12 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM 12 Kânunuevvel 1938 PAZARTESİ KONUŞMALARI: 1938 Nobel Mükâfatı Pearl “Buck Oğlum, görmemi o kadar istedi ki merakının ve alâkasının sebebini an- Jayayım diye işlerim arasında sinemâ- ya gitmekten kendimi alamadım. O- nun bana hararetle tavsiye ettiği bu filim, (Sarı esirler) adında idi. Tanr- madığım artistler tarafından oyna- Tulmış; mevzuu, adını bilmediğim bir muharrir tarafından yazılan bir eser- den alınmıştı. Belki eğlence aradığı için seyrinden hoşnut olmayan bir kalabalık içinde gördüğüm bu uzak bir memleket ve milletin hikâyesi, bende derin ve acıyan bir iz bıraktı. On iki yaşında bir Türk çocuğunun içli duygularını uyandıran bu eserin sahibi, bence, esasen insani hisleri canlandırmadaki büyük muvaffaki- yetle en kıymetli mükâfatı almış de- mekti. Pvarl Buck'u ilk tanıyışım, anlattı. İm gibi, sinemada oldu. Nobel edebi- yat mükâfatının ona verilmesi, dik- katimi büsbütün, bu muharrir üzerine çekti. Öğrendim ki bu bir Amerikalı kadındır. Fakat asıl vatanı, Amerika- dan önce Çindir. Protestan misyoneri olan babası, kızını, daha birkaç ay- Tik mini mini çocukken Çine getir- mişti, Gözlerinin açıldığı İlk manzara, Yang - Tse kırlarında bir tepe ve bir nehirdi. İlk işittiği kelimeler, dadısı. nın dudaklarından fısıltı şeklinde çi- kan Çince sözlerdi. İhtiyar dadı, onu dizleri üstüne oturtup midesini süt, hayalini Çin hikâyelerile beslemişti. On sekiz yaşına kadar bu genç kızın ülemi, hep bu sarı dünya oldu. Onun anadili, İngilizceden çok Çince idi. İngilizce, onun için sanki bir ecnebi dili olmuştu. Uzun zaman geçtikten sonradır ki kendisinin bir küçük Çinli kiz olmayıp bir Amerikan çocuğu ol- duğunu anlayabildi. Anasile dadısı- nın yüzleri, ayni zamanda görünen ayla güneş gibi biri beyaz, öbürü sanı ırkın renklerile onun yüreğine âksetti- Jer, Pearl Buck, Avrupa ve Asyanın in- sanı olmakta müşterek iç duygularını nefsinde toplayacak bir kudretle idi. Onda, iki ya birleşiyordu. Bu bir- Jeşme bir kan ve et karışması değil, bir millet ve bir duygu imtizaci idi. Esasen mensup olduğu âile, hıristiyan inanlarile terbiye görmüş, ruhani is tidatta bir aile idi. İncilden ve İsa- dan gelen büyük acıma duygusu, bü. tün yakınları gibi bu genç kızıda kalbinin en ince yerinden zaptetmişti. İnsanlık, hiçbir istisnası olmadan, hiç bir fark gözetmeden, müsavi bakta ferdlerden mürekkep, büyük bir aile idi. İnsan aşkı için hudut yoktu. Her kes sevilebilirdi. Herkes buna lâyıkti, Pearl Buck, bu terbiyede bir protestan rahibi ile evlendi. Pearl Buck'a gelinceye kadar Çini yazanlar, meraklı seyyahlar, tüccar. lar, soğukkanlı âlimlerdi. e Yüzlerce milyon Insanın yaşadığı bu va ba | içinden duyup bize duyuran, bu ka- dın oldu. Medeni denilen dünyamın mensupları tarafından barbar ar) anılan ve tanılan insanların, anane ve tarihin yaldızladığı maneviyet sat- hının altındaki sıcak Şe ayni duygu kanının saklandığını keşfetmekle aristokrat bir hava içinde mağrur bir medeniyet anlayışının sa- katlığını o isbat etmiş oldu. Avrupa- nm meşhur Sinoloğları, Çinin bu tö- rafım görememiş ve güslerernemişler- di. İlk kitabı (Doğu rüzgârı, Batı rüz- gârı), 929 da intişar etmiştir. Bu ki- tap, okuyanlar üstünde, fağfur bir fincandan tüten bir çay dumanı tesi- rini yaptı. (Çin toprağı), (İlk zevce) O tesiri, daha hüzünlü, daha derin bir meliğletle ruhlara sindirdi. Bu kitap. larda ezen Çin, ezilen Çin ne bellidir. Sabır ve tahammül içinde, insânlarin, tablatın ve hayatın her türlü kahrına göğüs gererek yaşamaya uğraşan bir kütlenin iztırabını onlarda oObütün açıklığile ve bütün acılığile okuyabili. yoruz. Pearl Buck'un (anne) si, ruhlara, muhabbet ve ızlırabın çiseliyen bulut- larını yıkıyor. Tıpkı eski Türklerin küçük kardeşte olduğu (adsız) bırak- tığı bu anne, bütün romanda yalnız bu ismi alıyor: Anne. Başka ismi yok, &nne ;adı ne olursa olsun ayni kadın. Doğuran, emziren, büyüten, kendin- den kopmuş, evlât denilen bu varhı- ğın her hicranına, her ıztırabına ta- hammül eden insan. Bu kadarı, onun kim olduğunu anlamak için kâfi de- gil mi? Ona Nobel mükafatını niçin verdi- ler? Bana öyle geliyor ki Pearl Buc- k'un bu işte çok kuvvetli rakipleri vardı: İngiliz şairi Masefred, İsviçreli romancı Herman Hess, meşhur Çek muharriri Karl Çâpek, Fenlandiysli Bu meşhur isimlere onu tercih et. tiren sebep, şuurlu veya şuur altında, fakat herkalde büyük insani bir duy- gunun özünden geliyor. Büyük bir edebi istidad ve liyakat sahibi olmak- la beraber Pearl Buck, içli bir aktu- aliteye dokunmuş olduğundan dolayı bu mükâfatı kazandı; Çin. Çin, yüzlerce milyon efradile kom- şusu ve kardeşi bir milletin çizmeleri altında eziliyor, yağdırdığı bombalar. la yaniyor; yaralı, aç, sefil ve peri- şandır. Buna rağmen İstilâya göğüs germeğe çalışıyor, tırnaklarına kadar kudret haline gelip saldıran kuvvete mukavemet etmek istiyor, Madde yok» Ssulluğu içinde ruh ve mana zaferinin mümkün olduğunu göslermeğe uğra- iyor. Asyanın Avrupaya en yakın bir yerinde bu türlü bir davada ona ta- kaddüm eden ve ders olan Türk mille- tini gözü önünde tularak, istiklâlini 5 Tam Liste Tayyare piyansou Dünkü po kazanan numaraları dercediyoruz 200 lira kazananlar | 30 lira kazananlar 13536 26868 (O 36Y9 25932 17756'17498 23743 (O2251 13609 3523 1311 o 9582 8547 34782 (10628 33079 36517 38238 O 5061 31507 18379 27606 38871 20641 85506 (o 7431 21923 22568 © 632) Li a kazanan mumara 20739 8575 35807 39468 39730) 630 20883 16516 19587 (38 25220 37547 37407 14015 10314 25643 6062 (8557 2571 13858 15713 28658 30266 15424 | gooı 36911 32702 25594 2116! Lab), «YEDE 14608 15870 O8155 22574 1605! Bu numaranın son iki rakamı ile - İan166 29340 7595 5842 1361 nihayet bulan bütün biletler (20) 100 lira kazananlar İ 262 lor 38745 34562 3580 lira, yani 1 vr (2) ira amor- 20526 © 39563 7036 6748 0165! 35366. 26317 36450 8301 © 1758 GA e 20890) asp gren dilen o 6066 15951 320 3TO0G S2T40 İMAMA İyozis een 1589 öze 24 sos 39891 O 9415 24324 25286 iü © irin va) pl mi me yl pe İİ vk Lİ 31901 10461 36805 34025 316l1İy2501 17314 34138 Oİ5Rl0 33959 m e ik e al Sim in be m Vi " 21508 . 4986 30782. 36190 16281 (12064 o 230 2588 4134 İ İ 33353 19068 (4685 32482 2540 38340 “19448 15345 9896 i | 50 lira kazananlar : ; il Bu numaranın son iki rakamı ile | 25368. 28868 11303 20044: 3446 pe çe iletler (20) (10393 20265 26045 33970 13143'ıs4sı © g997 36170 11164 21094 e A 20) dolan asal :19452 32330 32032 lira, yani 1/10 biletler (2) lira amor. (391 ,20186 35726 20008 34832 4272 ti kazanmışlardır. 28162 27090 35122 12829 37993 30724 © 9127 lm So 24n8D 23712 idea 26580 972 İa9013“ 20311 20458 -SADID - 120 inaay “yayıy maso' ren TİMİ 28060 30702 21814 18747 2138 amman 17287. soran sız zap 209 20286 1Mal Oo&27 2099 | 26933 29972 28723 20289 38613 Lira kazanan numara 39381 1392 25209 32427 14298 22077 6040 2048 GO 31638 16445 İ ass. 29380 129m4 35897 i (23176 35480 Oo 752 30200 7130 ğin 5277 5199 a pil İs2019 20125 20012 18394 | YAY eşi 3000 14348 Oo 6558 20514 5799 39111 e 10807 12579 o 860 15791 19410 20425 37314 25241 32195! 2421 OGeri 10947 16780 (9561 Lira kazananlar İzmo 24924 20796 36032 36523 38420 17415 26125 27695 1210 32995 16114 20230 28920 29986 21513 17863 10366 37054 26732 2732 11146 37151: 24718 10452 11674 26963 17079 12067 18697 o 7834 (16506 15671 13999 32575 45 25732 1286 1056 28882 1151” 500 128821 35178 5434 9496 17027 os2n gire 25882 25558 31201 Lira kazananlar yz vari Kl va aaa 30600 23703 30489 10287 17061 10164 o 2179 o 4383 12710 31284 15088. 2404 5004 insan 1n1ag 2901 Jem 26325 76 16863 24857 32861 (38530 27417 M3 47183 26008 O 2285 16114 36284 12248 34006 o 13095 /26176 33316 SOO 20258 31476 20774 19725 15444 10138 | amaaan | 8366 O 2104 16810 G0 28861 ga, seg O 4bo5 6156 149 hayatı belliyerek ölüyor. Silâhını ca- — TTMA 24444 33573 11219 oyna 15763 33831 34268 nından önce teslim etmiyor. (268971 96625 Tet ir 20406 GAM 26 son ELİ Pearl Buck'un edebiyatı, bu insani (13231 24229 39406 21070 14638 realitenin bağrından koptuğu İçin 18153 10791 12741 5383 o 25087|36851 5048 (O 3350 25717 24779 olacaktır ki mükufatlandırıldı. İnsa. (27748 (3660 (O 1682 17636 29404)14669 20079 (4627 37778 19153 nı görmiyen, arâmayan ve bulmayan | 3123 (3851 34401 34157 24855| 3732 13567 3209 24658 (9840 edebiyatlar, bunu görüp ibret alsın. 22700 9105 2068 36534 17292!) 8329 20400 22225 2547 24845 Cimdik, cimdik duyguları söylemekle (31998 22699 21162 32993 (2029 ıya3 2324 25164 15886 (o 924€ yaptıkları fantezileri edebiyat zenne. |saa44 s4se0 16633 (O8250 2241410067 7629 3011 24034 13548 im göz Mi (82116 36339 IMSBG 14899 2282224163 20812 20563 14681 O 1654€ ravanası arkasına sığınanlar, bu |21197 O2611 3435 7507 3668925908 19504 22112 12726 97773 En ğ 34455 o 7635 27344 7575 12314 ince perdelerin bir hafif rüzgârla yı. | 23081 25031 35454 8004 17160 kılıp arkasında kendi solgun, hasta, ss miki 7222 949 31199 19658 35058 4494 4265 (24103 hodbin ve muhteris çehrelerinin mey- dana çıkamayacağını öğrensinler. Ha. |21108 o 5648 1449 21076 20423 Yikaı e 5661 sop iye kiki edebiyat, insanı ve insandaki 12- | 1637 : 35158 18530 20987 19708)18322 o1090 36640 34571 16 tırabı dile getirendir; anlasınlar. 38900 22105 O7i65 33648 26497/11704 20067 34152 37053 (26577 Hasan - Âli YÜCEL 131633 20187 24576 19921 14Ti4 o 1968 O 2402 Nakleden: (Vâ - MEŞ'UM KADIN Aşk ve macera romanı Nü) Tefrika No, 88 smmm: — Hanımefendi müsaade ederlerse hikâyeyi ben anlatayım. Şermin ha- lâf almak için yalvarmış, ağlamış fa- kat söyletememiş. İşte senelerce çır- rum doğduğu zaman İzmir civarında | pınmış, kaybettiği kızının detdile yan- bir köyde oturan annesinin sadık adamlarına teslim edilmişti. Bu suret- Je kadıncağız da sık sık gidip kızını görebiliyordu. Fakat sonra bazı hâdi- ç seler biçare anneyi Türkiyeden uzak- Jaşmağa mecbur etti. Fakat uzaktan da yavrusile meşgul oluyordu. İşler bu halde iken mücadelel milliyede köy yandı. Çocuğun teslim edildiği aile öldü. Yavrunun şansına, merhametli bir çeteci oradan geçti. Çocuğu deruh- te etti. Malik amca boğuk boğuk: — O ben iştel - dedi. — Evet, fakat sonra siz de İzmiri terkettiniz ve böylelikle çocuğun ne olduğunu kimse bilemedi. « — Ama ben bir kere gidip kayma. kama müracaat etmiştim. — Lâkin mastteessüf o adama in- me inmiş, senelerden sonra annesi kızının izini bulmak için köye o gittği zaman adamcağızın ağzından mış, tutuşmuş, içinde geçmiş. Şermin artık kendini zapledemiye- rek Cananın boynuna atıldı ve onu öpmeğe başladı! — Anladım, hissediyorum... Benim için ağlayan, beni senelerdenberi ara- yan annem SİZSİNİZ... İki kadın birbirine sarılmış öpüşüp ağlaşıyorlardı. Malik amcanın beyaz bıyıklarını, göz yaşları ıslatmağa başlayınca Ca- nan ona samimiyetle bakarak: — Üzülmeyin... Şerminin zahmeti- ni çeken, onu kurtarıp büyüten sizsi- niz. Sizin onun üstünde hakkınız be- nimkinden çok fazla... Korkmayın, onu sizden ayıracak değilim. O, sizin bütün ömrü zehir ve kocasınındır, Yalnız ara sıra gelir. | onu râhat rahat sevmeme müsaade etmenizi Tica edeceğim. Bu sözler Malik amcanın neşesini yerine getirmişti, Adamcağız geniş bir — Hây Alik razı olsun sizden. Şer- min bizden uzaklaşacak diye ödüm patlamıştı... Bu şekil mükemmel... Siz sık sık gelin.. Fakirhanem sizindir. Yavaş yavaş herkesin helecanı sa» kinleşti. Tatlı tatlı konuşmağa başla» dılar, Hava kararınca Feridun beyin haremi gitmeğe kalktı. Ertesi gün yi- ne geleceğini vaadederek çıktı. Canan ayrıldıktan sonra Şermin Gül teyze ile Malik amcanın boynuna sarılarak: — Anneceğim, babacığım! Size ben ebediyen minnettarım... Kalbim $izin muhabbetinizle doludur. Bir evlât ebeveynini nasıl severse ben de sizi öyle seviyorum!... dedi, İki ihtiyarın yüzü sevinçle parla- mıştı. Hep birden güle oynaya yemek yediler. Sonra Adnanla karısı kendi. leri için hazırlanmış olan odalarına girdiler, vas Canan konağa döndüğü vakit saa- detine payan yoktu. Oh! Çok şükür kızını bulmuş, şimdi rahat rahat onu görüp sevebilecekti, hem de Şermin ne zarif, ne güzeldi. Bu kadar mükem- mel yetişmiş olacağını doğrusu tasav- vur edemezdi. Sonra birdenbire kalbi darlandı. Aklına kocası gelmişti. Bu de durdu. Canan kocasınm geldiğini pencereden gördü. Feridun bey pal tösunu çıkardıktan sonra doğru oda- sına çıktı, Canan bir müddet derin derin düşündü. Kalbi şiddetle çarpı- yordu. Enerjik bir hareketle başını kaldırdı, belli ki mühim bir karar ver. mişti, Kendi kendine söylendi: — Artık bu riyaya nihayet vermeli Ergeç bu iş duyulacaktır. İyisi mi şim- diden öğrensin! Hızlı adımlarla merdiveni çıktı.. Ko- casının kapısını vurdu; — Girebilir miyim? Feridun bey kapıyı açtı, karısının elini öptü: — Buyurun güzelim... Çok işim var- di da sizi görmeden odama geldim. Bu- zı evrakı tasnif etmek mecburiyetin-. deyim. Mas&mafih bir arzunuz varsa | söyleyin... Bilirsiniz Ki her istediğini- zi yapmak benim için büyük keyiftir, — Teşekkür ederim. Bilirim... Lâkin bu sefer ciddi bir şey hakkında görüş- mek istiyorum. — Ne gibi? — Size mühim bir itirafta buluna- cağım... O kadar mühim Ki hatta bana karşı olan muhabbet ve hürmetiniz belki nefrete münkalib olacaktır, Erkek endişe ve hayretle sordu: -— Ne diyorsun, Canan? — Her ne suretle hüküm verirse. “niz boynu bükük itaat etmeğe mah- “ Küm bir mazmun sıfatile karşınızda |, durduğumu söylüyorum. Niçin ama niçin? Ne gibi bir ka- bahatiniz olabilir? Anlayamıyorum! — İşte, yirmi seneden fazla oluyor ki her gün azap İçinde ömrüm geçis yor. Cenabıhak bu çektiğim acıları a4 görmüş olacak ki bugün de itirafın hicabile karşılaşmamı istedi, Ellerini yüzüne kapayarak, hiçkı- rıklarin kesilen bir sesle bütün haya fanın gizli noktalarını bir bir kocasi” na anlatmağa başladı. İzmirde daha genç bir kızken ns sıl Bedii sevdiğini, sonra onu neden kovduğunu ve nefret ederek unuttu- gunu.... Gebelik ve doğum üzüntü v6 dertlerini ve nihayet Feridun bey)8 evlenmesi: — Talib olmuştunuz... Reddedem* dim... Ve sizden hakikati gizlemekle en büyük alçaklığı yaptım. Sustu. Kocası tarafından bir hare ket, bir ses, hatta bir öfke alaimi bek” liyordu. Lâkin Feridun bey put gibi yerinden kımıldamadan duruyordu. Dimdik önüne bakıyordu. Bu dehşet verici sükün karşısınd& Canan cesaretini toplayarak: — Asıl bana annelik eden o müba” rek ihtiyar teyzem &ize bir şey söyle medi. Fakat dört elle sarılarak koca mı mesut etmemi tenbih etmişti. Ben de sizi zaten seviyordum... Sizi kayb- etmek istemiyordum... U

Bu sayıdan diğer sayfalar: