teklife göre keçi ve man- da eti satan kasaplar tefrik edilecek ve bu kasaplar (Bu dükkânda keçi ve manda eti satılır) şeklinde bir levha asmağa mecbur olacaklardır. Şehir meclisi bu maksadla belediye zabıta- sı talimatnamı n $İl inci madde- sine bir fıkra ilâve edecektir. Meclis- den çıkacak bu karar hemen tatbik edilecektir, Halkevi Yeni binanın temellerinin İstimlâk edilecek bazı binalardan dolayı inşaatı geri kalan Eminönü Halkevi binasının dünden itibaren te- mellerinin kazılmasına başlanmıştır. Son defa tanzim ve kabul edilen plö- na göre yeni Halkevi binası yüz bin liraya malolacaklır. Altmış bin lira- ık inşaat tahsisatı bankada mevcut- tur. Farti genel sekreterliği on bin li- ralık munzam bir tahsisat daha vere- cektir, şu halde elde edilecek yetmiş bin lira ile binanın mühim bir kısmı ikmal edilecektir. Yeni bina iki kattan ibaret olacak, konferans, spor salonlarını ihtiva ede- cektir. İnşaatın ikmali için ihtiyaç görü- len daha otuz bin Hira da temin edi- Mirse bina 23 nisan bayramında açıl- ma töreni yapılmak üzere inşa edile- cektir. Türk - İtalyan yenii ticaret anlaşmasının tatbikine başlanıyor Ankarada imzalanan Türk İtal yan yeni ticaret anlaşmasının tatbi- kine bugünden itibaren başlanacak- tır. Eski anlaşma dün akşam meriyet- ten kaldırılmıştır. Diğer taraftan ihracat tacirlerinin İtalyadan alacakları da bugünden İtibaren Merkez bankası tarafından tesviye edilecektir, “Tacirlerin İtalya- daki matlubatı Iki milyon lira kadar- yarışı yapıyorsunuz da kazananlara Öf ermiyori... Sahife $ İSTANBUL HAYATI Konferans merakı Çok şey bilmek büyük bir meziyet. tir. Fakat herşeyi bilmeğe kalkışmak herhalde imkânsızlığı nisbetinde gü- lünç neticeler verir. Ya, pek az şey bil. diğinin farkına varmıyarak herşeyi bildiğini iddia etmek, hele bu iddiayı da fırsat buldukça isbata kalkışmak insanı ne garib vaziyetlere düşürür! diş bahsine intikal etti. Köşede otu. ran zat, daha evvelki mevzularda ol. duğu gibi derhal atıldı: — Diş meselesi çek mühimdir. Ço- cukluğumdanberi meraklıyım. Diş hastalıkları, dişlerin iyi mühafazası hakkında çok tedkiknt yaptım. Müte- addid konferanslar verdim. Geçenler- de gene bir konferansımda bundan bahsettim. Diye açtı ağzını, yumdu gözünü. Hepimiz sustuk, sade © söyledi. Dişler. le mide arasındaki iş bölümünden baş- liyarak diş fırçalarının, pomadların €n- vaımı saydı. Dişlerin sıhhat üzerindeki ehemmiyeti ve diş hıfzıssıhhası hak- kında bir ilkmektep hocasının ders takriri gibi uzun izahat ve nasihat ver. di, Ve nihayet, parmağil kendi ağzın- daki inci gibi dişleri işaret ederek: — Ne yazık ki, dedi. Birçok dişçiler kendi mesleklerine adam akıllı ehem- miyet verip çalışmıyorlar. Şu ağzım- daki dişleri altı ay evvel yaptırdım. Fakat hâlâ ağzıma iyice yerleştireme- dim. Birşey yerken üst damağın sağ tarafı, alt damağın da sol kenarı çene etlerimi fena halde zedeliyor. Bundan evvel yaptırdığım dişler daha iyi idi, 'Tam on sene rahat rahat kullanmış- tım, Diye derd yanarak konferansı bilir. di. Sahibinin ağzındaki on senelik ha- rabiyete faydası olmıyan bu yüksek bilgi karşısında biribirimize bakışıp sustuk, Biraz sonra içki etrafında bir bahis açıldı. Konferans meraklısı zat gene faaliyete geçti. Derhal aya; ve, içkinin zararları hakkında bilmem hangi içtimada verdiği uzun bir konfe. ransı tekrarladı. O, muhtelif içkile- rin vücud üzerindeki tahribatını yana yakıla anlatırken yanımda oturan zat kulağıma eğilerek mırıldandı: — Kaville filin bu kadar zıd oluşu- na ne buyurulur? Bu zat her akşam şişelerle rakı içer, Hakikaten ertesi akşam bizim kon- feranscı zata bir gazinoda raslamıya- yım mı? Rakı masasına yan gelmiş, mütemadiyen kadeh boşaltıyor ve et- rafındakilere gene bir buhis üzerinde konferans veriyor, Demek ki bu da bir , merak, Cemal Refik erer AAA AAEAEBAAEEAARAN AA AAA K BESE Katinanın kefaletle tahliye isteği reddedildi Beyoğlunda randevu evi işletmek ve döviz kaçakçılığı yapmaktan maznun olarak haklarında mevkufen tahki- kat yapılmakta olan iki kadından Atina birkaç gün evvel sorgu hâkim- Tiğine müracaatla kefalete bağlana- rak tahliyesini istemiş ve bu talebi reddedilmişti, Dün de diğer maznun Katinanın vekili sorgu hâkimine bir istida vererek müekkilinin kefalete rapten tahliyesini istemiştir. -Dördün- cü sorgu hükimi bu talebi de redde- âerek'tahkikmt inkişaf cdinciye kadar mevkulfiyetin devamına karar vermiş” tir, > z 2) .. Acaba dünyanın en büyük gemi. sini yapan ne kazanıyor, buna aklım dür a

Bu sayıdan diğer sayfalar: